Umut Kitap evi bombalanması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Umut Kitap evi bombalanması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2019 Pazar

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 24

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 24


VI- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN 09.11.2005 GÜNÜ ŞEMDİNLİ'DE MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ 

Komisyonumuzun istemi üzerine Emniyet Genel Müdürlüğünce gönderilen 
28.12.2005 tarih ve 1452-7883-222785 sayılı yazı ekinde bu olay şöylece izah edilmektedir: 
09.11.2005 günü saat 12:10 sıralarında Şemdinli İlçesi Cumhuriyet caddesi üzerinde bulunan Özipek Pasajı Umut Kitapevi içerisinde bir patlama sesi duyulması üzerine, olay yerine intikal eden görevlilerce Cumhuriyet Caddesi üzerinde kalabalık bir grubun 30 AK 933 plaka sayılı beyaz renkli Renault 19 Europa marka aracın etrafını çevirerek araca ve aracın içerisinde bulunan şahıslara taşlı ve sopalı saldırıda bulunduklarının görülmesi üzerine olaya 
ekiplerimizce müdahale edilerek araçta bulunan ve üzerinden Veysel ATEŞ adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanı çıkan şahıs kurtarılarak İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirilmiş, olayla ilgili olarak Nöb. C.Savcısının talimatları doğrultusunda gözaltına alınmıştır. 
   Patlamanın Özipek Pasajı içerisinde bulunan Umut Kitabevi isimli iş yerinde gerçekleştiği ve olay sonucu Hakkâri - Şemdinli - Altınsu köyü nüf. kay. Mehmet - Makbule oğlu 1976 Şemdinli doğumlu Mehmet Zahir KORKMAZ isimli şahsın Eks olduğu, Metin KORKMAZ ve İslam KAYA 
isimli şahsında yaralanarak Şemdinli Devlet Hastanesine sevk edildikleri öğrenilmiş, bahse konu araç hakkında yapılan Pol-Net sorgulamasında aracın Hakkâri İl Jandarma Alay Komutanlığı istihbarat birimine ait olduğu öğrenilmiştir. 
   Şüpheli Veysel ATEŞ isimli şahsın alınan ifadesinde; meydana gelen olay ile alakalarının olmadığını, patlama sesini duymaları üzerine ne olduğunu öğrenmek istedikleri anda halk tarafindan linç edilmek istendiklerini, patlamanın nerede nasıl olduğunu bilmediğini ifadesinde bazı sorularda susma hakkını kullanmak istediğini beyan etmiştir. 

Şemdinli C.Savcısı Harun AYIK tarafindan 30 AK 933 plaka sayılı otoda yapılan inceleme ve tespitte aracın bagaj kısmında 3 adet Kaleşnikof silah ile yine aynı silahlara ait olduğu anlaşılan 7,62 mm.çapında 361 adet fişek, 11 adet silahlara ait şarjör elde edilerek C.Savcısı Harun AYIK tarafindan tahkikata esas olmak üzere el konularak görevli memurlara teslim edilmiş, yine C.Savcısı tarafindan Olay Yeri Uzmanlarına yaptırılan, Olay Yeri İncelemesinde el bombası parçalan bulunmuş ve bununla ilgili toprak parçalan toplattınlmış, 30 AK 933 plaka sayılı otoda yaptınlan incelemede; araç içinde kıl ve kan örnekleri toplattınlmıştır. Cumhuriyet Savcısının talimattan doğrultusunda yakalanarak gözaltına alman Hacı- 
Merci oğlu 1972 Çukurca doğumlu Hakkâri-Çukurca-Kurudere köyü nüfusuna kayıtlı Veysel ATEŞ, hakkında düzenlenen tahkikat evrakı ile birlikte 11.11.2005 günü Hz.2005/396 sayısına kâyden sevk edildiği Şemdinli Cumhuriyet Başsavcıhğmca çıkanldığı Şemdinli Sulh Ceza Mahkemesinin 12.11.2005 tarih ve 2005/55 D.îş.Sor sayılı karan ile TUTUKLANMIŞTIR. 

Ayrıca; aynı olay ile ilgili olarak Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlığınca yürütülen tahkikatta 30 AK 933 plaka sayılı aracın görevlileri oldukları öğrenilen Astsubay Başçavuş Özcan İLDENİZ ve Astsubay Başçavuş Ali KAYA ise aynı tarih ve sayılı evrak ile sevk edildikleri mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere SERBEST bırakılmış, geçen astsubaylar 29.11.2005 tarihinde yetkili Mahkeme tarafindan TUTUKLANMIŞLARDIR. Olayda (1) kişi patlama sonucu eks, (1) kişi yolda eks, (2) kişi patlama sonucu yaralandığı tespit edilmiş, olay yerinde yapılan incelemede HGRZ DM 72 LOS FMP 133 rakam ve yazı grubu bulunan el bombasına ait maşa bulunmuş ve maşanın Alman yapımı savunma tipi DM-421 model el bombasına ait olduğuma ana patlayıcısının COMP - B olduğu 
uzmanlarca tespit edilmiştir. 

Komisyonumuzun 06.02.2006 gün ve A.01.1.GEÇ.10/322.323.324-115 sayılı yazısı ile Jandarma Astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ ile Veysel ATEŞ'e ait iletişimin tespiti, dinlenmesi v.b. yollarla yapılmış bir çalışma var ise buna dair dökümlere ilişkin bilgi ve belgeler istenmiş, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 24.03.2006 tarih ve 52571 sayılı yazısı ile bu isteme karşılık olarak; "Konuya ilişkin, soruşturmayı yürüten Van Cumhuriyet Başsavcılığının istekleri doğrultusunda birimimizce gerekli yazışmalar yapılmış olup, bahse konu bilgilerin bu birimden talep edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir." 
şeklinde cevap verilmiştir. 

VII- JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ 09.11.2005 GÜNÜ ŞEMDİNLİ'DE MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ 

Komisyonumuzun istemi üzerine Jandarma Genel Komutanlığınca gönderilen 
21.12.2005 tarih ve 2030-l-0S/Asvs.D.Ter.Oly.S.BÖF.Ks.(410942) sayılı vazıda bu olay şöylece izah edilmektedir: 
" 09 Kasım 2005 Günü Şemdinli'de Meydana Gelen Olayla İlgili Elde Edilen 
BilgilenOlayların merkezinde yer alan Seferi YILMAZ, 15 Ağustos 1984 tarihinde PKK terör Örgütünce Şemdinli ilçesine yapılan silahlı saldırıya iştirak ettiği gerekçesiyle, 1985 yılında tutuklanmış ve 2000 yılına kadar cezaevinde yatmıştır. 

1 .Van 3 ncû Ağır Ceza Mahkemesinden alınan yetki çerçevesinde yapılan teknik 
takip neticesinde: . 

a. Cezaevinden çıktıktan sonra da örgüt ile irtibatını devam ettiren Seferi 
YILMAZ ile bu irtibatı sağlayan Sabri (K) adlı örgüt mensubu arasında maddiyata dayalı özel bir ilişkinin kurulduğu ve teröristin babasının Ekim 2005 ayının ilk haftasında Şemdinli İlçesine geldiğinde, Seferi YILMAZ'ın kendisini karşılayarak kırsala götürüp terörist ile buluşmasını sağladığı, bu buluşmada; teröristin, örgüte ait 3000 ABD dolan, 1000 Avro ve 300 milyon YTL. tutarındaki parayı babasına verdiği, ayrıca Seferi YILMAZ'm, mal varlığının ve gelirinin çok üzerinde harcama yaptığı, 

b. Son dönemde Hakkâri bölgesinde meydana gelen patlama olaylarının, bölücü terör örgütünce Şemdinli ilçesi kırsalına gönderilen Sabri (K) ve Agiri (K) isimli örgüt mensupları vasıtasıyla gerçekleştirildiği ve söz konusu teröristler ile sürekli irtibat halinde olan ve örgüt içerisinde Hacı (K) olarak tanınan Seferi YILMAZ'ın da aralarında bulunduğu birkaç işbirlikçinin, gerek eylemlerde gerekse bölgedeki örgütsel diğer, faaliyetlerde yardım ettikleri, 

c. Seferi YILMAZ'ın, 04 Kasım 2005 tarihinde; İran'da bulunan bir üst düzey 
örgüt mensubuna, örgüt tarafından 01 Kasım 2OO5'te Şemdinli'de gerçekleştirilen patlamanın, halkın örgüte karşı tepkisi nedeniyle örgüt tarafından üstlenilmemesi ve bu doğrultuda ROJ TVden yayın yapılması gerektiğini belirterek, konunun önemine binaen Kandil Dağındaki en üst düzey teröriste (Murat KARA YILAN) kadar iletilmesini istediği, 

ç. Aynca, Seferi YILMAZ'ın, yine 04 Kasım 2005 tarihinde, Almanya'dan çok 
önemli bir paketin geleceğini belirterek kendisinden paketin teslim edileceği bir adres bildirmesini isteyen Sabri (K) adlı teröriste, kendi ev ve işyerinin adresini bildirdiği öğrenilmiştir.

2. Yapılan teknik istihbari cahsma ve mahallinden alınan bilgiler neticesinde: 

a. Seferi YILMAZ'ın adresine gönderileceği öğrenilen ve patlayıcı madde 
olabileceği değerlendirilen söz konusu paket hakkında bilgi elde edebilmek maksadıyla, (2) Astsubay ile bölgeyi bilen fi) haber elemanından oluşan bir istihbarat ekibi, 07 KASIM 2005 tarihinde, ilgili Cumhuriyet Savcısı ve İl Jandarma Komutanının vazıh izniyle Şemdinli ilçesinde görevlendirilmiştir. 
Görevli ekip tarafından, Şemdinli ilçesinde Seferi YILMAZ'ın evi, işyeri ve 
bağlantılarına ilişkin bilgiler toplanarak paketin gelebileceği yerlerin krokisi çizilmiş ve dosyalanmıştır. 

b. Söz konusu ekip, müteakiben 09 KASIM 2005 tarihinde. Şemdinli İlçe 
Jandarma Komutanlığı ve İlce Emniyet Müdürlüğü koordinesinde Cumhuriyet Savcılığına dosya üzerinden bilgi vermek ve uygun görüldüğü takdirde şahısların yakalanmasını sağlamak maksadıyla, tekrar Şemdinli ilçesine görevlendirilmiştir. 

c. Şemdinli ilçesine gelen ekip, çarşıdan bazı kişisel ihtiyaçlarını karşılamak 
üzere, olay verine 150 metre kadar uzakta aracını park etmiştir. 
ç. Bu esnada saat 12.00 sıralarında Şemdinli ilçe merkezinde bulunan Özipek 
Pasajındaki Seferi YILMAZ'a ait Umut Kırtasiye isimli dükkânda, el bombasının patlaması sonucunda, Şemdinli-Altınsu mahallesinde ikamet eden Mehmet Zakir KORKMAZ isimli bir şahıs ölmüştür. 

d. Personelin araçtan inişi sırasında (saat: 12.00 sıralarında) duyulan patlama sesi üzerine, ekip personeli patlamanın olduğu istikamete doğru birkaç metre ilerlemiş, bu esnada patlamanın olduğu istikametten 5-6 kişilik bir grup, hızla aracın bulunduğu yere doğru koşmaya başlamıştır. 

e. Görevli ekip personelinin araca doğru koşan gruba "Arkadaşlar ne oldu, Bu ses nedir?" diye sorması üzerine, söz konusu grup tarafından "Süvarioğlu Pasajında patlama oldu, birçok insan yaralandı" diye cevap verilmiştir. Daha sonra ekipte görevli haber elemanını tanıyan bir şahsın "Bu şerefsiz itirafçı" diye bağırması üzerine, grup tarafından "İşte arabaları da burada, ulan şerefsizler olayı hem yapıyorsunuz, hem ne oldu diye soruyorsunuz, zaten bütün bombalama eylemlerini Devlet yapıyor, sonra da PKK'ya yıkıyor" diye bağırarak ekibe ve araca saldırıda bulunulmuştur. 

Gitgide artan kalabalık, arabayı çevirerek "Arabanın içerisinde olan itirafçıyı bize 
teslim edin" diye bağırmaya başlamış ve haber elemanını teslim etmek istemeyen Astsubaylara ve araca saldırıya devam etmiştir. 

Bu esnada kalabalık tarafından bölücü terör örgütü lideri ile bölücü terör örgütü 
lehine sloganlar atılmaya başlanmıştır. Terör örgütü ile irtibatlı Seferi YILMAZ'ın, olaydan 15-20 dakika sonra olay yerine gelerek "Bunlar benim dükkanıma bomba attı, arkadaşlarım yaralandı" demesi üzerine, sayısı gittikçe artan kalabalık linç girişimine başlamıştır. 
Olay yerine gelen polisler haber elemanını kalabalığın içerisinden alarak 
uzaklaştırmıştır. 

Kalabalık içerisindeki bir grubun, halen olay yerinde kalabalığı sakinleştirmeye ve askeri araç ile silah, mühimmat ve malzemelerini kurtarmaya çalışan (2) Astsubayı işaret ederek "Biz bu arkadaşların ûcfinû burada gördük, olav esnasında arabanın yanındaydılar. bunlara iftira atıyorsunuz" diye beyanda bulunmalarına rağmen, kalabalık içerisindeki bölücü örgüt yanlısı çoğunluk tarafından (2) Astsubaya saldırıya devam edilmiştir. 

Ekipteki askeri personel tarafından, olayın başından sonuna kadar kalabalığa 
"Güvenlik görevlisi oldukları, araç ve aracın içerisinde bulunan malzemelerin Devlet malı olduğu, saldırıda bulunmakla suç işledikleri" belirtilmesine rağmen, örgüt sempatizanı kalabalık çağrıyı dinlemeyerek saldın ve linç girişimine devam etmiştir. Bunun üzerine (2) Astsubay, kendi imkânlarıyla olay yerinden kurtularak olaya müdahale için gelen askeri birliğe sığınmıştır. 

f. Olayın terör örgütü yandaşlarınca provoke edilerek farklı boyutlara taşınması 
neticesinde; saat 14.00 sularında bombalama olayında ölen şahsın ikamet ettiği Altınsu Mahallesinden gelen (200) kişilik bir grubun da katılımıyla sayılan artan eylemciler tarafından, Kaymakamlık ve Emniyet müdürlüğü binalarına taşla saldın, hükümet konağı önünde asılı bulunan Türk Bayrağını yakma, Atatürk büstünü yakma, Polis noktasının yakılması, sivil şahıslara ait evlerde kirada oturan askeri personelin evlerine saldırma ve kapılarını kırarak eşyalarına ve evlerinde bulunan Atatürk posterlerine zarar verme, sivillere ve askeri personele ait özel araçlann tahrip edilmesi ve yakılması, Polis noktasındaki köpeklerin yakılması, güvercinlerin duvara çivilenmesi gibi eylemler gerçekleştirilmiştir. 

g. Cumhuriyet Savcısının, Kaymakamla birlikte saat 15.00 sıralarında istihbarat 
aracında inceleme ve tahkikat yapması esnasında eşi ve çocuklan ile izinden dönen Şemdinli Dağ ve Komd. Tb. K.lığında görevli (1) P.Uzm.Erbaş Erbaş, özel aracı ile Şemdinli Üçe merkezine gelmiştir. 4 yıldır bölgede görevli olması nedeniyle, halkın içerisinden birileri tarafından tanınması ve hedef gösterilerek kendisine ve ailesine saldırıda bulunulması üzerine, anılan Uzman Erbaş kendisini ve ailesini kurtarma çabasında bulunmuştur. 

h. Cumhuriyet Savcısı tarafından, istihbarat ekibinin aracı üzerinde sağlıklı bir 
keşif işlemi yapılana kadar geçen yaklaşık 10 saatlik bir süre içerisinde, araçla birlikte personele zimmetli silah, mermi, şarjör, el bombası ve dokümanlar, Seferi YILMAZ ve diğer örgüt yandaşlarının kontrolünde kalmıştır. 

ı. Bu süre içerisinde, Seferi YILMAZ tarafından aracın bagaj ındaki dosyada 
bulunan belgelerin fotokopileri çekilerek güvenlik gücü mensuplanndan birine ait ajanda ve kimlik ile birlikte Roj TV, Özgür Gündem ve Azadiya Welat gibi örgüt yanlısı yayın yapan basın-yayın organlan ile bazı ulusal basın-yayın organlannda yayınlanmak üzere Dicle Haber Ajansı'na verildiğine dair bilgiler alınmıştır. 

i. Cumhuriyet Savcısı'na teslim edilmesi gereken bu belgelerin bir kısmı vakit 
geçirilmeksizin basın-yayın organlan vasıtasıyla kamuoyuna sızdınldığı örgüt 
yandaşlannın elinde bulunan diğer dokümanlann ise, kamuoyunu yanıltmak maksadıyla, olayı takip eden günlerde örgüt amaçlan doğrultusunda değiştirilerek orijinal belgeletmiş gibi yayımlanacağına dair bilgiler alınmıştır. 

j . Örgüt yanlılannca istihbarat aracından gasp edilerek, olaylar süresince gerek örgüt çevreleri gerekse bazı basın-yayın organlarınca sürekli istismar konusu yapılan belgeler, istihbarat personelinin üzerinde çalışma yaptığı konu hakkında toplaması gereken temel bilgileri içermektedir. Bu çerçevede; ilçede terör örgütü bağlantılı şahısların isimleri ile birlikte yürüttükleri faaliyetler ile ev ve işyeri adreslerinin kaydedilmesi son derece tabii olup, bu esasen görevin en iyi şekilde yerine getirilmesi için de bir zarurettir. 

k. Bombalanan dükkânın sahibi Seferi YILMAZ'ın basında çıkan ifadesinde; 
dükkânının iki bölme olduğu, olay sırasında arka bölmede bir kişi ile yemek pişirdikleri, ön bölmede ise bir kişinin oturduğu, bu esnada camdan kırılma sesi geldiği, cam kınlması ile birlikte içeriye bomba atıldığı, kendisinin bombayı yerde gördükten sonra "Bomba" diye bağırarak dışanya çıktığı, daha sonra içeride patlama olduğu, böylece patlamadan yara almadan kurtulduğu, içeridekilerden birinin öldüğü, diğerinin yaralandığı, patlama sonrasında pasajdan kahverengi san saçlı hafif sakallı birisim kaçarken arkadan gördüğü ileri sürülmüştür. 

