24 Kasım 2015 Salı

En Uzun On Yıl: 11 Eylül Sonrası Orta doğu 4




En Uzun On Yıl: 11 Eylül Sonrası Orta doğu 4



Radikalizmin Başarısı 

Soğuk Savaş’ın bitimiyle beraber, dünyada tek süper güç olarak kalan A.B.D’nin Ortadoğu ajandasında yükselen İslami radikalizm önemli bir yer tutuyordu. Giderek etkilerini arttıran radikal İslami grupların varlıklarını meşrulaştıran üç sebepten bahsedilebilir.45 Bunlardan birincisi 1948 yılında Filistin toprakları üzerinde kurulan İsrail devletinin ürettiği ve günümüze kadar süre gelen problemlerdir. 1948 yılından bu yana yaşanan Arap-İsrail savaşları, Filistinli mültecilerin yaşadığı insanlık dramları, intifadalar ve İsrail devletinin sınırlarının dışına çıkan ve diğer Arap devletlerinin egemenliklerini ihlal eden müdahaleleri, radikal İslami hareketleri güçlendirmiştir. İkinci olarak, Birinci Körfez Savaşı sonrası Suudi Arabistan’da konuşlanan A.B.D güçleri içinde Usame bin Ladin’in de bulunduğu radikal İslami grupların eleştirilerine hedef olmuştur.46 

Bu eleştiriler Müslümanların kutsal şehirlerinin bulunduğu Suudi Arabistan’daki Amerikan varlığını tarihi bir ihanet olarak görmekte ve bu durumun A.B.D’nin Suudi Arabistan üzerindeki egemen durumu sembolize ettiğini göstermekte dir.47 

Son olarak, Birinci Körfez Savaşı sonrası Saddam Hüseyin rejimini zayıflatmak için uygulanan Birleşmiş Milletler ambargosu batı karşıtı radikalizmin beslendiği unsurlar arasındadır.48 

Zira, 687 sayılı ambargo kararı Irak elitinden ziyade sıradan halk kitlelerini etkilemiş, genel sağlık durumu kötüleşmiş, ekonomi çökme noktasına gelmiş ve ölüm oranı dramatik rakamlara ulaşmıştır. Yaşanan olumsuzlukların faturası ise yaptırımları destekleyen A.B.D’ye kesilmiştir.49 

Ortadoğu’da radikalizmi besleyen bu unsurların yanına 11 Eylül saldırılarıyla beraber A.B.D’nin Irak işgali de eklenmiştir. Bu durum Ortadoğu’daki radikaliz min güçlenmesine üç farklı şekilde sebep olmuştur. İlk olarak, Hıristiyan batı dünyasının Müslümanların yaşadığı ve yönettiği toprakları işgal etmesi, radikal grupların dinler arası karşıtlık üzerine kurdukları argümanlarına yeni söylemler kazandırmıştır. 

Bu söylemler, 

A.B.D işgalinin karşı konulması gereken bir haçlı seferinden farklı olmadığının altını çizmektedir.50 İkinci olarak, Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasıyla kurulan Irak hükümeti, Sünni Arap nüfusun uzun yıllardır sahip oldukları iktidarlarına ve ayrıcalıklarına son vermiştir .51 

Üstelik Sünni Arapların siyasi süreçleri 2008 yılına kadar boykot etmeleri ve Şii-Sünni iç savaşı, radikal İslami gruplar için Irak’ı güvenli bir liman haline 
getirmiştir. Bu dönemde El Kaide militanları Sünni Arapların yanında saf tutarken, İran’la yakın ilişkileri olan Sadr Grubu’nun desteklediği Mehdi Ordusu da Iraklı Şiilerin koruyuculuğunu üstlenmiştir.52 Üçüncü olarak da, A.B.D’nin saldırgan tavrından tehdit algılayan Suriye ve İran gibi devletler Irak’ın içindeki radikal grupları destekledikleri gibi, Lübnan’da Hizbullah, Gazze’de ise Hamas ile güçlü ilişkiler kurmuş, bu gruplara hem maddi destek vermiş hem de bu grupların siyasi etkinliklerini arttırmasına yardımcı olmuşlardır.53 

Özetle, 11 Eylül saldırıları sadece belirli bir toprak parçasını yöneten hükümetleri değiştirmemiş aynı zamanda bölge devletlerinin ve topluluklarının siyasi pozisyonlarını da etkilemiştir. 

Bununla beraber radikal akımların güçlenmesine sebep olan kronik sorunlar daha da çözümsüz bir döneme girmiştir. Bu çözümsüzlüğün en önemli noktası tartışma götürmez bir şekilde Arap-İsrail çatışmasıdır. Ne var ki, bu sorun, 11 Eylül ile beraber ortaya çıkmamış ancak 11 Eylül sonrası gelişen siyasi atmosferin etkisinden kurtulamamıştır. 1948 yılında kurulan İsrail devleti sadece Filistin halkı ile değil aynı zamanda Arap dünyası ile de sorunlu bir ilişkiye sahip olmuştur. Geride kalan dönemde İsrail, Arap devletleriyle ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Hizbullah ve Hamas gibi devlet dışı aktörlerle savaşmış, intifada olarak adlandırılan halk ayaklanmalarıyla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ancak 
bu çatışmalarla dolu tarih içerisinde, İsrail devletinin Arap komşuları ve Filistinliler İle iyi ilişkiler geliştirmeyi dış politikasının temel taşı yaptığını 
ve bunun varlığının ve gelişiminin uzun süreli teminatı olarak gördüğü iddia edilebilir. Zira, çatışmaların sebebi Arap devletlerinin İsrail devletinin 
varlığını kabul etmemeleridir. 1967 Savaşında Arap devletlerinin ağır yenilgisi nden sonra Sudan’da toplanan Arap Birliği’nin “3 Hayır” kararı ( İsrail’le barışa hayır; İsrail’i tanımaya hayır; İsrail’le müzakerelere hayır) bile İsrail’i kabul etme ve onunla barış içinde yaşama umudunun ne denli zayıf olduğunu göstermekte dir. 54 

Ne var ki, Arap-İsrail çatışmaları İsrail’in bölgedeki varlığını sağlamlaştırmaktan başka bir olgu üretmemiştir ve bu durum, İsrail ile Arap komşuları ve FKÖ arasında müzakerelerin başlamasını beraberinde getirmiştir. Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın 1977 yılında İsrail’e gitmesi ve doğrudan ikili görüşmelere başlama kararının alınması, Arap Birliği’nin taviz vermez İsrail karşıtlığının on sene içerisinde ne denli aşındığını da göstermiştir. Zira taraflar 1978 Camp David zirvesinde müzakerelerin devam etmesi için anlaşmış ve bir yıl sonra karşılıklı barış anlaşması imzalanmış, böylece İsrail tanınma ve işbirliği amacına ulaşırken, Mısır ise 1967 savaşında kaybettiği Sina yarımadasını geri almayı başarmış ve Fouad Ajami’nin deyimiyle, bu anlaşma Pan-Arabizm’in sonu getirmiştir.55 

Soğuk Savaş’ın bitişi, Irak’ın sınırlandırılması ve savaş sonrası İran’ın yaşadığı güçsüz dönem, 1990’lı yıllara gelindiğinde İsrail’in izole edilmişliğini azaltacak yeni fırsatlar sunmuştur. Bu dönem ilk meyvesini 1994 yılında İsrail ile Ürdün arasındaki ilişkilerde vermiş ve taraflar savaş durumuna son verip ilişkilerini normalleştirme kararı almıştır.56 Yine 1993 yılında başlayan Oslo süreci, İsrail ve FKÖ arasında barış için başlatılan diplomatik bir süreç olmuş ve ana anlaşmazlık konularının zaman içerisinde çözülmesini öngörmüştür. 

Ne var ki, İsrail ile Filistin arasındaki Oslo Süreci 2000 yılında tarafların nihai bir anlaşmaya varamamalarından ötürü sona ermiştir. İsrail tarafı, Arafat’ın cömert bir teklifi elinin tersiyle ittiğini ve yeni bir mücadele dalgasını tercih ettiğini 
iddia ederken, Filistin tarafı İsrail’in adil bir toprak anlaşması yapmaya ve göçmen Filistinlilerin durumunu göz önünde bulundurmaya yanaşmadığını 
savunmuşlardır.57 

2000 yılında başlayan ikinci intifadanın ilkine nazaran daha az şiddet karşıtı olması ve 2001 yılında Ariel Sharon’un iktidara gelmesi Oslo sürecinin bitişi anlamına gelmiştir ve bu döneme tesadüf eden 11 Eylül saldırıları İsrail ile Filistin arasındaki sorunların daha da karmaşıklaşacağı bir dönemin habercisi olmuştur. İsrail savunma kuvvetleri operasyonlarının şiddetini arttırmış ve daha önce Filistin otoritesine devredilen Gazze ve Batı Şeria’yı tekrar işgal etmiştir. Bu durum aynı zamanda Filistinli yerleşimcilerin dış dünyayla bağlantısını kesmiş ve ekonomik durumun bu bölgelerde kötüleşmesine sebep olmuştur. Ne var ki, İsrail ordusunun uyguladığı şiddet yine şiddeti doğurmuş ve Filistinli grupların intihar saldırıları aratarak devam etmiştir.58 11 Eylül sonrası geliştirilen Bush doktrini ve terörizme karşı savaş söyleminin ise İsrail-Filistin sorununa 
iki farklı etkisi olmuştur. İlk olarak, Ariel Sharon yönetimi, A.B.D’nin teröre karşı yürüttüğü savaşı ve bu savaş etrafında gelişen söylemleri, Filistin sorunuyla ilişkilendirmeyi başarmıştır. Daha net bir ifadeyle Sharon, Bush yönetiminin, A.B.D’nin Afganistan’da yaptığı mücadele ile İsrail’in Filistinlilerle yaşadığı çatışma arasında bir fark olmadığına inanmasını sağlamıştır. Bu inanç ise Yasser Arafat ile FKÖ’yü Usame bin Ladin ve El Kaide’nin bir versiyonu olarak görme eğilimini kaçınılmaz olarak beraberinde getirmiştir.59 Bu durum ise A.B.D’nin İsrail politikasını etkilemiş, özellikle Arap kamuoyunun gözünde İsrail’in giriştiği eylemlerden 

A.B.D de sorumlu tutulmuştur. Özellikle 11 Eylül’den sonra yaşanan, İsrail-Hamas gerginliği, Gazze operasyonları ve ablukası ve 2006 yılında yaşanan Hizbullah-İsrail Savaşı, İsrail karşıtlığı kadar Amerikan karşıtlığını da beslemiştir. İkinci etki ise demokratikleşme söyleminin yarattığı düş kırıklığı ve radikal grupların bu söylemden sağladığı kazanç ve iktidardır. Daha önce de tartışıldığı gibi, 11 Eylül, Bush yönetiminin Ortadoğu’nun demokratikleşmesinin Amerikan ulusal güvenliği için gerekli gördüğü bir dönemi başlatmıştır. Ortadoğu’nun dönüşümü için ise George W. Bush, Irak ve Filistin’de reformun ve demokratik yollarla seçilmiş yeni liderlerin bölgeye ilham verebileceğini iddia etmiştir.60 Ne 
var ki, A.B.D’nin desteklediği demokratikleşme süreci umulan sonuçları doğurmamıştır. 2006 yılında Gazze’de yapılan seçimlerde A.B.D ve İsrail tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilen Hamas galip gelmiş ve demokrasinin istikrar ve reform üreteceği beklentisi büyük bir yara almıştır.61 Bu durum ise Mansfield ve Snyder’ın pekişmiş demokrasiler ile demokratikleşen toplumlar arasında yaptıkları ayrıma dikkat çekmiştir. 

Bu argümana göre, demokratikleşme sürecini tamamlamış olan ülkelerin aksine demokratikleşen ülkelerin çatışma üretme ihtimali daha yüksektir. Zira demokratikleşme bu tip ülkelerin iç kompozisyonunda değişiklikler medyana getirdiği için çatışan elitler popüler bir destek sağlama adına iç ve dış aktörlere karşı ötekileştirici ve marjinalize edici söylemlerde bulunabilirler.62 2006 yılında yapılan seçimlerden önce her ne kadar Sharon yönetimi Hamas’ın olası zaferinden tedirginliğini dile getirse de Washington yönetimi seçimleri engellememesi için İsrail’i uyarmıştır. Ne var ki, Filistin’de yapılan demokratik seçimler Hamas’ın iktidarını getirmiş ve iki demokrasi arasında çatışma yaşanmayacağını öngören demokratik barış önermesi Mansfield ve Snyder’in yaptığı gibi daha kapsamlı bir izaha ihtiyaç duymuştur. İsrail’in radikal ve terörist bir İslami örgüt olarak gördüğü Hamas’ı muhatap olarak kabul etmemesi, Hamas’a yönelik halk desteğinin azalması için diplomatik ve ekonomik izolasyon politikaları uygulaması ve 2008 yılında Hamas’ın ateşkese son verdiğini açıklaması üzerine Gazze’ye yönelik operasyonları Filistin 
için demokratikleşme fikrinin bölge için umut edilen istikrarı sağlamaktan çok uzak olduğunu göstermiştir. Üstelik Abbas yönetimi ile Hamas arasındaki kanlı iktidar mücadelesi ve İsrail’in Gazze’ye karşı benimsediği yıldırma politikasına karşı Batı Şeria’daki Abbas yönetimiyle olan ilişkilerini normalleştirmesi Filistinliler üzerinde de bir iç çatışma döneminin başlamasına sebep olmuştur.63 

Özetle, A.B.D karşıtı radikalizmin sebepleri 11 Eylül sonrası dönemde güçlenerek devam etmiştir. Bu radikalizmi destekleyen unsurlardan birisi olan İsrail-Filistin sorunu Hamas gibi bir aktörün iktidara gelmesiyle beraber çözümsüzlüğe sürüklenirken, Ortadoğu’daki Amerikan askeri varlığı Irak işgali sayesinde artmıştır. Bush yönetiminin teröre karşı savaşı İsrail’in eylemlerinin sorumluluğu nu da A.B.D’ye yüklemiş, demokratikleşme stratejisi umulmadık bir şekilde radikal grupları siyasal sistemler içerisinde aktif bir noktaya getirmiştir. 11 Eylül’ün ardından Washington tarafından benimsenen Ortadoğu politikası, radikalizmin yükselişini önleyememiş hatta radikalizmi besleyen yeni denklemler üretmiştir. 

Nasıl Bir Gelecek? 

Üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümünde ders veren her hangi bir öğretim elemanı için Ortadoğu bölgesi kavram ve kuramları somutlaştırmak için istisnai örnekler sunabilir. Bahsi geçen öğretim elemanı, devletlerarası rekabetten, sistemik faktörlerin dış politika üzerindeki etkisine, rejim şekli çatışma ilişkisin den, uluslararası örgütlerin rolüne, terörist organizasyonlardan, de facto devletlere ve devlet dışı aktörlerden kimliklerin belirleyici gücüne kadar birçok konuyu Ortadoğu bölgesinde yaşananları açıklamak için inceleyebilir. Ne var ki, bu durumdan daha ilginç olanı, bütün Ortadoğu tarihi bir yana, 2001 yılında meydan gelen 11 Eylül saldırılarının üzerinden henüz 10 sene geçmiş olmasına rağmen yukarıda sözünü ettiğimiz konuların hepsinin Ortadoğu’da hayata geçmiş olmasıdır. İran ve Suriye’nin kendilerini güvenli kılma çabaları, büyük güçlerin bölgeyi yeniden şekillendirmeyi amaçlayan politikaları, Ortadoğu’daki demokrasi sorununun bölgeyi dış güçlerin müdahalesine açık hale getirmesi, Birleşmiş Milletler kararlarının yarattığı problemler, El-Kaide, PKK, Hizbullah ve Hamas gibi terörist grupların bölgedeki ikili ilişkilerin bir aracı olması, suni çizilen sınırları kabul etmeyen ve bağımsız bir devlet gibi davranan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi gibi fiili devletler, radikalizmi besleyen unsurların güçlenerek devam etmesi ve etnisite-din-mezhep gibi kimliklerin yarattığı ulus aşırı etki 2001 
sonrası dönemin gerçeklikleri olarak karşımızda durmaktadır. Üstelik bölge 2010 yılının son günlerinden itibaren “Arap Baharı” ismi verilen halk isyanlarıyla tanışmış, ardı ardına Tunus, Mısır ve Libya’nın otoriter yönetimleri devrilmiştir. 11 Eylül sonrası dönem, demokratikleşme konusunda, bölgenin kendi dinamiklerinin dış müdahale ve telkinlerden daha etkili olduğunu göstermiştir. Bu durum ise, özellikle A.B.D’ye “ne yapmaması” gerektiğini vaaz eden derslerle doludur. İsyanlar sırasında Obama yönetiminin ölçülü ve tek taraflı hareket etmekten kaçınan tavrı bu derslerin ne denli önemli olduğunu göstermiştir. Ancak, Arap Baharı sonrası yeni siyasal gündemlerle ortaya çıkacak devletlerin hem kendi ülkelerinde hem de bölgelerinde istikrarlı yapılar kurup kuramayacakları ve bölge dışındaki güçlerin bu mesafeli duruşlarını muhafaza edip edemeyecekleri önemli bir soru işareti olarak zihinlerde durmaktadır. 

Elbette ki bu sorunlar, 11 Eylül saldırılarından sonra ortaya çıkmamışlardır. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurgulanan ve zaman içerisinde iç ve dış dinamiklerle kendine has bir yapıya kavuşan Ortadoğu’nun kadim ve sarih meseleleridir. Ancak 11 Eylül saldırıları, A.B.D’nin çevreleyici politikasını terk etmesine ve önleyici savaş doktrinini benimsemesine sebep olmuş, böylece Ortadoğu, dış güçlerin bölge devletlerinin egemenliklerine sadece müdahale etmedikleri aynı zamanda ihlal etmeyi amaçladıkları bir döneme girmiştir. Batı dünyasınca çok iyi bilinen ve klasik Ortadoğu edebiyatının en önemli eserlerinden birisi olan Bin-bir Gece Masalları, Alaaddin isimli iyi yürekli bir gencin elde ovulunca içinden cin çıkan lambasından bahsetmektedir. Alaaddin, lambadan çıkartıp özgürleştirdiği cinin yardımıyla birçok macerayı atlatır, zengin 
olur ve Sultan’ın kızıyla evlenir. 11 Eylül sonrasında meydana gelen
Ortadoğu’daki gelişmeleri lambadan çıkan cine benzeten bu satırların yazarı, 
Binbir Gece Masalları’nın iyimserliğine sahip olmayı çok istemiştir. Ancak Ortadoğu konusunda ne Alaaddin’in ne de lambadan çıkan cinin ontolojik bir iyi kalplilikle hareket edeceğine dair şüpheleri vardır. 





1 Katerina Dalacoure, “US Foreign Policy and Democracy Promotion in the Middle East: 
Theoretical Perspectives and Policy Recommendations”, Ortadoğu Etüdleri, Cilt. 2, No.3, 2010, ss. 62-63. 
2 Lorne Craner, “ Will US Democratization Policy Work”, Middle East Quarterly, Cilt. 13, No. 3, 2006, ss. 3-10. 
3 Ilan Pappe, Ortadoğu’yu Anlamak,( İstanbul: NTV Yayınları, 2009), s. 4. 
4 Keir A. Lieber ve Gerard Alexander, “Waiting for Balancing”, International Security, Cilt. 30, No. 1, 2005, ss. 109-139. 
5 Francis Fukuyama, Neo-conların Sonu: Yol Ayrımındaki Amerika, (İstanbul: Profil Yayınları, 2006), s. 22. 
6 “Bush Vows Democracy for Iraq and the Middle East”. 19 Kasım 2003. http://www.iiss.org/ 
recent-key-addresses/president-bush-delivers-iiss-address/press-coverage/bush-vows-democracyfor-
iraq-and-middle-east/. (Erişim Tarihi: 20 Mart 2011), s. 1. 
7 F. Gregory Gause III, “Can Democracy Stop Terrorism”, Foreign Affairs, Cilt. 84, No. 5, 2005, s. 64. 
8 Immanuel Wallerstein, Avrupa Evrenselciliği: İktidarın Retoriği, (İstanbul: Aram Yayınları, 2007).
9 Raymond Hinnebusch, The International Politics of the Middle East, (Manchester: Manchester University Press, 2003), s.3. 
10 Edward Said’in Şarkiyatçılık kitabını okuyanlar bu tabire aşinadırlar. 
11 Richard N. Haass, “The New Middle East”, Foreign Affairs, Cilt. 85, No. 2, 2006, ss. 2-6. 
12 Meliha Benli Altunışık, “The Middle East in the Aftermath of September 11 Attacks”, Foreign 
Policy, Cilt. 35, 2009, ss. 452-454. 
13 “Commencement Address at the United States Military Academy at West Point”. 1 Haziran 
2002, http://www.presidentialrhetoric.com/speeches/06.01.02.html (Erişim Tarihi: 20 Haziran 2011). 
14 Peter Galbraith, Irak’ın Sonu: Ulus Devletlerin Çöküşü mü,?( İstanbul: Doğan Kitap, 2007), s. 143. 
15 Philip Robins, “The Overlord State: Turkish Policy and Kurdish Issue”, International Affairs, Cilt.69, No. 4, 1993, s. 671. 
16 Altan Tan, Kürt Sorunu, (İstanbul: Timaş, 2010), s. 306. 
17 Burak Bilgehan Özpek, “Çatışmadan İşbirliğine: Türkiye ve Iraklı Kürtler”, (Ankara: Seta Yayınları, 2011), ss. 588-590 
18 “Suriye’de Arap-Kürt Çatışması”, Radikal, 14 Mart 2003. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=109546 (Erişim Tarihi: 14 Haziran 2011). 
19 “Büyükanıt: Kuzey Irak’a Operasyon Gerekli”, NTV, 13 Nisan 2007, http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/405375.asp (Erişim Tarihi: 10 Nisan 2011). 
20 “Gül’den Kuzey Irak’a PKK Uyarısı”, NTV, 2 Kasım 2005, http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/347957.asp, (Erişim Tarihi: 10 Eylül 2011). 
21 “Barzani: A.B.D İzin Verdi, Bağdat Seyirci Kaldı”, Milliyet, 25 Şubat 2008, 
http://www.milliyet.com.tr/barzani--A.B.D-izin-verdi--bagdat-seyirci-kaldi/guncel/haberdetayarsiv/01.06.2010/253348/default.htm (Erişim Tarihi : 19 Nisan 2011). 
22 Bülent Aras ve Rabia Karakaya Polat, “ From Conflict to Cooperation: Desecuritization of Turkey’s Relations with Syria and Iran”, Security Dialogue, Cilt 39, No. 5, 2008, s. 504. 
23 Ziba Moshaver, “ Revolution, Theocratic Leadership and Iran’s Foreign Policy: Implications for Iran-EU Relations”, The Review of International Affairs, Cilt 3, No.2, 2003, s. 298. 
24 John Brennan , “The Conundrum of Iran: Strengthening Moderates without Acquiescing to Belligerence”, The ANNALS of the American Academy of Political and Social Science, Cilt 618, No.1, 2008, ss. 168-179. 
25 Gawdat Bahgat, “ Nuclear Proliferation: The Islamic Republic of Iran”, Iranian Studies, Cilt 39, No.3, 2006, ss. 307-327. 
26 Vali Nasr, “When the Shiites Rise”, Foreign Affairs, Cilt 85, No. 4, 2006, ss. 58-74. 
27 Daniel L. Byman, The Changing Nature of State Sponsorship of Terrorism, The Saban Center for Middle East Policy at the Brooking Institution Analysis Paper, 16, 2006, s. 12. 
28 Vali Nasr, “When the Shiites Rise”, ss. 58-74. 
29 Kayhan Barzegar, “ Iran, the Middle East and International Security”, Ortadoğu Etüdleri, Cilt 1,No.1 2009, ss. 27-39. 
30 “Yemen: A Shia Shadow”, The Economist, 19 Mayıs 2005. http://www.economist.com/node/3992376 (Erişim Tarihi: 10 Haziran 2011). 
31 İbrahim Karagül, “Suudiler Bahreyn’de! Peki Iran Ne Diyecek?”, Yeni Şafak, 15 Şubat 2011. 
32 Manochehr Dorraj, “Iran’s Regional Foreign Policy”, içinde Karl Yambert (der.) The Contemporary Middle East, (Boulder: Westview Press, 2010), s. 302. 
33 Juan Cole, “ A ‘Shiite Crescent’? The Regional Impact of the Iraqi War”, Current History, No.687, 2006, s. 20. 
34 David Lesch, “ Syrian Arab Republic”, içinde David E. Long, Bernard Reich ve Mark Gasirowski (der.) The Government and Politics of the Middle East and North Africa, (Boulder: Westview Press, 
2011), ss. 290-292. 
35 Raymond Hinnebusch, “ Syrian Foreign Policy under Bashar El-Asad”, Ortadoğu Etüdleri, Cilt 1, No. 1, 2009, s. 17. 
36 David Lesch, “ Syrian Arab Republic”, ss. 290-292. 
37 Robert G. Rabil, “ Has Hezbollah’s Rise Come at Syria’s Expense”, Middle East Quarterly, Cilt 14, No.4, 2007, ss. 43-51. 
38 Ibid. 
39 Ibid.
40 Raymond Hinnebusch, “ Syrian Foreign Policy under Bashar Al-Asad”, ss. 17-20. 
41 William Harris, “ Bashar Al-Asad’s Lebanon Gamble”, Middle East Quarterly, Cilt 12, No.3, 2005, ss. 33-44. 
42 Karim Knio, “ Is Political Stability Sustainable in Post-Cedar Revolution in Lebanon”, Mediterranean Politics, 13(3) 2008, ss. 446-447. 
43 Ersun N. Kurtuluş, “ The Cedar Revolution: Lebanese Independence and the Question of 
Collective Self Determination”, British Journal of Mİddle Eastern Studies, 36(2) 2009, ss. 198.199.
44 Emile El-Hokayem, “ Hizballah and Syria: Outgrowing the Proxy Relationship”, Washington Quarterly, Cilt 20, No. 2, 2007, s. 46. 
45 Meliha Benli Altunışık, “The Middle East in the Aftermath of September 11 Attacks”, s. 454. 
46 William L. Cleveland, Modern Ortadoğu Tarihi, İstanbul: Agora Kitaplığı, 2008, s. 542. 
47 “US Pulls Out of Saudi Arabia”, 29 Nisan 2003, http://news.bbc.co.uk/2/hi/middle_east/2984547.stm (Erişim Tarihi: 22 Temmuz 2011) 
48 Amin Saikal, “Islam and the West: Challenges and Opportunities”, içinde Virginia Hooker ve Amin Saikal, (der.) 
Islamic Perspectives on the New Millenium, (Singapore: ISEAS Publications, 2004), s. 25. 
49 Fareed Zakaria, “ The Politics of Rage: Why Do They Hate Us?”, Newsweek, October, 2001, ss.22-40. 
50 Thomas Hegghammer, “Global Jihadism after Iraq War”, Middle East Journal, Cilt 60, No.1, 2006, s. 15 
51 Ahmed S. Hashim, Insurgency and Counter Insurgency in Iraq, (New York: Cornell University Press. 2006), s. 18-19. 
52 Vali Nasr, “When the Shiites Rise”. 
53 Anthony H Cordesman, Iran’s Support of the Hezbollah in Lebanon, (Washington: Center for 
Strategic and International Studies, 2006). 
54 David H. Goldberg ve Bernard Reich, “ State of Israel”, içinde David E. Long, Bernard Reich ve Mark Gasirowski (der.) The Government and Politics of the Middle East and North Africa,( 
Boulder: Westview Press, 2011), ss. 347-350. 
55 Fouad Ajami, “ The End of Pan-Arabism”, Foreign Affairs, Cilt 57, No.2, 1978, ss. 355-373 
56 Barbara Slavin, “Should Israel Become a ‘Normal’ Nation”, Washington Quarterly, Cilt 33, No.4, 2010, p. 26. 
57 Glenn E. Robinson, “ The Palestinians”, içinde Karl Yambert (der.) The Contemporary Middle East, (Boulder: Westview Press, 2010), s. 63-64. 
58 William L. Cleveland ve Martin Bunton, “ Israeli-PalestinianRelations After the Oslo Accords”, 
içinde Karl Yambert (der.) The Contemporary Middle East, (Boulder: Westview Press, 2010), s. 100. 
59 David W. Lesch, “ Israel, the Palestinians, Hamas and Hizbollah”, içinde Karl Yambert (der.) The Contemporary Middle East, (Boulder: Westview Press, 2010), s.125. 
60 Amy Hawthorne, “ Can the United States Promote Democracy in the Middle East”, Current History, No.660, 2003, 24. 
61 Evan Braden Montgomery ve Stacie L. Pettyjohn, “ Democratization, Instability, and War: 
Israel’s 2006 Conflicts with Hamas and Hezbollah”, Security Studies, Cilt 19, No.3, 2010, s. 528. 
62 Edward D. Mansfield ve Jack Snyder, “ Democratization and War”, Foreign Affairs,Cilt 74, No.3,1995, ss. 79-97. 
63 Evan Braden Montgomery ve Stacie L. Pettyjohn, “ Democratization, Instability, and War: Israel’s 2006 Conflicts with Hamas and Hezbollah, ss. 540-542. 


Kaynakça 


Ajami, Fouad, “ The End of Pan-Arabism”, Foreign Affairs, Cilt 57, No.2, 1978. 

Altunışık, Meliha Benli, “The Middle East in the Aftermath of September 11 Attacks”, Foreign Policy, Cilt 35, 2009. 

Aras, Bülent ve Rabia Karakaya Polat, ”From Conşict to Cooperation: Desecuritization of Turkey’s Relations with Syria and Iran”, Security 
Dialogue, Cilt 39, No.5, 2008. 

Bahgat, Gawdat, “ Nuclear Proliferation: The Islamic Republic of Iran”, Iranian Studies, Cilt 39, No.3, 2006. 

“Barzani: A.B.D İzin Verdi, Bağdat Seyirci Kaldı”. 25 Şubat 2008, http://www.milliyet.com.tr/barzani--A.B.D-izin-verdi--bagdat-seyirci-kaldi/ 
guncel/haberdetayarsiv/01.06.2010/253348/default.htm. 

Barzegar, Kayhan, “ Iran, the Middle East and International Security”, Ortadoğu Etüdleri, Cilt 1, No.1, 2009. 

Brennan, John, “The Conundrum of Iran: Strengthening Moderates without Acquiescing to Belligerence”, The ANNALS of the American Academy 
of Political and Social Science, Cilt 618, No.1, 2008. 

“Bush Vows Democracy for Iraq and the Middle East”. 19 Kasım 2003. 
http://www.iiss.org/recent-key-addresses/president-bush-deliversiiss-address/press-coverage/bush-vows-democracy-for-iraq-andmiddle-east/. 

“Büyükanıt: Kuzey Irak’a Operasyon Gerekli”. 13 Nisan 2007, http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/405375.asp. 

Byman, Daniel L., The Changing Nature of State Sponsorship of Terrorism, The Saban Center for Middle East Policy at the Brooking Institution Analysis 
Paper, 2006. 

Cleveland, William L., Modern Ortadoğu Tarihi, (İstanbul: Agora Kitaplığı, 2008). 

Cleveland, William L.ve Martin Bunton, “ Israeli-PalestinianRelations After the Oslo Accords”, içinde Karl Yambert (der.) The Contemporary 
Middle East, (Boulder: Westview Press, 2010). 

Cole, Juan, “ A ‘Shiite Crescent’? The Regional Impact of the Iraqi War”, 

Current History, No. 687, 2006. 

“Commencement Address at the United States Military Academy at West Point”. 1 Haziran 2002, http://www.presidentialrhetoric.com/speeches/
06.01.02.html. 

Cordesman, Anthony H., Iran’s Support of the Hezbollah in Lebanon, (Washington: Center for Strategic and International Studies, 2006). 

Craner, Lorne, “Will US Democratization Policy Work”, Middle East Quarterly, Cilt 13, No.3, 2006. 

Dalacoure, Katerina, “US Foreign Policy and Democracy Promotion in the Middle East: Theoretical Perspectives and Policy Recommendations”, 
Ortadoğu Etüdleri, Cilt 1, No. 3. 2010. 

Dorraj, Manochehr, “Iran’s Regional Policy”, Yambert, Karl (der). The Contemporary Middle East, (Philadelphia: Westview Press, 2010). 

El-Hokayem, Emile, “ Hizballah and Syria: Outgrowing the Proxy Relationship”, 
Washington Quarterly, Cilt 20, No.2, 2007. 

Fukuyama, Francis, Neo-Conların Sonu: Yol Ayrımındaki Amerika, (İstanbul: ProŞl Yayınları, 2006). 

Galbraith, Peter, Irak’ın Sonu: Ulus Devletlerin Çöküşü mü?, (İstanbul: Doğan Kitap, 2007). 

Gause III, F. Gregory, “Can Democracy Stop Terrorism”. Foreign Affairs. Cilt 84, No.5, 2005. 

Goldberg, David H. ve Bernard Reich, “ State of Israel”, içinde David E. Long, Bernard Reich ve Mark Gasirowski (der.) The Government and Politics 
of the Middle East and North Africa, (Boulder: Westview Press, 2011). 

“Gül’den Kuzey Irak’a PKK Uyarısı,” 2 Kasım 2005, http://arsiv.ntvmsnbc.com/ news/347957.asp. 

Haass, Richard N., “The New Middle East”, Foreign Affairs. Cilt 85, No.2, 2006. 

Harris, William, “ Bashar Al-Asad’s Lebanon Gamble”, Middle East Quarterly, Cilt 12, No.3, 2005. 

Hashim, Ahmed S., Insurgency and Counter Insurgency in Iraq, (New York: Cornell University Press, 2006). 

Hawthorne, Amy, “ Can the United States Promote Democracy in the Middle East?”, Current History, 660, 2003. 

Hegghammer, Thomas, “Global Jihadism after Iraq War”, Middle East Journal, Cilt 60, No.1, 2006. 

Hinnebusch, Raymond, The International Politics of the Middle East, (Manchester: Manchester University Press, 2003). 

_______________, “ Syrian Foreign Policy under Bashar El-Asad”, Ortadoğu Etüdleri, Cilt 1, No.1, 2009. 

Karagül, İbrahim, “Suudiler Bahreyn’de! Peki Iran Ne Diyecek?”, Yeni Şafak, 15 Şubat 2011. 

Knio, Karim, “ Is Political Stability Sustainable in Post-Cedar Revolution in Lebanon”, Mediterranean Politics, Cilt 13, No.3, 2008. 

Kurtuluş, Ersun N., “ The Cedar Revolution: Lebanese Independence and the Question of Collective Self Determination”, British Journal of 
Mİddle Eastern Studies, Cilt 36, No.2, 2009. 

Lesch, David W., “ Israel, the Palestinians, Hamas and Hizbollah”, Karl Yambert (der.) The Contemporary Middle East, (Boulder: Westview Press, 2010). 

Lesch, David W., “ Syrian Arab Republic”, içinde David E. Long, Bernard Reich ve Mark Gasirowski (der.) 
The Government and Politics of the Middle East and North Africa, (Boulder: Westview Press, 2011). 

Lieber, Keir A. ve Alexander, Gerard, “Waiting for Balancing”, International Security, Cilt 30, No. 1, 2005. 

MansŞeld, Edward D. ve Jack Snyder, “ Democratization and War”, Foreign Affairs, Cilt 74, No. 3, 1995. 

Montgomery, Evan Braden ve Stacie L. Pettyjohn, “ Democratization, Instability, and War: Israel’s 2006 Conşicts with Hamas and Hezbollah”, 

Security Studies, Cilt 19, No. 3, 2010. 

Moshaver, Ziba, “ Revolution, Theocratic Leadership and Iran’s Foreign Policy. 
Implications for Iran-EU Relations”, The Revies of International Affairs, Cilt 3, No.2, 2003. 

Nasr, Vali, “When the Shiites Rise”, Foreign Affairs, Cilt 85, No.4, 2006. 

Özpek, Burak Bilgehan, “Çatışmadan İşbirliğine: Türkiye ve Iraklı Kürtler”, (Ankara: Seta Yayınları, 2011). 

Pappe, Ilan, Ortadoğu’yu Anlamak, (İstanbul: NTV Yayınları, 2009). 

Rabil, Robert G., “ Has Hezbollah’s Rise Come at Syria’s Expense”, Middle East Quarterly, Cilt 14, No.4, 2007. 

Robins, Philip, “The Overlord State: Turkish Policy and Kurdish Issue”, International Affairs, Cilt 69, No. 4, 1993. 

Robinson, Glenn E., “ The Palestinians”, Karl Yambert (der.) The Contemporary Middle East, (Boulder: Westview Press, 2010). 

Saikal, Amin, “Islam and the West: Challenges and Opportunities”, içinde Virginia Hooker, ve Amin Saikal, (der.), Islamic Perspectives on the 
New Millenium, (Singapore: ISEAS Publications, 2004). 

Slavin, Barbara, “Should Israel Become a ‘Normal’ Nation”, Washington Quarterly, Cilt 33, No.4, 2010. 

Tan, Altan, Kürt Sorunu, (İstanbul: Timaş, 2010). 

“US Pulls Out of Saudi Arabia”. 29 Nisan 2003, http://news.bbc.co.uk/2/hi/middle_east/2984547.stm. 

Wallerstein, Immanuel, Avrupa Evrenselciliği: İktidarın Retoriği, (İstanbul: Aram Yayınları, 2007). 

“Yemen: A Shia Shadow”. 19 Mayıs 2005. http://www.economist.com/ node/3992376. 

Zakaria, Fareed, “ The Politics of Rage: Why Do They Hate Us?”, Newsweek, October, 2001. 


* Yrd. Doç. Dr., TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Burak Bilgehan Özpek, En Uzun On Yıl: 11 Eylül Sonrası Ortadoğu, 
Ortadoğu Etütleri, Cilt 3, No 2, Ocak 2012, ss.183-215. 
Burak Bilgehan Özpek 
Anahtar Kelimeler: 9/11 Terörist Saldırıları, Uluslararası İlişkiler 
Teorileri, Bush Doktrini, Ortadoğu. 


...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder