AVRUPA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AVRUPA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Şubat 2018 Cumartesi

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ BÖLÜM 10

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ  BÖLÜM 10



Kürdistan Ulusal Kongresi'nin 2. Genel Kurul Toplantısı, 22-24 Ağustos 2000 tarihleri arasında Belçika’nın Bilzen kenti yakınlarında bulunan Alden Biesen Şatosu'nda gerçekleştirilmiştir. 

Bu dönemde terör örgütünün Avrupa'da yasal olarak faaliyet gösteren en önemli paravan örgütlenmesi konumunda olan KNK İngiltere’nin Başkenti Londra'da bir temsilcilik açmıştır. Bu dönemde merkezi Brüksel'de bulunan sözde KNK'nın, Almanya’nın Berlin ve İsveç’in Stockholm kentinde de temsilcilikleri bulunmaktadır. Nitekim KADEK örgütün yapılan kongresinde; KNK'nın güçlendirilmesi ve işlevsel kılınması için gereken desteğin sağlanacağı belirtilmiştir. 

KNK’da tıpkı SKP gibi çok fazla başarılı olamamıştır. Kurulmasının akabinde aralarında KNK başkanı İ. Şerif Vanlı ve sözde KNK mensubu Zübeyr Aydar'ın da bulunduğu bir heyet, terör örgütü PKK ile KYB arasında 
yaşanan gerginlikte arabuluculuk rolü oynamak amacıyla, KYB lideri C. Talabani ile görüşmek için İran'a gitmiş, ancak KYB lideri ile görüşemeden Avrupa'ya dönmüşlerdir 

Ayrıca, 07 Aralık 2000 tarihinde Fransa’nın Nice kentinde başlayan Avrupa Birliği Zirvesinde KNK üyeleri Musa Kaval ve Ahmet Alim bir dizi faaliyetler de bulunmuş ve bu çerçevede AB ülkeleri Dışişleri Bakanlarına PKK'nın görüşlerini içeren bir dosya vermişlerdir. Yine, KNK tarafından 22-24 Ağustos 2000 tarihinde, özellikle ulusal birlik konusunun işlendiği seçimsiz bir program kongresi gerçekleştirilmiştir. 268. 

KNK tarafından, Irak, İran, Suriye ve Türkiye kökenli Kürt parti, örgüt, grup ve şahsiyetlerinin bir araya getirilerek "Kürt Birliğinin" tesis edilmesi amacıyla, 13-14 Aralık 2001 tarihlerinde Belçika/Brüksel'de "Ulusal 
Kürt Konferansı" gerçekleştirilmiştir. KNK'un hazırladığı ve bu konferansta gündeme getireceği "Ulusal, Demokrasi, Barış ve Birlik Projesi" demokrasiyi geliştirme, ulusal birlik ve barış kapsamında Sözde Kürdistan Güneyi diye 
adlandırılan bölgenin yeniden yapılanması konularını ele alınmıştır. 

KNK'nın 2002 yılının ilk döneminde gerçekleştirdiği en önemli icraatını 21-22 Mart 2002 tarihlerinde Brüksel'de İsmet Şerif Vanlı başkanlığında yaptığı, Başkanlık Kurulu ve Yürütme Konseyi toplantısı olmuştur. 
Toplantıda Mayıs 2002 ayında Brüksel'de Suriye, Irak ve İran Kürt parti ve örgütlerinin de katılımı ile uluslararası bir toplantı gerçekleştirilmesi planlanmıştır. 

KNK tarafından 3. Kuruluş yıldönümünde Kürt sorununda KADEK'e taraf statüsü verilmesi amacına yönelik bir konferans yapılması çağrısında bulunulmuştur. Söz konusu çağrı, özellikle AB ülkeleri ile ABD'ye yönelik 
olarak yapılmıştır. Öte yandan dönem içerisinde KNK tarafından yapılan Kürt sorununa çözüm yollarının tartışılacağı konferans çağrısına ilişkin açıklamalar yinelenmiştir 

PKK'nın AB terör örgütleri listesine alınması kararından sonra KNK organizesinde düzenlenen AB üyesi devletlerin terör örgütü PKK'yı terörist örgütler listesine almasını protesto etmek ve AB'nin verdiği bu kararını 
tekrar gözden geçirmesini sağlamak amacıyla "Kürtler Adalet İstiyor" adlıyla 19 Haziran 2002 tarihinde Brüksel'de bir yürüyüş gerçekleştirilmiştir. 

 Bilindiği üzere, PKK uzun yıllar Avrupa'da faaliyet sürdürmüştür. Bu arada birçok cinayet işlemiştir. İşlenen cinayetler nedeniyle başta dönemin MK üyeleri (Duran Kalkan, A. Haydar Kaytan, Meral Kıdır, Selahattin 
Çelik) olmak üzere birçok elemanı 1987-1988 yıllarında tutuklanmış ve ceza almıştır. Buna mukabil AB, PKK'yı terör örgütleri listesine almamıştır. Ancak PKK'nın kendini isim olarak feshetmesinden ve söylemde de olsa demokratik bazı unsurları dillendirmesinden kısa bir süre sonra AB tarafından terör örgütleri listesine alınmıştır. Buda ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir mevzudur. 

Özellikle Ağustos 2002 ayında Parlamento'dan çıkarılan Avrupa Birliği uyum yasaları ve girilen seçim süreci KNK'yı hareketlendiren faktörler olmuştur. Ayrıca KNK bu dönemde bir takım üst toplantılar da yapmıştır. 

KNK, 21-22 Eylül 2002 tarihleri arasında gerçekleştirdiği sözde Yürütme Konseyi toplantısı sonuç bildirgesinde, Türkiye'deki seçimlerin demokrasi ve barış açısından çok önemli bir adım olarak değerlendirildiği, seçimlerde Kürt halkının adaylarını demokratik bir şekilde seçebilmesinin önemli olduğu, Kürt halkının demokrasi ve barış için çalışmalarını ve varlığını DEHAP içinde güçlendirmesi, Avrupa'da yaşayan Kürtlerin tarihi rollerini oynayabilmeleri için güçlü bir çalışma yürütmeleri, İran ve Suriye'nin Kürt halkının siyasi haklarını ayaklar altına alma politikasından vazgeçmesi, KDP ve KYB arasındaki ortaklığın diğer Kürt örgütleri tarafından da kısa bir dönem 
sonra gerçekleşmesi, iki parti arasındaki Washington Anlaşması'nın Kürt halkının genel çıkarları doğrultusunda değerlendirilmesi gibi hususlar sıralamıştır269. 

Nitekim, KNK IV. Olağan Genel Kurul Toplantısı 21-23.12.2002 tarihleri arasında Brüksel yakınındaki Essene kasabasında De Montil Kongre Sarayı'nda gerçekleştirilmiştir. 

Ayrıca, KNK'nın mevcut (8) komisyonunun (5)'e indirildiği, bu kapsamda yeni oluşturulan komisyonların, Toplumsal Çalışma Komisyonu, Eğitim ve Kültür Komisyonu, Adalet ve İnsan Hakları Komisyonu, Dış İlişkiler Komisyonu, Kadın Komisyonu olarak belirlenmiştir. 

Yürütme Konseyine ilişkin Alınan Kararlar çerçevesinde İsmet Şerif Vanlı, iki yıl görev yapmak üzere yeniden KNK Yürütme Konseyi Başkanlığına seçilmiş Yürütme Konseyi üyeliklerine ise, Remzi Kartal, Zübeyir Aydar, Cabbar Kadir, Musa Kaval, Abdullah Hicab, Ali Yiğit, Selim Baban, Nizamettin Toğuç, Engin Sincer, George Aryo, Nilüfer Koç, Munire Müftüzade, Heci Ahmedi, Berivan Doski, Zerdeşt Haço, Pervvin Rahim, Hiva Abdullah isimli şahıslar getirilmiştir. 

Gerçekleştirilen bu toplantı terör örgütü PKK (KADEK)’in Sözde Genel Başkanlık Konseyinin açılış mesajının okunmasından sonra başlayarak ağırlıklı olarak Kuzey Irakta olası operasyonda ve sonrasında yapılacak ittifaklar ve ortak bir platform oluşturulması konuları görüşülmüştür. Kürt sorunun daha aktif bir şekilde dile getirilmesi için yapılacak çalışmalar karara bağlanmıştır. 

KNK'nın IV. Genel Kurul toplantısı dolayısıyla Abdullah Öcalan'ın da üyelere talimat niteliğinde bir mesaj yayınlamıştır. 
Toplantı sonrasında KNK Berlin bürosunun yeniden aktif hale getirilmesi amacıyla Zübeyir Aydar çalışmalara başlamıştır. 

Toplantıda birçok karar alınmakla birlikte, bir kaçını sıralayacak olursak; 

. Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın sözde tecrit koşullarını maruz kaldığı belirtilerek Öcalan üzerindeki sözde tecridin sona erdirilmesi ve özgürlüğünün sağlanması kampanyasının Yürütme Konseyi tarafından genişletilmesi ve koordine edilmesi, 
. Türkiye-AB diyalogunda Kürt sorununun demokratik çözümünü gündeme getirmeyi hedef almak, 
. Olası bır savaş müdahalede savaş anında iki cephe arasında kalacak olan BM denetimindeki Maxmur Mülteci Kampı'nın karşı karşıya bulunduğu sorunun diplomatik yollardan çözülmesi için çok hassas bir çalışmanın yürütülmesi, 
. ABD, Ortadoğu ülkeleri, Afrika, Avrupa ve Kafkasya ülkelerini kapsayan tüm KNK üyelerinin, yeni dönemde özellikle diplomasi çalışmalarına ağırlık vermeleri, 
. Kürdistan olarak adlandırdıkları bölgedeki kürt orijinli oluşumların (PDK, KYB ve PKK-KADEK) her türlü saldırılara karşı birleştirilmesi, 
. KNK Kuzey Bürosu'nun Türkiye-AB ilişkilerini izleyen özel bir komisyonun kurulması, 
. Birleşmiş Milletlerden (BM) kendisine gözlemci statüsü tanınmasını talebi, 
. Birleşmiş milletlerden KNK'nin Ortadoğu'da 40 milyon nüfuslu Kürt halkının sözde temsilcisi olarak tanınması talebi, 
. Kürt kimliğinin tanınması ve Kürt dilinde eğitimin Kürdistan ve Türkiye'de resmi olarak kabul edilmesi, 
. Köylerinden sözde zorla çıkarılanların geri dönüşüne izin verilmesi, bu insanların uğratıldığı zarar ve ziyanın tazmin edilmesi yönünde kararlar alınarak, alınan kararlar doğrultusunda çalışmaların yoğunlaştırılması kararlaştırılmıştır. 

Ayrıca KNK Başkanı İsmet Şerif Vanlı, toplantının kapanış konuşmasında; Kürdistan olarak adlandırılan bölgedeki kurulu devletlerden Kürtlerin demokratik siyasi ve kimlik haklarını kullanmaları önündeki sözde 
engelleri kaldırmalarını, Türkiye'nin Kürtlere karşı savaşmamasını, belirterek, bu konularla ilgili devletlere mektuplar yazacağını söylemiştir.("Saddam Hüseyin'e hiç mektup yazmadım, ama Türkiye'ye yazarım" şeklinde açıklamada bulunmuştur..) 

Yapılan Toplantıyla KNK yürütme konseyi görev dağılımı yapılmıştır buna göre; 

Başkanı : Prof. İsmet Şerif VANLI 
Başkan Yardımcıları : Cabbar KADİR – Ali YİĞİT 
Sözcü : Remzi KARTAL 
Diş İlişkiler Komisyonu Başkanı : Musa KAVAL 

Dış ilişkiler Komisyonunun görevlerini Yürütme Konseyi'nin danışmanlığı ve desteğiyle yürütmekle birlikte üyeleri arasında; 

Heci EHMEDΠ
Zorab ALOYAN 
M. Şerif SERHANOĞLU 
Zubeyir ABDULMELİK 
Songül KARABULUT 
Yakub MİRZA 
Saleh JMOR 
Fikrîye MUĞULTAY  isimli şahıslar yer almıştır. 

Yürütme Konseyi; Başkanla birlikte (17) üyeden oluşmakta olup, üyeler; 

İsmet Şerif VANLI, 
Remzi KARTAL, 
Zübeyir AYDAR, 
Cabbar KADİR, 
Musa KAVAL, 
Abdullah HİCAB, 
Ali YİĞİT, 
Selim BABAN, 
Nizamettin TOĞUÇ, 
Engin SİNCER 
(04 Eylül 2003 tarihinde kandil dağlarında örgüt tarafından öldürüldü), 
George ARYO (Asuri kökenli) , 
Nilüfer KOÇ, 
Münire MÜFTÜZADE, 
Heci AHMEDİ, 
Berivan DOSKİ, 
Zerdeşt HOCA, 
Perwin RAHİM, 
Mizgin (KOD) İlknur ŞEN isimli şahıslardır. 

2003 dönemine gelindiğinde ise KNK, örgütlenme faaliyetlerini hız vermiştir. Yeni bürolar ve temsilcilikler açma cihetine gitmiştir. Ayrıca sürdürdüğü sözde diplomatik faaliyetlerin yanı sıra, örgütün dönem kampanyalarının başarısı için de ağırlığını koymaya çalışmıştır. 

KNK Yürütme Konseyince 11-12 Ocak 2003 tarihleri arasında Brüksel'de yapılan bir toplantıda; Irak'taki durum ile Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşulları görüşülmüş, ayrıca Yürütme Konseyi görev dağılımında yapılan düzenlemeyle; KNK Başkan Yardımcılığına Cabbar Kadir ve Ali Yiğit, KNK sözcülüğüne Remzi Kartal ve Dış ilişkiler Komisyonu başkanlığına Musa Kaval isimli örgüt mensupları getirilmiştir. KNK Dış ilişkiler Komisyonu 
Başkanı Musa Kaval, Avrupa Parlamentosunun 2003 Şubat ayı toplantısı esnasında Strasburg’a giderek KADEK'e destek sağlamak amacıyla bazı AP milletvekilleri ile temaslarda bulunmuştur. 

Öte yandan, 01 Mart 2003 tarihinde Brüksel'de KNK Yürütme Konseyi 2. Toplantısı gerçekleştirilmiş, toplantı sonuç bildirgesinde, Abdullah Öcalan üzerindeki sözde tecrit kınanarak, bu amaçla yapılan eylemlerin arttırılması kararlaştırılmıştır. Bu yönlü olarak, örgüt yandaşı aydın ve sanatçıların da katılımıyla Brüksel'de 17 Mart 2003 tarihinde geniş katılımlı bir protesto gösterisi düzenlenmiştir. 

Yine 17 Mart 2003 tarihinde KNK tarafından, AP'ye bir dosya sunulmuş, dosyada; Türkiye'de 03 Ağustos 2002 tarihinde Anayasa'da yapılan değişiklik ile Kürtlere tanınan kültürel hakların uygulamaya sokulması, 
Kürtçe TV ve radyo kurma hakkının tanınması, Kürtçe eğitim hakkının verilmesi, Kürtçe isim hakkının serbest bırakılması, Abdullah Öcalan'a uygulandığı iddia edilen sözde tecride son verilmesi istenmiştir. 

Örgüt tarafından 2002 yılında demokratik adımlar atılması hususunda bazı kararlar alınsa da Ak Parti tarafından 2010 yılında gündeme getirilen yeni anayasa çalışmalarına en önemli karşı tepkiyi yine PKK ve onun 
çizgisinde faaliyet gösteren yapılar göstermiştir. Bu durum örgütün söylemlerinde samimi olmadığını göstermiştir. Ülkemizde yeni anayasa çalışmalarının yapıldığı ve bu yönde adımların atıldığı her dönem örgütün provokatif eylemlere girdiği gözlemlenmiştir. 

Ayrıca KNK, 30 Nisan 2003 günü Avrupa Parlamentosunda (AP) bir konferans tertip etmiştir. Konferans "Çözüm İçin Diyalog Şart" başlığıyla duyurulmuştur. Konferansta özetle, Kürt sorununun çözümünde, 
Türkiye ile Kürt tarafı arasında diyalogun şart olduğu tezi ileri sürülmüştür. Konferansta, "Kürt halkının kimliği kabul edilmeli, sosyal, siyasal, kültürel, politik hakları benimsenmeli. Cezaevindeki siyasi tutuklular ile KADEK elemanlarımı kapsayacak genel bir af çıkarılmalı ve bu kişilerin legal alanda siyaset yapmasının zemini sağlanmalı" görüşlerine yer verilmiştir. 

Yine sözde KNK tarafından, 20-21 Haziran 2003 tarihlerinde Hollanda’nın Amsterdam kentinde "Yeni Dönemde Ortadoğu'da Kürt Sorununun Çözümü" konulu bir konferans tertiplenmiştir. Konferans sonuç bildirgesinde, 
"Kürt halkının sözde Kürdistan’ın dört parçasında özgürlük ve demokratik dönüşüm için yoğun mücadele ettiği, Irak'ta kurulacak yeni hükümetin federal ve demokratik esaslar dahilinde kurulması gerektiği, Türkiye'ye yönelik sürdürülen Toplumsal Barış İçin Genel Af Kampanyasının desteklendiği" hususlarına yer verilmiştir. Toplantıya KDP-KYB dışındaki bazı bölücü partilerin üyeleri katılmıştır. Ayrıca ABD'den bazı bilim adamları da bu toplantıya katılanlar arasında yer almıştır270. 

Nitekim KNK'nın Ağustos 2003 ayı içerisinde sürdürdüğü faaliyetlerinin merkezini, 06 Ağustos 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4559 sayılı Topluma Yeniden Kazandırma Yasası'na karşı yürütülen propaganda faaliyetlerin oluşturduğu gözlenmiştir. Bu kapsamda KNK Yürütme Konseyi adına yapılan yazılı açıklamalarda, mezkur yasanın amacına ulaşamayacağı belirtilerek, müzahir kitleye, sözde Kürt özgürlük mücadelesini tasfiye etmek isteyenlere demokratik eylemlerle karşılık verme çağrılarında bulunulduğu görülmüştür. Böylece etki sahasında bulunan kitleler yasadışı eylemler yönünden kışkırtılmıştır. 

Avrupa alanında 1999 yılında kurulan KNK, KADEK'in KONGRA-GEL'e dönüşüm sürecinde Öcalan’ın talimatıyla terör örgütünün çatısı altında yer almayı planlamış, ancak bu duruma KNK altında faaliyet gösteren bölücü terör örgütü dışındaki şahısların (Türkiyeli olmayan) karşı çıkması üzerine 2003 yılından itibaren faaliyetlerinde gittikçe bir daralma yaşanmıştır. 

Bu dönemde bazı üyelerce temsile ilişkin olarak, KONGRA-GEL'in Avrupa'da birçok ülkede terör örgütü olarak tanınmasından ötürü politik girişimlerde sorunların ortaya çıkabileceği ve KNK'nın işlevini yitirdiği gerekçesiyle kendisini feshetmesi gerektiği gibi düşünceler dile getirilmiştir. 

Bu tartışmalarla birlikte dönemin KNK başkanı İsmet Şerif Vanlı ve dış ilişkiler sorumlusu Musa Kaval istifa etmiştir. Musa Kaval'ın istifası ile birlikte boşalan yere ise eski Balkanlar sorumlusu Ahmet (K) Gülabi Dere 
getirilmiştir. 2004'te yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında ise KNK'nın devamından yana karar alınmış ancak Paris, Berlin, Brüksel başta olmak üzere bazı önemli merkezlerde az sayıda büro üzerinden faaliyetler yürütülmeye çalışılmış, bazı bürolar ise kapatılmıştır. Bu bağlamda 2004 yılında KNK'ya diplomatik temsilcilik statüsü tanınması için Belçika Dışişleri Bakanlığı'na yapılan başvuru reddedilmiştir. 

Özet olarak, teröristbaşının yakalanmasının hemen akabinde Sürgünde Kürt Parlamentosu'nun yerine kurulan KNK, tüm Kürtleri temsil etme iddiasında olmasına rağmen bunu politik olarak başaramamış ve terör örgütü PKK'nın bir lobi komitesi olarak işlev görmeye devam etmiştir. 

Bölücü terör örgütünün kampanyaları paralelinde açıklama ve girişimler ile gündem oluşturmaya çalışan KNK, faaliyetlerini, bünyesinde yer alan şahısların geçmişte kurdukları kişisel ilişkiler çerçevesinde yürütebildiği için sınırlı etkide bulunabilmiştir. Dönem itibarıyla başkanlığını münfesih DEP milletvekillerinden Ali YİGİT'in yaptığı; “KNK giderek fonksiyonunu yitirmiştir” açıklaması durumu özetler niteliktedir. 

Bu durumun altında yatan temel neden Öcalan’ın kendisi dışında bir gücün etkinlik olarak öne çıkmasını istememesinden kaynaklanmaktadır. Öcalan, KNK üyelerinin Avrupa’da muhatap olarak görülmesinden ve kendisine alternatif bir ismin palazlanmasından kaygılanmış ve KNK’yı işlevsiz bir hale getirmiştir. 

Bu durumun farkında olan teröristbaşı da avukatları ile yapmış olduğu görüşmelerde KNK ve KONGRA- GEL'in yeni bir isim altında birleştirilebileceği mesajlarını vermeye başlamıştır. Ancak, aradan geçen 
zaman zarfında teröristbaşının bu isteği gerçekleştirilememiştir. 

Teröristbaşı A. Öcalan'ın avukatları ile 20 Haziran 2007 tarihinde yaptığı görüşmede; "KNK ile KONGRA-GEL'in birlikteliğine, diğer görüş ve örgütler de dahil edilerek, oluşturulacak olan yeni örgüte diplomatik misyon görevinin verilmesi gerektiğini" belirtmiştir. 

Örgüt tarafından yapılan değerlendirmelerde, SKP ve KNK’nın Avrupa’daki faaliyetleri düzenleme adına ortaya koyduğu çalışmalarda başarılı olamadığı ve Filistin örneğindeki başarının yakalanmadığı ifade edilmiştir. 
Bu başarısızlığın altında yatan nedenler ise; 

1-Sürgünde Filistin Parlamentosu İsrail’e karşı kurulmuş, Müslümanları temsil eden bir yapıdır. Fakat SKP ise Türkiye’ye karşı kurulmuş ve Kürt halkının desteğini alamamıştır. 
2-İsrail Yahudi olup, Müslümanlar ile savaşırken, Türkiye Müslümanların ezici çoğunlukta olduğu bir devlettir. PKK ise Marksist-Leninist-Sosyalist bir örgüt olarak Müslümanları hedef seçmiştir. 
3-PKK, Kürtlerin düşmanı olan ve 1914’den önce yüzbinlerce Müslüman Kürdü katleden Ermeni örgütleriyle ittifak yaparak, işin başından Doğu halkını temsil etmediğini göstermiştir. 
4-SFP’na bütün Filistinli örgütler destek verirken, SKP’na bölücü örgütler destek vermemişlerdir. Çünkü PKK, ilk savaşını Türk devletine değil, diğer Kürtçü örgüt ve gruplara karşı yapmıştır. Devam eden dönemde de 
örgütün en önemli hedefleri arasında diğer etnik Kürt örgütlerinin militanları yer almıştır. 
5-Filistin Kurtuluş Mücadelesi tüm Filistinlilerce kabul görürken, PKK’nın faaliyetleri sözde temsil ettiği bölge halkınca reddedilmiştir. Günümüzde bile halen 60 bin korucu çok az bir gelirle örgütle mücadele etmeyi 
sürdürmektedir. 
6-Filistinliler İsrail’le savaşı bir cihat olarak nitelerken, Türkiye’de ezici çoğunluktaki Kürtler vatandaşımız PKK ile savaşı kutsal kabul etmiştir. 
7-KNK üyeleri başta olmak üzere çok sayıdaki örgüt yandaşı kadro halktan zorla para toplamış ve bu paraların önemli bir bölümünü de yakın çevrelerine aktarmıştır. Örgüte katılan bireylerin dini inanç, insanı 
değerler ve toplumsal ilişkiler açısından tüm değerleri yitirmesi ve aile bağlarından kopmaları örgütün kabul görmemesinde etkili olmuştur. 

SKP’nin faaliyetleri ile ilgili örgütün Avrupa Sorumlularından D. K.'un ifadesinde; “…PKK/ERNK örgütünün Kadın örgütlenmesi olan YAJK (Yekitiya Azadiya Jinen Kürdistan-Kürdistan Özgür Kadınlar Birliği) içerisinde 
Hollanda ve Almanya'da bölge yöneticiliğine kadar yükselen bir süreçte görev yaptım. YAJK daha sonra EJAK (Eniya Jinen 
Azadiya Kürdistan-Kürdistan Özgür Kadınlar Birliği) olarak değiştirildi. 
… 
Kürt derneklerinin düzenlediği şenlikler ve okuduğum yayınların etkisi ile PKK/ERNK örgütüne sempati duymaya başladım. Hollanda ve Almanya'da benim bildiğim Kürt dernekleri; Eindhoven'da Kürt Kültür Derneği vardır. Diğer derneklere gitmiyordum. Ancak tüm derneklerin bağlı olduğu, KON KURD Kürt dernekleri federasyonu vardır. 

1992 yılında yapılan KUM (Kürdistan Ulusal Merkezi) seçimlerine Hollanda'dan aday olarak katıldım. Benden sonra kaç kişinin seçildiğini ve isimlerini hatırlamıyorum. KUM içerisinde kurulan kadın komisyonuna seçildim. KUM milletvekili olarak Avrupa'dan seçilen Milletvekilleri ile birlikte uçakla Suriye'ye gittik. Buradan Kuzey Irak'a geçerek Zeli kampında yapılan toplantıya katıldım. 1993 yılında yapılan toplantıda bir ay kadar kaldım. Eğitim çalışmaları düzenlendi. Neler yapabileceğimiz hususunda görüş alışverişinde bulunduk. Bu sırada başkanlık tarafından verilen talimat gereği ateşkes sürecine girilince KUM feshedildi. Hollanda'ya döndüm. 
… 
Ancak 1995 yılında PKDW (Sürgünde Kürt Parlamentosu) seçimlerine katılıp yine Hollanda'dan milletvekili seçildim. Bu arada YAJK içerisinde Arnheim bölgesinde EJAK bölge sorumluluğu yapıyordum. 1993-1995 yıllan arasında 
Kuzey Almanya'da Hannover şehrinde örgütlenme çalışmaları yürüttüm. 
… 
Almanya'da yasaklı idi ancak diğer ülkelerde yasak olmadığından dolayı kolay hareket edebiliyorduk. Benim görev alanım propaganda, örgütlenme yapmak idi. Bizim Avrupa ERNK merkezine bağlı YAJK faaliyetimiz bu şekilde oluyordu. Daha sonra YAJK kontenjanından Hollanda'da milletvekili seçildim. 

SKP içerisindeyken kurulan heyette Nejdet Buldan ile birlikte Almanya işçiler Partisine gittik. Burada yetkililerle buluşuyorduk. Orada bulunan sendika yetkilileriyle görüşüyorduk. Faaliyetlerimizi anlatıp destek istiyorduk. YAJK içerisinde faaliyet gösteren benim bildiğim örgüt mensupları ve alanları şunlardır; 

…SKP içerisinde heyet halinde Hollanda'da yapılan görüşmelere katılmadım, kadın komisyonu üyesi olarak görüşmelere katılmadım. SKP başkam Yaşar Kaya idi. 

SKP kadın komisyonunda Aysel Doğan'da vardı. 1998 yılında SKP seçimleri yenilenmesinden önce 1997 yılında Avusturya-Viyana'da SKP tarafından düzenlenen toplantıya katıldım. 1997 yılı sonlarında katıldığım bu toplantıda değerlendirmelerde bulundum. Burada Avusturya Polisi tarafından yakalanarak gözaltına alındım. Almanya Polisi Bad 
Kreuznack şehrinde Türk-Alman dostluk derneğinin molotoflanması eyleminin talimatım verdiğim suçlaması ile hakkımda yakalama karan çıkartılmıştı. Bu karara istinaden yakalanıp (5) ay kadar tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldım. 
... 
1998 yılı yaz aylarında tekrar Hollanda da YAJK kontenjanından SKP'ye milletvekili olarak seçildim. Kadın komisyonunda görev aldım. Örgütün Avrupa'daki gelir kaynaklan, düzenlenen şenlikler ve halktan toplanan paralarla sağlanıyordu. Bu faaliyeti ERNK cep örgütlenmesi yürütüyordu 
… 
Avrupa'da düzenlenen protesto gösterileri, festival ve şenlikleri genelde Kürt dernekleri organize ediyordu. Parti liderimiz Abdullah Öcalan'ın yakalanmasından sonra kitleler halinde düzenlenen gösteriler oldu. YAJK olarak bizde bu gösterilere katıldık. YAJK'ın yapılanması partileşmeye yönelik olarak PJKK(Partiye Jinan Karkeren Kürdistan-Kürdistan 
Kadınlar İşçi partisi) olarak yaklaşık bir yıl önce değiştirildi. Aynı şekilde örgütleme ve eleman kazandırma faaliyetlerine devam ettim. 29 Eylül 1998 tarihinde Roma yakınlarında SKP tarafından düzenlenen toplantıya Hollanda milletvekili olarak katıldım. Burada İsmet Şerif Vanlı başkanlığında yapılan toplantıda katılan üyelerin hepsi, … 13.07.1998 tarihinde Belçika'da 
yapılan örgütsel toplantıya katıldım. Bu toplantı sırasında Belçika polisi gelerek kimlik kontrolünü yaptı ve daha sonra serbest bıraktı, 

YAJK adına MED TV'de yayınlanan bir canlı yayma katıldım. Nevruz kutlamaları sırasında idi. Bende telefonla katılıp kısa bir konuşma yaparak kutlama yaptım. Belçika'da ERNK sorumluluğunu üstlenmedim ancak Hollanda ile Belçika birbirine çok yakın olduğundan Belçika'da düzenlenen birçok toplantıya katıldım…” şeklinde bilgiler ifade edilmiştir. 

KON-KURD (Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu) 

PKK'nın Avrupa çapında sürdürdüğü faaliyetleri açısından en işlevsel konumda bulunan ve örgüte büyük yararlar sağlayan KON-KURD, KADEK döneminde de örgütçe verilen rolü en üst düzeyde yerine getirmiştir. 

2002 yılı itibarıyla merkezi Belçika'da bulunan KON-KURD; Belçika, Hollanda, Danimarka, İsviçre, Avusturya, Fransa, Almanya, İsveç ve İngiltere’de faaliyet gösteren federasyonların yanı sıra Avustralya ve 
Kanada'da faal olan toplam (11) federasyonun üst kuruluşu olarak varlığını sürdürmüştür. Demokratik kitle örgütü görüntüsü ile Avrupa düzeyinde örgüt faaliyetlerine büyük destek ve avantaj sağlamıştır. 

KON-KURD'un amacı, Avrupa'daki Kürt kitlesinin azami desteğini örgüte sağlamak olmakla birlikte, Avrupa kamuoyunun desteğinin de sağlanması hedeflenmiştir. Avrupa ülkelerinin siyasi gündemine sözde Kürt sorunu nun yerleştirilmesine yönelik muhtelif etkinliklerin ve faaliyetlerinin koordine edilmesi KON-KURD'un temel amaçlarından sayılmıştır. 

KON-KURD'a bağlı olarak; 

1-YEK-KOM (Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu), 
2-FEY-KOM (Avusturya Kürt Dernekleri Federasyonu), 
3-FEK-BEL (Belçika Kürt Dernekleri Federasyonu), 
4-FEY-KURD (Danimarka Kürt Dernekleri Federasyonu), 
5-FKDF (Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu,), 
6-FED-KOM (Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu), 
7-KWK (İngiltere Kürt Dernekleri Federasyonu), 
8-KURDİSKA-RADET (İsveç Kürt Dernekleri Federasyonu), 
9-FEKAR (İsviçre Kürt Dernekleri Federasyonu), 
adı altında örgütlenen kurumlar faaliyet göstermiştir. 

2003 dönem içinde KON-KURD'un faaliyetleri ağırlıklı olarak örgütün dönem kampanyalarını organize etmek şeklinde gelişmiştir. Bunun yanı sıra bağlı federasyonlardan başlayarak içe yönelik örgütlenme faaliyetleri de yürütmüştür. 

Bu çerçevede KON-KURD'un 10. Olağan Kongresi 25 Ocak 2003 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Kongre neticesinde, KON-KURD çalışmalarının odak noktasını, Abdullah Öcalan üzerinde uygulandığı iddia edilen sözde 
tecridin kaldırılmasına matuf faaliyetler oluşturmuştur. Diğer yandan bu zamanda Kürt dili ve lehçelerinin geliştirilmesi konusunda yapılan etkinliklere KON-KURD'un öncülük ettiği görülmüştür 271. 

Mart 2003 tarihinde KON-KURD’un organizesinde örgüt militanları tarafından Strasburg’da bir yürüyüş gerçekleştirilmiştir 272. 

13 Eylül’ de Avrupa genelinde bir Festival tertiplenmiş olup, başta Almanya olmak üzere gösteriler gerçekleştirilmiştir 273. 

11 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,


***

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ BÖLÜM 9

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ  BÖLÜM 9



Dönemin KADEK Avrupa sorumlusu ve Genel Başkanlık Konseyi üyesi Ali Rıza Altun başkanlığında toplanan YDK III. Kongresi, örgütlenmede "Halk Meclisleri" sisteminin kaldırılarak, "Halk Konferansları" modeline geçilmesi, YDK kadrolarında Kürtçe kullanımının yaygınlaştırılması, kurumların KNK çatısı altında toplanması, Koordinasyon Kurulunun, kendi arasında Genel Koordine, Halk Hareketi temsilciliği, DAB, PJA, TEV-ÇAND, Kürt Dili ve Eğitim Kurulu ve Maliye şeklinde görev paylaşımı yapması gibi daha bir dizi kararlar alınmıştır. Diğer yandan Avrupa ülkelerinde KADEK ismiyle irtibat büroları kurulması planlanmıştır265. 

Yine YDK sorumlu kadroları, 26-30 Temmuz 2002 tarihleri arasında, Fransa’nın Strasburg kentinde örgütün Avrupa alanı sorumlusu ve sözde Genel Başkanlık Konseyi üyesi Ali Rıza Altun'un başkanlığında ikinci bir 
toplantı daha düzenlemiş, toplantıda, Avrupa düzeyinde sürdürülen faaliyetlerin yanı sıra, son siyasal süreç ile 2002 Kasım ayında yapılacak olan Genel Seçimler değerlendirilmiştir. Bu toplantıda alınan kararlar, örgütün Avrupa alanındaki diğer kurumsal faaliyetleri açısından belirleyici olmuştur. 
YDK’de üst düzey faaliyet gösteren H. E.; “…1986 yılı sonlarına kadar Hamburg ve çevresinde örgütsel faaliyetlerime devam ettim. 1986 yılı sonlarında illegal yollardan Paris'e gittim. Burada bölge çalışmalarına katıldım. 1988 yılma kadar çalışmalarıma devam ettim. Daha sonra Lübnan'ın Beka vadisinde bulunan Mahsun Korkmaz akademisine giderek, 
yaklaşık (4) ay kadar siyasi ve askeri eğitim gördüm. Eğitim sonrası Almanya'ya döndüm. Almanya'da legal olarak yayınlanan Serxwebun ve Berxwadan dergilerinin yazı kurulunda yer aldım. Ve dergilerde yazı yazmaya başladım 1991 yılı ortalarına kadar dergide yazı yazmaya devam ettim. Daha sonra örgüte katılan kadro adaylarına siyasi eğitim verdim. 1993 yılma kadar devam etti. Daha sonra Almanya orta eyaleti ERNK sorumluluğuna getirildim. 
1994 yılında Kuzey Almanya ERNK sorumluluğuna atandım. 1995 yılı Mayıs ayında yakalanıp tutuklanıncaya kadar görevim devam etti. (3) yıl kadar cezaevinde yattıktan sonra 1998 yılı Mart ayında tahliye oldum. Tahliye olduktan sonra örgüt içerisinde resmi bir görev almadım ancak Avrupa genelinde ERNK adına halk toplantıları ve konferanslar, seminerler düzenleyerek gelişmeleri halka anlatarak halkı aydınlattım. 

1999 yılı ortalarında yeniden örgüt tarafından Kuzey Almanya Eyaleti ERNK sorumluluğuna atandım. 
Türkiye'ye gelinceye kadar bu görevim devam etti. 

Parti önderimizin 02 Ağustos 1999 tarihinde yaptığı barış ve demokratik çözüm çağrısı gereği ARGK' ye bağlı silahlı güçler Türkiye'nin sınırları dışına çekilmeye başladı. Burada amaçlanan PKK'nın stratejisinde yaptığı yeni değişiklikler, siyasal mücadele, temel stratejik mücadele biçimini almıştı. Yeni stratejinin resmi parti politikası haline gelebilmesi için olağanüstü 7. Kongre hazırlıkları devam etmektedir. Bu kongreyle yeni parti programı, temel mücadele biçimi formüle edilerek resmiyet kazanacaktır…” şeklinde ifadesiyle ERNK-YDK faaliyetleri konusunda güvenlik güçlerine bilgi vermiştir.

SKP-PKDW ve KNK/KUK 

PKK örgütü kuruluşundan itibaren klasik bir terör örgütü şeklinde yapılanarak, bu çerçevede faaliyet göstermiştir. Lakin 1990’lı yılların ortasına gelindiğinde ise örgüt 10 bini geçen silahlı militan, önemli bir sempatizan kitlesi ve çalışanına kavuşmuştur. Dolayısıyla artık örgüt sürecinden bir üst Kongre aşamasına geçiş yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. 

Bu düşüncede olan örgüt yönetimi Filistin örneğinde olduğu gibi sürgünde parlamento kurmak ve Dünya devletlerince muhatap alınmak amacıyla çalışmalara başlamıştır. Bu kapsamda 12 Nisan 1995 tarihinde 

Hollanda'nın Lahey şehrinde sözde SKP-PKDW (Sürgünde Kürdistan Parlamentosu- Parlamenta Kürdistane Li Derveyi Welat) isimli oluşum meydana getirilmiş ve başkanlığına DEP eski genel başkanı Yaşar KAYA getirilmiştir. 
 SKP büyük ümitlerle oluşturulmuş ve önemli kazanımlar beklenen bir yapı olarak düşünülmüştür. Fakat istenen sonuç meydana gelmemiş, SKP yapısı beklenen kadar kabul görmemiştir. 
İstediği başarıları alamayan SKP birimi 1997 yılında yeniden çalışmalara hız verme kararı almıştır. SKP’nun 10 Nisan 1997 tarihinde Belçika Brüksel’de gerçekleştirdiği 7. Kurulunda ülkeye dönüş kararı alınmıştır. 

Bu doğrultuda Ulusal Kongre I. Hazırlık Konferansı 04 Aralık 1997 günü Kuzey Irak-Süleymaniye şehrinde toplanabilmiştir. SPK Ortadoğu’da etkinliğini arttırma yönünde ciddi bir irade ortaya koymaya çalışsa da, Irak’a yapılan birkaç gezi ile yetinilmiş ve istenilen amaca ulaşılamamıştır. 

Akabinde 13 Aralık 1997 tarihinde Belçika-Brüksel'de sözde Ulusal Kongre II. Hazırlık Konferansı gerçekleştirilmiş, konferansta Ulusal Kongre Hazırlık Komitesi oluşturulmuştur. 
Bu doğrultuda Ulusal Kongre Hazırlık Komitesi'nin faaliyetleri süreç içinde devam etmiş, bu faaliyetler kapsamında 24 Mart 1998 tarihinde İsveç'te çeşitli Etnik Kürtçü parti ve örgütlerin bulunduğu 30 kişinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirilmiştir. 

Bu toplantıya Avrupa ve Amerika'da delege olarak katılanlar; 

HİK (Harekete İslamiya Kürdistan-Kürdistan Islami Hareketi): (2) 
YAK (Yekitiya Azidiye Kürdistan-Kürdistan Yezidiler Birliği): (2) 
YEK (Yekitiya Eleviyen Kürdistan-Kürdistan AlevilerBirliği): (2) 
KNC (Bakure Amerika-Kuzey Amerika Komitesi): (2), 
Enstitüya Kurdi-Berlin (Berlin Kürt Enstitüsü): (1), 
Enstitüya Kurdi-Brüksel (Brüksel Kürt Enstitüsü): (1), 
Enstitüya Kurdi-Sweden (İsveç Kürt Enstitüsü): (1), 
Enstitüya Kurdi-Washington (Washington Kürt Enstitüsü):(1), 
KON-KURD (Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu): (2), 
Malbenda Revvşenbiri-Loridra (Londra Aydınlar Evi): (1), 
Mala Kurdan-Almanya (Almanya Kürt Evleri): (1), 
Kürden Rusya (Rusya Kürtlerinin temsilcileri): (5), 
Kürden Amerika (Amerika’da bulunan Kürtlerin temsilcileri): (5) kişi, 

Ayrıca, İbrahim Ahmet, Nuri Talabani, Kemal Mir Evdeli, İsmet Şerif Vanlı, Şeyh İzzettin Hüseyin, Remzi Kartal, Zübeyir Aydar, Gülistan Perver, Musa Kaval, Mustafa Şalmaşin, Abdurrahman Çadırcı gibi çoğu SKP üyesi şahısların yer aldığı yaklaşık 80 kişilik grup ta Kongre çalışmalarına sözde bağımsız delege olarak katılmıştır. 
Böylece örgüt, Ulusal Kongre çalışmalarına katılan ve bağımsız delegeler olduğu iddia edilen ve çoğu aynı zamanda PKK güdümündeki SKP üyesi olan şahıslar ile HİK, YAK, YEK, KON-KURD ve YNDK gibi PKK'nın alt örgütlenme si olan oluşumlar vasıtası ile PKK'nın hem Kongredeki üye sayısını artırmayı hem de kongre çalışmalarına katılan örgüt sayısını fazla gösterme çabası içerisinde bulunmuştur. 

Yine, SKP bünyesinde oluşturulan 29 üyeli Ulusal Kongre Hazırlık Komitesinin 19/21 Eylül 1998 tarihlerinde gerçekleştirdiği bir toplantı akabinde hazırladığı Ulusal Kongre hakkındaki yasa tasarısına göre sözde 

Ulusal Kongre Genel Kurulunun 150 üyeden oluşacağı belirtilmesine rağmen, Almanya'da örgüt güdümünde yayınlanan Özgür Politika gazetesinde Kongre çalışmalarına katılan delege sayısını 174 kişi olarak belirtmiştir. 

Ayrıca, Ulusal Kongre sözde yasa tasarısına büyük bir benzerlik içerisinde, Kongre tarafından, Kongrenin, Genel Kurul, Yürütme Konseyi, Danışma Kurulu, Yüksek Yasa Heyeti ve Disiplin Kurulu'ndan oluşacağı ve Kongre bünyesinde (11) komisyonun kabul edildiği ilan edilmiş ve Başkanlık Konseyi adı altında bir oluşum kurulmuştur. Komisyonların ise; 

1) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu 
2) İçişleri Komisyonu 
3) Dışişleri Komisyonu 
4) Maliye ve Ekonomi Komisyonu 
5) Kültür, Sanat ve Spor Komisyonu 
6) Basın Yayın, İletişim ve Arşiv komisyonu 
7) Kadın Komisyonu 
8) Çevre ve Sağlık Komisyonu 
9) Göç ve Sürgün Komisyonu 
10) Güvenlik ve Savunma Komisyonu 
11) Jeopolitik ve Strateji Komisyonu., 
adı altında oluşturuldukları görülmüştür.    

SKP gerçekleştirdiği fakat sonuç alamadığı Irak gezilerinin akabinde Hollanda, Belçika, İtalya, Avusturya, Norveç gibi Avrupa ülkelerinde de bir dizi toplantı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Norveç’te Dışişleri Bakanlığı SKP’nun 
gayretleriyle PKK güdümlü bir konferans finanse ederek örgüte destek sunmuş ve 18–19 Nisan 1997 tarihinde İtalya-Roma’da “Kürt Sorununun Diyalog Yolu İle Barışçı Bir Şekilde Çözülmesi İçin Uluslararası Konferans” adı altında bir toplantı tertiplenmiştir. Bu konferansa Meksika, Yunanistan, İtalya, Almanya, Avusturya ve Finlandiyalı parlamenterler ile Türkiye’den bazı kişiler katılmışlardır. 

Finlandiya ve İsveç örneğinde olduğu gibi İskandinav ülkelerinde teröre verilen destek, bu ülkelerindeki militanları pervasızca faaliyet göstermeleri ne neden olmuştur. Başbakan Bülent Ecevit, Ekim 1997 tarihinde İsveç’e  düzenlediği bir gezi esnasında, defalarca örgüt mensuplarının sözlü tacizine uğramış, İsveç makamları ise duruma kayıtsız kalmışlardır. 

SPK, 1998 yılında kuruluşunun 3. yıl dönümünü Belçika’nın Brüksel şehrinde kutlamıştır. Kuruluş kapsamında planlanan resepsiyona Yunanistan parlamento 1. Başkan Yardımcısı Panayotis Siguridis, Pasok Milletvekili Kostas Bedicias, Yeni Demokrasi Partisinden Hayaladis, Rusya Federasyonu’ndan Louri Nikiforenko, Evgeni Butcehenkov ile Oleg Mirinov, İngiltere’den Galler Ulusal Meclisi Üyesi Mark Philips ve daha çok sayıda 
yabancı katılmıştır. 
Yine 23 Mayıs 1998 tarihinde ki SKP 8. olağan genel kurulu Yaşar Kaya başkanlığında Belçika’nın Bürüksel şehrinde gerçekleşmiştir 

Öte yandan, İtalyan Parlamentosu ve Senatosunun bir Uluslararası Kürt Konferansının toplanmasına öncülük etme çabasının bir sonucu olarak İtalyan Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonundan Demokratik Sol Parti 
temsilcisi Marko Pedroni 16 Haziran 1998 tarihinde SKP Başkanı Yaşar KAYA ile görüşmelerde bulunmuştur. 
İtalya’nın SKP faaliyetlerine desteği konusunda; “…1998 yılında Kürdistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Abdurrahman Çadırcı'nın talimatı ile ben YEK (Yezidiler Birliği) adına faaliyet yürüttüğümden benimde Roma'da yapılacak olan Sürgünde Kürt Parlamentosuna katılmamı istedi bunun üzerine bende; 

1-Nejdet BULDAN :Parlamento üyesi, 
2-Zübeyir AYDAR :Parlamento üyesi, 
3-Mahmut KILIÇ :Eski HEP üyesi, 
4-Feremez BAŞBOĞA :Eski HEP üyesi, 
5-Serhat BUCAK :Eski HEP üyesi ile birlikte, 1998 yılında Roma'da yapılan Sürgünde Kürt Parlamentosu toplantısına katıldım. Bu arkadaşlarla birlikte Sürgünde Kürt Parlamentosunda Milletvekili seçildik. Nejdet Buldan ve Zübeyir Aydar birinci dereceden Kürt Parlamentosu Başkam Yaşar Kaya'ya bağlı idiler. Ancak aralarında çıkan anlaşmazlıklar O dolayısıyla Parlamentodan çekildiler. 

Ben bu şahıslarla Roma'da yapılacak toplantı öncesi Almanya'nın Köln kentinde Parlamento Aday toplantısına katıldım. Bu ön toplantıya Yaşar Kaya Başkanlık yaptı. Bu toplantıda toplam (50) kişi idik. Kuzey Irak'tan da gelenler olmuştu. 
Amaç Roma’daki toplantı öncesi ön hazırlık yapmaktı. Avrupa Ülkelerine Kürt Realitesine anlatılacak Komisyonlar hazırlandı. 

Bu toplantıda KNK Başkam İsmet Şerif'di. Irak'tan toplantıya katılanlardan İbrahim Hacı ve Ahmedî isimli Irak Kürtleri de vardı. Yine bunların haricinde Kuzey Irak'tan gelen bir kişi daha vardı ancak isimlerini bilmiyorum. Bu toplantı soması hep birlikte İtalya'nın Roma kentine gittik. Burada bizleri İtalya Parlamentosunda Milletvekili olan İtalyanlar karşıladı. Bir bayan üç 
milletvekili idi. Ve Kürdistan Sürgün Parlamentosu 2.Dönem secimi adı altında İtalya Parlamentosunda bize ayrılan bir salonda toplandık. Başkanlığı Yaşar Kaya, Ahmedi ve adını bilmediğim bir şahıs yaptı. Burada sürgünde Kürt Parlamentosuna bağlılık yemini ettik. Ve Kadın Komisyonu, Kültür Komisyonu, Eğitim ve Halkla ilişkiler Komisyonu kuruldu. Ben Eğitim ve Halkla ilişkiler Komisyonuna katüdım. Bu parlamento toplantısında İtalyan senatosundan destek sözü aldık. 
Her alanda bize Kürt  Milliyetçiliğinin geliştirilmesi ve Türkiye’ye üzerinde baskı kurulması için Avrupa Devletten nezdinde girişimlerde bulunmaları  için söz aldık. Parlamento çalışmaları bittikten soma Almanya'ya geri döndüm. Bende bu toplantıda Parlamento üyesi yani Milletvekili seçildim. 

Bu süreçten sonra Abdullah Öcalan'ın Roma'da yakalanmasından sonra bende Yezidiler Birliği üyelerine PKK örgütünün düzenlediği protesto gösterilerine katılmaları yönünde talimat verdim. 1999 yılı Mart ayında Sürgünde Kürt Parlamentosunun Belçika'daki toplantısına katıldım. Burada Abdullah Öcalan'ın yakalanması süreci ile ilgili durum değerlendirmesi yaptık. Yaklaşık (30) kişi kadardık. Başkanlığı Yaşar Kaya, Abdurrahman Çadırcı, Ali Yiğit yaptı. Bu toplantıda eylemlerin geliştirilmesi ve devam etmesi, Avrupa ve diğer ülkeler ile ilişkilerin yoğunlaştırılması ve destek arayışlarının devamı ve Abdullah Öcalan'ın idam edilmesinin engellenmesi için faaliyetlerin yoğun şekilde devamı doğrultusunda kararlar aldık…” 

Örgütün en zor dönemi yaşadığı 1998 yılında örgüte Avrupa sahasında rahatlama ve dış ittifak bulma konusunda desteği SKP sağlamaya çalışmıştır. Bu amaçla bir SKP heyeti 7 Temmuz 1998 günü İspanya’nın Başkenti Madrid’de Sosyalist İşçi Partisi (PSOE), Birleşik Sol (IU) koalisyonu ve AP üyesi Pedro Marset başkanlığında bir heyet, İspanya’nın ikinci büyük sendikası olan İşçi Komisyonları (CCOO), İşçi Genel Birliği (UGT), İspanya İnsan Hakları Kuruluşu Başkanı Juan Serranear ve İspanya Sosyalist Partisinden AP üyesi Fancisca Sauguillo’nun Başkanlığını yaptığı Barış, Silahsızlanma ve Özgürlük Hareketi (MPDL) ile görüşmelerde bulunmuştur. 

Yine İspanya’nın Bask Bölgesi Otonom Parlamentosunda temsil edilen parti temsilcileri ile de görüşmeler yapmışlardır. Bu destekler kısmen de olsa netice vermiş ve bazı Avrupalı siyasiler Türkiye’ye baskı uygulamışlardır. 

Dönem içerisinde, terör örgütü adına Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren çeşitli organizasyonlar tarafından, terörist başının sözde "Demokratik Çözüm" çağrılarına destek vermeyi hedefleyen konferans, toplantı vs. 
etkinliklerin yapıldığı gözlenmiştir. Yeni strateji temelinde SKP isimli oluşum, 26 Eylül 1999 tarihinde Belçika-Brüksel kentinde yaptığı 11. Genel Kurul Toplantısı'nda, kendisini feshederek, yine örgüt güdümünde Hollanda-
Amsterdam'da kurulmuş olan sözde KNK (Kongra Netavviya Kürdistan-Kürdistan Ulusal Kongresi) isimli oluşuma dahil olmuştur. 

KNK, PKK himayesinde sözde Kürt iradesi oluşturmak ve yine PKK adına diplomatik faaliyet yürütmek amacıyla kurulmuş olup, örgütün amaçları çerçevesinde Kürt Milli iradesini oluşturma misyonunu üslenmiştir. Kendi ifadelerine göre KNK, Ulusal Birliğin kurumsal ifadesi rolünü temsil etmektedir 266. Dünyadaki tüm Kürtçü örgütleri bir çatı altında toplama hayalinin ürünü olan sözde KNK, 24-27 Mayıs 1999 tarihinde Hollanda / Amsterdam şehrinde düzenlenen bir toplantı ile ilan edilmiştir. 

Örgüt tarafından, Kürt sorununda ortak irade oluşturma ve bu iradeye dayalı olarak meşru zeminlere ulaşma planları kapsamında oluşturulan ve örgüt lehinde kamuoyu oluşturma çalışmaları yürüten KNK, gerçekleştirdiği çeşitli toplantılarda ve yaptığı girişimlerle bu misyonuna uygun bir rol oynamaya çalışmıştır. 

KNK kendi örgüt yapısını; Kongre Organları (Genel Kurul, Daimi Meclis, Yürütme Konseyi), Komisyonlar (Adalet ve insan Hakları Komisyonu, Dış ilişkiler Komisyonu, Kadın Komisyonu, Eğitim ve Kültür Komisyonu, Sosyal işler Komisyonu) Bürolar (Kuzey Bürosu, Doğu Bürosu, Güney Bürosu, Güneybatı Bürosu) ve Danışma Kurulu (Yüksek Yasa Kurulu, Disiplin Kurulu) şeklinde belirlemiştir. KNK'nın en yüksek karar organı olan Genel Kurul'un 300 kişiden oluşacağı ve iki senede bir olağan şekilde toplanacağı karara bağlanmıştır. 

Dönem itibarıyla merkezi Belçika’nın Başkenti Brüksel'de bulunan KNK'nın yapılan Genel Kurulunda, Abdullah Öcalan yine Onursal Başkan olarak belirlenmiş, İsmet Şerif Vanlı ise daha önceki toplantılarda olduğu gibi Kongre Başkanı olarak görevlendirilmiştir. PKK güdümünde faaliyet gösteren KNK Başkanlık Konseyi 23 Ocak 2000 tarihinde, Brüksel'de bir toplantı gerçekleştirmiştir. Özgür Politika Gazetesi'nde konu ile ilgili 
yayınlanan haberlerde, KNK tarafından yayınlanan bir bildiri ile toplantıda alınan kararların açıklandığı belirtilmiştir267. 

Sözde Kürdistan Ulusal Kongresi'nde üyesi bulunan PRK-Rızgari örgütü, 27 Mart 2000 tarihinde Merkez Yürütme Kurulu imzalı bir bildiri yayınlayarak, KNK'nın PKK'nın yan kuruluşu gibi hareket ettiği gerekçesiyle, Mayıs 2000'deki olağan kongreye kadar yönetim organları ve komisyonlardan çekildiğini açıklamıştır. 

10 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ BÖLÜM 8

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ  BÖLÜM 8



KADEK Sürecinde Kurumlar ve Görevleri, 

KADEK sürecinde Avrupa’da faaliyet gösteren örgüte müzahir kurumlar; 

Listenin Devamı;


115-Mesopotamien Sport und Kultur Verein-Salzburg 

116-Mesopotamischer Kultur Verein Bregenz 

117-Verein zur Unterstützung von Jugendlichen aller Nationen - "Nowenda Ciwanen Ferhat Kurtay" 

118-Hagen Şex Mehemmed Emin Camii 

119-Dortmund Seidi Kurdi Camii 

120-Wuppertal İbrahim Xelil Camii 

121-Essen Bediüzzaman Camii 

122-Bremen Seidi Nursi Camii 

123-Hamburg Şex Seid Camii 

124-Berlin Mezopotamya Camii 

125-Berlin İbrahim Xelil Camii 

126-Köln İbrahim Xelil Camii 

127-Apendorn Şex Ebdulla Melik Camii 

128-Salzgitter Şex Seid Camii 

129-Heilbronn Camii 

130-Phorzheim Camii 

131-Darmstadt Camii 

132-Duisburg Şex Seid Camii 

133-Velbert Şex Seid Camii 

134-Menschede Şex Seid Camii 

135-Münih İbrahim Xelil Camii 

136-Birlon Şex Seid Camii 

137-Bielefeld Şex Seid Camii 

138-Liege Camii 

139-Charleroi Camii 

140-Denhaag Şex Seid Camii 

141-Viyana Şex Seid Camii 

142-Paris Şex Seid Camii 

143-Marsilya Şex Seid Camii 

144-Metz Camii 

145-Rennes Camii 

146-Mala Êzdiya Celle 

147-Mala Êzdiya Sulingen, 

148-Mala Êzdiya Valsrode 

149-Komela Êzdiya Bremen 

150-Komela Êzdiya Wieldeshausen 

151-Mala Êzdiya Herford 

152-Mala Êzdiya Emmerich 

153-Mala Êzdiya Wesel 

154-Komela Êzdiya Saabrucken 

155-Komela Êzdiya Hannover 

156-Svensk-kurdiska Kulturföreningen i Stockholm 

157-Kurdiska Kvinnor För Fred och Frihet i Stockholm 

158-Kurdiska Ungdomars Union Föreningen i Stockholm 

159-Kurdiska Kvinnoföreningen AMARA Stockholm 

160-Svensk kurdisk kulturförening i Sollentuna 

161-Kurdistan Solidaritet Föreningen i Uppsala 

162-Kurdiska IT Förening Uppsala 

163-Kurdiska Sport Förening i Uppsala 

164-Kurdiska Kvinnors Fred Föreningen i Uppsala 

165-Kurdiska Ungdoms Union föreningen i Uppsala 

166-Kurdistan Solidaritetsförening i Sala 

167-Svensk-kurdisk Kulturförening i Borlänge 

168-Svensk-kurdisk Kultur Förening i Söderhamn 

169- Kurdiska Föreningen i Bollnäs 

170- Kurdistans Kulturcentrum Gävle 

171-Kurdistan Informations och Kulturcentrum Västerås 

172-Svensk-kurdisk Kulturförening i Karlskoga 

173- Svensk- kurdisk Kulturförening i Örebro 

174- Svensk-kurdiska Kulturföreningen i Malmö 

175- Kurdisk Internationell Kvinnoförening i Helsingborg 

176- Svensk- kurdiska Kultur Föreningen i Halmstad 

177-Svensk Kurdiska Föreningen i Växjö 

178- Föreningen Kurdiska Kvinnor För Integration Göteborg 

179- Svensk-kurdiska Kulturförening i Göteborg 

180- Riksförbundet Ung Kurd Sverige Stockholm 

181-Riksförbundet Ung Kurd Sverige Uppsala 

182-Riksförbundet Ung Kurd Sverige Göteborg 

183-Riksförbundet Ung Kurd Sverige Örebro 

184-Riksförbundet Ung Kurd Sverige Borlänge 

185-MED Kultur Center Bruksel 

186-Koerdistan Centrum Antwerpen 

187-Koerdistan Centrum Liege 

188-Koerdistan Centrum Charleroi 

189-UIKI-ONLUS (Ufficio informazione del kurdistan in italia) 

190-Centru culturale Ararat 

191-Kurdistan cultur senter a polsacco 

192-Madrid Kurdistan Cultur Center 

193-Helsinki Kürt Kültür Derneği 

194-Kopenhaag Kurdistan Centrum 

195-Oslo Kürt Kültür Evi 

196-Bükreş Kürt Halk Evi 

197-Sofya Kürdistan İnformasyon Komitesi 

198-Atina Kürt Kültür Derneği 

199-Limasol Kürt Kültür Derneği 

200-Paris: Centre Culturel Kurde Ahmet Kaya 

201-Villiers Le Bel: Association Mesopotaimie 

202-Strasbourg derneği: Association Culturelle Franco-Kurde 

203-Creil: Maison Franco-kurde 

204-Mulhouse: Centre Culturelle kurde 

205-Marseille: Maison du peuple Kurde 

206-Evry: Maison Franco-Kurde 

207-Bordeaux: Association Franco-Kurde 

208-Toullouse: Maison du peuple Kurde 

209-Rennes: Maison Franco- Kurde 

210-Lyon Kürt Kültür Derneği 

211-Lorient Kürt Kültür Derneği 

212-Marian Kürt Kültür Derneği 

213-Montpilier Kürt Kültür Derneği 

214-Avingnon Kürt Kültür Derneği 

215-Amsterdam Kürt Halkevi 

216-Den Haag Kurdistan Centrum 

217-Eindhoven Kürt Kültür Derneği 

218-Arnheim Kürt Halkevi 

219-Middelburg Kürt Kültür Derneği 

220-Roma Kürdistan İnformasyon Komitesi 

221-Paris Kürdistan İnformasyon Komitesi 

222-Cenevre Kürdistan İnformasyon Komitesi 

223-DAKME: Dortmund ve Çevresi Alevi Kültür Merkezi 

224-BAAKM: Bruchsal Anadolu Alevi Kültür Merkezi 

225-Friedberg PİRDER Alevi Kültür Merkezi 

226-Viyana Alevi Kültür Merkezi 

227-Bern Alevi Kültür Merkezi 

228-Roermond Kürt Derneği şeklinde olup, bunların en önemlileri hakkında kısa bilgiler ifade edilmiştir. 

Buna göre; 

YDK (Yekitiya Demokrati Kürt-Kürt Demokratik Birliği) 


Örgüt geçmiş tarihlerde cephe faaliyetlerini ERNK adı altında yürütmüştür. Daha çok Avrupa alanında örgütlü bulunan ERNK yapısı VII. Kongre sonrasında lağvedilerek yerine bir Avrupa örgütü niteliğindeki YDK kurulmuştur. 

İlk olarak VII. Kongre sonrasında Avrupa faaliyetlerini yeni stratejiye uygun hale getirebilmek için belli başlı yan örgütlerin yapısında değişikliğe gidilmiştir. Bu bağlamda YDK bu yönlü oluşturulan temel örgütlerden 
olmuştur. YDK adıyla oluşturulan çatı örgütlenmesi, yurt dışındaki örgüt yandaşı olarak faaliyet sürdüren bütün kurum ve kuruluşları bünyesinde toplamıştır. Böylece değişik kurum ve kuruluşlarda faaliyet yürüten kişi ve kitleleri örgütleyerek, Avrupa sahasındaki kitleyi örgüt faaliyetlerine katılır hale getirmeye çalışmıştır264. 

Kuruluşundan sonra YDK'ya bağlı olarak hem diplomasi hem de kurum faaliyetleri sürdürülmüştür. Nitekim bu diplomasi faaliyetleri YDK'da 5 üyeden oluşan bir Diplomasi ve Kurumsal Koordinasyon Kurulu 
tarafından yönetilmeye başlanmıştır. 

Bahse konu kurul; faaliyet alanlarına göre örgütün biçimsel olarak çatı yapılanması konumunda bulunan KNK, Dış İlişkiler Birimi ve KON-KURD temsilcilerinden oluşturulmuştur. 

Anılan kurulun Ocak 2001 ayında Paris'te gerçekleştirdiği bir toplantısında, Kürt Ulusal Kongresinin uluslararası platformlarda örgüt adına propaganda ve politika yapması, Dış İlişkiler Birimlerinin adına Avrupa'daki diğer Kürt örgütleri ile ilişkileri düzenlemesi ve bilgi toplama çalışmaları gerçekleş tirmesi, KON-KURD'un ise, Avrupa'daki Kürt topluluklarını örgütleyerek, görünürde sosyal, siyasi, sportif ve kültürel alanda, gerçekte ise örgüte 
illegal olarak eleman temin edilmesi, ideolojik eğitim verilmesi ve lojistik destek sağlanması yönünde muhtelif etkinlikleri sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. 

Belirtilen toplantıda YDK'nın, asıl olarak ulusal, demokratik temelde bir toplumsal örgütlenme görevini üstleneceği, Güneydoğu sorunun demokratik çözümü için her türlü çabayı göstereceği, Kürtlerin yaşadığı tüm ülkelerdeki siyasal ve toplumsal yaşama kendi kimliği ile yasal olarak katılması için mücadele edeceği, ülke dışındaki Kürtlerin göçmenlikten kaynaklanan sosyal, ekonomik ve kültürel tüm sorunlarının ulusal kimlik ve demokratik çerçevede, yaşanılan toplum ile uyum içinde çözümü için mücadele edileceği, ulusal kimliğin temel bileşeni olarak yaygın bir kültür hareketinin yürütülmesinde yer alacağı, bu amaçla başta anadilin kullanımı, kültürel 
değerlerin korunup güçlendirilmesi olmak üzere her türlü kültürel etkinliğin destekleneceği, örgütlendirileceği ve yönlendirileceği, ulusal ve demokratik bir toplum yaratmak amacıyla kadın, gençlik ve çeşitli inanç topluluklarının 
örgütlenmesine ağırlık verileceği ileri sürülmüştür. 

Bu zamanda YDK temsilcilikleri ve Enformasyon Büroları, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Güney Afrika, İtalya, İspanya, İsveç, Lübnan, Rusya, Norveç, Yugoslavya (Sırbistan), Yunanistan olmak üzere, 12 ülkede yasal olarak faaliyet gösterirken, Almanya, Fransa ve İngiltere’de ise, "PKK" faaliyetlerinin yasaklı olması nedeniyle "Enformasyon Bürosu" adı ile faaliyetlerine devam etmiştir. 

YDK'ya bağlı veya iltisaklı alt kuruluşların ise dönem itibarıyla; 

Kürdistan Özgür Gençlik Hareketi (TECAK), 
Kürdistan Yurtsever Öğrenciler Birliği (YWXK), 
Kürdistan Yurtsever Hukukçular Birliği (YWHK), 
Kürdistan Yurtsever Aydınlar Birliği (YWRK), 
Kürdistan Yurtsever Öğretmenler Birliği (YWMK), 
Kürdistan Aileler Birliği (YEK-MAL), 
Kürdistan Yurtsever Gazeteciler Birliği (YWRK), 
Kürdistan Yurtsever İşçiler Birliği (YWKK), 
Kürdistan Sanatçılar Birliği (HÜNER-KOM), 
Kürdistan Kızılayı (Heyva Sor a Kürdistan), 
Kürdistan İslam Hareketi (KİH), 
Kürdistan Aleviler Birliği (KAB), 
Kürdistan Aleviler Federasyonu (FEDA), 
Kürdistan Yezidiler Birliği (YEK)’dir. 

Yine Örgütün YDK koordinesindeki faaliyetlerinde Avrupa ülkeleri çeşitli eyaletlere ayrılmıştır. YDK Avrupa Koordinasyonu sevk/idaresindeki bu yapıya göre; 

1-Almanya merkezli Orta-Batı Avrupa Sahası (Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İtalya) 

2-İskandinavya Sahası (İsveç merkezli, Norveç, Finlandiya ve Danimarka) 

3-Balkanlar Sahası (Yunanistan merkezli, Bulgaristan, Romanya, Moldova) 

4-BDT-Doğu Avrupa Sahası (Rusya Federasyonu merkezli, Ukrayna, Kazakistan vs.) 

5-Kafkaslar Sahası (Ermenistan merkezli, Gürcistan, Azerbaycan) şeklinde bölgelere ayrılmış, bu bölgeler yurtiçi kırsal gruplarının yapılanmasına benzer tarzda sözde eyaletlere bölünmüştür. Diğer Orta ve Batı Avrupa ülkelerinin her birisi, tek tek "eyalet" olarak kabul edilmiştir. 

Avrupa'da illegal yapının devamının sağlanmasında, YDK Avrupa Koordinasyonunun sevk ve idaresinde faaliyet gösteren "Ülke Bürosu" adı verilen örgüt birimlerinin önemli bir rolünün olduğu görülmüştür. 
Örgüt mensuplarının, ülkeler arasında rahatlıkla seyahat etmeleri, aktarılmaları, ülke bürolarınca sağlanmıştır. Ülke büroları dönem itibarıyla Almanya merkez olmak üzere, Yunanistan, Romanya, İsveç'te yaygın şekilde örgütlenmiştir. İllegal örgütlenmede görev alan örgüt mensupları, legal faaliyetler içerisinde kamufle olma imkanı bulabilmişlerdir. 

Örgütün cephe aparatı olan YDK, Fransa'da gerçekleştirdiği üst düzey bir toplantıyla sürdüreceği faaliyetleri kararlaştırmış ve planlamıştır. 
Bu planlama çerçevesinde 2002 yılının ilk yarısından itibaren faaliyetlerini 
giderek yoğunlaştırdığı görülmüştür. 

Bu çerçevede, kararlaştırılan faaliyet ve eylemlerin, Kürtçe Eğitim Kampanyasını desteklemek ve yaygınlaştırmak amacı ile "Dil Sınır Tanımaz" adı altında yeni bir kampanya süreci başlatmış, bu doğrultuda oluşturulan sözde "Barış Konvoyu" ile Mart 2002 ayında Avrupa'dan hareketle Türkiye’ye giriş planlanmıştır. Ancak bu eylem güzergâhtaki ülkelerin de desteğiyle engellenmiştir. 

Bilindiği üzere, YDK'nın öncülük ettiği ve 31 Mayıs 2001 tarihinde Avrupa alanında başlatılan sözde "2. Barış Hamlesi" olarak da adlandırılan kimlik bildirimi kampanyası ile "Ben de PKK'lıyım" ve "Ben de PKK'nınYeni Çizgisini Destekliyorum" kampanyası en aktif bir biçimde bu dönemde de sürdürülmüştür. Ancak bu kampanyalara kitlenin destek vermemesi nedeniyle başarı sağlanamamıştır. 

Bu nedenle YDK, içine girdiği başarısızlıkları aşmak ve KADEK Kongresi'nde alınan kararları YDK çalışmalarına uyarlamak amacıyla, YDK III. Kongresi 22-31 Mayıs 2002 tarihleri arasında Fransa’nın Marsilya kenti 
yakınlarında gerçekleştirmiştir. 

9 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR


***

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ BÖLÜM 7

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ  BÖLÜM 7


Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi: 

Örgütün Yunanistan'daki faaliyetleri çok eski yıllara 1980'lerin başlarına dayanmaktadır. Nitekim örgüt bu ülkede birçok eğitim kampı teşkil ederek buradan yurt içine eleman takviyesi yapmıştır. Yunanistan Avrupa ve Ortadoğu'ya illegal geçişin bir üssü gibi rol oynamıştır. 

Geçmiş yıllarda gayri resmi kanallardan örgütü destekleyen, terör eylemleri ni yönlendiren, hedef gösteren Yunanistan yeni dönemde paravan kuruluşlara ev sahipliğini sürdürmüştür. Yunanistan'da faaliyet gösteren KADEK yandaşları, PKK'nın AB terör örgütleri listesine alınmasını protesto amacıyla, 09 Mayıs 2002 tarihinde, Atina’nın Klathmonos meydanında (30) kişilik bir grupla 6 gün süreli açlık grevi eylemi başlatmış, bu süre içinde imza kampanyası düzenleyerek, stant açmışlardır. Yine YDK Yunanistan temsilciliği ve YDK Balkan Ülkeleri Temsilciliği tarafından kamuoyuna yönelik basın bildirisi okunmuştur. 

Kalabalık bir grup örgüt yandaşı tarafından 29 Haziran 2002 tarihinde, Atina Büyükelçiliğimizin önünde bir gösteri gerçekleştirmiş, göstericiler Yunan polisinin refakatinde Büyükelçiliğimizin ikametgâh kapısına "Yunanistan'da Yaşayan Kürt Sporcuları" imzalı bir Türkçe bildiri bırakmıştır. 

Yine, KADEK mensubu yaklaşık (15-20) şahıs 22 Kasım 2002 tarihinde, Atina'nın Klaftmonos meydanında bir çadır kurarak, "Öcalan'a özgürlük için" imza toplamış, dergi, kitap vb. örgütsel doküman satmışlardır. 
27 Kasım 2002 tarihinde ise, PKK'nın kuruluş yıldönümü sebebiyle, Atina Büyükelçiliğimizin önünde yaklaşık (200) kadar örgüt yandaşının katılımıyla bir gösteri düzenlenmiştir. 

2003 yılında Yunanistan'da gerçekleştirilen birçok eylem organizasyon arasında diplomatik misyonlarımıza protesto çelenklerinin bırakılması önem arz etmiştir. Nitekim, Abdullah Öcalan'ı "Sahiplenme ve Savunma" kampanyası çerçevesinde, 17 Ocak 2003 tarihinde Atina merkezinde örgüt yandaşlarınca bir gösteri düzenlenmiş, yaklaşık (200) kişiden oluşan göstericiler ülkemiz aleyhinde sloganlar attıktan sonra aralarından iki 
kişi Yunan polisi eşliğinde Büyükelçiliğimiz giriş kapısına siyah bir çelenk bırakmış ve çelengin Yunan polisi tarafından bilahare kaldırıldığı görülmüş tür. Gösterinin ardından YDK Balkan Temsilciliği imzalı ve 10 Aralık 2002 
tarihli bildiri dağıtılmıştır. 

Ayrıca, Abdullah Öcalan'ın 1998 yılı içerisinde Yunanistan'a geçişi esnasında kendisine yardımcı olan Yunan vatandaşları ile KADEK mensuplarının yargılanmasına 08 Ocak 2003 tarihindeki duruşmayla devam edilmiş, 
Ayfer KAYA ve Cengiz YAKAR isimli örgüt mensuplarının katılmadığı davada, emekli Tuğgeneral Andonis Nakasakis'in avukatlarının talebi üzerine mahkeme 14 Nisan 2003 tarihine ertelenmiştir. Öte yandan 04 Şubat 2003 
tarihinde örgüt yandaşı yaklaşık (60) kişilik bir grup tarafından, Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının protesto edilmesi amacıyla ABD'nin Yunanistan'daki Atina Büyükelçiliği önünde bir gösteri düzenlenmiştir. 

Bu dönemde GKRY’de PKK için askeri kamplar oluşturulmuş ve Rum subaylar tarafından PKK’lı teröristlere eğiti verilmiştir. Kıbrıs Kürdistan Dayanışma Komitesi, Kürt Demokratik Halk Birlikleri, Kürdistan Kültür Derneği isimleri ile örgütlenmiş durumda olan örgütün, KADEK adı ile de Limasol ve Lefkoşa’da iki irtibat büroları bulunmaktadır. Bu zamanda örgütün Rum kesimi sorumluluğunu Manzur kod adı ile Harun Fırat yapmış 
olup, “Kürdistan’ın Sesi” dergisi de KADEK’in Güney’deki yayın organıdır. 

Yine GKRY’de 2002 döneminde 400 PKK/KADEK militanı barındığı ve Rum Yönetiminin bu kişilere maaş verdiği görülmüştür. Bu örgüt mensuplarının faaliyet gösterdiği Limasol’daki örgüt şubesinde PKK’nın sözde bayrağının asılması ise örgütün ne denli rahat hareket ettiğini göstermiştir. KADEK’in yukarıda anılan kurumlarına ilave olarak Lefkoşa ve Baf’ta da iki ayrı merkez kurduğu bilinmektedir. 

Rusya-PKK İlişkileri, 

Sosyalist Sistemin hakim olduğu dönemlerde de PKK gibi örgütler ile dolaylı yollardan ilişkiler kurabilen Rusya, rejim değişikliğinden sonra PKK gibi örgütler ile ilişkilerini bir kısım politik gruplar ve bazı gayri resmi kurumlar vasıtasıyla yapmaya başlamıştır. 

Nitekim bu tarihten sonra bu ülkeye PKK'nın ilgisi giderek yoğunlaşmış ve birçok elemanını bu ülkeye görevlendirmiştir. Kaldı ki Rusya Federasyonu dahilinde bir çok örgüt yandaşı kişinin yaşadığı, PKK'nın gerek bu gruplara gerekse de Bulgaristan ve Romanya'da olduğu gibi buraya iş amacıyla gelen Kürt orijinli esnaflara dayalı olarak vergilendirme temelinde etkin bir örgütlenme gerçekleştirdiği ve bu örgütlenmeye dayanarak faaliyetlerini 
tırmandırdığı görülmüştür. 

KADEK Rusya ve BDT sorumlusu olarak faaliyet gösteren Doğan Zağros isimli örgüt mensubu tarafından, Nisan 2002 tarihinde PKK'nın feshi ve KADEK'in kuruluş ile ilgili olarak basın açıklaması yapılmıştır. 
Bu açıklama Rusya'da yayınlanan Trud Gazetesinin 23 Nisan 2002 tarihli sayısında yayınlanarak halka duyurulmuştur 263. 

 Rusya Federasyonu'nda yaşayan KADEK yandaşı şahıslarca kurulan "Özgür Kadınlar Organizasyonu" isimli oluşum, I. Kongresini yaklaşık (60) delegenin katılımıyla gerçekleştirilmiş, KADEKin kadın yapılanması olan 
PJA sözde Parti Meclisi tarafından da kongreye bir mesaj gönderilmiştir. 

Öte yandan Rusya Federasyonu'nda yaşayan örgüt yandaşı şahıslar tarafından Moskova'da Kadının Sesi ismiyle yeni bir dergi yayınlanmıştır. 

2003 döneminde Rusya Federasyonu dahilinde hem örgütlenme hem de çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Bu meyanda 30 Mayıs-01 Haziran 2003 tarihleri arasında Rusya Federasyonunda yer alan Yaroslavl bölgesindeki Solçeniçy alanında bulunan örgüt kampında, (70) civarında örgüt mensubunun katılımıyla "PJA BDT 2. Konferansı''nın gerçekleştirilmiş, mezkur konferans neticesinde BDT alanındaki faaliyetler değerlendirilerek yeni yönetim belirlenmiştir. 

Mahîr (K) F. D.; “Rusya ile PKK terör örgütünün ilişkisi 1980 yılı başlarında başlamıştır. Bu dönemde Sovyetler Birliği PKK ile ilişkiye geçerek bu örgütü tüm dünyadaki diğer komünist partiler gibi kendisine bağlı kendi emrinde 
hareket eden bir parti haline getirmeye çalışmıştır. Bu dönemde Abdullah Öcalan Bulgaristan ve Rusya'yı gizli bir şekilde ziyaret etmiştir… PKK'nın bu dört ülkede yaşayan sözde Kürtlerin bağımsızlığını talep etmesi Rusya'nın işine gelmiyordu bu ülkelerden ikisi Irak ve Suriye NATO'ya karşı Sovyetlerin müttefiki idiler. Yine İran'da Anti-Amerikancı mollaların rejimi, Sovyetlerin çıkarına daha mantıklı geliyordu, bu yüzden PKK terör örgütünü dört parçada değerlendirip, bağımsızlık ve milliyetçi fikirlerinden vazgeçerek Rus müttefiki ülkelerle işbirliğine geçirip, güya salt Sosyalist amaçlar için Türkiye'ye karşı savaştırmak ve NATO'nun kendileri için önemli olan Güneydoğu kanadını çökertmek istiyorlardı… 

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya PKK'ya daha açık bir şekilde destek vermeye başladı, çünkü Sovyetlerin dağılmasından sonra ortaya çıkan Türk Cumhuriyetleri, Türkiye'nin çizdiği politika doğrultusunda hareket etmeye başladılar, yine dışa açılmak için Türkiye'yi bir köprü gibi gördüler, yine Türkiye'nin laik demokratik rejim modelini kendilerine esas aldılar. Dolayısıyla Türkiye Kafkaslar ve Orta Asya'nın bir kısmında çok etkin bir rol oynamaya ve buraları etkisi altına almaya başladı. 

Ekonomik olarak da Türkiye'nin buralara Amerika ile ortak yatırımlar yapması Rusya'nın çıkarlarına ters düştü. Rusya ile Türkiye arasında bölgesel bir egemenlik yarışı başladığından, Rusya PKK'yi destekleyerek Türkiye'yi daha fazla zayıflatarak kendi iç sorunları ile uğraştırıp Kafkasya ve Orta Avrupa'ya açılımına darbe vurmak ve bu ülkeleri eskiden olduğu gibi yine kendisine bağımlı bir hale getirmek istemektedir. 

Rusya için Boris Yeltsin ve çevresi bir yandan da Türkiye ile ilişkilerini bozmak istememekte ve PKK'ya sınırlı bir destek verilmesini istemektedir. Fakat parlamentonun alt kanadı olan DUMA Rus Komünist Partisi ve Jirinovski'nin partisi PKK'ya açık açık silah, malzeme, para ve eğitim desteği verilmesini istemektedir. Diğer taraftan bu kanat uluslararası platformlarda sözde Kürt sorununu gündeme getirip, yine zaman zaman "Ulaslararası Kürt Sorumuna Çözüm Konferansları" düzenleyerek, PKK'nın lehine diploması yürütmektedir. Rus devletini de böyle bir düzeye getirmek için çalışmakta dır. 

Esas yönetimde olan Yeltsin ve çevresi ise PKK'ya verdikleri desteği sınırlı tutup Türkiye'nin fazla tepkisini çekmeden ama bir yandan da PKK desteği karşılığında Türkiye'den çeşitli tavizler koparmaya çalışmaktadır. Zaman zaman 

PKK'ya tavır alıyor gibi görünseler de bu bir danışıklı dövüştür. Esasta PKK'nın faaliyetlerini Türkiye'nin gelişmesini engellemek ve tavizler koparmak için hiç bir zaman tam olarak durdurmazlar. Değişik zamanlarda örgüt faaliyetlerini engeller gibi gözükseler de örgütün esas faaliyetlerini engellemezler. Bu faaliyetleri engelleme, sürekli para veya ekonomik çıkar sağlama yöntemi esasında Rusya için bir yarar sağlamaz. Çünkü Ruslar Türk firmalarının Rusya'nın yeniden yapılanmasında önemli bir rol oynayacaklarını, yani Rusya pazarına muhtaç olduğunu düşünmektedirler. Bunu da kendileri açısından bir koz olarak değerlendirmektedirler. 

En etkili yöntem NATO ve Amerika'nın kullanılarak Rusya'nın teşhir edilmesi ve baskı yapılmasıdır. Çünkü Romanya İstihbarat Başkan Yardımcısı benimle yaptığı görüşmede Yevgeni Primakov'un; PKK faaliyetlerinin engellenmesi doğrultusunda ABD'den gelecek baskıların kendilerini zorladığını belirtmişti, diğer yandan Rusya'da iş yapan Türk firmalarının 
hükümet üzerindeki baskı kurması şarttır. Her ne kadar Ruslar bu firmaların kendilerine muhtaç olduklarını, düşünüyorlarsa da Türk inşaat firmalarının kaliteli iş yapmalarından dolayı Türk firmalarını dikkate almak zorundadır lar. Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan bir çiftlikte 200 dolayında PKK örgütü üyesi veya sempatizanı bulunmaktadır. Bunların çok büyük bir kısmı Türk Cumhuriyetlerinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlardır. Ayrıca PKK terör örgütünün BDT (Birleşik Devletler Topluluğu) ülkelerinin çoğunda yasal dernekleri mevcuttur. Bu konuda örgüte en etkili tavrı Azerbaycan koymaktadır. Azerbaycan'da örgüt faaliyetleri çok gizli bir şekilde yürütüldüğünden, örgüt burada fazla bir gelişme sağlayamamaktadır… 

Azerbaycan'a aslen Iğdırlı olan Mizgin (K) isimli örgüt mensubu 1997 yılı Temmuz ayında Moskova'dan Gürcistan'a gönderildi, buradan da Türk pasaportu ile Azerbaycan’a geçti, bu örgüt mensubu Azerbaycan'da illegal çalışmalar yapmak amacıyla bu ülkede daha önceden bulunan Nevşehir cezaevi firarisi Mehmet Savaş isimli örgüt mensubu ile buluşacaktı. 
Azerbaycan’a gönderilen örgüt mensupları Kürt kökenli Azerilerin evinde kalmaktadırlar. 

Kazakistan hükümeti örgüt faaliyetlerinin engellenmesi konusunda yetersiz kalmaktadır. Burada Kürt azınlıkla başını derde sokmak istemediği için örgüte boyun eğmektedir. Örneğin 1996 yılında yakalayarak tutukladıkları PKK örgütü üst düzey sorumlusunu Türkiye'ye vereceklerdi fakat kadınların açlık grevi yapmaları üzerine bu sorumluyu serbest bırakmışlardır. 

Gürcistan'da Kürt kökenli aydınların kurduğu yasal bir dernek vardır, dernek Tiflis’tedir. Örgütü yönetmektedir. Buradaki aydınlar arasında iki ayrı eğilim vardır. Bu eğilimler ise; Birinci eğilim PKK terör örgütünün politikası 
doğrultusunda faaliyet yürütmek ister, İkinci eğilim ise bağımsız faaliyet yürütmek ister. Gürcistan istihbaratı bu aydınlar ile yaptığı toplantıda eğilimlerini netleştirmelerini, ya PKK doğrultusunda, yada bağımsız yani kendilerine bağlı bir şekilde hareket etmelerini istemiştir. 

Gürcistan ekonomik olarak Türkiye'ye bağımlı olduğundan, Türkiye ne isterse yapmaya çalışır. Çünkü Gürcistan hükümetinin en çok korktuğu konulardan birisi Türkiye ile ilişkilerinin kopmasıdır. Yine Gürcistan İstihbaratı örgütün Ermenistan sorumlusu Kars'lı Mahir (K) isimli örgüt mensubu ile 1997 yılı Haziran ayında görüşmüştür. Bu görüşmede 
Gürcistan İstihbaratı PKK terör örgütünden Artvin-Trabzon hattındaki Laz kökenli vatandaşlar hakkında bilgi istemiştir. Uzun vade de Gürcülerin Türkiye'deki Lazlar üzerinde belli bir planları vardır. Çünkü kendilerinin Lazlarla ırkdaş olduklarını iddia etmektedirler…” şeklindeki beyanları gerek Rusların gerekse de eski Sovyet bloku ülkelerinin PKK ile olan ilişkilerine 
ışık tutmuştur. 

Lüksemburg-PKK İlişkileri, 

2003 yılı içinde Lüksemburg'ta cereyan eden örgütsel faaliyetlerde Abdullah Öcalan konusu merkez teşkil etmiştir. Buna mukabil diğer dernek toplantı ve organizasyonları da yapılmıştır. 

Bu meyanda Abdullah Öcalan'ın sözde kötü cezaevi koşullarını protesto etmek ve açlık grevine destek vermek amacıyla "Barış için Kürt Komitesi" adını taşıyan ve 12-13 kişiden oluşan bir grup örgüt yandaşı tarafından 
18 Ocak 2003 tarihinde Place Dela Gare semtinden kent merkezine kadar meşaleli bir yürüyüş düzenlenmiştir. 

Finlandiya-PKK İlişkileri 

Finlandiya'da örgütün başvurduğu en etkili eylem biçimi açlık grevleri olmuştur. Yine bu ülkede de bir kısım dernek faaliyetlerinin sürdürüldüğü görülmüştür. KADEK yandaşları tarafından Finlandiya’nın Helsinki kent merkezinde bir çadır kurularak açlık grevi eylemi başlatılmış, çadırın dışında "Kürt Lider Abdullah Öcalan İçin Açlık Grevindeyiz" ibareli Fin dilinde bir pankart asılmıştır. 

Danimarka-PKK İlişkileri, 

Danimarka terör örgütünün basın yayın faaliyetleri açısından önemli bir merkez olmuştur. 
Danimarka'dan aldığı yayın lisansı ile Belçika'dan yayın yapan ROJ TV isimli televizyon kanalı terör örgütü PKK güdümünde faaliyetlerine devam etmiştir. 

Dönem itibariyle söz konusu televizyon kanalı, ülkemiz aleyhine yaptığı yayınların yanı sıra, yandaş kitleye örgütsel mesajları ulaştırarak, yurt içinde ve yurt dışında provakatif eylemlere yönlendirmede önemli rol 
oynamıştır. 

Örgütün etkinlik kurmaya çalıştığı ülkelerden biri olan Danimarka'da da açlık grevi ve gösteri yürüyüşleri yapılmıştır. Nitekim, 24 Ocak 2003 tarihinde FEY-KURD (Danimarka Kürt Dernekleri Federasyonu) 
tarafından Danimarka’da bulunan Kopenhag Büyükelçiliğimiz önünde A. Öcalan'a destek amaçlı bir gösteri düzenlendiği, gösteriye yaklaşık (45) kişinin katıldığı ve gösteri esnasında bildiri okunarak KADEK (PKK) yanlısı 
sloganlar atıldığı görülmüştür. 

13 Şubat 2003 tarihinde FEY-KURD'un bazı üyeleri tarafından Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması talebiyle Danimarka Parlamentosu önünde bir açlık grevi düzenlenmiştir. 

KADEK Sürecinde Kurumlar ve Görevleri, 

KADEK Sürecinde Kurumlar ve Görevleri, 
KADEK sürecinde Avrupa’da faaliyet gösteren örgüte müzahir kurumlar; 

1-Kongra Netewi Kürdistan (KNK) 

2-Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KON-KURD) 

3-Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) 

4-Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-KA) 

5-İsviçre Kürt Dernekleri Federasyonu (FEK-KAR) 

6-İsveç Kürt Dernekleri Federasyonu (KURDİSTKA RADET) 

7-İngiltere Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-BİR) 

8-Belçika Kürt Dernekleri Federasyonu (FEK-BEL) 

9-Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-KOM) 

10-Avusturya Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-KOM) 

11-Danimarka Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-KURD) 

12-Civaka İslami Kurdistan (CİK) 

13-Federasyona Demokratik a Elewiyan (FEDA) 

14-Federasyona Komeleyen Ezidi (FKE) 

15-Öcalan'a Özgürlük İçin Mücadele İnisiyatifi 

16-Almanya Kürt Enstitüsü 

17-Stockholm Kürt Enstitüsü 

18-Avrupa Şehit ve Kayıp Aileleri Komitesi 

19-Dildaren Jiyane Derneği 

20-Yekitiya Mamosteyen Kürdistan (YMK) 

21-YEK-MAL 

22-Yekitiya Rojnamegeren Kürdistan (YRK) 

23-Baran Kulturhaus 

24-Mezopotamya Yayınevi 

25-MIR Musik Produksiyon 

26-CENI Kadın Vakfı 

27-Uta Amara Kadın Vakfı 

28-Rotterdam Kürt Kadın Vakfı 

29-Aachen Kurdisches Volkshaus e.V 

30-Aschaffenburg Kurdisches Volkshaus e.V 

31-Berlin Deutsche Mesopotamische Bildungs Zentrum 

32-Bielefeld Kurdisches Friedenshaus Mezopotamien e.V 

33-Bochum D.-Kurd.Solid.-Verein 

34-Bonn BIRATI e.V 

35-Bremen BIRATI e.V. 

36-Darmstadt Info.-u.Beratungszentrum 

37-Dortmund Ahmede Xani Kulturverein 

38-Dortmund Zilan Kadın Derneği 

39-Duisburg Kurdistan Solid.Zentrum e.V 

40-Düsseldorf Navende Canda Kurda e.V 

41-Düren Kurdisches Volkshaus e.V 

42-Essen Dt.- Kurd.- Solid.-Verein e.V 

43-Esslingen Kurdisch-Deutscher Freundschaftsverein e.V. 

44-Frankfurt Mesop.-Kulturzentrum e.V. 

45-Freiburg Mesop.-Kulturzentrum e.V. 

46-Fulda Kurdisches Kulturzentrum 

47-Friedrichshafen Dt.- Kurd.- Gesellschaft e.V 

48-Giessen Mesop.- Kurdisches Kulturzentrum 

49-Grevenbroich Kurd.-jugend.-u.Kulturverein e.V 

50-Gummersbach Kurd.- Kultur u.- Sportverein e.V. 

51-Hagen Kurdischer Kulturverein 

52-Halle / Saale Mesop.-Kulturhaus e.V 

53-Hamburg Kurdisch Deutsches Kultur Zentrum e.V. 

54-Hanau Kurdisches Kult.-Zentrum 

55-Hannover Kurdistan Volkshaus e.V. 

56-Heidenheim Kurd.-Dt.-Freunds.-verein e.V. 

57-Heilbronn Kurdishe Gemeinschaft e.V. 

58-Hildesheim Kurdischer Treffpunkt. 

59-Kassel Zentrum Kurd.-Sprache e.V 

60-Kiel D.-Kurd.-Gesellschaft e.V. 

61-Köln Kurdistan Haus e.V 

62-Köln Viyan Kadın Derneği 

63-Leipzig Kurdistan Volkshaus e.V.2 

64-Leverkusen Mesop.-Jugendhaus 

65-Lahr Mesopotam.- Kulturverein e.V. 

66-Löhne Medya Kulturzentrum 2 e.V. 

67-Ludwigshafen Kurdischer Kulturverein e.V. 

68-Magdeburg Lokali yok 

69-München Mezopotam. Kultur Verein 

70-Mönchengladbach Welate Roj 

71-Nürnberg Medya Volks Haus e.V. 

72-Peine AMED Kurd. Kulturverein e.V 

73-Pforzheim Kurdischer Elternverein e.V 

74-Reutlingen Kurdischer Kulturverein e.V. 

75-Saarbrücken Kurdische Gemeinde Saarland e.V. 

76-Salzgitter Kurdischer Kulturzentrum 

77-Stuttgart Mesopotam. Kulturverein e.V 

78-Troisdorf International. Kulturhaus 

79-Offenbach Amara Kadın Derneği 

80-Ulm Kurdistan Info.-kulturzentrum e.V: 

81-Vectha Kurdistan Volkshaus e.V. 

82-Wuppertal Viyan Kurdischer Frauenverein 

83-Zwickau Kurdistan Volkshaus e.V. 

84-Höchst Kurdistan Volkshaus e.V. 

85-Zurich Kurdischen Kultur- und Informationsverein 

86-Genève Association Maison Culturelle Mèsopotamie 

87-Lausanne Centre Culturelle Kurdistan 

88-Lugano Associazione Cultura Kurda 

89-Luzern Kurdischen Kultur- und Informationsverein 

90-Solothurn KurdischAarau Anatolien Folklor and Kultur Zentrum 

91-Basel Kurdischen Kultur- und Informationsverein 

92-Bern Kurdischen Kultur- und Informationsverein 

93-Biel Kurdischen Kultur- und Informationsverein 

94-Chur Kurdischen en Kultur- und Informationsverein 

95-St.Gallen Kurdischen Kultur- und Informationsverein 

96-Zug Kurdischen Kultur- und Informationsverein 

97-Kurdish and Turkish Community Centre 

98-KCC (Kurdish Community Centre) 

100-Roj Women 

101-Kurdish Initiative in Scotland 

102-AMARA (Vereinigung kurdischer Frauen in OÖ) 

103-Amara-Mesopotamien Kultur Zentrum-St.Pölten 

104-ASKÖ Kurdischer Sportverein in OÖ 

105-AVESTA - Verein Kurdischer Frauen 

106-Cinepotamia Kulturzentrum 

107-HEVKOM 

108-KIB Kurdistan Information Büro - Wien 

109-KIZ Kurdistan Information Zentrum - Graz 

110-Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) 

111-Verein für StudentInnen aus Kurdistan YXK 

112-Kurdistan Haus (Mala Kurdan)-Innsbruck 

113-Kurdistan Kultur u. Information Zentrum-Ternitz 


114-Mesopotamien Kulrtur Verein Linz 

8 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ BÖLÜM 6

PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ  BÖLÜM 6


İtalya-PKK İlişkileri, 

Bilindiği gibi Abdullah Öcalan 1998 yılında Suriye'den kovulduktan sonra Yunanistan ve Rusya güzergâhını takiben İtalya'ya sığınmıştır. İtalya'da bu süreç hariç tutulacak olursa, yönetim düzeyinde olmazsa da bir kısım politik şahsiyetin ve grubun örgütün yanında olduğu görülmüştür. 

İtalya'da faaliyet gösteren terör örgütü KADEK mensupları, 02 Mayıs 2002 tarihinde Marsilya Avrupa Birliği Bürosu önünde, PKK'nın terörist örgütler listesine alınmasını protesto amacıyla bir gösteri düzenlemiştir. 

Avrupa Parlamentosunun Roma temsilciliğinde 29 Kasım 2002 tarihinde, "Avrupa'daki Kürtler: Siyasi İltica Hakkı ve Sosyal Haklar" konulu bir toplantı gerçekleştirilmiş, toplantıya KADEK yan kuruluşları aktif olarak 
katılmıştır. Toplantı, Roma Kürdistan Enformasyon Bürosu (UIKI), Berlin Kürdistan Enformasyon Merkezi (KIZ), Paris Kürdistan Enformasyon Merkezi (KEM) ve Stckholm Kürt Enstitüsü isimli oluşumların organizesinde 
düzenlenmiştir. 

2003 yılında İtalya'daki bir kısım politik çevrelerin desteğini almaya devam eden örgüt, bu ülkedeki dış temsilciliklerimize protesto çelenkleri bırakıp, gösteri yürüyüşü yaparak, etkili olmaya çalışmıştır. Bu yönlü olarak, 14 Ocak 2003 tarihinde "KADEK" yazılı pankartlarıyla Roma Büyükelçiliğimiz önünde toplanan (30-40) kişilik bir grup Öcalan lehine slogan atmıştır. 

Yine, 14 Ocak 2003'de Roma Büyükelçiliği önünde gösteri yapan KADEK sempatizanlarının, bazı İtalyan vatandaşlarıyla birlikte (80-90) kişilik bir grup halinde, 15 Ocak 2003 günü ABD Büyükelçiliği, 16 Ocak 2003 
günü Avrupa Parlamentosu Temsilciliği, 17 Ocak 2003 günü de BM Temsilciliği önünde gösteri yapmışlardır. 

İtalya’nın örgüt bakışı ile ilgili olarak F. D.; “…İtalyanlar genel olarak PKK terör örgütüne sempati duyarlar ve siyasi destek verirler. Uluslararası Kürt konferansları ve benzeri tür toplantılar düzenleyerek örgütün propagandasını yaparlar. İtalya örgüt mensuplarına Türkiye'ye giriş ve çıkışlarında kolaylık sağlarlar. İtalya'nın Roma şehrinde yasal olarak çalışan 
Kürdistan komitesi vardır. Bu komitesinin sorumlusu da Memdo (K) isimli örgüt mensubudur…” beyanlarında bulunmuştur. 

Avusturya-PKK İlişkileri, 

Örgüt Avusturya'da yaşayan Kürt orijinli kişileri saflarına çekmek amacıyla birçok dernek vücuda getirmiş ve bu Dernekler üzerinden aktivitesini sürdürmüştür. 

Nitekim 01 Mayıs 2002 tarihinde, KADEK mensubu yaklaşık 200 kişilik bir grup 1 Mayıs kutlamaları çerçevesinde, Bregenz şehrinde bir yürüyüş düzenlemiştir. Ayrıca, Avusturya'nın İkinci Dünya Savaşı sırasında, 
Amerikan ordusu tarafından kurtarılması kutlamaları amacıyla, Linz kenti yakınlarındaki Mauthausen toplama kampında geleneksel olarak yapılan anma törenlerine KADEK mensupları da katılarak ülkemiz aleyhine gösteri 
yapmıştır. Keza aynı tarihte PKK'nın AB terör örgütleri listesine alınmasını protesto etmek amacıyla, (30-40) kişilik örgüt yandaşı tarafından bir gösteri yapılmıştır. 

28 Aralık 2002 tarihinde, KADEK yandaşlarınca Avusturya’nın Salzburg merkez tren istasyonu meydanında yaklaşık (100) kişinin katılımıyla bir gösteri düzenlenmiştir. Öte yandan, 24 Ocak 2003 tarihinde KADEK 
yanlısı (10) kişilik bir grup tarafından Salzburg Başkonsolosluğumuz önüne siyah çelenk bırakılmış ve söz konusu çelenge "Salzbur'da Yaşayan Barış Taraftarı Kürtler" imzalı bir bildiri ile örgütü temsil eden çıkartmalar iliştirilmiştir. 

Macaristan-PKK İlişkileri, 

Sosyalist sistemin çökmesinden sonra örgüt bu ülkeye yönelmiş ve 199O'lı yıllardan sonra burada örgütlenmeye başlamıştır. Örgüt bu ülkede ticaretle uğraşan Kürt orijinli vatandaşlarımızı istismar ederek, vergi adı altında zorla para toplamış ve bu paralarla çeşitli paravan örgütler oluşturmuştur.

Budapeşte'de KADEK doğrultusunda faaliyet gösteren Kürdistan Enformasyon ve Kültür Derneği tarafından, PKK'nın AB terör örgütleri listesine alınması protesto etmek amacıyla, 06 Mayıs 2002 tarihinde AB 
temsilciliği önünde gösteri gerçekleştirilmesi planlanmış, ancak anılan etkinliğe yeterli katılım sağlanamamıştır. 

YDK Balkanlar sözde temsilciliği tarafından hazırlanan ve ülkemiz aleyhindeki görüşlerin yer aldığı bir bildiri Macaristan’ın Budapeşte kentindeki Kürdistan Kültür Derneği'ne mensup kişilerce dağıtılmıştır. Ayrıca Macaristan'daki Kürdistan Kültür ve Enformasyon Derneği'ne mensup kişilerce 24 Kasım 2002 tarihinde Budapeşte Büyükelçiliğimiz önünde gösteri düzenlenmiştir. 

2003 yılında bu ülkedeki eylemlere imza kampanyası damgasını vurmuştur. Macaristan'daki Kürdistan Enformasyon ve Kültür Derneği (KEKD) 10 Ocak 2003 tarihinde Batı (Nyugazi) tren istasyonunda bir stant açarak Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını isteyen bir imza kampanyası başlatmıştır. 

Ayrıca Budapeşte'nin merkezi konumundaki Keleti (Doğu) ve Nyugazi (Batı) tren istasyonlarında yoldan geçenlere kırmızı karanfil dağıtan örgüt yandaşlarının bu suretle, başlatılan imza kampanyasını daha etkin hale getirmeye çalıştıkları ve anılan oluşum tarafından 15 Ocak 2003 tarihinde de Macar Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonunun ziyaret edildiği ve henüz toplanan (600) imzanın İnsan Hakları Komisyonuna tevdi edildiği 
görülmüştür. Yine "Kürdistan Kültür ve Enformasyon Derneği mensuplarınca 16 Ocak 2003 tarihinde Büyükelçiliğimiz önünde, Abdullah Öcalan lehine sloganlar atmak suretiyle bir gösteri düzenlemiştir. 

Bulgaristan-PKK İlişkileri, 

Örgüt Sosyalist Sistemin hakim olduğu dönemde başta istihbarat Kurumu olmak üzere bazı devlet organları ile ilişkiler geliştirmiştir. Fakat sistemin çökmesinden sonra, bu ülkeye girişler çoğalmıştır, özellikle ülkemizden Bulgaristan'a birçok iş adamı yatırımlar yapmış ve iş yerleri açmıştır. Örgüt bu ülkede yaşayan bazı yandaşların ve Bulgaristan'daki bir kısım politik grupların desteğiyle yerleşme ve örgütlenme imkânı bulmuştur. 

Sofya'da 6-8 Mayıs 2002 tarihleri arasında, anılan ülkedeki KADEK yandaşlarınca, Kürt Kültür Kulübü organizesinde, PKK'nın terör örgütleri listesine alınmasını protesto amacıyla açlık grevi eylemi gerçekleştirilmiş, 
anılan protesto eyleminde basın bildirisi dağıtılmıştır. 

Örgütün Bulgaristan faaliyetleri ile ilgili olarak F.D.; “Bulgaristan'daki PKK terör örgütünün faaliyetleri sıcak bakmamasından ve izin vermemesinden dolayı gerilemekteydi. Daha önceden iktidarda bulunan Sosyalist Partinin yerine Liberal Partinin iktidara geçmesi PKK terör örgütünün Bulgaristan faaliyetlerine iyice darbe vurmuştur. Daha önceleri Abdullah Öcalan ile görüşmeye giden Sosyalist Partili iki milletvekili de yapılan seçimlerde milletvekili seçilememişti. Yine bu sıralarda Bulgaristan'ın ekonomik düzeni bozuk olduğu için kendi işleri ile uğraşıyorlardı. 

Öcalan ile devamlı görüşmelere giden Genco Lakaplı yaşlı Bulgar vatandaşı da ölünce faaliyetler kısıtlandı. Şu an Bulgaristan'da PKK terör örgütünün yayın organı olan Kürtçe bir dergi çıkarılmaktadır ve dağıtımı da burada yapılır. Ayda (200-300) adet satılmaktadır. Ayrıca burada daha çok Bulgaristan da bulunan Suriye kökenli Kürtlerin oluşturduğu bir dernek 
faaliyet göstermektedir. Bulgaristan da faaliyet gösteren örgüt mensupların dan Suriyeli Hoşnav (K) bu ülkede Tıp eğitimi görmektedir. Bulgarcası çok iyi olduğu için buradaki Yunan konsolosluğu ile ilişkileri bu örgüt mensubu tarafından sağlanır. Bu ülkeden Yunanistan'a ve diğer Avrupa Ülkelerine geçiş yapacak örgüt mensuplarına vize almaktaydı. Bulgaristan'da faaliyet 
gösteren PKK terör örgütünün üst yönetiminin oluşumu şu şekildeydi; Hamza (K) (Bulgaristan Sorumlusu), Hoşnav (K) Suriyeli (Dış İlişkiler Sorumlusu), Yılmaz (K) (Metropoller Sorumlusu)’dur.” 

Azat Kod T. A.; “Biz Sofya’da bulunan Mülteci kampına gittik. Burada bulunan yetkililere Türkiye'de Kürtler üzerinde baskılar bulunduğunu, PKK (KADEK) örgütü içerisinde faaliyet gösterdiğimi ve bu suçtan arandığımı söyleyerek iltica talebinde Bayram G. ile birlikte bulunduk. İki gün bu kampta kaldıktan sonra Sofya İstanbuloski Caddesinde bulunan Kürt Kültür 
Derneğine gittim. Bu demek iki katlı müstakil bahçeli Beyaz ve Mavi renk boyalı idi. Burada bizi dernek başkanı olan Roni Kod karşıladı. Kendisine Türkiye'den geldiğimizi Türkiye 'de PKK(KADEK) örgütü adına faaliyet gösterdiğimizi bunun için arandığımızı kalacak yerimiz olmadığım söyledik oda bize tamam burada kalabilirsiniz dedi. Bu demekte PKK(KADEK) örgütü adına faaliyet gösteren Koçer Kod ve Sîpan Kod örgüt mensuplardı bulunuyordu. Bir süre burada örgütsel faaliyet gösterdikten sonra iltica talebimiz kabul edildi. Bu sırada Bayram G. örgütün Yunanistan da bulunan örgütün kampına gitti. Buradan ayrıldıktan sonra kendisinden daha haber alamadım. Burada Koçer Kod tarafından bana Azat Kod isimi verildi. 

Ben burada 10 ay kadar daha kaldıktan sonra 2001 yılının sonlarında kaçak yollardan Romanya' ya geçtim…”şeklinde beyanlarla Bulgaristan 
çalışmalarının boyutunu ifade etmişlerdir. 


Romanya-PKK İlişkşileri, 


Romanya'da da Bulgaristan da olduğu gibi Sosyalist sistemin çökmesiyle kapılarını dış dünyaya açmıştır. Dışarıdan özellikle Türkiye'den çok sayıda iş adamı bu ülkeye gelmiştir. Örgüt yandaşı bazı Kürt orijinli esnafların da desteğiyle örgüt bu ülkeye yerleşmiş ve varlığını güçlendirmiştir. Örgüt bu ülke topraklarını Avrupa'ya illegal geçişin yanı sıra, kısa dönemli ve yurt içine yönelik eğitim faaliyetlerinin üssü haline getirmiştir. 

21 Mart Nevruz etkinlikleri çerçevesinde KADEK'in büyük önem verdiği, "Dil Sınır Tanımaz" adı altındaki barış konvoyu eylemine Romen makamlarınca izin verilmemesi ve örgütün eylemlerine karşı anılan ülke makamlarının almış olduğu tavır nedeniyle, örgütün Romanya'daki faaliyetlerine önemli bir darbe vurulmuş, bu çerçevede, 2 Nisan 2002 tarihinde Romanya'da bulunan örgüt unsurlarınca yapılan bir toplantıda alınan bir kararla 
"Romanya'da Yaşayan Kürtlerin Kültür Derneği" faaliyetleri süresiz olarak durdurulmuş, ancak söz konusu dernek daha sonra 11 Nisan 2002 tarihinde herhangi bir açıklama yapılmaksızın yeniden faaliyetlere başlamıştır. 

Öte yandan, 02 Mayıs 2002 tarihinde, PKK'nın terörist örgütler listesine alınmasını protesto amacıyla, örgüt yanlısı yaklaşık (20) kişilik bir grup tarafından, Bükreş'teki AB temsilciliğine bir protesto bildirisi sunma 
girişiminde bulunulmuş, ancak söz konusu bildiri kabul edilmemiştir. 

2003 yılına gelindiğinde Romanya'da da gösteri yürüyüşü ve bildiri dağıtma faaliyetleri sürdürülmüştür. Bu yönlü olarak, 20 Aralık 2002 tarihinde Bükreş'teki “ Kürdistan Enformasyon ve Kültür Derneği-KEKD " mensuplarınca, Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarını protesto etmek amacıyla yaklaşık (35) kişinin katılımıyla bir gösteri yürüyüşü yapılmış ve anılan dernek mensuplarınca YDK Balkanlar Temsilciliği tarafından 
basılmış olan "Başkan Öcalan'a özgürce Yaşam" başlıklı bir bildiri Budapeşte'de Kürt orjinli esnafının yoğun olduğu "Jozsefvarosi Piac" tekstil pazarında dağıtılmıştır. 

Öte yandan, 05 Şubat 2003 tarihinde Romanya'da Yaşayan Kürtlerin Derneği adı altında faaliyet gösteren derneğin mensupları tarafından Bükreş şehir merkezinde gösteri düzenlenmiş ve gösteri sırasında bildiri 
dağıtılmıştır. 

Romanya Faaliyetleri ile ilgili olarak Laser-Erdal Kod B. S.; “… 2002 yılı Ağustos ayı sonlarında Romanya'ya gitmeye karar verdim ve Atatürk Havalimanından uçağa binerek Romanya'ya gittim. Romanya'ya gittiğimde bir taksiye binerek Bükreş Munci de bulunan Kürt Kültür Derneğine gittim. Burası 4 katlı tek daire üzerine kurulmuş bahçenin içerisinde dış cephesi yeşil renkli binadır. Beni burada SERHAT KOD karşıladı kendisi ile bir süre sohbet ettikten soma kendisine 

PKK(KADEK) örgütünün kırsal alanında 2000 yılına kadar silahlı faaliyet gösterdiğimi, 2000 yaz aylarında faaliyet göstermek için Türkiye'ye gönderildiğimi ama Türkiye'deki ilişkilerim koptuğundan Romanya ya geldim dedim. 

Burada PKK(KADEK) örgütü adına faaliyet gösteren; Hasan Ali (Başkan), Serhat Kod (Başkan yardımcısı), Salih Kod Asef Sarı (para toplama, dergi satma işlerini organize eder. Dernekte siyasi eğitim verir), Hayri Kod, Şerif Kod, Ferhat Kod, Mahsum Kod (örgütün Şu an Romanya sorumluluğun yapıyor), Azat Kod Talat Aydın isimli şahıslardır… 

Bükreş'te bulunan ve Kürt kökenli iş adamlarının örgüte ait derneğe gelmesindeki ana neden güvenlikle ilgili problemlerden kaynaklanıyor, şahıslar derneğe gelip düzenlenen gecelere katılıp kendilerini bir nevi göstermiş oluyorlar, çünkü Romanya'da Çingenelerin kurmuş olduğu mafya grupları bulunmaktadır ve bunlar esnaftan haraç adı altında para toplarlar ama daha önceleri burada PKK(KADEK) örgüt mensupları bu gruplar arasında kavgalar olmuştur. Bu yüzden bu gruplar derneğe geldiğini söyleyen Türk, Kürt, Arap, hatta Romen esnaflarına karışmazlar, bu yüzden iş sahipleri de bu derneği bir nevi koruması altına alınırlar. Böylece mafyaya vereceği para yerine daha azını örgüte verirler. 

Burada bulunan küçük esnaflara ben, Azat Kod Talat Aydın, Haki Kod Ahmet gibi arkadaşlar giderdi. Tahsilatı bunlar yapardı. Büyük esnaflara ise Hasan Kod, Mahsun Kod ve dernek yönetimindeki diğer arkadaşlar giderdi… 

Aradan bir ay geçtikten sonra bende Bükreş'te PKK(KADEK) örgütü adına dergi satıp orada bulunan Türk ve Kürt işadamlarından aidat altında para topluyordum bu parada belli bir ölçü yoktu topladığım bu paraları Salih Kod'a teslim ediyorduk. Ayrıca ben Romanya'da bulunduğum süre içerisinde Kürt derneğinin adına yapılacak tüm faaliyetlere katılıyordum burada bulunan kurt esnaflara giderek PKK(KADEK) örgütünün propagandasını yapıyordum. PKK(KADEK) örgütü Romanya'yı üç bölgeye ayırtıştı. Bunun sebebi ise her bölgeden daha kolay para toplanmasıdır. 

Bu Bölgeler;

1.Bölge, 
2.Bölge,
3.Bölge olarak ayarlanmıştı. 

Bir ve üçüncü bölgede karışık iş kollarında faaliyet gösteren firma ve şahıslar bulunmaktadır. 2. Bölgede ise tamamen tekstilcilerden oluşan kitle bulunmaktadır. Ben bu bölgenden örgüt adına para topluyordum aynı zamanda örgütün illegal organlarını satıyordum. Ben bu bölgeden aylık olarak ortalama 6.000-7.000 Euro para topluyordum…” 

Celal-Polat Kod D. T.; “…İstanbul Havalimanından uçağa binerek Romanya’nın Bükreş şehrine gittim… 
Burada PKK(KADEK) örgütü adına Bükreş'te faaliyet gösteren Ali Kod isimli örgüt mensubu ile bu şirkette tanıştım. Bu şahıs beni alarak Bükreş’te bulunan Kürt Evine götürdü, oradaki toplantılara ve seminerlere katılıyordum… Kürt evinin yönetiminde bulunan Yılmaz Kod bana siyasi eğitime katılmamı söyledi bende kabul ettim, yine Bükreş'in içinde bulunan Köşk diye tabir ettikleri örgüt evine beni Yılmaz Kod götürdü. Ben bu eve gittiğimde Şehit Zilan Eğitim Devresi başlayacaktı. Yılmaz Kod, Ozan 
Kod Ve Savaş Kodun sorumluluğunda 1997 Kasım aylarında bu eğitim devresi başladı. 
Benle beraber (12) kişi vardı bunlardan ismini hatırladıklarım… Bükreş'te Köşk denilen iki katlı bir evdi 2,5 ay siyasi eğitim gördük…”beyanlarıyla örgütün Romanya’da ulaştığı etkinliğe işaret etmiştir. 

7 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,


***