L. Olay sırasında Seferi YILMAZ'ın bulunduğu yer, bombanın atılması, içeriden 
kaçma süresi ile bombanın patlama süresi, ölen şahsın dükkamn arka bölümünde olması gibi çelişkili konular dikkat çekmektedir. 
m.Müteakip süreçte, Şemdinli olayı bahane edilerek bölge halkının 
kışkırtılmasıyla Yüksekova, Diyarbakır ve Hakkâri'de gerçekleştirilen devlete başkaldırı niteliğindeki kitlesel eylemlerde; tamamen bölücü nitelikli sloganlar atılması ve pankartların açılması ve eylemlerin örgüt yandaşlarınca yönlendirilmesi, önemli ayrıntılar olarak göz önünde bulundurulması gerekmektedir. 
n. Patlama olayı sonrasında, tutuklanan Veysel ATEŞ adlı şahsm ailesinin örgüt 
çevresince (DEHAP İl Yönetimi ve temsilcileri tarafından "Oğullarının Hakkâri 
bölgesinde meydana gelen patlama olavlannı devletin vaptı&nı söylemesi, aksi takdirde dağdakilere engel olamayacakları" şeklinde tehdit edildiği öğrenilmiştir. 
Aynca teknik takip calışmalan kapsamında; örgüt tarafından halkın heyecanının 
dinamik tutulması ve eylemliliğin sürekleştirilmesi maksadıyla, kitlelerin tamamen provokatörler tarafından kontrol edildiği ve örgüt mensuplarınca; 
DEHAP İl ve İlçe yöneticilerince eylemlerin sürdürülmesi, dükkânların açılmaması, açılan dükkanların yakılması, DEHAP yetkililerinin talimatları doğrultusunda hareket edilmesi, -Televizyonlarda mülakat yapılan veya görüşülen bölge insanının dahi kontrol edilmesi,

-Ele geçirilen fırsatın örgütsel açıdan değerlendirilmesi, 
-Ölenlerin kanının yerde bırakılmaması için intikam alınması, 
-Büyük eylemler gerçekleştirilmesi, 
-Yüksekova'da ki olaylar esnasında kitlenin eline geçtiği ifade edilen Uzm.J.Çvş ve Polisin öldürülmesi talimatları verilerek tehditlerin devam ettirildiği bilgileri alınmıştır. 

3. Sonuç ve Değerlendirme: 

Hakkâri-Şemdinli ilçesinde 09 Kasım 2005 tarihinde meydana gelen ve yargıya 
intikal eden bir olayın sonucu beklenmeden, terör örgütü çevrelerince, özellikle bu olaydan bir hafta önce gerçekleştirilen ve Şemdinli halkının oldukça tepkisini çeken bombalama olayı ve diğer patlamalann da güvenlik güderine mal edilmesi gayretine girilmiştir. Böylelikle terör örgütünün; 

-Şemdinli halkı üzerinde bıraktığı olumsuz izlenimden kurtulmak ve bölge halkını yanına çekebilmek, 
-Örgüte müzahir kitleleri kışkırtarak, sivil itaatsizlik eylemlerini yaygınlaştırmak ve eylemlere katılımı artırmak, 
-Hakkâri il ve ilçe merkezlerinde örgüt tabanım genişletmek ve bölgeyi sözde 
"kurtanlmış bölge" haline getirebilmek, 
-Bölgedeki elemanlarını ve faaliyetlerini güvenlik güçlerinin takibinden 
kurtarabilmek, 
-Hakkâri bölgesinde 2005 yılında gerçekleştirilen bütün bombalama eylemleri ile 
bundan sonra gerçekleştirilecek eylemlerin sorumluluğunu güvenlik güçlerine 
yüklemek, 
-Basın-yayın organları vasıtasıyla, iç ve dış kamuoyunda devletin yasadışı 
eylemler gerçekleştirdiği propagandasını yaygınlaştırarak kendi eylemlerini meşru hale getirmek, 
-İç ve dış kamuoyu üzerinde örgütün talepleri doğrultusunda baskı yaratılmasını 
sağlamak, Güvenlik güçlerinin terörle mücadele azmini zayıflatmak amaçlarım 
gerçekleştirmeyi hedeflediği değerlendirilmektedir." 


25. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 23

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 23


Haber Elemanlığı Sistemi: 

Jandarma teşkilatının "haber elemanı" sistemi ile çalıştığı, bu konuyla ilgili bir 
yönergenin yürürlükte olduğu, haber elemanı olarak seçilen kişilerde belli bazı özellikler yanında suç işlemiş veya işlemeye meyilli kişiler olmasına da dikkat edildiği, bu çerçevede sadece Pişmanlık Yasası veya Topluma Kazandırma Yasasından yararlanan kişilerden oluşmuş bir sistemin olmadığı, ancak durumu uygun olan bu kişilerden de haber elemanı olarak yararlanıldığı anlaşılmaktadır. 

"Haber elemanı" olarak kullanılan kişilerin resmi güvenlik görevlileri ile birlikte resmi araçla görevlere gitmeleri, operasyonlara katılmaları konusuna değinilmediği görülmektedir. Eğer haber elemanlarından sadece haber maksatlı olarak yararlanılıyor ise dış görevlere bu kişilerle birlikte gidilmesinin mantıklı bir izahının da olması gerekmektedir. Şemdinli olayında Seferi YILMAZ ile ilgili olarak daha önceden elde edilen bilgi ve belgelerin adli makamlara teslim edilmesi için gidildiği söylenen bir görevde haber elemanı olarak kullanılan 
bir kişinin de ekipte yer almasına gerek olmadığı değerlendirilmektedir. 
Güvenlik hizmeti Devletin asli fonksiyonlarının başında gelmektedir. Dolayısıyla bu hizmetin kamu kurum ve kuruluşları tarafından, kamu görevlileri eliyle yürütülmesi esastır. Özellikle terörle mücadele konusunda bu husus daha bir önem kazanmaktadır. Belli bir yöredeki insanlara silah ve cephane vererek kendilerini korumaları veya Devletin resmi güvenlik güçlerine yardımcı olmaları şeklindeki bir yöntem olağanüstü dönemlerde, geçici olarak başvurulacak bir yöntem olmaktan öte götürülmemelidir. 
Bir şekilde teröre ve suç örgütlerine bulaşmış vatandaşlarımızın pişman olmaları ve topluma tekrar kazandırılmaları amacıyla yapılan yasal düzenlemelerden yararlanan insanlar da mevcut bilgilerinden terörle mücadele kapsamında yararlandıktan sonra hiçbir şekilde güvenlik hizmetlerinde isteğe bağlı veya zorunlu olarak kullanılmamalı, bu kişilerin kendi yörelerinde, bu mümkün olmazsa ülkemizin başka yörelerinde yine Devlet desteği sağlanmak 
suretiyle toplumun sıradan bir ferdi olarak yaşamını sürdürmesine ilişkin yöntemler geliştirilmelidir..." 

Hakkâri İl Jandarma Komutanı Erhan KUBAT. Komisyonumuzca alınan beyanında Vevsel Ateş ve haber elemanı konusunda sunlan belirtmiştir: 
"BAŞKAN - Şimdi, sizin yazdığınız yazıdan ben şunu anladım; yani, bu Ali Kaya ile Özcan İldeniz, Veysel Ateş de o şeyin içine dahil miydi? 
ERHAN KUBAT - Veysel Ateş görevlendirmeye dahil değildi Sayın Başkanım. O bir haber elemanıdır, bizim kayıtlı haber elemanımız. Personel, onunla ilgili, başka haber elemanlarıyla ilgili göreve gittiği zaman görüşür, bilgi alır. 
BAŞKAN - O sizin bilginizin dışında. 
ERHAN KUBAT - Personelimizin hangi haber elemanıyla görüşeceğini biz bilmeyiz. 
BAŞKAN - Şimdi, bu Veysel Ateş haber elemanı; onunla bir ara demiş ki, artık 
bizimle ilgisi yok, irtibatı da kesildi. Bize gelen yazılarda öyle de bir cümle var. Yani, 3.8.2005 tarihinde. 
ERHAN KUBAT- Şimdi, şöyle arz edeyim size bunu... 
BAŞKAN - Yani, öğrenmek istediğim, üst komutan olarak, siz, görevli olan o 
kişilerin, somut olayımızda, Ali Kaya ile Özcan İldeniz'in haber elemanı olarak kullanılmaları sizin bilginizin dışında mı oluyor? 
ERHAN KUBAT - Yani, bir İl Jandarma Komutanı olarak, kayıtlı haber elemanlarını bilmemiz mümkün değil. İstihbarat şube müdürü bilebilir; ama, esas haber kaynağına inecek kişiler bilir. Mesela, diyelim ki, il merkezde, Çukurca'da görüşüldü. Beri, görevlendirme yazısı çıkarırım, gider orada haber kaynağıyla, haber elemanıyla, kayıtlı haber elemanıyla görüşür, onun sonucunu getirir, toplantı sonucunu arz eder istihbarat şube müdürüne, bir sürü 
yerden bilgiler gelir, haberdir bunların hepsi, bunların hepsi değerlendirilir, istihbarat şekline çevrilir.
BAŞKAN - O zaman, şöyle bir sonuç çıkarabilir miyiz; yani, bir de, üst komutanların bilebileceği yasal haber elemanı... Hatta, bunun için de bir mevzuat da var galiba. Bunun dışında da, istihbarı faaliyette bulunacak olan kişilerin kullanacağı haber elemanları diye ikiye ayırabilir miyiz bunu? 
ERHAN KUBAT - Sayın Başkan, böyle bir ayırım... Yani, ben sizin belirttiğiniz 
hususu tam olarak anlayamadım. Bakın, şimdi, haber elemanlarını alma şeklimiz, bizim, bir, mesela görüşülen kişidir, ajandır, muhbir dir. Yani, statülerine göre. Yani, biz bunu, bizim önergemize göre yaparız. Yani, il jandarma komutanlığında onaylı dır bunlar. 
BAŞKAN - Şimdi, sizin yazdığınız yazıdan ben şunu anladım; yani, bu Ali Kaya ile Özcan ildeniz, Veysel Ateş de o şeyin içine dahil miydi? 
ERHAN KUBAT - Veysel Ateş görevlendirmeye dahil değildi Sayın Başkanım. O bir haber elemanıdır, bizim kayıtlı haber elemanımız... 
KOMİSYON UZMANI - Şimdi, gönderilen yazıda, Veysel Ateş'in, 3.8.2004'te haber elemanı olarak kayda geçirildiği anlaşılıyor. 
ERHAN KUBAT - Orada, yönerge değişikliğinden dolayı. 
KOMİSYON UZMANI - 3.8.2005'te de, yani bir sene sonra, Veysel Ateş'in haber 
elemanı olarak kullanılmasından vazgeçiliyor, resmî yazıda var bu ifade. 9.11 olayında ne arıyor diye, onu soruyoruz. İlişiği kesilmiş bir adam. 
ERHAN KUBAT - Size yazdığım yazıyı ben şimdi çıkarıyorum. Yani, haber 
elemanlığından çıkarılmış diye bir yazı ben hatırlamıyorum. Ancak, söyle bir yazımız var; HGY 37'ye 3 cıköğı zaman, bunlar şey olarak girmiş. Daha önceden görüşülen kişi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (S. Sayısı: 1153)
kayda alınmış, daha sonra da ajan muhbir olarak alınmış, kayıtlı, üç kere buna ödeme yapılmış, 13 kere bilgi getirmiş. Hiç, görevden çıkarılmış diye bir şey hatırlamıyorum ben. 
ENVER YILMAZ (Ordu) - Veysel Ateş, 13.8.2005'ten sonra sizde halen görevli mi? 
ERHAN KUBAT - Görevli değil de, haber elemanı olarak. 
ENVER YILMAZ (Ordu) - Devam ediyor mu? 
ERHAN KUBAT - Devam ediyor diye biliyorum. 
ENVER YILMAZ (Ordu) - Gönderilen yazıda, 13.8... 
ERHAN KUBAT - Onu bir daha inceleyim ben. Gerçekten o yazıyı da bulamadım, o konuyla ilgili de bir bilgim yok. Yani, 13.8'den itibaren görevi kesilmiştir diye bir şey hatırlamıyorum. O konuya bir daha bakabilirim." 
Hakkâri İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Sefer RESULĞULU ise 
aynı konu ile ilgili olarak; 
"BAŞKAN - Peki, Veysel Ateş'i haber elemanı olarak, bu normal mevzuata uygun 
tayin edilen bir haber elemanı mı? 
SEFER RESULOĞLU - Evet. 
BAŞKAN - Ne zamandan beri haber elemanıdır Veysel Ateş? 
SEFER RESULOĞLU - 2004 yılı ağustos ayından itibaren kayıt altına alınmış 
efendim. Daha önce de, bu, cezaevinden çıktıktan sonra askerlik hizmetini yapmış, askerliğini bitirdikten sonra da kayıt altına alınmadan, görüşülen şahıs pozisyonunda, bizden önceki veya daha önceki arkadaşlarımızla görüşüyormuş. 
BAŞKAN - Bu, kayıtlı haber elemanı?.. 
SEFER RESULOĞLU - Evet, 2004 yılı ağustos ayından itibaren kayıtlı efendim. 
BAŞKAN - Peki, kayıtsız haber elemanı da kullanırlar mı, sizin gönderdiğiniz 
istihbarı faaliyet için, işte, Şemdinli'ye gidin, Yüksekova'ya gidin, Çukurca'ya gidin dediğiniz kişiler, mesela, Ali Kaya ile Özcan İldeniz sizin bilginiz dışında haber elemanı kullanırlar mı? 
SEFER RESULOĞLU - Şimdi, haber elemanı kullanırlar efendim. Nasıl; ama, bunun verdiği bilgiler teyit edilmeden veya şahsın dürüstlüğü, verdiği bilgilerdeki doğruluk derecesi teyit edilmeden kullanılmaz, kayıt altına alınmaz bu şahıs. Önce denemelerden geçirilir, verdiği bilgiler ne kadar doğru, ne maksatla veriyor, bizi mi kullanmak istiyor yoksa başka bir hedefi mi var şeklinde teyit edilir, müteakiben bu şahıslar haber elemanı olarak kategorilendirilir. 
BAŞKAN - Peki, bu şeyle, Ali Kaya, Özcan İldeniz, Veysel Ateş üçü birlikte mi 
görevlendirildi? Orada sizin imzanız vesaireniz var mı, yoksa ki, il jandarma alay komutam, ben seni görevlendirdim diye, tek başına yetkili mi onda? 
SEFER RESULOĞLU - Şimdi, görevlendirmeler, bizim yönergelerimiz vardır, o 
yönerge esaslarına yapılır. 
BAŞKAN - İşte, o yönergeye göre nasıl?.. 
SEFER RESULOĞLU - O yönergeye göre bizim görevlendirmelerimizde, günlük 
istihbarat dokümantasyon merkezimiz vardır bizim, orada bütün personelimle toplantı yaparım. Bu yapılan toplantı neticesinde, işte, arkadaşlar siz şunu takip edin, siz şu konuda bilgi toplayın, siz şu konudaki gelişmeleri takip edin gibi görevlendirmeler yapılır. İlçelere gidilecek görevlendirmelerde, bir gün önceden mutlaka mesajı çekilir efendini, hangi araçla, kim, ne zaman, nasıl gideceğine dair mesaj çekilir. Bu mesaj üst komutanlığa bildirilir, gidilecek olan ilçe jandarmaya bildirilir. Bu mesaj çekildikten sonra, sabah, toplantıyı müteakip, görevlendirme defterimiz vardır, araç görevlendirme defterimiz vardır, bunlara 
kayıtlar yapılır ve arkadaşlarımız göreve çıkarlar. 
BAŞKAN - Peki, haber elemanlarıyla... Veya birlikte mi yolculuk yaparlar? 
SEFER RESULOĞLU - Haber elemanlarının bu şekilde görevlendirilmesi yapılmaz 
efendim. Haber elemanlığı kullanan, haber toplayıcı dediğimiz bizim personelimiz kendileri değerlendirir, gerekiyorsa bu şekilde yanlarına alıp gidebilirler. 
Türkiye Büyük Millet Meclisi (S. Sayısı: 1153)
A. SIRRI ÖZBEK (İstanbul) - Öyle mi? Zaten, kendisi oralı. O anda hemen tanınıyor. Yani, söylenen ifadelerde orada tanınan, bilinen birisi. Yani, istihbarat çalışması yapmak için daha bilinmeyen, daha değişik insanlar seçilmesi gerekmiyor mu? Bu kadar deşifre olmuş bir adamı ne diye yanlarında götürüyorlar? Şöyle diyelim: Diğer istihbaratçılar, yani, polis olsun, MİT olsun böyle itirafçı, PKK'da çalışmış, ondan mahkûm olmuş falan, bunları 
çalıştırmadıklarını söylüyorlar kesinlikle. Uzun süredir bu tür, belki ilk başlarda çalıştırdık ama, şimdi kesinlikle çalıştırmadıklarını söylüyorlar. Çünkü, bir sürü sakıncalarını saydılar. 

Onları burada tek tek saymayalım. Jandarma niye hâlâ ısrar ediyor bunlarda? 
SEFER RESULOĞLU - Bizim öyle bir ısrar amacımız yok. Veysel Ateş, itirafçı 
değildir. Veysel Ateş, cezasını yatmış, çıkmış bir örgüt üyesi. Biz kayıtlı, şu an tam rakamım hatırlamıyorum, 100 civarında bizim kayıtlı haber elemanımız vardır. Bunlardan en fazla iki ya da üç tane bu şekilde eski örgüt üyesidir. Bu çok büyük bir rakam değil. Haber alabileceğimiz herkesten biz haber almaya çalışırız. Ama, özellikle bunların kullanılması diye bir şey söz konusu değil. 
BAŞKAN - Peki, Veysel Ateş'in daha önce haber elemanı olarak ilişkisi kesildi mi hiç? 
SEFER RESULOĞLU - Hayır. Zaten 2004-2005 bir yıllık kayıtlı bir eleman. 
BAŞKAN - Ağustos 2005 *te Veysel Ateş'in haber elemanı olarak ilişiğinin kesildiği... 
SEFER RESULOĞLU - En son o tarihte bilgi verdiği için, öyle yazılmıştır. Zaten bu olaylarda da arkadaşlarımız kullandığına göre bizim elemarumızdır." demiştir. Mülkiye Müfettişliği'nin 27.02.2005 tarih ve 82/8 sayılı Araştırma Raporunda; Hakkâri İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde "Haber Elemanı" olarak kayıtlı bulunan ve 9.11.2005 tarihinde Şemdinli'de görevli bulunan Veysel ATEŞ'in 27.11.2005 tarihli ifadesinde; 
"Jandarma ile ilişkim boyunca bir kez 2005 yılı bahar aylarında Çukurca Cevizli 
bölgesinde yapılan operasyona katıldım." dediği belirtilmektedir. 
Sonuç olarak; Jandarma Genel Komutanlığı'nın 23.01.2006 tarih ve 3050-8- 
06/Pl.ve Güv.D.PI.ve Koor.Ş.( 19498) sayılı yazısında; Veysel ATEŞ'in, daha önceden "Görüşülen Şahıs," konumu ile (Veysel Ateş) istihbarı çalışmalarda bulunduğu, 2001 yılında Jandarma Genel Komutanlığınca yürürlüğe konulan "JGY 37-8 Haber Elemanlarının Temini, Kullanımı ile Etkinliklerinin Tespiti ve Kontrolü Yönergesi" esaslarına göre, 03.08.2004 tarihinde (8032650) Haber Elemanı numarası ile Hakkâri İl J.K.üğı İsth.Ş.Müdürlüğü tarafından kayıt altına alındığı, 03.08.2005 tarihine kadar istihbarat çalışmalarında Hakkâri İl J.K.hğma kayıtlı haber elemanı olarak yardımcı olduğu anlaşılmaktadır. Veysel ATEŞ'in haber elemanı olarak 03.08.2005 tarihine kadar yardımcı olduğu ifadesinden, bu tarihten sonra haber elemanı olarak başkaca bir istihbarat çalışmasına yardımcı olmadığını anlamak kabil bulunmaktadır. Oysa, Jandarma Genel Komutanlığının anılan yazısı ekindeki belgede, Veysel ATEŞ tarafından verilen son haber bilgisinin tarihinin 27.09.2005 olduğu görülmektedir. 

Jandarma Genel Komutanlığının sözkonusu yazısı ekinde bulunan,Veysel 
ATEŞ'in haber elemanı olarak verdiği bilgileri içeren "Haber Kaynak ve Vasıtanın 
Verdiği Haberlerin Özeti** listesinde 5.sırada, 14.10.2004 tarihi taşıyan ve haber özeti olarak "PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ile ilgili yürütülen çalışma neticesinde teslim alma veya operasyonel faaliyette bulunduğundan dolayı" şeklinde açıklama bulunan haber nedeniyle kendisine Fiş No: 20466/64 Ue 60O.0OO.OO0.TL ödendiği, yine aynı listenin 6.sırasında 31.11.2004 tarihini taşıyan ve "Hakkâri İl kırsalında silahlı faaliyet yürüten PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne yönelik yürütülen istihbarı ve operasyonel faaliyetlere katkısına...istinaden ödeme yapılmıştır." bilgisi nedeniyle kendisine fiş no: 20470/64 ile 200.000.000.TL ödendiği belirtilmiştir. 

Hakkâri İl Jandarma Komutanlığında haber elemanı olarak istihdam edilen 
Veysel ATEŞ'in, haber ve bilgi toplamakla görevli kılınmışken, operasyonlarda 
kullanılmasının "JGY 37-8 Haber Elemanlarının Temini, Kullanımı ile Etkinliklerinin Tespiti ve Kontrolü Yönergesi** ne aykırı olabileceği değerlendirilmektedir. 

Bu nedenle, haber elemanlarının operasyonal faaliyetlerde kullanabilmelerine, 
haber elemanları arasında kamuoyunda İtirafçı diye bilinen kişilerinde istihdamına da imkan verebilecek, "Haber Elemanları;...ihtiyaç duyulan bilginin özelliğine binaen daha önce suç işlemiş veya suç işlemeye yatkın kişiler (Eski hükümlü, şüpheli, boşta gezer vb. şahıslar)...arasından seçilir." gibi bazı düzenlemelerin yerindeliği bakımından anılan Yönerge ile Hakkâri İl Jandarma Komutanlığımda kayıtlı haber elemanı olduğu ifade edilen Veysel ATEŞ ile diğer haber elemanlarının belirtilen Yönerge hükümlerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadıklarının belirlenmesi amacıyla bu hususların İçişleri Bakanuğı'nca denetlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 


24. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 22

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 22



Ancak. Şemdinli İlce Jandarma Komutam Binbaşı Erdem YILMAZ. 
Komisyonumuza verdiği ifade de: 

07.11.2005 tarihinde Şemdinli İlçesine gelen Ali Kaya ile Özcan İldeniz'in İlçe Jandarma Komutanlığına uğradıkları, kendisine Seferi YILMAZ'a içinde bomba olabilecek bir paketin gelebileceğini, bu konuda dikkatli olması gerektiği ni söylediklerini beyan etmiştir. Bu durum anılan Jandarma Komutanının Komisyonumuza verdiği beyanda şöyle belirtilmektedir; 

"ERDEM YILMAZ -...Ali Kaya ile Özcan İldeniz astsubay İl Jandarma 
Komutanlığımızın istihbarat şube çalışan rütbelileri, kendilerini tanıyorum... 
7 Kasımda geldiler. Zaten çok kısa bir görüşmemiz oldu. Beni özellikle Özcan 
Astsubay "komutanım, şimdi zamanımız yok, bizim Yüksekova'ya dönmemiz gerekiyor, yine bir bombadan bahsediliyor, aman dikkatli olun..." O esnada da, biz, ilçe jandarmanın camdır, pvc'dir diğer tamiratıyla ilgileniyorduk. "Yurtdışından bir paket konusu var, biz bunu detaylı olarak görüşeceğiz" dedi. 
BAŞKAN - 7 Kasımda geldiler, o gün döndüler mi, yoksa ilçede kaldılar mı? 
ERDEM YILMAZ - O gün döndüler, yani, ben çok kısa görüştüm. 
BAŞKAN - Veya ilçeden ayrılıp ayrılmadıklarını bilmiyorsunuz? 
ERDEM YILMAZ - Ben çok kısa görüştüm. Ayrılmışlardır... Çünkü, aynlmasalar 
benimle görüşürlerdi daha uzun süreli diye düşünüyorum. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Peki, bu geldiklerinde size geniş çaplı mı bilgi 
veriyorlar, yoksa çok kısa ve öz mü? 
ERDEM YILMAZ - Çok kısa ve öz bir bilgi, 7 Kasım tarihinde. "Komutanım 
yurtdışından bir paket olayı var, bomba olabilir" şeklinde beni uyardılar. 
BAŞKAN - Biraz da şöyle belki Şükrü Bey; yani, orada elde ettikleri bilgileri, 
istihbari faaliyetleri sizinle paylaşıyorlar mıydı... 
ERDEM YILMAZ - Tabiî ki... 
BAŞKAN - ...yoksa, bir dostluk adına işte komutamın deyip, bir çay içip mi 
gidiyorlardı? 
ERDEM YILMAZ - Hayır. Benimle paylaşırlardı. 
BAŞKAN - Yani, bir değerlendirme yapıyorsunuz? 
ERDEM YILMAZ - Tabiî. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Öyle bir mecburiyeti var mı, yoksa gerektiği kadar 
bilgiyi size aktarabilir, daha üst makamlara arz edebilir... 
ERDEM YILMAZ - Gerektiği kadar bilgiyi de aktarabilir; 
İlçenin kamu düzen ve güvenliği, emniyet ve asayişi için önem arz eden bu bilginin Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı'na şifahen aktarılması, ancak Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve diğer yetkili makamlara iletilmemesi, tek bir teşkilat gibi çalışması gereken kolluğun işbirliği ve koordinasyon içinde faaliyet göstermesi ilkesine uyulmadığını göstermektedir... 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - En son o geldiklerinde ne konuşuldu, ne 
söylediler size? 
ERDEM YILMAZ - 7 Kasımdaki kendim görüştüğümde, Özcan Astsubay dedi ki: 
"Komutanım, bizim zamanımız kısıtlı, Yüksekova'ya geri döneceğiz, başka işlerimiz de var, yurt dışından bir paket, Cumhuriyet Caddesi üzerinde bir pasaja bir paket... Ancak, bu, bomba olabilir. Bununla ilgili çalışmamız devam ediyor, detaylarını görüşeceğiz..." 
BAŞKAN - İsim telaffuz etmediler mi size, pasaj diye geçiyorsunuz? 
ERDEM YILMAZ - Bana isim telaffuz ettiler; ama, dediğim gibi çok kısa görüştük. İşte "Seferi Yılmaz adına yurtdışından bir paket. Bu, şifreli bir şey olabilir..." Özellikle bomba konusunda beni uyardılar, dediler: "Biz bununla ilgili zaten birkaç gün sonra geleceğiz, geldiğimizde detaylı görüşürüz, sırf sizi uyarmak için yanınıza uğruyoruz..." 
BAŞKAN - Peki, siz bunu savcılığa filan intikal ettirdiniz mi; yani, böyle bir şey 
gelecek, kuryeyle gelecek... O arada, arama, takip vesaire bir şey yaptınız mı? 
ERDEM YILMAZ - O an yapmadım; çünkü "detaylı çalışmamız devam ediyor, daha sonra geleceğiz komutanım, biz sizi bomba konusunda uyarıyoruz" dediler. 
BAŞKAN - Peki, böyle ciddî bir şeyde, siz, bunu yazıya dökmüyor musunuz? 
ERDEM YILMAZ - Tabiî dökeriz Sayın Başkanım. 
BAŞKAN - Var mı? 
ERDEM YILMAZ - Tabiî ki, önemli şimdiye kadar yaşadığımız, savcımızı 
uyarmamız gereken... 
MESUT DEĞER (Diyarbakır) - 7 Kasımdaki görüşmeyi, bu bombalamayı yazıya 
döktünüz mü diye soruyor Başkan? 
BAŞKAN-7'sinde geldi ya size... 
ERDEM YILMAZ - Onu dökmedim; çünkü, detaylı daha sonra... 
BAŞKAN - Ciddî bir isnattır, takip edilmesi gerekiyor, can ve mal kaybına neden 
olabilir, niteliğini bilmiyorsunuz. Yahu, bu böyle böyle almıştır, hatta siz böyle vukuat raporları filan da denilen bir şeyler var ya üst makamlara kadar ulaştırıyorsunuz bunları, bu haber alınmıştır diyorsunuz, değerlendiriyorsunuz onu. Böyle bir tutanak vesaire ile, siz, işte karakolumuza mı diyorsunuz ne diyorsanız artık böyle bir ihbar olmuştur... Şeyini de bildirmeye bilirsiniz, yani, bu kamu görevlileridir; ama, böyle bir üst makamlara intikal ettirmek için öyle bir girişiminiz oldu mu? 

ERDEM YILMAZ - Şöyle Sayın Başkanım: Zaten, rütbeli arkadaşlarımız üst 
makamın personeli. Belli ki bir çalışmaları var, beni zaten uyarıyorlar ve "birkaç gün sonra komutanım detaylı olarak geleceğiz, görüşeceğiz...Bana kısa ve öz bir bilgi. Beni uyarmaları bomba konusunda." Demiştir. 
5397 sayılı Kanun, iletişimin dinlenmesi, teknik takip v.b konularında elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilkesinin geçerli olduğunu amirdir. 

Bu kapsamda elde edilen bilgilerin mülki, güvenlik ve istihbarat birimleri ile paylaşılmasına iletişimin dinlenmesi kararını veren merciin karar vermesi gerekir. Bilgi paylaşımını öngören açık bir düzenleme de bulunmamaktadır. O halde dinlemeyi yapan istihbarat birimince elde edilen ve gecikmesinde sakınca bulunması, ilerde telafisi imkansız zararların meydana gelmesini önlemeye yönelik bilgilerin kamu güvenliğinin sağlanması, emniyet ve asayişin 
korunması için dinleme kararını veren merciin izni ile ilgili diğer birimlere iletilmesini gerektiğini söylemek mümkün bulunmaktadır. 
Komisyonumuzca, Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı ile paylaşılmakta bir  mahzur görülmeyen bu bilginin, Seferi YILMAZ'ın ikameti ve işyeri de dahil olmak üzere sorumluluk sahasında bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne, Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği'nin 154. maddesine göre, "Jandarmanın sorumluluk alanında, polis tarafından; siyasi emniyetle ilgili ya da emniyet ve asayişle ilgili haber toplama faaliyetlerinde; Jandarma'nın bu görevlilere gerekli yardımı yapacağı, buna karşhk polisin yapacağı çalışmalardan ve edindiği bilgilerden, Jandarmaya bilgi vereceği** Jandarmanın da aynı şekilde polis bölgesinde yapacağı haber toplama faaliyetinden ise polise bilgi vermesi gerektiği halde, aktarılmaması, Hakkâri II Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülen iletişimin dinlenmesi, teknik takip sırasında Seferi YILMAZ isimli şahsın işyerine veya evine gelebilecek ve terörist faaliyetlerde kullanılabilecek tehlikeli bir paket bilgisinin ilgili diğer istihbarat birimleri Ue güvenlik birimleri ile paylaşümaması işbirliği ve koordinasyon zaafiyeti olarak değerlendirilmiştir. 

3.Şemdinli İlçe Emniyet Müdürü'nün, Seferi YILMAZ'a Gelecek Paketle İlgili 
Beyanının Değerlendirilmesi Şemdinli İlce Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN. Seferi Yılmaz isimli şahsa bir paket geleceği yönünde bir bilgisi olup olmadığı konusunda Komisyonumuzca alınan beyanında; 
"ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Bu Seferi Yılmaz'la ilgili sizde gerekli doküman var 
mıydı? Şahsın kim olduğunu biliyor muydunuz? Kitabevinin sahibi... 
TACETTİN ASLAN - Biz Seferi Yılmaz'ı kitapçı olarak biliyorduk. Aynı zamanda 
örgüt mensubu olmaktan cezaevine girip çıktığını biliyoruz; ama, diğer konularda bilgimiz yok. Yani, Seferi Yılmaz'm örgütle ilişki içerisinde olduğu, örgüte işte lojistik destek sağladığı gibi konularda bilgimiz yok. 
MESUT DEĞER (Diyarbakır) - Veya o gün bir paket geleceği... 
TACETTİN ASLAN - O gün ona bir paket geleceği konusunda bilgimiz var. O gün 
değil ama, Seferi Yılmaz'a herhangi bir kargo şirketine bir paket gelecek, bize söylenen buydu, biz de bununla ilgili... 
BAŞKAN - Bu söyleme şifahi mi yazılı mı?.. 
TACETTİN ASLAN - Yazılı efendim. Şifahî de söylendi yazılı da geldi, ben de 
bunun üzerine... 
BAŞKAN - Kaç gün önce geldi yazı? 
TACETTİN ASLAN - Yani, ook değil, cok değil, yani bir hafta, on gün, bilemediniz 
onbes gündür. Ben de bu konuyla ilgili mahkeme karan aldım, mahkemeden karar çıkarttım. Bu noktadaki görevlerimize ve asayiş ekibimize de konuyu tebliğ ettim gelen kargo şirketleri üzerinde arama yapacaksınız. Seferi Yılmaz* a ait bir paket bulunursa, mahkeme karanvla el koyacağız. Yani, karâr isteyeceğiz tekrar, el koyma karan, yani, işlemini yapacağız. Ben başka bir şey yapamam." 
Şeklindeki ifadesi üzerine, Komisyonumuzun 06.02.2006 tarih ve 
A0.1.1.GEÇ.10/322,323,324-129 sayılı yazısı ile Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığından "Şemdinli İlçe Merkezinde Umut Kitabevi sahibi olan Seferi YILMAZ'a 09.11.2005 tarihinden önce bir paket/paketlerin gelebileceği kargo firmalarının aranması ve anılan eşyaya el konulması yönünde mahkemece alınmış bir karar var ise bu kararın bir örneğinin Komisyonumuza ulaştırılması" talep edilmiş, anılan Savcılığın 07.02.2006 tarih ve 2006/204 sayılı yazısı ile ; " Şemdinli İlçe merkezinde Umut Kitapevi sahibi olan Seferi YILMAZ'a 09/11/2005 tarihinden önce bir paketin gelebileceği kargo firmalarının aranması ve anılan 
eşyaya el konulması yönünde mahkemece alınmış bir karar bulunmamaktadır." biçiminde cevap verilmiştir. 

Aynca, Komisyonumuzun 09.02.2006 tarih ve A0.1.1.GEÇ.10/322,323,324-129 sayılı yazısı ile Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğünden de "Şemdinli İlçe Merkezinde Umut Kitabevi sahibi olan Seferi YILMAZ'a 09.11.2005 tarihinden önce bir paket/paketlerin gelebileceği kargo firmalarının aranması ve anılan eşyaya el konulması yönünde mahkemece alınmış bir karar var ise bu kararın bir örneğinin Komisyonumuza ulaştırılması istenmiş, Şemdinli Üçe Emniyet Müdürlüğü'nün 10.02.2006 tarih ve 2006/66 sayılı ile; "Konu ile ilgili olarak İlce Emniyet Müdürlüklerine gönderilmiş herhangi bir mahkeme karan bulunmadığı" 
yanıtı verilmiştir. Bu durumda, Şemdinli İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN'in Seferi YILMAZ'a gelecek paketin kargo şirketlerinde aranması ve el konulması yönünde bir mahkeme karan olduğu yönündeki beyanının doğru olmadığı, Komisyon huzurunda yanlış bilgi verdiği ortaya çıkmaktadır. 

Belirtilen nedenle, Seferi YILMAZ'a gelecek paketin kargo şirketlerinde 
aranması ve el konulması yönünde bir mahkeme kararı olmadığı halde olduğu, bu kararı personele de tebliğ ettiği yönünde Komisyon huzurunda yanlış bilgi verdiği ortaya çıkmaktadır. Komisyonumuzca anılan görevlinin neden böyle bir yanlış bilgi verdiği konusu anlaşılamamıştır. 

V- JANDARMA-HABER ELEMANI İLİŞKİSİ VE VEYSEL ATEŞ OLGUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ 

Komisyonumuzun 05 Ocak 2006 gün ve ESAS NO: A.01.1.GEÇ. 107322.323.324- (56) sayılı yazısına karşılık olarak Jandarma Genel Kormıtanlıfo'nın 23.01.2006 tarih ve 3050-8-06/Pl.ve Gûv.D.PI.ve Koor.S.f 19498) savılı yazısında. Hakkâri Jandarma Komutanlığı haber elemanı olan Veysel Ateş'in durumu ve haber elemanı olgusunun izahı şöylece yapılmaktadır: 

"a. Kolluk görevi icra eden birimlerin çeşitli haber kaynak ve vasıtaları mevcuttur. 
Bunun yanında suçlann önlenmesi ve işlenen suçların aydınlatılması maksadıyla; 5271 sayılı CMK Md.152, 158; 5237 sayılı TCK Md.97, 98,160,166,192, 201, 233, 254, 258, 278, 279, 280, 282, 284, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu üe 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele vb. kanunlar gereği, kişilere getirilen bildirimde bulunma zorunluluğundan istifade ile vatandaşların bilgi ve görgüsüne de başvurulmaktadır. 

b. Jandarma Genel Komutanlığı istihbarat birimlerinin haber toplama 
kaynaklarından biri olan haber elemanlan ile ilgili işlemler, Jandarma Teşkilatı, Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 84 ncü maddesinin "Suçlann Jandarma tarafından öğrenilmesi; istihbarat teknikleri çerçevesinde yapılan çalışmalar ve ajan, muhbir ve mutemet olarak nitelenen kimselerden gizli haber elde edilmesiyle olur." şeklindeki hüküm ve "JGY : 37-8 Haber Elemanlan Temini, Kullanılması Üe Etkinliklerinin Tespiti ve Kontrolü Yönergesinde belirtilen esas ve usuller doğrultusunda yürütülmektedir. 

c. Bu yönergeye göre; 

(1) Haber Elemanlan; gizliliğe azami riayet eden, iki taraflı çalışmayacağı anlaşılan, kendisine memur, resmi görevli vb. süsü vermeyen, devamlı haber toplayıp, getirebilecek kişiler, ihtiyaç duyulan bilginin özelliğine binaen daha Önce suç işlemiş veya suç işlemeye yatkın kişiler (Eski hükümlü, şüpheli, boşta gezer vb. şahıslar) su- saklamayı iyi bilen ketum şahıslar ile dürüst ve güvenilir şahıslar arasından seçilir. 

(2) Haber Elemanlarının deşifre olmalarına engel olmak, faaliyetlerinin gizlilik 
esasları ve bilmesi gereken prensibine göre yürütülmesini sağlamak maksadıyla, sadece bağlı olduğu istihbarat birimlerince kayıtlan tutulmaktadır. Dolayısıyla Haber Elemanlarının kimlik bilgileri ilgili birimler haricinde, J.Gn.K.hğı ve bağlısı herhangi bir birlik kurum ve kuruluş tarafından bilinmemektedir. 

ç. Haber elemanı olarak nitelendirilen kişiler, gönüllülük esasma göre ve vatandaşlık görevleri gereği bu bilgileri kolluk kuvvetlerine vermektedir. Bu anlamda vatandaşlar arasında bir aynm yapılmamaktadır. 

d. Bilgi ve görgülerine başvurulan vatandaşlardan düzenli olarak görüşülenler 
"Haber Elemanı" olarak nitelendirilmektedir. Bunun dışında istihbarat faaliyetlerinde "itirafçı" adı altında haber elemanı kullanımına ilişkin bir sistem mevcut değildir. 

e. Bazı gruplar tarafından "itirafçı" olarak nitelendirilerek kamuoyuna lanse edilen kişilerin esasında, çoğu kaçırılarak veya zorla PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne katılmak zorunda kalan, fırsatını bulduğunda da örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan vatandaşlar olduğu bilinmektedir. Bu şekilde güvenlik güçlerine teslim olan/yakalananlardan ve 3419 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun ile 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasasından faydalanarak cezalarından indirim yapılanların bazıları, terör örgütü eylemlerinin ortaya çıkarılmasına önemli katkılar sağlamıştır. 

(3) Anılan şahıs daha önceden "Görüşülen Şahıs," konumu ile (Veysel Ateş) istihbari çalışmalarda bulunmuş, 2001 yılında Jandarma Genel Komutanlığınca yürürlüğe konulan JGY 37-8 Haber Elemanların Temini, Kullanımı ile Etkinliklerinin Tespiti ve Kontrolü Yönergesi esaslarına göre, 03.08.2004 tarihinde (8032650) Haber Elemanı numarası ile Hakkâri İl J.K.hğı İsth.Ş.Müdürlüğü tarafından kayıt alüna alınmıştır. 

(4) Aynca, Vevsel ATEŞ 03.08.2005 tarihine kadar istihbarat çalışmalarında Hakkâri İl J.K.lıeına kavıtlı haber elemanı olarak yardımcı olmuştur. Bölgedeki terör örgütünün faaliyetlerine yönelik çalışmalarda, örgüt yanlısı, örgüte yardım yataklık eden, terör örgütünün cephecilik faaliyetlerini yürüten, lojistik destek sağlayan kişi ve kişilerin izledikleri yollar hakkında bilgi edinerek Hakkâri İl J.K.lığma aktarmıştır. Böylelikle olabilecek eylemler hakkında verdiği bilgiler doğrultusunda güvenlik güçlerinin uyanlarak zayiat vermesi önlenmiş, bu katkılarından dolayı da ayn ayn (3) kez olmak üzere toplam (900) milyon TL. İstihbarat ödeneğinden nakdi para ödenmiştir. 

(5) Söz konusu şahıs istihbarat birimlerine (13) adet nitelikli bilgi vermiş, verilen bu bilgiler doğrultusunda yapılan çalışmalar sonucu, (1) terör örgütü mensubunun güvenlik güçlerine teslim obuasını sağlamıştır. Veysel ATEŞ tarafından verilen bilgiler ektedir. (6)Veysel ATEŞ dahil haber elemanlarından alman ham bilgiler, diğer kaynaklardan teyit edildikten, doğruluğu ve güvenirliliği ortaya konularak analiz sürecinden geçirildikten sonra istihbarat haline getirilen bilgi doğrultusunda işlem yapılmaktadır. 

6. 3419 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun ile 
4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasasından faydalanan ve kamuoyunda "İtirafçı" olarak nitelendirilen hiçbir şahıs, Jandarma Genel Komutanlığının lojman, araç-gereç, iaşe ve ibate gibi imkânlardan faydalanmamaktadır." 
Komisyonumuzun 25.01.2006 tarih ve Esas No:A.01.1.GEC.10/322.323.324-71 savılı yazısı ile Hakkâri İl Jandarma Komutanlığı'ndan ; "01.06.2005 tarihinden bu yana. Hakkâri Merkez. Şemdinli ve Yüksekova İlçelerinde istihbarat islerinde istihdam edilen haber elemanlarına her eleman bazında sağlanan her türlü maddi imkanlann ( ücret, yardım, iaseibate v.b V bildirilmesi istenmiş. 
Hakkâri İl Jandarma Komutanlığının Komisyonumuza gönderdiği 06.02.2006 tarih ve 0621-11-06/Ter.olv.(426) (700) savılı yazısında cevaben: 
"3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 14 ncü maddesi "Bu kanun kapsamına giren suçlan ve bu suçlan ihbar edenlerin hüviyetleri nzalan olmadıkça veya ihbann mahiyeti haklannda suç teşkil etmedikçe açıklanamaz11 hükmüne amirdir. Ayrıca; bölge özelliği ile suç istatistiği göz önüne alındığında haber elemanlannın açık kimliklerinin deşifre edilmesi haber elemanlan için hayati tehlike arz edeceğinden dolayı Hakkâri İl Jandarma Komutanlığı kayıtianndaki haber elemanlannm açık kimlikleri bildirilmemiştir. Haber alma ödeneğinin sarf 
yetkileri ve kullanma esaslan, Jandarma Genel Komutanlığının JGY:37-3 Haber alma ödeneğinin sarf yetkileri ve kullanma esaslan yönergesinde belirtilmiştir. Bahse konu yönergenin dördüncü bölüm birinci maddesi gereğince mevcut haber ödeneği; 

a.. Devletin güvenliğini tehdit eden yasadışı yıkıcı ve bölücü örgütlerin faaliyetlerine ilişkin haber alma faaliyetlerine, 

b. Her türlü kaçakçılıkla ilgili haber alma faaliyetlerine, 

c. Emniyet ve asayişe müessir konularla ilgili haber alma faaliyetlerine, 

d. Haber elemanlarının olaylarla ilgili yapılan zaruri masraflarına, 

e. İstihbarat faaliyetlerinde görevlendirilen Jandarma personelinin zaruri masraflarına, 

f. Görev gereği takip, gözetleme, gizli görev, buluşma ve mülakat için yapılacak zaruri masraflara, 

g. Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığınca alınacak istihbarat maksatlı özel teknik malzeme, araç ve gereç alımlarına, 

h. İstihbarat hizmetlerinde yapılacak takip, temas, vasıta ve posta ücretlerinde, 

i. Jandarma Genel Komutanlığınca onaylanan diğer haber alma faaliyetlerinde kullanılır hükmü amirdir. 
Bu kapsamda; 

01 Haziran 2005 tarihinden bu güne kadar (26) ayn haber elemanına getirdikleri (44) Adet bilgi karşılığında tanzim edilen ödeme fişi ile 16.200 YTL. nakdi yardım yapılmıştır. Bunun dışında kendilerine yardım, iaşe, ibate vb. nedenlerle herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. 

İlgi ile istenen "JGY:37- 8 Haber Elemanlarının Temini, Kullanımı ile Etkinliklerinin Tespiti ve Kontrolü Yönergesi" "GİZLİ" gizlilik dereceli olması nedeniyle gönderilememiştir. Görevlendirilecek bir personel vasıtası ile yerinde incelenebilir." şeklinde bilgilere yer verilmiştir. 
Mülkiye Müfettisligi'nin 27.02.2005 tarih ve 82/2 sayılı "Araştırma RaponTnda 
Jandarma Genel Komutanlığının gönderdiği bilgi ve belgeler çerçevesinde haber elemanı konusunda su bilgiler yer almaktadır: 
"Haber Elemanı Temini ve Yönetimi: 

a. Jandarma Birliklerinin haber kaynak ve vasıtaları üst birlikler, ast birlikler ve 
bölgesinde konuşlu diğer komşu birlikler ile devriyelerdir. 

b. Özellikle önleyici istihbaratın elde edilmesinde bu haber kaynak ve vasıtalan yeterli olmadığından suçlann önlenmesi ve işlenen suçlann aydınlatılması maksadıyla; 5271 sayılı CMK Md. 152, 158, 5237 sayılı TCK Md. 97, 98, 160, 166, 192, 201, 233, 254, 258, 278, 279, 280, 282, 284, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunlarda türk vatandaşlanna getirilen haber verme yükümlülüğünden de istifade ile vatandaşlann bilgi ve görgüsüne de başvurulmaktadır. 

c. Bu kapsamda bilgi ve görgülerine başvurulan vatandaşlardan düzenli olarak 
görüşülenler "Haber Elemanı" olarak nitelendirilmektedir. 

ç. Jandarma Genel Komutanlığı istihbarat birimlerinin haber toplama kaynaklarından biri olan haber elemanları ile ilgili işlemler, Jandarma Teşkilatı, Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 84 ncü maddesinin "Suçlann Jandarma tarafından öğrenilmesi; İstihbarat teknikleri çerçevesinde yapılan çalışmalar ve ajan, muhbir ve mutemet olarak nitelenen kimselerden gizli haber elde edilmesiyle olur." Şeklindeki hüküm ve JGY: 37-8 Haber Elemanları Temini, Kullanılması Üe Etkinliklerinin Tespiti ve Kontrolü_Yönergesinde belirtilen esas ve usuller doğrultusunda yürütülmektedir. Bu yönergeye göre; 

(l)Temin edilecek haber elemanları; gizliliğe azemi riayet eden, iki taraflı 
çalışmayacağı anlaşılan, kendisine memur, resmi görevli v.b. süsü vermeyen, devamlı haber toplayabilecek, ihtiyaç duyulan bilginin özelliğine göre daha önce suç işlemiş veya suç işlemeye yatkın kişiler (eski hükümlü, şüpheli, boşta gezer vb. şahıslar), sır saklamayı iyi bilen ketum şahıslar ile dürüst ve güvenilir şahıslar arasından seçilir. 

(2) Haber elemanlarının deşifre olmalarına engel olmak, faaliyetlerinin gizlilik esasları ve bilmesi gerekin prensibine göre yürütülmesini sağlamak maksadıyla, sadece bağlı olduğu istihbarat birimlerince kayıtlan tutulmaktadır. Dolayısıyla Haber Elemanlarının kimlik bilgileri ilgili birimler haricinde J.Gn.K.lığı ve bağlısı herhangi bir birlik kurum ve kuruluş tarafından bilinmemektedir. 

d. Haber elemanı olarak nitelendirilen kişiler, gönüllülük esasına göre ve vatandaşlık görevleri gereği bu bilgileri kolluk kuvvetlerine vermektedir. Bu anlamda vatandaşlar arasında bir ayrım yapılmamaktadır. 

e. Kamuoyunda itirafçı olarak bilinen 'Topluma Kazandırma Yasası" ve "Pişmanlık Yasası" gibi yasal düzenlemelerden faydalananlardan oluşturulmuş bir sistem bulunmamaktadır. 

f. Belirtilen yasalardan faydalanan bazı şahıslardan çok az da olsa terörist faaliyetlere yönelik bilgilerinden dolayı, haber elemanı olarak faydalanılmaktadır. İstihbarat personeli ile anılan şahıslar arasında "Haber Elemanı" ilişkisi dışında hiçbir ilişki bulunmamakta ve bu kişilere herhangi bir görev verilmemektedir. Bu şekilde bilgilerine başvurulan la ra diğerleri gibi kod numarası verilmekte ve kimlikleri saklı tutulmaktadır. 

g. Bu kapsamda; Hakkâri İl J.IClığı İstihbarat Şube Müdürlüğünce Haber Elemanı olarak kullanılan Veysel ATEŞ'in kaydı ile ilgili bilgiler İl J.Krlığında tutulmaktadır. Dolayısıyla J.Gn.K.hğında Veysel ATEŞ'in Haber Elemanı olarak kullanıldığına dair bilgi bulunmamaktadır. 

23. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,


***