YENİ STRATEJİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YENİ STRATEJİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Şubat 2018 Cumartesi

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 6

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 6



Örgütçe Avrupa'daki faaliyetlerin genel yapısına ilişkin sözde 8. Kongreye sunulan Politik Raporda; "Avrupa'da var olan örgütlenme durumumuzu 7. Kongre sonrasında yeni stratejiye uygun hale getirebilmek için belli bir faaliyet yürütülmüştür… Bu durumun içini yeterince doldurmak ve süreçle tam uyumlu hale getirmek, YDK örgütlenmesini mümkün olduğunca demokratik yasal örgütlenmeler düzeyine çıkartmak, çalışmada kesin demokratik yasal çerçeveyi esas almak, kendisini yasallaştıramadıkça değişik ülkelerin yasal düzenlemelerine uygun kurum ve kuruluşlar geliştirerek halkın demokratik örgütlenmesini ve mücadelesini sürdürmek esastır. Böyle bir örgütlenme ile en üstte YDK adıyla oluşan çatı örgütlenmesi temelinde, bütün alanlarda değişik kurum ve kuruluşlarda kitleleri örgütleyerek, genelde Kürt sorununun demokratik çözümü
yönünde gelişen serhildan mücadelemize destek veren bir eylemliliği bu alanda geliştirirken, özel olarak da bu alandaki Kürt topluluğunun kültürel demokratik haklarını kazanmasını hedefleyen bir mücadeleyi sürdürmek, çalışmalarını buna göre örgütleyip yürütmek esas olmalıdır. 

Yurt dışı sahasında ikinci bir alan da Rusya merkezli BDT alanıdır. O alanın da hem uluslararası gelişmeler bakımından, hem mücadelemiz ve hem de orada yaşayan Kürt topluluğu açısından bir önemi vardır. Bu sahanın da bir 
örgütlülüğe kavuşturulması gereklidir. Bu, Avrupa'dakine benzer bir birlik örgütlenmesi olabilir; Kürt Demokratik Halk Birliğinin BDT kolu biçiminde kendisini örgütleyebileceği gibi, alanın somut koşullarına ve yasal çerçevesine uygun yeni bir örgütsel model de geliştirilebilir. Kongremiz bu alanı da genel yurt dışı sahasına yönelik değerlendirmesinin bir parçası olarak görmeli, hareketimizin bu alanda faaliyet yürüten güçlerini yaşadığımız yeniden yapılanma esprisine uygun olarak ve genel bir 
değerlendirme yapıp toplantı düzenleyerek kendilerini uygun bir örgütsel yapı içerisine yöneltmelidir." hususlarına değinilmiştir 247. 

PKK terör örgütü yukarıda genel perspektifleri anlatılan Avrupa sahasının önemi nedeniyle bu alanda faaliyetlere hız verilmeye çalışılmıştır. Kararlar başta Almanya merkezli olmak üzere tüm ülkelere tatbik edilmiştir. 
Bu temelde; 

Haziran 2001 tarihi itibarıyla, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi PKK faaliyetlerinin yasak olduğu ülkelerde örgüt güdümündeki dernekler aracılığıyla başlattığı "Kimlik Bildirimi" kampanyasından istediği sonucu 
elde edemeyen PKK, 2001 yılı Ekim ayında III. serhildan kampanyası doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmüştür. 

Kampanya çerçevesinde; Ekim ayının ikinci haftası itibarıyla, İngiltere/Londra'da bir grup PKK yandaşı tarafından resmi makamlara dilekçe sunulmuştur. 

Medya Tv'nin 23 Kasım 2001 tarihli yayınında; Yunanistan/Atina'da toplanan sözde kimlik bildirimi formlarının Yunan Parlamentosu'na sunulduğu, Almanya'nın Mannheim ve Köln kentlerinde de imza stantları 
açıldığı bildirilmiştir 248. 

09 Ekim 2001 günü Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, teröristbaşı A. Öcalan’ın Suriye'den çıkarılışının yıldönümü dolayısıyla, örgüt yandaşlarınca gösteriler düzenlenmiştir. Özgür Politika Gazetesi'nin 10 Ekim 2001 tarihli nüshasın daki habere göre; Almanya başta olmak üzere Ermenistan, Fransa, Romanya ve Yunanistan'da küçük gruplar halinde gösteriler gerçekleş tirilmiştir249. 

Terör örgütü PKK güdümünde Almanya'da 1997 yılında kurulan ve 2000 yılından itibaren faaliyetlerine son verilen Oem Ajans adlı kuruluşun yerine 01 Kasım 2001 tarihinde Almanya/Frankfurt'ta Mezopotamya Haber Ajansı adlı yeni bir ajans faaliyete geçirilmiş, ajansın başta Beyrut olmak üzere Tahran, Şam, Erivan ve Moskova'da temsilcilikleri kurulmuştur. 

Terör örgütü PKK'nın kuruluş yıldönümü dolayısıyla da Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren PKK yandaşları Kasım ayı sonu ve Aralık ayı ilk haftasında çeşitli etkinlikler düzenlemiştir. 

PKK'nın, genç kesimi faaliyetlerine kanalize etmek amacıyla 1987 yılında kurduğu "YCK-Kürdistan Gençler Birliği" isimli oluşum, Avrupa'da düzenlediği toplantılarla, faaliyetlerini yoğunlaştırmaya çalışmıştır. 

 Nitekim, YCK tarafından Eylül 2001 tarihi itibariyle Hollanda/Arnheim'de sözde "YCK 5. Konferansı" ve ardından Hollanda/Den Haag şehrinde 29 Eylül-04 Ekim 2001 tarihleri arasında "YCK 4. Kongresi" adı altında 
toplantılar düzenlemiştir. 

 YCK 5. Konferansı'nda alınan kararlar doğrultusunda; örgüte müzahir gençlerin "Demokratik Cumhuriyet söylemi paralelinde eğitime tabi tutulması, YCK örgütlenmesinde eyalet sisteminden saha sistemine geçilmesi, her yıl Avrupa'da düzenlenen Mazlum Doğan Festivali için hazırlık yapılması ve festival hazırlık çalışmalarının kurtuluş yılı sloganı çerçevesin de sürdürülmesi, bölgelerde gençlik kesiminin "cephe" anlayışıyla örgütlenmesi, öğrenci gençliğini PKK ideolojisine kanalize etmek amacıyla faaliyet gösteren Avrupa merkezli olarak YXK-Kürdistan öğrenciler Birliğinin YCK'ya bağlı olarak kendi merkezini oluşturması, YCK ile PJA-Özgür Kadın Partisi arasında etkili bir işbirliği ve ortaklaşa faaliyetin geliştirilmesi, Avrupa'da " Mülteci " konumunda bulunan gençlerin örgüt ideolojisi doğrultusunda eğitime tabi tutulması ve nitelikli gençlerin ikna edilerek 
Türkiye'ye gönderilip faaliyet göstermelerinin sağlanması, 

Avrupa'da yetişmiş örgüte müzahir gençlerin gerek okulda gerekse çalıştıkları iş ortamında Kürt kimliğini meşrulaştırmaya yönelik faaliyetlerde bulunması, örgüte müzahir gençlik kesimi arasında "barış fedailiği" adı verilen ve kitlesel gösterilerde aktif rol almayı içeren bir anlayışın yaygınlaştırılması, YCK'nın kendi faaliyetlerini finanse etmek amacıyla bir "fon" oluşturması ve aidatların düzenli olarak toplanması, örgüt içerisinde rapor-talimat sisteminin daha etkili olarak sürdürülmesi, her ne şekilde olursa olsun gençlik örgütlenmelerinden ayrılan şahıslarla görüşülerek faaliyetlere yeniden katılmalarının sağlanması, örgüte müzahir kesimin Mahatma Gandi tarafından Hindistan'da uygulanan sivil itaatsizlik ve pasif direniş eylemlerini örnek alarak sürekli ve düzenli olarak "sivil itaatsizlik" ve "pasif direniş" eylemlerine yönelmesi” şeklinde kararlar alınmıştır. 

Bunun yanında çalışmaların diğer önemli ayağı olan KNK faaliyetleri kapsamında, KNK 3. Genel Kurul Toplantısı 15-17 Aralık 2001 tarihleri arasında Belçika/Bilzen şehrinde gerçekleştirilmiştir. İsmet Şerif Vanlı'nın 
ikinci kez KNK başkanlığına seçildiği toplantıda; 

"KNK'nın Başkanlık ve Yürütme Konseyi'nden, Abdullah Öcalan'a özgürlük ve koruma komitesini güçlendirip aktif hale getirilmesi istenir. 

Türk Hükümetinden, Kürt halkının barış çağrılarına pozitif bir yanıt vermesi ve yine Kürt sorununu demokratik bir biçimde diyalog yoluyla çözümünü ister. 

Kürt öğrencilerinin, anadilde eğitim ve ulusal kimlik ile ilgili Kuzey Kürdistan'daki eylemleri desteklenir ve Türk hükümetinden öğrencilere pozitif bir yanıt vermesi istenir. 

Uluslararası kuruluşlar, özellikle Birleşmiş Milletler örgütü, Avrupa Birliği ve NATO'dan Kürt sorunu ile ilgili hassasiyetlerini arttırmaları ve adil bir çözüm için Kürt halkına destek olmaları istenir. 

Kongre yönetiminden Rusya Federasyonu Kürtlerinin otonom yönetimini desteklemesi istenir. 

Asuri-Süryani halkının desteklenmesi istenir” şeklinde bazı kararlar alınmıştır. 

KNK'nın 3. Genel kurul toplantısı öncesinde KNK organizesinde Belçika/Brüksel'de 13-14 Aralık 2001 tarihlerinde sözde Kürt sorununa barış, demokrasi ve çözüm konularında bir konferans düzenlenmiştir. 

KNK toplantısı ile aynı zamanlarda terör örgütü PKK güdümünde Belçika/Brüksel merkezli olarak Avrupa genelinde faaliyet gösteren KON-KURD 02 Aralık 2001 tarihinde, Belçika'nın Hasselt şehrinde 8. Olağan 
Kongresi'ni gerçekleştirmiştir. Bahse konu toplantıda da KNK toplantısına yakın kararlar alınmıştır. 

11 Eylül Saldırıları ve Dünyada Değişen Terör Algısının PKK’ya Etkisi, 

PKK terör örgütü 11 Eylül 2001 tarihine kadar askeri yapısını muhafaza etmesine rağmen değiştiğini, artık silahlı faaliyetleri istemediğini, sivil ve bürokratik bir çözümden yana olduğunu göstermeye çalışmıştır. Fakat bu 
iddiasında samimi olmadığı, Kuzey Irak, İran ve Türkiye bulunan silahlı militanları tasfiyeye yanaşmadığı, silahlı mücadele yerine siyaset yapma tekliflerine mesafeli davrandığı, 

Yine silahlı birlikleri vasıtasıyla örgütten ayrılanları infaz ettiği, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Kolluk Kuvvetlerine karşı dönem dönem eylem gerçekleştir diği, askeri gücünü sayı ve nitelik açısından arttırmaya çalıştığı 
görülmüştür. 

Örgütün Yurt dışında, “siyasal mücadeleye yöneliyorum” şeklindeki temel söylemi karşın uygulamada bunu gerçekleştirmediği izlendiğinden, kamuoyunda bir güvensizlik meydana gelmiştir. Bu güvensizlik ortamının 
meydana geldiği dönemde 11 Eylül 2001 yılında ikiz kulelere yapılan saldırılar dünyayı alt üst ettiği gibi örgütün tüm politikalarının da değişime uğratılmasına neden olmuştur. 

11 Eylül 2001 tarihinde ABD'nin New York ve Washington şehirlerinde Dünya Ticaret Merkezi ile Pentagon'a yönelik yapılan eylemler akabinde ABD, Usame Bin Ladin'i ve destekçisi durumundaki Afganistan yönetimini 
sorumlu ilan etmiş, NATO ve bölgedeki diğer birçok devletin desteğini sağlayarak "Sınırsız Adalet" adını verdiği operasyonlara başlamıştır. 

O günün manzarasında ABD intikam istemekte ve sorumlu aramaktadır. Her yerden terör yuvalarının kurutulması isteği dillendirilmektedir. Genel kanı ABD’nin bu amaçla Afganistan ve Ortadoğu’da bir şeyler yapacağı yönündedir. 

Bu durum, yıllardır eylemlerinde Batılı çevrelerden de hoşgörü ve destek alan PKK'yı tedirgin etmiştir. PKK gelişmelerden en az zararı görmek amacıyla bir takım arayışlara yönelmiş, operasyonun Irak'ın Kuzeyine de 
kayacağı endişesiyle, üst düzey önlemler almaya yönelmiştir. Bu amaçla ilk olarak PKK’nın adının değiştirilerek yeni bir örgütlenmeye gidilmesi ve ABD ile işbirliğine yönelinmesi hedeflenmiştir. 

Örgütün bu süreçte temel hedefi daha da legalleşmek veya böyleymiş gibi görünmek olmuştur. Tabi bu kolay olamayacaktır. Çünkü bu dönemde örgüt içerisinde siyasal çözümden yana olanlar güçlü olsa da asıl güç askeri 
yapının, dolayısı ile Şahin Kanat’ın elindedir. Şahin kanat her ne kadar gelişmelerden memnun olmasa da, kitlenin tepkisini çekmemek için daha geride durmaya devam etmiş, fakat her şeye rağmen silahlı güçlerin 
tasfiyesine izin vermemiştir. 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

206 Serxwebun Dergisi, Mart 2001, s.39. 
207 Serxwebun Dergisi, Nisan 2001, s.13. 
208 Serxwebun dERGİSİ, Nisan 2001, s.40. 
209 Serxwebun Dergisi, Nisan 2001, s.41. 
210 Öcalan, Sümer rahip devletinden…, s.125. 
211 Serxwebun, Mayıs 2001, s.56. 
212 17 Ağustos 2000 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
213 26 Nisan 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
214 Özgür Politika Gazetesi, “Kürt Dili Üzerinde Yeni Dönem Çalışmaları”, 05.01.2000. 
215 Özgür Politika Gazetesi, “KNK Kongresi gerçekleştirildi”, 25.01.2000. 
216 Özgür Politika Gazetesi, “KARZAS Heyeti Rusya’da Görüşmeler Gerçekleştirdi”, 15 Eylül 2001 
217 25 Ekim 2000 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
218 15 Kasım 2000 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
219 2000'de Yeni Gündem Gazetesi, "Uluslararası 8. Özgürlük, Barış ve Demokrasi Festivali", 03.09.2000 
220 Özgür Politika Gazetesi, “Komplonun II. Yılında Kürt Gençleri Eylemleri Zirveye Taşıdı”, 11 Ekim 2000 
221 Özgür Politika gazetesi, “22. Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri”, 27 Kasım 2000 
222 21 Haziran 2000 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu. 
223 21 Haziran 2000 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu. 
224 06 Eylül 2000 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu. 
225 www.turkiye.net/konuk/ishak1.htm 
226 13 Eylül 2000 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
227 Öcalan O., “II. Barış Hamlesi ve Üzerimize Düşen Görevler”, Özgür Politika Gazetesi, 23-24.05.2001 
228 Özgür Politika Gazetesi, “Kürt Tutuklulardan Destek Kampanyası”, 02 Ağustos 2001 
229 21 Şubat 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
230 11 Nisan 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
231 23 Mayıs 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
232 22 Ağustos 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
233 27 Kasım 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
234 20 Haziran 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
235 20 Haziran 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
236 11 Temmuz 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
237 11 Temmuz 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın Avukatları İle Görüşme Notu 
238 25 Temmuz 2001 Tarihli Abdullah Öcalan’ın’ Avukatları İle Görüşme Notu 
239 Serxwebun Dergisi, Mart 2001, s.71. 
240 22 Haziran 2001 tarihli Medya TV haberi 
241 Bu konuda Nejdet Pekmez’cinin Apo ve Pilot adlı kitap meraklılarının ilgisini çekecek boyutta önemli bir yayındır. 
242 Serxwebun Dergisi, Mayıs 2001. s.35. 
243 Serxwebun Dergisi, Ağustos 2000, s.12. 
244 Serxwebun Dergisi, Mayıs 2001, s.13 
245 Serxwebun Dergisi, Mayıs 2001, s.14 
246 MEDYA TV'nin 23–24 Haziran 2001tarihli yayını 
247 KON-KURD, 8. Kongreye Sunulan Politik Rapor. 
248 MEDYA TV'nin 23 Kasım 2001 tarihli yayını 
249 Özgür Politika Gazetesi, “Komplonun III. Yıldönümü Avrupada Protesto Edildi”, 10 Ekim 2001 

***

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 5

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 5


PKK VI. Konferansı 

Yeni bir yapılandırmanın başladığı bu zamanda Avrupa’da faaliyet yürüten üst düzey örgüt mensuplarından Azime Kod, Melsa Kod ve Selahattin Kod isimli militanların örgütten ayrılmaları, çalışma yapan kadrolarda önemli moral bozukluklarına neden olmuşlardır 238. 

