ÇİN HALK CUMHURİYETİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÇİN HALK CUMHURİYETİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Şubat 2017 Cumartesi

ÇİN HALK CUMHURİYETİ-AFRİKA İLİŞKİSİNDE ENERJİ FAKTÖRÜ; SUDAN ÖRNEĞİ BÖLÜM 2


ÇİN HALK CUMHURİYETİ-AFRİKA İLİŞKİSİNDE ENERJİ  FAKTÖRÜ; SUDAN ÖRNEĞİ  BÖLÜM 2


    1996 yılında Çinli, Malezyalı ve Sudanlı sirketlerin katılımıyla Great Nile Petroleum Operating Company (GNPOC) sirketler birliği kurulmustur. Bu sirketin ortaklarından Arakis hisselerini baska bir Kanadalı sirket olan Talisman'a, Talisman ise Darfur'da yasananlardan ötürü olusan uluslararası baskı nedeniyle 2002 yılında haklarını Hindistanlı Oil and Natural Gas Corporation (ONGC)'e devretmistir. Bu dönemden itibaren Sudan'da petrol faaliyetlerine yönelik büyük yatırımlar gerçeklestirilmistir. GNPOC'nin petrol sahalarından Port Sudan'a insa edilen petrol boru hattıyla 1999 yılında ilk petrol ihracatına baslamıstır. Çinli sirketler, Sudan’da kurulan enerji sirketlerin ana ortağı olmuslardır. 25 

GNPOC'dan sonra Sudan hükümeti tarafından lisans dağıtımlarına devam edilmis basta ÇHC olmak üzere Malezya, Hindistan ve Yemen'e ait petrol sirketleri tarafından petrol arastırma ve üretim faaliyetleri gerçekleştirilmistir. 

GNPOC’un toplam bedeli zaman içerisinde gerçeklestirilen yatırımlarla 1,7 milyar doları bulmus, bu rakamın 757 milyon doları ÇHC tarafından karşılanmıstır. Petrol çıkarma faaliyetleri süresince gerekli olan ekipman CNPC tarafından karsılanmıştır.26 Bu konsorsiyum 18 ay gibi kısa bir sürede günlük 10 milyon varil petrol çıkarma kapasitesine ulaşmıstır. Ayrıca CNPC, petrol çıkarılan Muglad Bölgesinden Port Sudan’a ulasan boru hattı insası projesini kazanmıştır. 11 ay gibi bir süre içerisinde yaklasık 1,506 km boru toprak altına dösenerek tamamlanmıstır. Muglad bölgesinden elde edilen petrol 30 Ağustos 1999 yılında tankere yüklenerek Singapura ilk petrol ihracatı gerçekleştirilmistir.27 Grafik-6'dan görüleceğe üzere 1990'lı yılların basında petrol üretimi tüketimini karsılayamayan Sudan, 1999 yılından itibaren petrol ihraç eden bir ülke konumuna yükselmiştir. 



Grafik-6 Sudan’ın Petrol Üretim ve Tüketim Oranları (1990-2010)28 

ÇHC’nin Enerji Politikası İçerisinde Sudan 

Sudan'ın petrol ihraç etmedeki basarısına en büyük katkı ÇHC tarafından sağlanmıstır. Ancak ÇHC'nin Sudan'a sağlamıs olduğu bu katkı tek taraflı Sudan'ın menfaatlerine yönelik olmamıs, ÇHC'nin çıkarları da göz önünde bulundurulmustur. Diğer bir ifade ile Mao döneminde verilen mali ve teknik destekten farklı bir düzlemde gerçeklesmistir. ÇHC ile Sudan'ın 1950'li yıllarının basından itibaren gelistirdiği dostça iliskiler 1990'lı yılların ortalarından itibaren merkantilist politikalar düzleminde gelisme kaydetmistir. 

Bu merkantilist politikanın uygulanmasında ticaret ve yatırım etkin bir araç olarak kullanılmıs olsa da en kritik hususu enerji olusturmaktadır. Nitekim klasik ve yeni merkantilist politikaların esasını olusturan hususlardan biri ham maddenin güvenli bir sekilde temin edilmesidir. Bu durum Sudan'ın ürettiği petrolün %77'lik bir kısmını alan ÇHC'nin Sudan'a yönelik faaliyetlerinde açık bir sekilde görülmektedir. Günlük 337,000 varil petrol üreten Sudan bunun 260,000 varilini ÇHC’ye ihraç etmektedir.29 



Grafik-7 Sudan'ın Petrol İhraç Ettiği Ülkeler30 

ÇHC’nin Sudan’da enerji alanında gerçeklestirmis olduğu bir diğer merkantilist politika devletin merkeziyetçi, belirleyici ve etkin olmasıdır. Çünkü ÇHC hükümeti tarafından Sudan’daki petrol arastırma faaliyetleri doğrudan yönlendirilmektedir. ÇHC için Sudan'ı enerji hususunda değerli kılan bir diğer husus, Çinli sirketlerin Sudan'daki konsorsiyumların öz sermayelerine ortak olmalarıdır. Bir diğer ifade ile ÇHC’ye ait kamu tesebbüsleri Sudan'daki petrol faaliyetlerinde söz sahibi bir konumda bulunmaktadır. Grafik-8'de görüleceği üzere ÇHC denizasırı özsermaye ortaklıklarının büyük bir kısmını Kazakistan'dan sonra Sudan'da gerçeklestirmektedir. 



Grafik-8 ÇHC'nin Petrol İhraç Eden Ülkelerdeki Sermaye Ortaklıklarındaki Payı31 

2010 yılı itibariyle ÇHC’ye ait bu sirketlerin petrol üretimi günlük 1,3 milyon varile ulasmıstır. Bu rakam ÇHC'nin ithal ettiği miktarın yaklasık %38'ini olusturmaktadır. Ancak verilerin detaylı bir sekilde paylasılmaması ve derlemesi güç olması sebebiyle Çinli sirketler tarafından üretilen petrolün hangi miktarda ÇHC’ye gönderildiği bilinmemektedir. FACTS Global Energy 2020 yılı itibariyle Çinli Ulusal Petrol sirketlerinin denizasırı petrol üretiminin günlük 2 milyon varili bulacağını tahmin etmektedir. 32 

Üretilen bu rakamın yaklasık %49'u Afrika, %32'si Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinden (ağırlıklı olarak Kazakistan) sağlanmaktadır.33 Afrika'da üretilen bu miktarın yaklasık %80'lik kısmı Sudan'daki sirketler tarafından sağlanmaktadır.34 

Bu sirketler yalnızca enerji ile iliskili değildir. 2000’li yılların ortalarında Sudan’da faaliyet gösteren en büyük 15 yabancı sirketin 13’ü Çinlilere aittir.35 Merova barajının insası gibi büyük projelerin insa süreçlerinde Sudan’da yaklasık 100 bin Çinli istihdam edilmektedir. Bu Çinlilerin ihtiyaçlarının karsılanması yine Çinli girisimciler tarafından sağlanmaktadır. Ayrıca Afrika’nın genelinde olduğu gibi Sudan’ın birçok sehrinde ucuz Çin mallarının satıldığı mağazalar bulunmaktadır.36 ÇHC’nin Sudan’da belirli zamanlarda açmıs olduğu fuarlar da iki taraf arasındaki ticareti artıran sebepler arasında sayılabilir. 

Sonuç 

Enerji veya enerji güvenliği ÇHC’nin Afrika’ya yönelik uyguladığı merkantilist politikalarda kritik bir konum teskil etmektedir. Enerji güvenliğinin esasını petrolün temini olarak gören ve petrolün sorunsuz bir sekilde temin edilmesi maksadıyla kaynak çesitliliğini artırmak isteyen ÇHC, Afrika’yı güvenilir bir liman olarak görmektedir. Afrika’da petrol üretme potansiyeline sahip olan 16 Afrika ülkesinden Angola, Sudan, Nijerya, Gine, Güney Afrika, Namibya, Zimbabve basta olmak üzere birçoğunda petrol yatırım faaliyetleri gerçeklestirmektedir. Ayrıca Afrika’da “enerjiyi toprağıyla satın alma” politikasıyla uzun vadeli hedeflerine hizmet edecek girisimlerde bulunmaktadır. Merkantilist politikanın 17. yüzyıldan beri uygulanan önemli prensiplerinden olan ham maddenin ülkeye aktarılması kuralını, bugün ÇHC’nin Afrika’ya yönelik enerji politikalarında tespit etmekteyiz. 

ÇHC, Afrika’daki yatırım ve alt yapı gelistirme faaliyetlerinde devleti merkezi pozisyona alarak belirleyici ve müdahil olmaktadır. Yatırım ve alt yapı gelistirme 
faaliyetlerinde ayrıca ham madde güvenliğinin sağlanması ve ticaret fazlasının elde edilmesi amaçlanmaktadır. Yardım alanlarını dolaylı olarak ticaret, yatırım ve enerji alanlarına hizmet 
edecek sekilde tespit etmektedir. Enerji alanında ham madde güvenliğinin sağlanması, enerji ithal ederken ticaret dengesi yaratılması ve enerjiye karsılık ucuz Çin mallarının ihraç edilmesi amaçlanmaktadır. 

Afrika, ÇHC için sadece enerji ve doğal kaynak temini sağlayacak önemli bir coğrafya değil aynı zamanda ürettiği ürünleri satabilecek büyük bir pazardır. Böylece dıs ticareti dengede tutmayı basarmaktadır. ÇHC’nin uygulamıs olduğu düsük kur politikası sayesinde ucuz Çin malları alım gücü düsük olan Afrika ülkeleri tarafından yoğun talep görmektedir. Bu durum Afrika’daki endüstrinin ve istihdamın iyice yara almasına sebep olmaktadır. 

Yeraltı zenginliğine sahip olan Afrika ülkelerine yönelik etkin bir sekilde uygulanan bu merkantilist politikalar enerjinin ÇHC'ye aktarılmasına hizmet etmektedir. Batılı sirketler tarafından uzun yıllar gerçeklestirilen arastırma ve çıkarma faaliyetleri sonucunda herhangi bir ilerleme kaydedemeyen Sudan enerji sektörü, ÇHC’nin basını çektiği Asya ülkelerinin girisimiyle zirve yapmıstır. Sudan'da petrol ihracatının baslamasıyla birlikte Çinli sirketler ve kamu tesebbüsleri tarafından, petrol boru hatları ve depolama merkezleri gibi büyük projeler gerçeklestirilmistir. ÇHC tarafından Sudan'da gerçeklestirilen büyük petrol projeleri ÇHC'nin enerji güvenliğini sağlamaya yönelik önemli adımları teskil etmektedir. 

Enerji toprağıyla satın alma politikasını son dönemlerde uygulayan ÇHC, Kazakistan'dan sonra Sudan'da da enerjiyi toprağıyla satın almaktadır. Bu durum Sudan'ı Çin için ayrıcalıklı kılan bir diğer hususu olusturmaktadır. 

Sonuç olarak ÇHC tarafından Sudan özelinde Afrika’ya yönelik etkin bir sekilde merkantilist politikalar uygulanmaktadır. Bu politikalardan dıs ticarette fazla verilmesi, ham madde güvenliğinin sağlanması, mamul ürünlerin ihraç edilmesi hususları iki taraf arasındaki ticaret iliskisinde karsımıza çıkmaktadır. 

ÇHC’nin Afika’daki yatırım ve alt yapı gelistirme faaliyetleri kapsamında öncelikli olarak uyguladığı merkantilist politika devletin merkezi pozisyonda, belirleyici ve müdahil olması olarak ilk anda göze çarpmaktadır. Yatırım ve alt yapı gelistirme faaliyetlerinde ayrıca ham madde güvenliğinin sağlanması ve ticaret fazlasının elde edilmesi gibi merkantilist politikalar dolaylı olarak uygulanmaktadır. 

Enerji alanında uygulanan merkantilist politika ise ham madde güvenliğinin sağlanması ve devletin merkezi pozisyonda, belirleyici ve müdahil olmasıdır. Yardım alanlarında diğer alanlarda olduğu gibi doğrudan merkantilist politikalar uygulanmamakta, dolaylı olarak ticaret, yatırım ve enerji alanlarına hizmet edecek sekilde faaliyet icra edilmektedir. Bu durum da bölgede diğer güçlerden daha fazla etkin olmaya yol açmaktadır. 

DİPNOTLAR;

1 Dani Rodrik, “Merkantilizm tekrar düsünülüyor”, Radikal, 20 Temmuz 2009. 
2 Jonathan Holslag, “China’s New Mercantilism in Central Africa”, African and Asian Studies, 2006, 5/2, 133169, p. 136. 
3 Kent Hughes Butts and Brent Bankus, “China’s Pursuit of Africa’s Natural Resources”, Center for Strategic Leadership, US Army College, Pennsylvania, 2009, 1/09, 1-14, p.3. 
4 Hu Jintao, “Open Up New Prospects for A New Type of China-Africa Strategic Partnership”, Forum on China 
Africa Cooperation (FOCAC), http://www.focac.org/eng/ltda/dwjbzjjhys/zyjh/t953172.htm (Erisim Tarihi: 19 
Temmuz 2014) 
5 Deborah Brautigam, “Looking East: Africa’s Newest Investment Partners”, Global Journal of Emerging 
Market Economies, 2010, 2, 173-188, p.174. 
6 United Nations Conference on Trade and Development, http://unctad.org/en/Pages/Statistics.aspx, (Erisim 
Tarihi: 21 Temmuz 2014) 
7 Trade Policies and Regional Integration in Africa, The African Economic Outlook, AfDB, Moulineaux, 
2014, p.76. http://www.africaneconomicoutlook.org/en/outlook/trade_policies/ 
8 “Nigeria records US$5.48b trade deficit with China”, African Manager 
http://www.africanmanager.com/site_eng/detail_article.php?art_id=15147, (Erisim Tarihi: 21 Temmuz 2014) 
9 Tola Akinmutimi, “Nigeria records N648.16bn trade deficit with China” , National Mirror, 21 October 2013, 
http://nationalmirroronline.net/new/nigeria-records-n648-16bn-trade-deficit-with-china/, (Erisim Tarihi: 21 Temmuz 2014) 
10 Standard Chartered Bank, “China-Africa trade – Setting the scene for the future”, 2011, p.3. 
https://research.standardchartered.com/configuration/ROW%20Documents/China-
Africa%20trade%20%E2%80%93%20Setting%20the%20scene%20for%20the%20future_01_04_11_17_31.pdf, 
(Erisim Tarihi: 11 Temmuz 2014) 
11 China Customs, http://english.customs.gov.cn/tabid/47800/Default.aspx, (Erisim Tarihi: 11 Temmuz 2014) 
12 Ian Taylor, China’s oil diplomacy in Africa, International Affairs, Vol.:82, 2006, 937–959, p.938. 
13 Ibid, p. 941-942. 
14 “Regional Economic Outlook—Sub-Saharan Africa—Sustaining the Expansion,” International Monetary Fund, Washington DC, 2011, p. 53. 
15 David E. Brown, “Hidden Dragon, Crouching Lion: How China’s Advance in Africa is Underestimated and Africa’s Potential Underappreciated”, US Army War College Strategic Studies Institute, Pennsylvania, 2012, p.65. 
16 Jing Gu, “China's Private Enterprises in Africa and the Implications for African Development”, European 
Journal of Development Research, 2009, 570–587, p. 577-579 
17 Ministry Of Commerce People’s Republic Of China, http://english.mofcom.gov.cn/article/statistic/, (Erisim Tarihi: 20 Temmuz 2014) 
18 China-Africa Trade and Economic Relationship Annual Report 2010, Chinese Academy of International 
Trade and Economic Cooperation, Beijing, 2011, p.4. 
19 Ministry Of Commerce People’s Republic Of China, http://english.mofcom.gov.cn/article/statistic/, (Erisim 
Tarihi: 20 Temmuz 2014) 
20 R. Kutay Karaca, “Çin’in Değisen Enerji Stratejisinin Dıs Politikasına Etkileri (1990–2010)”, Uluslararası İliskiler Dergisi, Bahar 2012, Cilt 9/33, 93-118, s.93. 
21 China, US Energy Information Administration, 
http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ch, (Erisim Tarihi: 20 Temmuz 2014) 
22 Niu Changsong, “China-Africa Education Cooperation Under the Framework of FOCAC”, Institute of African 
Studies Zhejiang Normal University. Erisim Adresi; 
http://www.gsid.nagoyau.ac.jp/syamada/ChinaAfrica%20Education%20Cooperation%20Under%20the%20Framework%20of%20FOCAC.pdf, (Erisim Tarihi: 28 Haziran 2014) 
23 Caroline Francis et al., "China and the Sudan-South Sudan Oil Fee Impasse, Implications of Chinese Foreign Aid, Diplomacy, and Military Relations", Chinese Policy, 2012, p.6. 
24 “Fact Sheet Two: A History of Oil in the Sudan”, 
http://understandingsudan.org/Oil/OilResources/L2FS2HistoryofOilinSudan.pdf, (Erisim Tarihi: 12 Ağustos 2014) 
25 Greater Nile Petroleum Company’nin CNPC%40, Dar Petroleum Operating Company’nin CNPC%41-Sinopec 
%6, Petro Energy E&P CNPC %95’ine sahiplerdir, Sudan and South Sudan, US Energy Information 
Administration, 
www.eia.gov/countries/cab.cfm?fips=su, (Erisim Tarihi: 20 Temmuz 2014) 
26 Asian Foreign Direct Investment in Africa, United Nations Publication, New York and Cenevre, 2007, p.57, 
http://unctad.org/en/Docs/iteiia20071_en.pdf. 
27 Review of 15 years of Sino-Sudanese Petroleum Cooperation, CNPC Report, 2010, 
http://www.cnpc.com.cn/en/csr2009en/201407/8fc23f51afa74701a14b3453211cb6eb/files/139ad08f4a204b79ac5cff82972e37e5.pdf, (Erisim Tarihi: 12 Ağustos 2014) 
28 China, US Energy Information Administration, 
http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ch, (Erisim Tarihi: 20 Temmuz 2014) 
29 FACTS Global Energy, http://www.fgenergy.com/, (Erisim Tarihi: 18 Mayıs 2014). 
30 Global Trade Atlas, https://www.gtis.com/gta/, (Erisim Tarihi: 18 Mayıs 2014). 
31 Julie Jiang and Jonathan Sinton, Overseas Investments By Chinese National Oil Companies, International Energy Agency, Paris, 2011, p.18. 
32 Ibid., p. 17. 
33 Kang Wu, China’s Oil Supply Security: Imports, Strategic Stockpiling and Overseas Investment, Energy Studies Institute, 2012, p.17. 
http://www.esi.nus.edu.sg/docs/event/wu-kang.pdf 
34 Erica S. Downs, "The Fact and Fiction of Sino-African Energy Relations", China Security, Vol. 3 No. 3 2007, 42 -68, p.46. 
35 Jean-Christophe Servant, "China's Trade Safari in Africa," Le Monde Diplomatique, 30 May 2005. 
36 Ali Abdallah Ali, “EU, China and Africa ; The Sudanese Experience”, Sudan Tribune, 10 January 2007. 
http://sudantribune.com/spip.php?iframe&page=imprimable&id_article=22783 1/2 


KAYNAKÇA 

“Fact Sheet Two: A History of Oil in the Sudan”, 
http://understandingsudan.org/Oil/OilResources/L2FS2-HistoryofOilinSudan.pdf 
“Nigeria records US$5.48b trade deficit with China”, African Manager 
http://www.africanmanager.com/site_eng/detail_article.php?art_id=15147 
“RegionalEconomic Outlook—Sub-SaharanAfrica—Sustainingthe Expansion,” International Monetary Fund, Washington DC, 2011. 
AKINMUTIMI Tola, “Nigeria records N648.16bn trade deficit with China” , National Mirror, 21 October 2013. 
ALI Abdallah Ali, “EU, China and Africa ; The Sudanese Experience”, Sudan Tribune, 10 January 2007. 
Asian Foreign Direct Investment in Africa, United Nations Publication, New York and Cenevre, 2007, p.57, http://unctad.org/en/Docs/iteiia20071_en.pdf. 
BRAUTIGAM Deborah, “Looking East: Africa’s Newest Investment Partners”, Global Journal of Emerging Market Economies, 2010, 2, 173-188. BROWN David E., “Hidden Dragon, Crouching Lion: How China’s Advance in 
Africa is Underestimated and Africa’s Potential Underappreciated”, US Army War College Strategic Studies Institute, Pennsylvania, 2012. 
BUTTS Kent Hughes and BANKUS Brent, “China’s Pursuit of Africa’s Natural Resources”, Center for Strategic Leadership, US Army College, Pennsylvania, 2009, 1/09, 1-14. 
CHANGSONG Niu, “China-Africa Education Cooperation Under the Framework of 
FOCAC”, Institute of African Studies Zhejiang Normal University. http://www.gsid.nagoya-u.ac.jp. 
China Customs, http://english.customs.gov.cn/tabid/47800/Default.aspx 
China-Africa Trade and Economic Relationship Annual Report 2010, Chinese Academy of International Trade and Economic Cooperation, Beijing, 2011. 
DOWNS Erica S., "The Fact and Fiction of Sino-African Energy Relations", China Security, Vol. 3 No. 3 2007, 42-68. 
FACTS Global Energy, http://www.fgenergy.com/, (Erisim Tarihi: 18 Mayıs 2014). 
FRANCIS Caroline, MADASAMY Pratheepan, SOKKARY Sharif and YOU Sokunpanha, "China and the Sudan-South Sudan Oil Fee Impasse, Implications of Chinese 
Foreign Aid, Diplomacy, and Military Relations", Chinese Policy, 2012. 
Global Trade Atlas, https://www.gtis.com/gta/. 
GU Jing, “China's Private Enterprises in Africa and the Implications for African Development”, European Journal of Development Research, 2009, 570–587. 
HOLSLAG Jonathan, “China’s New Mercantilism in Central Africa”, African and Asian Studies, 2006, 5/2, 133-169. 
HU Jintao, “Open Up New Prospects for A New Type of China-Africa Strategic Partnership”, Forum on China Africa Cooperation (FOCAC), 
http://www.focac.org/eng/ltda/dwjbzjjhys/zyjh/t953172.htm 
JIANG Julie and SINTON Jonathan, Overseas Investments By Chinese National Oil Companies, International Energy Agency, Paris, 2011. 
KARACA R. Kutay, “Çin’in Değisen Enerji Stratejisinin Dıs Politikasına Etkileri 
(1990–2010)”, Uluslararası Dliskiler Dergisi, Bahar 2012, Cilt 9/33, 93-118. 
Ministry Of Commerce People’s Republic Of China (MOFCOM), 
http://english.mofcom.gov.cn/article/statistic/ 
Review of 15 years of Sino-Sudanese Petroleum Cooperation, CNPC Report, 2010, 
http://www.cnpc.com.cn/en/csr2009en/201407/8fc23f51afa74701a14b3453211cb6eb/files/13 9ad08f4a204b79ac5cff82972e37e5.pdf, 
RODRDK Dani, “Merkantilizm tekrar düsünülüyor”, Radikal, 20 Temmuz 2009. 
SERVANT Jean-Christophe, "China's Trade Safari in Africa," Le Monde Diplomatique, 30 May 2005. 
Standard Chartered Bank, “China-Africa trade – Setting the scene for the future”, 2011, p.3. 
https://research.standardchartered.com/configuration/ROW%20Documents/China-Africa%20trade%20%E2%80%93%20Setting%20the%20scene%20for%20the%20future_01 _04_11_17_31.pdf 
Sudan, Open Data for Africa. http://sudan.opendataforafrica.org 
Sudanese President Inaugurates Merowe Damon Nile River, Xinhuanet, 03 March 2009 
http://news.xinhuanet.com/english/2009-03/03/content_10937213.htm, 
TAYLOR Ian, “China’s oil diplomacy in Africa”, International Affairs, Vol.:82, 2006, 937–959. 
Trade Policies and Regional Integration in Africa, The African Economic Outlook, AfDB, Moulineaux, 2014, p.76. 
http://www.africaneconomicoutlook.org/en/outlook/trade_policies/United Nations Conference on Trade and Development, 
http://unctad.org/en/Pages/Statistics.aspxUS Energy Information Administration, http://www.eia.gov 

WU Kang, China’s Oil Supply Security: Imports, Strategic Stockpiling and Overseas Investment, Energy Studies Institute, 2012. 
http://www.esi.nus.edu.sg/ docs/event/wu-kang.pdf 



***



ÇİN HALK CUMHURİYETİ-AFRİKA İLİŞKİSİNDE ENERJİ FAKTÖRÜ; SUDAN ÖRNEĞİ BÖLÜM 1


ÇİN HALK CUMHURİYETİ-AFRİKA İLİŞKİSİNDE ENERJİ  FAKTÖRÜ; SUDAN ÖRNEĞİ, BÖLÜM 1 


Ragıp Kutay KARACA
* Doç.Dr., İstanbul Gelisim Üniversitesi İİSBF Siyaset Bilimi ve Uluslararası İliskiler Bölümü Öğretim Üyesi, 
rkkaraca@gelisim.edu.tr 
Aytaç YÜKSEL**
** Harp Akademileri K.lığı Stratejik Arastırmalar Enstitüsü, 
yukselaytac85@gmail.com 1091 



Özet 

Ekonomik programın basarısıyla hızla sanayilesen Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), 1995 yılından itibaren enerjiyi ithal etmeye baslamıstır. Sürekli artıs gösteren bu ithalat, 2009 yılında bağımlılık güvenlik sınırını asmıstır. ÇHC için enerjiyi sorunsuz elde etme ekonomik gelisimin devamlılığı anlamına gelmektedir. Bu devamlılık halkın refahının artması, ordunun hızlı modernizasyonu ve en önemlisi rejimin sürekliliğini sağlayacaktır. ÇHC, enerji kaynaklarına sahip, az gelismis ya da gelismekte olan Afrika ülkelerini öncelikli iliski kuracak ülkeler olarak görmektedir. 

ÇHC’nin Afrika’da faaliyetleri ticaret, yatırım, yardım ve enerji alanlarında yoğunlasmaktadır. ÇHC, Sudan'ın sahip oluğu petrolün yaklasık %77'lik kısmını almakta ve enerji güvenliğini sağlamaya yönelik büyük enerji projeler gerçeklestirmektedir. 

Bu çalısmada genel anlamıyla ÇHC’nin Afrika ile olan iliskileri ele alınmıs, bu genel içerisinde Sudan ile olan enerji iliskisi ortaya konmaya çalısılmıstır. 2005 yılında Kapsamlı Barıs Antlasması'yla (Comprehensive Peace Agreement) Sudan ikiye ayrılmıstır. Bu süreçte ÇHC ve Sudan arasında ticaret, yatırım, yardım ve enerji konularında sonuçları kolayca öngörülmeyecek bir geçis süreci yasanmaya baslanmıstır. Bu nedenle ikiye ayrılmanın gerçeklestiği 2010 yılı son tarih olarak alınmıstır. 
Anahtar Kelimeler: Çin, Afrika, Sudan, Enerji, Güvenlik 

Giris 

Son yarım asrın Asya’daki büyüme sampiyonlarının hepsi (1950 ve 60’larda Japonya, 1960’lardan 80’lere kadar Güney Kore ve 1980’lerin basından bu yana ÇHC) büyük sirketlerle yakın is birliği yapan müdahaleci hükümetlere sahip olmuslardır. Bu hükümetler saldırgan bir tutumla yatırımı ile ihracatı tesvik ederek ve ithalat konusunda kısıtlayıcı (veya yansız) bir tutum sergileyerek merkantilist politikalar uygulamıslardır.1 Bu ülkeler, yeniden yorumladıkları merkantilizmle, artan uluslararası rekabet ve küresellesen ekonomiler 
içerisinde kendi ulusal zenginliklerini artırmayı temel hedef olarak belirlemiş lerdir. Bu hedefi gerçeklestirebilmek için uluslararası liberal standartları sağlayarak yabancı yatırımcıları cezbetmeyi ve ülkeyi zenginlestirirken devleti etkin ve belirleyici kılmayı iki önemli ölçüt olarak almıslardır.2 

ÇHC’nin mevcut uluslararası sisteme bir tehdit olup olmayacağı konusunda tartısmalar sürerken herkes tarafından kabul edilen husus özellikle ekonomik anlamda ÇHC’nin artık etkin bir küresel oyuncu haline geldiğidir. ÇHC için ekonomik büyüme refah, refah ise rejimin devamı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ÇHC, endüstriyel gelisimini koruyabilmek, enerji güvenliğini sağlayabilmek, yeni pazarlar bulabilmek ve kendi ulusal sirketlerinin küresel çapta marka olmasının önünü açabilmek için küresel ekonomik güçlerle 
rekabete girmek zorundadır. 

Bu rekabet içerisinde ÇHC, bugün ekonomik dev olarak isimlendirilen ülkelerin izledikleri kendilerine özgü merkantilist politikaların benzerini uygulamaya çalısmaktadır. Çin Modeli merkantilizmle ÇHC, endüstrisi için gerekli olan ham madde ve enerji teminini sağlamakta, enerjinin sorunsuz bir sekilde ülkeye aktarılması için Çinli sirketleri devlet eliyle desteklemekte ve yönlendirmektedir. Ayrıca endüstriden elde edilen ürünler özellikle kaynak ülke pazarlarına ucuz olarak sunulmakta ve dıs ticaret dengelenmektedir. 

ÇHC’nin politikalarının karsılık bulacağı birçok ülke ile tesis edilen iliskiler içerisinde Afrika ülkeleri giderek daha önemli hale gelmektedir. Afrika’nın 1 milyara yakın nüfusu ve artan alım gücü ile sahip olduğu yer altı kaynakları bu coğrafyayı ÇHC için cazip kılan nedenlerin basında yer almaktadır. ÇHC için Afrika’nın neden önemli olduğu sorusuna, 1973 yılındaki petrol krizinde Brejnev’in Somali Cumhurbaskanı’na söylediği sözler açıklık getirmektedir; “Hedefimiz iki hazineye sahip olan toprakların kontrolünü sağlamaktır; 
birincisi petrolün olduğu Basra Körfezi, diğeri ise minerallerin olduğu Orta ve Güney Afrika’dır”.3 Dolayısıyla Afrika aynı Afrika ancak değisen emperyalist yaklasıma sahip ülkeler olmaktadır. 

1990’lı yılların ortalarından itibaren artan petrol ve ham madde ihtiyacıyla beraber ÇHC-Afrika arasındaki iliskilerde büyük gelisme kaydedilmistir. ÇHC’nin İngiltere ve Fransa gibi yüzyıllardır Afrika’da olan ülkeleri 20 yıl gibi kısa bir süre içerisinde geride bırakması bunun en büyük göstergesidir. 

ÇHC’nin Afrika’da faaliyetleri ticaret, yatırım, yardım ve enerji alanlarında yoğunlasmaktadır. Afrika’dan hammadde ve petrol alan ÇHC, olusan ticaret açığını mamul ürünler ile kapatmaya çalısmaktadır. ÇHC'nin Afrika'dan petrol temin ettiği ülkelerin basında petrol ithalatının %5’ini karsıladığı Sudan gelmektedir. Sudan, Angola'dan sonra Afrika'daki ikinci büyük petrol kaynağıdır. Angola’nın ithalattaki payı çok daha büyük olmasına rağmen, Sudan'da gerçeklestirilen enerji yatırımları Sudan'ın konumunu ayrıcalıklı kılmaktadır. 
Sudan'ın petrol ihraç eden bir ülke haline gelmesinde en büyük katkı ÇHC tarafından sağlanmaktadır. 

Bu kapsamda çalısma; genel anlamıyla ÇHC’nin Afrika ile olan iliskilerini ele almıs, bu genel içerisinde Sudan ile olan enerji iliskisini ortaya koymustur. 

Çin-Afrika İliskilerine Genel Bakış Karsılıklı Ticaret 

Günümüzde ÇHC ile Afrika iliskileri zirve yapmıs durumdadır. Birçok alanda sağlanan bu yakın iliski en çok ticaret, yatırım, yardım ve enerji alanlarında meydana gelmistir. 1990 yılında iki ülkenin ticareti yaklasık 1 milyar doları bulurken bu rakam 2010 itibariyle 126,9 milyar doları (Grafik-1) geçmistir.4 ÇHC, 2009 itibariyle ABD’yi de geçerek Afrika’nın en büyük ticari ortağı olmustur.5 



Grafik-1 ÇHC-Afrika Arasındaki Ticaret Dengesi6 

ÇHC’nin Afrika ile ticari iliskilerinde de merkantilist politikanın izlerini gözlemlemek mümkündür. Afrika’dan hammadde ve petrol ithal eden ÇHC’nin Afrika’ya olan ihracatının büyük bir kısmını mamul ürünler olusturmaktadır. Yani Afrika sadece ÇHC için enerji ve doğal kaynak temini sağlayacak önemli bir coğrafya değil aynı zamanda ürettiği ürünleri satabilecek büyük bir pazardır. Böylece dıs ticaret fazlası vermese de ticareti dengede tutmayı basarmaktadır. 

Afrika’nın 2000 yılındaki ihracatı yaklasık 150 milyar dolardan 2010 itibariyle yaklasık olarak 550 milyar dolara yükselmistir. Yaklasık 4 kat artıs gösteren bu artıs eğiliminde iki husus dikkat çekmektedir. Birincisi, Avrupa’nın ve ABD’nin ihracattaki paylarının %47’den, %33’lere düsmesidir. Diğer önemli gelisme ise ÇHC’nin Afrika’nın toplam ihracatındaki payının %3,2’den %12 seviyelerine yükselmesidir.7 

Rakamlarla ifade edilen bu dengenin, ÇHC ile Afrika kıtasının geneli itibariyle olustuğu söylense de ülke bazında farklı bir tablo karsımıza çıkmaktadır. ÇHC ile Afrika ülkelerinin ticari iliskilerinde her ülkenin farklı bir performans sergilediği Harita-1’de açıkça görülmektedir. Genel itibariyle Angola, Sudan, Kongo Cumhuriyeti gibi petrol zengini ülkelerin belirli ölçülerde fazla verdikleri gözlenmektedir. Maden zengini Güney Afrika ve Zambiya gibi ülkeler ÇHC ile ticaretlerinde bir denge içerisinde bulunmaktadırlar. 

Bunun yanında Nijerya gibi petrol üreticisi bir ülkenin ÇHC ile ticaretinde açık verdiği görülmektedir. Bunun iki temel sebebinin olduğu, birincisinin ÇHC’nin Nijerya’dan henüz düsük seviyede petrol alması8 , diğerinin ise Nijerya’nın ÇHC ürünlerine büyük oranda damping uygulaması ve talep etmesidir.9 



Harita-1 ÇHC’nin Afrika Ülkeleri ile Ticaret İliskilerinin Dağılımı (2006-2010)10 


İkili ticarette bir denge söz edilse de ÇHC’nin ucuz Çin mallarıyla petrolü dengelediği unutulmamalıdır. Kısaca düsük katma değere sahip malların karsılığında yüksek katma değere sahip petrol ithal edilmektedir. Bunun yanında ÇHC’nin uygulamıs olduğu düsük kur politikası sayesinde ucuz Çin mallarının alım gücü düsük olan Afrika ülkelerinde yoğun talep görmesi, Afrika’daki sanayinin ve istihdamın iyice yara almasına sebep olmaktadır. 



Tablo-1 ÇHC’nin Afrika’daki Ticaret Yaptığı En Büyük 10 Ülke11 


Enerji Yatırımları 

ÇHC’nin Afrika’ya yönelik hedeflerini Ian Taylor kısa ve uzun vadeli olmak üzere ikiye ayırmaktadır.12 ÇHC’nin kısa vadeli hedefi büyüyen endüstrisini ve artan iç talebini karsılayacak enerjinin güvenliğini sağlamaktır. Uzun vadeli hedefi ise ÇHC’yi uluslararası enerji piyasasında küresel bir pozisyona getirmektir. ÇHC enerji kaynaklarını uzun vadeli temin etmeye yönelik anlasmalar yapmaktadır. Bununla beraber uluslararası enerji piyasalarına bağımlılığı azaltmak maksadıyla Afrika’daki petrol bölgelerinin satım alımına gidilmekte ya da petrol sirketleri nin/bölgelerinin hisseleri satın alınmaktadır. Afrika ÇHC’nin uzun vadeli enerji güvenliğini sağlamak için ideal bir coğrafyadır. Çünkü kısa vadeli hedefleri olan ve kar amaçlı faaliyet icra eden Batılı sirketler, Afrika’ya yönelik yatırımlarda Çinli sirketler kadar cesur adım atamamaktadırlar. Afrika’nın zayıf altyapısı ve henüz tam olarak oturmamıs bürokratik düzenlemeleriyle beraber bazı ülkelerde yasanan iç güvenlik sorunları, Batılı sirketleri Afrika’ya yatırım yapma konusunda endiselendirmektedir. 

Örneğin, Shell Nijerya’da günlük 150 bin varil petrolün yerel çeteler tarafından çalındığını rapor etmistir. 

Buna benzer sorunlar Batılı sirketlerin cesur bir sekilde Afrika’da yatırım yapmasına engel olmaktadır. Bu yüzden Çinli sirketler ABD ve Avrupalı sirketlerin olmadığı, rekabetin daha düsük olduğu bölgelerde daha kolay faaliyet icra etmektedirler. Taylor ayrıca ÇHC’nin uzun vadeli hedefinin daha öncelikli olduğunu ve bunu gelecekte enerji fiyatlarını manipülasyonda kullanacağını iddia etmektedir.13 

Nitekim ÇHC’nin Afrika’ya açılmasında kamu tesebbüsleri ve Çinli sirketlerin büyük önem tasıdığı görülmektedir. Büyük çaplı sirketler devlet desteğiyle sağlanan düsük faizli kredilerle petrol, maden veya altyapı islerine girmektedir. Orta çaplı sirketler imalat, telekomünikasyon ve hizmet sektöründe faaliyet icra etmektedirler.14 Küçük sermayeli sirketler ise hafif sanayi, toptan ve perakende isleriyle mesgul olmaktadırlar.15 

Bu faaliyetler ÇHC-Afrika Kalkınma Fonu, (China-Africa Development Fund), ÇHC Sanayi ve Ticaret Bankası (ICBC) ile ÇHC Exim Bank tarafından desteklenmektedir. Çin dısarı açılma politikasıyla beraber birçok Çinli sirket Afrika’da ticaret ve yatırım faaliyetlerine baslamıstır. Çinli sirketlerin Afrika’daki sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte rakam binlerle ifade edilmektedir16 

ÇHC’nin Afrika’ya yatırımları 1970’li yıllardan itibaren devam etmekle birlikte 2000’li yıllara kadar gerçeklestirilen yatırımlar ölçek ve miktar olarak düsük kalmıstır. Bu döneme kadar yabancı yatırımcıların ülkede yatırım yapmalarına odaklanılmıs, tesvikler buna göre düzenlenmistir. 1990’lı yılların sonlarından itibaren yurt dısındaki yatırımlar tesvik edilmeye baslanmıstır. 



Grafik-2 ÇHC’nin Afrika’daki Yatırımının Coğrafi Dağılımı 201017 

Merkantilist politikaların ilkelerinden olan devletin belirleyici ve müdahil olması mevcut durumda karsımıza çıkmaktadır. 1979-1990 arasında ÇHC, Afrika’da 102 projede 51,1 milyon dolar değerinde yatırım yapmıstır. Bu dönemde yapılan her bir yatırımın ortalama maliyeti 500.000 dolar gibi bir düsük seviyede gerçeklesmistir.18 



Grafik-3 ÇHC’nin Afrika’daki Toplam Yatırım Miktarları (2003-2010)19 


2000’li yıllardan itibaren özellikle Çin-Afrika Formu (Forum on China-Africa Co-operation-FOCAC)’nun organize etmesiyle ÇHC’nin Afrika’ya olan yatırımları ivme kazanmıs ve yatırımların ölçekleri artırılmıstır. 2003 yılında toplam yatırım stoku 490 milyon dolar seviyesinden 2010 itibariyle 13,1 milyar dolar seviyesine ulasmıstır. 

İkili İlişkide Enerji Faktörü 

Endüstrisi son çeyrek asırdır sürekli gelisme eğiliminde olan ÇHC’nin hammadde ve enerjiyi sorunsuz bir sekilde temin etmesi en çok önem verdiği politikaların basında yer almaktadır. Dünyadaki diğer güçlerin aksine ÇHC için enerjiyi sorunsuz elde etme yalnızca ekonomik gelisimin devamı anlamına gelmemektedir. Ekonomik gelisimin devamı halkın refahının artmasını, ordunun hızlı modernizasyonunu ve en önemlisi rejimin devamını sağlayacaktır.20 

Petrol talebi giderek artan ÇHC, dünya petrol rezervlerinin %1,1’lik kısmına sahiptir. Dünya petrolünün %5’inin üretebilen ÇHC, yaklasık olarak %11’lik kısmını tüketmektedir. Bu bağlamda tükettiğinin yarısını dahi üretemeyen ÇHC’nin, Afrika’ya yönelik izlediği merkantilist politikaların temelini Afrika’nın sahip olduğu doğal kaynaklar olusturmaktadır. 

Afrika, endüstrisi devlesen ve ekonomisi ihracat üzerine kurulan ÇHC’nin enerji ve hammadde talebini karsılayacağı stratejik bir coğrafya haline gelmistir. Nitekim, Grafik-4’de görüleceği üzere, ÇHC’nin 2010 yılı itibariyle ham petrol ihtiyacının %22’si Angola ve Sudan’dan karsılanmaktadır. 



Grafik-4 ÇHC’nin Ham Petrol İthal Ettiği Ülkeler21 

Bu durum Afrika’nın rolünü ÇHC için daha değerli bir hale getirmektedir. Grafik-5’de görüleceği üzere ÇHC’nin Afrika petrol ithalatındaki payı 2007-2010 yılları arasında %4’lük bir artıs kaydetmistir. 



Grafik-5 Afrika’nın Petrol İhraç Ettiği Ülkeler (2007-2010)22 

ÇHC'nin Afrika'dan petrol temin ettiği ülkelerin basında Sudan gelmektedir. ÇHC'nin toplam petrol ithalatında Sudan'ın payı %5'i bulmaktadır. Sudan, Angola'dan sonra Afrika'daki ikinci büyük petrol kaynağıdır. Angola ÇHC’ye daha büyük hacimlerde petrol sağlamasına rağmen, Sudan'da gerçeklestirilen yatırımlar enerji güvenliğini artırmıs ve Sudan'ın konumunu ayrıcalıklı kılmıstır.23 

ÇHC-Sudan İlişkisinde Enerjinin Önemi Sudan’da Enerji Sektörünün Gelişimi 

Sudan'ın sahip olduğu petrol potansiyeli Batılı sirketler tarafından kesfedilmistir. Sudan'da petrol arastırma faaliyetleri ilk olarak ABD'li Chevron sirketinin faaliyetleriyle beraber baslamıstır. 1979 yılından itibaren petrol araması yapan Chevron, 880 milyon dolar harcayarak 9 yılda 87 kuyu açmıstır. 1980 yılında Sudan Hükümeti Chevron'dan sonra Fransız-Belçika menseli Total'a petrol arastırma imtiyazları vermistir. Ancak Total, ülkede yasanan iç sorunlar nedeniyle çekingen davranmıstır. 1983 yılında yasanan ikinci iç savasla beraber Chevron'da arastırma faaliyetlerini askıya almıstır. Yasanan güvenlik zafiyetleri nedeniyle 1988 yılında Chevron teçhizat ve donanımlarını sökerek petrol arastırma faaliyetlerini sonlandırmıs ve ülkeyi terk etmistir. 1992 yılında Chevron petrol arastırma imtiyazlarını Sudan'a devretmistir. Bu süreçte Sudan'da çıkarılan ham petrol günlük 2000-3000 varil seviyelerinde kalmıstır. 1993 yılında Sudan petrol arastırma haklarını Arakis isimli Kanadalı bir sirkete devretmistir. Petrol üretim seviyesi bu dönemlerde günlük 3,200 varil seviyelerine çıkmıstır.24 

2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

24 Şubat 2017 Cuma

ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN ENERJİ POLİTİKASI, ENERJİ GÜVENLİĞİ VE ORTADOĞU, BÖLÜM 2

ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN ENERJİ POLİTİKASI, ENERJİ GÜVENLİĞİ VE ORTADOĞU, BÖLÜM 2


Çin Halk Cumhuriyeti’nin Enerji Politikası ve Enerji Güvenliğinde Ortadoğu 3. Bölüm: 

Ortadoğu çok eski çağlardan itibaren insanlık için en önemli merkezlerden biri olmustur. İpek yolunun üzerinde olması ve tek tanrılı dinlerin bu bölgede doğması siyasi açıdan önemi korumaktadır. Bölge de bulunan Süveys Kanalı da bölgenin ticari önemini arttırmaktadır. Ortadoğu’yu asıl önemli kılan unsur ise petrol olmustur. Özellikle II. Dünya Savas’ından sonra devletlerin petrole olan bağımlılık artmıs, bunun sonucu olarak da gelismis ülkeler petrolü yönetmek için enerji politikaları uygulamaya baslamıstır.39 

1949 yılında ÇHC kurulmus fakat içe kapalı ekonomik sistem benimsen mistir.1978 yılında Deng Siaoping’in iktidara gelmesiyle birlikte Çin dısa açılmıs bunun sonucunda iktisadi büyüme yıllık ortalama %10 civarında seyretmistir. Büyüyen ekonomi ile enerji ihtiyacı da büyümüstür. Kendi kendine yeten bir ülke olan Çin 1993’de ilk kez petrol ithal etmistir. Bu tarihten itibaren petrol ithalatına giderek bağımlı hale gelmistir. 

“2050 yılında dünyanın en büyük sanayisine sahip olması beklenen ÇHC’nin enerji ihtiyacı bu büyümeye paralel olarak önümüzdeki 20 yıl içerisinde daha da 
artacaktır.”40“2000’lerin basında ÇHC’nin günlük petrol talebi 75 milyon varil iken 2025 yılına kadar petrol talebinin günlük 120 milyon varile çıkması beklenmektedir.”41 

Artan enerji ihtiyacında en önemli faktörlerden biri enerji kaynaklarına ulasabilmesidir. ÇHC, Sibirya ve Orta Asya petrollerine kolayca ulasabilecek konumda değildir. Bu da ÇHC’nin Ortadoğu petrollerine olan bağımlılığını arttırmaktadır. ÇHC’nin yükselmekte olan gücünün muhafazası için Orta Doğu’da bulunan petrol kaynaklarına ihtiyacı giderek artacaktır.42 

ÇHC’nin Ortadoğu ile çok köklü ve eski iliskileri yoktur. “1955 yılına kadar SSCB ile paralel bir Ortadoğu politikası izlemis ve Ortadoğu ülkelerinin bağımsızlık çabalarına çok ciddi olmasa da destek vermistir.[…] Bölgedeki anahtar ülkeler ile iliskilerinin hacmini ABD ve BM iliskilerine paralel yürütmek istemistir.”43 

“Çin’in Orta Doğu bölgesiyle iliskileri 1950’lere kadar gitse de, son yıllarda büyüyen ekonomisine paralel olarak 1990’ların ortalarından itibaren ideolojik yaklasımdan ekonomik yaklasıma dönüserek daha pragmatik bir boyut almıstır.”44 

ÇHC, 1950’li yıllarda Ortadoğu devletlerine en büyük tehdidin emperyalizm olduğunu savunmus bağımsızlık mücadelelerine destek vermistir. 1960’lı yıllardaki ÇHC-SSCB anlasmazlığı sebebiyle ÇHC Sovyet bloğundan soyutlanmıs ve Ortadoğu ülkeleriyle iliskilerine ağırlık vermistir.45 

“Soğuk Savas dönemi boyunca Çin’in, Üçüncü Dünya kuramı çerçevesinde Orta Doğu’ya yönelik politikası sekillenmistir.”46 Fakat artan enerji talebi sebebiyle 1993’den itibaren bölgeyle pragmatist yaklasmaktadır. Enerji talebi güvenliğini sağlamak için politikalar üretmektedir. 

1989 yılında ÇHC Tiananmen meydanındaki ayaklanmayı kanlı bir sekilde bastırmıs bu olay Avrupa ve ABD tarafından kınanmıs sonucu olarak da silah ambargosu ve ticari engeller konulmustur.ÇHC, “Tiananmen Olayları sonrasında girdiği krizi, 1990'lı yıllarda öncülük ettiği olağanüstü ekonomik büyüme ile astı. Bununla iliskili bir baska gelisme, Çin sanayisindeki büyümeye paralel olarak artan hammadde ve enerji talebinin, ülkeyi bu alanda dısa bağımlı hale getirmesiydi.”47 

“Çin, enerji güvenliği konusunda Suudi Arabistan, Irak, Dran ve Sudan gibi kendi ana petrol üreticisi ülkelerle açık bir sekilde ikili iliskiler yürütmektedir. Böyle çabalar dünya tarafından tereddütle izlenmekle beraber, Petrol pazarları son iki yılda olduğu gibi gergin olduğunda, ikili anlasmalar düzenli petrol tedariki karsılığında politik tavizler gerektirebilir.”48 2004 yılında ÇHC-Arap Dsbirliği Forumu kurulmustur. “Forum’un İkinci Bakanlar Toplantısı’nda, ÇHC ile Arap ülkeleri arasında enerji is birliğinde diyalog mekanizmasının kurulması konusunda fikir birliğine varılmıstır. Toplantıda 2006-2008 yılları arasında ÇHC-Arap Petrol Dsbirliği Toplantısının düzenlenmesine kara verilmis, ikili, bölgesel 
ve çok taraflı terörizmle mücadelede is birliği konusunda fikir birliğine varılmıstır.”49 

“ÇHC uygulamaya çalıstığı Ortadoğu politikasıyla; hem enerji ihtiyacını karsılamayı hem de Ortadoğu ülkelerinin ÇHC’deki Müslüman nüfus üzerindeki etkisini ve Tayvan ile iliskilerini zayıflatmayı amaçlamaktadır.”50 

Çin’in artan enerji ihtiyacına paralel olarak Ortadoğu’ya olan bağımlılığı da artmaktadır. Enerji akısının devamlılığı ve güvenliği için bölgenin istikrarlı olmasını istemektedir. “Çin, iliski kurduğu Arap ve Afrika ülkelerinden herhangi bir siyasi reform insan hakları ya da demokrasi talebinde bulunmamakta ve yönetimlerin iç isleriyle ilgilenmemekte bunun yanında sağladığı kredi olanaklarıyla söz konusu ülkelerde liman yapımı, demiryolları, hastane ve eğitim gibi alt yapı yatırımları yapmakta ve ticaretini gelistirmektedir. Bu tür bir yaklasım ise bölgedeki bütün yönetimlerin Çin'e daha sıcak bakmalarına neden olmakta ve Çin'in etkinliğini artırmaktadır.”51 

Çin günümüzde petrol ihtiyacının %50’sini Ortadoğu’dan karsılamaktadır. 2020’de petrol ihracatının %79’a çıkması beklenmektedir. Artan petrol bağımlılığı Çin’in dıs politikasını bölgeye daha bağımlı bir hale getirecektir.52 

3.1.Çin’in Enerji Politikasında Suudi Arabistan 

Çin, Ortadoğu’dan enerji ithali için; “1997 yılında o dönemdeki Irak Hükümetiyle iki petrol sahasının gelistirilmesi konusunda anlasmaya varmıstır. Bu anlasmalar savas nedeniyle kesintiye uğramıstır. Sonrasında ÇHC’nin en büyük petrol sirketi SDNOPEC ile Suudi sirket ARAMCO arasında Suudi Arabistan’ın güneyinde gaz aranması konusunda anlasma imzalamıstır. Bu iki ülke arasındaki iliskilerin baslamasını sağlamıstır.”53 

ÇHC’nin enerji ihtiyacını karsılamak için Suudi Arabistan ile yakınlasması ABD tarafından değerlendirildiğinde ÇHC’nin enerji ihtiyaçlarını karsılayabileceği kanısına varılmıstır.54 ABD’nin bu kanısıyla birlikte ÇHC’nin bölgeyle olan petrol temelli iliskileri kabul edilmis ve ÇHC’nin bölge üzerindeki politikaları mesrulastırılmıstır. 

Suudi Arabistan Ortadoğu’daki en önemli petrol ihracatçılarından biridir. Çin’e petrol ithalinde çok büyük bir öneme sahiptir ve bu payı gün geçtikçe artması beklenmektedir.55 

3.2. Çin’in Enerji Politikasında İran;

“Çin yıllarca büyük güç olma amacı ile Ortadoğu’da karmasık bir politika uygulamıstır. Bölgedeki anahtar ülkeler ile olan iliskilerinin hacmi her zaman ABD ve BM içindeki iliskileri ile orantılı olmustur. Bölgede özellikle yaptığı satıslar ve bölgenin önemli ülkeleri ile kurduğu ikili iliskiler ÇHC’ne ekonomik ve diplomatik bir manevra gücü kazandırmıstır. Çin diğer büyük güçler gibi ihracatına karsı petrol alımı düsüncesi tasımaktadır. Çin’in büyüyen ekonomisinin temelini olusturan sanayi ve bu ekonomik büyümede doğrudan etkili olan yabancı sermaye girisinin daha fazla olabilmesi için petrole ihtiyacı vardır. 

Bunun için de İran Körfezi’ni ihtiyacı olan enerjinin kaynaklarından biri olarak görmektedir.”56 

Çin’in İran ile iliskileri ise yalnızca petrol ile sınırlı kalmamaktadır. Nükleer enerjiye dayalı iliskilerin önemi büyüktür. İran jeopolitik olarak çok önemli bir bölgede bulunmaktadır. Dünya enerji kaynaklarının %50’sinden fazlasının bulunduğu Basra Körfezi’nin ve bu kaynakların özellikle de petrol kaynaklarının Avrupa’ya ve diğer devletlere ulastırılmasını sağlayan Hürmüz Boğazı’nı kontrol etmektedir.57 

Çin İran’ın Ortadoğu barısını bozmayacak bütün politikalarını desteklemektedir. Fakat ABD’nin körfezde bulunan donanmasından rahatsız duymakta ve petrol güvenliğini tehdit ettiğini düsünmektedir. 58 

Çin ve İran arasında 2004 yılında yapılan anlasmaya göre; yirmi bes yıldan fazla bir süre için Çin’in enerji firmalarının Dran’ın petrol ve doğalgaz aramalarında 100 milyar dolarlık bir hak tanımaktadır.59 

“Çin Milli Petrol Sirketi de İran Milli Petrol Sirketi ile Güney Fars doğalgaz sahasının gelistirilmesi için geçen Haziran’da 5 milyar dolarlık baska bir anlasmaya imza koymustu.60 
İran yönetimi ve ABD yönetimi arasındaki anlasmazlıklar ÇHC’nin İran’a yakın politikalar izlemesine olanak sağlamaktadır. Petrol sirketleri arasında imzalanan anlasmalarla Çin petrol ithalatının devamlılığını ve güvenliğin sağlarken bir diğer taraftan da silah ticareti ve nükleer teknoloji paylasımıyla karsılıklı bağımlılığı güçlendirmektedir. 

İran’da Ruhani’nin iktidara gelmesiyle ABD ile olan iliskilerin nispeten yumusadığı bir dönemdeyiz. Bu yumusama ile birlikte ABD’nin Dran üzerindeki denetimi ve kontrolünün artması beklenmektedir. Böyle bir durumda ÇHC’nin petrol politikaları ve güvenliği için atacağı adımlar dikkatle belirlenmeli, olası bir ABD-ÇHC çekismesinden kaçınmalıdır. Böyle bir gerilim yalnızca İran ile olan petrol iliskilerinde değil Ortadoğu’daki bütün iliskilerinde sorun yaratacaktır. 

3.3. Çin’in Enerji Politikasında İsrail 

ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük ortağı olan İsrail ile Çin iliskileri 1955 yılında SSCB ile Çin arasındaki çekisme sonucunda ÇHC’nin Arap ülkeleriyle iliskilerini 
gelistirmesiyle baslamaktadır.61 

Çin’in İsrail-Filistin soruna yönelik çözüm önerileri ve yaklaşımları dönem dönem değişmektedir. 1960’lı yıllarda İsrail’in varlığını kabul etmemiş silahlı direnişi haklı görmüstür. Deng Siaoping döneminde ise belirlenen dıs politika ilkelerine uygun olarak barısçıl çözüm yollarının arkasında durmustur. Son çeyrek yüzyıldaki ekonomik büyümeye paralel olarak ilişkiler pragmatik temellere oturtulmustur.62 

ÇHC İsrail-Filistin sorununda Filistin yanlısı bir politika izlemektedir. Arap odaklı bu politikanın temel nedeni enerjidir. Dolayısıyla, Çin’in enerji ihtiyacı Pekin’in bölgeye yönelik dıs politikasını belirlemede ideolojinin önüne geçmistir.63 

1989 yılında Çin’in Tiannanmen Meydanı’ndaki ayaklanmayı kanlı bir sekilde bastırmasından sonra Avrupa ve ABD, Çin’e silah ambargosu uygulamaya baslamıstır. Çin yeni teknoloji silahlara ulasmak için İsrail’den silah ithalatına baslamıstır. Çin’in silah ticaretinde Rusya’dan sonra Dsrail ikinci sırada bulunmaktadır.64 

“ İsrail’in de kuskusuz Çin ile iliskilerini gelistirmesinde büyük çıkarları bulunmaktadır. Her seyden önce İsrail’in Asya’da, ya da Avrasya coğrafyasında var olabilmesi için Çin gereklidir. İsrail dıs politikasını sadece batıya angaje etmek istemiyor, dıs politikasında çesitliliğe gitmek istiyor bu nedenle Çin yeni bir merkez olarak ortaya çıkıyor. İsrail, Çin’in BM Güvenlik Konseyi daimi üyeliğinden de faydalanmak istiyor.”65 

Çin’in İsrail ile olan iliskileri Arap ülkeleriyle olan iliskilerini etkileyecek düzeyde olmaması için çaba sarf etmektedir. 

Bölgedeki Arap ülkeleriyle herhangi bir sorun durumunda enerji akısının tehlikeye gireceğini bilen Çin bu sebeple Dsrail ile iliskilerini göze batmayacak sekilde sekillendirmektedir. 

3.4. Çin’in Enerji Politikasında Irak 

Irak ile Çin arasındaki enerjiye dayalı iliskiler 1997 yılında baslamıs fakat savaslar yüzünden sekteye uğramıstır. “ABD’nin Irak’ı isgali sonrasında ise ÇHC ‘bekle gör ve takip et’ politikası izlemeye baslamıstır.[…]ÇHC Irak’ın geleceğine yönelik olarak […], Irak’ın toprak bütünlüğünün devam etmesi, Irak’taki farklı siyasi, etnik ve dini gruplar arasında uzlasma sağlanarak Irak’ın en kısa zamanda yeniden yapılandırılması ve barıs ile istikrara kavusturulması yönündeki ÇHC politikası uluslararası platformda dile getirilmistir.”66 ÇHC 
bölgeden aldığı enerjinin devamını ve güvenliğini sağlamak için Irak petrollerine gereksinim duymaktadır fakat bölgedeki ABD varlığı ve düzensizlik sebebiyleIrak’a yönelik politika izleyememektedir. 

3.5.Çin’in Enerji Politikasında Arap Baharı Faktörü 

Çin’in Arap Baharı konusundaki en büyük Çin’de de etkisini göstermesidir. 1989 yılındaki Tiannanmen olayını unutmayan Çin tekrar aynı duruma geri dönmekten çekinmektedir. Bu sebeple Arap Baharı’nı anımsatan Mübarek ve Mısır kelimeleri Çin’de yasaklanmıstır.67 Suriye’deki halk ayaklanmasını devlet baskanı Esad’ın kanlı bir sekilde bastırmaya çalısması ve ardından olusan kimyasal silah kullanımına iliskin beyanlar BM Güvenlik Konseyi’nde müdahaleyi gündeme getirmis fakat Çin siyasal yollarla bu sorunun asılması gerektiğini savunmustur.68 ÇHC, ülkesinde olusabilecek olası bir ayaklanmanın önüne geçebilmek amacıyla Mübarek ve Mısır kelimelerini yasaklamakta ve bunun yanı sıra Ortadoğu’daki mevcut istikrarın değismemesi için olası bir Suriye müdahalesinin önüne geçmeye çalısmaktadır. 

ÇHC, enerji politikasının devamlılığının sağlanması için bölgedeki ayaklanmaların önlenmesi gerektiğini ve eski stabil haline kavusturulmasını savunmaktadır. 

Sonuç 

1 Ekim 1949 yılında Mao Zedong Önderliğindeki Komünist Parti’nin yönetimi ile geçirmesinin ardından Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilan edilmistir. Sosyalist ekonomik sistemi benimseyen ÇHC’nin 1978 yılında Deng Siaoping’in iktidara gelmesine kadar ki geçen sürede herhangi bir enerji politikası olmamıs tır. Siaoping, devletlestirilmis üretim araçlarını özellestirerek ekonomik büyüme sağladı. Bu dönemde dıs politika ilkeleri değistirilmis barıs ve istikrar politikaları üzerine bir dıs politika insa edilmistir. 

Son çeyrek yüzyılda ekonomik büyüme hızını arttıran ÇHC’nin buna paralel olarak enerji ihtiyacı da artmıstır. 1990’lı yıllara kadar kendi enerji kaynaklarıyla üretim yapan ÇHC, 1993 yılında ilk kez petrol ithal etmeye baslamıstır. Büyümesi devam eden ÇHC’nin buna paralel olarak enerji ihtiyacı da artmaya devam etmektedir. Enerji ihtiyacında giderek daha fazla dısa bağımlı bir hale gelmektedir. 

1993 yılından itibaren aktif enerji politikası izleyen ÇHC, buna bağlı olarak Ortadoğu ülkeleriyle iyi iliskiler gelistirmistir. Dkili anlasmalar ve doğrudan yatırımlarla bölgenin ÇHC’ye bağlılığını arttırmıs, böylece enerji akısını ve güvenliğini nispeten garanti altına almıstır. ÇHC’nin enerjide çok kutupluluğu için bölgedeki enerji güvenliği çok büyük bir öneme sahiptir. Bu sebeple imzalamıs olduğu anlasmalar bu ihtiyacına paraleldir. 

ÇHC’nin bölge ülkelerine uygulamıs olduğu politikalar ABD ve AB tarafından dikkatle takip edilmektedir. Fakat bölgeye yapılan yatırımlar, ABD yatırımları kadar yoğun değildir. Bu sebeple de bölge ülkeleriyle olan iliskileri enerji boyutunu geçip bütün alanlara yayılamamıstır. 

ÇHC için Ortadoğu yalnızca enerji politikası ve enerji güvenliği için değil aynı zamanda da ABD’nin Tayvan kartına karsılık elinde Ortadoğu kartını bulundurmak istemesinden kaynaklanmaktadır. Ortadoğu’ya yapılan doğrudan yatırımlarda karsılıklı bağımlılık sağlanarak bölgede ÇHC varlığı garanti altına alınırken, bölgedeki ABD karsıtı hareketler desteklenmektedir. Böylece yıllardır ABD’nin ÇHC’ye karsı kullandığı Tayvan kartına karsılık ABD kartı olusturulmaya çalısılmaktadır. 


DİPNOTLAR;


1 Kocaeli Üniversitesi, Uluslararası İliskiler Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi 
2 R. Kutay Karaca, Dünyadaki Yeni Güç Çin Tek Kutuptan Çift Kutuba, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2004, 2.Baskı, s. 19-20 
3 Karaca (2004), a.g.e. s.23-24 
4 Çin Kültür Merkezi, http://www.cinkultur.com/CIN_HAKKINDA/Cin_Tarihi/, Erisim Tarihi 05.12.2013 
5 Nuriye Hidayet Ekrem’den aktaran [Hüsrev Tabak], Mao Devletinden Devlet Maosu’na: Çin Dıs Politikasında -Tarih ve Değisim, 
http://www.nobel.gen.tr/Makaleler/Derleme-Issue%202-8-2011.pdf, s.64, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
6 Aydınlık Yayınları’ndan aktaran [Hüsrev Tabak], a.g.m., s.65 
7 Tabak, a.g.m., 
8 Tabak, a.g.e. s.74 
9 Dumbaung’dan aktaran [Yusuf Sayın], Konfüçyüs’ün Yeniden Kesfi ve Çin’in Dıs Politikasında Dönüsüm, 
http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/articles/2013/29/18.PDF, s.8, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
10 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye-Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat 
Yayıncılık, Dstanbul 2008, 1. Baskı, s.56 
11H. Naci Bayraç, “Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye: Petrol ve Doğalgaz Kaynakları Açısından Bir 
Karsılastırma”, Eskisehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt:10, sayı:1,Haziran 2009, 
https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&ved=0CCsQFjAA&url=
http%3A%2F%2Fsbd.ogu.edu.tr%2Fmakaleler%2F10_1_Makale_5.pdf&ei=EROnUofdFdSAhAfMz4GgCA&us 
g=AFQjCNEhg_-GqBwmoYy96QUohd8rHKBi3Q&sig2=nxGCerVXxo8umH7eDwJdYg , s.118 Erisim Tarihi: 5.12.2013 
12 TÜÇDAD, Çin Halk Cumhuriyeti Hakkında, 
http://www.tuciad.org.tr/index.php/cin-halk-cumhuriyeti-hakkinda, ErisimTarihi: 7.12.2013 
13 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye-Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, 1. Baskı, s.35 
14 Philip Andrews-Speed, EnergyPolicyandRegulation in thePeople’sRepublic of 
China,http://books.google.com.tr/books?id=DrTIM4jk_F4C&printsec=frontcover&hl=tr&source=gbs_ge_summ 
ary_r&cad=0#v=onepage&q&f=false, s.10, Erisim Tarihi: 21.12.2013 
15 Atilla Sandıklı,China’sGrowingNeed of EnergyandChangingBalances, Atilla Sandıklı (Ed.), China A New 
Superpower? Dimensions of Power, Energy,and Security, BDLGESAM Yayıncılık, Dstanbul 2010, s.55 
16JoachimBetz, The Reform of China’sEnergyPolicies, 
http://edoc.vifapol.de/opus/volltexte/2013/4498/pdf/wp216_betz.pdf, s.7-8 Erisim Tarihi: 10.11.2013 
17 Emine Akçadağ, Sanghay Dsbirliği Örgütü: Rusya-Çin Ortaklığı mı, Rekabet mi?,
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=640:anghay-birlii-oerguetue-rusya-cin-ortakl-m-rekabeti-mi&catid=122:analizler-guvenlik&Itemid=147, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
18 Ozan Örmeci, Sanghay Dsbirliği Örgütü, http://ydemokrat.blogspot.com/2011/01/sanghay-isbirligi-orgutu.html, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
19 Serdar İskender, Sanghay Dsbirliği Örgütü Bünyesinde Doğal Gaz Karteli Olusumu, 
http://www.dunya.com/sanghay-isbirligi-orgutu-bunyesinde-dogal-gaz-karteli-olusumu-205359h.htm, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
20 David Lamoureux, TheShanghaiCooperationOrganization: AssessingChina, 
http://www.ensec.org/index.php?Itemid=386&catid=121:contentenergysecurity1111&id=331:the-shanghai-cooperation-organization-assessing-chinas-energy-strategy-in-central-asia&option=com_content&view=article, 
s.5, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
21 Selçuk Çolakoğlu, Sanghay Dsbirliği Örgütü’nün Geleceği ve Çin, 
http://www.uidergisi.com/wpcontent/uploads/2010/09/Sanghay-Isbirligi-Orgutunun-Gelecegi-ve-Cin.pdf, s. 195-196, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
22 Çolakoğlu, a.g.m., s.196 
23 Emine Akçadağ, Sanghay Dsbirliği Örgütü: Rusya-Çin Ortaklığı mı, Rekabet mi?,
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=640:anghay-birlii-oerguetuerusya-cin-ortakl-m-rekabeti-mi&catid=122:analizler-guvenlik&Itemid=147, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
24 Zhang Qingxia’dan aktaran [Salih Tınmaz], Çin’in Nükleer Enerji Politikası, 
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1208:cinin-nuekleer-enerjipolitikas&
catid=92:analizler-uzakdogu&Itemid=140 , s.2, Erisim Tarihi: 5.12.2013 
25 Ahmet Cangüzel Taner, Çin; Nükleer Santraller, Elektrik Üretimi Politikaları, 
http://www.fmo.org.tr/wp-content/uploads/2011/07/%C3%87in-N%C3%BCkleer-Santraller-Elektrik-%C3%9Cretimi-Politikalar%C4%B1.pdf, s.5, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
26 Taner, a.g.m., s.1 
27 Zhang Qingxia’dan aktaran [Salih Tınmaz], Çin’in Nükleer Enerji Politikası, 
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1208:cinin-nuekleer-enerji-politikas&catid=92:analizler-uzakdogu&Itemid=140, s.3-4, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
28 Tınmaz, a.g.m., s.4 
29 Tınmaz, a.g.m., s.6 
30 Tınmaz, a.g.m., s.6 
31 H. Naci Bayraç, “Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye: Petrol ve Doğalgaz Kaynakları Açısından Bir Karsılastırma”, Eskisehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,cilt:10,sayı:1,Haziran 2009, s.118, 
https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&ved=0CCsQFjAA&url=
http%3A%2F%2Fsbd.ogu.edu.tr%2Fmakaleler%2F10_1_Makale_5.pdf&ei=EROnUofdFdSAhAfMz4GgCA&usg=AFQjCNEhg_-GqBwmoYy96QUohd8rHKBi3Q&sig2=nxGCerVXxo8umH7eDwJdYg , Erisim Tarihi: 
5.12.2013, s.119, 
32 Bayraç, a.g.m. s.119 
33 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, 1. Baskı, s.78-79 
34 Sina Kısacık, 21. Yüzyılda Çin Halk Cumhuriyeti’nin Enerji Güvenliği Politikası, 
http://politikaakademisi.org/21-yuzyilda-cin-halk-cumhuriyetinin-enerji-guvenligi-politikasi/, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
35 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2008, 1. Baskı, s.88 
36 Bloomberg HT,“Çin’in Enerjiyle Dmtihanı”, http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1077955-cinin-enerjiyle-imtihani, Erisim Tarihi: 28.11.2013 
37 Sina Kısacık, 21. Yüzyılda Çin Halk Cumhuriyeti’nin Enerji Güvenliği Politikası, 
http://politikaakademisi.org/21-yuzyilda-cin-halk-cumhuriyetinin-enerji-guvenligi-politikasi/, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
38 Abdullah Özdemir, Küresellesme Sürecinde Anahtar Rol: Enerji Politikaları, 
http://www.aso.org.tr/b2b/asobilgi/sayilar/dosyaocaksubat20121.pdf, Erisim Tarihi: 28.11.2013 
39 Ali Yiğit, Ortadoğu Enerji ve Savas, http://www.emo.org.tr/ekler/00f6a4a6c330067_ek.pdf?dergi=932, Erisim Tarihi: 23.11.2013 
40 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye-Çin İliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2008, 1. Baskı., s.79 
41 Atilla Sandıklı,China’s GrowingNeed of EnergyandChangingBalances, Atilla Sandıklı (Ed.), China A New Superpower? Dimensions of Power, Energy,and Security, BDLGESAM Yayıncılık, Dstanbul 2010, s.54 
42 Hicran Kazancı, Çin ve ABD Politikasında Ortadoğu Faktörü, 
http://www.uiportal.net/cin-ve-abd-politikasinda-ortadogu-faktoru.html, Erisin Tarihi: 20.11.2013 
43 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2008, 1. Baskı, s.127-128 
44 Barıs Adıbelli, PaxSınıca Çin Dünya Düzeni, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2009, 1. Baskı, s.249 45 Çağdas Üngör, Çin ve Üçüncü Dünya, 
http://www.journals.istanbul.edu.tr/tr/index.php/siyasal/article/download/9334/8672, s.29, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
46 Barıs Adıbelli, PaxSınıca Çin Dünya Düzeni, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2009, 1. Baskı, s.249 
47Üngör, a.g.m., s.33 
48 R. Kutay Karaca, Dünyadaki Yeni Güç Çin: Tek Kutuptan Çift Kutuba, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2004, 2. Baskı, s.139 
49 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2008, 1. Baskı, s.130 
50 Karaca(2008), a.g.e. s.133 
51 Giray Fidan, Çin Arap Dünyası Dliskileri: Hersey Yolundayken Bu Devrim Nereden Çıktı?,
http://www.21yyte.org/tr/arastirma/cin-cumhuriyeti-tayvan/2011/02/19/6096/cin-arap-dunyasi-iliskileri-hersey-yolundayken-bu-devrim-nereden-cikti, Erisim Tarihi:28,11,2013 
52 Atilla Sandıklı,China’sGrowingNeed of EnergyandChangingBalances, Atilla Sandıklı (Ed.), China A New Superpower? Dimensions of Power, Energy,and Security, BDLGESAM Yayıncılık, Dstanbul 2010, s.60 
53 Jin Liangxiang’dan aktaran [R. Kutay Karaca], Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye Çin İliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, 1. Baskı, s.135 
54 Karaca(2008), a.g.e. s.134 
55 Karaca(2008), a.g.e., s.135 
56 Karaca (2004), a.g.e. s.143 
57 Karaca(2008), a.g.e.,s.137 
58 Karaca(2008), a.g.e., s.140 
59Thrassy N. Marketos, China’sEnergyGeopolitics: TheShanghaiCooperationOrganizationand Central Asia, 
http://books.google.com.tr/books?id=bax4jL1JNjgC&printsec=frontcover&hl=tr&source=gbs_ge_summary_r& 
cad=0#v=onepage&q&f=false, s.115-116, Erisim Tarihi: 21.12.2013 
60 Fikret Ertan, Dran-Çin Dliskileri, http://www.zaman.com.tr/fikret-ertan/iran-cin-iliskileri_899727.html, Erisim Tarihi: 20.11.2013 
61 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, 1. Baskı, s.142 
62 Karaca (2008), a.g.e. , s.143 
63 Barıs Adıbelli, PaxSınıca Çin Dünya Düzeni, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2009, 1. Baskı, s.250 
64 Giray Fidan, Çin İsrail İliskilerine Bakıs, 
http://www.21yyte.org/tr/arastirma/cin-halk-cumhuriyeti/2011/10/17/6336/cin-israil-iliskilerine-bakis, Erisim Tarihi:28.11.2013 
65 Barıs Adıbelli, Stratejik Kusatma, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2007, 1. Baskı, s.208 
66 R. Kutay Karaca, Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye Çin Dliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, 1. Baskı, s.150-151 
67 Kılıç Buğra Kanat, Süpergüç Adayı Çin’in Arap Baharı Korkusu, 
http://arsiv.setav.org/public/HaberDetay.aspx?Dil=tr&hid=115650&q=superguc-adayi-cin-in-arap-baharikorkusu, Erisim Tarihi:28.11.2013 
68 Erkin Ekrem, Çin’in Suriye Sorunu Üzerindeki Tutumu ve Nedeni, 
http://www.sde.org.tr/tr/authordetail/cininsuriye-sorunu-uzerindeki-tutumu-ve-nedeni/3481, Erisim Tarihi:28.11.2013 


KAYNAKÇA 

ADIBELLD Barıs, PaxSınıca Çin Dünya Düzeni, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2009, 1. Baskı 
ADIBELLD, Barıs.Stratejik Kusatma, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2007, 1. Baskı AKÇADAĞ, Emine. Sanghay Dsbirliği Örgütü: Rusya-Çin Ortaklığı mı, Rekabetmi?,
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=640:anghay-birlii-oerguetue-rusya-cin-ortakl-m-rekabeti-mi&catid=122:analizler-guvenlik&Itemid=147, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
BAYRAÇ, H. Naci.“Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye: Petrol ve Doğalgaz Kaynakları Açısından Bir Karsılastırma”, Eskisehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,cilt:10,sayı:1,Haziran 2009, s.118, 
https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&ved=0CCsQFjAA&url=http%3A%2F%2Fsbd.ogu.edu.tr%2Fmakaleler%2F10_1_Makale_5.pdf&ei 
=EROnUofdFdSAhAfMz4GgCA&usg=AFQjCNEhg_-GqBwmoYy96QUohd8rHKBi3Q&sig2=nxGCerVXxo8umH7eDwJdYg , Erisim Tarihi:5.12.2013 
BETZJoachim, The Reform of China’sEnergyPolicies, 
http://edoc.vifapol.de/opus/volltexte/2013/4498/pdf/wp216_betz.pdf, Erisim Tarihi:10.11.2013, 
Bloomberg HT (8 Subat 2012), “Çin’in Enerjiyleİmtihanı”,
http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1077955-cinin-enerjiyle-imtihani, Erisim Tarihi:28.11.2013 
Çin Kültür Merkezi, http://www.cinkultur.com/CIN_HAKKINDA/Cin_Tarihi/, Erisim Tarihi 05.12.2013 
ÇOLAKOĞLU, Selçuk. Sanghay Dsbirliği Örgütü’nün Geleceği ve Çin, 
http://www.uidergisi.com/wp-content/uploads/2010/09/Sanghay-Isbirligi-Orgutunun-Gelecegi-ve-Cin.pdf, s. 195-196, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
EKREM, Erkin.Çin’in Suriye Sorunu Üzerindeki Tutumu ve Nedeni, 
http://www.sde.org.tr/tr/authordetail/cinin-suriye-sorunu-uzerindeki-tutumu-ve-nedeni/3481,  Erisim Tarihi:28.11.2013  Erisim Tarihi:20.11.2013 
ERTAN, Fikret.Dran-Çin Dliskileri, http://www.zaman.com.tr/fikret-ertan/iran-cin-iliskileri_899727.html,Erisim Tarihi:20.11.2013 
FIDAN, Giray.Çin Arap Dünyası Dliskileri: Hersey Yolundayken Bu Devrim Nereden Çıktı?,http://www.21yyte.org/tr/arastirma/cin-cumhuriyeti-tayvan/2011/02/19/6096/cin-arap-
dunyasi-iliskileri-hersey-yolundayken-bu-devrim-nereden-cikti, Erisim Tarihi:28.11.2013 
FİDAN, Giray.Çin Dsrail Dliskilerine Bakıs, http://www.21yyte.org/tr/arastirma/cin-halk-cumhuriyeti/2011/10/17/6336/cin-israil-iliskilerine-bakis, Erisim Tarihi:28.11.2013 
İSKENDER, Serdar. Sanghay Dsbirliği Örgütü Bünyesinde Doğal Gaz Karteli 
Olusumu, http://www.dunya.com/sanghay-isbirligi-orgutu-bunyesinde-dogal-gaz-karteli-olusumu-205359h.htm, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
KANAT,Kılıç Buğra.Süpergüç Adayı Çin’in Arap Baharı Korkusu, 
http://arsiv.setav.org/public/HaberDetay.aspx?Dil=tr&hid=115650&q=superguc-adayi-cin-in-arap-bahari-korkusu, Erisim Tarihi:28.11.2013 
KARACA, R. Kutay.Dünyadaki Yeni Güç Çin Tek Kutuptan Çift Kutuba, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2004, 2.Baskı 
KARACA, R. Kutay.Güç Olma Stratejisi Çin (Soğuk Savas Sonrası Türkiye-Çin İliskileri), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Dstanbul 2008, 1. Baskı 
KAZANCI, Hicran.Çin ve ABD Politikasında Ortadoğu Faktörü, 
http://www.uiportal.net/cin-ve-abd-politikasinda-ortadogu-faktoru.html, Erisim Tarihi:20.11.2013 
KISACIK, Sina.21. Yüzyılda Çin Halk Cumhuriyeti’nin Enerji Güvenliği Politikası, 
http://politikaakademisi.org/21-yuzyilda-cin-halk-cumhuriyetinin-enerji-guvenligi-politikasi/, Erisim Tarihi:20.11.2013 
LAMOUREUX, David.TheShanghaiCooperationOrganization: AssessingChina, 
http://www.ensec.org/index.php?Itemid=386&catid=121:contentenergysecurity1111&id=331:the-shanghai-cooperation-organization-assessing-chinas-energy-strategy-in-central-
asia&option=com_content&view=article, s.5, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
MARKETOS, Thrassy N. China’sEnergyGeopolitics: TheShanghaiCooperationOrganizationand Central Asia, 
http://books.google.com.tr/books?id=bax4jL1JNjgC&printsec=frontcover&hl=tr&source=gbs_ge_summary_r&cad=0#v=onepage&q&f=false, Erisim Tarihi: 21.12.2013 
ÖRMECI, Ozan, Sanghay Dsbirliği Örgütü, 
http://ydemokrat.blogspot.com/2011/01/sanghay-isbirligi-orgutu.html, Erisim Tarihi: 27.12.2013 
ÖZDEMIR, Abdullah.Küresellesme Sürecinde Anahtar Rol: Enerji Politikaları, 
http://www.aso.org.tr/b2b/asobilgi/sayilar/dosyaocaksubat20121.pdf, Erisim Tarihi:28.11.2013 
SANDIKLI, Atilla.China’sGrowingNeed of EnergyandChangingBalances, Atilla Sandıklı (Ed.), China A New Superpower? Dimensions of Power, Energy,and Security, 
BİLGESAM Yayıncılık, İstanbul 2010 
SAYIN,Yusuf.Konfüçyüs’ün Yeniden Kesfi ve Çin’in Dıs Politikasında Dönüsüm, 
http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/articles/2013/29/18.PDF, Erisim Tarihi:20.12.2013 
SPEED, Philip Andrews, EnergyPolicyandRegulation in thePeople’sRepublic of China,
http://books.google.com.tr/books?id=DrTIM4jk_F4C&printsec=frontcover&hl=tr&source=gbs_ge_summary_r&cad=0#v=onepage&q&f=false, Erisim Tarihi: 21.12.2013 
TABAK, Hüsrev. Mao Devletinden Devlet Maosu’na: Çin Dıs Politikasında Tarih ve Değisim,
http://www.nobel.gen.tr/Makaleler/Derleme-Issue%202-8-2011.pdf, 
TANER, Ahmet Cangüzel.Çin; Nükleer Santraller, Elektrik Üretimi Politikaları, 
http://www.fmo.org.tr/wp-content/uploads/2011/07/%C3%87in-N%C3%BCkleer-Santraller-Elektrik-%C3%9Cretimi-Politikalar%C4%B1.pdf, Erisim Tarihi:20.11.2013 
TINMAZ, Salih.Çin’in Nükleer Enerji Politikası, 
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1208:cinin-nuekleer-enerji-politikas&catid=92:analizler-uzakdogu&Itemid=140 , Erisim 
Tarihi:5.12.2013 
TÜÇDAD, Çin Halk Cumhuriyeti Hakkında, http://www.tuciad.org.tr/index.php/cin-halk-cumhuriyeti-hakkinda, Erisim Tarihi:7.12.2013 
ÜNGÖR, Çağdas.Çin ve Üçüncü Dünya, 
http://www.journals.istanbul.edu.tr/tr/index.php/siyasal/article/download/9334/8672, Erisim Tarihi:20.11.2013 
YIĞIT, Ali.Ortadoğu Enerji ve Savas,  http://www.emo.org.tr/ekler/00f6a4a6c330067_ek.pdf?dergi=932, Erisim Tarihi:23.11.2013 

***