Sinema yıldızı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sinema yıldızı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Şubat 2020 Pazartesi

Fuhuş (Paralı Seks).. BÖLÜM 3

Fuhuş (Paralı Seks).. BÖLÜM 3




Osmanlı Devleti 1876.da, beyaz kadın ticaretinin yaygınlaşmasından önce Galata semtini yabancı uyruklu fahişelerden temizleme kararı almıştı. Ancak, Batılı büyük elçiliklerin protestosu ile sınır dışı işlemi iptal edildi 64. 

Bu dönemde, “ Çıplak resim”, “Çıplak fotoğraf” ticareti başladı ve karlı geçim yolu oldu 65. 

İlk olarak, fotoğraflarını çektirerek bundan gelir elde edenler Ermeniler olmuş, onları Rumlar takip etmiştir. 

Çıplak resimler Avrupa ve Amerika dan kaçak yollarla da ithal edilmektedir. 

II. Abdülhamit.in istibdat yıllarında, fuhuş yeraltına kayarken, randevuevleri ön plana çıkacaktır. Bu evlere halk ağzında „koltuk. adı verilmiştir. Bu evlere gelen, getirilen yahut „abla. adı verilen randevucu kadın tarafından beslenen gizli Müslüman fahişeler ve kapatmalar (metresler) olmuştur 66. 

Ahmet Rasim, fahişelik formlarını altı sınıfa ayırmaktadır. Bunlar; „tam hususi., „yarı hususi., „kapatma-mantenot., „sermaye., „sokak., „mezarlık. olarak sıralanmıştır 67. 

20. yüzyıl başlarında Osmanlı toplumunda fuhuş, dağılmakta olan bir imparatorluğun izlerini taşımaktadır. Özellikle başkent İstanbul.un geniş bir kesimi yoksullaşırken, eğlence düşkünlüğü, alkol, kumar, kadın ticareti, hatta kokain giderek yaygınlaşır. 

Erkekleri cephelerde bulunan ailelerde bütün yük kadınların omzuna binmiştir. 
Yoksulluk, açlık ve kimsesizlik Osmanlı kadınını sokağa iterken, fuhuş sektöründe Müslüman Türk kadın sayısı artmıştır 68. 

I. Dünya Savaşı yıllarında, İstanbul.un etnik çeşitliliği ile kozmopolit ortamına işgal güçlerinin yanı sıra Ekim Devrimi.nden kaçan Ruslar eklendi. 69 

Ruslar, başkentin gece yaşamını renklendirip, pavyon ve gece kulübüyle tanıştırdılar 70. Rus güzelleri „Haraşo. adını aldı 71. 

Sayıları iki yüzbini bulan Ruslar arasında Beyaz Rus kökenliler ile birlikte pek çok Odesalı ve Kievli genelev kadını vardı. Bunlar, Beyoğlu.na ilk kokaini getirenlerdi 72. 

Pera bölgesindeki genelevlerde Rum (% 58), Yahudi (% 18.8), Ermeni (% 13.7) 
fahişelerden sonra dördüncü sırada % 6.4 ile Rus kadınlar gelmektedir. Galata Mahallesinde ise 28.i Yunan, 307.si Osmanlı vatandaşı 335 Rum kadından sonra 169 fahişe ile Ruslar ikinci sırayı işgal etmektedirler 73. 

Fahişeler için kahvehanelerden sonra diğer gözde randevu mekânları süthane ve çamaşırhanelerdi 74. 

Tombalacı Rus kızları, kahvehaneleri gezerek, Osmanlı erkeklerine şans dağıtırlar 75. 

Resmi kayıtlara göre, mütareke yıllarında İstanbul.da “vesikalı” 2125, “vesikasız” 979 fahişe çalışmaktadır. Bunların dışında da binin üzerinde kadınının zaman zaman fuhuş yaptığı polis makamlarınca bilinmektedir. 

Vesikalılar içinde çoğunluğu 774 kişi ile Müslüman kadınlar oluşturur. Gayr-ı Müslim Osmanlı kadınları arasında 691 Rum, 194 Ermeni, 124 Musevi vesika sahibidir. 

Pek çok yoksul kız, bar, cafe, meyhane ve lokantalarda fuhuşa düşerdi. Küçük 
yaşlarda kendilerini kandıran sevgilileri tarafından iğfal edilip, genelevlere teslim edilen ya da satılan kızlara rastlanılmaktadır 76. 

  Meslek kariyerinin bundan sonraki noktasında genelevler yer alırdı. Geneleve düştükten sonra bar ve pavyonlarda şarkıcı ya da dansöz olarak çalışılır, buralardan genelevlere müşteri ayarlanırdı 77. 

Osmanlı toplumunda fahişenin ikinci büyük mesleki riski, külhanbeyi ya da kabadayı âleminde yaşayan erkekler alır. Sermayelerin “belalıları” olan bu erkekler, genelevler civarındaki kahvehanelerde bulunurdu. Müşterilerin çetelesini tutup, külhani argosunda “markacılık” yaparak, akşamleyin sermayelerini “ziyaret” eder ve hâsılatı bölüşürlerdi 78. 

 Türkiye Cumhuriyeti dönemi; Haraşo’dan Nataşa’ya.. 

1922 de, İstanbul.da 69 Rum, 194 Ermeni, 124 Musevi, 774 Türk vesikalı ve 1000 kadar vesikasız hayat kadını bulunmaktadır 79. 

1930.da ise 1335.i Müslüman, 2512.si Hıristiyan olmak üzere 3847.e yükselmiştir. Bunlardan Müslüman olanlar „yoğurtçu., Gayri 
Müslim olanlar ise „ çamaşırcı diye kayıtlara geçmektedir. 

Gizli fuhuşun yapıldığı 700 e yakın randevuevi olduğu tahmin edilmektedir. 1930.lu yıllarda, Tarlabaşı, Sıraselviler, Cihangir, Tophane gibi Beyoğlu semtinin bölgelerinde randevuevleri bulunmaktadır. Abanoz Sokağında ise hem genelev hem de sıra sıra randevuevleri faaliyet göstermektedir. 

1930.lı yıllarda başlayan genelevleri kapatarak fuhuşu önleme gayretlerine rağmen, 1950.lerden sonra kırsal toplumsal yapının hızla çözülmesi, kente göç nedeniyle fuhuş alabildiğine arttı. Öte yandan çevreye olan olumsuz etkisi nedeniyle birçok „resmi. genelev kapatıldı. 

İstanbullu aristokrat bir Ermeni ailesinin kızı olarak dünyaya gelen Matild Manukyan, 1960.lı yılların ortalarından itibaren, fuhuş sektöründe 
önemli bir ağırlık kazanmıştır. 
Karaköy'de babasına ait binaları bir genelev işletmecisine kiraya veren Matild Manukyan, kira ödenmeyince çareyi geneleve ortak olmakta bulur. 

1970.lerin ortasından itibaren seks filmi furyası başlayacaktır. Seks salgını, „porno.ya ulaşır 80. 

Genelevlerde kadınların yanında, „dönme. denilen, ameliyatla kadın olmuş, “erkek asıllılara da” rastlanmaktadır 81. 

Sovyetler Birliği.nin çökmesi (1989) sonrası, dağılan Doğu Bloğu ülkeleri vatandaşı kadınlar, tüm dünyaya yayıldıkları gibi, Türkiye.ye de akın etmişlerdir. Mütareke yıllarındaki Haraşo.lara benzer şekilde yeni Rus kızları Nataşa.lar olarak adlandırılır. 

17 Şubat 2001.de İstanbul genelevlerinin sahibi olan Matilt Manukyan.ın ölümü 
sonrası, çalışan vesikalı kadın sayısında % 50 civarında düşüşler görülmüştür. Matilt Manukyan sonrası varisleri genelev işletmeciliğini sürdürmek istememişler dir. 2002 yılında 145.e düşen çalışan vesikalı kadın sayısı 2009 yılında 122.ye inmiştir. 

Büyük bir metropol olan İstanbul kentinde artık gizli fuhuşa uygun bir ortam 
oluşmuştur. Bu ortamın oluşmasında fuhşun form değiştirmesi kadar, insan kaçakçılığı yolu ile ülkemize gelenlerin niteliği de etkili olmuştur. 

Türkiye.ye insan kaçakçılığı kapsamında gelen ve cinsel sömürüye uğrayan 
göçmenlerin % 75,6.sı gönüllü, % 7,3.ü ikna edilerek, hile ile kandırılarak ya da 
çaresizliğinden yararlanılarak, % 17,1.i baskı, zor ve şiddet kullanılarak çalıştırılmıştır 82. 

Türkiye.ye gelmeden önce göçmen kadınlara hangi mesleği seçebileceklerine ilişkin bir anket uygulanmaktadır. Bakıcılık ve ev hizmetlerine oranla eğlence yaşamı ve seks sektöründe kazancın yüksekliği göçmen kadınları ekonomik bir tercihe zorlamakta, böylece fahişeliği seçmelerine neden olmaktadır. 

Göçmenlerin Türkiye.de geçimlik gelir elde etmek için çalıştığı en yoğun iş alanı olan fahişelik, üç form içinde karşımıza çıkmaktadır. Bunlar, randevuevlerinde yapılan fuhuş, eskort kız hizmetleri ve buluşma noktalarında gerçekleştirilen fuhuştur. 

Göçmen fahişe tehlike içindedir; çünkü göçmen yasadışı konumu nedeniyle kriminal bir fanus içinde yaşamakta ve bu onu her türlü zorlama ve şiddete maruz bırakmaktadır. 

Göçmen fahişe; uyuşturucu madde kaçakçıları, kara para sahipleri, kayıtdışı ekonominin haracını yiyerek “stres” “boşaltmak isteyenlerden mafya elemanlarına kadar geniş yeraltı dünyasının içerisinde hareket eder. 

Türkiye.ye gelen ya da getirilen kızlardan bazıları gelmeden önce borçlandırılmakta, burada çalıştırılarak ya da satılarak borçlarını ödemeye zorlanmaktadır 83. 

 Fuhuş sektörü içinde yer alan göçmen kadınların yer aldığı ikinci tür fahişelik formu eskort kızlıktır. Eskort kız olarak çalışacak kadınlar, Türkiye.de muhabbet tellalları ya da aracılarınca karşılanır ve konaklayacakları evlere yerleştirilirler. Evlerde, genelde iki ile dört kız birlikte barınmaktadır. Kızların konakladıkları evin kirası ve beslenme ihtiyaçları kızlarca karşılanır. 

Muhabbet tellalı kendi “piyasa”sından müşteri bulmakta, kızları bu müşterilere 
yönlendirmektedir. Kızların nakli, bizzat muhabbet tellalı, görevlendirdiği taksici ya da oto sürücüsü ya da direkt kız tarafından gerçekleştirilmektedir. Kendi müşteri ağlarını kurmuş, çalışmanın yanında “çalıştıran” konumuna gelmiş göçmen kadınlar da vardır. 

 Sonuç; Yeniden Düşünme zamanı.. 

 Fuhuş binlerce yıldır tüm baskılara, kanunlara, toplumların örf ve adetleri ile 
kültürlerine karşı dayandı. Tarihin hangi dönemi olursa olsun, şartlar oluştuğunda fuhuş her zaman var olacak ve hatta artacaktır. Geçmişte ekonomilere güç kaynağı oldu, savaşta askerlere moral verdi, farklı ırkların bütünleşmesine zemin hazırladı. İyi ya da kötü fuhuş ve onların icra edildiği genelev ya da randevu evi gibi yerler yaşadığımız bu dünyaya şekil vermeyi başardı. 

Fuhuşun gizli dünyası zaman içinde evrim geçirdi. Randevu evleri hiçbir zaman yok olmayacak ama günümüze sayılarında oldukça bir düşüş olduğu kesindir. Bunun nedeni seks yapmanın pek çok yönteminin ortaya çıkmasıdır. Yeni fuhuşun en organize hali artık eskort kızlardır. Masaj salonları, bar ve solaryum merkezleri de gizli fuhuş yapmak için paravan yerler olarak alternatif teşkil ediyor. 

21. yüzyılda dünyanın büyük bölümünde fuhuşa yasal denetim altında izin veriliyor. Fuhuşun yasallaştırılmasındaki amaçlardan biri, fuhuşun, genelev ya da gece kulübü gibi yerlerde, sokağa göre daha az mağduriyete neden olduğu görüşüdür. 

Fuhuşu denetlemenin ötesinde yasaklayarak önlemek mümkün olmamıştır. 

Yasaklamak; fuhuşu yeraltına itmekte, fahişelerin güvenlikten sağlığa kadar çok sayıda konuda risk altına alırken, örgütlü suç gruplarının sömürüsüne açık hale getirmektedir. 

Yasaklama, insan tacirlerinin seks köleliği denebilecek bir seri uygulamasına kapı aralamaktadır. 

Sokakta çalışan pek çok kadın, kadın satıcılarının kontrolüne girmek ve sömürü aracı olmak istememektedirler. Ayrıca, kadınlar, bazı ülkelerdeki yasalar gereği, fuhuş karnesine sahip olmak ya da zorunlu ve düzenli yapılan sağlık kontrolleri ne tabi tutulmak istememektedirler 84. 

Günümüzde İsveç ve Türkiye gibi bazı ülkeler, fuhuşu uzun vadede ortadan 
kaldırma/yok etme prensibi yönünde hareket etme eğilimindeyken, Almanya, Hollanda gibi bazı devletler suç olmaktan çıkartma prensibini benimsemişlerdir. 

Türkiye.nin de dâhil olduğu bazı ülkelerde fuhuş, yasal denetim altında suç 
sayılmazken, genelevlerde çalışmaya önemli kısıtlamalar getirilmiştir. Yasal fuhuşa ilişkin sınırlamalar; yeni fahişe kaydına ve nakline izin verilmemesi ve böylece yıllar içinde vesikalı fahişe sayısının azaltılması gibi tedbirleri içerir. 

Türkiye.de suç olan kadın ve erkeğin para karşılığı seks yapması değil, buna aracılık etmek yani üçüncü kişi olmaktır. Sadece İstanbul da 10 bin fahişe olmasına rağmen, fuhuşla mücadele edecek polis ekibi sayısı 4.tür. 

Hollanda.daki tepkiye dönecek olursak, Exxpose hareketi; halen İsveç, Norveç ve Fransa'da yürürlükte olan yasaların kendi ülkelerinde da hayata geçirilmesini istiyor. "İskandinav modeli" olarak bilinen yasa, para karşılığı seks talebinde bulunanların cezalandırılmasını içeriyor. 

Ancak, seks uzmanı Yvette Luhrs.a göre, İsveç'teki durum seks işçileri açısından daha kötüdür. Yasak nedeniyle "iyi müşteriler" seks işçilerinden uzak dururken, kadınlar "kötü müşteri" ile karşı karşıya kalıyor 85. 

Bu nedenle, İskandinav ülkelerindeki kadınların çok daha fazla şiddet gördüğünü iddia ediyor. 

Kanaatimce konunun iki boyutu var; çaresiz ve korumasız kadınların mecbur kalarak ya da istemeden fuhuşa sürüklenmeleri ki buna kamu vicdanı müsaade etmez. Bunun çareleri sosyal güvenlik sistemi içinde bulunmalı, kadınlarımız sahipsiz ve çaresiz bırakılmamalıdır. 

İkinci boyut ise fuhuşu meslek ve daha çok para kazanmak için yapan kadınların durumudur. Bunun denetim altına alınması hizmeti alan ve veren için bir kamu (sağlık, dolandırıcılık, saldırı vb.) güvenliği konusu olarak düşünülmelidir. 

Bunlardan daha da önemli olan nokta, erkeklerin bitmeyen libidosu ve bunu gidermek için her zaman bir yol bulacak olmalarıdır. Mesele bunun en doğru çözümü için çalışmaktır. Örneğin İsveç.te „seks bağımlısı. raporu alan bir erkeğin cinsel ihtiyaç giderme masrafları sigorta şirketi tarafından karşılanmaktadır. 

Tarihsel olarak, cinselliğe ilişkin en iyi çözüm, onu kamusal alandan ihraç edip, dört duvar arasına mahremiyet bölgesine sürmek olarak görüldü. Aşkın dini olduklarını öne sürmelerine rağmen, hemen tüm semavi dinler seksüel aşktan korkmuş ve onu evliliğin içine sıkı sıkı hapsetmiştir. 

 Seks, normal koşullarda yabancılara korku ile yaklaşan insanın, bir yabancının 
cazibesine kapılmasını sağlayan mucizedir. Ne var ki, bugüne kadar, yaratmaya muktedir olduğu, sevgiye ve anlayışa dair güzelliklerin binde birini bile yaratamamıştır. Belki de toplumsal yaşamdaki değişimler, insanlara zamanla bu ihtiyacın giderilmesinde daha sağlıklı ve güvenilir bir ortam sağlayacaktır. Belki de sekse bakışımızı yeniden gözden geçirmeliyiz, aile kurumunu zedelemeden seks tabusunu yenmenin bir yolunu bulmalıyız. 

DİPNOTLAR;

1 Reay Tannahill, Tarihte Cinsellik, Çev.: S.Gül, Dost Kitapevi Yayınları, (Ankara, 2003), 89. 
2 Cumhuriyet, Hollanda'da Paralı Seksin Yasaklanması İçin İmza Kampanyası Başlatıldı, (09 Nisan 2019). 
3 Geneviève Fraisse, Cinsel Farklılığın Felsefi Bir Tarihi, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi, Çev:A.Fethi, 
Cilt: IV, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (İstanbul, 2005), 67 
4 Ayhan Önder, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Beta, (İstanbul,1994), 588. 
5 A. Caner Yenidünya, İnsan Ticareti Suçu (TCK.m.80), Turhan Yayınevi, (Ankara, 2007), 215. 
6 Cheryl Overs, Paulo Longo, Making Sex Work Safe, Network of Sex Work Projects, (London, 1997). 
7 Antony Giddens, Sosyoloji, Çev.: Ş.Pala Güzel, Kırmızı Yayınları, (İstanbul, 2008), 492. 
8 Tannahill, a.g.e., (2003), 72. 
9 Jess Wells, Kadın Gözüyle Batı Avrupa’da Fahişeliğin Tarihi, Çev: N.Arman, Pencere Yayınları, (İstanbul, 1997), 11 
10 Suzanne Fonay Wemple, Beşinci Yüzyıldan Onuncu Yüzyıla Kadınlar, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi: Ortaçağ.ın Sessizliği, Çev.:A.Fethi, Cilt: II, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (İstanbul, 2005), 179. 
11 Andre Morali Daninos, Cinsel İlişkiler Tarihi, Çev.: S.Tiryakioğlu, Varlık, (İstanbul, 1974), 28-30 
12 Nebi Bozkurt, Fuhuş, İslam Ansiklopedisi, Cilt: 13, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, (İstanbul, 1996), 212. 
13 Jess Wells, Kadın Gözüyle Batı Avrupa’da Fahişeliğin Tarihi, Çev.: N. Arman, Pencere Yayınları, (İstanbul, 1997), 27. 
14 Tannahill, a.g.e., (2003), 237. 
15 Kathryn Norberg, Fahişeler, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi: Rönesans ve Aydınlanma Çağı Paradoksları, Çev: A.Fethi, Cilt: III, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (İstanbul, 2005), 435. 
16 Wells, a.g.e., (1997), 45-48. 
17 Tannahill, a.g.e., (2003), 237. 
18 Tannahill, a.g.e., (2003), 196. 
19 Theodore Zeldin, İnsanlığın Mahrem Tarihi, Ayrıntı Yayınları, (İstanbul, 2003), 102. 
20 Wells, a.g.e., (1997), 35 
21 Andrew Nikiforuk, Mahşerin Dördüncü Atlısı Salgın ve Bulaşıcı Hastalıklar Tarihi, Çev.: S. Erkanlı, İletişim, (İstanbul, 2007), 130. 
22 Norberg, a.g.e., (2005), 439-442. 
23 Norberg, a.g.e., (2005), 446-447. 
24 Tannahill, a.g.e., (2003), 286. 
25 Geneviève Fraisse, Cinsel Farklılığın Felsefi Bir Tarihi, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi: Devrimden 
Dünya Savaşına Feminizmin Ortaya Çıkışı, Çev.: A.Fethi, Cilt: IV, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (İstanbul, 2005), 67. 
26 Lawrence Stone, The Family, Sex and Marriage in England 1500-1800, Harper&Row, (New York, 1977), 527-529. 
27 Tannahill, a.g.e., (2003), 285-286. 
28 Claude Dulong, Sohbetten Yaratmaya, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi: Rönesans ve Aydınlanma Çağı 
Paradoksları, Çev.:A.Fethi, Cilt:III, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (İstanbul, 2005). 
29 Wells, a.g.e., (1997), 57-59. 
30 Josef Schrank, Die Prostitution in Wien in Historisher, Administrativer und Hygienischer Beziehung, Band: I, 
(Wien, 1886), 242. 
31 Olwen Hufton, Kadınlar, İş ve Aile, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi: Rönesans ve Aydınlanma Çağı 
Paradoksları, Çev.: A.Fethi, Cilt: III, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (İstanbul, 2005), 34. 
32 Tannahill, a.g.e., (2003), 325-329. 
33 Dennis Altman, Küresel Seks, Çev.: S. Çağlayan, Kitap Yayınevi, (İstanbul, 2003), 147. 
34 Françoise Navailh, Sovyet Modeli, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi: Devrimden Dünya Savaşına 
Feminizmin Ortaya Çıkışı, Çev.: A.Fethi, Cilt: IV, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., (İstanbul, 2005), 218-225. 
35 Nicole Arnaud-Duc, Hukukun Çelişkileri, Georges Duby, (Ed.), Kadınların Tarihi: Devrimden Dünya 
Savaşına Feminizmin Ortaya Çıkışı, Çev.: A.Fethi, Cilt: IV, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (İstanbul, 2005), 92. 
36 1960 lı yıllarda Marksist ideoloji ile psikoanalizi birleştiren Wilhelm Reich, kitaplarıyla “seksüel devrim”in 
başlamasına öncü olmuştur. Reich.in eserlerinde bahsettiği seksüel tabular, burjuva değerleriyle oluşan ahlaki 
baskıların toplumların seksüel sağlığı üzerine olumsuz etkileriydi. 
37 Bruce Rich, Mortgaging the Earth, (Beacon, Boston),1994, 2. 
38 National AIDS Commitee and UNAIDS, Partnership in Action: HIV/AIDS in Vietnam Hanoi, (1998), 7. 
39 Lim Lin Lean, The Sex Sector: The Economic and Social Bases of Prostitution in Southern Asia, International Labor Organization, (ILO Report), (Geneva, 1998), 7 
40 Altman, a.g.e., (2003), 137-139. 
41 Economist, Plenty of Muck, Not Muck Money, (May 08,1999), 58. 
42 Roger McGrath, Gunfighters, Highwaymen, and Vigilantes: Violence on the Frontier, University of California Press, (March 23, 1987). 
43 Discovery, Codes & Conspiracies, (February 2019). 
44 Seran Vreskala, Tangonun Sıra Dışı Tarihi, gazeteduvar.com.tr, (Nisan 207). 
45 Buket Gündoğmuş, Efsane Dans Tango'nun Genelevden Elit Salonlara Yükselişinin Muhteşem Hikâyesi, onedio.com, ( 20 Temmuz 2018). 
46 Sam Dolan, Sex Witch, Scorpio Books, (1970), 67. 
47 Reşat Ekrem Koçu, Ahlak Zabıtası, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:1, (İstanbul, 1958), 275. 
48 Giovanni Scognamillo, Beyoğlu’nda Fuhuş, Altın Kitaplar, (İstanbul, 1994), 20. 
49 Tannahill, a.g.e., (2003), 206. 
50 Refik Ahmet Sevengil, İstanbul Nasıl Eğleniyordu?, Sami Önal (Haz.), İletişim, (İstanbul, 1998), 20. 
51 Robert Mantran, 17. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul, Çev.:M.A.Kılıçbay, vd., Cilt:I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, (Ankara,1990), 333-334. 
52 Reşat Ekrem Koçu, Fahişelerin Asılması Vak’ası, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:10, Koçu Yayınları, (İstanbul, 1971), 5479-5480. 
53 Ahmet Rasim, Fuhş-i Atik, Ali Hayalioğlu (Haz.), Üç Harf, (İstanbul, 2005), 257. 
54 Rıfat N. Bali, The Jews and Prostitution in Constantinople 1854-1922, The Isis Press, (İstanbul, 2008), 11-13. 
55 Sal Cohen, Report Of An Enquiry Made In Constantinople On Behalf Of The Jewish Association For The Protection of Girls and Women, The Association, (Londra, 1914), 4. 
56 Sermet Muhtar Alus, Onikiler, Eser Tutel, vd. (Haz.), İletişim, (İstanbul, 1997), 190. 
57 Vasıf Hiç, Dodinin Gazinosu, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt: 9, Koçu Yayınları, (İstanbul, 1968), 4639-4640. 
58 Ali Rıza Bey (Balıkhane Nazırı), Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı, Ali Şükrü Çoruk (Haz.), Kitabevi Yayınları, (İstanbul, 2001), 186-188. 
59 Reşat Ekrem Koçu, Despina (Deli), Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:8,, Koçu Yayınları, (İstanbul, 1966), 4517. 
60 Scognamillo, a.g.e. (1994), 25. 
61 Reşat Ekrem Koçu, Bülbülderesi Umumhaneleri, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:6, (İstanbul, 1963), 3173. 
62 Reşat Ekrem Koçu, Baloz, Balozlar, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt: 4, Koçu Yayınları, (İstanbul, 1961), 2066. 
63 Reşat Ekrem Koçu, Çiçekçi Sokağı Zabıta Vak’aları, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:7, Koçu Yayınları, (İstanbul, 1965), 3964-3965. Fuhuş sektörünün Galata.da yoğunlaşması, liman ve ticaret merkezine yakınlığı nedeniyledir. 1890 arasında Galata genelevlerinin en meşhurları; Sidikli Despina.nın Evi, Sakallı Eleni.nin Evi, Çakır Eleni.nin Evi, Karaoğlan, Araboğlan, Mama Margaro.nun Evi, Mama Frosonun Evi, Horoz Sokağı Odaları, Çingene Despina.nın Evi, Hamam Sokağı Evleri, Zürafa Sokağı, Alageyik Sokağı, 
Manastır, Kömürcü Sokağı. 
64 Cohen, a.g.e., ( 1914), 14. 
65 Reşat Ekrem Koçu, Çıplak Resimciler, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:7, (İstanbul, 1965), 3928. 
66 Reşat Ekrem Koçu, Fahişe, Fahişeler, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:7, Koçu Yayınları, (İstanbul, 1965), 5479. 
67 Ahmet Rasim,, Fuhş-i Atik, Ali Hayalioğlu (Haz.), Üç Harf, (İstanbul, 2005), 265. 
68 Charles Trowbridge Riggs, Yetişkinlerde Suç, Clarence Richard Johnson M.A. (Ed.), Çev.: S.TanerTarih Vakfı Yurt Yayınları, (İstanbul, 1995), 309. 
69 C. Claflin Davis, İstanbul’da Mültecilerin Durumu, Richard J.Clarence, (Ed.), Çev.: S.TanerTarih Vakfı Yurt Yayınları, (İstanbul, 1995), 178. 
70 Zafer Toprak, İstanbulluya Rusya'nın Armağanları: Haraşolar, Tarih ve Toplum, Sayı: 1, (İstanbul, 1992), 73. 
71 Reşat Ekrem Koçu, Beyaz Ruslar, Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:7, (İstanbul, 1965), 2625. “Haraşolar, “onların şehre ayak basmalarıyla açılan ilk İstanbul barlarında garson ve komi oldular. 
Sapsarı saçlarıyla ve maviş gözleriyle munis munis sokuldular, bol bol koklandılar öpüldüler, sadece aldıkları paraya bakarak hiç tereddüt etmeden her tabakadan erkeğin koynunda sabahladılar. Kız veya oğlan sabahın ilk 
saatlerinde anasının ve babasının yanına cepleri dolu döndüğünde bir „Haraşo!. takdir nidasıyla karşılandı.” 
72 Feriha Büyükünal, Bir Zaman Tüneli: Beyoğlu, Doğan Kitapçılık, (İstanbul, 2006), 49. Toprak, Mazhar Osman dan şu alıntıyı yapmaktadır: “… Mütareke oldu, düşman orduları çekirge gibi İstanbul sokaklarına yayıldı, otomobil içinde sarhoş Amerika bahriyelileri kucaklarından zilzurna Rum dilberleri Beyoğlu.nun büyük caddelerinde resmigeçit yapıyorlardı. Barlarda İngiliz neferleri viski ile zilzurna sarhoş olduktan sonra rastgelene  saldırıyorlardı. Hele Fransızların koloni askerleri yapmadıklarını bırakmıyordu. Rum ve Ermeni kahpelerinin 
aşklarıyla coşkun galibiyet neş.esiyle taşkın bu medeniyet ordusuna Bolşeviklerden kaçan Çar enkazı da ilave edildi. Bizans ömründe görmediği sefahat hayatını sürüyordu. Lokanta ve barlarda hizmet eden birbirinden güzel 
Rus prensleri, kontesleri bu sarhoş alayını büsbütün çıldırtmıştı. İçki bu aşkı doyurmuyordu; beyaz toz, kokain.. aldı yürüdü. İstanbul.un mahalle kahvelerine kadar sarışın Rus dilberleri beyaz tozla yayıldı. İstanbul kokaine, 
fuhşa esir oldu. Çar ordularına altı yüz sene karşı duran İstanbul, Rus orospularına mağlup olmuştu. Toprak, a.g.e, (1992), 77. 
73 Riggs, a.g.e., (1995), 308 
74 Raphaela Lewis, Osmanlıda Gündelik Yaşam, Çev.:A.R.Orhunsoy, Alter Yayıncılık, (Ankara, 2009), 
75 Zafer Toprak, İstanbul.da Fuhuş ve Zührevi Hastalıklar, Tarih ve Toplum, Cilt: VII, Sayı: 39, 1987, 31. “İşgal yıllarında İstanbul.un kıyı bucak hemen her kahvehanesine Rus kadınları dadanmış, müşterilerle tombala oynamaya başlamıştır. … Kolları, göğüsleri açık, güler yüzlü, sarı saçlı, mavi gözlü Rus dilberlerini karşılarında görenler keselerinin ağzını açmakta fazla direnmezler; tombala oynayarak evin rızkını Rus dilberlerine kaptırırlar. Tombala o denli yaygınlaşır ki, milli afet olarak görülür. Büyükünal, a.g.e., (2006), 49. 
76 Reşat Ekrem Koçu, Despina (Kara), Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), Koçu Yayınları, (İstanbul, 1966), 4518-4519 
77 Bilge Criss, İşgal Altında İstanbul 1919-1923, İletişim, (İstanbul, 2005), 46. 
78 Vasıf Hiç, Dimitri (Yamalı), Reşat Ekrem Koçu vd. (Haz.), İstanbul Ansiklopedisi, Cilt:8, Koçu Yayınları, (İstanbul,1966), 4591. 
79 Scognamillo, a.g.e., (1994), 85. 
80 Giovanni Scognamillo, Türk Sinema Tarihi, Cilt: 2, Metis Yayınları, (İstanbul, 1990), 28-33. 
81 Scognamillo, a.g.e, (1994), 100-101. 
82 Hüdayi Sayın, Göçmen Kaçakçılığı, İnsan Ticareti, Cinsel Sömürü Suçları ve Bunlarla Mücadelede Uluslararası İşbirliği, İstanbul Üniversitesi SBE, Doktora Tezi, (İstanbul, 2010), 211. 
83 Sayın, a.g.e., (2010), 212. 
84 Janice G. Raymond, Reasons for Not Legalizing Prostitution And a Legal Response to the Demand for Prostitution, Journal of Trauma Practice, 2, (2003), 316-318. 
85 Cumhuriyet, a.g.e., (09 Nisan 2019). 


***

Fuhuş (Paralı Seks).. BÖLÜM 2

Fuhuş (Paralı Seks).. BÖLÜM 2



Yirminci yüzyılda özgür seks.. 

Yüzyılın başlangıcında, muhafazakârların, feminist ve anarşist grupların kadın hakları temelinde fuhşun yasaklanması kampanyaları sonuç vermişti. Ancak, I. Dünya Savaşı gelince genelevlerin kapatılmasının moral açısından tehlikeli olacağına karar verildi. 

Çok geçmeden cephelerin ardında askeri genelevler açılır oldu; bunların çoğu, orduyla birlikte ilerleyip geri çekilen karavanlardaydı. Kırmızı ışıklı genelevler er ve erbaşlar, mavi ışıklılarsa subaylar içindi 33. 

Sovyet Rusya.da enerjiyi aşka ve sekse harcamak devrime ihanet etmekti. 1934.te önce homoseksüellik sonra fahişeliğin suç olduğu ilan edildi 34. 

19. yüzyılda Çin.de imparator Tongzhi, frengiden ölmüş ve Taiping Ayaklanmasında (1850) ele geçirilen altın bin oğlan çocuğu, sargılı ayakları ve makyajları ile erkek fahişe haline getirilmek üzere iğdiş edilmişti. 1950 lerde Çinli Komünistler erotik kalıntıyı sistematik olarak yok etmişlerdir. 

II. Dünya Savaşı yıllarında, kadın ahlaksızlığının vatana ihanet görüldüğü Avrupa.da, fahişelik sıkı kontrol altındaydı. Askerlerin ihtiyaçları için zorunlu görülen fahişeler, tekrar ruhsatlı evlerine ve askeri genelevlere kapanmaya zorlandılar. 1946 da Fransa da yasadışı ilan edildiler 35. 

İkinci Dünya Savaşında cephenin her iki tarafında da fuhuş önemli bir endüstri 
sektörü idi. Almanlar, Fransada 22 randevu evine el koyup, kendileri işletmeye başladılar. 

En üst düzey generaller birinci sınıf randevuevlerinin müdavimi olmuşlardı. Halk yoksulluk içinde kıvranırken Fransız fahişeler düşmanla yatmanın getirdiği refahı yaşıyorlardı. 

 Bu dönemde Naziler, fuhuşun gizli bir savaş silahı olarak kullanılabileceğini fark etti. Nazi istihbaratı 1939 yılında Berlin.de bir randevu evine el koydu. Patroniçe, toplama kampına gönderilme şantajı karşısında casus olmayı kabul etmişti. Berlin.deki fahişelerden seçilen 20 tanesi, bu birinci sınıf randevu evinde (Kitty.nin Salonu) çalışmaya başlatıldı. 

 İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere.de yoksul işçi sınıfı çocuklarının yeni bir hayat için Londra.ya gelmeye başlar. Sinema yıldızı, müzik starı olarak gençlerin idolü haline gelirken, seksin yaygınlaşmasında doğum kontrol hapları etkili olur. 

Böylece modern dünya 60 lı yıllarda „ seksüel devrim kavramı ile tanıştı. 36 

“Sex, drugs and rock n roll” üçlemesiyle yola çıkan gençler, dönemin müzik idollerinin de etkisiyle, „özgür seks. kavramını yaşamlarına soktular. AIDS.in ortaya çıkmasıyla özgür cinselliğe yönelik tutumlar tekrar değişmeye başladı. 

 20. yüzyılda büyük kentlerin ortak özelliklerinden birisi fuhuştur. Kozmopolit kültürel ortam, ekonomik büyüme, geniş ölçekli göç hareketleri ve cinsel aşırılıklar, büyük kentlerin ortak özelliği olmuştur. Ücretli seks, barlar, dans salonları, diskolar, show merkezleri şehirleri çekici hale getirmektedir. 

1930.larda Berlin, Şanghay, 1950.lerin Havana.sı fuhuşun yoğun yaşandığı yerlerdir. Seks turizmi bu yıllardan günümüze bazı kentlerin temel ekonomik kaynağı olmuştur. 1990.lı yıllarda Bangkok, çok sayıda turisti çeken gece hayatı ve cinsel aşırılıkların merkezi bir dünya kenti olarak küresel bir genelev haline gelmiştir 37. 

Günümüzde önemli sayıda insan seks turizmi amaçlı bir başka ülkeye seyahat 
etmektedir. Zengin ülkelerin zengin vatandaşları, fakir ülkelerin fakir yurttaşları nı cinsel aşırılıklarla sömürmektedir. 1990.ların sonunda Vietnam.da fahişelerin sayısı 60 bin olarak hesaplanmıştır 38. 

1998 yılında Dünya Çalışma Örgütü tarafından Cenevre de yayınlanan bir araştırmaya göre, 39   Endonezya da 1993-94 yıllarında büyük bölümü 17 yaşın altında 140-230 bin arası fahişe bulunmaktaydı. 17 yaş üzerinde bulunan fahişelerin % 90 lık bölümü ise 17 yaşın altında fuhuşa başlamışlardır. 

Kalabalıkların hızla bir yerden bir yere taşınması konusunda Boeing 747.lerin 
yarattığı değişimi küçümsememek gerekir. Eskiden Akdeniz.i erişilmez bir lüks olarak gören Avrupalı turistler, artık tatillerini Seyşel ve Phuket.de geçirirken, Nijerya ve Brezilyalı kadın ve erkekler, Roma ve Düsseldorf sokaklarında kendilerini satmakta, eğlence sektöründe hizmetçi ya da bebek bakıcısı olarak iş bulan pek çok göçmen, cinsel hizmet beklentilerini de beraberinde götürmektedir 40. 

 1989.da Berlin Duvarının yıkılmasıyla başlayan, 1990.lı yılların sonuna doğru Sovyet Bloğunun dağılması ile tek kutuplu bir dünya sistemine geçilirken, fuhuş konusunda da yeni bir dönem başladı. Bütün dünyada dağılan Komünist Blok kadınları ticari seks işçisi olarak yayıldı. 

1998 yılı ortalarında verilen rakamlara göre, önceki 3 yıl içinde fuhuş amacıyla eski Sovyet ülkelerinden Batı Avrupa.ya getirilen kadınların sayısı 500 bini bulmuştu. Ukrayna hükümetine göre, Sovyetler Birliği.nin dağılmasından sonra yalnızca Ukraynadan fuhuşun çeşitli biçimlerini icra etmek üzere Batı.ya giden kadınların sayısı 400 bini bulmaktadır 41. 

1990.ların sonlarına doğru çocuk fahişe talebi de arttı. Sübyancılık, seks turizminin ana motiflerinden birisi olmaya başladı. 

20. yüzyıl seks endüstrisinin ana kanallarından birisi de pornografidir. Her yıl 
ortalama 8000-9000 film üretilen ABD pazarında 1997 hesaplamalarına göre porno sektörü 4.2 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahiptir. Avrupa ve Doğu Asya.da büyük boyutlarda bir porno piyasası oluşmuştur. Japon porno piyasası yılda 10 milyon dolar kâr getirisine sahiptir. 

Hollanda hükümeti, 2000 yılında seks ticaretini ekonomik bir aktivite olarak kabul etmiş, Avrupa Birliği ve Eski Sovyet bloğu ülkelerinden „seks işçisi. adı altında çalışmak isteyenlere, farklı „bedenlere. pazarda talep olduğu gerekçesiyle, çalışma izni vermiştir. 

Hollanda.da fuhuş, ülke ekonomisinin % 5.ini oluşturmaktadır. 1990.larda kadın 
satıcılığının ve 2000 yılında da genelevlerin suç olmaktan çıkarılması, Hollanda.da seks endüstrisini % 25 oranında arttırmıştır. 

 ABD’de kırmızı fenerli evler.. 

Randevu evleri, Amerika.da önce şehirlerin büyümesi ve gelişmesinde sonra Batıya doğru göç ve yerleşmede etkili oldu. 1807-1907 arasında Batıya göç eden yüz binlerce erkek; kovboy (inek çobanı), madenci ya da demiryolu işçisi olarak çalışmayı düşünüyordu. Batıda pek çok şehir bir gecede ortaya çıktı ama yaşam koşulları çok ağırdı. 

