AYAĞINA BALYOZ DÜŞEN İKTİDAR
Orhan Özkaya.,
Uzun bir erteleme dönemi sürecinden sonra, halkın vicdanını kanatarak verilen Balyoz Davası kararları, yargının getirildiği son durumu gözler önüne seriyor. Büyük bir “başarıyla” bir ülke bu kadar gerici uygulamanın içine batırılır… Tüm kurumları, Cumhuriyet değerleri, Atatürk’ün eserleri kısa sürede harcanır, dönüştürülür… Karşıdevrim, hedefine adım adım yürüyerek, ülkenin emperyalizm boyunduruğuna sokulur... Bu başarı da ABD ve Haçlı yandaşlarının da desteği büyük… En büyük vurgunu da Ordu yedi, Kemalist askerler saf dışı bırakılarak esir alındı. Müslüman Kardeşler Türkiye temsilciliğinin, Türk İhvan’ının CİA, MOSSAD, diğer yabancı istihbarat örgütleri ve başta PKK olmak üzere El Kaide, El Nüsra ÖSO gibi terör örgütlerinin desteğini alarak, onlarla kol kola girerek ülkeyi kan gölüne çevirip iktidarı sürdürmesi tarihe karşı meydan okumak olarak geçecektir. Tarih bu kadar karanlık sayfayı taşıyamaz, kusar…
Ortadoğu halkları güneşe koşuyor Önce Mısır halkı İhvan’a dersini verdi ve karşıdevrimi yerle bir etti; sonra Tunus bu işin peşine düşerek, Tunus İhvan’ı olan En Nahda’yı çökerterek saf dışı bıraktı ve istifa ettirdi. Bu gelişmeler geri dönülmeyecek kadar ileri boyutlara taşınıyor. Mısır’da Mursi ve yandaşlarının yargılamasına yakında başlanacak, halktan çaldıkları bütün mal varlıklarına Mısır halkı tarafından el kondu. Müslüman Kardeşler gerici ittifakının tüm örgütleri kapatılarak, bir daha kafalarını çıkarmalarının önüne geçilmiş oldu. Başta, Mısır devrimini tanıyan ABD, yan çizmeye başladı ve “darbecileri” seçimlere kadar desteklememe ve ambargo kararı aldı. Bu da onun, her zaman olduğu gibi gerçek yüzünü sonunda göstermiş olması anlamına geliyor.
Uyanan halkları hiçbir güç durduramaz Artık Ortadoğu’da saflar belirlenmiştir. Buna Suriye öncülük ederek, ABD ve hempalarının Ortadoğu’da yenilmeye başladığını ortaya koymuş, verdikleri mücadeleyi hiçbir kışkırtmanın engelleyemeyeceğini kanıtlamıştır. Bütün kışkırtmalara, tuzaklara karşı kurdukları “Halk Ordusu”yla yanıt vermişler, bu tuzakları püskürtmüşlerdir. Rusya, Çin ve İran’ın kararlı desteği, çelikleşmiş irade gücü, emperyalistleri gerileterek oyunlarını bozdu. İşte Ortadoğu halkı, yüreğinde hissettiği bu özgüvenle kurduğu ittifakları geniş bir cephede toplayarak; partiler, sendikalar, demokratik güçler ve Ordusu’yla saldırılara karşı koymasını bildi. Son olarak; bütün eylemlerin öncülüğünün yapan kadınlarıyla Tunus, aylardır süren direnişinin sonucunu alarak irticaı baş aşağı etti. Libya’da emperyalizm, halk düşmanlarından arzuladığı desteği alamamakta ve kaos devam diyor. Halkın ABD elçiliğine dayanması ve son olarak Başbakan’ın kaçırılması bunu kanıtı… Irak ve Afganistan, emperyalist patronun dizinin dibinden uzaklaşmış kafa tutuyor. Rusya, Çin ve İran üçgenine sarılıyor. ABD ve Batı kendi derdine düşmüş, finans krizinden çıkmayı düşlüyor ama bir türlü delik yama tutmuyor, dikiş tutmuyor. Obama, bahçıvanını işten atacak kadar çıldırmış görünüyor.
Andımız’ı kaldırarak Türk Devleti’ni ve Atatürk’ü silemeyeceksiniz
İrtica, 29 Ekim’i rahat geçiremeyecek, halkın yumruğunun nasıl olduğunu bir gün mutlaka tadacak. İhvan’ın son kalesi de mutlaka düşecek. Geri dönüş olamaz, halkın gücü Ordusunu da bağrına basarak, Yüce Atatürk’ün yaptığı gibi ayağa kaldırmasını bilecektir. İşte o zaman irtica, ayağına düşen “Balyoz”un ezikliğiyle ve acısıyla kaçacak yer arayacak. Türk halkı, karşıdevrimi ayakları altına alarak çiğneyecektir. Hiçbir güç, onu Cumhuriyet değerlerinden ayıramaz. Bağımsızlık tarihinin altın sayfalarını Yüce Atatürk’le birlikte kanıyla ve canıyla yazmış olan Türk halkı, emperyalist dünyayı ayaklarının altına nasıl almışsa, irticaı da öyle alacaktır. Bu, çağdaşlığın, ilericiliğin, devrimciliğin çelikleşmiş kanunudur.
***