CHATEN MAHDİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
CHATEN MAHDİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2018 Salı

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 9

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 9



3. IRAK PETROLLERİNİN GELECEĞİ 

3.1 OPEC Yönünden 


   Dünya da yaşanan hızlı teknolojik gelişmesiyle beraber petrol’e olan ihtiyaç gün artıkça artmıştır. Bu petrol ihtiyacını karşılayan en büyük kaynak ise OPEC’tir. 
2007 yılı itibarıyla OPEC, dünya petrol ihtiyacının %44.9’unu karşılamaktadır.164 2004 yılı Uluslararası Enerji Kurumu tahminlerine göre: 2030 yılında OPEC’in Dünya petrol ihtiyacının %53’ünü karşılayacağını açıklamıştır.165 OPEC’in resmi verilerine göre, 2007 itibariyle Irak’ın ham petrol üretimi, toplam OPEC’in 32.077 milyon varil günlük miktarından 2.183.7 milyon varil günlüğünü oluşturmaktadır.166 Bu miktar ise, OPEC’in toplam 731.101 milyar Amerikan Dolarlık petrol ihracat hacminin 37.300 milyar Amerikan Dolarlığı demektir.167 

Tüm bu veriler Irak’ın OPEC içindeki önemli yerini göstermektedir. Petrol fiyatındaki yükselişle beraber yeni petrol alanlarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaçlara cevap vermek için, uluslararası petrol firmaları Irak topraklarında petrol arama ve işletme imtiyazı elde etmek için adeta yarışmışlardır. Buda, ileriki yıllarda yeni petrol alanları keşif etmek demektir. Irak içinde yeni petrol alanların keşfiyle beraber, günlük petrol ihracatında yükselme demektir. Irak’ın petrol ihracatının artması ise, OPEC içindeki konumunun güçlenmesine dolaysıyla petrol üzerinde etkinliğinin artacağı anlamına gelir. Bunu gören yabancı yatırımcılar, Irak’ın istikrarı için gereken tüm politik altyapının hazırlanması için çalışmışlardır. 

Irak petrol endüstrisinin özel şirketlere açılmasıyla birlikte OPEC’in etkinliğinin de büyük bir yara alacağı ve OPEC’in petrol sektörü üzerindeki gücünü  kaybedebileceği öne sürülmektedir. Özellikle Suudi Arabistan’ın üretim ve fiyat üzerindeki gücünün Irak’taki üretim ile dengelenebileceği belirtilmektedir. 

Bu bağlamda Amerikan merkezli çok uluslu petrol şirketlerinin Irak’ı OPEC ve diğer üretici güçlerin petrol üretimi ve fiyatı üzerindeki etkisini sınırlamak için 
kullanabileceği ileri sürülmektedir.168 

3.2 ABD Ve Müttefikleri Yönünden 

2003 Martında başlayan Amerikan-İngiliz saldırısı karşısında güçlü bir direniş gösteremeyen Irak ordusu, kısa sürede dağılmıştır. Amerikan askerleri 9 Nisan’da Bağdat’a girmiş ve 1 Mayıs’ta da Başkan Bush Irak’taki savaşın bittiğini tüm dünyaya ilan etmiştir. Amerikan güçlerinin Bağdat’ta ilk işgal ettiği yerler arasında Petrol Bakanlığıdır Bağdat’ta denetimi ele geçirdikten sonra zaman kaybetmeksizin harekete geçen Washington yönetimi, Irak’a uygulanan denetimlerin sona ermesini ve Irak’ın dış borçlarının bir kısmının silinmesini talep etmiştir. Bush yönetimi açıkça bu ülkeleri, ya kurulacak yeni Irak yönetimi ile ilişkilerini iyi tutmaya ya da Irak’taki petrol ayrıcalıklarını kaybetme ve Saddam döneminden kalma borçlarından vazgeçme gibi bir ikilemle karşı karşıya bırakmıştır. Karar ayrıca işgal güçlerini, petrol gelirlerinin kontrolü dahil olmak üzere Irak’ın siyasi ve ekonomik anlamda yeniden imarı sürecinde en yetkili otorite olarak tanımlanmıştır. Böylelikle Irak’ın petrol gelirlerinin dağıtımı 
ABD-İngiliz işgal otoritesinin denetimine geçmiştir.169 

2003 yılında Irak’ın yeniden yapılandırılması çerçevesinde yapılan mukavelelerin en az 3/2’sini Amerikan şirketleri hiçbir ihale veya rekabet olmadan elde 
etmişlerdir. Mukavelede aslan payını kapan Amerikalı şirketlerdir. Bunların başında ise Irak’taki kazançları sayesinde yıllık geliri 11 milyar Dolar civarında olan ve bir dönemler Dick Cheney’in danışmanlığını yürüttüğü Halliburton şirketidir. Amerikan yönetimi; Irak’ta yeni idari ve siyasi yapılandırma süreci ile, Orta Doğu’daki zengin petrol kaynaklarını denetim altında tutma arasında güçlü bir bağlantı kurmaktadır. Bush yönetimi, Irak Savaşı ile birlikte Basra Körfezinde başlayan rejim değişikliğini bir başlangıç olarak görmüştür. Amerikan enerji çıkarları gerektirirse, sürecin petrol zengini diğer ülkeleri de içine alabileceğini; diğer devletlerin (Rusya, Çin veya Fransa) Basra Körfezi’ndeki etkilerinin önemsiz olduğunu; enerji kaynakları konusunda güvenli erişim hakkının ABD açısından ne kadar önemli bir mesele olduğunu göstermiştir.170 

Irak’taki yeni petrol düzeni, bir süre sonra tüm Orta Doğu ülkelerine dayatılabilecek niteliktedir. Buna göre, Washington’un Irak petrollerinin işletilmesinde yabancı şirketlere ağırlık verilerek, Irak petrol endüstrisinin özelleştirilmesi ve yabancı sermayeye açılmasını desteklemiştir. Özelleştirmenin, petrol gelirlerinin şeffaf ve tüm taraflara adil dağılımını sağlamak ve aynı zamanda merkezi otoritenin petrol gelirlerini tek başına kullanarak, yine Amerikan karşıtı bir rejime dönüşmesini engellemek için desteklendiği ileri sürmüştür.171 

Uluslararası camia, Amerika ve Müttefiklerinin Irak’tan çekilmeleri durumunda, olası bir kaos ortamından çekinmektedirler. Çıkabilecek böyle bir kaos ortamın, özellikle petrol arzını, dolayısıyla petrol fiyatlarının yükselmesine neden olacaktır. Amerikan güçleri, Irak’tan çekilmeden önce geride güvenlik risklerini 
minimize edebilecek ulusal güçlü bir ordu oluşturmaya çalışmışlardır. 

3.3 Körfez Bölgesinin Güvenliği Yönünden 

Körfez ülkeleri (Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar), Dünyanın %65 ile70 arasında petrol rezervine sahiptirler. Körfez bölgesi, enerji tedariki bakımından dünya için vazgeçilmez konumdadır. Ancak, İsrail-Arap savaşı, Arap-İran savaşı, ABD-Irak savaşı ve Arap-Arap savaşı sayesinde, Körfez Ülkeleri’nin güvenliği sürekli istikrarsız durumdadır.172 

1980 li yılların İran-Irak savaşı döneminde, körfez bölgesindeki bazı petrol tesisleri zarar görmüştür. Bu zararlardan dolayı, uluslararası petrol piyasası olumsuz olarak etkilenmiştir. 173 Olumsuz etkilenmeleri bertaraf etmek için, körfez bölgesinde hali hazır vurucu güç barındırmak gerekmektedir. Bu vurucu askeri güç Ocak 1983 yılında “ABD Merkez Komutanlığı” adı altında kurulmuş, bu askeri birliğin temel amacı, bölgede istikrarı sağlamak ve bölgeyi muhtemel askeri saldırılardan korumaktır.174 Irak, Basra Körfezini kullanarak güneyden çıkarılan ham petrolleri satmaktadır. Irak, yeni petrol alanları çalıştırarak, Basrada bulunan limanların kapasitesini arttırmaya gidebilecektir. Böylece, Körfez üzerinden ihraç edilen petrol miktarının artacaktır. Böylece Irak ekonomisi için, körfezin güvenliğinin önemi olabilecektir. 

3.4 Irak’ın İç İstikrar Yönünden 

İçinde bulunduğumuz dönemde Irak’ın iç istikrarını tehdit eden en önemli unsur petrol tesislerine yönelik terör saldırılarıdır. 2003 yılı Amerikan işgali sonrası 
tırmanan terör faaliyetleri, petrol tesislerini hedef alarak, Irak’ın petrol üretim ve ihracatını olumsuz yönde etkilemişlerdir. Küresel Güvenlik Analiz Enstitü verilerine göre, 12 Haziran 2003 yılı ile 27 Mart 2008 yılı arasında, Irak’ın sadece petrol tesislerine yapılan terörist saldırı sayısı 469 olarak geçekleşmiş tir.175 Irak, petrol gelirlerine bağımlı bir ülkedir. Irak’ın petrol sektörü gelişebilmesi için bu gibi terör saldırılarının önlemesine gereği mevcuttur. 

Bugün Irak ekonomisini ve dolaysıyla, petrol sektörünün önünde en büyük tehdit: terördür. Irak’ta petrol tesislerine yapılan terör saldırıları, petrol arzını 
etkimektedir. Bu etkileşim, dolaylı ya da doğrudan uluslararası petrol fiyatları üzerinde olumsuz etkiler bırakacağı unutulmamalıdır. 

SONUÇ 

Osmanlı İmparatorluğu bölgesi, jeopolitik ve doğal kaynaklar bakımından dünyanın en zengin bölgelerinden birisiydi. Batı ekonomilerinin gelişmesiyle birlikte doğal kaynak (hammadde ve enerji kaynağı) ihtiyaçları artmıştır. Özellikle, petrolün bulunması, sosyal ve ekonomik hayat içinde artan hızda kullanılması bölgenin önemini ve bölgeye gelişmiş ülkelerin ilgisini gün geçtikçe arttırmıştır. Osmanlı topraklarında zengin bir şekilde bulunan petrol; bölgeye İngiliz ve Fransızlar başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin ilgisini çekmiştir. Bu amaçla, Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki hâkimiyetlerine son vermek için Sykes-Picot gizli anlaşması; İngiliz, Fransız ve Çarlık Rusyası arasında 1916’da imzalanmıştır. Çarlık Rusyası’nın, Bolşevikler tarafından ihtilalle devrilmesinden sonra Rusya, söz konusu anlaşmayı ifşa etmiştir. Böylelikle, Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya bu anlaşmadan haberdar olmuş, buna rağmen anlaşma maddelerine dayanan şekilde bölgenin parçalanmasına ve yeniden şekillendirilmesine devam edilmiştir. Anlaşmaya göre, bölgenin yer altı ve yer üstü kaynakları, İngiliz ve Fransızların mandater yönetimine geçmiştir. 

Osmanlı İmparatorluğunun üç vilayeti olan Musul’un, Bağdat’ın ve Basra’nın birleşiminden oluşan ve ‘Sykes-Picot’ anlaşmasıyla teyit edilen Irak devleti kurulmuştur. Irak kurulduğu günden bugüne istikrarsızlıklarla boğuşmaktadır. 

1958’den sonra oluşan Irak Cumhuriyet yönetimi, 1970’lerde Saddam Hüseyin’in ihtilal ile yönetime el koymasıyla son bulmuştur. Yeni bir yönetim, yeni bir 
dikta anlayışı Irak’ta hakım kılınmıştır. Saddam Döneminde Irak; çeşitli sosyal, ekonomik ve etnik çalkantılar yaşamıştır. Bu çalkantılar Saddam Hüseyin’in dikta yönetim anlayışı ile bastırılmıştır. Özellikle 1973’ten sonra artan petrol fiyatlarıyla beraber, Irak ekonomisinde, petrol gelirlerin girdisine paralel olarak büyük gelişmeler gözlenmiştir. Zamanla bu gelişim bölgede dış kışkırtmalar ile birlikte çatışmaya dönüşmüştür. Çatışmaların en önemlisi İran-Irak savaşı olarak karşımıza çıkmaktadır. 

İran-Irak savaşın sona ermesinden sonra, Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesi, I. Körfez Savaşına neden olmuştur. Müttefiklerin Irak yönetimine uyguladıkları askeri baskı ile Kuveyt işgali sona ermiştir. Başlatılan bu savaş ve özellikle savaş sonrası ambargonun ardından, Irak ekonomisi olumsuz biçimde etkilenmiştir. Petrol gelirleri uygulanan ambargo ile BM tarafından kısıtlanmıştır. Bu kısıtlamalar sonucunda, Irak’ın zorunlu maddeler dışında petrol ihracına izin verilmemiştir. Saddam yönetiminin, yanlış uygulanan Devletçi-Planlamacı yönetim anlayışının bir sonucu olarak, Irak ekonomisi devlet tarafından tayin edilen sektörlerde petrol gelirlerinin desteği olmasına rağmen sürekli gerilemiştir. Yönetim, savaş malzemelerinin üretiminde ikameye yönelerek büyük gelir kaynakları israf etmiştir. 

2003’de ABD ve Müttefikleri, Irak’ın teröre verdiği destek ve BM kararlarlarını yerine getirmediği gerekçeleriyle II. Körfez Savaşını başlatmışlardır. II. 

Körfez Savaşını başlatan ABD ve İngilizlerin hedefi Irak petrol üretimi ve üretim tesisleri olmuş, Irak’ın işgali ile ilk başta Irak’ın Petrol Bakanlığı ablukaya alınarak 

korumaya alınmıştır. Irak petrollerinin gelir ve giderleri, işgal kuvvetlerinin eline geçmiştir. İşgal kuvvetleri, Iraktaki faaliyetlerindeki giderlerini, Irak’ın sattığı petrol gelirlerinden karşılamaktadırlar. Böylec; ABD ve İngiliz askeri harcamaları daha az mali kaynağa ihtiyaç duymuşlardır. 
Irak’ın II. Körfez Savaşıyla beraber, çöken ekonomik yapısı ve piyasası, yeni yeni düzelmeye başlamıştır. Bu düzelme, güdümlü bir düzelmedir. Yeni rejimde, halkın elinde daha fazla para geçmiştir. Bununla beraber, sosyal bunalım iç ekonomik istikrarsızlıklar devam etmektedir. 

Bölgenin güvenliği ve Irak petrollerinin geleceği hala tartışma konusudur. Irak, dünya rezervlerinin %10’nuna sahiptir. Petrolün çıkarma maliyeti diğer ülkelere göre daha ucuzudur. Böyle olması işgalci ülkelerin dikkatini çekmekle birlikte, üretim ve fiyat istikrarını da kontrol altına tutmaktadır. 1960’ta kurulan OPEC’in faal üyesi olan Irak, 1991 den 2003 yılına kadar OPEC içi faaliyeti en azken, 2003’ten sonraki dönemde ise özellikle Amerika kontrollü ile OPEC içerisindeki faaliyetlerini sürdürmektedir. 
Bölgeden ABD askerinin çekilmeye başlamasından sonra bile, Irak’ın istikrarı ve petrol gelirlerinin durumu hala açıklığa kavuşmamış durumdadır. Sürekli 
çatışmaların olduğu Irak’ta, ABD’nin ayrılmasıyla yeni bir ekonomik ve siyasal durum ortaya çıkacağından; yönetim çatışmaları ve istikrasızlıkları devam edecektir. Elde edilen petrol gelirlerinin geleceği ve paylaşımının nasıl olabileceği açıklığa kavuşmuş değildir. İstikrasızlık sürüp giderken, bölge barışının da olumsuz yönde etkilemesine devam edecektir. 

Tüm bu etkenler göz önünde bulundurularak hem Irak yönetiminin ve halkının, hem çevre ülkelerin, hem de petrolün dünya ekonomisindeki önemi ve Irak’ın petrol üretim gücü unutulmadan, değişikliklerin süreci ve tüm bu muhataplar açısından konjonktürel önemi mercek altına alınmalıdır. Irak halkının çıkarları ve Irak ekonomisi, Irak istikrarı açısından değerlendirilmeli ve güncellenmelidir. Bunun oluşturulmasında iç dinamikler göz ardı edilemez güçtedir. Yine komşu ülkelerin tüm bu süreçlerden etkilenmesi durumu söz konusudur. Çevre ülkeler de kendi çıkarları ve durumları açısından gelişmeleri yakından takip etmek ve kendilerini değişen koşullara göre hazırlamak zorundadır. Petrolün ve Irak petrollerinin dünya ekonomisindeki yeri ve büyüklüğü de tüm ekonomik ve siyasal yapılar tarafından göz arı edilemeyecek güçtedir. Yapılan müdahaleler, değişiklik ve tekrar yapılandırma çalışmaları ve biçimlendirme faaliyetlerinin de bölgenin ekonomik, kültürel ve sosyal istikrarı üzerinde suni ve olumsuz sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır. 


KAYNAKÇA 

Kitaplar: 

Anthony H. Cordesman, The Gulf And The Search For Strategic Stability, Saudi Arabia, The Military Balance İn The Gulf, And Trend İn The The Arab-İsraeli 
Military Balance, Westview Press, London, 1983. 
David Seddon, A Political And Economic Dictionary Of The Middle East, Europa Publications, London, 2004. 
Fulya Atacan (hzl.), Değişen Toplumlar Değişmeyen Siyaset: Ortadoğu, Bağlam Yayınları, İstanbul, 2004. 
Kayis, Salih Al-Badri, Takwim Al-Naşatat Al-masrifiya Fi Al-İrak, Al-İktisat Al-İraki Wal-Mutaghayirat Al-Bia Al-Arabiya Waldwaliya, Bağdat, 2002. 
Leonardo Maugerı, The Age Of Oil, The Mythology, History,And Future Of The World’s Most Controversial Resource, Praeger Westport Connecticut, London, 2006. 
Mesut Özcan, Sorunlu Miras Irak, Küre yayınları, İstanbul, 2003. 
Robert Benewick, Philip Green, 20.Yüzyıl Politik Düşünceleri, Timaş Yayınları, İstanbul, 2000. 
Robert Springborg, Oil And Democracy in Iraq, SOAS Middle East Series, London, 2007. 
Suphi Abdulhamit, Asrar Thawrat 14 Tammuz 1958 (14 Temmuz 1958 Devrim sırları), İkinci Baskı, Dar Al-Arabiya Bi-Mawsuaat, Lübnan, 1994. 
Suphi Saatçi, Tarihi Gelişim İçinde Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araştırmalar Ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma Ve Geliştirme Vakfı, İstanbul, 1996. 
Tayyar Arı, Geçmişten Günümüze Ortadoğu Siyaset, Savaş ve Diplomasi, İstanbul, 2007. 
Tayyar Arı, Irak, İran, ABD ve Petrol, 2.Baskı, Alfa Yayınları, İstanbul, 2007. 
Ümit Özdağ, Sedat Laçiner, Serhat Erkmen, Irak Krizi (2002-2003), Asam Yayınları, 2003. 
William R. Polk, Irak’ı Anlamak, Nurettin Elhüseyni (çev.), NTV Yayınları, 2007. 
Yves Lacoste, Büyük Oyunu Anlamak Jeopolitik: Bugünün uzun Tarihi, NTV Yayınları, İstanbul, 2007. 

Dergiler: 

A.F Alhajji, The Oil Weapon: Past, Present, And Future, Oil & Gaz Journal; May2, 2005; 103, 17; ABI/INFORM Global. 
Michael Makovsky, Iraq’s Oil Progress, The weekly Standard, 25 Ağustos 2008, 13, 46, Academic Research Library. 
Şevki Özbilen, Kaynakların Paylaşımı ve II. Körfez Savaşı, Finans Dünyası, Sayı: 160, Nisan 2003. 

Raporlar: 

Alrubaie, Falah, An Evaluation to Industrial Developmentin Iraq ”During 1975-1990”, MPRA Paper No. 8331, 19. Nisan 2008. http://mpra.ub.uni-
muenchen.de/8331/1/MPRA_paper_8331.pdf (02.03.2009). 
Christopher Foote, William Block, Keith Crane, Simon Gray, Economic policy And Prospects İn Iraq,Public Policy Discussion Papers, Federal Reserve Bank Of 
Boston,No. 04-1. 
İnci Selin Aydın, “Irak Cumhuriyeti ülke Raporu”, T.C. Başbakanlık, Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Ankara,2009. 
Jonathan E. Sanford, RL31944 ,Report for Congress ,Iraq's Economy: Past, Present, Future, Congressional Research Service, The Library of Congress, 2003. 
http://www.au.af.mil/au/awc/awcgate/crs/rl31944.pdf (03.05.2009). 
Manfred Horn, Oil Production İn Iraq: Persisting Decline Or Upswing?,Economic Bulletin, Springer Berlin/Heidelberg, 2003. 
Mustafa Aydın, Nihat Ali Özcan,Neslihan Kaptanoğlu, Riskler Ve Fırsatlar Kavşağında Irak'ın Geleceği Ve Türkiye, Tepav Ortadoğu Çalışmaları, 2007. 
Taha Özhan, “Irak Ekonomi-Politiği”, Siyaset, Ekonomi Ve Toplum Araştırmaları Vakfı Dosyası, 2006. 
Task Force to Improve Business and Stability Operations in Iraq Industrial Revitalization Initiative , Overview For Effort, Nisan 2007. 
United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs, Iraq Weekly Status Report 14 Jan 2009. 
http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs, Iraq Weekly Status Report 6.May 2009. 
http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs, Iraq Weekly Status Report 21 March 2007. 
http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs, Iraq Weekly Status Report 27 December 2006. 
http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs, Iraq Weekly Status Report 28 December 2005. 
http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
Vural çekinmez, Irak Ülke Profili, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi.2006. 


İnternet: 

Abrief Modern Political History of Iraq. 
http://www.e-book.com.au/iraqhistory.htm (16.01.2009). 
Irak Tarihi,2007. 
http://www.webhatti.com/tarih/54371-irak-tarihi.html (06.01.2009). 
İndustrialization. 
http://countrystudies.us/iraq/56.htm (13.05.2009). 
Saddam Hussain. 
http://www.gwu.edu/~nsarchiv/NSAEBB/NSAEBB107/iraq02.pdf. (26.01.2009). 
The Coalition Provisional Authority’s Experiencewith Economic Reconstruction in Iraq. 
http://www.usip.org/pubs/specialreports/sr138.pdf (25.04.2009 ). 
The Department of State, Bureau of Near Eastern Affairs. February 2008. 
http://www.state.gov/r/pa/ei/bgn/6804.htm (03.05.2009). 
The Revolutionary Command Council. 
http://lcweb2.loc.gov/cgi-bin/query/r?frd/cstdy:@field(DOCID+iq0071) (22.02.2009). 
The Sykes-Picot Agreement.1916. 
http://www.bu.edu/mzank/Jerusalem/tx/Sykes-Picot.htm (06.01.2009). 
Library of Congress, Federal Research Division, Country Profile: Iraq. August 2006. 
http://lcweb2.loc.gov/frd/cs/profiles/Iraq.pdf (03.05.2009). 
The Emergence Of Saddam Husain, 1968-79. 
http://lcweb2.loc.gov/cgi-bin/query/r?frd/cstdy:@field(DOCID+iq0023) (22.02.2009). 
1973 Petrol Krizi. 
http://www.genbilim.com/index2.php?option=com_content&do_pdf=1&id=2472   (29.05.2009) 
Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. 
www.eia.doe.gov (30.05.2009). 
Curt Tarnoff, Congressional Research Service, Iraq Reconstraction Assistance March 12 2009. 
http://www.fas.org/sgp/crs/mideast/RL31833.pdf (30.05.2009). 
Bilgay Duman, Irak Petrolü Ve Efsane Projeler. 
http://www.haber10.com/makale/ArticlePrint.aspx?id=9854 (01.06.2009). 
Tayyar Arı, Washington’un Orta Doğu Politikası Yeni mi?. 
www.tayyarari.com/download/eskiyazi/abdninortadogupol.doc (01.06.2009). 
United States Central Command. 
http://www.centcom.mil/ar/about-centcom/our-mission/ (02.06.2009). 
Energy Security,Attacks on Iraqi pipelines, oil installations, and oil personel. 
http://www.iags.org/iraqpipelinewatch.htm (01.06.2009). 
Falah Khalaf Al-robayi, Alsınaat Al-saghira we Almutawasita fi İrak, 
http://www.alsabaah.com/paper.php?source=akbar&mlf=interpage&sid=18475  (14.05.2009). 

Bültenler: 

Irak Limitet Petrol Şirketi, “Maat Hakika we HAkika An Şarikat Naft Al-İrak Al mahduda”,(Orijinal Metinden) 
Şamil Şen, Tuncay Babalı, Energy Policy, Security concerns in the Middle East for oil supply:Problems and solutions,19 june 2006. 
www.elsevier.com/locate/enpol   (02.06.2009). 
The OPEC Annual Statistical Bulletin 2007. 
http://www.opec.org/library/Annual%20Statistical%20Bulletin/pdf/ASB2007.pdf (02.06.2009). 

Bilimsel Tezler: 

Aslıhan Anılar, Russian Foreign Policy Towards Iraq In The Post-Cold War Era, (Ortadoğu teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek 
Lisans Tezi), Ankara, 2006. 
Atilla Uğur, Geçmişten Günümüze Kuzey Irak’ın Beşeri Coğrafyası ve Sosyal Yapısı, (Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Elazığ, 2002. 
Erol Umut, Musul Meselesinde Petrol Faktörü, (Ankara üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2007. 
Mustafa Çaykuş, Kuzey Irak’ın Yapısı, Bölgedeki oluşumlar, Bölge İçi ve Bölge Dışı devletlerin Amaçları ve Etkileri, (Atılım Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2005. 
Neda Kordestani, The Political Role Of Oil İn The Middle East, (In Partial Fulfilment Of The Requirements For Degree Of Master Of Art In International Relations), San Diego, 1998. 
Sott M. Corbett, America’s Reliance On Oil: Economic, World And Environmental Effect, (Requirements For the Degree Of Master Of Arts In Business And Polcy 
Studies),State University Of New York Empire State College, 2007. 
Veysel Ayhan, Petrol ve Güvenlik: Ortadoğu’daki Krizlerin Ekonomik Politiği, (Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler, Yayınlanmamış Doktora Tezi), Bursa, 2005. 
Yusuf Turan Çetiner, The Baghdad Pact: An Anglo-American Quest For Policy In The Middle East, (Bilkent Üniversitesi, Sosyal Bilimler ve Ekonomi Enstitüsü, 
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara, 1996. 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

164 The OPEC Annual Statistical Bulletin, 2007,s.22. 
http://www.opec.org/library/Annual%20Statistical%20Bulletin/pdf/ASB2007.pdf (02.06.2009). 
165 Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. 
www.eia.doe.gov (30.05.2009). 
166 The OPEC Annual Statistical Bulletin 2007,s.21. 
http://www.opec.org/library/Annual%20Statistical%20Bulletin/pdf/ASB2007.pdf (02.06.2009). 
167 The OPEC Annual Statistical Bulletin 2007,s.13. 
http://www.opec.org/library/Annual%20Statistical%20Bulletin/pdf/ASB2007.pdf (02.06.2009). 
168 Veysel Ayhan, Petrol Ve Güvenlik: Ortadoğu’daki Krizlerin Ekonomik Politiği, (Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler, Yayınlanmamış Doktora Tezi ), Bursa, 2005,s.219. 
169 a.g.e., s.215. 
170 a.g.e., s.216. 
171 a.g.e., s.219. 
172 Şamil Şen, Tuncay Babalı, Energy Policy, Security concerns in the Middle East for oil supply:Problems and solutions, 19 june 2006. 
www.elsevier.com/locate/enpol (02.06.2009). 
173 Anthony H. Cordesman, The Gulf And The Search For Strategic Stability, Saudi Arabia, The Military Balance İn The Gulf, And Trend İn The The Arab-İsraeli Military Balance, Westview Press,London 1983, s.541. 
174 United States Central Command. http://www.centcom.mil/ar/about-centcom/our-mission/ (02.06.2009). 
175 Energy Security,Attacks on Iraqi pipelines, oil installations, and oil personel. 
http://www.iags.org/iraqpipelinewatch.htm (01.06.2009). 


***

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 8

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 8



3. BAAS DÖNEMİ SONRASI IRAK EKONOMİSİ 

3.1 Milli Gelir ve Üretim 

  Irak, 2003 yılında Amerika ve müttefikleri tarafından işgal edilmiştir. İşgal dönemlerinde Irak’ta negatif bir büyüme olmuştur. Durum aşağıda tablo 5’te görüleceği gibi 2003 yılında reel GSYİH büyümesi %–33,1 oranında gerçekleşmişken 2004 yılında ise pozitif bir büyüme ile %23,0 düzeyine ulaşmıştır. Bu artışta, işgal güçlerinin Irak’ı özgürleştireceği vaadi ve politikasıyla geri dönen göçmen Iraklılar’ın ekonomiye olumlu katkısının yanı sıra ABD’nin Irak’ın, yeniden yapılandırma programı kapsamında açtıkları ihaleler istihdam yaratmaların yanı sıra, Irak için öngörülen bütçedir. Ancak, bu artış daha sonraki yıllarda düşmüştür, Irak’ta şiddetin baş gösterdiği 2005–2006 yılları arasında Irak’ın GSYİH’di önemli bir düşüş göstererek 2006 yılında %1,9 düzeyine ulaşmıştır. 



Tablo 5 
Kaynak: The Economist Intelligence Unit, Report: Iraq 2008, s.22 ve Irak 2009, s.8’dan derlenmiştir. www.eiu.com (23.05.2009). 

    Bu düşüşün arkasında en büyük etken Irak’ta sivil ve iktisadi tesislere yönelik yükselen terör saldırılardır. Bu saldırılardan kaynaklanan zararlar Aşağıda grafik 5’te gördüğümüz gibi Haziran 2006 yılında en yüksek düzeyine ulaşmıştır. 2007 yılında petrol tesisle yönelik yapılan saldırıların yükselmiştir. Böylece, Irak’ın iktisadi ve güvenliğine yönelik olumsuzluklar 2006-2007 yılları arasında doruk noktasına varmıştır. Bunun sonucu olarak, Irak hükümeti bir dizi politik açılımlar yaparak ülke içindeki karışıklık ortamını dindirmeye çalışmıştır. Bu sayede Irak içinde nisbi bir istikrar sağlayarak ekonomik göstergeleri olumlu hale gelebilmiştir. Tablo 5 den de anlaşıldığı gibi 2008 yılında ekonomideki reel GSYİH büyüme %7,8 şekilde olmuştur. 2009 yılına geldiğimizde, bu oran %5,4 yükseleceği tahmin edilebilmektedir. 

Grafik 5: Haziran 2003 ile Eylül 2008 Yılları arasında Şiddet Göstergeleri 
(Aylara göre Petrol Sektörüne Yönelik Saldırılar). 
Kaynak : İMF Country Report No. 08/383, Iraq: Second Review Under the Stand-By Arrangement and Financing Assurance Review—Staff Report; Staff Supplement; Press Release on the Executive Board Discussion; and Statement by the Executive Director for Iraq, Aralık 2008, s. 5. 


Aşağıda, tablo 6’da görüleceği gibi, 2003 yılından sonra Irak’ın GSYİH’inde tarım sektöründe en fazla %14,3 oranında gerçekleşirken, bu durum, sanayide %60,2, hizmet sektöründe ise%27,8 gerçekleşmiştir. Savaştan yıkılan alt yapı ve yetersiz donanım ve terör olaylarından dolayı sektörde olumsuzluklar devam etmiştir. Yukarıda sayılan bu olumsuzluklardan dolayı GSYİH’sindeki payı sınırlı olmuştur 


Tablo 6 
Kaynak : The Economist Intelligence, Unit, Report: Iraq 2008, s.19’dan derlenmiştir. www.eiu.com (23.05.2009). 


3.2 Dış Ticaret Yapısı 


   1950'li yıllardan beri Irak'ın ihraç ettiği ürünlerin başında petrol gelmektedir. Irak’ı yöneten Hükümetlere bir gelir kaynağı olarak petrole bağımlılığı arttıkça, diğer muhtemel gelir kaynakları göz ardı edilmiştir. Dünya petrol fiyatlarında ve dolayısıyla Irak'ın petrol gelirlerinde meydana gelen dalgalanmalar, ödemeler dengesinde Irak için önemli gelir haline gelmiştir. Nitekim 2006 yılında petrol ihracatı, toplam ihracat gelirlerinin %97,4'ünü oluştururken; 2007 yılında bu oran % 96,4 olarak 

gerçekleşmiştir. Irak'ın ihracat gelirlerinde petrol fiyatlarına bağlı olarak dönemsel düşüşlere rağmen, 2003 yılından bu yana genel olarak bir artış yaşanmaktadır. Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi'nin 2003 yılı Mayıs ayında yürürlüğe giren 1483 sayılı kararı ile 1990 yılından itibaren Irak'a uygulanan ambargolar kaldırılmıştır. 1990 yılından itibaren petrol haricindeki ürünlerin de ihracatına izin verilmiştir. Ancak işgal sonrası yaşanan altyapı ve güvenlik sorunları nedeniyle tarım ve petrol dışı sektörlerde endüstriyel gelişimin henüz tamamlanamamış olmasının ve artan petrol fiyatlarının etkisiyle, genel olarak her türlü ihtiyaç maddesi dışarıdan ithal edilmektedir.136 

3.3 Para Politikaları 

Irak, 2005–2008 yılları arasında mali hesaplarında büyük fazlalık elde etmiştir. 2008 yılı, çoğu petrol fiyat ve üretimdeki artıştan GSYİH nin %44 gelir elde etmiştir. 
2009 yılında, bütçe hesaplamaları üç defa indirime gitmiştir. Bunun nedeni ise beklenen mali harcama miktarıdır. Böylece, sermaye harcamaları kısılmıştır. Ancak, harcamaların kısılmasına rağmen, bütçedeki yeri büyümeye devam etmiştir. Özellikle kamu sektörü ve güvenlik harcamamaları bu yükselişte büyük rol oynamıştır. Mali hesaplara göre, bu harcamalar, 2008 yılı itibarıyla 12 Milyar Amerikan Doları (GSYİH’nin %14) olmuşken 2009 yılı bu miktar 23 Milyar Amerikan Dolarına (GSYİH’nin %33 ne) yükselmesi beklenmektedir. Bütçedeki bu açıklık Irak’ın mali kapasitesini zorlamıştır.137 

3.4 Fiyatlar 

Irak Devletinin, Bankalar üzerinde zayıf etkiye sahip olmuştur. Bu yüzden, Devlet bir takım ekonomik programlar uygulamak suretiyle piyasayı denetlemeye çalışmıştır. Böylece, Irak Merkez Bankası minimum rezerv ihtiyacı, günlük döviz tedavülü ve Devlet Güvenlik Piyasasını kullanarak likiditeyi daha etkin biçimde kullanmaya çalışmıştır. 2006 ile 2008 yılları arasında birkaç kez faiz oranı yükselmeye geçmiştir. Irak Merkez Bankası, faiz oranı politikasını Şubat 2008 yılında 9 yüzde noktası kesintiye uğratarak, faizin %11’e gerilemesini sağlamıştır.138 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 

II. KÖRFEZ SAVAŞI’NDAN SONRA IRAK PETROLLERİ VE GELECEĞİ 

1. II. KÖRFEZ SAVAŞI ÖNCESİ IRAK PETROLLERİNİN GENEL DEĞERLENDİRMESİ. 

1.1 II. Körfez Savaşı Öncesi Irak Petrollerin Genel Durumu 

    Irak, 1972 yılında petrolü millileştirmiştir. Petrolden elde edilen gelirden istifade edilerek ekonomide iyileşme gerçekleşmiştir. Ancak, 1980’li yıllarda Irak 
ekonomisi birçok baskıya maruz karmıştır. Bu baskıların en önemli iki nedeni vardır. İlki, Irak’ın İranla girdiği savaş ve Irak kaynaklarındaki düşüş olmuştur. Ekonomik sıkıntıların üstesinden gelebilmek için Irak, bir yandan borç öte yandan petrol ihracat kapasitesini artırmak zorunda kalmıştı. Irak, petrol ihracatını artırması için izleyeceği en önemli yol, petrol alıcılarına petrol temin etme yollarının kapasitesini artırmaktır. Bundan dolayı, Irak Kızıl denize yaklaşık 1,5 mv/g (milyon varil/günlük) , Irak-Suudi boru hattıyla Kızıldeniz’e petrol sevkiyatı gerçekleşmiştir. 1980’li yıllarda Irak’ın toplam petrol üretimi 2 mv/g (milyon varil/günlük) civarında gerçekleştiğini göz önünde bulundurduğumuzda, elde ettiği gelirin önemli miktarını savaş giderlerine harcamıştır.139 

Irak, 1991 Körfez savaşını takip eden yıllarda petrol üretiminde düşüş yaşanmıştır. Bunun nedeni ise, yaşanan savaş ve bu savaş sonucu ülkedeki petrol altyapısının zarar görmesiydi. Bunanla beraber, BM tarafından Irak’a uygulanan ambargo uygulamıştır. Tüm bu olumsuz etkenler, Irak’ta petrol sektörünü gerilemiştir. 
1996 yılının sonunda, Irak ile BM arasında petrole karşı gıda Anlaşması imzalanarak, Irak’a kısıtlı şekilde petrol ihracı izni verilmiştir. 2002 yılına gelindiğinde, Irak’ın petrol üretimi 2 mb/g (milyon varil/günlük) düzeyinde gerçekleşmiştir.140 

1.2 Irak’ın Petrol Rezervi Ve Ham Petrol Üretimi 

Irak, körfez bölgesinde üç değişik savaşa girmiştir. Bunların, ilki Irak’ın İranla savaş ikincisi ise, I. Körfez Harekatı ve üçüncüsü II. Körfez Savaşı olmuştur. BM 
tarafından çarpıtılan ambargolar nedeniyle uluslararası enerji otoritelerince tam olarak petrol potansiyeli bilinememiştir. 2004 yılı hesaplamalarına göre, Irak’ın yaklaşık 134,0 milyar varil doğalgaz ve petrol rezervine sahiptir. Bu rezervin yaklaşık 115,0 milyar varili petrol oluşturuyordur.141 

Grafik 6: Irak’ın Petrol Üretimi ve Kaynak Kapasitesi (II. Körfez Savaşı Öncesi). 
Kaynak: Deutsche Bank, Global Oil & Gaz, Baghdad Bazaar Big Oil In Iraq?, 21.Ekim,2002, s.7’den derlenmiştir. http://www.stopesso.com/pdf/baghdad_bazaar.pdf (24.05.2009). 


Grafik 6’da görüldüğü gibi, 1979 yılında Irak, ham petrol üretimini en yüksek seviyesi olan 3,5 mv/g (milyon varil/günlük) gerçekleşmiştir. Irak’ın ham petrol üretimi, İran-Irak savaşı esnasında inişe geçerek 1,0 mv/g (milyon varil/günlük) düzeyine düşmüştür. Irak, İran’la ateşkes yaptığında petrol üretimi yükselişe geçerek, 1988 yılında tekrar 3 mv/g (milyon varil/günlük) düzeyine çıkmıştır. Bunun sebebi, ateşkesten kaynaklanan petrol güvenliğidir.1990 yılı körfez savaşı gerçekleşince, Irak’ın petrol üretimi en düşük seviyesi olan 0,3 mv/g (milyon varil/günlük) inmiştir. Daha sonra BM ambargosundan dolayı, Irak petrol üretimi düşük seviyede üretilmeye devam etmiştir. 1996 yılında Irak’ın BM ile yapmış olduğu petrol karşılığı gıda anlaşması ile, Irak petrol üretimi tekrar yükselerek 2,5 mv/ (milyon varil/günlük) seviyesine ulaşmıştır.142 

1.3 Irak’ın Petrol Rafineriler 

Irak, I. Körfez Savaşı öncesi toplam 0,7 mv/günlük (milyon varil/günlük) kapasitesinde 10 petrol rafinesine sahipti. Savaş ve BM tarafından uygulanan yaptırımları, rafinelerin onarımı ve yenilenmesini imkansız hale getirmiştir. Böylece, 2000 Yılında rafinelerin toplam 0,4 mv/günlük (milyon varil/günlük) kapasiteyle çalışabilmiş tir. Savaş ve ambargo kaynaklı rafineri bakımsızlığı, BM uzmanları, rafinelerin çevre ve çalışanlara zarar verebileceği yönünde açıklamalar yapmışlardır. 
Petrol rafinerine en büyükleri ise, 150.000 v/g kapasitesinde Kuzey Baiji rafinelerisi, 140.000 v/g kapasitesinde Basra rafinerisi ve 100.000 v/g kapasitesinde Daura rafinerisi dir.143 Bu durum aşağıdaki tablo 7’de gösterilmiştir. 
Tablo 7 
Irak’ın Petrol Çıkarma, Rafineri ve Taşıma Kapasitesi.(II. Körfez Savaşından Önceki veriler). Kaynak: Manfred Horn, Oil Production İn Iraq: Persisting Decline Or Upswing?,Economic Bulletin, SpringerBerlin/Heidelberg, 2003, s.114.‘dan derlenmiştir 
.http://www.springerlink.com/content/rhmm3gdatcjvw43b/fulltext.pdf (24.05.2009). 

(1) 1 v/g = (varil günlük ) – (2) 1.5 – 1.6 mv/g (milyon varil/günlük) – (3) 1990 yılında Suudi Arabistan tarafından kapatılan. – (4) 1982 yılında Suriye tarafından kapatılan ancak şu anda onarılmıştır.- (5) kuzey ile güneyi petrol kuyularını bağlayan yerel boru hattıdır. İki taraflı nakille yönetiliyordur. 

1.4 Irak’ın Petrol Taşıma Kapasitesi 

Tablo 7’de görüldüğü gibi Irak, Amerika, Asya ve Avrupalı petrol alıcılarına petrol sevkiyatı için birkaç yola sahiptir. Bu yollar, Basra Körfezi, Suriye, Suudi 
Arabistan ve Türkiye üzerinden gerçekleşmektedir. Irak, petrol sevkiyatını gerçekleştirdiği boru hatları, İran–Irak ve Kuveyt savaşı gerçekleştirdiği sırada hasar görmüştür. Yukarıdaki tablo 7’deki verilerden anlaşılacağı üzere, Irak’ın kuzeyi ile güneyini bağlayan stratejik boru hattı toplam 1,4 mv/g (milyon varil/günlük) kapasitesiyle gerçekleşiyordur. Bu boru hattı 2001 yılında onarılmıştır. Irak, kuzey petrollerini Kerkük-Ceyhan boru hattıyla, 0,9 mv/g (milyon varil/günlük) kapasiteyle Türkiye üzerinden pazarlamaktadır. Bununla beraber, Irak’ın güney petrollerini 1990 yılında Suudi Arabistan tarafından kapatılan IPSA 1,2 boru hattıyla, 1.65 mv/g (milyon varil/günlük) kapasiteyle Suudi Arabistan üzerinden Kızıldeniz’de petrol ihraç etmekteydi. Diğer boru hattı ise, 1982 yılında Suriye tarafından kapatılan ancak 1999 yılı onarılan Banias/Tripoli boru hattı Suriye üzerinden Akdeniz e Irak petrolünü taşımaktadır.144 
Irak, ham petrol ve petrol türevleri ihracatını Basra Körfezinde bulunan üç tanker limanını aracılığıyla gerçekleştirmiştir. Bu limanların ilki, ham petrol yükleme donanımlı Umm Qasr limanı. İkinci Liman ise, 1,2 -1,3 mv/g (milyon varil/günlük) ham petrol yükleme kapasitesine sahip olan ancak ham petrol depolamaya elverişli olmayan Mina-Al-Bakr limandır. Üçüncü ise, onarımda olup çalışmalar bittikten sonra 0,5 ile 0,7 mv/g (milyon varil/günlük) kapasitesinde çalışabilecek Khor Al-Amaya terminalidir.145 

1.5 Irak ve OPEC’in Kuruluşu 

OPEC, ilk kurucu beş ülkeden olmuştur. Bunlar; İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela’dır. Bu kuruluşa daha sonra Katar 1961’da, Endonezya 1962’da (Ocak 2009’dan beri üyeliği askıya alınmıştır), Libya 1962’da, Birleşik Arap Emirlikleri 1967’da, Cezayir 1969’da, Nijerya 1971’da, Ekvator 1973’da (Aralık 1992 yılı ile Ekim 2007 yılları arasında üyeliği askıya alınmıştır), Angola 2007’de ve Gabon 1975-1994 yılları arası katılmışlardır. OPEC, ilk toplantısının İsviçre’nin Cenevre kentinde yapmış, beş yıl sonrada 1 Eylül 1965 yılında merkezini Viyana’ya taşımıştır.146 

OPEC bir kartel niteliğinde olup bağımsız petrol üretici ülkeler arasında işbirliğini geliştirmeye amaçlayan bir kuruluştur. Tam bir kartel olduğunu söylemek 
mümkün değildir. Irak, OPEC üyeliğinin ilk gününden 1991 yılına kadar toplantılara bir fiil iştirak etmiştir. 1991’dan sonraki Irak’ın işgal döneminde ise, ABD güdümünde yeni Irak hükümeti tarafından temsil edilmeye çalışılmıştır.147 Irak, OPEC’in kurucu üyesidir. Irak, 1991 yılında bile OPEC’in müzakerelerinde bulunmuştur. Irak’ın OPEC üyeleriyle olan coğrafi yakınlığı ve gittikçe büyüyen petrol üretimiyle petrol fiyatlarını etkilemesi, OPEC açısından önemlidir. 2003 yılı öncesi OPEC, Amerikalıların Irak’a bir müdahalede bulanacağı anlamıştır. Müdahale halinde Irak’ın dünya petrol üretimine katkısının bir süre ortadan kalkması durumunda, yaklaşık 2 milyar varil olan açığı kapatabileceğini ABD yönetimine bildirmiştir. Bununla beraber, Kuveyt Petrol Bakanı Şeyh Ahmet El Fahd El-Sabah’ın 30 Aralık 2002 tarihli The Economic Times’e yaptığı 
açıklamada, “Eğer petrol fiyatları yükselirse OPEC’in olağanüstü toplanarak üretim artışına gidebileceğini garanti ederim”, diyerek tavrını belirlemiştir. OPEC’in günlük olarak devreye sokabileceği ve üretimi 4- 4,5 milyon varildir. Burada en büyük pay Suudi Arabistan’ındır. Yine OPEC üyesi Venezüella da -dünyanın 5. en büyük petrol üreticisidir. Süren grev üretimi 2,3 milyon varil/gün seviyesinden, 340 milyon varil/gün’e düşürmesine neden olmuştur. Böylece, dünya petrol arzında önemli bir daralma yaşanmaya başlanmıştır. Bundan dolayı OPEC olağanüstü toplantı yaparak 12 Ocak 2003 tarihinde üretimini %7 oranında (günlük 1,5 milyon varil) artırarak günlük 24,5 milyon varil seviyesine yükseltme kararı almıştır.148 Böylece, II. Körfez Savaşından kaynaklanan petrol arzının dengesizliği önlenmiş olmuştur. 2003 yılı sonrası Irak’ın petrol üretimi Amerikalılar tarafından kontrol edilmiştir. ABD, Irak’ın tekrar yapılandırma sürecinde OPEC’in karar ve petrol stratejilerine uymasını istememiştir.149 

2. II. KÖRFEZ SAVAŞI SONRASI IRAK PETROLLERİNİN GENEL DEĞELENDİRMESİ. 

2.1 II. Körfez Savaşı Sonrası Irak Petrollerin Genel Durumu 

II. Körfez Savaşı sonrası Irak petrol tesisleri yatırım ve modernizasyon çalışmalarına ihtiyacı olmuştur. Irak’ın petrol rezervi 115 milyar varil civarında olduğu tahmin edilmektedir. Irak’ın yaklaşık 22 petrol alanına sahiptir. Bu alanların 9’u 5 milyar varil büyüklükte rezerve sahip süper dev petrol alanıdır. Irak’ın güneydoğusundaki petrol alanı, ülkenin kanıtlanmış petrol rezervlerinin %70 ile %80 ni oluşturan süper dev petrol sahaları oluşturmaktadır. Bu sahalar, Dünyada bilinen benzeri dev sahaların en büyüğüdür. Irak’ın kuzeyinde ise, Kerkük, Musul ve Hanekin yakınlarında Irak’ın %20 petrol rezervleri mevcuttur. 150 Amerikan Kongresi Araştırma Servisinin 12 Mart 2009 yayımladığı verilere göre: Amerikan Savunma Bakanlığı, Irak Petrollerinin onarılması için 802,0 milyon Amerikan Doları olarak yardımda bulunduğu belirlenmiştir. Irak petrolleri için harcanan 802,0 milyon Amerikan ı yardım sadece 2003 yılında tahsis edilmiştir.151 

Irak Petrol Bakanlığının amaçladığı 6 milyar varil günlük hedefini tutturabilmesi ihtiyacı olan 25 ve 75 milyar Amerikan Doları değerinde yatırım gerçekleştirmek le ancak mümkün olacaktır. Irak, 2003 yılına kadar olan dönemde toplam 577.500 varil günlük kapasitesinde rafinerilere sahipti. Ancak artan terörist 
saldırlar sonucunda, bu kapasite düşerek yeni rafinerilere ihtiyaç duyulmuştur. Yeni rafineri çalışmaları 2010 yılına kadar, Dohuk, Kürt Bölgesinde, Nassiriyah, Karbala, Kwsengeq, Amarah, Basrah bölgelerinde gerçekleşmesi planlanmıştır.152 

Aşağıda tablo 7’de görüldüğü gibi, Irak’ın petrol tüketimi istikrarlı bir büyüme gerçekleştirmiştir. Irak’ın petrol üretimi, İran-Irak savaşı öncesi, sonrası ve 2000 yıllarında en yüksek düzeyinde seyir etmiştir. Irak’ın petrol üretimi, 1998 ile 2004 yılları arasında en şiddetli iniş çıkışlarından birini yaşamıştır. 



Grafik 7: 1980–2007 Yılları arasında Irak’ın Petrol Üretimi ve Tüketimi. 
Kaynak : Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. www.eia.doe.gov (30.05.2009). 

2005 yılı Irak’ın ham petrol üretim hedefi Irak’ın Petrol bakanlığı tarafından 2,5 milyon varil/günlük olarak belirlenmiştir. Ancak 2005 yılı itibariyle Irak’ın ham 
petrol üretimi belirlenen hedefin altında seyretmiştir. 2005 yılında Irak’ın petrol ihracatından elde ettiği gelir ise, 23,5 milyar Amerikandır. 2006 yılında, Irak’ın ham petrol üretimi, Petrol Bakanlığının hedeflenen düzeyine, 2,33 milyon varil/günlük düzeyinde gerçekleşmiştir.153 2007 yılında Irak Petrol Bakanlığı, ham petrol üretim düzeyi hedefini 2,1 milyon varil/günlük düzeyine indirmiştir. Böylece, ham petrol üretimini Şubat ayında hedeflenen miktarı aşarak 2,14 milyon varil/günlük düzeyinde üretilmiştir.154 Irak’ın ham petrol ihracatından elde ettiği geliri 2006 yılında 31,3 milyar Amerikan Dolarıdır, bu miktar 2007 yılında ise bu miktar 41,0 milyar Amerikan Doları, 2008 yılında 61,9 milyar Amerikan Doları olarak sıralayabiliriz.155 2008 yılında, Irak Petrol Bakanlığının belirlediği hedef, 2,2 milyar varil /günlük olarak gösterilmiştir. Ham petrol üretimi ise, belirlenen miktarın üstünde seyir ederek, Aralık ayı 2,42 milyon varil/günlük seviyesine ulaşmıştır.156 

2.2 Petrolün Silah Olarak Kullanılması 

Petrolü silah olarak kullanma sözcüğü ilk önce Ekim 1973 Petrol ambargosu ile beraber türemiştir. Bazı Müslüman liderlerin yanı sıra Irak ve İran gibi ülkeler, 
petrolün İsraillin, Filistin topraklarından çekilmesi için kullanmışlardır. Petrol üreticisi Arap ülkeleri, 1956, 1967 ve 1973 yıllarında petrolü politik bir baskı aracı olarak kulanmışlardır. 1956 yılında, Mısır lideri Cemal Abdulnasırın Süveyş kanalının millileştirme kararını aldığında, İngiltere, Fransa ve İsrail tarafından saldırıya uğraması üzerine, Suudi Arabistan, Mısırla olan güvenlik anlaşması gereği, İngiltere ve Fransa’ya olan petrol ihracatına ambargo uygulamasını empoze etmiştir. Fakat petrol üretimini kesmemiştir. Diğer taraftan, Suriye’deki milliyetçi bir grubun, Irak petrol şirketine ait petrol pompalama istasyonunu patlatması ile Irak’ın petrol üretimi kesilmiştir. 1956 yılı ambargosunun bedeli petrol fiyatlarının varil başına 25 sent yükselmesi olmuştur.157 

1967 yılında ise, İsrail’in Mısır askeri havaalanını bombalaması sonucunda ABD, İngiltere ve Batı Almanya’ya petrol ambargosu uygulanmıştır. 1967 yılında 
uygulanan ambargo kararı, söz konusu devletlerin İsrail’e sağladığı askeri yardımlardan dolayı alınmıştır. Ambargo, 4 Haziran 1967 yılında başladı, 29 Ağustos 1967 yılında sona ermiştir. 158 1967 savaşı sonunda nasıl Araplar ve Filistinli gerillalar İsrail'e karşı bir yıpratma savaşının vasıtası olarak kullanmaya karar vermişlerdir. 1973 Savaşı'nın sonunda da, petrolü İsrail'e karşı değil, fakat Batı’ya karşı siyasi silah olarak kullanmaya karar verdiler ve bunun neticesinde de bütün dünyada bir petrol krizi ortaya çıktı. Aslına bakılırsa, 1973 petrol krizi doğrudan doğruya 1973 Arap-İsrail Savaşı'nın sonucu değildir. Bu savaş bu krizi hızlandırmıştır. 1973 Ocak ayında varili 2,59 olan Arap petrolü, 1973 Ekiminde 5,11 ve 1974 Ocak ayında da 11,65 a çıkmıştır. Bu, bir yıl içinde dört katından fazla bir artış demekti. Bu fiyat artışları bilhassa Batı Avrupa'da ve Japonya'da bir paniğe sebep olmuştur.159 

ABD ve Hollanda’ya uygulanan Ekim 1973 yılı petrol ambargosu, bir OPEC ambargosu olmadığı gibi bir Arap ambargosu da değildi. Bunun nedeni ise, Irak ve Omman gibi Arap devletler ambargoya katılmamışlar. Ambargo uygulayan devletlerin hedefi ise, İsrail-Arap savaşında Amerika’nın İsrail’e verdiği desteğin kesilmesi ve uluslararası kamuoyunu etkileyerek, İsrail’in 1967 yılı sınırlarına çekilmesini öngören BM’lerin 242 nolu kararın kabul edilmesidir.1973 petrol ambargosu, 2 ayda Dünyanın petrol giderlerinde %5 lik bir azalmaya yol açmıştır. 1973 petrol ambargosu sona erdiğinde, petrol fiyatı ambargo öncesi seviyesine dönmüştür.160 

2.3 Irak Petrolünün Bölge Açısından Önemi 

Petrolün enerji kaynağı olarak yerini tutacak başka bir seçenek bulununcaya kadar, dünya ekonomisi ve siyaseti üzerinde erişilmesi çok güç olan etkisini her zaman koruması muhtemeldir. Petrol, tüm geçmiş boyunca daima pazarlıklara konu olmuş, hayati önemdeki kararların temelini oluşturmuş ve günümüz dünyasında da ilerleme ve hakimiyetin sembolü haline gelmiştir. Bu nedenle savaşlar çıkmış, ülkeler işgal edilmiştir. Uluslararası platformda da 2003 yılında ABD’nin Irak’a girmesinin ve işgal etmesinin en büyük sebebinin enerji ve enerji nakil hatlarının kontrol edilmesi olduğu belirtilmektedir. Enerjiden kasıt temel anlamda petroldür. Bu bağlamda neden Irak sorusu akıllara gelmektedir. Dünya üretilebilir petrol kaynakları yaklaşık 1200,7 milyar varildir. Bunun yaklaşık 743 milyar varili Ortadoğu’dadır. Irak’ın kanıtlanmış petrol rezervlerinin ise yaklaşık 115 milyar varil olduğu bilinmektedir. Bu miktar dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %10’una, Kuzey Amerika kıtasının üretilebilir petrol rezervlerinin ise yaklaşık iki katına denk gelmektedir. Irak petrolü, üretim maliyeti açısından dünyanın en ucuz petrollerinden birisidir. Irak petrolünün varil başına 
maliyeti ortalama 2,5 dır. Dünya ortalamasının varil başına yaklaşık 7-8 olduğu düşünüldüğünde Irak petrolünün önemi ortaya çıkmaktadır. Bugün için ABD, dünyada üretilen petrolün yaklaşık %24,1’ini tek başına tüketmektedir. Öte yandan ABD’nin petrol üretim oranı her geçen yıl gerilemekte petrol ithal etme oranı ise artmaktadır.161 

İran ve Irak’ın kuşatılması politikasının yanında, petrolün güvenliği ve petrol kaynakları üzerindeki denetimin sürdürülmesi, ABD açısından 1990’lı yıllar boyunca da temel bir politika olmaya devam etmiştir. Ancak, Reagan ve Bush döneminde gelişen ilişkilerin aksine, Suudi Arabistan ile ilişkilerde bir gerileme söz konusu olmuştur. 

Özellikle Arap-İsrail barış sürecinde söz konusu olan tıkanma ve Suudi Arabistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üyeliğine ABD’nin destek vermemesi, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemiştir. Bütün bunların yanında, özellikle 1990’lı yılların ortalarından itibaren bir Suudi petrol milyarderi olan Usame Bin Ladin’in liderliğindeki El-Kaide örgütünün Amerikan hedeflerine saldırılar düzenlemesi ilişkilerin gerginleşmesinde katalizör rolü oynamıştır. Suudi Arabistan’ın 1998’de Irak’a düzenlenen “Çöl Tilkisi Operasyonu” sırasında ve 2001’de Afganistan’a düzenlenen “Sınırsız Özgürlük” operasyonu esnasında topraklarının kullanılmasına izin vermemesi ABD’yi yeni alternatifler bulmak zorunda bırakmıştır. Bu süreçte, 1990’ların sonuna doğru devreye giren Katar’ın El-Udeid hava üssünü özellikle belirtmekte yarar vardır. 

Bilindiği gibi, ABD’nin Irak’a düzenlediği saldırı esnasında Katar’ın sağladığı bu üssün, karargah ve harekat merkezi olarak kullanılması söz konusu olmuştur.162 

Irak, doğal kaynak ve coğrafi konumu bakımdan bölge açısından önem arz etmektir. Irak, Türkiye, İran, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Kuveyt’le komşu olan bir ülkedir. Irak halkının söz konusu ülkelerle akrabalık bağıyla bağlı olmasının yanı sıra, bu akrabalıktan doğan önemli ticari münasebetler de mevcuttur. 2003 yılı sonrasında ise Türkiye gibi komşu ülkeler için önemli ticari Pazar haline gelmiştir. Irak’taki petrol sektörünün gelişimiyle beraber, bölge için daha fazla istikrar, Irak halkının alım gücü yükselmesinden kaynaklanan daha fazla ticari ilişkiler ve aynı zamanda petrol sektörüne yapılan yatımlardan bölge üzerinden yeni boru hatlar yapılması muhtemeldir. Böylece, bölgeyi enerji sektörünün yumağı haline getirecektir. 

Irak petrolünün ihraç yollarının çeşitlendirilmesi hem ABD ve uluslararası petrol şirketleri hem de Irak ekonomisi için önemlidir. Basra Körfezinin açıldığı 

Hürmüz Boğazının kontrolünü elinde bulunduran İran’ın herhangi bir durumda burayı kapatması, Irak’ın petrol ihracatını durma noktasına getirebilir. Bu da bütçesinin yaklaşık %98’ini petrol gelirlerinin oluşturduğu Irak ekonomisine büyük zarar verebilir.163 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

136 İnci Selin Aydın, a.g.r., ss.20-21. 
137 The Economist Intelligence Unit, Country Report: Iraq Nisan 2009, s.16. www.eiu.com (23.05.2009). 
138 The Economist Intelligence Unit, Country Report: Iraq Nisan 2009, s.16. www.eiu.com (23.05.2009). 
139 Walt Leo G.B., The East’s Changing Economy, Managment Review, Şubat 1987, ABI/INFORM Global, s.65. 
140 Manfred Horn, a.g.e., s.111. 
141 Leonardo Maugerı, The Age Of Oil, The Mythology, History,And Future Of The World’s Most Controversial Resource,Praeger Westport Connecticut ,London, 2006, Appendix. 4. 
142 Deutsche Bank, Global Oil & Gaz, Baghdad Bazaar Big Oil In Iraq?, 21.Ekim,2002, s.7’den derlenmiştir. 
http://www.stopesso.com/pdf/baghdad_bazaar.pdf (24.05.2009). 
143 Manfred Horn, a.g.e., s.113. 
144 a.g.e., s.114. 
145 a.g.e., s.114. 
146 The Organization of the Petroleum Exporting Countries. http://www.opec.org/aboutus/history/history.htm (01.06.2009). 
147 http://www.ilgilisite.com/haber_detay.asp?haberID=670 (28.05.2009). 
148 Şevki Özbilen, Kaynakların Paylaşımı ve II. Körfez Savaşı, Finans Dünyası, Sayı 160, ss.18-24.Nisan 2003. 
http://www.econturk.org/Turkiyeekonomisi/Kaynak%20payla%20m.doc (28.05.2009). 
149 Jonathan E. Sanford, RL31944 ,Report for Congress ,Iraq's Economy: Past, Present, Future, Congressional 
Research Service, The Library of Congress, Jun 2, 2003.ss.CRS.20- CRS 21. 
http://www.reliefweb.int/rw/RWFiles2003.nsf/FilesByRWDocUNIDFileName/OCHA-64BT5P-us-irq-30jun.pdf/$File/us-irq-30jun.pdf (28.05.2009). 
150 Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. www.eia.doe.gov (30.05.2009). 
151 Curt Tarnoff, Congressional Research Service, Iraq Reconstraction Assistance, March 12 2009,s.4. 
http://www.fas.org/sgp/crs/mideast/RL31833.pdf (30.05.2009). 
152 Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. www.eia.doe.gov (30.05.2009). 
153 United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs,, Iraq Weekly Status Report, 28 December 2005,s.19,. 27 December 2006.ss.19-20. http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
154 United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs,, Iraq Weekly Status Report, 21 March 2007.s.17. http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
155 United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs,, Iraq Weekly Status Report, 14 Januuary 2009.s.18., 6.May 2009,s.8. http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
156 a.g.r.,s.17. 
157 A.F Alhajji, The Oil Weapon: Past, Present, And Future, Oil & Gaz Journal; May2, 2005; 103, 17; ABI/INFORM Global. S.22. 
158 a.g.m., s. 23. 
159 1973 Petrol Krizi, http://www.genbilim.com/index2.php?option=com_content&do_pdf=1&id=2472 (29.05.2009). 
160 A.F Alhajji, a.g.m., ss.24-25. 
161 Bilgay Duman, Irak Petrolü Ve Efsane Projeler. http://www.haber10.com/makale/ArticlePrint.aspx?id=9854 (01.06.2009). 
162 Tayyar Arı, Washington’un Orta Doğu Politikası Yeni mi?. 
www.tayyarari.com/download/eskiyazi/abdninortadogupol.doc (01.06.2009). 
163 Bilgay Duman, Irak Petrolü Ve Efsane Projeler, http://www.haber10.com/makale/ArticlePrint.aspx?id=9854 (01.06.2009). 

9 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 7

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 7



2. TEMEL İKTİSADI SEKTÖRLER 

2.1 Tarım ve hayvancılık 

  Irak nüfusunun, %50 ile %60 tarihsel olarak tarımla uğraşmaktadır. Saddam Dönemi, Irak devletinin uyguladığı ayrılıkçı politika sonucunda Kuzey Irak 
bölgesindeki tarımsal faaliyeti ülke ekonomisine katkısını sınırlamıştır. Bununla beraber, Saddam Hüseyin liderliğindeki başarısız tarım politikaları, tarım sektörünü olumsuz şekilde etkilemiştir.111 Irak Devleti, kesintisiz şekilde Tarım mamulleri ithalatçısıdır. Irak, 1996 yılında BM ile yapmış olduğu Petrol karşılığı gıda anlaşması döneminde, tahıl, süt ürünleri, et ve kümes hayvanları gibi tarım ve hayvancılık ürünlerini büyük miktarlarda ithal etmiştir. Irak’ın, köyden kente doğru göçten kaynaklanan emek gücü eksikliği, yetersiz tarım araçları ve bakımı, topakta oluşan aşırı tuzlanma ve yersiz toprak reformu sonucunda tarımsal kalkınmayı gerçekleştirememiştir. Bununla beraber, Irak’ta Arap kültürünün önemli bir parçasını oluşturan “Arap Bataklığı”nın suyunu çekmek suretiyle tahrip edilmiştir. 
Bu tahribat sonucunda, Irak güneyindeki doğal beslenme alanını yok etmenin yanı sıra su çekilmesinden kaynaklanan tuz ve minerallerin konsantrasyonu sonucu araziyi tarıma uygunsuz hale getirmiştir.112 

1958'de başlayıp 1980'lere kadar süren tarım alanlarının reformu süresince hükümet, tarım alanlarına el koymuştur. Bu topraklar daha sonra işlenebilirlik temeline göre değil, adaletsiz bir şekilde dağıtılmıştır. Böylece devlet en büyük mal sahibi haline gelmiş ve köylüler devlete toprak karşılığı yıllık kiralar ödemiştir. Bazı yoksul çiftçilerin geçimlerini iyileştirse ve kırsal ekonominin ulusal ekonomi ile bütünleşmesine katkı sağlasa da bu önlemler aslında ekonomik değişiklikler sonucu toplam zirai üretimde düşüşlere yol açmıştır.113 1979 ile 1990 yılı arasında Saddam yönetiminin, petrolden elde ettiği gelirin, tarım alanında yapılan yatırımları teşvik etmekle ve tarım sektöründe yatırım yapmak isteyen özel sektörü kontrol etmek için kullanmıştır. Bununla birlikte, Irak devleti petrolden elde ettiği gelirin bir miktarını tarımda kullanılmak üzere Batı menşeli teknolojileri satın almak ve tarım sektöründe sübvansiyonlara yaparak israf etmiştir. İran–Irak savaşı döneminde, nüfusun büyük 
bölümü savaştan dolayı tarım alanı dışında kalmıştır. Irak nüfusunun büyümesiyle beraber, halkın ilgisi ticarete kayarak tarım alanından uzaklaşmaya devam etmiştir. Böylece, 1989 yılı itibarıyla, Irak 2,5 Milyar Dolar değerinde tarımsal mamul ithal etmiştir. Bu mamullerin, ülkenin yaklaşık %78 hububat ve %100 bitkisel yağ ve şeker ihtiyacını karşılıyordu.114 




Harita 4: Irak’taki Ekonomik Faaliyetler. 
Kaynak: http://www.lib.utexas.edu/maps/middle_east_and_asia/iraq_econ_1978.jpg (15.05.2009). 

1990 yılından sonra, Irak’a BM tarafından uygulanan ekonomik yaptırımların tarımsal madde ithalatını kapsamamıştır. Ancak, tarım mamulleri satan yabancı 
şirketlerin Irak’ta doğrudan yatırım yapmaları yasaklanmıştır. 1991 yılında Irak devleti, BM ile petrole karşı gıda anlaşması konusunda, Irak’a uygulanan petrol satışı yasağından tarım mamulleri satın alacak yeterli geliri olmamasından dolayı istekli davranmamıştır. 1990'ların ortalarında uluslararası yaptırımlar sonucunda ağır ekonomik (makroekonomik) sorunlar meydana gelmiştir. Bu sorunlarla başa çıkmak için hükümet liderliğinde tarım sektöründe yatırım kısıtlanması ve bir takım tasarruf önlemlerine başvurulmuştur. Böylece, Irak'taki kötü beslenmede önemli bir artış meydana gelmiştir. 1996 yılında, Irak BM ile uygun koşullarla petrole karşı gıda anlaşmasını (The United Nations Presence Oil-for-Food Programme: OFFP) kabul etmiştir. Petrole karşı gıda anlaşması sonucunda, Irak’ta tüketilen gıda maddelerinin tamamına yakını ticaret yoluyla sağlanmaya başlanmıştır. 2003 yılının ilk yarısında ise, Irak halkının %60 ının OFFP programı kapsamında ithal edilen gıda maddelerine bağımlı durumdaydı.115 

2.2 Sanayi 

Irak ekonomisi içinde petrol dışı endüstri sektörünün payı, 1932 yılında Irak’ın bağımsızlık kazanmasıyla başlamıştır. Bağımsızlılıkla başlayan endüstrisel üretimin genel ekonomiye katılımı düşük olsa bile Osmanlı döneminde nazaran daha gelişmiş düzeyde gerçekleşmiştir. Osmanlı döneminde yapılan üretimin nerdeyse tamamına yakın el gücüyle gerçekleşmişti. Birinci Dünya savaşından sonra, Elektrik, İletişim ve Ulaşım alanında ilk kullanılabilir büyük ölçekli sanayi kuruluşları açılmıştır. Ancak bağımsızlığın ilk yıllarında sanayi alanındaki gelişim yavaşlamıştır. Irak’ın çoğu sermayesini kontrol eden özel sektör; iç pazarın küçük olması, halkın satın alma gücü düşük, altyapının ilkelliği ve tarım alanında yatırımların daha yüksek kar elde edebilirliğinden dolayı imalat alanında yatırım yapma konusundan tereddütlü davranmışlardır.116 Irak’ın petrolden elde ettiği gelirden Sanayisini 1951 yılı ile beraber geniş kamu yatırımı gerçekleşmiştir. 1958 yılında, Irak’ta gerçekleşen darbeyle, endüstri işletmelerinde yavaşlama meydana gelmiştir. Irak’ta yapılan devrim sosyalist karakterde olmasından dolayı, öze sektör, yatırımcılar ve sermaye ülkeyi terk etmeye başlamıştır. 

Abdülkerim Kasım liderliğindeki Irak yönetimi, sanayiyi ayrı tutarak tarım ve petrol sektörünü kamulaştırmaya çalışmıştır. Temmuz 1964 yılında ise, yeni hükümet 27 büyük endüstriyel firmayı millileştirme kararı almıştır. Hükümet, diğer büyük firmaları tasnif ederek, çalışan işçileri %25 oranında karda ortak yaparak şirket yönetimine dahil etmiştir. 

Sanayi alanındaki bu müdahaleci karalardan dolayı Irak’tan sermaye kaçışı gerçekleşmiştir. Hükümetin bu karalarından dolayı 1960’lı yıllara kıyasla Irak’ın 
endüstriyel sektörü %6 oranda yavaşlama gerçekleşmiştir. 1968 Baas darbesiyle beraber, hükümet endüstriyel kalkınmaya öncelik vermiştir. 1978 yıllarla beraber, hükümet iplik ve dokuma gibi on ayrı büyük sanayi sektörünü bağımsız çalışacak şekilde organize etmiştir. Fabrika yöneticilere kısmi özerklik ve sorumluluk tanınmıştır. Irak’ın bu kamucu politikaları, yönetimde verimsizliğe nende olmuştur.117 Irak hükümeti, kamu sektörünün bir parçası olan sanayi sektörünü parasal olarak desteklemiştir. Bu destek öyle bir hal aldı ki, Irak, endüstri sektörüne 1968 yılında 39,5 Milyar Irak Dinarı yatırmışken, 1985 yılında bu yatırım 752,5 Milyar Irak Dinarı dolayına varmıştır. Bu yatırımların sonucu olarak endüstriyel çıktılar yükselmiştir. Irak Devletinin sanayi alanında yatırımlara devam etme düşüncesinin arkasındaki en önemli etken ise; Devletin petrolden elde ettiği büyük gelirlerdir.118 

1975–1980 yılları arası dönemin en belirgin özellikleri; Irak’ın petrolden elde edilen gelire güvenmesi, Irak Dinarını güçlenmesi, ithalata kolaylık tanınması, montaj sanayinin gelişmesi, teknolojik olanakların ithaline tanınan kolaylıklar, istihdamda tasarruf, sanayileşmesinin devlet tarafından desteklenmesi olarak sıralayabiliriz.119 Irak’ın 1980–2002 Sanayileşme politikasının en önemli sonucu endüstrileşme alanındaki ihtisaslaşma uçurumudur. Büyük ölçekli sanayi, büyük sermaye yatırımları ve az istihdam sağlayan petrokimya sanayi ve petrol arıtma sanayi alanında ihtisaslaşmışken, bakım ve onarım alanları Küçük ve orta Büyüklükteki işletmelerin ihtisas alanı olmuştur. Her iki ölçekteki gelişim bağlantılı ve bütünleştirici tarzda gerçekleşmemiştir. Böylece, KOBİ’lerin gelişimi birbirlerinden ve büyük ölçekli sanayiden bağımsız olarak gerçekleşmiştir. Bu kopukluktan dolayı beklenen verim elde edilmemiştir.120 Irak’ın girdiği peş peşe yıkıcı savaşlar sonucunda sanayi yapısı ciddi zararlar görmüştür. 2003 Amerikan işgaliyle noktalanan savaş macerasından sonra iç istikrarsızlık ve iç savaş tehlikesi sanayi sektörüne olumsuz etkilerde bulunmuştur. Bir dizi tahribattan sonra 2007 yılı itibarıyla Irak’ın en önemli tesislerini harita 5’te yerlerine göre şöyle sıralayabiliriz:121 

(1). State Company for Mechanical Industries (Devlet Makine Endüstrisi şirketi)(SCMI), Iskandiriyah 
(2). State Company for Automotive Industry (Devlet Otomotiv Endüstrisi Şirketi) (SCAI), Iskandiriyah 
(3). Iraqi State Company for Cement(Irak Devleti Çimento Endüstrisi şirketi), Fallujah 
(4). Iraqi United Gypsum(Birleşik Irak Alçısıtaşı), Fallujah 
(5). State Company for Glass and Ceramics (Devlet Cam ve Seramik Şirketi)- Plate Glass(Cam protez), Ramadi 
(6). State Company for Glass and Ceramics(Devlet Cam ve Seramik Şirketi) - Consumer Glassware(Tüketici Zücaciyat), Ramadi 
(7). State Company for Glass and Ceramics(Devlet Cam ve Seramik Şirketi) - Ceramic Tile(Seramik Fayans Döşeme), Ramadi 
(8). State Company for Glass and Ceramics (Devlet Cam ve Seramik Şirketi)- Ceramic Fixtures(Seramik Tesisat), Ramadi 
(9). Al Sumood State Company (Al-Sumud Devlet Şirketi)- Steel Structures(Çelik Yapılar), Taji 
(10).Al Sumood State Company (Al-Sumud Devlet Şirketi)- Foundry(Dökümcülük), Taji 
(11). Nassr State Company for Mechanical Ind.(Nasır Devlet Makine Endüstrisi Şirketi) – Trailers(Karavan), Taji 
(12). Nassr State Company for Mechanical Ind. .(Nasır Devlet Makine Endüstrisi Şirketi) – Foundry(Dökümcülük), Taji 
(13). Nassr State Company for Mechanical Ind. .(Nasır Devlet Makine Endüstrisi Şirketi) - Machine Shop(makine Dükkânı), Taji 
(14). Northern Cement State Company .(Nasır Devlet Makine Endüstrisi Şirketi)- Badoush, Mosul 
(15). State Company for Drugs and Medical Supplies(Devlet İlaç ve Tıbbı Malzeme Şirketi) - Ninawah, Mosul 
(16). Northern Cement State Company (Devlet Kuzey Çimento Şirketi)- Sinjar, Sinjar 
(17). Iraqi State Company for Cement(Irak Devleti Çimento Şirketi), Al Qa’im 
(18). State Company for Phosphate(Devlet Fosfat Şirketi), Al Qa’im 
(19). Diyala State Company for Electrical Industries (Diyala Devlet Elektrik Endüstrisi Şirketi)- Transformers(Transformatörler), Baqubah 
(20). Diyala State Company for Electrical Industries (Diyala Devlet Elektrik Endüstrisi Şirketi)- Electric Meters(Elektrik Ölçerler), Baqubah 
(21). Diyala State Company for Electrical Industries (Diyala Devlet Elektrik Endüstrisi Şirketi)- Optic Cable(Optik Kablo), Baqubah 
(22). State Company for Fertilizer (Devlet Gübre Şirketi)- North, Bayji 
(23). State Company for Ready Hand Made Wear(Devlet Hazır Giyim Şirketi), Najaf 
(24). State Company for Rubber Industries(Devlet Lastik Endüstri Şirketi), Najaf 
(25). State Company for Textile Industries(Devlet Tekstil Endüstri Şirketi) - Hilla, Hilla 
(26). State Company for Cotton Industries(Devlet Pamuk Endüstri Şirketi ), Baghdad 
(27). State Company for Leather Industries(Devlet Deri Endüstri Şirketi), Baghdad 
(28). Al Furat State Company – Chemical(Al-Furat Devlet Kimya Şirketi), Al Hindiyah 
(29). That Al Sawary State Company for Chemical Industries(Zat Al-Savar Kimya Endüstri Şirketi) - PVA, Taji 
(30). That Al Sawary State Company for Chemical Industries (Zat Al-Savar Kimya Endüstri Şirketi)– Resins(Reçineler), Taji 
(31). State Company for Drugs and Medical Supplies (Devlet İlaç ve Tıbbi Malzeme Şirketi)- Samarra, Samarra 
(32). State Company for Petrochemical Industries(Devlet petrokimya Endüstri Şirketi), Basrah 
(33). State Company of Fertilizers (Devlet Gübre Şirketi)- South, Basrah 
(34). Harir Tomato Paste and Fruit Processing Plant(Harir Salça ve Meyve İşletme Tesisi), Harir 
(35). State Company for Construction Industries (Devlet Yapı Endüstri Şirketi)- Concrete Pillars, Mosul 
(36). State Company for Heavy Engineering Industry (Devlet Ağır Mühendistlik Endüstri Şirketi)(HEESCO), Doura 
(37). State Company for Hand Woven Carpets(Devlet el Dokuma Halı şirketi), Baghdad 
(38). State Company for Paper Industries(Devlet Kağıt Endüstri Şirketi), Basrah 
(39). Ur State Company for Engineering Industry(Ur Devlet Mühendislik Endüstri Şirketi), Tallil 
(40). Northern Company for Furniture(Kuzey Mobilya Şirketi), Ninawah 
(41). Baghdad Factory for Furniture(Bağdat Mobilya Fabrikası), Baghdad 
(42). State Company for Cotton Industries(Devlet Pamuk Endüstri Şirketi), Baghdad 
(43). State Company for Electrical Industries (Devlet Elektrik Endüstri Şirketi)(SCEI), Baghdad 
(44). State Company for Vegetable Oils Industry(devlet Bitkisel yağlar Endüstri Şirketi), Baghdad 
(45). Al Monsour State Company(Almansur devlet Şirketi), Baghdad 
(46). State Company for Tobacco and Cigarettes(Devlet tütün ve Sigara Şirketi), Baghdad 
(47). Baghdad Electrical(Bağdat Elektronik), Baghdad 
(48). State Company for Batteries Industries(devlet Batarya Endüstri Şirketi), Baghdad 
(49). State Company for Construction Industries(devlet Yapı Endüstri Şirketi) - Stone Cutting(Taş Kesme), Baghdad 


Harita 5: Irak’taki Fabrikalar. 
Kaynak: Task Force to Improve Business and Stability Operations in Iraq Industrial Revitalization 
Initiative den derlenmiştir. http://www.defenselink.mil/tfbso/resources/april07.pdf (16.05.2009). 

(50). State Company for Woolen Industries(devlet Yün Endüstri şirketi), Baghdad 
(51). State Company for Dairy Products(devlet Süt Ürünler Şirketi), Baghdad 
(52). Furat Detergent(Furat Deterjan), Hindiyah 
(53). State Company for Construction Industries (Devlet Yapı Endüstri Şirketi)- Marble Cutting(Mermer Kesme), Erbil 
(54). Southern State Company for Cement (Güney Devlet Çimento Şirketi)- Sedda, Sadat al Hindia 
(55). Kani Bottling(Kani Şişeleme), Kani 
(56). Kurdish Textiles(kürt Tekstil), Erbil 
(57). State Owned Slaughterhouse(Devlet Mezbahası), Baghdad 

2.3 Petrol 

Irak’ta petrol çıkarma ve işletme imtiyazı ilk olarak 19.yy.ın son yıllarında Alman kontrolünde olan Bağdat Demir Yolları’na verilmiştir. 1914 yılında, dönemin 
Sadır Azamı Türk Petrol Şirketini Musul ve Bağdat’ta petrol çıkarma ve işletme vereceğini açıklamıştır. Irak’ta yeni kurulan hükümet, 1925 yılında ancak Türk Petrol Şirketine Bağdat ve Musul ilinde imtiyaz verilmiştir. Ancak bu anlaşmanın bazı maddelerinden hoşnutsuz olan hükümet, 1931 yılında mutabakata varılarak anlaşmayı düzelterek, Dicle nehri doğusunda Bağdat ve Musul ilinde 23 bin mil civarında alan üzerine anlaşılmıştır.122 

Türk Petrol Şirketiyle Nisan 1927 tarihinde yapılan anlaşma imzalanınca, Babagurgur (Kerkük), Jabur,Al-Kara Hana, Khaşm Ahmar, İncene ve Başka bölgelerde deneme amaçlı kuyular açılmıştır. 15 Ekim 1927 tarihinde, Babagurgur (Kerkük) bölgesinde ucuz maliyetli petrol bulunmuştur. Daha sonra, Kerkük bölgesinde, 26 kuyu açılarak Kerkük-Tarablüs ve Kerkük-Hayfa boru hatlarını inşa ederek Akdeniz’e petrol sevkiyatı gerçekleşmiştir. 1929 Tarihinde, Türk Petrol Şirketi bir karar alarak İngiliz Donanma Amirali Sör. Can Kingham yönetiminde Irak Petrol Limitet Şirketi olarak İsim değişikliğine gitmiştir. Irak Petrol şirketi yönetimi, %23,7 İngiliz-İran Petrol Şirketi, %23,7 Fransız Petrol Şirketi, % 23,7 Hollanda Kraliyet Shell Şirketi, % 23,7 Uzak Doğu İnşaat Şirket ve %5 Katkı ve Finansal Limitet Şirketine aittir.123 

Temmuz 1958 yılında Abdülkerim Kasım tarafından gerçekleşen darbeyle Irak petrolleri kesintiye uğrar diye uluslararası camia korkmuştur. Ancak hükümet, Irak petrollerini milleştirme niyeti olmadığını açıklayınca petrol piyasası rahatlamıştır. Daha sonra yönetimde olan Hükümetler ile petrol arama ve çıkarma imtiyazına sahip olan Irak Petrol Şirketi arasında gerginleşeme devam edip, 1972 tarihinde ise Irak Petrol Şirketi devletleştirilmiştir.124 Irak, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) ilk kurucuları arasındadır. 1960 Yılında Venezuela, Suudi Arabistan, Kuveyt ve İranla beraber OPEC’in temellerini atmışlardır.125 
Harita 6: Irak’ın Petrol Endüstrisi. 
Kaynak:http://www.reliefweb.int/rw/fullMaps_Sa.nsf/luFullMap/32522F4A39721DC685256CCB007419B2/$File/govusa_iraqoil120203.pdf?OpenElement (16.05.2009).web sitesinden derlenmiştir. 

    Irak petrol endüstrisi 35 yıllık Baas yönetiminde, doğrudan Petrol Bakanlığı tarafından iki büyük şirket vasıtasıyla kontrol edilmiştir. Kuzey ve Güney petrol 
şirketlerinin coğrafi olarak kendi alanlarındaki petrol sahalarından sorumlu olmuşlardır. Kuzey ve Güney petrol şirketleri, mühendislik, petrolün çıkarılma, petrol tasfiyesi, depolama ve pazarlamasının yanı sıra doğal gaz ile olan işlemlerden sorumluydu.126 Irak’ın petrolden elde edilen geliri her zaman önemli yer tutmuştur. Devletin kalkınması için petrolden elde ettiği gelir çok önemli kaynaktır. Bundan dolayı, Irak yönetimine gelen hükümetler Irak içinde petrol arama ve işletme imtiyazına sahip olan şirketle gerginleşme yaşanmıştır. Bu gerginleşmeler Saddam Hüseyin yönetiminde 1972 yılında Irak petrolünü millileştirerek sona ermiştir. Bu sayede, devletin petrolden elde etiği gelir 1972 yılında 584 milyon Dolarken, 1974 yılında 7,5 milyar Dolara yükselmiştir. Ancak bu gelirler, Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesi ve BM kararıyla petrol ihracatına ambargo uygulamasıyla düşmüştür.127 

Kuveyt’i işgal etmeden önce Irak, 1989 yılında 2,8 mv/g (milyon/günlük) petrol üretmişken, yaptırımlardan dolayı üretimi 1991 yılında 0,2 mv/g (milyon/günlük) düşmüştür. 1996 yılının sonlarına doğru, Petrole karşı gıda anlaşması çerçevesinde Irak’a gıda ve ilaç giderlerini karşılaması için sınırlı miktarda petrol ihracatına izin verilmiştir. 2002 yılına gelindiğinde, Irak’ın petrol üretimi 2 mv/g (milyon/günlük) civarındaydı. 1990 yılı I. Körfez Harekatı ve BM yaptırımından dolayı, Irak’ın gerçek petrol kaynakları keşfedilmemiştir. Birleşik Devletler Jeoloji Etütleri (USGS) ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Irak’ın 120-130 milyar varil işlenebilir petrol kaynaklarına ve 78 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervine sahip olduğuna inanmıştır.128 

Irak, I. Körfez Savaşı öncesi toplam 0,7 mv/günlük (milyon varil/günlük) kapasitesinde 10 petrol rafinesine sahipti. Savaş ve BM tarafından uygulanan 
yaptırımları, rafinelerin onarımı ve yenilenmesini imkansız hale getirmiştir. Böylece, 2000 Yılında rafinelerin toplam 0,4 mv/günlük (milyon varil/günlük) kapasiteyle çalışabilmiştir. Bu bakımsızlıktan dolayı, BM uzmanları, rafinelerin çevre ve çalışanlara zarar verebileceği yönünde açıklamalar yapmışlardır. Petrol rafinerine en büyükleri ise, 150.000 v/g (varil/günlük) kapasitesinde Kuzey Baiji rafinelerisi, 140.000 v/g (varil/günlük) kapasitesinde Basra rafinelerisi ve 100.000 v/g (varil/günlük) kapasitesinde Daura rafineridir.129 

2008 yılı Irak’ın petrol üretimi, 2007 yılına kıyasla %25 oranında daha fazla olmuştur. 2005 ile 2007 yılı yarısına kadar petrol üretimi 2 mv/g (milyon varil/günlük) dolaylarında seyretmiştir. 2007 yılında, Petrol üretimi tırmanışa geçerek 2,5 mv/g (milyon varil/günlük) ulaşmıştır.130ABD Yakın Doğu İşleri Bürosunun haftalık raporunda, 2008 yılı ham petrol üretimi Ocak 2008 hariç Irak Petrol Bakanlığı Hedefleri üstünde seyretmiştir. Ocak ayının ham petrol üretimi 2,7-2,8 mv/g (milyon varil/günlük) civarlarında seyretmedeki en önemli nedenlerden biri 11 Ocakta Basra rafinelerine ham petrol taşıyan boru hattında patlama gerçekleşmesidir. 1-7 Aralık 2008 tarihinde ise, Irak’ın ham petrol üretiminde yılın en yüksek düzeyi olan 2,42 mv/g’e (milyon varil/günlük) varmıştır.131 

2.4 Bankacılık 

Irak, Arap ülkeleri arasında özel bankacılık uygulamaları önceliğiyle tanınıyordu. 1880’li yıllarında, Bağdat’ta Osmanlı Bankası’nın şubesi açılmıştır. Daha 
sonra, birçok yabancı banka Irak’ta şube açarak ticari faaliyeti finansa etmişlerdir. Irak devleti, 1945 yılında ticari faaliyeti finansa etmek için Al-Rafideyin bankasını kurmuştur. Böylece, Al-Rafideyin bankası Irak içinde çalışan ilk devlet bankası olarak kurulmuştur. 1964 yılında, özel banka şubelerini kamusallaştırarak ticari faaliyet finansını Al-Rafideyin bankası tekeline bırakmıştır. Irak Devleti, Irak içindeki tüm bankacılık faaliyetini tek elle gerçekleştirilmesi, Al-Rafideyin bankasının gelişmesine neden olmuştur. Öyle ki 1988 yılında Al-Rafideyin bankası, Dünyanın ilk on büyük ticari bankası arasına girmiştir.132 

1988 yılında, Özel ve Kamu sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak için Al-Rafideyin bankasını, Al-Raşit ile Al-Rafideyin bankasına bölmüştür. Al-Rafideyin 
bankası, kendini yenileyerek Irak halkını bilinçlendirme ve çağdaş hizmetler sunmasına rağmen diğer ülkelerdekinin aksine yüksek nakit tedavülü aynı biçimde seyretmeye devam etmiştir. Bu yüzden, 1991 yılında özel sektör bankacılık düzenlemesine izin verilmiştir. Bunun üzerine, 1992 yılında Bağdat bankası, 1992’da Al-Ticari Al-Iraki, 1993’da Al-İraki Al-İslami Li-Listismar, 1993’da Şark Awsat Al-İraki Li-Listismar, 1993’da Al-İstismar Al-İraki, 1993’da Al-Basra Al-Ahli Li-Listisamar, 1994’da Al-Mutahide Li-Listismar,1995’da Al-Ahli Lİ-Listismar Wal-Tamwil Alzirai, 1998’da Al-İtiman Al-İraki, 1999’da Darul Salam Li-Listismar, 1999’da Babil, 1999’da Al-İktisad Li-Listismar Wal-Tamwil, 1999’da Somer Al-Tijari, 1999’da Al-Warkaa Li-Listismari 2000’da Al-Halij Alticari, ve 2001’da Al-Baraka bankaları kurulmuştur. Bu dönemin iki belirgin özelliği vardır: İlki, söz konusu bankların merkez şubesinin Bağdat’ta olması, diğeri ise devlet bankaların illerde hizmet verirken özel banka hizmeti sadece bazı merkezlerde yoğunlaşmakta olmasıdır.133 

Kurulan bu özel bankaların, ödemeler, para havalesi ve akreditif gibi konularda işlem yapamamaktadır. İlaveten negatif faiz oranları uyguladığı için bu bankalara çok az kişi para yatırmış ve nüfusun büyük bir çoğunluğu ise parasını evlerinde veya Ürdün, Lübnan bankalarına yatırmışlardır. 2004 Mart ayında Irak Merkez Bankası yasası yürürlüğe girmiştir. Yasanın temel amacı uzun dönemli büyüme ve fiyat istikrarını sağlayıp, rekabetçi bir mali sistemin oluşturulmasıdır. Aynı zamanda Mart ayında bütün finansal enstrümanlar, hesaplar ve teminatlar serbest hale getirilmiştir. Bu modern, etkili bir finans sektörünün oluşturulması açısından gerçekten önemlidir. Ayrıca faiz oranlarının serbestçe piyasa tarafından belirlenmesi sağlanmıştır. Bu önlemler bankacılık sistemine olan güveni arttırmıştır. Herhangi bir veri açıklanmamasına rağmen, 2003 yılından itibaren halkın bankalardaki tasarruflarının iki katına çıktığını açıklamıştır. 2003 yılında Merkez Bankası aynı zamanda uluslararası ödemeler ve yabancı döviz havalesi ve akreditif açılması konusunda özel bankaları yetkili kılmıştır.134 

Irak Merkez Bankası aynı zamanda üç yabancı bankaya ülkede faaliyet göstermesi amacıyla lisans vermiştir. Bu bankalar; İngiltere bankaları olan HSBC ve Standart Chartered ile diğer bir banka olan National Bank of Kuwait'tir. Bu kırk yıldır ilk kez bahşedilen bir izin olduğu için önem taşımaktadır. Ancak izinlerini almalarına rağmen güvenlik endişelerinden dolayı faaliyetlerine başlamak konusunda tereddüt içerisinde olmuşlardır.135 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

111 Library of Congress, Federal Research Division, Country Profile: Iraq. August 2006, s.10. 
http://lcweb2.loc.gov/frd/cs/profiles/Iraq.pdf (03.05.2009). 
112 The Department of State, Bureau of Near Eastern Affairs. February, 2008. 
http://www.state.gov/r/pa/ei/bgn/6804.htm (03.05.2009). 
113 İnci Selin Aydın, a.g.e., s.14. 
114 Jonathan E. Sanford, RL31944 ,Report for Congress ,Iraq's Economy: Past, Present, Future, Congressional Research Service, The Library of Congress, 2003.s.CRS.24. http://www.au.af.mil/au/awc/awcgate/crs/rl31944.pdf     (03.05.2009). 
115 a.g.r., ss.CRS.25-CRS26. 
116 İndustrialization, http://countrystudies.us/iraq/56.htm (13.05.2009). 
117 İndustrialization. http://countrystudies.us/iraq/56.htm (13.05.2009). 
118 İndustrialization. http://countrystudies.us/iraq/56.htm (13.05.2009). 
119 Alrubaie, Falah, An Evaluation to Industrial Developmentin Iraq “During 1975-1990”, 2004. 
http://mpra.ub.uni-muenchen.de/8331/1/MPRA_paper_8331.pdf (14.05.2009). 
120 Falah Khalaf Al-Robayi, Alsınaat Al-Saghira We Almutawasita fi İrak. 
http://www.alsabaah.com/paper.php?source=akbar&mlf=interpage&sid=18475 (14.05.2009). 
121 Task Force to Improve Business and Stability Operations in Iraq Industrial Revitalization Initiative den 
derlenmiştir http://www.defenselink.mil/tfbso/resources/april07.pdf (16.05.2009). 
122 Irak Limitet Petrol Şirketi, Maat Hakika we Hakika An Şarikat Naft Al-İrak Al Mahduda, (Orijinal Belgeden). 
123 a.g.e. s.3. 
124 Tayyar Arı, a.g.e., 2007. ss.180-190. 
125 Sott M. Corbett, America’s Reliance On Oil: Economic, World And Environmental Effect, (Requirements For 
the Degree Of Master Of Arts In Business And Policy Studies), State University Of New York Empire State College, 2007, s.27. 
126 Robert Springborg, Oil And Democracy in Iraq, SOAS Middle East Series, London, 2007, s.76. 
127 Neda Kordestani, a.g.e., ss.33-34. 
128 Manfred Horn, Oil Production İn Iraq: Persisting Decline Or Upswing?, Economic Bulletin, Springer Berlin/Heidelberg, 2003.s.111. 
129 a.g.e., s. 113. 
130 Michael Makovsky, Iraq’s Oil Progress, The weekly Standard,25 Ağustos 2008, 13, 46, Academic Research Library, s.14. 
131 United States Department of State Bureau of Near Eastern Affai, Iraq Weekly Status Report 14 Jan 2009, ss.16-17. http://www.reliefweb.int/rw/RWFiles2009.nsf/FilesByRWDocUnidFilename/MUMA-7ND4PY-full_report.pdf/$File/full_report.pdf (17.05.2009). 
132 Kayis Salih Al-Badri, Takwim Al-Naşatat Al-masrifiya Fi Al-İrak, Al-İktisat Al-İraki Wal-Mutaghayirat Al-Bia Al-Arabiya Waldwaliya, Bağdat, 2002, s.173. 
133 a.g.e., ss. 174-175. 
134 Vural çekinmez, Irak Ülke Profili, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi, Ankara,2006. s.8. 
135 a.g.r., ss.8-9. 


8 Ci BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 6

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 6




İKİNCİ BÖLÜM 

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ 

1. BAAS YÖNETİMİNDEN KALAN EKONOMİ 

    Baas yönetiminin sona ermesinden sonra Irak'ın yeniden yapılandırılması, yeni iş alanlarının oluşturulması, güvenli bir büyümenin sağlanması için Irak geçici hükümetinin yaptığı harcamalar yeterli olmamıştır. Irak’a yabancı ülkelerden elde edilen yardım ve bağışlarda yeterli olmamıştır. Irak'ta çalışanların yaklaşık üçte biri, Saddam dönemindeki gibi devlet tarafından istihdam edilmektedir. Petrol dışı sektörlerdeki temel ekonomik faaliyetlerin büyük şehirlerde yoğunlaşması, tarım sektörünün GSYİH'ye katkısını azaltmıştır. İmalat sektörünün gelişimi ise 2003 yılı sonrası artan şiddet olayları nedeniyle yavaşlamıştır.85 Irak ekonomisi büyük oranda kayıt dışıdır. Ancak Irak’ın Amerikan işgalinden sonra yapılan araştırmalarda Irak'ta işsizlik oranı yaklaşık %60 civarında olduğu tahmin 
edilmektedir. Daha sonra, işsizlik oranında nisbi iyileşme gözlense de, Irak Devlet Planlama Teşkilatı'nın açıklamasına göre işsizlik oranı 2005 itibariyle %28 civarındadır.86 


Tablo1 
Kaynak: The Economist Intelligence Unit, Ülke Profili: Irak 2008, s.19’dan derlenmiştir. 



Tablo2 
Kaynak: The Ekonomist Intelligence Unit, Ülke Profili: Irak 2008, s.22’dan Derlenmiştir. 


Yukarıdaki Tablo 2’de görüldüğü gibi Irak’taki Baas rejiminin yıkılışıyla birlikte Irak da temel ekonomi büyük bir iyileşme göstermiştir. Tablo 2 de 2004 yılının 
Reel GSYİH’sı, 2003 yılına göre %23,0 düzeyinde artış oranlarına yükseliş gerçekleştirerek %56,1 oranında artış meydana gelmiştir. Bu artışın başlıca nedenleri: 

Irak İşgali sonrası başlangıç nedeni Irak işgali sonrasında, işgal güçlerinin Irak’ı özgürleştireceği vaadi ve politikasıyla geri dönen göçmen Iraklılar’ın ekonomiye 
olumlu katkısı ve ABD’nin Irak’ın yeniden yapılandırma programı kapsamında açtıkları ihaleler istihdam yaratmanın yanı sıra, Irak için öngörülen bütçedir. Irak’ın yeniden inşası için Amerikan Kongresi tarafın tahsis edilen bütçenin Birleşik Devletler Barış Enstitüsü tarafından 18,4 milyar Amerikan Doları olduğunu açıklamıştır.87 Tüketici fiyat enflasyon ortalamasında düşüş sağlanarak 2004 yılı itibariyle %31,7 düzeyine düşmüştür. Ancak, Irak’ın savaş durumundan kaynaklanan mal, hizmet ihracatı ve transferiyle toplam ihracatı arasındaki farkı gösteren Cari İşlemler Dengesi 2004, yılı itibarıyla –9 676 milyon Dolar civarına gerçekleşmiştir. Irak dinarı ise ABD karşısında değer kazanarak 1,453 seviyesine çıkmıştır. Tüm bunlar olurken, toplam dış borç 2004 yılı itibariyle 118 400 milyon Dolar olmuştur. 

1.1 Milli Gelir ve Üretim 

Irak’taki ekonomik veriler 2003 yılı itibariyle çok büyük farklılıklar göstermektedir. BM, IMF ve DB’nin yapmış olduğu ekonomik tahminler bu durumu doğrulamıştır. IMF, 2004 yılı verilene göre, Irak’ın GSMH’nin 15,3 milyar Dolar dolaylarında tahmin ederken, DB’si, 26 milyar Dolar tahmin etmektedir. Aradaki 11 milyar Dolarlık fark göz ardı edilmiştir. Bu da sağlıklı tahmin edilmemesinin göstergesidir.88 

Alttaki grafik 1 de görüleceği gibi Irak Ekonomisindeki Kamu sektörünün payı oldukça büyüktür. Özel sektör gelişimi rol bakımından sınırlı olmakla beraber, Irak sermayesindeki payı 1989 ile 1990 yılları arası dışında hep 2000 milyon Doların altında seyretmiştir. 1991 yılı I. Körfez Harekatı sonrasından, 1991 ile 1992 yılları arasında savaşın verdiği olumsuz etkiyle Özel ve Kamu sektörü ciddi düşüş kaydederek aynı düzeye gelmiştir. Daha sonraki yıllarda, Irak’a uygulanan ekonomik ambargodan dolayı her iki sektör de düşük seyri göstermiştir. 

----- Özel Sektör 

...... Kamu Sektörü 




Grafik1: Brüt Sermaye Bilgisi (1980-2001). 


Kaynak: Christopher Foote, William Block, Keith Crane, Simon Gray, Economic policy And Prospects 
İn Iraq,Public Policy Discussion Papers, Federal Reserve Bank Of Boston, No:04-1, s.34. 
http://www.bos.frb.org/economic/ppdp/2004/ppdp0401.pdf (25.04.2009). 

İşgal sonrasında yeterli olmayan altyapının çökmesi, bazı temel gıda ürünlerinin temin edilememesi, BM gibi uluslararası yardım kuruluşlarının yardım 
paketlerini dağıtımındaki güçlükler ve ABD Doları değerindeki dalgalanmalar gibi nedenler 2003 yılı sonrasında enflasyonist baskılara yol açmıştır. Mart-Temmuz 2003 arasında Irak Merkez Bankası (CBI) tarafından aylık tüketici fiyat enflasyonu verileri yayınlanmamış olmasına rağmen, 2003 yılı için ortalama enflasyon oranının %33,6 olarak gerçekleşteği tahmin edilmektedir.89 




Grafik 2: Irak Dinarının Değiş Tokuş Oranı. 
Kaynak: Christopher Foote, William Block, Keith Crane, Simon Gray, Economic policy And Prospects 
İn Iraq, Public Policy Discussion Papers, Federal Reserve Bank Of Boston, No. 04-1, s.36. 
http://www.bos.frb.org/economic/ppdp/2004/ppdp0401.pdf (25.04.2009). 

Yukarıdaki grafik 2’de görüleceği gibi, 2003 yılı ortalarındaki Saddam Dinarının değişimini göstermektedir. 5 Mayıs 2003 tarihli karşılığı Irak Dinarının Döviz 
Kuru 2500’den 2.000’da düşmüş olduğu halde Döviz kuru 10.000 dan 250 civarında duraklamıştır. Döviz Kurundaki değişim 250/10.000 oranındaki ara dalgalanmaları %15 ile %35 arası gerçekleşmesini 7 Temmuz tarihindeki banknot değişim duyurusu takip etmiştir. Bu döviz açığı, 2003 Eylül ayının ilk haftasından sonra sona ermiştir. Döviz Kurundaki bu iyileşme öncesi birkaç hafta öncesi döviz hareketinin bu iki etki yaklaşık 2.100 değerinde ticari baskı oluşturmuştur. Dinar ise, Dolara karşı kuvvetlenerek 1.450 dolaylarına gelmiştir. 15 Ekim 2003 tarihinde, yeni dinarla döviz değişimi başlamıştır. Irak’taki para değişimi terörist saldırılar sonucu zorluklarla karşılaşırsa bile üç ay sonra ülkenin tamamında tedavüle konulmuştur.90 

2003 Irak İşgali sonrası Yeni Irak Dinarı'nın (NID) piyasaya sürülmesinin ilk etkileri deflasyonist olmuştur. NID itibar kaybetmesiyle birlikte, eski dinarın yerine geçmiş ve ithalat enflasyonunu hafifletmiştir. İşleyen bir kamu sektörünün kademeli olarak yeniden kurulması ve altyapı hizmetlerinin yavaş da olsa yenilenmesi darboğazları ortadan kaldırmıştır. Özel sektör ücretlerinin artmasıyla birlikte ülke genelinde ve kırsal alanlarda satın alma gücünün ani şekilde yükselmesi, yüksek işsizlik oranları ile denetlenmiş olsa da tüketici talebini net olarak artırmıştır. Rafine ürünlerde karaborsanın üstesinden gelmek için yurt içine yönelik yakıt sübvansiyonları kolaylaştırılmış, bu uygulama da enflasyonla sonuçlanmıştır.91 

Saddam dönemi bütçe harcamalarında şeffaflık yoktur. Yatırımlar, işletme harcamaları, kuzey valilikleri ve cumhurbaşkanlığı harcamaları altında ayrılan Irak bütçesinin; Başkanlık Makamı'ndan mütemadiyen yapılan müdahaleler yüzünden yılsonunda hedeflenen dengelerinin tutturulması mümkün olmamıştır. Bütçede yapılan değişiklikler, bütçe dışı harcamalar ve son hesaplar gizli tutulduğundan Irak'ın geçmiş bütçelerinden bugüne dair yapısal bir inceleme yapmak zordur.92 

Finansal işlemlerin neredeyse tamamen nakit üzerinden döndüğü Irak'ta, nakit ödeme dışındaki işlemler oldukça ilkel ve verimsizdir. Kuzey Irak dışındaki bölgelerde, mali piyasa ve politikaların aciz hali dolayısıyla nakit dolaşımı 2001'de %2, 2002'de ise %44 artarak işgal yılına girilmiştir. 2003 yılı öncesi, 1990 sonrası basılan Saddam Dinarı ile 1979-1989 arasında basılmış olan Kürt Bölgelerinde tedavülde olan İsviçre Dinarı Irak'ta dolaşan başlıca para birimidir. 1979-1989 yılları arasında İsveçre’de basılan Irak Dinarı, Irak’ın genelinde tedavüldeyken, Saddam 1990 da yeni bastığı Saddam Dinarı tedavüle sunulmuştur. Ancak İsviçre Dinarı olarak adlandıran para birimi, Kuzey Irak’a çekilerek tedavüle sunulmuştur. Böylece Irak’ta iki ayrı para birimi geçerli hale gelmiştir. Kuzey Irak Dinarı Güneye göre satın alma gücü bakımından 
yüksek olması, para ikilemi doğurmuştur. Bu paralar üstünde Merkez Bankası'nın doğrudan müdahalesi de bulunmamaktaydı. Bundan dolayı güvenilir ödemeler dengesi rakamlarının ortaya çıkmasını da engellemiştir. Irak, ödemeler dengesi hesaplanmalarında farklı kurları kullanmıştır. Bundan dolayı cari işlemler dengesini sıhhatli bir şekilde analiz etmek mümkün değildir. Irak'ın Paris Kulübü'ne cezalar ve faizleriyle birlikte, 2003 senesi itibariyle, toplam borcu 42 milyar Dolardır. Böylece, Irak dünyanın en fazla dış borç oranına sahip olan ülkeleri arasındadır.93 

Irak Merkez Bankası (CBI), 1991-2003 verilere göre, 1991 yılında reel GSYİH'de yıllık %56 oranında bir düşmüştür. 1991'deki Körfez savaşı altyapıda büyük 
hasarlara ve sanayi ve hizmet sektörlerinde de büyük zarara yol açmıştır. 
Bir yandan yaptırımlarla boğuşan ülke, 1996 yılında uygulanmaya başlayan petrol karşılığı gıda programına kadar ekonomik anlamda bir türlü toparlanamamıştır.94 

Petrol karşılığında Gıda programı kapsamında imalat sanayi tam toparlanmaya başladığı dönem olan 2003 yılında ülke yeniden savaşa sürüklenmiştir. Fiziki altyapı kapsamında petrol ve elektrik üretimi 2003 işgalinden en fazla hasar gören alanlar olmuştur. İşgal öncesinde ham petrol üretimi günlük 2,5 milyon varil iken, 2003 yılı 
Nisan ayında neredeyse hiç üretim gerçekleşmemiş, aynı yılın Haziran ayına kadar hiç petrol ihraç edilememiştir.95 


Grafik 3: 1968 – 2001 Yılları Arasında Irak’ın Kişi Başına Düşen GSYİH. 
Kaynak: Christopher Foote, William Block, Keith Crane, Simon Gray, Economic policy And Prospects 
In Iraq, Public Policy Discussion Papers, Federal Reserve Bank Of Boston, No. 04-1, s.32. 
http://www.bos.frb.org/economic/ppdp/2004/ppdp0401.pdf (25.04.2009). 


Yukarıdaki Grafik 3’te göreceğimiz gibi, Irak İstatistik Merkezinden alınmış verilerden yararlanarak Irak’ın GSYİH’ni gösteren grafik hazırlanmıştır. Grafiği 
hazırlarken 2002 yılı, yani yine Irak işgalinin önceki yılı (1 Amerikan Doları = 1955,25 Irak Dinarı) Döviz kuru temel alınmıştır. Aynı zamanda, 1991 yılı sonrası uçuşa yasak bölge kapsamında olan Kürt bölgesi verileri dahil edilmemiştir. 1970 yıllarında petrol ve petrol dışı sektörler hızla büyüme sağlamıştır. O yıllarda Dünyada petrol fiyatları yüksek olmakla beraber Irak’ın petrol üretimi 1970 itibariyle 1.5 mv/g’ten (milyon varil/günlük) 1979 yılında 3.5 mv/günlük üretimle en yüksek düzeyine çıkmıştır. Irak devleti, petrolden elde ettiği gelirleri petrol dışı yatırımlara harcayarak; petrol dışı sektörde gelişmesini sağlamıştır. Eylül 1980 tarihinde, İran’la başlattığı savaşla Irak ekonomisinde düşüş başlamıştır. Irak-İran savaşının başlamasıyla birlikte, petrol üretimi durmuş ve körfezdeki petrol limanları tahrip edilmiştir. 1981-1985 yılları arasında üretim 1 mv/günlük üretimden 3 mv/günlüğe yükselmiştir. Irak’ın petrol sektörünün aldığı ikinci başlıca engel ise I. Körfez Savaşı sırasında gerçekleşmiştir. Körfez Harekatı, Irak petrol üretimini sona erdirmiştir. I. Körfez Savaşından sonra ise, BM ambargosu ve onu takip eden olaylar sonucu, 1996 yılında Irak petrol üretiminin yıllık 500,000 v/günlük iç tüketim düzeyin gerçekleşmiştir.96 1990’lardan sonra, Irak’la BM arasında petrole karşılık gıda anlaşmasıyla nisbi iyileşme yaşanmıştır. 2001 yılında ise, petrol çıktısından elde edilen gelirlerle GSYİH yıllık 960 Amerikan Doları düzeyinde gerçekleşmiştir. 2001 yılı itibariyle, Kürt bölgesi dışında Irak nüfusu 22 Milyon göz 
önünde tutarak GSYİH 21 Milyar Amerikan Doları olmuştur.97 

Irak’ın doğal kaynaklarındaki zenginlikten dolayı, Irak ekonomisi savaş dönemleri dışında, istikrarlı GSMH trendi yakalamıştır. Irak'ta GSMH'nin gelişimi 
neredeyse tamamen petrol gelirleri ile doğru orantılıdır. Petrol fiyatlarında yaşanan artışa GSMH'nin toparlanması doğaldır. Ancak, özellikle işgal yıllarında petrol üretiminin ve dağıtımının sıklıkla kesintiye uğramıştır, 2004 öncesi için bu iyileşmeyi de hemen sağlayamamıştır.98 

Savaş sonrası ülkede patlak veren isyanlar daha çok yabancıları ve Iraklı müteahhitleri hedef almıştır. Bu kişilerden bazıları rehin alınmış ya da öldürülmüştür. Bu olaylar ülkedeki yeniden yapılanması sürecini zayıflatmış ve birçok ülke kendi vatandaşlarına Irak'ı terk etmelerini ya da Irak'a seyahatlerini ertelemelerini tavsiye etmiştir. 2003 yılından itibaren sabotaj eylemleri ve güvenlik sorunları devam etmekte olduğundan, yıllık ortalama Petrol üretimi 1,9-2.0 milyon varil düzeyinde gerçekleşmektedir.99 

1.2 Dış Ticaret Yapısı 

1997 ile Mart 2003 arasında Irak’ın sadece Rusya ile yaptığı dış ticareti 7,7 milyar Doları bulmuş, ambargo yönetimi altında ticari faaliyetlerini sürdürmeye 
çalışmıştır. Rusya, Saddam Hüseyin döneminde imzaladığı ticari anlaşmaların Irak işgal ile birlikte geçersiz sayılmıştır. Bu anlaşmalardan dolayı Rusya, 2,5 milyara yakın zarara uğramıştır. Rusya, Ağustos 2002'de imzaladığı 5 yıllık ekonomik işbirliği anlaşmasının meyvelerini de, ambargo dönemi boyunca uluslar arası piyasada rekabet gücü olmayan Volga otomobillerini, tarım makinelerini ve elektrik santrallerini Irak'a düzenli olarak satmıştır. Ocak 2003 tarihinde Rusya’nın Irak’la anlaşmaya varması sonucunda Rusya Irak’ın petrol, elektrik ve demir yollarına ait sektörlerden ihaleler almıştır.100 

Irak savaşı sonrası, Rus şirketi olan Lukoil ile olan anlaşmasını tek taraflı olarak feshedince, Rusya ile olan ticari ilişkileri gerilmiştir. Irak İşgali öncesi dönemde 
Irak piyasasında oldukça büyük bir dilimin sahibi olan Fransa, endüstri ürünleri, telekomünikasyon ve elektrik sektörlerinde Irak’a araç gereç ve teknoloji ihraç etmiştir. 
Ticari ilişkilerin oldukça iyi olduğu işgal öncesi yıllarda, Saddam rejimi Fransa ile olan ticaretini daha da derinleştirerek Irak'ın Paris Büyükelçiliği'nde yeni bir Ticaret Ataşeliği açmıştı. Kasım 2003'te Bağdat'ta yapılan yıllık ticaret fuarına Fransa'dan 90 ın üstünde firma katılmıştı. Fransız petrol devi Total (eski ismiyle Total Fina E\F) Irak hükümetiyle 7,4 milyar Dolarlık petrol yatırım sözleşmesi imzalamıştı. İşgal öncesi Amerika ile Fransa arasında da ciddi bir sorun olan bu sözleşme işgal ile birlikte geçersiz hale gelmiştir. İşgal sonrası Irak petrollerinin kontrolünü kendi firmaları denetiminde ele alan Amerikan GKY, Kellog Broum ve Root (KBR) gibi Amerikalı firmalara ilk petrol yapılandırma işlerini ihale etmiştir. Yeniden yapılanma programı altında Amerika-Irak ticari ilişkilerinin de canlandığı bu dönemde, sadece 2003 içerisinde Amerika Irak'tan 4,4 milyar Dolarlık petrol ithal etmiştir. ABD bu ithalatına karşın Irak'tan 347 milyon Dolarlık ihracatta bulunmuştur.101 

İşgal öncesinde birçok Uzakdoğu ülkesi de Irak'la olan dış ticaretlerini korumuşlardı. Özellikle Vietnam pirincinin en büyük ithalatçısı olan Irak, Tayvan ve Tayland ile de ticari anlaşmalar imzalamıştır. Çin’in ulusal Petrol Şirketi, Çin Kuzey Endüstrileri Şirketi ile birlikte güney Irak petrol bölgesinde petrol çıkarmak üzere 1,3 milyar Dolarlık anlaşmayı 1997'de imzalamıştır. Aynı şekilde Hindistan'dan Oil And Natural Gas Corporation Limited (ONGC), Endonezya'dan Pertamina ile de 2000 yılında Irak Batı Çölü bölgesinde petrol çıkarma anlaşmaları imzalamıştır. Pirinç ticaretini petrole de taşıyan Vietnam'ın, Petro Viyetnam şirketi de Amara bölgesinde petrol çıkarma sözleşmesi imzalamıştır. İşgalden hemen sonra Japonya'nın Itochu ve Mitsubishi şirketleri Irak'ta petrol çıkarma anlaşmasına vardıklarını açıklamışlardır.102 

1.3 Para Politikaları 

Bütçe sorunlarının aksine 2004 senesi içerisinde Irak Merkez Bankası'nın harici rezervlerinin genişlemesinden de anlaşılacağı üzere, para rezervleri hızla artmış 
ve ‘Avrupa Ödemeler Danışmanlık Derneği’ anlamına gelen The European Payments Consulting Association, (EPCA) projeksiyonlarını yakalamıştır. 2004 senesi içerisinde para rezervlerinde yaşanan artış %117’dir. Hükümete borç vermesi yasaklanan Merkez Bankası, rezervlerdeki artışın nerdeyse hepsini harici rezervler vasıtasıyla sağlamıştır. 103 

Ancak Savaş döneminde döviz belli bir baskı altına girmiştir. Nisan ortasından bu yana hızlı bir artış ile günlük 50 milyon düzeyinde işlem hacmine ulaşmıştır. Merkez Bankası'nın harici rezervleri EPCA'nın 2004 senesindeki 4 milyar tahmininin oldukça üstüne çıkıp, Ocak 2005'te net 7,4 milyar Dolara ulaşmıştır. Satışlarındaki yükseliş ve Merkez Bankası'nın tam anlamıyla istikrarlı olmayan rezervleri, para talebinin azalmaya başladığını göstermiştir.104 

1.4 Borçlar. 

Irak'ın borçları konusunda oldukça spekülatif veriler bulunmakla birlikte, veriler arasında homojenlik bulunmamaktadır. 21 Kasım 2004'te Paris Kulübü'nün 
borçların %8o kadarını üç aşamalı bir program dahilinde düşüreceğini açıklamıştır. Paris Kulübü planının ilk aşaması, hayata geçtikten sonra Irak'ın borcundan 78 milyar Dolar düşmektedir. Bu durumun bir diğer anlamı, Irak'ın borcunun GSMH'sinin üç katı olduğudur. Paris Kulübü ile yapılan anlaşma tam anlamıyla hayata geçse bile, Irak'ın borcunun Paris Kulübü içinde olan ülkelere ödenmesi, erteleme sonrası, 2011'de başlayacak ve 2038'de bitecektir. Ek başka bir borç azaltılması yapılmaksızın 2010'da Irak'ın dış borç stoku, GSMH'sinin %170'ine, yani 103 milyar a ulaşacaktır. Bu miktarın bir kısmı büyük oranda 2005-2010 arasında faiz ödemelerinin aktifleşmesinden kaynaklanmaktadır. II. ve III. Aşamalarda ise dış borç stokunun 34 milyar Dolara kadar düşmesi planlamaktadır.105 



Tablo3 
Tahmini Olarak 2004-2010Yılları Irak Dış Borç Stoku (Milyar Amerikan Doları). 
Kaynak: Taha Özhan, Irak Ekonomi-Politiği, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Dosyası, Ankara, 2006, s.19 dan derlenmiştir. 

Paris Kulübü dışında kalan ülkelerin borçlar konusunda nasıl bir politika izleyecekleri belirsizdir. Genelde savaş sonrası ve gelecek için iyimser bir tablo çizmeye çalışanlar Paris Kulübü ertelemesi üzerinde gereğinden fazla durmaktadırlar. Oysa Paris Kulübü dışında kalan borçlar hususunda bir anlaşma sağlanmış değildir. Irak'ın toplam borcu hakkında net bir rakama sahip değiliz. Farklı kaynaklardan, hesaplamalardan ve iddialardan elde edilen bilgiler oldukça farklı bir tablo çıkarmaktadır. 
80-135 milyar Dolar arasında değişen tahmin ve iddialar bulunmaktadır. Jubilee'nin yaptığa kapsamlı çalışmadan faydalanarak hazırlanmış aşağıdaki genel tablo, Irak'ın UNCC (United Nations Conference Centre) tazminatlarını içermemektedir. İlk tabloda özet ana borçlar, ikinci tabloda ise borçların detaylarına yer verilmiştir.106 



Tablo4 
Alınacak Miktara Göre Irak’ın Toplam Dış Borcu. 
Kaynak: Taha Özhan, Irak Ekonomi-Politiği, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Dosyası, Ankara, 2006, s.21. 


1.5 Fiyatlar 

2003 yılı rakamlarına göre 2004 yılındaki reel GSMH'de yaşanan büyüme, petrol üretiminin altyapısındaki iyileştirme çalışmalarının mesafe kaydetmesinden ve 
Irak fiyatlarına göre petrol fiyatlarının tavan yapmasından kaynaklanmaktadır. Irak petrol üretimimin 2,2 mv/gün (milyon varil/günlük) gerçekleştiği bu dönemde, 1,5 mv/gün'lik kısım ihracata gitmiştir ve hacmin artırılması için çalışmalar devam etmektedir. Petrol-dışı GSMH'nin ise 2002 senesinin altında bir düzeyde gerçekleştiği görülmektedir.107 



Grafik 4: Tüketici Fiyatlar Endeksi. 
Kaynak: Taha Özhan, “Irak Ekonomi-Politiği”, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Dosyası, Ankara, 2006, s.11. 

Kamu sektörü ise, bu dönemde belirsizliğini korumaktadır. Irak'ın şok bir müdahale ile yaşadığı ekonomik liberalizasyon sürecinde bu sektörlerde bir çeşit 
küçülme yaşanmıştır. Birçoğu atıl olan kamu kurumları, savaş sonrası yatırım ve yeniden yapılanma kontratları ile birlikte, ekonomik faaliyette hem eski paylarını alamadılar, hem de özelleştirmeye tabi tutulduklarından küçülmüşler dir. EPCA (Savaş Sonrası Acil Yardım Programı) tahmininin (%7) çok ötesinde çıkan enflasyon rakamı 2004 senesi için 9631,7 olarak gerçekleştir.108 

2005 bütçesi için yapılan tahminler de petrol gelirleri ve fiyatları üstünden yapılmıştır. 2005 senesi için EPCA Irak petrol satış fiyatı ortalamasının 26 olacağını tahmin etmekteydi. Petrol ihracatının da günlük 1,8 mv/gün'e çıkacağı tahmin edilmekteydi. Petrol gelirleri 2005'in ilk beş ayında program dahilinde gerçekleşti. 2005 Mayıs ayı sonrası düşük petrol ihracat hacmini ise petrol fiyatlarındaki yükseklik (2005 tahmini fiyatının üstüne çıkarak 36,4 den satılmıştır) tazmin etmiş oldu. 2005'in ilk beş ayında petrol ihracat hacmi 2004 senesi ile aynı düzeyde, 1,4 mv/gün (milyon varil/günlük) (program hedefinin oldukça altında bir düzeyde) olarak gerçekleşmiştir. 

Irak petrolünde bu dönemde yaşanan fiyat artışı genel petrol fiyat artışından oldukça aşağıda kaldı. Bu ise doğal olarak Irak petrolünün dünya ortalama petrol fiyatı karşısında rölatif olarak derin fiyat farkı pozisyonunda kalmasını sağladı. Oysa Dünya Enerji Organizasyonu'nun, Brent, Batı Teksas ve Dubai petrollerini baz alarak ortaya çıkardığı mukayeseli petrol fiyatları, 2004 senesinde varil başına 6,4, 2005'in ilk çeyreğinde 13,4 ve Nisan-Mayıs 2005 arasında da 8,6 yükseliş göstermişti.109 

EPCA'nın yerli rafineri petrol ürünleri fiyatlarını artırmak üzere ortaya koyduğu hedefler gerçekleştirilemedi. Bu ürünlerin resmi fiyatlandırılması uluslararası 
fiyatların oldukça altında tutulmaktadır. Devlet destekli fiyat politikasının dışında da, ithal edilen petrol ürünleri iç piyasada desteklenmiş fiyatlarla satılmaktadır. 
Bu ise 2004 senesi içindeki gayri safi hasılada ciddi zarara yol açarak, takriben GSMH'nin %30'u, yani 8 milyar a yakın bir bütçe maliyeti oluşturmuştur. Irak iç piyasa petrol satışlarının yerli ve uluslar arası fiyatlardan değerlendirilmesi aşağıdaki tabloyu ortaya çıkarmaktadır. Bu değerlendirmede petrol üretimi için 2004 rakamları, fiyatlar içinse Haziran 2005 rakamları dikkate alınmıştır.110 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

85 İnci Selin Aydın, Irak Cumhuriyeti ülke Raporu, T.C., Başbakanlık, Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Ankara, 2009, ss.10-11. 
86 Taha Özhan, Irak Ekonomi-Politiği, Siyaset, Ekonomi Ve Toplum Araştırmaları Vakfı Dosyası, 2006, s.1. 
87 The Coalition Provisional Authority’s Experiencewith Economic Reconstruction in Iraq, 
http://www.usip.org/pubs/specialreports/sr138.pdf (25.04.2009 ) 
88 Taha özhan, a.g.e.,s.6. 
89 İnci Selin Aydın, Irak Cumhuriyeti Ülke Raporu, T.C. Başbakanlık, Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme 
Etüd Merkezi, Ankara, 2009, s.12. 
90 Christopher Foote, William Block, Keith Crane, Simon Gray, Economic policy And Prospects In Iraq, Public Policy Discussion Papers, Federal Reserve Bank Of Boston, No. 04-1, s.20. 
91 İnci Selin Aydın, a.g.e.,.s.12. 
92 Taha Özhan, a.g.e.,s.7. 
93 Taha Özhan, a.g.e.,s.7. 
94 İnci Selin Aydın, a.g.e.,.s.11. 
95 a.g.e., s..11. 
96 Christopher Foote, William Block, Keith Crane, Simon Gray, a.g.r., s.4. 
97 a.g.r., s.5. 
98 Taha Özhan, a.g.e., s.9. 
99 İnci Selin Aydın, a.g.e., s.12. 
100 Taha Özhan, a.g.e.,s.24. 
101 a.g.e., s.24. 
102 a.g.e., s.24. 
103 a.g.e., s.15. 
104 a.g.e., s.16. 
105 a.g.e., s.20. 
106 a.g.e.,s.20. 
107 a.g.e., s.11. 
108 a.g.e., s.11. 
109 a.g.e., s.13. 
110 a.g.e., s.14. 


7 Ci BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***