Ortaya çıkan moral çöküntüsünü gidermek ve çalışmaları devam ettirmek için Avrupa alanına İnci Jaan adını kullanan militan gönderilerek sorumlu larla birlikte faaliyetleri organize etmesi istenmiştir. Yeni yapılanma 
gereğincede Avrupa’daki faaliyetlerin PKK adına değil, KNK adına yapılması kararlaştırılmıştır. Avrupa’da bu gelişmelerin yaşandığı ve belli noktalarda örgütte ayrılmaların baş gösterdiği bir zamanda Kandil bölgesinde 
örgütün VI. Konferansı gerçekleştirilmiştir. 

Terör örgütü PKK, sözde VI. Konferansı 5-22 Ağustos 2001 tarihleri arasında Irak'ın Kuzeyinde 138 örgüt mensubunun katılımıyla gerçekleşmiştir. Konferansa Başkanlık Konseyi üyeleri Duran Kalkan, Osman Öcalan, Nizamettin Taş, Murat Karayılan, Nuriye Kespir ve Gülizar Tural katılmıştır. Konferansın açılış konuşmasını Duran Kalkan, kapanış konuşmasını ise Osman Öcalan yapmıştır. Bu konferansta halen takip edilen siyasal çalışmaların daha da yoğunlaştırılması kararı alınmıştır. 

Konferans kararlarına göre Avrupa faaliyetleri yeni strateji temelinde örgütün diplomatik faaliyet merkezi haline getirilecektir. Bu alana atfedilen ikinci bir rol ise, geçmişten bu yana devam ettirilen eleman temini, mali-lojistik destek sağlama ve propaganda faaliyetlerini yürütmek olarak tespit edilmiştir. 

Bu anlayışa bağlı olarak son iki yıldır Avrupa düzeyinde daha çok diplomatik ataklar ön plana çıkmıştır. Bu tür faaliyetlerin sürdürülmesinde KNK, YDK ve KON-KURD öne çıkmıştır. 

Özellikle bu alanda zamanla YDK çalışmaları faaliyetlere damgasını vurmaya başlamıştır. Nitekim terör örgütü PKK'nın Avrupa ülkelerindeki faaliyetleri, YDK-Avrupa Koordinasyonu adı verilen bir örgüt birimince sevk ve idare edilmiştir. YDK Avrupa Koordinasyonuna bağlı olarak yürütülen faaliyetlerin Avrupa ülkeleri yasalarına göre, legal, illegal ve paravan örgütlenmelerle yürütülen boyutları oluşturulmuştur. 

Legal faaliyetler, YDK temsilcilikleri, enformasyon büroları ve komiteler, YDK'ye bağlı alt birlikler ve dernekler vasıtasıyla yürütülmüştür. 

Avrupa ülkelerindeki illegal yapının devamının sağlanmasında, YDK Avrupa Koordinasyonu uhdesinde faaliyet gösteren "Ülke Bürosu" adı verilen örgüt birimlerinin önemli bir rolü olmuştur. Örgüt mensuplarının, ülkeler arasında rahatlıkla seyahat etmeleri, aktarılmaları, ülke bürolarınca sağlanmıştır. Ülke büroları; Almanya merkez olmak üzere, Yunanistan, Fransa, Hollanda, Romanya, İsveç'te yaygın şekilde örgütlenmiştir. İllegal örgütlenmede görev alan örgüt mensupları, bu sayede legal faaliyetler içerisinde kamufle olma imkanı da bulabilmişlerdir. Paravan örgütlenmeler arasında, KON-KURD, KNK ve Medya Tv önemli bir yer tutmuştur. 

KON-KURD bünyesinde dokuz farklı ülkede kurulmuş dernek federasyonları bulunmaktadır. Söz konusu federasyonlara bağlı olarak sayıları yüzlerle ifade edilebilen dernek faaliyet göstermektedir. Kültürel faaliyet maskesi altında varlıklarını devam ettiren bu derneklerin, terör örgütü PKK'ya eleman, mali-lojistik destek kazandırmanın yanı sıra, kitlesel gösterileri de yaygın bir biçimde organize ettiği gözlenmiştir. 

Bilindiği üzere, Avrupa'da sürdürülen faaliyetler arasında, PKK'yı ve teröristbaşını aklamayı dayatan kitlesel gösteriler önem arz etmiştir. Bu dönemde gerçekleştirilen gösterilerin en önemlileri, "Aynı dönemde, Avrupa'da büyük yürüyüşler, festivaller yapılmıştır. Köln yürüyüşü, Köln festivali, Strasburg yürüyüşü, Dortmund yürüyüşü vb. bunlardan bazılarıdır" ifadeleriyle Serxwebun Dergisinin Mart 2001 tarihli sayısında ön plana çıkartılmıştır.239 

Görüldüğü üzere bu dernekler sayesinde geliştirilen büyük çaplı kitlesel gösteriler önemli bir baskı aracı kullanılmıştır. Örgüt bir yandan propaganda ve lobi faaliyetleri sürdürürken diğer yandan Avrupa'daki kurumlaşmasını geliştirmiş, yeni alanlarda örgütler oluşturmuştur. 

Bu projenin bir devamı olarak 28-29 Nisan 2001 tarihleri arasında, Almanya/Berlin'de PKK yanlısı kuruluşlardan Berlin Kürt Enstitüsü organizesinde "Kürt Edebiyat Sempozyumu" adıyla bir sempozyum 
düzenlenmiştir. 

Öte yandan, 10 Nisan 2001 tarihinde sözde örgütün silahlı kadın yapılanması olan PJA’nın 1. Avrupa Konferansı yaklaşık 200 örgüt mensubunun katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Konferansta, Avrupa'daki çalışmaların arttırılması ve eğitim faaliyetlerinin yoğunlaştırılması kararlaştırılmıştır. 

Haziran 2001 tarihinde, örgüt güdümünde faaliyet gösteren YEKKOM , FEKBEL (Belçika Kürt Dernekleri Federasyonu) ve FEKAR (İsviçre Kürt Dernekleri Federasyonu) isimli kuruluşlar yıllık olağan kongrelerini düzenleyerek yeni yönetimlerini belirlemiştir. YEKKOM’un kongresi Almanya'nın Dortmund şehrinde 350, FEKAR kongresinin İsviçre'nin Basel şehrinde 400 kişinin katılımıyla yapılmıştır. 

Bu gibi derneklerin çoğaltılması ve faaliyetlerin tırmandırılmasının asıl amacı gerçekte güç kaybeden örgütün halen caydırıcı olabildiğini göstermek ve Avrupa ülkelerini legalleşme görüntüsüyle baskı altına alınmasını sağlamak olmuştur. 

Konuya ilişkin olarak 22 Haziran 2001 tarihli Medya TV yayınında sözde Başkanlık Konseyi üyesi Osman Öcalan, "Biz 2. Barış Hamlesini başlattık, İngiltere de ikinci inkar hamlesini başlattı. Almanya, geçen gün bir 
arkadaşımıza 2 yıl 9 ay ceza verdi. Hiçbir şiddet eylemi yapmadı. Partimizin yeni stratejisine göre çalışıyordu. Amerika’ya diyoruz, eğer dünyaya karşı sorumlu davranıyorsan biz çözüm istiyoruz onun için birçok adım attık, neden bize cevap vermiyorsun? 

Avrupa'nın, Amerika'nın veya diğer birçok gücün tavrı belli değildir daha. İngiltere zaten yasak getirdi. Diğerleri de belli değil. Bunlardan biri arabuluculuk yapmadı. Bosna-Hersek'te yaptınız, Kosova'da yaptınız bugün 
Makedonya'da yapıyorsunuz, Filistin'de yapıyorsunuz birçok yerde yapıyorsunuz. Kürtler için neden bir heyet göndermiyorsunuz? Kürt sorununun çözümü konusundaki görüşünüz nedir?" şeklinde açıklama larında bulunmuştur 240. 

III. Serhildan Döneminin Dönemi 

II. Serhildan döneminde Avrupa'da sürdürülen faaliyetler örgüte azda olsa moral kaynağı olmuştur. Bu noktada bölücü nitelikteki gelişmelerin yoğunluk ve hızını etkileyebilecek bir diğer unsur da dönemin konjonktürel gelişmeleridir. Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinin düzeyi, Rusya-Çin ekseninde oluşturulmaya çalışılan yeni güç merkezi, Batı dünyasının Irak'ın Kuzeyinde geliştirmeyi hedeflediği çözüm, PKK faaliyetlerini etkilemiştir. 

Örneğin, Türkiye'nin Avrupa Birliğine üye olma kararlılığı içerisinde atmayı düşündüğü adımlar, Öcalan’ın cezasının müebbet hapse çevrilmesi, Türkiye’de kültürel anlamda bazı açılımların atılması örgütü cesaretlen dirmiştir. Örgüt Türkiye’nin içtenlikle attığı demokratik adımları bir zafiyet olarak görüp, bunu örgütsel bir kazanç olarak propaganda etmiştir. Fakat gelişen olaylar bu adımların devlet halk ilişkilerini güçlendirdiği, halkın 
devlete olan güvenini arttırdığı göstermiştir. 

Adımların pozitif yansımalarının olduğu muhakkaksa da istenilen düzeyde olmadığı ise bir gerçektir. Bu noktada Devlet adına yürütülen çalışmaların ehil ellerde olmayışı, Güneydoğu sorunun çözümde PKK tezlerini 
referans alan yöntemlere sapıldığı, PKK’nın dillendirdiği başlıklar üzerinden hareket edilerek, çözüm yolunun ister istemez örgüte dayandırıldığı, Öcalan ve avukatlarının bazı kesimlerce muhatap alındığı görülmüştür. Güneydoğu 
sorunun bir PKK sorunu olmadığı, sorunun bir kaynağının da PKK olduğu, PKK’nın dış ve iç güçlerle olan istihbari bağları göz önüne alınmamış, Öcalan ile yapılan pazarlıkların doğrudan bu derin mihraklarla yapıldığı anlamına 
geldiği anlaşılamamıştır 241. 

Bu gelişmeler PKK'nın Avrupa merkezli faaliyetlerine de yansımıştır. Kaldı ki, terör örgütü PKK'nın yeni dönemde sorunun yurt içinde alevlendirmeyi ve Avrupa'da çözmeyi planladığı açıktır. Avrupa'da takip ettiği yöntem, kitle gösterileriyle desteklenen diplomatik faaliyetler (baskılar) şeklinde olmuştur. 

Nitekim örgüt tarafından yapılan bir değerlendirmede, "Avrupa faaliyetlerimiz, bu demokratik siyasal çözüm döneminde esas mücadele alanlarından birisi haline gelmiştir. Başka bir deyişle, demokratik çözüm sürecinde çözüm mücadelesinin geliştirilmesi gereken esas alanlardan birisi haline gelmiştir. 

Şimdi süreci geliştiren temel mücadele kitle mücadelesidir. Onu sağlatacak propaganda ve ajitasyon çalışmasıdır. Onu uluslararası alanda anlamlı kılacak diplomasi faaliyetidir. Kitle mücadelesi, serhildan temel olunca, ülkede ve bölgedeki halkımızın mücadelesi esas olmakla birlikte, yurt dışında ve Avrupa'daki halkımızın serhildanı da artık böyle bir süreçte öne 
çıkmış, temel bir mücadele haline gelmiş bulunuyor. Kuşkusuz temel alanlar ulusun ve halkın yaşadığı alanlar, ülke topraklarının kendisi, yine onun çevresi ve bölge (sınır ötesi alanlar) ülkeleridir. Ama Avrupa'daki halkımızın serhildanı da genelde ülkede, Türkiye'de ve bölgede gelişen serhildanın kopmaz bir parçası durumundadır. 

Bu çerçevede hem serhildana katılımıyla, hem de demokratik siyasal çözüm sürecinin propaganda ve özellikle diplomatik ayağının temel bir sahası olması itibariyle yurt dışı Avrupa çalışmalarımız öne çıkmış, stratejimizdeki önemi artmış, görevleri daha da büyümüş ve ağırlaşmış durumdadır242” hususlarına yer verilmiştir. 

Örgüt diplomatik faaliyetlerde hedeflediği başarıyı yakalamak amacıyla yurt içi faaliyetlerini çerçevesinde kitle gösterilerini tırmandırmayı sürdürmüştür. Böylece Avrupalılara sözde sorunun kitlelerin dayanılmaz arzusu olduğunu gösterilmeye ve bu yolla Avrupalıları baskı altına almaya çalışmıştır. 

Konuya ilişkin olarak, "Önümüzdeki bir yılda uluslararası alanda da hareketlilik bekliyoruz. Onlar da izlediler, gördüler ve belli bir kavrayışa ulaştılar. Kürt halkının yeni çizgiyi sahiplendiği, bu konuda mücadelesini yükselteceği, kendilerinin de bu sürece katılım göstermeleri gerektiği artık anlaşılacaktır. Tabii Kürt halkının siyasal hareketi ile birlikte, uluslararası alanda da Kürt sorununun çözümü doğrultusunda çabaların hareketlenmesi kaçınılmazdır" denilmiştir 243. 

Yine Serxwebun Dergisinin Mayıs 2001 sayısında yayınlanan 'Dönem Perspektifleri" isimli yazıda, "Parti ve mücadele tarihimize dönüp baktığımız da üç ana süreç görüyoruz. Bunlara üç stratejik süreç de denebilir. Birincisi, partileşme sürecidir. Bu süreç Türkiye metropollerinde filizlenmiş, Kuzey Kürdistan'da ise yeşermiş ve gerçekleşmiştir. 

İkinci süreç, ordulaşma ve gerillalaşma sürecidir; ulusal diriliş ve gelişmenin bir çizgi olmaktan çıkıp bir halkın ve bir toplumun yaşamı haline dönüşmesi sürecidir, büyük bir mücadele ve savaş sürecidir. Partimiz mücadeleyi Kürdistan'ın bütün parçalarına yayarak, yine Ortadoğu bölgesine genişleyerek, böyle bir sürecin gelişimini sürdürmüştür. 

Hareketimizin gelişiminin üçüncü süreci, bu yeni strateji sürecidir; VII. Kongre temelinde kararlaştırılan, formüle edilen ve planlanan yeni strateji dönemidir. Bunun temel özelliği, ulusal soruna demokratik çözüm bulmak, bunun için demokratik dönüşümü geliştirmek, Türkiye'de ve bölgede demokratik değişim ve dönüşümle birlikte Kürt ulusal sorununa çözüm 
getirmektir. Bunun mücadele yolu ve yöntemi olarak da, demokratik siyasal mücadele öngörülmüştür. 

Birinci dönemde, yani partileşme sürecinde çok fazla yeri olmayan, ordulaşma sürecinde ve gerillasal mücadele döneminde aktif destekleyici konumda olan yurt dışı Avrupa faaliyetlerimiz, bu üçüncü stratejik dönemde, yani demokratik siyasal çözüm döneminde esas mücadele alanlarından birisi haline gelmiştir." açıklamalarıyla Avrupa faaliyetlerinin örgüt açısından önemine vurgu yapılmıştır244. 

Dönem Perspektifleri adlı yazıda, Avrupa alanı sorunun adeta çözüm merkezi ilan edilmiştir. Bu yönlü olarak yapılan değerlendirmede "Bu çerçevede hem serhildana katılımıyla, hem de demokratik siyasal çözüm sürecinin propaganda ve özellikle diplomatik ayağının temel bir sahası olması itibariyle yurt dışı Avrupa çalışmalarımız öne çıkmış, stratejimizdeki önemi artmış, görevleri daha da büyümüş ve ağırlaşmış durumdadır. Böyle olunca, yurt dışı faaliyetlerimiz yeni stratejik dönemde temel faaliyetlerden birisi haline geliyor; Avrupa alanı temel mücadele alanlarımızdan birisi oluyor. Kuşkusuz Avrupa, sorunu çözmek için mücadelenin gelişim alanlarından birisidir." açıklamalarına yer verilmiştir. 

Yine sorunun uluslararası bir boyuta ulaştığı iddia edilerek, sorunun artık Avrupa'nın da sorunu olduğu, "Kürt sorununun çözümü sadece Kürtlerin bir sorunu olmuyor, sadece Türkiye ve bölge halklarının da bir sorunu değil, 
uluslararası sistemin bir sorunudur. Bu nedenle uluslararası sistemde değişiklik yaratarak çözüm bulmak bir zorunluluktur. 

Başka türlü çözüm yolu yoktur” şeklinde beyanlarla ifade edilmiştir 245. 
Daha önceki sayfalarda da ifade edildiği gibi örgütün yapmış olduğu bu ve benzer belirtmeler ışığında Avrupa'daki faaliyetler giderek tırmandırılmıştır. Nitekim KON-KURD koordinesinde 13 Haziran 2001 tarihinde başlatılan "Yığınsal Kimlik Bildirimi" isimli kampanya ile PKK'nın meşru bir örgüt olduğu gösterilmeye çalışılmış, üçüncü serhildan sürecine de davet yapılmıştır. 

Konuya ilişkin olarak Medya Tv'nin 23-24 Haziran 2001 tarihli yayınlarında, "Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu KON-KURD'un başlattığı imza kampanyası devam ediyor. KON-KURD'a bağlı federasyon ve dernekler çeşitli ülkelerde açtıkları stantlar ve ev ziyaretleri ile imzalar topluyor. Toplanan imzalar AİHM'ne verilecek. Ülkelere göre etkinlik planı ise şöyle; İngiltere’de tüm dernek ve federasyon yönetimleri aktif olarak imza kampanyası içinde yer alıyor, ayrıca başta sendikalar olmak üzere birçok sivil toplam örgütü ile siyasi partiler de ziyaret edilerek kampanya hakkında bilgi sunuluyor." açıklamalarına yer vermiş olup; 

Haberin devamında, "Almanya'da 25 Haziran'dan sonra YEK-KOM bünyesindeki 62 derneğin bulunduğu yerleşim merkezlerinde stantlar açılacak ve değişik halklara mensup insanlardan imza toplanacak. Danimarka'da 29 Haziran -14 Temmuz tarihleri arasında Kopenhag kent merkezinde stantlar açılacak, yine 30 Haziran tarihinde ise bu ülkede bir miting düzenlenecek. 2 Temmuz'dan başlayarak da her hafta oturma eylemi olacak. İngiltere’de ise Kürtler 1 Temmuz'da İçişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunacak. 30 Haziran günü Paris'te Fransa genelini kapsayan 'Ulusal ve Siyasal Kimliğimi İstiyorum' yürüyüşü gerçekleştirilecek. Avustralya'da da siyasal kimliğimi istiyorum yürüyüşü gerçekleştirilecek. Avusturya da dün 
başlayan ye yarın sona erecek olan iki milyon insanın katıldığı Tuna festivalinde KON-KURD stant açtı ve kültürel etkinlikler sundu. KON-KURD çalışanları etkinler yanında festivalde imzalar topladı. Avrupa'nın her ülkesinde örgütlü olan KON-KURD kampanya çerçevesinde toplamayı düşündüğü 100 bin imzayı PKK genel başkanı Abdullah Öcalan’ın duruşma tarihi olan 31 Ağustos 2001 de AİHM'ne sunacak" şeklinde açıklamalarda bulunulmuştur 246. 

6 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,


***

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 4

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 4


 İkinci Barış Hamlesi çerçevesinde Yurt Dışında Başlatılan Eylemler 

Sözde ikinci barış hamlesinin startı yurt dışında özellikle Avrupa alanında verilmiştir. Örgüt, Avrupa ülkelerinden geçmişte eleman, finansman temini ve diplomatik destek sağlama amaçlı olarak istifade etmiştir. Yeni 
dönemde ise Avrupa alanı diplomatik faaliyetlerin ana merkezi haline getirilmiştir. 
Sözde ikinci barış hamlesi başlatılmadan önce de YDK'nın sözde 2. Kongresi 16-25 Mayıs 2001 tarihleri arasında, Avrupa alanında 130 örgüt mensubu nun katılımıyla gerçekleştirilmiştir. YDK bu kongreyle disiplinli bir çalışma yapma iradesini ortaya koymaya çalışmış, kampanya için kadro oluşturmayı hedeflemiştir. Öte yandan siyasal çalışmalardaki hareketlilik artmış, PKK güdümünde Belçika/Brüksel merkezli olarak faaliyet gösteren KONKURD’a bağlı dernekler, yıllık olağan kongreleri sırasında yandaş kitlesini artırmak 
amacıyla üyelik kampanyası başlatmışlardır. 

Bu çerçevede, Nisan ayı son haftası itibariyle, 
Paris Kürt Kültür Merkezi (Fransa), Bonn Kürdistan Centrum (Almanya), Den Haag Kürt işçiler Derneği (Hollanda), Leipzig Kürt Evi (Almanya), Frankfurt Mezopotamya Kültür Derneği (Almanya) isimli PKK yanlısı kuruluşlar yıllık olağan kongrelerini düzenlemişlerdir. 

28-29 Nisan 2001 tarihleri arasında, Almanya/Berlin şehrinde PKK yanlısı kuruluşlardan Berlin Kürt Enstitüsü organizesinde.
 "Kürt Edebiyat Sempozyumu" adıyla bir toplantı düzenlemiştir. Sempozyumda Kürt dili ile ilgili konular yerine dönemin eylem stratejisi konuşulmuş, Kürtçe üzerine sunum dahi yapılmamıştır. 

Bu doğrultuda ana gündem konusu olan sözde "Kimlik Bildirimi" faaliyetleri, PKK'nın Avrupa ülkelerindeki cephe örgütlenmesi olan YDK Avrupa Koordinasyonu adı verilen örgüt birimince sevk ve idare edilmiştir. 

Özellikle 1993 yılında Almanya ve Fransa'da, 2000 yılı içerisinde de İngiltere tarafından PKK faaliyetlerinin yasaklanmasının ardından örgüt yeni stratejinin acilen hayata geçirmesini istemiştir. PKK örgütü bu süreçte; Kürt halkı ile Kürt halkının özgürlüğü için sözde mücadele eden PKK'nın inkar ve imha edilmesinin amaçlandığı, bu kapsamda başta Avrupa (Almanya merkezli) ülkeler olmak üzere, buralarda yaşayan Kürt kökenli şahısların 
31 Mayıs 2001 tarihinden itibaren ferdi ve toplu olarak "Ben de PKK'lıyım, Ben de Ulusal Özgürlük Mücadelecisiyim" şeklinde mahkemelere müracaat etmelerini ayrıca, tüm resmi işlemlerinde Kürt kimliklerinin kullanılması ile, sorunu ortaya çıkaran güçlerin kendi hukuku içinde hesaplaşması gerektiği yönünde faaliyetler yapılmasını hedeflemiştir. Bu kampanya ilk olarak Avrupa alanında başlatılırken aynı yıl Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında Türkiye’de de hayata geçirilmiştir. 

Örgüt "2. Barış Hamlesi " çerçevesindeki " Kimlik Bildirimi " eylemiyle, Kürt ulusal-siyasal kimliği üzerindeki yasakların kaldırılmasının yanı sıra sözde barış çabalarına uluslararası destek sağlamayı da hedeflemiştir 

Bu kampanya için yazılan "Ben de PKK'lıyım" metninde, AB'ne üye devletlerin, bu birliğe üye olmak üzere başvuruda bulunan diğer devletlerden istediği "Kopenhag Kriterleri" gibi uluslararası kararlara karşı, kendi ülkelerinde yerleşik durumda bulunan Kürtlere söz konusu kararları uygulamadıkları veya yüzeysel ele alındıkları ifade edilmiştir. 

Yine metinde, sözde Kürt sorununun kalıcı olarak çözüme kavuş turulabilmesi için terörist başı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve siyaset yapabilme koşullarının sağlanması istenilmiştir. 

Sözde Kimlik Bildirimine yönelik olarak örgüt ile iltisaklı oluşumların tüm hazırlıklarını tamamladıkları ve bu amaca yönelik olarak binlerce "Ben de PKK'lıyım" başlığını taşıyan form hazırlandığı görülmüştür. Başvurularla ilgili olarak, Almanya/Kuzey Ren Westfalyan Eyaletinde örgüt yanlısı yaklaşık 2000 kişi, Duesseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesine 13 Haziran 2001 günü avukatlar aracılığıyla başvuruda bulunulmuştur. 

Sözde II. Barış hamlesi içerisinde değerlendirilen Kimlik bildirimi kampanya sı VI. Konferansın hemen akabinde hızlandırılmıştır. Kampanyanın amacı; “AİHM-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde görüşülen Öcalan davasının Kürt halkına dayatılan sözde inkâr ve imhanın yargılandığı bir platform olarak ele alınması, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere, tüm Avrupa ülkelerinde PKK ve Kürt kimliğine ilişkin yasağın kaldırılması, Avrupa'da yaşayan Kürtlerin bulundukları ülkelerde, siyasal ve ulusal kimliklerinin kabul edilmesi, Kürt kimliğinin kendisini koruyup geliştirme, örgütlenme 
ve eğitim başta olmak üzere, temel siyasal, sosyal ve ekonomik haklardan faydalanmasının sağlanması” şeklinde sıralanmıştır. 

Kimlik bildirimi kampanyası kapsamında o dönem çeşitli Avrupa ülkelerinde PKK yandaşlarınca yapılan etkinlikler şu şekildedir; 

Belçika merkezli olarak Avrupa genelinde faaliyet gösteren KONKURD tarafından 13 Haziran–13 Temmuz 2001 tarihleri arasında devam edecek bir imza kampanyası sonunda 100.000 imzaya ulaşılması hedeflenmiştir. 

İngiltere’de "Yeni Terörizm Yasası" ile PKK'nın terörist örgütler listesine alınmasını protesto etmek amacıyla, bir imza kampanyası başlatılmıştır. 

31 Mayıs 2001 günü, Almanya/Berlin'de yukarıda belirtilen örgüt güdümündeki kuruluşların katılım ile 400 civarında PKK yandaşının katılımıyla, Öcalan’ın AİHM'deki duruşması ve kimlik bildirimi kampanyası 
konusunda, miting ve basın açıklaması yapılmıştır. 

11 Haziran 2001 günü, Almanya/Duesseldorf eyalet mahkemesinde PKK mensubu olduğu gerekçesiyle yargılanan bir örgüt mensubunun davası bahane edilerek, mahkemeye "Ben PKK'lıyım" yazılı dilekçeler 
verilmiştir. 

15 Haziran 2001 günü Fransa/Paris'te 1000 civarında PKK yandaşının katılımıyla bir gösteri düzenlenmiştir. 

Özgür Politika Gazetesi'nin 02 Ağustos 2001 tarihli nüshasında, Almanya/Aachen cezaevindeki 23 
PKK’lı tutuklunun, söz konusu kampanya çerçevesinde ilgili makamlara başvuruda bulundukları belirtilmiştir228. 

Yunanistan/Selanik Kamara Meydanı'nda "Kürdistan'da Barış İçin İmza At, Öcalan'a özgürlük" yazılı pankart altında halktan imza ve para toplanmış, benzer bir girişim Atina Sintagma Meydanı'nda da düzenlenmiş ve 
04 Ağustos 2001 tarihinde sona erdirilmiştir. 

Örgüt yanlılarınca Selanik'te gerçekleştirilen etkinlik, 09-11 Ağustos 2001 tarihleri arasında Egnatia Caddesi ile Aristo meydanının birleştiği noktada tekrar başlatılmıştır. 

11 Ağustos 2001 tarihinde Norveç/Oslo merkezindeki Parlamento binası önünde "Kürdistan’daki Savaşa Son, Kürtlere özgürlük" yazılı pankart altında tanıtım ve imza kampanyası başlatılmıştır. 

14 Ağustos 2001 tarihinde Rusya Federasyonu Moskova Büyükelçiliğimiz önünde 20 kişilik grup tarafından "Öcalan'a özgürlük", "Kürdistan", "Tüm Rusya Komünist Partisi" pankartları ile A. Öcalan’ın resimlerinin 
sergilendiği bir gösteri düzenlenmiştir. 

Ağustos 2001 tarihinde, İngiltere İçişleri Bakanlığı önünde, her hafta Perşembe günleri 50-60 kişilik grupların katılımıyla gösteri düzenlenmiştir. 

14 Eylül 2001 tarihinde 2400 adet "Ben de PKK'lıyım" ve 3600 adet "Kimliğimi İstiyorum" yazılı formun Güney Kıbrıs Rum Kesimi Başbakan Yardımcısı'na iletilmiştir. Bu kampanyanın gerçekten doğru bir şekilde 
yürütülmediği ve sahte evrak hazırlandığı daha sonra ortaya doküman lardan ve örgüt mensuplarının ifadelerinden anlaşılmıştır. 

05 Eylül 2001 tarihinde, örgüt yanlısı KON-KURD’a mensup bir grup tarafından İsviçre Dışişleri Bakanlığı'na kimlik bildirim kampanyası kapsamında toplanan dilekçeler verilmiştir. 

 Şubat 2001 döneminde örgütün yapısının bulunduğu tüm Avrupa ülkelerindeki kurumlarda nöbet tutma, siyahlar giyme, oruç biçiminde eylemlilikler meydana gelmiştir229. 

 1 Eylül 2001 döneminde örgütün kadın yapılanması olan Özgür Kadın Hareketinin yan kuruluşu olan Dünya Özgür Kadın Vakfı’nın kuruluşu Hollanda’da gerçekleşmiştir. Derneğin üyeleri sadece PKK’lı militanlar 
olmayıp, aynı zamanda Hollandalı ve Alman üyeleri de bünyesine almıştır. Dernek daha sonra dünyadaki en büyük kadın örgütü olan FDEF’e üye olmuştur230. 

 Mayıs 2001 tarihinde tüm Avrupa genelinde Türkiye’de idam cezasının kaldırılması amacıyla eylemler başlatılmış olup, Avrupalı liderlere bu yönde mektuplar gönderilmiştir. 

 2001 Mayıs ayı içerisinde Norveçli grubun yoğunluklu olarak katıldığı İşkenceyi Önleme Komitesi yetkilileri Türkiye’ye gelerek Öcalan’ın durumu hakkında incelemeler yapmışlardır231. 

 PKK örgüt mensupları ve sempatizanlarının organizesinde 1 Eylül 2001 tarihinde Almanya’nın Köln kentinde bir yürüyüş gerçekleştirilmiş, bu yürüyüşte Türkiye aleyhine sloganlar atılmıştır232. 

 10-15 Aralık 2001 tarihleri arasında özgürlük eylemleri olarak adlandırılan gösteriler yapılarak, Öcalan’ın sözde tecrit koşulları protesto edilmiştir233. 

 Bu dönemde örgüt militanlarınca, İngiltere’de hükümet ve etkili kurumlar üzerinde baskı oluşturup, PKK üzerindeki yasağın kalkması sağlamak için gösteriler ve eylemler düzenlenmiştir234. Haziran 2001 döneminde Avrupa YDK kongresini yapılmış235, 22-23 Temmuz 2001 tarihinde de Avrupa’da gençlik festivali düzenlenmiştir236. 

 13 Haziran 2001 tarihi itibariyle YDK’nın organizesi ile yapılan bende PKK’lıyım bildiriminde 45.000 imza, KON-KURD’un ulusal kimliğimi ve haklarımı istiyorum başvurusu çerçevesinde 100.000.000 imza 
Avrupalı devletlerin yetkililerine gönderildiği iddia edilmiştir. 

Örgütün bu iddiasına karşılık gerçekte ise, Avrupa genelinde 40 bin civarında dilekçe verildiği, verilen dilekçelerden % 50'sinin var olmayan kişilerin adıyla gönderildiği, kişilerin izninin alınmadan isimlerinin kullanıldığı veya belirtilen adreslerde imza sahiplerinin yaşamadığı ilgili devlet makamlarca dış temsilciliklerimize bildirilmiştir. 

Ayrıca Almanya ve İngiltere’de eylemleri organize ettikleri anlaşılan kişiler hakkında soruşturma da başlatılmış olup, sahte evrak düzenlenmekten işlem görmüşlerdir237. Bu sahtecilik olayları örgütün imajını sarsmış ve bu ülkedeki insan hakları kuruluşlarınca eleştirilmiştir. 

"Kimlik Bildirimi" kapsamında mahkemelere başvurulması şeklinde Avrupa alanında sürdürülen terörist faaliyetler, yurt içerisinde de yine korsan gösteri, pankart asma vb. pasif eylemler olarak sürdürülmüştür. 

Örgütün bu çerçevede faaliyetlerine devam ettiği 27 Aralık 2001 tarihinde Avrupa Birliği Konseyi tarafından hazırlanan ve 27 Aralık 2001 tarihinde Brüksel'de imzalanarak, Avrupa Topluluğu Resmi Gazetesi’nde 
yayınlanan “Terörizmle Mücadelede Özel Tedbirlerin Uygulanışına Dair Konseyin Ortak Görüsü” başlıklı metnin terör örgütleri listesi içerisine PKK dahil edilmiştir. Bu karar örgüt üzerinde olumsuz bir etki yaparak, kitlesinin 
heyecanını olumsuz yönde etkilemiştir. 

5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 3

PANZER VE KÜRT İSYANI YENİ STRATEJİ - SERHİLDAN, BÖLÜM 3


Rusya'nın Moskova şehrinde 28–30 Nisan 2000 tarihleri arasında "Rusya Federasyonu'nda Kürtlerin Kültürel Otonomi Federasyonları" adı altında bir konferans düzenlenmiştir. Konferans; "Moskova Kürt Kültürel Otonomisi", "Krasnadar Kürt Kültürel Otonomisi" ve "Saratov Kürt Kültürel Otonomisi" tarafından organize edilmiştir. Rusya'nın bazı şehirlerinde terör örgütü PKK yandaşlarının örgütlenmesine ve faaliyetlerde bulunmasına müsaade 
edilmesi, "Kültürel Otonomi" kavramı ile açıklanmaya çalışılmıştır. 

Bu dönemde Avrupa'da gerçekleştirilen en önemli etkinliklerden birisi teröristbaşının Suriye'den çıkartılmasının yıldönümünde meydana gelmiştir 220. 
Özgür Politika Gazetesi'nin 11 Ekim 2000 tarihli nüshasında yayınlanan haberlerde; PKK yandaşlarının Yunanistan/Atina'da ABD, İsrail ve Türkiye büyükelçiliklerine siyah çelenk bıraktıkları, Almanya'nın çeşitli şehirlerinde ise oturma eylemi düzenledikleri belirtilmiştir. 

Öte yandan, 17 Eylül 2000 tarihinde, Stockholm şehrinde 5.000 kişinin katılımıyla, "2. İskandinavya Barış ve Demokrasi Festivali" adıyla bir etkinlik düzenlenmiştir. İskandinavya Kürt Konseyi ve İsveç Kürt Dernekleri 
Konseyi tarafından organize edilen festivalde, Ahmet Kaya bir konser vermiştir. 

Yine, 27 Kasım 2000 tarihinde terör örgütü PKK'nın 22. kuruluş yıldönümü bahanesiyle Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan PKK yandaş ve mensuplarınca çeşitli etkinlikler düzenlenmiştir. 

PKK yanlısı Özgür Politika gazetesinin konuya ilişkin haberinde; Almanya/Duisburg, Frankfurt, Freiburg, Mainz, Nürnberg Russelheim, İngiltere/Londra, Fransa/Paris ve İtalya/Roma şehirlerinde faaliyet gösteren PKK yanlısı derneklerde 100-200 kişilik gruplar halinde toplantılar düzenlendiği ifade edilmiştir 221. 

PKK'nın gençlik kesimine yönelik örgütlenmesi konumundaki YCK, 09-14 Ekim 2000 tarihleri arasında sözde 3. Kongresini Avrupa alanında gerçekleşmiştir. Toplantıda Teröristbaşı Öcalan tarafından gündeme 
getirilen "Demokratik Cumhuriyet ve Barış Projesi" kapsamında, örgüte müzahir tabanın "Serhildan" olarak tabir edilen eylemlere hazırlanmasına yönelik çalışmaların yapılması" şeklinde kararlar alınmıştır. 

YCK’nın faaliyetleri ile ilgili bilgi veren Salih D.; “…kurs sonrası herkesi ayrı ayrı yerlere dağıttılar bu yerler Hamburg, Hannover, Stuttgart, Mannheim, Münih gibi yerlerdi. Benimle birlikte Rojha Kod, Çiya Kod Almanya'nın Berlin Şehrine gönderildik. Bizim gönderilme amacımız PKK-YCK örgütüne Sempatizan ve eleman kazandırmaktı. Genelde bu şahıslar Almanya'ya iltica etmiş ve kamplarda kalan genç insanlarla (Heimler) giderek ilişkiye geçiyorduk. İlk etapta bu tür şahıslar ile irtibata geçebilmek için bunların Almanya Ülkesinde karşılaştıkları sıkıntı ve dertlerini soruyor ve bu şahıslara Partinin bizlere vermiş olduğu Maddi ödeneklerden yardım ederek Partiye kazandırmaya çalışıyorduk. Parti bize Masraf ve Diğer yandaşlara vermek üzere aylık 450.D.M.para veriyordu…” beyanları ile örgütün gençlik çalışmalarına vurgu yapmıştır. 

Bu dönemde Terör örgütünün Avrupa'da yasal olarak faaliyet gösteren en önemli paravan örgütlenmesi konumunda olan KNK İngiltere/Londra'da bir temsilcilik açmıştır. Merkezi Belçika/Brüksel'de bulunan sözde KNK'nın, Almanya/Berlin ve İsveç/Stockholm'de de temsilcilikleri mevcuttur. 

Aralarında KNK başkanı İ. Şerif Vanlı ve KNK mensubu Zübeyr Aydar'ın da bulunduğu bir heyet, terör örgütü PKK ile KYB arasında yaşanan gerginlikte arabuluculuk rolü oynamak amacıyla, KYB lideri C. Talabani ile görüşmek için İrak'a gitmiş, ancak KYB lideri ile görüşemeden Avrupa'ya dönmüşler dir 

Ayrıca, 07 Aralık 2000 tarihinde Fransa/Nice'te başlayan "Avrupa Birliği Zirvesi"nde KNK üyeleri Musa Kaval ve Ahmet Alim bir dizi faaliyetlerde bulunmuş ve bu çerçevede AB Ülkeleri Dışişleri Bakanlarına PKK'nın görüşlerini içeren bir dosya vermişlerdir. 

PKK güdümündeki örgütlenmelerden olan Kürdistan Yezidiler Birliği 
3. kongresinin 23–24 Aralık 2000 tarihleri arasında Almanya'da gerçekleştirmiştir. 

Öte yandan, Avrupa'da faaliyet gösteren terör örgütü PKK mensup/yandaşlarının teröristbaşı Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin yıldönümü bahanesiyle, çeşitli etkinlikler düzenlemişlerdir. 

Bu yönlü olarak, 14 Şubat 2001 tarihinde, PKK güdümündeki Özgür Kadın Partisi (PJA) tarafından Almanya'nın Köln, Bochum ve Duisburg kentlerin deki merkezi alanlarda 30 kişilik gruplar halinde nöbet tutulup, meşaleler yakılarak bildiri dağıtılmıştır. 
Yine, 12 Şubat 2001 tarihinde Bulgaristan/Sofya şehrinde Kürt Kültür Derneği organizesinde bir toplantı düzenlenmiştir. Düzenlenen toplantıda; 15 Şubat 2001 günü ABD, İsrail, Türkiye ve Yunanistan  Büyükelçiliklerine siyah çelenk bırakılması 18 Şubat 2001 gününe kadar devam eden 4 günlük açlık grevi eylemi kararı alınmıştır. 

Almanya/Hannover şehir merkezinde 1.000 civarında PKK yandaşı tarafından bir gösteri düzenlenmiş, göstericiler tarafından gece boyunca sessiz protesto eylemi gerçekleştirilmiştir. 

Fransa/Marsilya şehrinde, Başkonsolosluğumuz önünde toplanan çoğunluğu kadın ve çocuk 500-600 kişilik bir grup tarafından bir gösteri yapılmıştır. 

İngiltere/Londra şehrinde, PKK yandaşlarınca ABD, İsrail, Kenya, Türkiye ve Yunanistan temsilciliklerine siyah çelenk bırakılmış ve Kuzey Londra'da 30 araçlık bir konvoyla protesto gösterisi düzenlenmiştir. 

İsviçre/Bern şehrinde, 15 civarında PKK yandaşı tarafından, Büyük elçiliğimize siyah çelenk bırakılmıştır. 

Rusya/Moskova şehrindeki Puskinskaya meydanına 500 civarında PKK yandaşı St. Petersburg, Yaroslav, Krasnodar ve Tombav şehirlerinden araçlarla getirilmiş ve akabinde örgüt adına bir gösteri düzenlenmiştir. 

 19 Ağustos 2000 tarihinde KNK tarafından sözde Kürtler arası diyalog ve barış içerikli bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıya PKK’lı militanları yanı sıra Nuri Talabani, İzzet Hüseyni, Mahmut Osman, Ömer Şehmuz gibi şahsiyetlerde katılmışlardır. 

 7 Ağustos 2000 tarihinde Öcalan’ın avukatları Bulgaristan’a giderek Balkanlardaki faaliyetlerin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapmış ve 7.kongre çalışmalarının son durumunun anlatıldığı konferanslar 
düzenlemişlerdir. 

 PKK örgüt mensuplarınca Almanya’nın Duesseldorf kentinde 24 Haziran 2000 tarihinde büyük yürüyüş gerçekleştirilmiş, bu gösteride Türkiye aleyhine sloganlar atılmıştır 222. 

17 Haziran 2000 tarihinde Almanya’da örgütün güdümündeki Avrupa Aleviler Birliği’nin Kongresini yapılmıştır223. 

 2000 Ağustos ayı içerisinde Medya-TV’nin 1. kuruluş yıl dönümü gerçekleştirilmiştir. Öcalan’ın avukatları bu törene katılarak, çalışanlara Öcalan’ın talimatlarını iletmiş olup, buna göre; sonbaharla birlikte yeni bir dönemin başlatılması, bazı yeni programların hazırlanması, özellikle dağdaki militanların yaşamı ve militanların kültür sanat faaliyetleri ile siyasi çalışmalarının yansıtılacağı, Mahmur Kampı ile ilgili bir belgeselin hazırlanması talimatı verilmiştir. Ayrıca Özgür Politika Gazetesi için de yeni dönem faaliyetleri hazırlanmış ve görüşler yapılmıştır. 

 2 Eylül 2000 tarihinde PKK örgüt mensuplarınca Köln'de geniş katılımlı bir gösteri düzenlenmiştir. Festivale 70 bin civarında kişi katılmış olup, Türkiye'den de Tolga Sağ, Ahmet Kaya, Yeni Türkü, Kardeş Türküler 
grubu ve CHP’den de PM düzeyinde temsilci misafir olarak katılmıştır224. 

 Abdullah Öcalan’ın avukatları ile Hamburg Deutsches Orient Enstitü’nün Başkanı olup, Yaşar Kaya’nın yakın arkadaşı olan 225 Şarkiyatçı Udo Steanbach bir görüşme yapmışlardır. Bu kişi örgütün yeni dönem 
tezlerine destek vereceğini beyan etmiştir226. 

Sözde İkinci Barış Hamlesi Dönemi 

Sözde "İkinci Barış Hamlesi" ile ilgili kararlar, 2001 yılı Şubat ve Mart aylarında Irak'ın Kuzeyinde gerçekleştirilen Parti Meclisi Üçüncü Toplantısı'nda alınmıştır. 

Örgüt, yurt içinde ve yurt dışında geliştirmeyi planladığı kitlesel eylemlerin silahlı şiddetten arındırılmış fakat içinde otoriteyi zorlamanın olduğu şekilde yapılmasını planlamış, organize küçük grupların örgütlediği kitlelerin eylemlerin içerisine çekilmesi hedeflenmiştir. 

Örgüt sorumlu kadroları başlangıçta kitlesel eylemlerin örgütçe önem atfedilen günlerde gerçekleştirilmesini, bilahare diğer günlere de taşırılarak süreklileşmesini istemiştir. Bu meyanda, söz konusu eylemlerin başlatılması na start verildiği 2001 yılının başından itibaren örgüt kitlesini ve yandaş oluşumların fırsat buldukça bu tip eylemlere yöneldikleri gözlenmiştir. 

Böylece örgüt bir yandan kitleleri yeni örgüt stratejisi doğrultusunda eğitip, serhildan eylem tarzını geliştirirken, diğer yandan da sözde silahlı mücadeleye ara verdiği 1 Eylül 1999 tarihinden itibaren uluslararası  kamuoyunun desteğini almaya yönelik faaliyetler içerisine girmiştir. 

Örgüt, dönem içerisinde kadroların ve müzahir kitlenin motivasyonunu artırmaya yönelik özellikle örgütçe önem atfedilen günlere yakın tarihlerde suni gündemler yaratmaya çalışarak, örgütsel taleplerin müzahir 
kitle aracılığıyla kamuoyu gündemine getirilmesini hedeflemiştir. 

Bu doğrultuda 31 Mayıs 2001 tarihinden itibaren yeni dönem taktiği olan "Siyasal Serhildan" kapsamında "2. Barış Hamlesi" olarak ifade edilen yeni bir kitlesel eylem sürecine girilmiştir. 

Özgür Politika Gazetesi'nin 23-24 Mayıs 2001 tarihli haberlerinde, "2. Barış Hamlesi; Kimlik bildirimi, İrade beyanı ve Kürtlerin aktif politikaya katılımıyla yeni bir sürece giriyor" başlığı adı altında habere yer verilmiş ve sözde Başkanlık Konseyi üyesi Osman Öcalan ile bir röportaj yayınlanmıştır. 

Osman Öcalan; "...Halkımızın ulusal özgürlük mücadelesinin yeni bir aşamasına girmiş bulunuyoruz. Bu yeni aşama, demokratik sistemde ulusal ve toplumsal sorunların çözüme kavuşturulması sürecidir. Kürt özgürlük hareketi, bulunduğu toplumların demokratikleşme sorunlarıyla birlikte, Kürt sorununu da ele almış, çözümü için yürüttüğü mücadele çeşitli aşamalar  dan geçmiştir. Bu stratejik aşamalar ise, birinci olarak Diriliş devrimi ki bu 1999'da tamamlanmıştır. İkinci olarak da Demokratik Kurtuluş biçiminde formüle edilecek olan çözüm aşamasıdır" şeklindeki ifadeyle, örgütün yeni dönem stratejisinin önemini vurgulamıştır227. 

Yine sözde "1. Barış Hamlesi" dönemi olarak ifade edilen 1999-2000 yıllarının bir geçiş dönemi özelliğini taşıdığı, legal faaliyetler için uygun ortamların yaratılmasının ön görüldüğü bu dönemde örgütün; 2 Ağustos 1999’da ilan edilen sözde ateşkes ve yurt içerisinde faaliyet gösteren grupların aşamalı olarak yurt dışına çıkarılması, 01-29 Ekim 1999 tarihlerinde sözde Barış Grubu adı verilen örgüt mensuplarının teslim olması, Avrupa alanında gerçekleştirilen sembolik barış yürüyüşleri ve kitlesel eylemler sayesinde sözde elde edilen kazanımlarından dolayı 
bahse konu dönemin başarıyla tamamlandığını, bundan sonra faaliyetlerin "Demokratik Kurtuluş" süreci çerçevesinde ele alınacağını ifade edilmiştir. 

Bu amaç doğrultusunda sosyal kurumların daha etkin olmasını sağlamak için araka arkaya faaliyetler gerçekleştirilmiş ve kurumlaşma çabalarına hız verilmiştir. Bu nedenle Sözde KNK Yüksek Seçim Kurulunun gerçekleştir  diği 4. toplantısında, KNK Genel Meclisi'nin yeniden yapılandırılmasına yönelik, KNK Genel Meclisinde aday olmak isteyenlerin 01 Temmuz 2001-01 Eylül 2001 tarihleri arasında adres ve kısa öz geçmiş bilgilerini 
knk@kongrakurdistan.com veya www. kongrakurdistan.com adresleri üzerinden başvuruların yapılabileceği, yine "Rue Jean Stas 41. 1060 Bruxelles" adresine veya 003226473084 numaralı telefonun yanı sıra, 003226476849 faks numarasının başvuru esnasında kullanılabileceği, başvuruların KNK Yüksek Seçim Kurulu tarafından değerlendirilmeleri akabinde kamuoyuna açıklanacağı, oluşuma üye örgüt, parti, kurum vb.lerinin kontenjanlarının Yüksek Seçim Kurulu'nun bir sonraki toplantısında belirleneceği şeklinde bilgilere yer verilmiştir. 

Örgüt tarafından bu zamanda üç ay sürmesini planlanan "2. Barış Hamlesi" adı altındaki mezkûr eylemler; 31 Mayıs 2001 tarihinde Almanya/Berlin'de, KNK öncülüğünde, KON-KURD, Kürt Demokratik Kültür Hareketi (TÇDK), YEK-KOM, Kürt Hukukçular Birliği (YHK), Kürdistan İslam Hareketi (HİK), Kürdistan Aleviler Federasyonu (FEK), Kürdistan Yezidiler Birliği (YEK), Kürt Öğretmenler Birliği (YMK), Kürdistan Enformasyon Merkezi (KIZ), Mala Kurda Berlin (Berlin Kürt Evi)
nin katılımıyla düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla başlatılmıştır. 

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR


***