 Aniden gelişen bu şehirlerde erkekleri mutlu etmenin yolu salonlardan ve randevu evlerinden geçiyordu. Farklı ırklardan göçmen ve işçi sınıfı kadınlar hızla Batıya göç ederek ihtiyacı karşılamaya başlamıştı. Fuhuş her ne kadar yasal olsa da fazlası ile hor görülen ve aşağılanan bir işti. 

Madenci şehirleri randevu evleri yönünden zengindi. Cumartesi akşamı ödemelerini alan yaklaşık dört bin madenci doğrudan bu evlerin yolunu tutardı. Bu evlerde de yaklaşık bin kadar kadın vardı. Kadınlar güzelleşmek için ilkel kozmetik malzemeleri kullanıyorlardı. 

 Kadınların küçük odalarında bir güvenlik zili bulunurdu. Bir kere çalınması kadının hizmete hazır olduğu, iki defa basılması aşağıdan yiyecek bir şey istediği, üç kere ise başının belada olduğu anlamına geliyordu. 

 Batıya daha fazla aile gittikçe bu evlere bir düzen verilmeye başlandı. Böylece bu evlerin bölgelerinin sınırlandırıldığı „kırmızı fener bölgeleri. denen özel bölge kültürü başladı. Madenciler, akşamları işten çıktığında yanlarında getirdiği kırmızı fenerleri girişe astıklarından evler bir süre sonra „kırmızı fenerli. ismini almışlardı 42. 

 Randevu evlerindeki şartlar çok kötü idi, en uzun kariyer beş yıl sürüyordu. 
Fahişelerin çektiği acıyı hayal bile edemeyiz, çok sık intihar ettiler. 

 1850.lerdeki Amerikan Sivil Savaşı döneminde fahişe grupları askerlerin arkasından gidiyordu. Her birliği takip eden kendi fahişeleri vardı ve bu isimle anılıyorlardı. Örneğin General Joe Hooker.ın askerlerini takip edenlere „ Hooker.ın fahişeleri. denildi. Savaş zamanlarında fuhuş ve randevu evlerine daha hoşgörülü bakıldı. 

 1890 yılına gelindiğinde New York.da 1000.den fazla randevu evi vardı. Kaliteli 
randevu evlerinde bir gece içi 10-15 dolar bedel ödenirdi. Fahişeler, gelirlerinin yarısını evin sahibi olan patroniçelere verirlerdi. Aslında randevu evleri yasal değildi ama polis memurlarına verdikleri pay sayesinde çalışmaları görmezden gelinirdi. 

Fuhuş, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başından itibaren Amerikan kültüründe önemli bir dönüşüm sağladı 43. 

Bu dönüşümde, randevu evlerine kabareler, konser salonları gibi başka 
eğlencelerin de eklemlenmesi etkili olmuştu. Louis Armstrong, caz müziğini Amerikan toplumuna genelevlerde sıra bekleyenleri eğlendirmek için şarkı söylerken tanıttı. 

Tango, Arjantin.in yoksul bölgelerinde yapılıyordu ama zengin sınıf bu dansla ilk kez genelevlerde tanıştı44. 

Bernard Shaw, bir tango gösterisini izledikten sonra "Peki neden ayakta?" diye sormuştu. 20. yüzyılın başında Tango, artık sadece varoşların değil, işçi sınıfının ve orta sınıfın yaşadığı mahallelere ulaştı 45. 

 1896.da alkol karşıtı kampanya sonucu çıkan Raines Yasası ile otellerde sadece Pazar günleri içki serbest bırakılmıştı. Barların çalışamaz hale gelmesi ile randevu evleri sayısında patlama oldu. Gizlice fuhuş ve içki servisi yapılan bu evler şehrin en büyük gelir kaynağı oldu. Göçmenler ve işçilerden yepyeni bir yer altı ekonomisi ortaya çıkmıştı. 

Fuhuş tüm Amerikan şehirlerine yayıldı ve New Orleans, fuhuşun serbest olduğu ilk şehir oldu. Böylece diğer eyaletlerde fuhşu ruhsatlandırma, sınırlandırma yolu ile kontrole alarak müsaade etmeye başladılar 46. 

Siyahi kadınlar beyazların randevu evlerinde çalışsalar da siyah erkeklerin buraya girmeleri yasaktı. 

 1917 yılında ABD, Birinci Dünya Savaşı.na girerken askerlerin zührevi hastalıklardan etkilenmemesi için randevu evlerini kapatması önemli bir dönüm noktası oldu. Ancak, askerler Fransa.ya çıktığında onları yeni fırsatlar bekliyordu. 

İkinci Dünya Savaşı esnasında ABD hükümeti askerlere üsleri yakın yerlerde randevu evi kurma izni verdi ama komutanlar bunları kötülük yuvası olarak gördüklerinden göz ardı ettiler. Bu işin gevşek tutulduğu Hawaii Adası, randevu evi konusunda patlama yaptı. 

 Osmanlı döneminde fuhuş merkezi İstanbul.. 

16. ve 17. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu.nda toplumsal düzeni sarsan Celali İsyanları sırasında, köylerini bırakan insanlar büyük şehirlere yığılırken, Rumeli.den Anadolu.ya ucuz ücretle çalışacak insanlar akın etmeye başlamıştı. 

Bekârların barınmalarını sağlayacak hanlar en karlı iş yerleri olmuştu. Bekâr odaları, fuhuşu ve homoseksüelliği özendirmekteydi. İşsiz bekârlar ve sonradan görme zenginlerin içki ve fuhuşa eğilimli yaşamları, toplumsal değerleri yozlaştırmaktaydı. 

Osmanlı toplumunda kayıtlara geçmiş en eski fuhuş vakası, Kanuni.nin son yıllarına doğru, 1565.da Galata dışında Sultankır Mahallesi.nde Giritli Nefise, Arap Fatı, Atlı Ases, Kamer, Balatlı Ayni ve Narin adlı fahişelerin basılıp hapse atılmalarıdır 47. 

1571 tarihli bir fermanda, bekâr çamaşırı yıkayan avratların, dükkânlarına gelen bazı leventleri fahişelerle buluşturdukları söylenip, kadınların bekâr çamaşırcılığı yapmaları yasaklanmıştır. 1573 tarihli bir başka fermanda, kaymakçı dükkânlarına kadınların girmesinin yasaklandığı bildirilmektedir 48. 

1648 de saltanatı devralan IV. Mehmet döneminde, “Kirli Sultan” olarak nam yapmış bir kadın, İstanbul.un en seçkin kadın pezevengi olmuştu. Kızları seçerek alıyor, eğitiyor ve saygın müşterilere kiralıyordu. IV. Mehmet sipariş vermiş, fakat “Kirli Sultan”, saygın müşterileri arasına onu almayı reddetmişti 49. 

Osmanlı yetkilileri, aralarında Osmanlı ajanı olduğu ileri sürülen esrarengiz Michael Moses Salamonovitz namı diğer Michael Paşa.nın da yer aldığı, bazı önemli şahısları iade etmeyi reddetmişti. Bu fuhuş çetesi kendi içinde 
şöyle bir işbirliği ve görev dağılımı yapmıştı: Galiçya ve Bukovina.yı dolaşıp kandırılarak genelevlere satılacak kızları arayan tedarikçiler, onları İstanbul.a getiren nakliyeciler, kızları zincirin son halkası olan Beyoğlu ve Galata.daki genelevlere dağıtan yerel acenteler. 1860 lı yılların sonlarında Müslüman, Yahudi ve Ermeni fuhuş tacirleri Budapeşte ve civarında cirit atıyorlardı. Romanya Türkiye için önemli bir „fahişe deposu. vazifesi görüyordu. (Edward J. Bristow, Prostitution and Prejudice The Jewish Fight Against White Slavery 1870–1939, 
Schoken Books, (New York, 1983), 189. 

16. yüzyıl Osmanlısının fuhuş merkezleri; Galata, Tophane ve Eyüptü. Sokullu 
devrinin sonlarına doğru, etrafına topladığı oğlanları kadın kılığına sokup, hanımların isteklerini karşılayan, “Kuklacı Mustafa” bir jigolo örgütü kurmuştu 50. Lonca örgütlenmeleri sayılan esnaflar arasında pezevenkler ve fahişeler de bulunmaktadır 51. 

Kimilerine göre artık büyük şehirlerde ahlak düzeni bozulmuştu. Kanaatimce, diğer taraftan fuhuş; bazı erkekleri hayvanlarla ilişkiyi girmekten, oğlancılıktan, sübyancılıktan ve namuslu kadınlara musallat olmaktan alıkoyacak bir olgu işlevi görmüş olmalıdır. 

1790-1791 yıllarında yapılan Rus Savaşında cepheden gelen kötü haberlerin 
yaygınlaşan fuhuştan kaynaklandığı kanaatine varıldı ve padişahın emri ile mahalle imamlarının „uygunsuz fahişedir. diye bildirdikleri on beş kadar kadın şehrin kalabalık yerlerinde asılarak idam edildiler 52. 

Fahişeler kendilerine özgü ilginç lakaplar veya memleketlerinin isimleri ile 
anılmaktaydılar; Lüferçiçeği Ümmügülsüm, Ayçiçeği Cemile, Çiçon Nefise, Uzun saçlı Emine, Kanlıcagülü Hafize, Akçelik Simid Hadice, Çukadar Karısı Fatma, Çalarsaat Emine, Rakı Mezesi Hanife, Tophaneli Ayşe, Yedidağ Çiçeği Nesibe bu dönemde İstanbul'da bulunan fahişelerden bazıları ve kullandıkları lakaplardı. Fuhuş yapanlar büyük oranda Müslüman kadınlardı. 

17. yüzyıl ortalarından itibaren bozulmaya başlayan Yeniçeri Ocağı.nın kaldırıldığı 1826.ya kadar, Yeniçeriler ve İstanbul.a gelen bekâr levent takımının fahişelerle ilişkileri alenileşmiş ve toplumun normal kesimlerine tecavüzleri yaygınlaşmıştır. 1780.lerin Taksimi, fahişeler için bir sefalet ve sefahat yeri idi 53. 

Kırım Savaşı sonrası Rus ordusundan esir alınan Yahudi asıllı askerler, İstanbula 
yerleştikleri 1854 sonrası Galata.daki genelev açma imtiyazı elde etmişler ve Osmanlı sınırlarının dışında geniş bir coğrafyada fuhuş ticaretinde etkili olmuşlardır. 

Doğu Avrupalı Yahudiler ülkelerinde icra ettikleri fuhuşu beraberlerinde göç ettikleri ülkelere getirecekler, Arjantin.in başkenti Buenos Aires ile Osmanlı Devleti.nin başkenti İstanbul, dönemin önde gelen iki fuhuş merkezi olacaktır 54. 

 Bu dönemde, Beyoğlu.nda fuhuş piyasası çoğunlukla Fransız, Alman, Romen, Rus, Rum ve Ermenilerdeydi. 55 
Galata da  Seks işçisi olarak çalıştırılan kızların çoğunluğu Rus ve Polonyalı Yahudilerden oluşuyordu. 

19. yüzyılın ortalarına kadar daha çok evlerde ve eğlence mekânlarının üst katlarındaki odalarda gerçekleşen fuhuş, yüzyılın son çeyreğine doğru kurumsallaşır. Nitekim 1860 yılında Aksaray.da İranlı İbrahim.in açtığı geneleve “Acem.in Kerhanesi” denilmeye başlanmıştır. 

“Kaymak”, “Hürmüz”, “Fitnat”, “İfakat”, “Mumcu”, “Karakaş”, “Paçası Kirli Fatma”, “Kel Roza”, “Bahri”nin evlerinde örgütlü fuhuş yapılmaktadır 56. 
1875-1885 yılları arasında meşhur Dodi.nin gazinosunda eşcinsel fuhuş yapılıyordu 57. 

Osmanlı toplumunda eşcinsel fuhuşu sadece erkeklere mahsus değildir. Kadınlar arasında da eşcinsel ilişki ve fuhuş görülmektedir 58. 

Beyoğlu.nun ilk genelevleri, 1885.den sonra, Rum ve Ermeni kadınlar tarafından Yeniçarşı Caddesi ile Çiçekçi Sokağında açıldı 59. 1890-1900 yıllarında Asya Kıtasında ruhsatsız ve kaçak genelevler, Üsküdar.ın bir mahallesi olan Bülbül deresinde yoğunlaşmaktadır 60. 

 Üsküdar da genelevi sahibi olan meşhur Arab Saliha, fuhuş âleminin çok cüretkâr bir esir tüccarıydı. İstanbul.un köşe bucağından türlü hile ile kandırıp fuhuş girdabına sürüklediği kızlardan kimsesiz garipleri kendi evinde işletir, ailesi tarafından Bülbül deresinde izinin takip edilmesi ihtimali olanları evinde tutmaz, Bursa ya, Balıkesir e, İzmir e ve hatta daha uzaklara Konya.ya, Kayseri.ye göndererek oradaki kırmızı fenerli ev sahiplerine yüksek ücretlerle devrederdi 61. 

Aynı dönemde, İstanbul.un ilk barları “baloz”lar açılmaya başlamış ve buraları 
sarhoşlar, süfli (kılıksız) fahişeler ve zevk aleti süfli oğlanlarla dolmuştur 62. 

Meşrutiyetin ilanına kadar Müslüman Türk kadınlarının vesikalı fahişe olarak 
çalışmaları yasak olduğu için, genelevlerde çalışanlar Rum, Ermeni, Yahudi, Hıristiyan Kıpti kadınlar olmuştu 63. 

3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,

***