3 Mart 2016 Perşembe

BİR SİYASAL YOZLAŞMA TÜRÜ OLARAK RÜŞVET VE EKONOMİK ETKİLERİ BÖLÜM 2



BİR SİYASAL YOZLAŞMA TÜRÜ OLARAK RÜŞVET VE EKONOMİK ETKİLERİ BÖLÜM 2


VI. Siyasal Yozlaşma Şekli Olarak Rüşvet 


A. Rüşvetin Tanımı ve Niteliği 

Rüşvet, karar verme yetkisini elinde bulunduran kişilerin bu yetkilerinden dolayı elde etmiş oldukları ranttır. Bu şekliyle adeta yetkinin bir geliri olarak düşünülebilir. 
Buradaki rant kavramının içeriğine bakıldığı zaman, ekonomide herhangi bir katma değer yaratmayan, üretimi olmayan sadece gelir transferi olarak görülmektedir. 

Rüşvet ile ilgili yasal düzenlemeler hemen-hemen her ülke kanunlarında olduğu gibi TCK nun da da suç olarak belirtilmiş ve TCK nun 211-227. Maddelerinde düzenlenmiş olup, cezası genel olarak ağır ceza kapsamına alınmıştır. Örneğin TCK nun 211. Maddesinde rüşvetin tanımı şu şekilde ifade edilmektedir (Ergül, 1977: 133); " Maaşlı veya maaşsız, daimi veya muvakat, mansup veya müntehap, yeminli veya yeminsiz olarak Hükumete veya nahiye veya köylere ve belediyelere ait bir işle tavzif ve tevkil edilen ve Hükumet ve nahiyelerin doğrudan doğruya nezareti altındaki daire ve müesseselerin işlerini görmekte mükellef bulunanların ve efradı nastan olup ta hakem, ehlihibre, mümeyyiz, tercüman, sindik, muhammin, tasfiye memuru gibi resmi bir vazife ile mükellef bulunan kimselerin ve katibiadil ve avukat ve dava vekillerinin kanunen ve nizamen yapınağa mecbur olduğu şeyi yapmak veya yapmamak için aldıkları ve başkalarına aldırdıkları para ve hediye namıyla aldıkları eşya ve her 
ne suretle olursa olsun temin ettikleri sair menfaatler rüşvet olduğu gibi bu maksada mebni az veya çok bahaya alıp sattıkları ve ihale eyledikleri mal ve mülklerin hakiki kıymetiyle verilip alınan bedel arasındaki fahiş fark dahi rüşvettir". 

Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere rüşvet kavramı TCK nun da oldukça teferruatlı ve geniş içerikli olarak tanımlanmaktadır. Rüşvet genelolarak kamu görevlilerinin yetki kullanımı sırasında ortaya çıkmaktadır. Devlet toplumsal kaynaklar üzerinde eşit olmayan bir paylaşma ve kontrol sonucu ortaya çıkmış bir kurumdur. Devlet toplumun norm sistemine göre kaynakların kullanımını ve kontrol biçimini beHrlemelidir (Tekeli ve Şaylan, 1974: 93). 

Genellikle hukuki tanımı ve yasal düzenlemesinin yapılmasına rağmen rüşvet kavramı ekonomik ve sosyal düzen içerisinde de oldukça önemli bir niteliğe sahip olan bir kavramdır. Bu alanı inceleyen bazı kimseler rüşveti kamu yönetiminde karar alma süreci içerisinde bulunan bir karar girdisi (Tekeli ve Şaylan, 1974: 97) olarak görürken, bazıları ise rüşveti karar alma mekanizmasını hızlandıran bir mekanizma ve kamu hizmeti karşılığı ödenen bir karaborsa fıyatı (Oktay, 1983: 44) olarak düşünmektedirler. 


B. Rüşvetin Nedenleri 


Önceki bölümde incelemiş olduğumuz ve çoğu kez de birbiri ile çok ilişkili olan siyasal yozlaşma ve bunlardan birisi olan rüşvet de aynen siyasal yozlaşmanın 
sahip olduğu nedenlere sahiptir. Bunun yanı sıra önemli mevkilerde bulunan insanların beceriksizlikleri, din ve ahlak eğitiminin yetersizliği, sömürgecilik, eğitimin yetersizliği, fakirlik, caydırıcı cezalarm eksikliği, toplumsal baskının yetersizliği, hükümetin yapısı gibi durumlar da rüşvetin önemli neden leri olarak sayılabilir (El-Attas, 1988, 61). 

Aynı zamanda genelolarak, sosyo-ekonomik nedenler, örgütsel nedenler, sosyo-kültürel nedenler, yasalardan kaynaklanan nedenler ve kişisel nedenler olarak sayılabilir (TÜGiAD, 1997: 24-28). Bu nedenleri önceki bölümde açıkladığımız için burada tekrarlamanın gereği olmadığı düşüncesindeyim. 

C. Rüşvetin Etkileri 

Toplumsal bir sorun ve siyasal bir yozlaşma olarak düşünülen rüşvet, toplumun bulunduğu her yerde ortaya çıkmakta ve bazı yazarların olumlu etkisinin olduğunu savunmasına karşın, bir çok zararı ile toplumlan etkilemektedir. 
Rüşvetin olumlu yanını savunan bir takım yazarlar, rüşvetin siyasi, toplumsal ve ekonomik gelişmede işlevsel etkisinin olabileceğini ifade etmişler ve bu ifadelerini söylerken de Mertonun " Gizli İşlev " yaklaşımından etkilenmişlerdir (Berkman, ty.: 98-100). Fakat toplumsal kötülük olarak genel kabul görmüş olan bir kavramın bazı önemli yönlerinin olabileceği fikri, toplumsal ahlak ve ülkelerin temel yapısını teşkil eden hukuk kuralları açısından kökten tutarsızdır. 
Bu temel yaklaşımdan dolayı bu çalışmada rüşvet in iyi yönlerinin olduğu ile ilgili varsayım ve düşünceler üzerinde durmayacağız. 


1. Siyasi ve Yönetsel Sisteme Olan Etkisi 

Toplum içerisinde yaşayan çeşitli grupların (özellikle baskı ve çıkar grupları) iktidardan veya kamu yönetiminden çeşitli istekleri olacaktır. 
Kamu kurum ve kuruluşların bu istekleri en etkin, en verimli ve adaletli şekilde kanun ve kurallara uygun olarak yerine getirmeleri öncelikli olarak kurumsal yapının bir sorunudur. Eğer ülkedeki mevcut sısteın etkili bir şekıide bu grupların isteklerine cevap vermede yetersiz kalmaya başlarsa, bu yetersizliği ortadan kaldırıcı hukuki dayanağı olmayan yozlaşma türü ve bunların en başta geleni rüşvet oluşmaktadır. 

Bazı toplumlarda grupların veya toplumun isteklerine cevap veremeyen yönetimlere karşı toplumun şiddetle cevap verdiği bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında rüşvetin bu türden oluşumları bir nebze olsun ortadan kaldırarak toplum için olumlu etki oluşturduğu yönünde de tespitler vardır. Fakat bu türdeki düşünceler yaklaşım, siyasal ve toplumsal gelişme etkisi ve ekonomik düzen üzerindeki etkisi açısından sürekli olarak eleştirilmiştir (Berkman, ty.: 109-114). 

2. Ekonomik Sistem Üzerindeki Etkisi 

Rüşvetin günümüz toplumlarında en önemli etkilerinden bir tanesi ekonomi üzerindeki etkisidir. Soğuk savaş yıllarının geride bırakıldığı, rekabete bağlı olarak globalleşme çabasının revaçta olduğu günümüzde ekonomik sistem içinde olmayıp da, bu sisteme etki eden her türdeki davranış bu sistem üzerinde çeşitli etkiler meydana getirmektedir. 

Toplumda bir kişinin kazancının diğer bir kişinin kaybı olacağı düşüncesinden hareket ettiğimizde, rüşvet olayının bir sonucu olarak yapılmaması gereken bir işin yapılması yada yapılması gereken bir işin yapılmaması sonucu, bir kişi kazanırken diğer bir kişi kaybedecektir. Daha Kısa ve daha anlaşılır bir ifade ile toplumda gelir dağılımı bozulacaktır. 

Rüşvetin ekonomi üzerindeki etkisini bundan sonraki bölümde qaha ayrıntılı olarak işleyeceğiz. 

3. Toplumsal Sisteme Olan Etkisi 

Rüşvetin siyasi ve ekonomik sistemde olduğu kadar toplumsal sistem üzerinde de önemli etkileri vardır. Rüşvet ve diğer yozlaşma türleri zaman içerisinde toplumun tüm kesimlerine yayılmaktadır. 

Bu durumda toplumsal kokuşmadan, toplumsal yozlaşmadan söz edilmektedir. Kısaca, bu türden olaylar bizim toplumumuzda da " Hangi taşı kaldırsan altından bir çapanoğlu çıkıyor " şeklinde deyim leşmiştir. 


Aynı zamanda rüşvet türünde ortaya çıkan ve yayılan yolsuzluk, kendini yetiştirmek ve geliştirmek arzusuna sahip olan gençlerin idealistliklerini ortadan kaldırmakta ve bu insanların psikolojik rahatsızlıklarla karışlaşmasına neden olmaktadır. Özellikle üniversitede okuyan öğrencilerin mezuniyet Sonrası iş bulamama streslerinin önemli bir nedeni de rüşvet olgusudur. 

VII. Rüşvet ve Ekonomi 

Az gelişmiş ülkelerde devlet ve kamu bürokrasisi genellikle toplumun en örgütlü kurumları olup, bir çok ekonomik ve toplumsal görevı üstlenmektedirler. 
Özellikle Türkiye gibi devletin kamu yönetimi ve bürokrasisinin yanında ekonomik alanda da çeşitli görevler üstlenmesi bu gelişimin bir sonucudur. . 

Ekonomi içerisinde kaynakların kıtlığı, teknolojinin yetersizliği, kalifiye elemanların azlığı ve sistem ile uyum sağlayamayan siyasi yapının ekonomiye 
uyum sağlayamaması toplum içerisinde yozlaşmanın ortaya çıkmasına neden önemli ekonomik faktörlerdir. 

Siyasi yozlaşmanın hemen-hemen her çevrede ayıplandığı, sosyal, ahlaki ve kültürel değerleri rencide ettiğive genelde toplumun bütün kurumlarında 
insanların kendi çıkarlarını toplum çıkarlarının üzerinde tutacağı ' şeklinde bir anlayış ortaya çıkardığı kaçınılmaz bir gerçektir. Siyasi yozlaşma ile sosyo ekonomik gelişme arasındaki ilişki Şekil 1 de Görülmektedir. 




Şekil J. Roslowun Sosyo-ekonomik Gelişme Trendi 

Şekilde ;

I ile gösterilen bölge, geleneksel toplum aşamasını, 
II ile gösterilen bölge take-offa geçiş aşamasını, 
III ile gösterilen bölge take-off aşamasını. 
IV ile gösterilen bölge ekonomik büyüme ve kalkınma aşamasını ve 
V ile gösterilen bölge ise Refah toplumu aşamasını göstermektedir. 

Burada geleneksel toplum aşaması olarak feodalizmin yaşandığı düzen, take-offa geçiş aşamasında ekonomik büyüme ve kalkınmaya geçiş aşaması, take-off aşamasında ise kalkış aşaması kastedilmektedir (Aktan, ı 992: 58). 

Rüşvet kavramı üzerinde düşünülmeye başlanıldığı zaman akla sürekli olarak bu kavramın negatif etkileri gelmektedir. Rüşvet her şeyden önce kaynakların 
kötü kullanımı ve dağılımına sebep olmakta, bazı insanlardan bazı insanlara haksız gelir transferine imkan vermektedir. Bu açıdan bakıldığında rüşvet kavramı ekonomi içerisindeki bir sosyal maliyet olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Rüşvet ile birlikte diğer yozlaşma türlerine de dikkate aldığımızda milli ekonomiyi optimumdan saptıran gelişmelerin ortaya çıktığını görürüz. Bu optimumdan sapma kaynak kullanımında ve dağılımında etkinsizlik ve aşırı bürokrasi veya hiyerarşiden kaynaklanan X- etkinsizliği olarak karşımıza çıkmaktadır. 


Özellikle rant kollama çabaları sonucu haksız şekilde imtiyaz hakkı kazanan monopollerin piyasada rekabet baskısını azaltınaları, bu firmaların rekabete bağlı olarak azalacak olan mal iyetlerini artırmakta ve bu artan maliyetler sonuçta fiyatlara yansımaktadır. Bu açıdan bakıldığında rüşvet veya yolsuzluk lar maliyet olarak fiyatlara yans 'yarak vatandaşın cebinden rant kollayan kesimlere akmaktadır. Günümüzde rant kollama oranları önemli boyutlara ulaşmıştır. 
Devletin ekonomik alanda büyümesinin rant kollama faaliyetlerini artırdığını düşünürsek, devletin ekonomi içerısindeki payının artması ekonoınik sorunların 
ve yozlaşmaların bir kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır (TÜSİAD, 1995: 61). Rant kollamanın bütçe harcamaları ve GSMH içindeki payları Tablo. II ve ILL 'te görülmektedir. 


Rant kollama harcamalarının sosyal ve ekonomik açıdan israf olarak düşündüğümüzde bu maliyetlerin özellikle az gelişmiş ülkeler üzerindeki yükünün sayısal oranları tablolar da açıkça görülmektedir. Eğer bir ülkede devlet tarafından çalışanlara verilen maaş ve ikramiyeler, ekonomik rantlardan oluşuyorsa ve bu maaş ve ikramiyeler özel kesime göre daha fazla ise müstakbel politikacılar ve bürokratlar gözde makamları elde etmek için önemli kaynakları kendi emelleri doğrultusunda kullanacaklar, kısacası israf edeceklerdir. 

Gereğinden fazla bazı eğitim alanlarına ve politik kampanyalara harcama yapılmasında olduğu gibi (Buchanan, 1991: 278). 



Tablo. II : Bütçe Harcamaların Yüzdesi Olarak Rant Kollama (%: 1989) 

ÜLKE           ORK       MRK                ÜLKE      ORK      MRK 
Fransa        1.28        2.68               Kenya        3.97     6.77 
Almanya      1.38       3.55               Yunanistan 5.28     8.04 
İsviçre        2.10       7.61               Şili             5.32   14.34 
Belçika        2.13       4.88               Kore           6.08   16.24 
İngiltere      2.55       3.99               İtalya         7.31    25.17 
İsveç          2.59       4.74               İsrail          7.58   14.63 
Kanada        2.61      3.73               Türkiye      7.70    18.55 
ABD            2.80       4.77               Endonezya 7.85    16.09 
Avustralya   2.87        6.63              Meksika    10.16    30.96 
İspanya      2.92        4.13              Mısır         10.19    24.08 

Kaynak: Aktan, 1994: 169. 
ORK: Ortalama Rant Kollama; 
MRK. Marjinal Rant Kollama 




Tablo. III GSMH nın  Yüzdesi Olarak Rant Kollama (1989) 

                 ÜLKE %                             ÜLKE % 
İsviçre              0.19                       Kenya        0.99 
Almanva           0.20                        Kore          0.99 
Fransa              0.51                       Yunanistan 1.25 
Kanada             0.59                       Meksika      1.75 
ABD                  0.62                      Türkiye       1.78 
İspanya             0.66                      Endonezya  1.80 
Belçika              0.73                      Şili             1.99 
Avustralya         0.81                      İtalya          2.65 
İngiltere            0.89                     Mısır            5.19 
İsveç                0.92                     İsrail            5.43 

Kaynak: Aktan, 1994: 170. 

Bunun yanı sıra rüşvet ve diğer yozlaşma şekilleri kamu harcamalarında artış meydana gelmesi sonucunu da doğurur (Osterfeld, 1994: 30). Çünkü rüşvet veya siyasal yozlaşma ile bozulan gelir dağılımını düzeltmek amacıyla devlet gelir dağılımında yeterli pay alamayan kesimlere gelir transferi (Örneğin, sübvansiyonlar, destekleme alımları, bazı kesimlere düşük faizli kredi gibi) yapmak zorundadır. Bu ise zaten bütçe açıkları ile boğuşan az gelişmiş ülkelerde bütçe açıklarının artmasını körüklemektedir. Artan bütçe açıkları klasik makroekonomik teorilerde de bilindiği üzere enflasyona neden olacak ve bu sonuçta sabit gelirli insanların gelirini azaltacaktır. 


Diğer taraftan bütçe açıklarının kapatılmasında özellikle dış borç alma kredi bilitesi düşmüş ülkelerde devletler en kolay yol olarak para basma politikasını yürürlüğe koydukları için ekonomide para hacmi üretime göre daha fazla artmakta bu ise enflasyon ile birlikte yine toplumun üzerine bir yük olarak yansımaktadır. 

Devlet tarafından bazı kesimlere yapılan karşılıksız transferler (dul ve yetimlere, yaşlı ve sakatlara) gelirin yeniden dağılımında önemli rol oynamaktadır. 
Gelirin yeniden dağılımı için yapılan harcamalar bazı iktisatçılar tarafından şiddetle eleştirilmekte ve bu gelir transferini elde etmek için siyasi yozlaşmayı 
bir araç olarak kullandıklarını dile getirmektedirler (Aktan, 1992: 6] ). 

Gerek az gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde alınacak ekonomik kararlarda siyasi tercihlerin ön plana çıkarılması hem bürokrasinin etkin çalışmamasına hem de ekonomik yapıya uygun düşmeyen kararların alınmasına neden olmaktadır. Bu ise kamu kurum ve kuruluşlarında verimsizliği ve alınan ekonomik kararların uygulamalarında amaçsızlığa neden olmaktadır. Azgelişmiş ülkelerde siyasi yapı ve bürokrasi arasında politika geliştirme ve politika uygulama işlevleri yeterince farklılaşmamış olduğundan, bu ülkelerde sınırları dar ve tümüyle bürokrasiye yönelen reform girişimleri yerine daha kapsamlı ve soruna politika geliştirme ve uygulama işlevleri arasındaki ilişkiyi göz önüne bulundurarak yaklaşan idari reform girişimlerinin tercih edilmesi gereği sonucuna ulaşılmıştır (Berkman, 1975b: 12-21). 

Bir ülkede hükumetin almış olduğu politik ve ekonomik kararların uygulamaya konulabilmesi için öncelikli olarak güçlü bir iktidarın olması gereklidir Rüşvet ve siyasi yozlaşma gibi toplumsal hastalıklar toplumda olduğu kadar, siyasi hayatta da önemli etkiler meydana getirİr. Bu etkilerin en dikkate değer örnekleri, Türkiye de sık - sık gündeme gelmesi ve bu konu ile ilgili tartışmalarda TBMM de kavgaların ortaya çıkmasında görülmektedir. Ayrıca İtalya daki " Temiz Eller Operasyonu" adı altında yürütülen soruşturmalar siyasal yozlaşma probleminin ne kadar etkili savaşılması gereken bir toplumsal düşman olduğunu göstermektedir. Yine Pakistan ın eski Başbakanı Benazir Buttonun eşinin bir yolsuzluk skandalı dolayısıyla bu görevden uzaklaştırılması rüşvet veya siyasal yozlaşmanın ekonominin yanı sıra siyasi hayatı da ne dereceye kadar etkileyebileceğinin göstergesidir. Yine, Türkiye de bu konu ile ilgili olarak ortaya atılan iddialar çoğu zaman iktidarları yıkacak şekilde sarsıntılara neden olmaktadır. 

Bunun en son ve en çarpıcı örneği Türkiye nin 55. Hükumetinin muhalefet partileri tarafından yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak verilen gensoruya bağlı olarak yapılan oylamada güvensizlik kararı sonucu düşürülmesidir. 
Alınanların önemli haber dergilerinden birisi olan Der Spiegelin bu konu ile ilgili yazısı, gelişmelerin önemini çok iyi bir şekilde tasvir etmektedir. " Başbakan Yılmaz rüşvet ile savaşmak istedi, fakat rüşvet Onun kaderi oldu. Türkiye politik bir kaostan korkuyor (Zand, 1998: 202). 

Rüşvetin yukarıda açıklamaya çalıştığımız bu etkilerinin yanı sıra, bireyselolarak rüşveti alan ve veren açısından da önemli etkileri ortaya çıkmaktadır. Bu etkiler Şekil. 2 ve 3 de görülmektedir. 


ŞEKİL 2: Rüşvet Alan ve Almayan Kamu Görevlilerinin Marjinal Faydaları 


Şekil 2 rüşvetle iş yapan bir kamu görevlisi (memur) ile ıiişvet almadan çalışan bir kamu görevlisinin yapmış oldukları işten elde ettikleri marjinal faydayı 
(MU) göstermektedir. AB eğrisi rüşvet almadan çalışan memurun MU eğrisi, CD ise rüşvetle çahşan memurun MU eğrisi dir. Rüşvetle yapılan işlerin oranı azaldıkça, rüşvetsiz yapılan işlerin Mı) artacaktır. Diğer bir ifade ile rüşvetle yapılan işlerin sayısı arttıkça, rüşvetsiz yapılan işlerin MUs) düşecektir (Bardhan, 1997: 1331). işlerin rüşvetle yapılması ile birlikte M eğrisi yükselecek, bununla birlikte rUşvet alanlar arasındaki rekabetten dolayı rüşvetin MUsı düşecek ve eğri azalan bir trende girecektir. 

Şekildeki A veC noktaları istikrarlı, E noktası değildir. A noktasında yapılan bütün işler rüşvetsiz olup, rüşvet için herhangi bir ödeme yapılmaz. C noktası ise bütün işlerin rüşvetle yapıldığını göstermektedir. E noktasında görevini yapan memur rüşvet alıpalmama konusunda kararsızdır. Toplumda rüşvet alınmasının olumsuz tepkilere neden olması rüşvet almayı bu noktada engeller. Burada başlangıç şartları ve toplumun yapısı önemlidir. Eğer ortalama olarak ekonomide yüksek bir rüşvet seviyesi varsa MU eğrisi C noklasma doğru hareket eder. Tersi durumda hareketin yönü A noktası olacaktır. Rüşvetin çok yoğun olduğu bir ülkede (C noktası) rüşvet alanların MU sı rüşvet almayanlara göre daha yüksek olacaktır 

(C-B arası). Ayrıca rüşvet almadan görev yapan memurun MUsı negatif olacak, kısaca rüşvet almamak belli bir noktadan sonra memura acı verecektir. 

Rüşvetin diğer bir etkisi ise kamu hizmetlerinden yararlanan insanlar üzerindedir. Bu durum ŞekiL. 3 de görülmektedir. ŞekiL. 3 e göre ilk durumda tüketici AB nin eğimi ile belirlenen P denge fiyatında OA gelirine sahiptir. 

Tüketici OA geliri ve P denge fiyatında Xodan daha fazla olan Xi mal miktarını talep edecek ve 1 fayda düzeyine ulaşacaktır. 
Rüşvet söz konusu olmadığı sürece tüketici, AB doğrusu üzerinde belirlenmiş olan D noktasının solundaki herhangi bir noktayı da (mesela G noktasını) tercih edebilir. 
G noktası F noktasının sağında olduğu sürece tüketici rüşvetsiz olan piyasa sistemini tercih edecektir. Bu malın fiyatı rüşvet alan memur tarafından belirlenirse fiyat, piyasa fiyatının üzerinde oluşacaktır. 

Farz edelim ki, belirlenmemiş ya da rasyonalize edilememiş piyasa yapısında alternatif bütçe doğrusu AC ve denge noktası E olsun. Bu noktada piyasa fiyatı 
AC doğrusunun eğimi tarafından belirlenecek ve AC doğrusunun eğimi AB doğrusunun eğiminden fazla olduğu için piyasa fiyatı yükselecektir. Bu durumda tüketici OX2 kadar tüketimde bulunacak ve ancak II eğrisi ile gösterilen fayda düzeyine ulaşabilecektir. Bu durumda piyasa fiyatı A noktasına yaklaşırken, 
tüketilen miktar O a yaklaşacaktır. 
Buna bağlı olarak tüketirnin maliyeti artarken tüketilen miktar azalacak ve sonuçta tüketicinin faydası azalacak ve kamu hizmetkrinin fiyatı artacaktır 
(Van Rijckeghem and Weder, 1997: 9). 



3: Rüşvetin  Kamu Hizmetinden Yararlanan Tüketiciler Üzerindeki Etkisi 


Tüm bu gelişmeler bize göstermektedir ki, rüşvet veya siyasal yozlaşma özellikle globalleşen bir Dünya perspektifi içerisinde, ülkelerin kalkınmasına önemli bir engel ve az gelişmiş ya da gelişememiş ülkelerin gelişememesinde önemli bir etkendir. 
Bu ülkelerde kaynak kullanım ve dağılımında etkinsizlik, ekonomik istikrarsızlık ve gelir dağılımında adaletsizlik gibi üç önemli sonuç ortaya çıkacaktır (Özsoylu, 1996: lOS). 
Rüşvetin ekonomik etkilerinden bir diğeri de iktisadi büyüme üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkidir. 

Bunlardan bazıları şunlardır; 

Birincisi, 

Rüşvet kamu yatırımlarının artırarak büyürneyi azaltıcı bir etkiye yol açabilir ve kamu yatırımların üretim zamanını uzatarak kamu yatırımlarının verimliliğini 
azaltabilir (Tanzi and Davoodi, 1997: 20) 

İkincisi, 

Rüşvet kamu yatırımlarının artması vasıtasıyla büyümeyi azaltabilir, şöyle ki rüşvet yeterli olmayan ücretleri azaltarak sürekli olarak yapılması gerekli olan çalışma 
ve bakım harcamaları gibi genel harcamaları azaltarak büyürneyi etkileyebilir. Ayrıca rüşvet devlet harcamalarını da artırıcı etkide bulunabilir (Barro and Martin, 1995:434). . 

Üçüncüsü, 

Rüşvet alt yapı yatırımlarının oluşum kalitesini azaltarak büyürneyi azaltabilir. Sonuç olarak rüşvet, finansman için gerekli olan verimli tasarrufların yüksek vergi gelirleri vasıtasıyla ekonomiye katılımını engeller, büyürneyi azaltır (Tanzi and Davood i, 1997: 20). 

VIII. Sonuç 

Bu çalışmada az gelişmiş ülkelerde toplumsal bir sorun ve hastalık haline gelen siyasal yozlaşma ve onun bir uzantısı olarak ortaya çıkan rüşvet kavramı ve bunların özellik le ekonomi üzerinde ortaya çıkardığı etkiler teorik olarak incelemeye ve bu alanda yapılan ampirik araştırmalardan örnekler verilmeye çalışılmıştır. 


Modernleşme süreci ile ortaya çıkan bürokrasi ve refah devleti kavramları ile devletin ya da diğer bir ifade ile hükümetlerin işlevlerinin artması, kurumsal yapısı iyi oluşturulamayan ülkelerde siyasal yozlaşma faaliyetlerini artırıcı yönde etki yapmaktadır. 

Yolsuzluk kavramı genelde siyasi ve yönetsel yolsuzluk otmak üzere iki ana başlık altında incelenirken (Berkman, 1976: S), bunların toplumsal yapı içerisinde bir çok türü ortaya çıktığı görülmüştür. Kurumsal yapısı ülkenin ihtiyaçları ve geleneklerine göre oluşturulamayan ülkelerde sürekli olarak iktidarlar ya da bürokrasi ile toplum arasında çatışmalar ortaya çıkmakta, bürokrasi artmakta ve bu artan bürokrasi içerisinde yetki gücünü elinde bulunduran insanlara toplumun kaynaklarından fazlasıyla istifade etme imkanı oluşmaktadır. Bu gelişmeler toplumsal bozulma ve yozlaşmayı hızlandırmaktadır. 

Siyasal yozlaşma türleri içerisinde en önemlilerinden bir tanesi olan rüşvet, günümüz toplumlarının adeta önüne geçemediği bir ekonomik, siyasi ve sosyal problemdir. 
Bu probleme bağlı olarak kaynak kullanım ve dağılımında etkinsizlik ve verimsizlikler ortaya çıkmakta, gelir dağılımında adaletsizlikler oluşmakta, yetki gücü ehliyetsiz insanların eline geçebilmekte ve siyasi krizler ortaya çıkmaktadır. Bunun yam sıra ekonomik büyüme yavaşlamakta, kamu yatırımlarının verimliliği ve kalitesi azalmakta ve kamu hizmetlerinin fiyatı artmaktadır. 

Bu problemleri ortadan kaldırabilmek için öncelikli olarak, Hükumetler tarafından ciddi tedbirlerin alınması zorunludur. Bunlar içerisinde en önemlileri arasında 
yasal yaptırımların ağırlaştırılması, kurumlar içerisindeki bürokrasiyi artıran sebeplerin belirlenerek bunların ortadan kaldırılması, kamu görevlilerinin mali durumunun iyeleştirilmesi, toplumda özellikle sivil örgütler tarafından kamuoyu oluşturulması sayılabilir (Berkman, 1988: 40-47). Sonuç olarak diyebiliriz ki, siyasal yozlaşma ve bunların içerisinde en önemlisi olarak görülen rüşvetin toplum içerisinde ortadan kaldırılması için öncelikli olarak kurumsal yapıların düzenlenmesi ve bu kurumsal yapılarda görev alacak olan insanların ahlaki açıdan eğitilmesi gerekmektedir. 

Summary: In this study, political degeneration thal has become a social problem and illness through the less developed countries, and corruption concept are explored. The features of lhese problems and their effeclS especially on economic relations have been examined theoretical1y. Related with these subjecıs, empirical exanıples are given. Bureaucracy and wclfare-state concepts which have come OUt as a resul! of modernisation period, have increased the funcıions of govemments. So that these developments makes multiplying effeclS on politiea\ degeneration in the countries that could have not coustructed its institutional stnıcture. 
Malversation is studied under two headlines as political and administraıive cornıption. Thcre are also many types in social sırue!ure. 
Corruption problem which is one of the most important types ofpolitical eorruption, is economic, political and soeial problem of communities. 
To overcome these problems, fırst of all goverments must take serious measurements, have to rearrange institutional struetures and edueate the persons who will be employed through these institulions in an ethical ınanner. 


Notlar: 

(I) Bu teori H. Leibensteın tarafından ortaya atılmış ve hem bürokrasi alanında hem de firmalar da ortaya çıkan gereğinden fazla büyümenin olumsuz etkisini belirtmektedir. 
Geniş bilgi için; Ingo Schmıdt und Andre Schmidt, "X-Ineffizient, Lean Production und Wetlbewerbsfa.higkeit", Wirtschaftswissenschaftliche Studium, Beft 2, Februar ı 996, ss. 65-71. (1) 
Geniş bilgi için, Pranab Bardhan, "Corruption and Development: A Review of Issues", Journal of Economic Literature, Vol. XXXV (September 1997), pp. 1343-6. (3) 
Geniş bilgi için, Seyyid Hüseyin EI-Atlas, Toplumların Çöküşünde Rüşvet (Çev: Cevdet Cerit), Pınar Yayınları, No:40, 1988, İstanbul ve Sadun Emre alp, Az gelişmişlik ve Siyasal Yapılar Türkiye, Mısır, Peru, Birey ve Toplum Yayınları, Ankara 1983. 

Kaynaklar 

Aktan, C. C. (1994) Çağdaş Liberal Düşüncede Politik iktisat, Takav Matbaası, Ankara. 
Aktan, C. C. (1992) Politik Yozlaşma ve Kleptokrasi: 1980-1990 Türkiye Deneyimi, Afa Yayınları. 
Bardhan, P. (1997) "Corruption and Development: A Review of lssues", Journal ofEconomic Lileraıure, Vol. XXXV. 
Barro, R. 1 and Martın X. S. (1995), Economic Growth, McGraw Hill, New York. 
Berkman, A. Ü. (1975 b) "Administrative Reform Or Bureaucratic Reform: The Choice For The Underdevelopment Countries", ODTO Gelişme Dergisi, Sayı 9, Güz. 
Berkman, A. Ü. (1975a) "Comperative Public Adminıstratİon and the Study of Bureaucracy", ODTO Gelişme Dergisi, Sayı 8, Yaz. 
Berkman, A. Ü. (1976) "Corruption in Administration in the Developing Countries", ODTO Gelişme Dergisi, Sayı 10, Kış. 
Berkman, A. Ü. (1988) "Yolsuzluk ve Rüşvete Karşı Önlemler", Boğaziçi Oniversitesi Ekonomi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, Kış. 
Berkman, A. Ü. (t.y.) Azgelişmiş Ülkelerde Kamu Yönetiminde Yolsuzluk ve Rüşvet, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları, No: 203, Ankara. 
Berkman, A. Ü. (1998) "Kamu Yönetiminde Yolsuzluk ve Rüşvete Karşı Önlemler: Değişik Ülkelerden Bazı Örnekler", Yeni Türkiye, Yıl 4, Sayı: 23-24, EylüI-Aralık. 
Buchanan, J. B. (1995) "Rant Kollama ve Kar Kollaına" (Çev: Aytaç Eker), Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat, İzmir. 
Bulutoğlu, K. (198'1) Kamu Ekonomisine Giriş, Filiz Kitabevi, İstanbul. EJ-Attas, S. H. (1988) Toplumların Çöküşünde Rüşvet (Çev: Cevdet Cerit), Pınar Yayınları, No AO, İstanbul. 
Emre alp, S. (1983) Azgelişmişlik ve Siyasal Yapılar Türkiye, Mısır, Peru, Birey ve Toplum Yayınları, Ankara. 
Ergül, H. C. (1977) Türk Ceza Kanunu, Adalet Bakanlığı Yayınları, No:4, Ankara. Eryılmaz, B. (1994) Kamu Yönetimi, Üniversite Kitabevi, İzmir. 
Eryılmaz, B. (1992) Tanzimat ve Yönetimde Modernleşme, İşaret Yayınları, İstanbul. 
Heper, Metin (1973) Modernleşme ve Bürokrasi, Sosyal Bilimler Derneği Yayını, Ankara. 
İTO (1997) İzmit Ticaret Odasının Rüşvet ile ilgili Olarak Yapmış Olduğu Araştırma. 
March, J. G. ve Simon H. A. (I973) "Bürokrasinin İşlevsizliği" (Çev: Gencay Şaylan), Amme İdaresi Dergisi, Cilt 6, Sayı 3, EylüL. 
Mumcu, A. (1985) Osmanlı Devletinde Rüşvet, İnkılap Kitabevi, İstanbul. 
Oktay, C. (1983) Yükselen İstemler Karşısında Türk Siyasal Sistemi ve Kamu Bürokrasisi, İstanbul Üniversitesi SBF Yayını, İstanbul. 
Osterfeld, D. (1994) "Yolsuzluk ve Ekonomik Kalkınma" (Çev: C. Can Aktan), Türkiye Günlüğü, Sayı: 30, Eylül-Ekim. 
Özdemir, B. (1998) "Kamu Yönetiminin Başlıca Sorunları ve Çözümlere Genel Yaklaşımlar", Yeni Türkiye, Yıl 4, Sayı: 23-24, Eylül-Aralık. 
Özsoylu, A. F. (1996) Türkiye'de Kayıt Dışı Ekonomi, Bağlam Yayıncılık, İstanbul. 
Savaş, V. F. (1994) "Politik Yozlaşma Ortamından Refah Devletinden Minimal Devlete", Türkiye Günlüğü, Sayı: 30, Eylül-Ekim. Schmidt, 1. ve Schmıdt, A. (1996) "X-Ineffizient, Lean Production und Wettbewerbsfahigkeit", Wirıschqftswissenschqftliche Studium, Heft 2, Februar. 
Şaylan, G. (1975) "Toplumsal Değişme, Yönetsel Bozulma ve Yolsuzluk", Amme İdaresi Dergisi, Cilt 8, Sayı 4, Aralık. 
Tanzi, V. ve Davoodi, H. (1997) Corruption, Public Investment, Growth, IMF Working Paper, Nr. 97/139, October. 
Tekeli, İ ve Şaylan, G. (1974) "Rüşvet Kuramı", Amme İdaresi Dergisi, Cilt 7, Sayı 3, Eylül. 
TÜGİAD (Türkiye Genç İş adamları Derneği) (1997), 2000 li Yıllara Doğru 
Türkiye'nin Önde Gelen Sorunlarına Yaklaşımlar: 23-Kamu Yönetiminde Yozlaşma ve Rüşvet, TÜGiAD Yayını, Nisan. 
TÜSİAD (1995) Optimal Devlet, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yayını, Şubat. 
Van, R. C. ve Weder, B.(l997) Corruption and the Rate of Temptation: Do 
Low Wages in the Civil Service Cause Corruption?, IMF Working Paper, Nr. 9703, June. 
Zand, B. (1998) "Banden im Staat", Der Spiegel, Nr. 49,30.11.1998. 


HAZIRLAYAN YAZAR ; Orhan ÇOBAN 
KAYNAK; ALINTI;
İktisadi ve idari Bilimler Dergisi, Cilt: 13, Haziran 1999 Sayı: 1 


****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder