17 Eylül 2016 Cumartesi

12 EYLÜL ...,



12 EYLÜL ...,




12 Eylül 2016 Pazartesi


“…Türkiye’deki gelişmeler öyle bir noktaya gelmiştir ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin müdahalesinden başka bir çıkış noktası görülmemek tedir. Türk Silahlı Kuvvetleri müdahale edecek,  ama gelişmeleri uzun vadede ordu da düzeletemeyecektir.”

(Haziran 1980 tarihli ABD Silahlı Kuvvetler dergisinden aktaran Mehmet Ali Birand, 12 Eylül 04:00, Karacan Yay., İstanbul, 1984, s. 33- 35)

***

“12 Eylül akşamı ABD Başkanı Carter, Washington’daki Kennedy Center’da “ Damdaki Kemancı ” müzikalini seyrediyordu. Oyunun yarısında locanın hemen dışındaki telefonu sinyal verdi. Beyaz Saray santralı, Dış işleri Bakanı Muskie’nin Başkan ile görüşmek istediğini söyledi ve bağlantıyı kurdu: ‘Mr. President, Türk Ordusunun komuta heyeti Ankara’da yönetime el koydu. Herhangi bir kaygıya gerek yok. Kimler müdahale etmesi gerekiyorsa onlar müdahale etti’ 

(Mehmet Ali Birand, 12 Eylül 04:00, Karacan Yay., İstanbul, 1984 s.33-35)

***

“Türk Silahlı Kuvvetleri, Ülkenin ve Milletin bütünlüğünü, milletin hak, hukuk ve hürriyetini korumak, can ve mal güvenliğini sağlayarak korkudan kurtarmak, refah ve mutluluğunu sağlamak, kanun ve nizam hâkimiyetini diğer bir deyimle devlet otoritesini tarafsız olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle Devlet yönetimine el koymak zorunda kalmıştır.

(Org. Kenan Evren, Genelkurmay Başkanı, 12 Eylül 1980, Saat 13:00’da yaptığı radyo-TV konuşması)



Sayın Evren şunun hesabını vermek zorundadır. 13 Eylül günü duran kan, 11 Eylül günü neden akıyordu. Hayır efendim! Verdiği cevaplar da kurtaramaz kendisini. Kendileri daha iyi biliyor niye durmadığını o kanların. Kanlar akıyordu, çünkü Sayın Evren’in Çankaya’ya çıkması gerekiyordu. Bu ithamla karşı karşıyadır.”

(Süleyman Demirel ile söyleşi: “Kanlar Evren’i Çankaya’ya taşımak İçin Akıyordu”, Nokta, 18.11.1990)

***

“Artık vatandaş öyle bir hale gelecekti ki, ‘lanet olsun, cumhuriyet geleceğine, ne gelirse gelsin, yeter ki sokağa rahat çıkalım, rahat gezelim, rahat ticaret yapalım’diyecekti

(Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Org. Kenan Evren’in Söylev ve Demeçleri (12 Eylül 1980- 12 Eylül 1981), Ankara, 1981, s.22- 23)

***

“Komuta heyeti, bir taraftan sureti haktan görünüp, diğer taraftan tertip içinde olmuştur. Bu tertibi de iyi kamufle etmiştir. Elinizdeki yetkileri kullanıp devleti koruma ve kollama görevi yerine, devletin dibine dinamit koyanların akıttıkları kanları ikbalinizin merdivenlerine basamak yaptınız. Anarşiyi, terörü, vurgunu, soygunu önleme çağrılarına kulağınızı tıkayıp yangını seyre daldınız. Akan kanlar, yanan canlar, göl olan yaşlar karşısında darbenize meşru zemin yarattınız.

(Süleyman Demirel, “Demirel’den Evren’in Anılarına Yanıt”, Milliyet, 23.11.1990)

***

“Türkiye’yi her zaman hür dünyanın stratejik bir değeri olarak mütalaa etmişsizdir. Bu değerlendirme yalnız NATO çerçevesinde değildir. Netice itibarıyla NATO’nun gerçekleştirmesi gereken durumlar bellidir. Türkiye, NATO’nun ötesinde bir önem taşır. İyi bilirsiniz ki, Washington’da dostlarınız vardır. Başkan Reagan durumu gayet iyi kavramıştır. Başarınız için her desteği verecek. Sizin başarınız bizim de başarımız sayılır”

(ABD Dışişleri Bakanı Alexander Haig’in Org. Evren ile 14 Mayıs 1982’de yaptığı görüşme, Kenan Evren’in Anıları III, Milliyet Yay., 1991, s.28)

***

“Asıl zorlandığım konu, Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına entegrasyonunu sağlamak olmuştu. Gerçi bu sorun sonraları daha kolay çözüldü. Biraz General Rogers sayesinde. Sayın Evren ile çok yakın dosttu. Sayın Evren’in, çok takdir ettiğim bu güçlü liderin iyi niyetli yaklaşımı olmasaydı, bu sorun çözülemezdi. Yıllarca uğraşıp, vaatler yapıp, telkinlerde bulunup başaramamıştık, ama dostlukla oldu. 1980 Harekatı olmasaydı, bu mümkün olmazdı

(ABD Başkanı Jimmy Carter’ın 1985’in Temmuz ayında Cumhuriyet muhabiri Ufuk Güldemir ile söyleşisinden aktaran Hasan Cemal, 12 Eylül Günlüğü - Tank Sesi İle Uyanmak, Bilgi Yay., Ankara, 1986, s.105)

***

"... Seçimlere katılan üçüncü ve bizim hesaplarımıza en uygun parti ise eski Başbakan yardımcısı Turgut Özal'ın liderliğindeki Anavatan Partisi'dir.
... Amerikan diplomasisinin Türk generallerinden bilmelerini kesinlikle istediği nokta şudur: Toplumda bir gerginlik yaratılmadan, seçimlerde Özal'ın partisinin kazanması, demokrasiye erken dönüş için esen bir ümit rüzgarıdır. Amerikan Dışişleri Bakanlığı, bu işin üstesinden gelinmesini dikkatle izlemektedir. Ancak geçmiş dönemdeki olaylar Amerikan yönetimini bu konuda kaygılandırmaktadır. Olayların akışı içinde Amerikan dış politikası, herhangi bir bunalım ortaya çıktığında kendisine etkili taktikler bulabilir.  İnsan hakları üzerinde etkili konuşma sanatını kullanarak diplomasi taktiklerini geliştirebilir. Amerikalılar, bir ulusun gerçekten oluşumunu beklerken pek fazla sabırlı olmadıklarını da unutmazlar."

(Wall Street Journal, 27 Ağustos 1983'den aktaran Yalçın Doğan, Dar Sokakta Siyaset 1980-1983, Tekin Yayınları,1985) 

***

“6 Kasım seçimleri öncesi ABD eski Dışişleri Bakanı Alexander Haig Ankara’yı ziyaret etti. Alman Sosyal Demokratları Ankara’dan Amerika’ya dönüşünde Haig’i Frankfurt’ta akşam yemeğine çağırdılar. …Yemekte ağırlık taşıyan konu Türkiye ve Türkiye’de 6 Kasım’da yapılacak seçimdi. Almanlar Haig’e tepeden inme bir soru yönelttiler:
‘Amerika neden Turgut Sunalp’i destekliyor?’
Haig şaşırdı ve çok önemli bir şey söyledi:
‘Amerika, Sunalp’i desteklemiyor.’
Şaşırma sırası bu kez Alman Sosyal Demokratlarındaydı:
‘Peki, kimi destekliyorsunuz?’
Haig çok net bir karşılık verdi:
‘Amerika, Özal’ı destekliyor.’ …Benim Ankara’ya gidiş nedenim asıl seçimlerle ilgili. Son zamanlarda Turgut Özal’ın seçimlere sokulmayacağına dair sözler dolaşıyor. Engelleneceği bildiriliyor. Bize böyle raporlar geliyor. Ben Amerikan yönetiminin bir ricasını ilettim Cumhurbaşkanı Evren’e. Türk ordusuna hayranlığımızı ve kendisinin sayesinde Türkiye’nin yeniden demokrasiye dönmekte olduğunu anlattım. Demokrasiye dönmenin şartları arasında da seçimlere girmesine izin verilen partilerin engellenmemesi gerektiğinin bulunduğunu söyledim. Bu nedenlerle Özal’ın seçime girmesinde bir engellemenin olmaması gerektiğini, bunun demokrasi açısından şart olduğunu söyledim.” 

(Yalçın Doğan, Dar Sokakta Siyaset 1980-1983, Tekin Yayınları,1985) 
https://ulusalbellek.blogspot.com.tr/2016/09/12-eylul.html



BU HUSUSTAKİ  GÖRÜŞLERİM..;

Sayın Serdar bey.., 
ÖNCE BAYRAMINIZI KUTLAYAYIM ALLAH SAĞLIKLI SIHHATLİ NİCE BAYRAMLAR NASİP ETSİN..

   O dönemi bizler de yaşadık.. Metin Toker in 03-01-1980 tarihinde yanı İhtilalden 9 ay önce basına  ( Hürriyet Gazetesindeki yazısını  bulup okuyunuz..  ) TAVSİYE MEKTUBU..,

   MGK  yi   AKAN KANIN DURMASI İÇİN DÖNEMİN İKTİDARINA TAVSİYE MEKTUBU GÖNDERİYOR MGK 9 AY ÖNCE 27 ARALIK 1979 TARİHİNDE.. DİKKATE ALINMIYOR KARDEŞ KARDEŞİ ÖLDÜRMESİN DİYEDE YAPILMASI GEREKENLERİ SÖYLÜYOR..  BASINA BU TAVSİYE MEKTUBUNUDA SIZDIRAN '' METİN TOKER '' İSMET İNÖNÜ DAMADIDIR..GECE SIKI YÖNETİM VAR ASKERİN KANUNLARA UYMAYANLARI YAKALADIĞINI GÜNDÜZ POLİS POL-BİR Lİ  SAGCI YI  POL-DER Lİ  SOLCUYU  YİNE SOKAĞA SALIYORDU  SENDİKALAR BÖLÜNMÜŞ 365 GÜNÜN 200 GÜNÜ GREVDE.. EGİTİM BÖLÜNMÜŞ SAĞCI OKU SOLCU OKUL TÖB-BİR  TÖBDER  ÖGRETMEN AYRIŞMIŞ.SANAYAĞI YOK SİĞARA YOK BENZİN YOK TÜP YOK < VAR AMA YOK DENMİYORMUYDU.? >) 

<  http://www.yenisafak.com/yazarlar/abdullahmuradoglu/27-aralik-muhtirasinin-hikayesi-31963 >

BURADA 12 EYLÜLÜN TEMELİNDE BENCE 1974 KIBRIS HAREKATI VE 2 Cİ ÇIKARTMA ÜZERİNE ABD 6 CI FİLOSUNUN ÜZERİMİZE GÖNDERİLMESİ EGE NATO TATBİKATINDA MUAVENET GEMİMİZİN VURULMASI.1974 DEN 1980 NE 6 SENEDE KARDEŞİN KARDEŞE DÜŞMAN EDİLMESİ ALTINDAKİ DIŞ GÜÇLERİN  ROLÜ BENCE DAHA ÖNEMLİ  ASKERİ VE EKONOMİK ANBARGO YU BİZE KİMLER KOYDU? BUNLAR TEMEL ETKENLERDİR..BENCE  SAYGIYLA

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder