Evanjelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Evanjelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Kasım 2018 Cuma

Reformasyon’dan Günümüze Evanjelik Hıristiyanlık BÖLÜM 2

Reformasyon’dan Günümüze Evanjelik Hıristiyanlık BÖLÜM 2


Amerika’da çoğu Evanjelikler, halkın Kutsal Kitaba ve Hıristiyanlığa yönelik bağlarının zayıflamasından endişe duymuş ve I. Dünya Savaşı bu korku hissini hızlandırmıştı. Çünkü Amerikan toplumunda o günlerde ortaya çıkan ve Caz Çağı, Aşırılıklar Dönemi, Kükreyen 1920’ler gibi çeşitli adlarla anılan sosyal ve ideolojik devrimler yaşanıyordu. Bu hareketlere karşı gösterilen tepkiler 1919 yılında içki yasağını getirmiş ve yaşanan bu süreç, Fundamentalist anlayışın ortaya çıkmasına yol açmıştı.10 

Bu bağlamda Fundamentalistler sekülerizmden bireysel anlamda uzaklaşmak adına, içki ve sigara içmeyi, kart oyunlarını, tiyatroya gitmeyi ve dans etmeyi yasaklamakla kalmadılar, kadınların pantolon giymesi, erkeklerin uzun saç, sakal ve bıyık bırakması, tel çerçeveli gözlük kullanmaları ve parlak pantolonlar giymeleri gibi moda akımlarına karşı da katı kurallar uyguladılar. 1919 ve 1920’lerin “komünizm tehlikesi” süresince Amerika’da, Bolşevizmin ve ateizmin ortaya çıkmasına yönelik endişeler, toplumsal kargaşa ve değişim korkularını artırdı. Birçok Protestan aynı zamanda Katolik anlayışın yaygınlaşmasından ve yarım yüzyıl öncesinin büyük göçünün ahlaki ve toplumsal etkilerinden endişe 
duymaktaydı. Fundamentalistler bütün bu gerçekleri Amerika’da Kutsal Kitap temelli bir medeniyetin sonunun işaretleri olarak gördüler (Marsden, 1987: 193, 196).

Bu arada Charles Darwin’in Türlerin Kökeni (The Origin of Species, 1859) ve İnsanın Türeyişi (The Descent of Man, 1871) adlı eserleriyle Kutsal Kitap’ın yaratılış öğretisi ve evrenin ilahi düzeninde insanoğlunun yeri konularında başlattığı meydan okuma, Evanjelik çevreler adına ciddi bir tehdit oldu. Darwinizmin getirdiği yıkıcı tehdide karşı Evanjelikler, muhafazakâr Baptist teolog A. H. Strong ve B. B. Warfield’in yazılarıyla cevap vermeye çalıştılar. 19. yüzyılın ikinci yarısı boyunca muhafazakâr Protestanlar Darwinizmin ve ileri/derin kritisizmin (higher critisizm) meydana getirdiği olumsuz hava yüzünden, 1877 yılında New York’ta, 1885 yılında Chicago’da ve 1895 yılında 
Niagara’da Kutsal Kitap yorumları üzerine geniş çaplı konferanslar düzenlediler. Niagara konferanslarında Kitabı Mukaddes’in yanılmazlığı, İsa Mesih’in tanrısal bir varlık olduğu, bakire doğum, kefaret, yeniden dirilme, İsa Mesih’in ikinci gelişi gibi doktrinler, inancın temel maddeleri olarak yeniden vurgulandı (Davis, 1985: 33). 

Yine bu bağlamda Fundamentalistler, devlet okullarında okutulmaya başlanan biyolojik evrim yasasının öğretiminin yasaklanması ve Kutsal Kitabın yaratılış öğretisini canlandırmak amacıyla William Jennings Bryan (1860-1925) önderliğinde bir takım propaganda etkinlikleri düzenlediler (Marsden, 1987: 193). Fundamentalistlerin evrim karşıtı etkinlikleri, Dayton, Tennessee’de bir lisede biyoloji dersinde evrim teorisini öğreten John Scopes’un 1925’teki duruşmasıyla zirvesine ulaştı. Fakat fundamentalistler mahkemenin Scopes’i tutuklayıp daha sonra beraat ettirmesi nedeniyle bu davayı kötü bir şekilde kaybetmiş oldular. Duruşmaları izleyen medya organları tarafından acımasızca eleştirilen fundamentalistler, eğitimsiz ülke köylüleri gibi günümüzde de devam eden küçümseyici sıfatlarla anılır oldular. Bu gelişmelerin ardından 1920’lerin sonunda Fundamentalistler, Amerikan toplumunun kendilerine karşı olduğunun farkına vararak sosyal hayattan çekildiler, fakat tamamen gözden kaybolmadı lar. Amerika’daki Evanjelik hareketin daha geniş ve mücadeleci kanadı olan fundamentalizm, 1925’ten 1945’lere kadar Kutsal Kitap enstitüleri, üniversiteler, ilahiyat fakülteleri, Kutsal Kitap kampları, misyoner kuruluşlar ve 1970’lerde yeniden canlanmalarını sağlayan yayınevleri kurmak gibi işlere ağırlık verdiler. 

Fundamentalist-Evanjelikler, 1942’den itibaren kısa sürede ülkenin her yanında yüzlerce cemaate sahip olan Youth for Christ gibi yeni hizmet programı kurmanın yanında kendi anlayışları doğrultusunda eğitim veren, Evanjelistler ve misyonerler gönderen, Kutsal Kitap konferansları düzenleyen, radyo papazlığı şeklinde yayınlar yapan, birçok kitap ve periyodik yayınlar neşreden Los Angeles’ta Bible Institute, Chicago’daki Moody Bible Institute ve diğer birçok Kutsal Kitap enstitüleri gibi önemli merkezler kurdular. Fundamentalistler, bu enstitüler sayesinde İncil mesajını öğretmek ve yaymanın (evangelization) geleneksel yöntemlerine ek olarak etkili radyo papazlıklarıyla da öne çıkmaya başladılar. Özellikle Charles E. Fuller’in Eski Tarz Uyanış Saati (Old-Fashioned Revival Hour) adlı programı 1942’lerde Amerika’da geniş dinleyici kitlesine ulaşan en ünlü program oldu. 1941 yılında ayrılıkçıAmerican Council of Christian Churces, fundamentalist Carl McIntre tarafından kurulmuştu. Evanjelikler 1920’lerden beri yaşanan tartışma ve çekişmelerin getirdiği olumsuz hava yüzünden 1942 yılında biraz daha ılımlı olmak adına National Association Evangelicals (NAE) adlı bir örgüt kurdular. Daha çok Amerika’nın büyük mezheplerinden üyeleri olan bu örgüt, Pentakostal ve kutsallık hareketlerini de kendi bünyesine dahil etti (Marsden, 1987: 194, Ayrıca bkz. Bıyık, 2007: 83-104. ve Özkan, 2002: 39-53). 

Yeni-Evanjelik Hareket 

Neo-evangelicalism (Yeni-Evanjelizm) 20. yüzyılın ortalarında Protestan 
Fundamentalist hareket içinde başlayan bir eğilimdir. Bazı fundamentalistler 
modernizmin yerleşmeye başladığı mezheplerden ve kuruluşlardan kesin bir şekilde ayrılmayı savunuyorlardı. Fakat diğer bir grup ayrılmanın uygun bir tepki olmayacağını düşünüyordu.11 Gelişen bu süreçte “Yeni-Evanjelizm” terimini, II. Dünya Savaşını müteakip 1947 yılında Harold John Ockenga türetti. Boston’un tarihi Park Street Kilisesi’nde pastörlük yapmış, National Association of Evangelicals’de etkili olmuş ve daha sonra Gordon-Conwell Theological Seminary’de de başkanlık yapan Ockenga, Carl F. H. Henry ve Edward J. Carnell gibi bazı genç liderlerle birlikte, yükselen ayrılıkçı fundamentalist-Evanjelizme 
karşı neo-Evanjelizm (neo-evangelicalism) adını verdikleri daha ılımlı bir hareket örgütlediler ve kendilerini neo-evangelicals (yeni- Evanjelikler) olarak isimlendirdiler (Marsden, 1987: 194) Daha sonra Christianity Today’in editörü olan Carl F. H. Henry, 1947 yılında The Uneasy Conscience of Modern Fundamentalism (Modern Fundamentalizmin Tedirgin Vicdanı) adlı kitabını yayınlayarak modernist eleştirilerin yaptığı teolojik yıkıma karşı dini zemini iyileştirmek ve adeta ona nefes aldırmak için, Ockenga ile birlikte Amerikan muhafazakârlarını toplumsal sorumluluğa ve Kutsal Kitap’a karşı sadakate çağırmıştır (Davis, 1985: 3). 

Yeni-Evanjelikler 1940’lı yıllar boyunca önemli gelişmeler kaydettiler. 
Bu bağlamda 1947’de Charles E. Fuller vasıtasıyla California, Psadena’da Fuller Theological Seminary’yi kuran yeni-Evanjelikler, 1949’dan sonra da Billy Graham’ın Amerika’nın önde gelen Evanjelisti olarak ortaya çıkmasına önemli katkıda bulundular. Bu arada Hıristiyan Savunmasına Giriş (Introduction to Christian Apologetics) adlı eserin sahibi E. J. Carnell de, Evanjelikler için önemli entelektüel temsilcilerden biri oldu. Carnell’in bu ünü onun daha sonra Fuller Theological Seminary’nin başkanı olması için yeterli bir altyapı oluşturdu. 
Evanjelik düşüncenin ve Kutsal Kitap’ın yanılmazlığı düşüncelerinin 
geliştirilmesi yönünde son derece aktif bir örgütlenme olan Evangelical 
Theological Society’nin 1949 yılında kurulmasına da ön ayak olan yeni- 
Evanjelikler, 1950’ler boyunca Amerikan Evanjelizminin gündeminden 
düşmeyen şahsiyeti Billy Graham’ı ortaya çıkardılar. Graham aynı zamanda, 
İngilizce konuşan ülkelerde Evanjelizmi canlandırmak ve kendi düşünce anlayışları için bir temel/merkez olması amacıyla 1956 yılında kurulan ve yayın hayatına aralıksız devam eden Christianity Today’in kurucu lideridir. Graham’ın bu çerçevede yaptığı Evanjelist faaliyetler ve propaganda çalışmaları, binlerce kişinin İsa Mesih inancını benimsemesini sağladı ve Amerikan dini yaşamındaki kilise sayısını on yıl içerisinde gözle görülür bir şekilde artırmayı başardı (Davis, 1985: 35). Billy Graham’ın, 1957 yılında fundamentalist-Evanjelik hareket 
içinden bazı liberal kilise liderlerinin işbirliğini kabul ederek, New York’ta Haçlı ruhu taşıyan silahsız bir Evanjelist (crusade) çağrı yapması, Bob Jones Üniversitesinin kurucusu Bob Jones (1883-1968); Rabbin Kılıcı’nın (Sword of the Lord) editörü John R. Rice (1895-1980) ve Carl McIntre gibi ayrılıkçı fundamentalistler tarafından hoş karşılanmadı. 

Dolayısıyla bu kişiler neo-Evanjeliklere karşı cephe alarak onlarla birlikte 
hareket etmeme kararı aldılar (Marsden, 1987: 194). 

Evanjelikler 1960 ve 1970ler boyunca hem entelektüel hem de toplumsal alanda geri kalmamak için mücadelelerini devam ettirdiler. 

1970’lerde Evanjelik bölgelerde kilise sayılarını artırmak, misyonerlik 
çalışmalarına devam etmek ve bu şekilde durumlarını güçlendirmek 
suretiyle gündemdeki varlıklarını koruma amacında oldular. Bu on yıl 
boyunca toplumsal hizmetler konusunda bazı ilerlemeler kaydeden 

Evanjelikler, 1973’te Ron Sider önderliğinde Social Action adlı bir hareket 
örgütlediler. 

Evanjelik çevrenin teolojik çalışmalar konusunda uzun verimsiz yıllarının ardından Carl Henry’nin 1976 yılında yayınlanan Tanrı, Vahiy ve Otorite (God, Revelation, and Authority) adlı kitabının ilk bölümü, Amerikan Evanjelikleri arasında on yılın en önemli teolojik yazısı olarak nitelendi. Iowa’da Dubuque Okulu’nda teolog olan Donald Bloesch’in, 1978 yılında yayınlanan Evanjelik Teolojinin Temelleri (Essentials of Evangelical Theology) adlı kitabı da bu konuda diğer önemli bir eser oldu. Bu bağlamda Bloesch ve Henry’nin sistematik teoloji 
alanındaki çalışmaları, Amerikan muhafazakârları arasında uzun süren 
durgunluğun sonu olarak gösterilir (Davis, 1985: 18-19). 

Evanjelizm gerçek anlamda bir Anglo-Amerikan fenomeni olsa da, Evanjelikler kendi seslerini geniş platformlarda duyurmak için birçok kez uluslararası toplantılar da düzenlemişlerdir. Evanjelizmin uluslararası kimlik arayışı olan bu toplantılardan ilki World Congress on Evangelism adıyla 1966’da Berlin’de ve diğeri de 1974 yılında 150 ülkeden ve 135 Protestan mezhepten yaklaşık 2473 kişinin katılımıyla İsviçre’nin Lozan şehrinde gerçekleştirilen The International Congress on World Evangelization’dir. Katılımcılar bu kongrenin sonunda sosyal adalet, sosyal yardım ve hizmet, barış için çalışmanın gerekliliği, sınıflar ve 
ırklar arasında uzlaşma, İncil mesajı ulaşmamış kişilere İncil mesajını  öğretmenin ve yaymanın (evangelization) zorunluluğu ve aciliyeti, 
Kutsal Kitap’ın otoritesinin yüce amacını devam ettirmek gibi konular 
üzerinde uzlaştıkları bir bildiriye imza attılar. Bu arada Sojourness, The 
Other Side, Radix ve The Reformed Journal gibi süreli yayınlar da toplumsal 
konularda Evanjelik bilinçliliği artıran unsurlar oldular (Davis, 1985: 19-21). 

1970’ler boyunca gelişmesini sürdüren Evanjelizm 1980’lere kadar Amerika’da gittikçe daha dikkat çekici bir görünüm kazanmaya başladı. Bu canlanma modernitenin dinsel hayata, dinsel kurumlara ve değerlere karşı meydana getirdiği çürüme ve aşındırmalara rağmen, dünyanın farklı yerlerindeki tarihi dinsel geleneklerden Yahudilik ve İslam’ın inanç bağlıları tarafından yeniden keşfedilmesi ve canlanması hareketleriyle paralellik arz ediyordu. 1970’ler aynı zamanda Evanjelik yayınevleri ve dinsel radyo/TV yayın gruplarının yükseliş yılıydı. 

Bu yıllarda, Hal Lindsey’in Late Great Planet Earth ve Charles Colson’un 
Born Again isimli popüler kitapları, ülke çapında en çok satanlar listesinin 
başında yer aldı. Evanjelizmi anlatan daha bilimsel anlamda yazılmış eserler arasında ise, Morris Inch’in The Evangelical Challenge; Donald Bloesch’in The Evangelical Renaissance; Bernard Ramm’ın The Evangelical Heritage ve The Worldly Evangelicals; ayrıca David Wells ve John Woodbridge’in The Evangelicals adlı kitapları sayılabilir. Bu gelişmelerin ardından muhafazakâr kiliseler diğer ana kiliselere oranla gelişerek üyelerinin sayısını büyük oranda artırmış oldu. 

Dean M. Kelly 1972’de Why Conservatives Are Growing isimli çalışmasını kaleme alarak bu büyümeye dikkat çekti (Davis, 1985: 14). 

Yine 1970’lerde Amerikan medyası, Evanjelizmin Amerikan yaşamında büyük bir kuvvet olduğuna yer vermesinin ardından medyada bir çok sporcu ve eğlence 
starı övünerek born again (yeniden doğuş) inancını benimsediklerini ilan ettiler. Aslında yıllardan beri gittikçe büyüyen Evanjelizm, diğer Protestanlar ve Roma Katoliklerin sayıları azalırken sayısını kırk ya da elli milyona ulaştırmıştı (Marsden, 1987: 195). 1974’lü yıllarda Pentakostal vaiz David Wilkerson tarafından yazılıp 23 dile tercüme edilen The Cross and the Switchblade adlı kitap milyonlarca adet sattı. Bunun yanında PTL Club* ve 700 Club gibi popüler TV programları, Evanjelik inanç sistemi ve değerleri adına geniş dinleyici kitlelerine yayınlar yapıyordu. 

Anketçi George Gallup 1976 yılında yaptığı bir ankette, halkın % 34’ünün born again (yeniden doğuş) inancını kabul ettiğini ve Protestanların % 48’inin kendilerini “Evanjelikler” olarak tanımladığını tespit etti ve ardından o yılı “Evanjelik yılı” olarak ilan etti. Evanjelik eğilim o tarihlerde değer kazanıyor gibi görünse de, Amerika’nın içinde bulunduğu sosyal ve siyasi şartlar hiç de iç açıcı bir durum arz etmiyordu. 

Suç, ahlaki dejenerasyon, vergi kaçırma ve cinsel sapkınlıklar gibi olumsuz hadiseler, toplumu adeta bir veba salgını gibi kemiriyordu (Davis, 1985: 12). 

Lindsell’in The Battle for the Bible kitabı Evanjelik çevrelerde Kutsal Kitap’ın yanılmazlığı konusunda yeni bir tartışmanın yaşanmasına neden oldu. 1978’de Jack Rogers ve Donald McKim, Lindsell’e cevap olarak algılanan The Authority and Interpretation of Bible adlı bir kitap yayınladılar. Ancak Rogers ve McKim, “sınırlı” yanılmazlığı veya yalnızca iman konusunda ve uygulamada yanılmazlığı savundukları için 

Francis Schaeffer, Charles F. H. Henry, John Gerstner ve Kenneth Kantzer 
gibi bazı Evanjelik liderler tarafından eleştirildiler. Kutsal Kitap’ın yanılmazlığı üzerine Uluslararası Kurul (International Council), Amerikan Kiliseleri’nde yanılmazlık konusunda seslerini duyurabilmek amacıyla bir grup muhafazakâr âlim eşliğinde kendi taraftarlarına ümit vermek ve onları yeniden canlandırarak farklı görüşleri birleştirmek amacıyla Ekim 1978’de Chicago Bildirisi’ni (Chicago Statement) yayınladılar. 

Kutsal Kitap’ın otoritesini tartışmak amacıyla Ağustos 1981’de Toronto’da bir konferansta Jack Rogers The Authority and Interpretation of Bible kitabındaki görüşlerinin yanlış anlaşıldığını ve başka taraflara çekildiğini öne sürerek, gerçekte Kutsal Kitap’ın yanılmazlığı hususunun güçlü bir savunucusu olduğunu iddia etti. Ancak onun bu değişken ifadeleri Amerikan Evanjelizminin yeni bir ivme kazanması ve birliği yönünde olumsuz etkiye sebep oldu (Davis, 1985: 16-17). 

Evanjelizm ve Siyaset 

Din, Amerikan siyasi hayatına yalnızca Evanjelik ve fundamentalist cemaatlerin etkileriyle girmemiş bilakis Amerika’nın politik geçmişi din ile her zaman iç içe olmuştur. Gerçekte batı uluslarının birçoğu da kiliseler tarafından kurulmuş ve din bu ulusların ayrılmaz birer parçası olmuştur. Bu bağlamda koloni dönemi Amerikan siyasi tarihine baktığımızda, genel olarak Katolik ve Protestanlar arasında geçen siyasi bir çekişmenin baş gösterdiğini görürüz. Bu dönemde iki kesim arasındaki çekişmeler zaman zaman Demokratların safında, zaman zaman da Cumhuriyetçilerin safında yer alma uğruna cereyan eden hadiselere 
şahitlik etmiştir (Marsden, 1991: 86). 

Evanjelikler 1970’lere kadar önemli ölçüde Demokratlara destek vermişler ancak bu tarihten sonra desteklerini Cumhuriyetçilerden yana kullanmaya başlamışlardır (Vural, 2003:10). Fakat bu tarihlerde toplumda suç oranları ve ahlaki yozlaşmaların artması, İncil’i Tanrı’nın doğrudan ve yanılmaz buyruğu olarak gören büyük muhafazakâr Hıristiyan yapılanmaları tedirgin ediyordu. Bu bağlamda muhafazakâr Protestanlık içerisinde ortaya çıkan The New Christian Right oluşumu, etkili toplumsal yapısı nedeniyle kısa zamanda yayıldı. Hareket içerisinde Virginia’da Jerry Falwell, Pat Robertson ve Texas Fort Worth’te 
James Robinson gibi ünlü televizyon Evanjelistleri, ahlak ve siyaset 
konularındaki görüşlerini etkili bir şekilde yayınlamaya başladılar. 

Bu kişiler çok sayıda izleyiciyi kendilerine çekmeyi başarmakta zorlanmadılar. 

Bununla birlikte Baptist vaiz Jerry Falwell tarafından Haziran 1979 yılında örgütlenen ve 1980 yılında ulusal çapta 400.000 üyesi olduğunu ve 48 eyalette politik kurullarda yer aldıklarını açıklayan Evanjelik Moral Majority grubu da, dinsel bir cemaat olarak siyasi arenada etkili olmaya başladı. Pat Robertson ise, 1990’larda Cumhuriyetçi Parti içinde etkin bir güç haline gelen Hıristiyan Koalisyonu adında bir örgüt kurmuştu. Ardından Memphis, Tennesse’de E. E. McAteer Religious Roundtable adıyla bir örgüt kurdu. Moral Majority, Christian Voice ve The National Federation for Decency gibi Hıristiyan sağ örgütler de, 
geniş seçim bölgelerinde ötenazi, kürtaj, homoseksüellik, pornografi, cinsellik eğitimi gibi konular etrafında birlikte hareket ettikleri propaganda faaliyetleri yürüttüler (Guth, 1983: 31-45). 

Amerikan siyasi arenasındaki etkinlikleriyle ön plana çıkan bu dinsel örgütlenmeler, çeşitli dönemlerdeki başkanlık seçimlerinde de nüfuzlarını kullanarak seçmenleri etkileme yönünde çalışmalardan geri kalmamışlardır. Örneğin Jerry Falwell ve Pat Robertson gibi vaizlerin önderlik ettiği, Carter’a karşı Ronald Reagan lehindeki kampanyalar, 1980’de Evanjeliklerin Amerikan siyasetindeki varlıklarını hissettiren somut örneklerdi. Moral Majority ve diğer Hıristiyan sağ örgütlenmeler 1980 Kasım seçimlerinde etkili olduklarını ve hatta Cumhuriyetçi parti programının şekillenmesinde önemli role sahip olduklarını düşünüyorlardı (Davis, 1985: 20-21). Reagan ve Baba Bush’un seçilmelerinde 
önemli rol oynayan Yeni Hıristiyan Sağı’nın bu çabaları karşılıksız kalmamış ve bu iki başkan döneminde kendi yapılanmalarının etkinlikleri konusunda zorluklarla karşılaşmamışlardır. Zaten Reagan’ın siyaset anlayışında İncil’in literal yorumlarının etkisi inkâr edilemez bir gerçek olmuştu (Hallsell, 2003: 125). Falwell ve Robertson 1988 yılında da Cumhuriyetçi başkanı aday göstermek için yapılan kampanyalara katıldılar. Yine Bill Clinton’un başarılı sayılan iki dönem Amerika başkanlığının ardından, 2000 yılında yapılan başkanlık seçimlerinde, demokratların adayı Al Gore’un başkan olması beklenirken, tartışmalı bir seçim neticesinde Evanjeliklerin destek verdiği ve kendisi de bir Evanjelik olan George W. Bush başkan seçilmesi de Evanjeliklerin Amerikan siyasetindeki etkisini gözler önüne sermişti (Vural, 2003: 19-20). 

Aslında Amerikan başkanlarının birçoğu yeniden doğuşçu (born again) 
Hıristiyan olduklarını gizlememişlerdir. Başta Jimmy Carter olmak üzere Ronald Reagan ve son başkan George W. Bush’un yeniden doğuşçu/Evanjelik olduğunu dünyada duymayan yok gibidir (Erickson, 1993: 190).

Bu bağlamda oğul Bush’un başkan olmasının hemen ardından 11 Eylül 2001 yılında Amerika’nın yaşadığı terör saldırıları, başkan Bush’un söylemlerine dini inancının etkileri şeklinde yansımıştı. Saldırılardan sonra Bush, “şer ekseni”, “haçlı savaşı” ve “ya bizden yana/ bizimle olursunuz ya da bize karşı” gibi söylemlerle dünyaya yeni düşmanını ilan ederken tamamen dinsel argümanlarla konuşuyordu. Aynı zamanda Bush, kendisini Tanrısal bir görevi yerine getiren mehdi olarak gördüğünü ima eden açıklamalarda bulunmaktan geri kalmamıştır 
(Gönültaş, 2003: 87-104). 

Fundamentalist-Evanjelikler ve özellikle dispensasyonal tarihselciliği savunanlar, Orta Doğu’da meydana gelen olayları Kutsal Kitap kehanetlerinin gerçekleşmesi yönünde yorumlayan düşünceleri sebebiyle İsrail devletine karşı bir sempati duymaktadırlar. Öteden beri Amerika’nın İsrail’e önemli miktarda maddi destek sağladığı da bilinmektedir. Fakat Amerika’nın İsrail’e her yıl yaptığı maddi yardımların kesin miktarı, Amerikan kongre üyeleri tarafından açıklanmamakla 
birlikte resmi rakamlara göre 1949-1995 arası 46 yıllık süre zarfında Amerika, küçük bir devlet olan İsrail’e; Afrika, Karayip ve Latin Amerika ülkelerine yapılan yardım miktarına karşılık gelen 62.5 milyar dolar dış yardım sağlamıştır. 
Bir başka ifadeyle söylersek diğer ülkelere kişi başına yapılan yardım 40 dolara karşılık gelirken, İsrail’e yapılan yardımlar ise kişi başına 10.775 doları bulmaktadır (Hallsell, 2003: 118). 

Sonuç 

16. yüzyılda Katolisizmi protesto ederek Avrupa’nın dinsel ve sosyo- ekonomik algısına yeni bir yön vermiş olan Protestan Hıristiyanlık, katı Katolik anlayışa yeni bir pencere açarak daha özgürlükçü bir anlayışı doğurmuştur. Kutsal Kitap merkezli Protestan bir hareket olan Evanjelizm de ilk olarak protestan reform hareketinden sonra ortaya çıkmış ve Avrupa’daki kökleri özellikle Kuzey Amerika’ya göç eden Avrupalı Protestan misyonerlerce yeşertilerek burada dal budak salmıştır. 

Avrupa kökenli Amerikan Evanjelizmi, bu kıtada aynı kökten beslenen farklı kollar şeklinde oldukça geniş alanlara yayılmıştır. Aynı zamanda Amerika’nın bir ulus olarak yükselmesinde önemli etkilere sahip olan Amerikan Evanjelizmi, kendi içerisinde önemli ayrılık hareketleri yaşamış ve çeşitli tepkilere ve eleştirilere göğüs germek zorunda kalmıştır. 

Tarih boyunca dinsel inanç grupları kendi dini yapılarını güçlendirmek veya kendileri açısından yegâne kurtuluş yolu olarak gördükleri inançlarını, diğer inanç bağlılarına ulaştırmak için bir takım çabalar içerisinde olmuşlardır. Bu bağlamda dini inancın öteki inanç bağlılarına ulaştırılması konusu Hıristiyanlık dini bağlıları için öteden beri en başta gelen temel inanç akidelerinden birisi olmuştur. Hıristiyanlık dininin Protestan Evanjelik yorumu da, sahip olduğu dini öğretinin tüm dünyaya ulaştırılması konusunda bugün en yoğun faaliyet alanına sahip olan dinsel anlayıştır. Evanjelikler olarak adlandırılan bu geniş yapı 
İncil mesajlarını henüz bu mesajlardan haberdar olmamış ve kayıp saydıkları 
insanlara ulaştırmayı öncelikli hedef haline getiren farklı türden ve isimden Protestan kiliselerden oluşmaktadır. Bu bağlamda Evanjelizm, misyonerliğin dönüşüme uğramış adı olmuştur. Bizim için yeni olan bu ismin yanında asıl hedef tüm dünya olunca farklı kültürlerden insanlara yönelik çeşitli sosyolojik ve psikolojik araştırmalar yapılarak misyonerlik faaliyetlerinin alanı azami derecede genişletilmiştir. Diğer taraftan siyasetle de yakınlaşarak ulusal anlamda halkı yönlendirebilecek bir nüfuza sahip olmayı başaran Evanjelik anlayış bazı  Amerikan başkanlarının dinsel tercihlerine bile yansımıştır. II. Dünya Savaşı sonrası ABD’nin dünya siyasetindeki etkisini artırmasıyla beraber siyasi arenadaki günümüzü de kapsayan Evanjelik etki küresel hale gelmiştir. Bu çerçeveden bakıldığında, Evanjeliklerin Amerikan siyasetindeki etkisinin ve küresel Evanjelizm ve misyonerlik konusundaki faaliyetlerinin yeni bir olgu olmadığı anlaşılmaktadır.


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

11 Neo-evangelicalism, http://en.wikipedia.org/wiki/Neo-evangelicalism

Kaynakça ;

Aydın, Mahmut, (2002). Tarihsel İsa, İmanın Mesih’inden Tarihin İsa’sına, Ankara: 
Ankara Okulu Yay. 
Aydın, Mahmut, (2001). Monologdan Diyaloğa, Çağdaş Hıristiyan Düşüncesinde 
Hıristiyan-Müslüman Diyaloğu, Ankara: Ankara Okulu Yay. 
Barrett, David B, (1991). Annual Statistical Table on Global Mission. International 
Bulletin of Missionary Research, 15/1, ss. 24-25. 
Bıyık, Mustafa, (2007). Amerikan Protestan Fundamentalizmi’nin Köken ve Öğreti 
Açısından Bir Analizi. Dini Araştırmalar, 5-8/10, ss. 83-104.. 
Bosch, David J. (1993). Transforming Mission, Paradigm Shifts in Theology of 
Mission, New York: Orbis Books. 
Davis, John Jafferson, (1985). Foundations of Evangelical Theology, Grand Rapids: 
Baker Book House. 
Davutoğlu, Ahmet, (2000). Bunalımdan Dönüşüme Batı Medeniyeti ve Hıristiyanlık. 
Divan, 5/9, ss. 1-74. 
Erickson, Millard J. (1993). The Blackwell Encyclopedia of Modern Christian 
Thought. İçinde Alister E. Mc Grath (Ed), Evangelicalism. (ss. 184-192). Malden: 
Blacwell Reference. 
George, Timothy, (1989). Evangelism in the Twenty-First Century: The Critical 
Issues. İçinde Thom S. Rainer, (Ed.), The Challenge of Evangelism in the History 
of the Church. (ss. 9-20). Wheaton: Harold Shaw Publishers. 
Guth, James L., (1983). The New Christian Right, Mobilization and Legitimation, 
Robert C. Liebman, Robert Wuthnow, (Ed.), The New Christian Right. (ss. 
31-39). New York: Adline Publishing Company. 
Gönültaş, Nuh, (2003), Bush ve Evanjelizmin Mesih Planı, İstanbul: Q-Matris Yay. 
Hallsell, Grace, (2003). Tanrıyı Kıyamete Zorlamak, (M. Acar/H. Özmen Çev.) 
Ankara: Kim Yay. 
Hambrick-Stowe, Charles, (1996). E. Charles G. Finney and Spirit of American 
Evangelicalism. Grand Rapids: William B. Eerdmans Publishing Company. 
M. Marsden, George. (1987). The Encyclopedia of Religion V. İçinde Mircae 
Eliade (Ed.) Evangelical and Fundamental Christianity. NewYork: Macmillan 
Publishing Company. 
M. Marsden, George. (1991). Understanding Fundamentalism and Evangelicalism. 
Grand Rapids: William B. Eerdmans Publishing Company. 
Miles, Delos, (1989). Evangelism in the Twenty-First Century: The Critical 
Issues. İçinde Thom S. Rainer, (Ed.), Church Social Work and Evangelism as 
Partners. (s. 51-60). Wheaton: Harold Shaw Publishers. 
Özkan, Ali Rafet, (2002). Amerikan Fundamentalizmin Dünü Bugünü, Atatürk 
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 18, ss. 39-53. 
Özkan, Ali Rafet, (2005), Amerikan Evanjelikleri, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık. 
Paterson, Ross, (1994). Explaining Mission, Tonbridge: Sovereign World.
Rosas III, L. Joseph, (1989). Evangelism in the Twenty-First Century: The Critical 
Issues. İçinde Thom S. Rainer, (Ed.), Evangelism and Apologetics, (s. 113- 
120). Wheaton: Harold Shaw Publishers. 
Stott, John, (1995). The Contemporary Christian, Applying God’s Word to 
Today’s World, Wheaton: Intervarsity Press. 
Turan, Süleyman & Aydın, Mahmut, (2012). “10/40 Penceresi”: Misyonerlik 
Faaliyetlerinin Çağdaş Hedef Bölgesi”, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 
12/3, ss. 47 -71. 
Van Engen, Charles E. (1995). Christianity and the Religions: A Biblical Theology of World Religions. İçinde Edward Romen, & Harold Netland (Ed.), The 
Uniqueness of Christ in Mission Theology. (s. 184-217). Pasadena: William Carey Library. Van Rheenen, Gailyn, (1996). Missions: Biblical Foundations and Contemporary Strategies, Grand Rapids: Zondervan Publishing House. 
Vural, İsmail, (2003). Evanjelizm, Beyaz Sarayın Gizli Dini, İstanbul: Karakutu Yay. Amerikan Tarihinin Ana Hatları. http://www.usemb-ankara.org.tr/ABDAna- 
Hatlar/Tarih.htm#b4 web adresinden 09.11.2013 tarihinde alınmıştır. 
Amerikan Tarihinin Ana Hatları, http://www.usemb-ankara.org.tr/ABDAna- 
Hatlar/Tarih.htm#b9 web adresinden 09.11.2013 tarihinde alınmıştır. 
Creative Access countries, http://home.snu.edu/~hculbert/access.htm web adresinden 30.10.2013 tarihinde alınmıştır. 
First Great Awakening. http://en.wikipedia.org/wiki/First_Great_Awakening 
web adresinden 15.10.2013 tarihinde alınmıştır. 
Neo-evangelicalism. http://en.wikipedia.org/wiki/Neo-evangelicalism web adresinden 30.10.2013 tarihinde alınmıştır. 
Second Great Awakening. http://en.wikipedia.org/wiki/Second_Great_Awakening 
web adresinden 15.10.2013 tarihinde alınmıştır. 
Kitabı Mukaddes, (1997). İstanbul: Kitabı Mukaddes Şirketi. 
İncil-Müjde, (1994). İstanbul: Yeni Yaşam Yay. 


***