Etnik Çatışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Etnik Çatışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2016 Cuma

Prof. Eyal Zisser: “ Suriye de Irak Gibi Etnik Çatışma Sürecine Girebilir ”





Prof. Eyal Zisser: “ Suriye de Irak Gibi Etnik Çatışma Sürecine Girebilir ” 


26 Nisan 2011 




Ünlü Suriye uzmanı ve Tel Aviv Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakultesi Dekanı Prof. Eyal Zisser, ORSAM’ın Suriye iç ve dış politikası 
ile bu ülkedeki muhalefet kriziyle ilgili sorularını cevapladı. 

ORSAM: Suriye dış politikası ile başlamak gerekirse, sizce Suriye dış politikasının göreceli olarak daha sabit belirleyicileri nelerdir ve Beşar Esad’ın liderliğinde bunlarda herhangi bir değişim meydana geldi mi? 



Eyal Zisser: Rejimin ve devletin istikrarı temel belirleyicidir ama aynı zamanda ideolojik boyut da var. Yani bu bir karışım; devletin mantalitesi bir yanda, diğer yanda ise halkın görüşü. Dolayısıyla bunlar Suriye devletinin ne yapıp ne yapamayacağını belirleyen, hareket sınırlarını belirleyen çizgiler. Bu sınırlar dahilinde Suriye elinden gelenin en iyisini yapıyor ama oyun aynı Suriye oyunu; düşmanınla direk olarak karşılaşma ama vekillerini kullan. Tüm bunlar açısından Beşar Esad’ın dönemi bir devamlılık taşıyor. Fakat Beşar daha pragmatik ve daha az ideolojik ama hala genel anlamda babasının mirasına bağlılığını koruyor. 





















ORSAM: Karar alma mekanizması nasıl? 

Eyal Zisser: Bir değişim yok; devlet başkanı karar alır. Hafız Esad’ın etrafında kararları beraber aldıkları bir grup kişiden oluşan bir çember vardı. Fakat Beşar bu çembere sahip değil. Beşar daha yalnız. Ama mekanizma ve yapı hala aynı. 

ORSAM: Bu Beşar Esad’ın karar alma konusunda babasından daha bağımsız olduğu anlamına mı geliyor? 

Eyal Zisser: Beşar’ın döneminin başında, etrafında, babasının dönemine ait eski kuşak siyasetçiler vardı. Şimdi onlar kayboldu. Karar alma konusunda Beşar ile eşit düzeyde kimse kalmadığı için, Beşar daha yalnız. Hafız Esad arkadaşlarıyla beraber çalışırdı, tabiî ki lider kendisiydi ama etrafında o yakın grup vardı. Belki gelecekte Beşar da bir arkadaş grubu, bir çembere sahip olur, ama şimdi değil. Aslında ben buna bağımsızlık değil de, kontrol ve denge mekanizması demeyi tercih ederim. 

ORSAM: Devletin kimliği konusunda ne düşünüyorsunuz? Makalelerinizden birinde Beşar’ın babasından daha çok “Suriyeli” 
olduğunu yazmıştınız. 

Eyal Zisser: Şimdi devletin kuruluşundan 4050 yıl sonra, Suriye Devleti’nin daha oturmuş bir kimliği var. Şimdi “Suriye nedir” sorusuna daha net bir cevap veriliyor. Devlet yeni kurulduğunda bu soru daha zor bir soruydu. Ve şimdi Beşar Esad, babasına kıyasla ve diğer üst kimliklere nazaran daha çok “Suriyeli” kimliğine sahip. 

ORSAM: Bazı yazarlar 1980’lerin sonunu ayrı bir Suriyeli kimliğinin oluştuğu bir geçiş dönemi olarak nitelendiriyorlar. 


Eyal Zisser: Bu tam olarak 1980’lerde mi oldu bilmiyorum ama bu süreç ve transformasyon gerçekleşti. Belki Hafız Esad farkında değildi ama bu 1970’lerde gerçekleşti. Hala Arap kimliği var ama bu kırılgan bir nitelikte ve bugün hiçbir pratik anlam taşımıyor. Arap kimliği içinde, Beşar Esad’ın taşıdığı Suriyeli kimliği var. 

ORSAM: 2007’de yazdığınız bir makalede Suriye’nin İran dışında başka bir dış tehditle karşı karşıya olmadığınızı belirtmiştiniz. Bu noktayı biraz açıklar mısınız? 

Eyal Zisser: Tek dış tehdit İran olabilir. İran, kendi politikalarını dikte eden patron olarak, Suriye’yi çatışmalara sürükleyebilir. Ama şu anda bunun olacağına inanmıyorum çünkü İran’ı dengeleyen Türkiye ve Suudi Arabistan var. 

ORSAM: Suriye dış politikasının geleceğini nasıl görüyorsunuz? 

Eyal Zisser: Belirgin bir değişim beklemiyorum; aynı eksende kalacak, bu anlamda ihtiyaç duyduğu herkesle iyi ilişkiler içinde olmaya devam edecek. Suriye istikrarlı hissettiği şekilde davranmaya ve statükoyu korumaya devam edecek. 

ORSAM: İç politikadan bahsedersek, Suriye’deki muhalefeti nasıl görüyorsunuz? 

Eyal Zisser: Suriye’de organize olmuşluk ve muhalif davranmak için yeterli güce sahip olma açısından bakıldığında muhalefet var denemez. Temel olarak liberaller var, Müslüman Kardeşler var ama hiçbiri organize ya da mobilize değil. Ama kesinlikle muhalefet potansiyel bir tehlike olarak duruyor ve takip edilmesi gerekiyor. 

ORSAM: Suriye’deki mevcut krize ilişkin olarak, son makalenizde “Suriye rejimi bu tufanı atlatabilir, ama önemli olan uzun dönemde ne olacağı” diyorsunuz. Eğer rejimin çöktüğünü farz edersek, o halde beklentiniz nedir? Örneğin Müslüman Kardeşlerin eline düşmesi mi, yoksa Suriye Mısır ve Tunus’tan farklı olarak, mezhepsel ve etnik farklılıklar taşıyan bir ülke olduğu için, Irak gibi mezhepsel ve etnik çatışmaya düşebilir mi? 

Eyal Zisser: Hayır, Mısır’da olduğu gibi ben, Suriye’de gençler, aydınlar ve bunun gibi bazı seküler güçlerin ortaya çıkacağını tahmin ediyorum. 
Ama bekleyip görmeliyiz. Tabii ki Irak gibi etnik çatışma içine düşme tehlikesi mevcut. 


ORSAM: Makalede “Tunus ve Mısır’daki halkın sorunları Suriyelilerden farklı değil ve Suriye’deki patlamanın nedeni de onlarla aynı” diyorsunuz. O halde Suriye’deki protestoların Beşar Esad’ın “Suriye toplu ayaklanmalara karşı bağışıklığa sahip” demesine neden olacak şekilde geç başlamasının sebebi nedir? 

Eyal Zisser: Çünkü insanlar rejimden korkuyor ve anarşiden de korkuyor. Bu tür ayaklanmaların başlaması ve gelişmesi zaman alır. 
Mısır’da Mübarek karşıtı ilk gösterinin başlaması 5 yıl aldı. 

ORSAM: Şu anda açıkça Suriye rejiminin hücumda olduğu ve bunların da sadece protestocuların çok sert bir şekilde önlenmesinin ilk aşamaları olduğu görülüyor. Siz ne düşünüyorsunuz? 


Eyal Zisser: Evet, 1982’de Müslüman Kardeşler’e karşı Hama katliamında yaptıklarını yapmaya karar verdiler. Bekleyip kimin 
kazanacağını görelim ama korkarım kazanan rejim olacak. 

ORSAM: Görüşlerinizi ve zamanınızı paylaştığınız için teşekkürler. 

* Bu Söyleşi ORSAM Orta Doğu Uzman Yardımcısı Selen Tonkuş Kareem tarafından 25 Nisan 2011’de Tel Aviv-İsrail’de gerçekleştirilmiştir. 
ORSAM 



***