KAMU DİPLOMASİSİ BAŞKA HALKLARA ANGAJE OLMAK , AYAKLANDIRMAK
BÖLÜM 1
Doç. Dr. Sait YILMAZ
İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Strateji Merkezi Müdürü,
saityilmaz@aydin.edu.tr
Özet: 1960’lı yıllarda akademik literatüre giren “Kamu Diplomasisi” kavramı,
tıpkı barış, savaş, demokrasi ya da yumuşak güç gibi muğlak ve tanımlanması tartışma konusu olmaya devam eden bir uluslararası ilişkiler olgusu olmaya devam etmektedir. Bunun temel nedeni diğer kavramlarda olduğu gibi genellikle ülkelerin bu tanımlamalardan beklentileri yani farklı çıkar algılamalarıdır. Türkiye ya da Norveç’in algıladığı gibi kamu diplomasisi öncelikle kendi dış politikanızı diğer ülke halklarına anlatmak ve ülke imajını geliştirmek için bir etkileme faaliyeti ya da daha ötesinde fikirler savaşını kazanmak olarak görülebilir. Bunun bir adım ötesinde kamu diplomasisinin büyük güçler tarafından yumuşak gücün bir vasıtası olarak diğer ülke halklarına derinden nüfuz etmek ve onları uzun vadeli dönüştürmek için bir yöntem olarak kullanıldığı görülmektedir. 2010 yılında başlayan ve halen devam eden Ortadoğu’daki Arap hareketlerinde ise kamu diplomasisinin sosyal medyayı kullanarak aynı zamanda bir ayaklandırma ve içten çökertme vasıtası olarak kullanıldığı dönem başlamıştır. Bu makalede, kamu diplomasisinin kavramsal boyutları ve özellikle bu alanın lideri olan Amerika Birleşik tarafından Ortadoğu’daki kullanılma yöntemleri üzerinde durulmaktadır.
21. Yüzyılda Sosyal Bilimler Sayı: 1 / Eylül-Ekim-Kasım ‘2012
Doç. Dr. Sait YILMAZ
Giriş
Ülkelere gelen tehditler artık askerler ve silahlardan değil yumuşak gücün fikirlerinden gelmektedir. Kamu diplomasisi, resmi diplomasi gibi ülke çıkarlarını
sağlamaya yönelik bir fikirler savaşı çeşididir. Bu savaş yabancı halkları anlayarak, bilgilendirerek ilişki kurarak ve etkileyerek kazanılır. Kamu diplomasisindeki “kamu” terimi “devleti” değil “halkı” ifade etmektedir. Soğuk Savaş süresince ABD kamu diplomasisi Kültürel Özgürlük Kongresi (CFC), Özgür Avrupa Radyosu (RFE), Amerikanın Sesi Radyosu (VOA) ve Amerikan Tanıtım Ajansı (USIA) ile yürütüldü. 1990’larda ideolojik savaşın bittiği sanılarak bu ikna mekanizması dağıtıldı 1.
11 Eylül 2001 ile birlikte tekrar geriye dönüldü. 2002 yılında 22 Arap ülkesinde
100 milyon kişiye hitap edilirken, bugün TV ve radyo yayınları 60 dilde
175 milyon kişiye ulaşılmaktadır. VOA, İran’a uydu vasıtası ile günde 7 saat yayın yapmakta ve yetişkin İranlıların üçte birine ulaşmaktadır. Tarihte kamu diplomasisinin yani önce yabancı halkların kazanılması ile ilgili pek çok örnek mevcuttur.
Örneğin Osmanlılar, bir yeri işgale gitmeden önce tüccarlarını gönderir, onlar vasıtası ile Osmanlının gelişinin refah ve adalet getireceğine halkı ikna ederlerdi.
Böylece hem halkın direnişini azaltılır hem de işgal sonrası toplumsal düzenin tekrar kurulması kolaylaşırdı. Halkların kazanılması, 20. yüzyıldan itibaren diplomasi faaliyetlerine paralel olarak çeşitli teknolojik gelişmelere göre yeni vasıtalar edindi.
1917 Bolşevik Devrimi’nde telgraf, 1979 İran Devrimi’nde teyp kayıtları, 1989
devrimlerinde faks makinelerinin (TV çok az rol oynamıştı) oynadığı rolün yerini
bugün internet ya da sosyal medya aldı.
Dış politika hedeflerinize ulaşmak için diğer ülkenin sizi sevmesi değil, güven
ve saygı duyması önemlidir. Düşmanlık ise evrensel değildir, daha çok olumludan az olumluya doğru bir kategorilendirme, daha az sorunlu ya da problemli bölgeler söz konusudur. Her şeye rağmen ülkeniz insanların gelmek istediği bir yerdir.
Olumluluk durumu bazen artan, bazen azalan bir süreçtedir yani yönetilebilir. Yapılması gereken üç şey vardır; fikirler ile savaşacak bir ideoloji ya da düşünsel çerçeve oluşturmak, uygun iletişim kanalları ile işbirliği için uygun bir dünya
(alternatif vizyon) sunmak ve karşıt grup/hareketler oluşturmak ve (perde arkasından) desteklemek (bu destek için ülkende ve mahallinde gerekli kurguyu sağlamak). Bu amaçla ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Küresel Stratejik
Angajman Merkezi (GSEC2) oluşturuldu. Bu merkezin amacı fikir savaşları programları hazırlamak ve günlük faaliyetleri yürüterek, Amerikan çıkarlarını sağlamaya yardımcı olmaktır.
1 Glassman, James K. Public Diplomacy in the Twenty-First Century, Interview in CFR, (June 30, 2008).
2 Global Strategic Engagement Center.
Bir Tavsiye Grubu oluşturularak özel sektör, Terörle Mücadele
Merkezi gibi diğer kurumlar ile yakın çalışma ilişkisi kuruldu. Sosyal medya
vasıtası ile ABD’deki eğitim ve kültürel değişim programlarına katılanlar ağa dâhil edilmektedir. Fikirler savaşı için Türkiye ve Endonezya gibi bölgesel güç illüzyonu içindeki ortaklarla işbirliği yapılmaktadır.
Son yıllarda uluslararası ilişkilerde zorlayıcı yöntemlerde yeni yöntemler keşfedildi. Birbiri ile iç içe geçen yeni yöntemler şunları kapsamaktadır3;
(1) Güç üssü aşınması; ülke içindeki taraflardan birini kullanarak rejimi etkilemek.
(2) Rejimile ilgili huzursuzluk çıkarmak.
(3) Lideri yok etmek.
(4) Ülkeyi bir bütün olarak zayıflatmak, güçsüzleştirmek.
(5) Rakibin askeri başarısını yok sayacak diplomasi uygulamak.
Bir ülke için güç üssü; rejim içinde etki ve kontrolü sağlamak için kritik
önemi olan kişi, grup ve kurumlardır. Huzursuzluk stratejisi, ülkeyi yönetenleri
karar veya tutumlarını hatta kendilerini değiştirmek (decapitation) için baskı unsuru halkasına kendi halkını da dâhil etmeyi öngörmektedir. Zorlayıcı, yönetimin kendini korumak için oluşturduğu bariyerleri, kaba kuvvet kullanımını ve sivillere verdiği cezaları istismar eder. Bununla beraber yaşanan örneklerine bakarak huzursuzluk stratejisinin ancak diğer kurgular ile birlikte kullanıldığında sonuç verdiği görülmektedir. Yeni yöntemler Arap dünyasında kamu diplomasisi ve stratejik iletişim uygulamaları ile hayata geçti. Stratejik iletişim sadece mesaj gönderme, basın yayınları ve medya ilişkileri gibi geleneksel iletişimi içerir. Kamu diplomasisinde web veya sosyal medya gibi diğer teknoloji ile bireysel angajman da söz konusudur. Bu makalede kamu diplomasisinin gerçek yüzü, Amerikan kamu diplomasisi kurgusu, Arap hareketlerinde sosyal medyanın nasıl kullanıldığı üzerinde durulacaktır.
Kamu Diplomasisinin Gerçek Yüzü
Soğuk Savaş’ın ilk yıllarında kamu diplomasisi doğrudan ve ideolojik bir psikolojik savaşın parçası idi. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri uluslararası tanıtım (bilgilendirme) programları Amerikan dış veya ulusal güvenlik politikalarının daimi bir vasıtası oldu4.1940’lı yılların sonuna doğru ABD’deki Cumhuriyetçi ve Demokratlar içinden bazı akıllı adamlar bir araya gelerek küresel olarak komünizmle mücadele etmek için bazı örgütler kurdular. Bunlardan askeri olanı NATO idi. Ekonomik alanda Marshall Planı’nı desteklemek için Dünya Bankası ve IMF gibi Bretton Woods kurumlarını teşkil ettiler. Ancak bunları da yeterli görmediler; değerler, kalpler ve düşünceler için mücadele etmek üzere propaganda ve psikolojik savaşın diğer unsurları USIA’nın içine konuldu. Voice of America (VOA) kurulalı zaten on yıl olmuştu.
3 Yılmaz, Sait, (2009), Ulusal Savunma Strateji, Teknoloji, Savaş, Kumsaati Yayınları, Istanbul, Bölüm 1. Barry R. Posen and Andrew L. Ross, Competing Visions for US Grand Strategy”, International Security Vol.21,
No.3, (Winter 1996-1997), p.5-53.
4 Laurie, Clayton D, (1996), The Propaganda Warriors: America’s Crusade Against Nazi Germany, University Press of Kansas.
Radio Free Europe (RFE) ve Radio Liberty (RFE-RL) 1950’lerin başında Sovyet Blokuna karşı radyo yayınları yapmak için CIA desteği ile kuruldu. Uydu televizyon CNN, 1980’de faaliyete geçerken 1980’lerin orta-sında USIA video konferanslar için uydu televizyon ağı oluşturdu. World Wide Web’in icadından hemen sonra 1990’larda USIA, bir kamu diplomasisi web sitesi oluşturdu. Eğitim ve kültür programları Amerikan kamu diplomasisinin ikinci unsuru oldu.
Kamu diplomasisinin üçüncü ayağı “siyasi eylem” olarak adlandırıldı. Bu resmi, yarı resmi ve örtülü istihbarat faaliyetlerini de içine alan ve ülke dışındaki önemli kişi ve kuruluşları etkilemeye çalışan aktivitelerin genel adı idi5 .
“Kamu Diplomasisi” kavramı 1960’lı yıllarda Edmund Gullion tarafından literatüre kazandırılmasından sonra 1970’lerde ‘propaganda’ kelimesinin kötü ünü nedeni ile Amerikan hükümetinin uluslararası bilgi, kültürel ilişkiler ve yayın
(medya) faaliyetlerini tanımlamak (örtmek) için kullanılmaya başlandı6. Kamu
diplomasisi artık örtülü propaganda vasıtası yerine diğer ülke kamuoyu ya da halkı ile ‘iletişim’ ve ‘toplum oluşturma (community building)’ yöntemi olmuştu 7 .
Kamu diplomasisi işi yumuşak güce entegre edilerek Ulusal Demokrasi Vakfı
(NED) ve ABD Kalkınma Ajansı (USAID) gibi kurumların katıldığı demokratikleş tirme ve kalkınma işleri yanında özellikle kültür boyutunda diğer ülkelerdeki
sivil topluma angaje olacak yeni roller edinildi. Amerika Birleşik Devletleri, kamu diplomasisi alanında dünyanın en geniş imkânlarına sahip ülkesidir. Toplumların örgütsel olarak kamu diplomasisine yaklaşımları farklıdır. Avrupalılar, tanıtım ve kültür bakanlıklarına meyillidir, Amerikalılar ise Soğuk Savaş döneminin nispeten küçük vasıtalarından (USIA, uluslararası yayınlar vb.) sonra şimdi şebekeye dayalı (networked) ve pek çok aktörün bir araya geldiği bir sistem kurdular8. Diğer ülkelere göre Amerikan kamu diplomasisinin uzun bir tarihi vardır. Gerçekte kamu diplomasisi faaliyetlerinin modern geçmişi büyük ölçüde ABD’nin bu alanda özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yarattığı konsept, vasıta ve uygulamaların tarihi olarak da görülebilir.
Batının İkinci Dünya Savaşı’ndan bugüne kamu diplomasisi ile uyguladığı
büyük stratejiler; Soğuk Savaş süresince Sovyet Bloku’na karşı “birleştirme”, “çevreleme”, “nüfuz etme”, Soğuk Savaş sonrasında ise (NATO ve AB ile) “genişleme” ve bugün ise küresel olarak “dönüştürme” olarak şekillendi9. Bunlar içinde bugün uygulanmakta olan dönüşüm stratejisinin temelinde ABD’nin evrensel değerleri temsil eden tek ülke olduğu varsayımı yatmaktadır.
5 Lord, Carnes, The Past and Future of Public Diplomacy, ORBİS, Vol. 42, No. 1, Winter 1998, p.49-72.
6 Gregory, Bruce, (2008), Public Diplomacy: Sunrise of an Academic Field, Academy of Political and Social Science, SAGE Publications, http://ann.sagepub.com/content/616/1/1274, p.1.
7 Kruckeberg, Dean and Marina Vujnovic, (2005). Public Relations, Not Propoganda, for US Public Diplomacy in a Post-9/11 World: Challenges and Opportunities, Journal of Communication Management Vol.9, No.4,
Emerald Publishing Limited, p.296.
8 Gregory, Bruce. Public Diplomacy and National Security: Lessons from the US Experience, Small Wars Journal, (15 August 2008).
9 Henrikson, Alan K., (2006). What Can Public Diplomacy Achieve?, Netherlands Institute of International Relations ‘Clingendael’.
Dönüşüm stratejisine geçiş 18 Ocak 2006 tarihinde ikinci Bush döneminin başlangıcında Dışişleri Bakanı Rice’ınGeorgetown Üniversitesi’nde yaptığı konuşma ile başladı. Rice, bu konuşmada;
“Amerikan vizyonunun tüm dünyaya liderlik etmesinden, dünyadaki her ülke ve kültürde tiranlıklara son vermek için demokratik hareketleri ve kurumları desteklemekten” bahsediyordu10. Rice, devamla bu görev için ABD’nin ihtiyaç duyduğu diplomasinin sadece rapor etmek değil, dünyayı değiştirmek kabiliyetine sahip olmasının gerekli olduğunu söyledi ve “dönüşümşel diplomasi” olarak adlandırdı. Böylece ABD, güvenlik çıkarlarını, kalkındırma gayretlerini ve demokratik ideallerini bu kurgu içinde realize edecekti. 2008’de ise sosyal medyanın sırası geldi ve operasyonel olarak kamu diplomasisi için kullanılmaya başlandı11. Kamu diplomasisi 20. yüzyılda fikirler, savaşlar, siyasi baskılar ve profesyonel normlar etrafında oluşurken, 21. yüzyılda küreselleşme, ağ yapıları ve yeni teknolojiler tarafından yeniden şekillendirilmektedir. Bugün ABD, İslamcı terör ve otoriter devletler olarak dünyaya mal ettiği tehdit unsurları ile ideolojik bir savaşın içindedir.
ABD Kamu Diplomasisi
ABD için kamu diplomasisi12; ABD toplumu, kültürü, kurumları, değerleri
ve politikalarının daha fazla kabulü ve anlaşılması için yabancı hükümetlerin ötesinde küresel seyircilere ulaşarak onları anlamak, bilgilendirmek, angaje olmak ve etkilemektir. ABD, kamu diplomasisi başlığı altında yapılan faaliyetleri esas olarak beş kurum aracılığıyla yürütmektedir. Bunlar; Uluslararası Yayın Yöneticileri Kurulu (BBG13), Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray, USAID ve Savunma Bakanlığıdır.
Bu kurumlar arasında doğrudan koordinasyon sağlayan herhangi bir birim yoktur. Fakat faaliyetler hem planlama hem de uygulama aşamasında belli bir işbirliği içerisinde yapılmaktadır. ABD’de kurumlar arası çalışma denilince akla normal olarak Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve CIA tarafından liderlik edilen kurumlar arası çalışma grupları gelir. Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC), kamu diplomasi ve stratejik iletişim koordinasyonu için Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı temsilcilerini “Uluslararası Kriz İletişim Timi” olarak bir araya getirir. Fikirler savaşı için Nisan 2006’da Dışişleri Bakanlığı’na Dışişleri Bakanlığı Kamu Diplomasisi ve Kamusal İlişkiler Müsteşarlığı kuruldu. Bugün ABD’de çoğu değişim ve eğitim programları ile ilgili olmak üzere 14 hükümet dairesi ve 48’in üzerinde bağımsız ajans ve komisyon kamu diplomasisi işleri ile ilgilenmektedir14 .
10 Rice, Condoleezza Rice, Transformational Diplomacy, Georgetown University, Washington DC, 18 January 2006,
www.state.gov./secretary/rm/2006/59306.htm.
11 Arsenault, Amelia, (2009). Public Diplomacy 2.0, in Philip Seib (ed.), Toward a New Public Diplomacy: Re
inventing US Foreign Policy New York: Palgrave Macmillan.
12 American Academy of Diplomacy, A Foreign Affairs Budget for the Future: Fixing the Crisis in Diplomatic
Readiness, (October, 2008), p. 24. http://www.stimson.org/budgeting/Publications/Long_Final_11_08.pdf.
(Accessed: Sept 21, 2009).
13 Broadcasting Board of Governors.
14 Interagency Working Group on U.S. Government-Sponsored International Exchanges and Training, (2008),
FY2008 Annual Report, Washington, D.C., p. 14,
http://www.iawg.gov/reports/inventory/.
2009 yılında Obama’nın direktifi ile NSC içinde kurulan Küresel Angajman
Direktörlüğü (GED15); ulusal güvenlik hedeflerine yönelik olarak diplomasi, ile-
tişim, uluslararası kalkınma ve yardım, iç angajman ve ulaşım gibi yollarla angajman politikalarını takip etmektedir16. Obama’nın devam ettirdiği küresel
angajman stratejisi diğer ülkelerin halklarına angaje olunmasında şebekeye dayalı irtibatların gücünün kullanılmasını ve devlet dışındaki aktörlerin diplomasiye şekil verdiği bir dünyayı öngörmektedir17. Her bahar Dışişleri Bakanlığı’nın büyükelçileri sorumlu olduğu ülke ile ilgili tüm uzantılar (Savunma İşbirliği, CIA, Dış Ticaret, Tarım, Göçmen vb.) ve Bakanlığın ilgili (Siyasi, Ekonomik, Halkla İlişkiler vb.) dairelerinin temsilcileri biraya gelerek o ülke ile ilgili Görev Programı’nın (MPP18) tatbikatını yapmaktadırlar. Tatbikatın amacı verilen yıllık mali bütçe çerçevesinde Amerikan çıkarlarının o ülkede nasıl sağlanacağının prova edilmesidir19 .
Bu tatbikattan bir ay sonra ilgili dışişleri memurlarına terfi ve fonksiyonlarına esas olmak üzere bir etkinlik raporu (ERR20) verilir. Her ABD büyükelçiliği bulunduğu ülkedeki bilgilendirme ve kültürel programları yönetmek için halkla ilişkiler şubesine sahiptir. Bu şubeler ABD hükümet politikalarını ve faaliyetlerini resmi yetkililer, medya ve halka açıklamakla görevlidir. Şubede bulunan ve genellikle CIA çalışanı olan Kültürel İşler Memuru (CAO), Bilgilendirme Memuru (IO) ve Halkla İlişkiler Memuru (PAO) bu işleri yerine getirir. DD Dünya genelindeki 10 Amerika Merkezi, 177 Amerikan Kaynak Merkezi ve hemen her ülkede oluşturulan Ülke Timi; Amerikan kültürü, değerleri ve politikalarının yayılması için bulundukları ülkenin elçilikleri bünyesinde faaliyet göstermektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 54.6 milyar dolar 2011 bütçesinin 1.29 milyar
doları kamu diplomasisi için harcandı. Dışişleri Bakanlığı içinde kamu diplomasisi en çok para harcanan eğitim ve kültür değişim programları ile yürütülmektedir.
2010-2011 akademik yılında ABD üniversiteleri ve kolejlerine gelen uluslararası
öğrenci miktarı %5 artarak 723.277’e ulaştı. Bu rakam bir rekoru ve on yıl öncesine göre %32 artışı temsil etmektedir. Türkiye, %2 oran ve 12.184 öğrenci ile
10. sırada yer almaktadır21. ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Kültürel
İşler Bürosu (ECA22) ise akademik, profesyonel ve kültürel değişimler kapsamında Fulbright ve Uluslararası Lider Ziyaretçi Programı ile her yıl yaklaşık 40.000 kişiyi
15 Global Engagement Directorate.
16 The White House: Statement by the President on the White House Organization for Homeland Security and Counterterrorism, (May 26, 2009), http://www.whitehouse.gov/the_press_office/Statement-by-the-President-
on-the-White-House-Organization-for-Homeland-Security-and-Counterterrorism/.
17 Nye, Joseph S. and Anne-Marie Slaughter: Report of the Working Group on Foreign Policy Infrastructure and
Global Institutions, The Princeton Project on National Security, (27 September 2006), pp. 1-28,
http://www.princeton.edu/~ppns/conferences/reports/fall/FPIGI.pdf.
18 MPP: Mission Program Plan.
19 Kiesling, John Brady, (2006) Diplomacy Lessons, Potomac Books Inc., Washington D.C., p.108.
20 ERR: Employee Efficiency Report.
21 International Institute of Education: International Student Enrollment Increased by 5 Percent in 2010/11,
Led by Strong Increase in Students From China, (November 14, 2011). http://www.iie.org/en/Who-WeAre/
News-and-Events/Press-Center/Press-Releases/2011/2011-11-14-Open-Doors-International-Students
22 The Bureau of Educational and Cultural Affairs.
ABD’ye getirmektedir. Her yıl ABD’ye 4.000 devlet başkanı ve hükümet yetkilisi
uluslararası ziyaretçi statüsünde gelmektedir23. Her yıl 800 kadar Amerikalı uzman diğer ülkelere gönderilerek Amerika ve politikalarını anlatmaktadır. Her yıl 90.000’den fazla yabancı öğretim üyesi, Amerikan eğitim kurumlarına bağlı çalışmaktadır.
Bu öğretmen ve öğrencilerin, genellikle ülkelerine ABD değerleri ve kurumları
hakkında olumlu bir imaja sahip biçimde dönmeleri Amerikan kamu diplomasisinin başarısında büyük öneme sahiptir.
Öğrencilere yaklaşmak için eğitim tavsiye online şebekeler ve mobil birimler oluşturulmuştur. Yabancı ülkelerden gelen öğrenciler ABD ekonomisine her yıl 19 milyar $ katkıda bulunmaktadır.
Ülkeye getirilmek için genç, bağımsız, işsiz, geleneksel olarak marjinalize olmuş
insanlar ve kadınlar en uygun kitle olarak görülmektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından diplomatlara verilen görev; yabancı ülkelerin
vatandaşlarını daha iyi yaşamaları, kendi ülkelerini inşa etmeleri ve kendi geleceklerini dönüştürmeleri için kullanmaktır. Bunun için artık işler hükümetlerle değil halklar ile yapılacak yani başkent ve büyük şehirlerden kırsala gidilecekti.
Böylece Amerikan Varlık Noktası (APP24) fikri böylece ortaya çıktı. Dünyada nüfusu bir milyonun üstünde olup da Amerikan varlığı olmayan 200 şehir vardı.
APP’de yaşayanlar en iyi diplomatlar olacak ve elçilik dışında yaşayarak, yeni ortaya çıkan toplum ile çalışacaktı. APP’lere Endonezya ve Mısır’da başlandı ve sonra genişletildi.
Bunlara genç memurlar tarafından işletilen internet siteleri üzerinden
sohbet odaları ile halka angaje olan Sanal Varlık Noktaları (VPPs25) eklendi26 .
CIA’daki gibi istasyon sistemi yerine diplomatlar için küçük şebekeler kuruldu.
ABD diplomatik yapısının da bu vizyona uygun şekilde lokalize edilmesi gerekiyordu.
Öncelik bölgesel stratejiler içinde yandaşlar bulmakta idi. Amerikan hikayesinin
anlatılması için El Cezire gibi bölgesel yayın yapan haberleşme vasıtalarının
kullanılması yanında bölgesel diplomatik merkezlerde Arapça konuşan diplomatlar bir araya getirilerek, kamu diplomasisi stratejisinin koordine edilmesi hedeflendi.
Kamu Diplomasisi ve Sosyal Medya
İnternet ve bilgi teknolojilerinde yaşanan değişimler ABD kamu diplomasisi
gayretlerinde yeni bir dinamik yarattı. Dijital medya şebekeye dayalı, kullanıcı
esaslı olduğundan sosyal ve işbirlikçi bir model sunmakta, angajman ve iki yönlü iletişime imkan vermektedir. Bu durum ABD’nin en iyi olduğu alanda büyük bir avantaj sağladı. Pek çok dilde yayınlanan Wikipedia sayfaları, SMS mesajları, Facebook, Foursquare, blog’lar ve çeşitli internet sağlayıcıları eskinin radyolarının hayal edemeyeceği fırsatlar sundu. Radyolar da facebook sayfaları ya da kurdukları şebekeler vasıtasıyla kullanıcılar ile temasa geçtiler. Şimdi facebook ile birlikte “düşünce laboratuarları” kurma düşüncesi bulunmaktadır. Amaç online toplumlar oluşturmak ve onlarla aktif angajmanı sürdürmektir.
23 James K. Glassman: ibid, (June 30, 2008).
24 American Presence Post.
25 Virtual Presence Posts.
26 Alan K. Henrikson: ibid, (2006).
Bunun ABD uluslararası yayıncılığı için yeni bir paradigma olması bekleniyor. Yani sadece haberler yayınlanmayacak aynı zamanda paylaşılacak, haber-bilgi-fikir için karşılıklı sohbet edilecektir27. Bu sohbetler için kadın haklarından genetik yapısı değiştirilen ürünlere kadar sayısız konu seçilmektedir.
2008’in son aylarında kamu diplomasisinde teknolojinin kullanılması ile ilgili
yoğun tartışmalar yapıldı. Hükümet on-line sosyal ağdan en az iki alanda faydalanma yolunu seçti; işbirliğini geliştirmek ve kitlelere mesaj gönderme kampanyalarını organize etmek. Bu kapsamda, ABD Dışişleri Bakanlığı kamu diplomasi stratejisi 2.0 çerçevesinde yeni trende uygun olarak aşağıdaki faaliyetler başlatıldı28;
- Demokrasi ve kültürlerarası diyalog konuları kapsamında YouTube’da gençler
arasında video paylaşma yarışması düzenlenmesi.
- ABD’deki eğitim olanakları ve yabancı öğrenci değişim programlarına katılmak
için gençlere yönelik bir sosyal ağ web sitesi (ExchangesConnect - http://connect.state.gov/) oluşturulması.
-Dışişleri Bakanlığı Kamu Diplomasisi Başkanlığı’na doğrudan soru yöneltme
imkânı sağlayan blog forumları düzenlenmesi.
-Şiddet ve aşırılığa karşı online vasıtaların nasıl kullanılacağına ilişkin bilgi ve
tecrübeleri paylaşmak için dünya genelindeki ana örgütlerle bir küresel zirve yapılması.
İran, Mısır gibi ülkelerde sokak hareketlerine açıktan destek vermeyen ABD
ve İngiltere, internet eylemcilerini perde arkasında eğitti. Bu projenin adı kamu
diplomasisi 2.0 idi. 2.0 inisiyatifi diğer yandan kamu diplomasisi temel konseptinin interaktif bir ortamda angaje olma ve fikirlerin değişimini öngören iki yönlü sürecinin modern bir uygulaması idi. Clinton, ülke dışında diplomasi ile teknolojinin bir arada olması konseptinin mimarlığını yaptı. Kablolu haberleşmede sorun çıktığında Clinton büyükelçilikleri twitter ve facebook kullanmaya yöneltti. Halen dışişlerinin 192 twitter ve 288 facebook hesabı bulunmaktadır. İnternete Özgürlük programının amacı yurt dışındaki siber rejim muhaliflerini desteklemek ve onların rejimlerini yok etmek için ihtiyaç duydukları ümide liderlik etmektir29 .
Sosyal medya vasıtaları bu amaçla düşüncelerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması işine yarar. Birçok ülkede demokrasi yanlısı ya da basın özgürlüğünü desteklesin diye milyonlarca kişiye para yardımı yapılmaktadır.
27 Gedminn, Jeffrey and Walter İsaacson: Celebrating 60 Years of RFE, ASPEN Institute, Washington D.C.,
(September 28, 2010).
28 Glassman, James K.: Public Diplomacy 2.0: A New Approach to Global Engagement, (December 1, 2008).
U.S. Department of State, 2008 Remarks by the Under Secretary for Public Diplomacy and Public Affairs.
http://Www.state.goV/r/us/2008/112605.htm (accessed January 15, 2009).
29 Fitzpatrick, Catherine A: The Net Delusion: The Dark Side of Internet Freedom, Foreign Policy , (January 7,
2011).
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın sosyal medya vasıtası ile giriştiği inisiyatifler arasında şunlar sayılabilir30;
- Dışişleri memurlarının Arap web siteleri ile doğrudan iletişime geçmesi,
- Üst düzey yetkililerin önemli konuşmaları, ziyaretleri ve inisiyatiflerin video
kampanyaları ile desteklenmesi,
- Apps-for-Africa, E-journals, podcasts, twitter feeds, SMS feeds gibi vasıtalar
ile dijital haberleşmenin desteklenmesi.
Dünyada 5 milyar mobil telefon kullanıcısı (1.8 milyar internet kullanıcısına
kıyasla) bulunmakta ve bunların üçte ikisi gelişmekte olan dünyada yaşamaktadır.
21 ülkede yapılan araştırmaya göre; cep telefonları %75’i mesaj (metin) göndermek için, %50’i resim ve video paylaşmak için kullanılmaktadır. Telefonla internet kullanımı ise şimdilik %30 civarındadır. 500 milyon kişi facebook kullanmaktadır.
Sosyal medyayı kirli işlerde kullanmak için ağ paradigması Dışişleri Bakanlığı siyaset planlama dairesinde çalışmış olan Anne-Marie Slaughter tarafından geliştirildi31.
Bu nosyona göre; bizler ağlar ile çalışan bir dünyada yaşamaktaydık ve
Amerika bu irtibatları aktifleştirerek küresel düzeyde etkinliğini oldukça artırabilirdi.
Web 2.0 organik olarak sosyal medya uygulamalarına temel teşkil etmekte,
kültür paylaşımı ve iki taraflı angajman ve işbirliği sağlamaktadır. Yeni oyun sanal dünyada genişlemekti ve web sitelerinden facebook ve twitter’e linkler vererek, flickr fotoğraf akışı, YouTube videoları, “dipnote” blogları ve RSS beslemeleri32 ile siber dünyada bütün köşeler tutuldu. Bunu yaparken kamu diplomasi stratejisi ve bu alandaki öğrenci değişimleri gibi faaliyetler yeniden gözden geçirildi. Bu faaliyetler arasında pek çok inisiyatif başlatıldı. Clinton’ın dijital diplomatları, bir yandan düşmanlarını Amerikan emperyalizminin yeni Truva atı olan internet özgürlüğünün iyi olduğuna inandırmaya çalışmakta33, bir yandan da internet üzerinden oluşturulan “online vatandaşlık” ağını idare etmektedir.
Arap Hareketleri ve Kamu Diplomasisi
Ortadoğu’daki ayaklanma hareketlerinin kendiliğinden oluştuğu iddialarına
verilecek cevap liderlerinin ve başarı hikâyesi olan hemen herkesin facebook’tan
seçilmiş olduğu ve Silikon Vadisi’nin bu devrimlerdeki aslan payıdır.
30 Schneider, Michael: Public Diplomacy in the Digital Era – Toward New Partnerships, Journal of Public
Diplomacy, (September 27, 2010).
31 Comenetz, Jacob: Innovating Public Diplomacy For a New Digital World, The Washington Diplomat, (July 27, 2011).
32 RSS çeşitli internet siteleri tarafından yayınlanan haber vb. içeriğin tek bir ortamdan topluca izlenebilmesine olanak sağlayan yeni bir içerik besleme yöntemidir. RSS – Real Simple Syndication, RDF Site Summaryveya Rich Site Summary (Zengin Site Özeti) kelimelerinin baş harflerinden oluşan kısaltmadır. XML biçiminde olan RSS dosyaları ilk olarak NetScape firması tarafından geliştirilmeye başlanmıştır. RSS dosyalarının kullanımı her geçen gün artarak yaygınlaşmaktadır.
33 Morozov, Evgeny: Why Washington’s support for online democracy is the worst thing ever to happen to the Internet.
Foreign Policy Magazine, (January-February 2011).
Kurulan ağın önemli parçalarının hepsi çeşitli konferanslara ve atölye çalışmalarına tabi tutuldular. Örneğin, Eylül 2010’da Google, Ortadoğu’dan bir düzine blogçuyu Budapeşte’de “ifade özgürlüğü” konferansı için topladı. Tweet’ler gönderildi ve diktatörler devrildi, böylece internet=demokrasi oldu. Bu formül Ortadoğu’daki ayaklanmalara internetin katkısını anlatmaktadır. Bir odadan facebook ile yönetilen yarım milyon kişi Mısır’da devrim yaptı. Tunus ve Mısır’ın blogçuları, teknik elemanları ve aktivistleri Mayıs 2009’da Kahire’de atölye çalışmalarında bir araya gelerek halka angaje olarak fikirleri nasıl savunacakları, sansürü nasıl aşacakları konusunda eğitildiler. Bu faaliyetlerin hepsi ABD hükümeti ve Soros’un Açık Toplum Enstitüsü tarafından fonlandı34. Bu çalışmalar Beyrut ve Dubai gibi şehirlerde de yapıldı ama katılanların güvenliği için basına yansıtılmadı. Bu işler için seçilen kişiler online olarak tesadüfi işler yapmak üzere organize edilmişti. Bu şebeke tamamen
sanal ve kendiliğinden olmalı idi ki arkasındaki Batılı hükümet, vakıf ve
şirketlerin desteği anlaşılmalısın.
2009 yılında 16 Arap ülkesinde yapılan araştırmaya göre Arapça konuşan internet kullanıcısı sayısı 60 milyondu35. Sosyal medya ve artan vatandaş angajmanı ile Batılılar 2015 yılına kadar 100 milyon Arap’ı kendi şebekeleri içine çekmeyi umuyorlar36. 2009 yılında Arap dünyasındaki 35.000 olan aktif blogçu miktarı 2010 sonunda 40.000’e ulaştı. Mısır’da beş milyon kişi sosyal şebekeyi kullanıyordu37. YouTube’da video paylaşımına halk müzik videoları ile hazırlanmıştı. Twitter da oldukça etkindi sadece Ürdün’de 25.000 kullanıcısı vardı38. Sistemler arasında geçiş ile mesajların diğer paylaşım sitelerinde de yer alması sağlanıyordu.
Arap dünyasında 2010 yılında 17 milyon kişi Arapça Facebook kullanmakta idi39 .
Yerel olarak kurulan sosyal medya platformları (Beyrut’taki NowLebanon.com,
Amman’daki Aramram.com, 7iber.com, Ammannet.net, AmmonNews.net vb.)
hükümet kontrolü dışında haber ve video yayınlıyordu. BBC World Service ve
Batoota Films şirketi Lübnan’da Web üzerinden bir film üreterek 160.000 kişiye
Shankaboot.com ve YouTube üzerinden ulaştırdılar. Yemen, Umman, Suudi Arabistan, Ürdün, Fas ve Mısır gibi ülkelerde nüfusun %50’sinden fazlasının 25 yaşın altında olması gençleri özellikle hedef kitle haline getirmektedir40.
34 Morozov, Evgeny: How Much Did Social Media Contribute to Revolution in the Middle East? Public Affairs, (Apr/May 2011).
35 MBR Foundation: Arab Knowledge Report 2009, Toward Productive Intercommunication for Knowledge,
http://content.undp.org/go/newsroom/2009/october/the-arab-knowledge-report-2009-towards-productive-
intercom munication-for-knowledge.en (accessed December 9, 2010)
36 Ghonim, Wael, (2010), Google Marketing Manager Middle East and North Africa, Arab Crunch, http://arabcrunch.
com/2010/12/google-mena-ad-spending-is-between-110-130-million-usd-in-2010-100-million-arabusers-
will-be-online-in-2015.html (accessed December 12, 2010).
37 GGGhannam, Jeffrey: Social Media in the Arab World: Leading up to the Uprisings of 2011, Center for International
Media Assistance (CIMA), ( February 3, 2011).
38 George-Cosh, David: Twitter Plans Arabic website, The National, (November 17, 2010), http://www.thenational.
ae/business/technology/twitter-plans-arabic-website (accessed December 7, 2010).
39 Arab Crunch: Facebook Population: Arabic The Fastest Growing, English Falls from The Majority Leadership,
(August 30, 2010). http://arabcrunch.com/2010/08/facebook-population-arabic-the-fastest-growingenglish-
falls-from-the-majority-leadership.html (accessed December 11, 2010).
Online haber siteleri ve blogçular aynı zamanda resmi Arap basınının izlenmesi için hizmet etmektedir.
Blogçuların sıradan haberleri bile yorumlamaları çok önemli istihbarat bilgileri sağlamaktadır.
Ortadoğu’da yeterince raporcu olmadığından “vatandaş muhabirliği” denilen
bir yöntem ortaya çıktı ve cep telefonları, Facebook, Twitter, YouTube ve WordPress kullanan insanlardan bir şebeke oluşturuldu41. Bu sosyal şebeke insanları bilgilendirecek, harekete geçirecek, eğlendirecek, şeffaflığı artıracak ve hükümete meşruiyet sağlayacaktır. Oyunun farkına varan Arap ülkeleri hemen blogçular, muhabirler, sivil toplum ve insan hakları eylemcileri ile ilgili tedbirler almaya başladı. Arap ülkeleri iletişim alt yapılarını mobil internet, fiber optik kablolarla artırarak daha hızlı internet ile gençliğe hitap ederken, ulusal güvenlik amaçlı olarak web sitelerini izleme, filtreleme ve engelleme faaliyetleri yanında eylemcileri veya rejim muhaliflerine yönelik tutuklama ve hapis tedbirleri almakta, önleyici yasalar çıkarmaktadır.
Sansür dışında web sitelerini önlemek için sensörler kullanılmaktadır. Ancak bunlar bir yere kadar etkili olmakta çünkü aşılabilmektedir. Buna karşılık Batı’nın argumanı İnternet Özgürlüğü devreye girdi. Resmi düzeyde yapılan baskı ve şantajların yanında mahallinde mantar gibi biten NGO’lar baskı aracı olarak kullanılmaktadır.
Örneğin Bahreyn’de Sonbahar 2010’da 23 kişi hükümete karşı faaliyetlerden tutuklanınca insan hakları grupları online kampanyalar ile harekete geçti ve Ekim seçimlerini etkilemesi sonucu Bahreyn hükümeti sıkıca sallandı42 .
Amman, Arap bölgesel sosyal medya yeniliklerinin merkez üssüdür. Yerli sosyal
medya şebekesi ve medya platformları köprüleri buradan kurulmakta, sanal ve fiziksel dünya için video, yazılı metinler, animasyonlar gibi ürünler yanında online işler YouTube üzerindeki Alhoush Toplum Kanalı vasıtası ile kotarılmaktadır.
Aramram.com sitesi USIAD’ın yardımı ile bir grup genç Ürdünlü tarafından kuruldu.
Site, gençlere yönelik müzik ve dans yanında sivil sorumluluk, çeşitli görüşler
ile ilgili video ve yazılı içerik üretmektedir. Aramram’ın diğer parçası Greyscale
Films ise ABD’nin meşhur demokrasi inşacısı National Endowment for Democracy (NED)’in yardımları ile kuruldu. Ortak amaçları video ve filmler ile sivil sorumluluk görüntüsü altında gençlere hitap etmek ve doktrine etmektir. Bu amaçla sık sık atölye çalışmaları yeni teknolojiler ve stratejiler üzerinde çalışmaktadırlar. Çok ucuza verilen hizmetler ile ülkelerin internet kullanıcıları artırılmaya çalışılırken, artık gazete okumak yerine internetten haber okuma alışkanlığı, facebook ve twitter kullanımı özendirilmektedir. Arap dünyasındaki 17 milyon facebook üyesine karşılık günde 14 milyon gazete satılmaktadır43 .
40 The World Bank Arab World Initiative, http://data.worldbank.org/region/ARB (accessed January 29, 2011).
41 Gedminn, Jeffrey and Walter İsaacson: ibid, (2010).
42 Richter, Frederik: Lively Bahrain Social Media face Government Pressure, Reuters, (October 21, 2010),
http://www.reuters.com/article/idUSTRE69K2OG20101021 (accessed December 12, 2010).
43 Malin, Carrington: Facebook Reach Beats Newspapers in Middle East & North Africa, Press Release, Spot On Public Relations, (May 24, 2010), http://www.spotonpr.com/mena-face book-demographics/ (accessed December
10, 2010).
2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..
**