Ümit OZDAĞ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ümit OZDAĞ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Haziran 2016 Cumartesi

Afganistan da mı Parçalanacak


Afganistan da mı Parçalanacak?



Yazar: Ümit Özdağ
26 NİSAN 2012

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü tarafından çıkarılan 21. Yüzyıl dergisinin Mayıs 2012 tarihli 41. Sayısında Afganistan'ı özel bir dosya ile kapsamlı bir şekilde inceledik. Dünyanın en önemli dış politika dergilerinden birisi olan Foreign Affairs dergisinin Mart/Nisan 2012 tarihli sayısında da senelerini Afganistan ve Irak'ta geçirmiş iki Amerikalı uzman Carter Malkasian ve Karl Weston tarafından yazılan makale Afganistan'ı inceliyor.

Malkasian ve Weston şu noktaların altını çiziyorlar. Obama, Irak'tan çekilirken Afganistan'da savaşı kazanma stratejisi geliştirdi. Afganistan'daki Amerikan asker sayısı 100 bine çıkarıldı. Uygulanan özel kuvvetler merkezli operasyonlar sonucunda taktik başarılar elde edildi. Kandahar ve Heland bölgelerinde büyük ölçüde güvenlik sağlandı. Ancak bu amaçla 2011 senesinde 114 milyar Dolar harcandı. Bu 2001'den buyana Afgan savaşında harcanan paraların dörtte birini oluşturmaktadır. Bu kadar para harcanmasına rağmen ortada somut bir başarı yoktur. 2012 sonunda 33 bin Amerikan askeri Afganistan'ı terk edecektir ve 2014 sonunda Amerikan ordusu Afganistan'dan tamamen çekilecektir.

Amerikan Ordusunun Afganistan'dan çekilmesinden sonra Pakistan'daki Taliban güçleri Afganistan'ın stratejik noktalarına saldırıya başlayacak ve Afgan hükümetinin halka yönelik baskılarını istismar ederek kısa zamanda halk desteği alacaklardır. Afgan ordu ve polisi Taliban ile başa çıkamayacak ve Taliban kısa zamanda Afganistan'ın doğu ve güneyinde kontrolü ele alacaktır, ki bu bölgenin güvenliği için Amerikan ordusu ve müttefikleri yoğun bir şekilde savaşmışlardır. Kabil kısa süre içinde cephe şehrini dönüşecektir. Taliban'ın güçlenmesi ile ona karşı uygulanabilecek isyan bastırma stratejisi de istihbarat eksikliğinden dolayı uygulanamaz olacaktır. Artık El Kaide Peştun bölgesine rahatlıkla yerleşebilecektir.

Bunların ne kadar rahat olabileceğinin bir kanıtı da Amerikan Ordusu'nun ve müttefiklerinin en güçlü olduğu 2006'da bile Taliban Güney Afganistan'ın bazı bölümlerinin kontrolunu elde etmeyi başarmış olmasıdır. Böyle bir gelişmenin engellenmesi için Malkasian ve Weston Amerikan Ordusu'nun Afgan ordusu ve polisine küçük timler halinde Amerikan Ordusunun geri çekilmesinden sonra da askeri danışmanlık vermesi gerektiğini ileri sürmektedirler. Her ne kadar Malkasian ve Weston küçük bir operasyonel destekten bahseder gibi ifadeler kullansalar da önerdikleri operasyonun yıllık maliyetinin 25 bin asker ve 30 milyar Dolar olduğunu kaydetmektedir. Malkasian ve Weston ABD'nin böyle bir stratejiyi benimsememesi durumunda Afganistan'ın Kuzey Afganistan ve Güney Afganistan olarak ikiye bölüneceğini ifade etmektedirler.
Öte yandan Amerikalı Büyükelçi Robert Blackwill, Afganistan'ın Amerikan menfaatleri gereği bölünmesi gerektiğini savunmaktadır. Blackwill'e göre Taliban'ın Peştun olan güney Afganistan'ın kontrolünü eline alması kaçınılmazdır. Blacwill'e göre ABD Taliban'ın Amerikan hava kuvvetleri ve özel güçleri kullanarak Kuzey ve Batı Afganistan'a girmesini engellenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Blackwill açıkça bölelim demese de söylediği bu noktaya çıkmaktadır ve öyle de anlaşılmaktadır. Zaten Blacwill'e dikkat çeken Malkasian ve Weston'da eski diplomatın Afganistan'ın bölünmesini savunduğunu yazmaktadırlar.

Eski Amerikan Savunma Bakan yardımcısı Dov Zakheim'da Foreign Policy adlı web sitesinde yazdığı makalede ABD'nin çekilmesinden sonra Afganistan ve Pakistan'ın parçalanma ihtimalinden bahsetti. Pakistan ile ilgili meseleyi yarına bırakalım. Zakheim, bir süreden buyana Güney Asya uzmanları arasında Amerikan Ordusu'nun Afganistan'dan çekilmesinden sonra Kuzey Afganistan'daki Özbek, Türkmen, Kazak ve Tacikler ile Güney Afganistan'a hakim olacak olan Taliban yönetimindeki Peştunlar arasında bir savaş tartışmasının ve Afganistan'ın bölünmesi ihtimalinin yoğunluk kazandığına dikkat çekmektedir. Zakheim ayrıca böyle bir iç savaşta 1990'larda olduğu gibi Pakistan'ın Taliban ve Peştunları, Hindistan'ın ise Kuzey ittifakını destekleyeceğini kaydemektedir.

Doğrusu Taliban iktidarının ortaya koydukları, Özbek, Türkmen, Kazak ve Taciklerin 1990'lardan daha sert bir şekilde Taliban'a ve Peştunlara direneceğini göstermektedir. Kısa bir süre önce görüştüğüm ve 7 sene Afganistan ve Pakistan'da medresede okuyan bir Afganistanlı Kazak genci, neden medreseden ayrıldığını sorduğum zaman "Taliban duruma hakim olduktan sonra bizim medreseye gelen Talibanlar benim gözlerimin çekik olmasından hareket ile herkesin ortasında Kazakların ve diğer gözü çekik Türklerin Kuran-ı Kerim'de geçen yeçüç-meçüç olduğumuzu söylediler.Bende bunun üzerinde medreseden ayrıldım. Bir süre sonrada Türkiye'ye geldim" açıklamasını yaptı. Kehf suresi 93-99 ve Enbiya suresi 96-97 ayetlerde geçen yeçüç-meçüç olarak Türkleri gören bir zihniyeti bir kez denemiş olan Özbek, Türkmen, Kazak ve Taciklerin sert direnişi Afganistan'ın parçalanmasına giden yolu daha kolay açacaktır. Bundan bir süre önce yazdığım "Türkiye'nin Afganistan'da yapacak daha çok işi var" başlıklı yazımı bir de ABD'nin çekilmesinden sonra doğacak ortamı düşünerek değerlendirmekte fayda vardır. Eğer olaylar kendi akışına bırakılır ise olacak iki şey var:Ya Türkiye dost Pakistan ile farklı tarafı destekleyerek tarihi dostluğunu bozacak ve Hindistan ile taraf olacaktır ya da Pakistan'ı küstürmemek adına 1990'larda yaptığı gibi seyredecek ve Özbek, Türkmen, Kazakların ezilmesine seyirci kalacaktır.
Oysa Afganistan'da var olan ve Taliban'ın dahi saygı gösterdiği bir Türkiye'nin Afganistan'ın bölünmesini engelleyebilme ihtimali daha yüksek olacaktır.


http://www.21yyte.org/tr/arastirma/afganistan/2012/04/26/6580/afganistan-da-mi-parcalanacak




1 Nisan 2015 Çarşamba

BATMAN ve SONRASI,




BATMAN ve SONRASI,



Ümit OZDAĞ
1 EYLÜL 2005

Batman''da gerceklesen olaylar uzucu. 30 Agustos vesilesi ile bir araya
gelen devlet ve ordu yonetimi de olaylarla ilgili endiselerini basinla
paylastilar. Kara Kuvvetleri Komutaninin terorle mucadelede gelinen noktayi
anlatirken kullandigi ifade endise verici. Kara Kuvvetleri Komutani, ulkenin
"Filistinlestirilmeye" calisildigini soyleyerek, "artik terore karsi
mucadele eden silahli kuvvetlerin" mucadelesinin onune gecilmeye
calisildigini belirtiyor. Cunku, Batman''in kirsalinda Besirli ilcesi
yakinlarinda catisma devam ederken bir grup DEHAP''li catisma bolgesine
girerek askere engel olma girisiminde bulunuyor.
Batman''da ise orgut bir sureden buyana kentte buyuk bir baski kurmus
durumda. Oyle ki, Batman''da Arapca konusan insanlara kasi buyuk bir teror
mekanizmasi isletiliyor. Herhangi bir kahvede veya pazarda birisi Arapca
konusur ise "ikinci dalgadan yayin yapma" denilerek dovuluyor, baski altina
aliniyor. Batman''in Arapca konusan insanlari Batman''i terke etme hazirligi
icindeler. Ancak sorun su ki, kimse mallarinin karsiliginda satmak gereken
fiyati bulamiyor. Sanki insanlarin mallarini mulklerini terk ederek
batman''dan ayrilmasi bekleniyor.
Iste bu Batman''da kirsalda guvenlik gucleri tarafindan oldurulen alti
teroristin cenazelerini almak icin orgut olay cikarinca ulkenin gundemine
oturdu. Batman polisi, teroristlerin cesetlerini ailelerine teslim etme
karari aliyor. Iki aileye iki ceset teslim ediliyor. Orgut olay cikarmak
amaci ile 500 kisi ile polise saldiriyor. Hastaneyi basmak istiyor. Batman
polisi gereken cevabi veriyor, batman''da hala devletin var oldugunu
gosteriyor. Bu sirada bir gosterici oluyor. Gostericinin kim tarafindan
tarafindan olduruldugu belli degil.
Ertesi gun Diyarbakir ve cevre illerden gelen PKK yanlilarinin katilimi ile
Batman''da orgut yanlisi bir cenaze toreni yapiliyor. Gerek polise yapilan
saldirilar sirasinda gerek ise cenaze toreni sirasinda Batman''da gosteri
yapan PKK''lilar ilk kez Turk halkini acik bir sekilde hedef alan sloganlar
atarak, tahrikte bulunuyorlar. PKK fasizmi, halk dusmanligi kendisini bir
kez daha ortaya koyuyor.
Durum bu peki yapilmasi gereken ne? Bu ozel olaylarin gerisinde cenaze
meselesi oldugunu goruyoruz. Cenazeler, PKK''nin catisma alanlari. Toplumsal
guvenligi ve barisi ihlal ediyor. Cocugunun dirisine sahip cikamayan bir
ailenin cocugunun olusu uzerinde bir hakki olamaz. Hangi insan haklari
dernegi ne derse desin terorist cenazeleri PKK''nin istismarina verilmemeli.
Cesetler devlet tarafindan imha edilmelidir.
Ancak mesele sadece cenazeler degildir. Devletin iradesiz oldugunu goren
PKK, Guneydogu Anadolu''da devlet iradesinin yerini doldurmaya
calismaktadir. Genel iradesizlik o boyutlara ulasmistir ki, cete
mensuplarina yonelik operasyon yapan birlige mudahale gibi bir terbiyesizlik
ve kustahlik dahi yapilabilmektedir.
Ankara''daki iradesizlik dalga dalga kacinilmaz olarak butun burokratik
yapiya yansimaktadir. Ankara''daki iradesizlige ragmen devletin ne oldugunun
bilincinde olup oyle davranan burokratlar ise politik baskilara maruz
birakilmaktadir. Simdiye degin gelismeleri PKK korkusu ile tarafsiz olarak
seyreden Guneydogu ahalisinin artik sapkasini onune koyup dusunmesinin vakti
yaklasmaktadir. Cunku Turkiye donulmez bir noktaya dogru ilerlemektedir. Bu
noktaya gelindigi zaman kurunun yaninda yasinda yanmasi kacinilmaz olur.
Batman, bir donum noktasidir. PKK, Turk milletine kufretmistir. PKK,
Turkiye''ye kufretmistir. Bu daglarda tuzak kurup baskin yapmaktan veya
kentlerde bombali saldirilar yapmaktan daha vahim sonuclar doguracak bir
sureci baslatacaktir. Kara Kuvvetleri Komutani, PKK tahrikcilere Turk
milletinin cevap vermesi durumunda ortaya catisma cikacagini soyluyor. Turk
milletinin PKK''lilara cevap vermemesi icin yapilacak tek sey var. Devletin
isini yapmasi. Ancak, burokrasinin, ekonominin ve mafyanin AKP eliyle
Kurtlestirildigi, PKK''ya teslim edildigi bir donemde halk devlete nasil
guvenecek?
ÖZEL NOTUMDUR;  BATMANI SİYASİ YATIRIM GÖRÜP.. VİLAYET YAPANLAR BUGÜNLERİ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ.? 
HİÇ SANMAM..,

...