23 Ekim 2018 Salı

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 8

II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 8



3. BAAS DÖNEMİ SONRASI IRAK EKONOMİSİ 

3.1 Milli Gelir ve Üretim 

  Irak, 2003 yılında Amerika ve müttefikleri tarafından işgal edilmiştir. İşgal dönemlerinde Irak’ta negatif bir büyüme olmuştur. Durum aşağıda tablo 5’te görüleceği gibi 2003 yılında reel GSYİH büyümesi %–33,1 oranında gerçekleşmişken 2004 yılında ise pozitif bir büyüme ile %23,0 düzeyine ulaşmıştır. Bu artışta, işgal güçlerinin Irak’ı özgürleştireceği vaadi ve politikasıyla geri dönen göçmen Iraklılar’ın ekonomiye olumlu katkısının yanı sıra ABD’nin Irak’ın, yeniden yapılandırma programı kapsamında açtıkları ihaleler istihdam yaratmaların yanı sıra, Irak için öngörülen bütçedir. Ancak, bu artış daha sonraki yıllarda düşmüştür, Irak’ta şiddetin baş gösterdiği 2005–2006 yılları arasında Irak’ın GSYİH’di önemli bir düşüş göstererek 2006 yılında %1,9 düzeyine ulaşmıştır. 



Tablo 5 
Kaynak: The Economist Intelligence Unit, Report: Iraq 2008, s.22 ve Irak 2009, s.8’dan derlenmiştir. www.eiu.com (23.05.2009). 

    Bu düşüşün arkasında en büyük etken Irak’ta sivil ve iktisadi tesislere yönelik yükselen terör saldırılardır. Bu saldırılardan kaynaklanan zararlar Aşağıda grafik 5’te gördüğümüz gibi Haziran 2006 yılında en yüksek düzeyine ulaşmıştır. 2007 yılında petrol tesisle yönelik yapılan saldırıların yükselmiştir. Böylece, Irak’ın iktisadi ve güvenliğine yönelik olumsuzluklar 2006-2007 yılları arasında doruk noktasına varmıştır. Bunun sonucu olarak, Irak hükümeti bir dizi politik açılımlar yaparak ülke içindeki karışıklık ortamını dindirmeye çalışmıştır. Bu sayede Irak içinde nisbi bir istikrar sağlayarak ekonomik göstergeleri olumlu hale gelebilmiştir. Tablo 5 den de anlaşıldığı gibi 2008 yılında ekonomideki reel GSYİH büyüme %7,8 şekilde olmuştur. 2009 yılına geldiğimizde, bu oran %5,4 yükseleceği tahmin edilebilmektedir. 

Grafik 5: Haziran 2003 ile Eylül 2008 Yılları arasında Şiddet Göstergeleri 
(Aylara göre Petrol Sektörüne Yönelik Saldırılar). 
Kaynak : İMF Country Report No. 08/383, Iraq: Second Review Under the Stand-By Arrangement and Financing Assurance Review—Staff Report; Staff Supplement; Press Release on the Executive Board Discussion; and Statement by the Executive Director for Iraq, Aralık 2008, s. 5. 


Aşağıda, tablo 6’da görüleceği gibi, 2003 yılından sonra Irak’ın GSYİH’inde tarım sektöründe en fazla %14,3 oranında gerçekleşirken, bu durum, sanayide %60,2, hizmet sektöründe ise%27,8 gerçekleşmiştir. Savaştan yıkılan alt yapı ve yetersiz donanım ve terör olaylarından dolayı sektörde olumsuzluklar devam etmiştir. Yukarıda sayılan bu olumsuzluklardan dolayı GSYİH’sindeki payı sınırlı olmuştur 


Tablo 6 
Kaynak : The Economist Intelligence, Unit, Report: Iraq 2008, s.19’dan derlenmiştir. www.eiu.com (23.05.2009). 


3.2 Dış Ticaret Yapısı 


   1950'li yıllardan beri Irak'ın ihraç ettiği ürünlerin başında petrol gelmektedir. Irak’ı yöneten Hükümetlere bir gelir kaynağı olarak petrole bağımlılığı arttıkça, diğer muhtemel gelir kaynakları göz ardı edilmiştir. Dünya petrol fiyatlarında ve dolayısıyla Irak'ın petrol gelirlerinde meydana gelen dalgalanmalar, ödemeler dengesinde Irak için önemli gelir haline gelmiştir. Nitekim 2006 yılında petrol ihracatı, toplam ihracat gelirlerinin %97,4'ünü oluştururken; 2007 yılında bu oran % 96,4 olarak 

gerçekleşmiştir. Irak'ın ihracat gelirlerinde petrol fiyatlarına bağlı olarak dönemsel düşüşlere rağmen, 2003 yılından bu yana genel olarak bir artış yaşanmaktadır. Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi'nin 2003 yılı Mayıs ayında yürürlüğe giren 1483 sayılı kararı ile 1990 yılından itibaren Irak'a uygulanan ambargolar kaldırılmıştır. 1990 yılından itibaren petrol haricindeki ürünlerin de ihracatına izin verilmiştir. Ancak işgal sonrası yaşanan altyapı ve güvenlik sorunları nedeniyle tarım ve petrol dışı sektörlerde endüstriyel gelişimin henüz tamamlanamamış olmasının ve artan petrol fiyatlarının etkisiyle, genel olarak her türlü ihtiyaç maddesi dışarıdan ithal edilmektedir.136 

3.3 Para Politikaları 

Irak, 2005–2008 yılları arasında mali hesaplarında büyük fazlalık elde etmiştir. 2008 yılı, çoğu petrol fiyat ve üretimdeki artıştan GSYİH nin %44 gelir elde etmiştir. 
2009 yılında, bütçe hesaplamaları üç defa indirime gitmiştir. Bunun nedeni ise beklenen mali harcama miktarıdır. Böylece, sermaye harcamaları kısılmıştır. Ancak, harcamaların kısılmasına rağmen, bütçedeki yeri büyümeye devam etmiştir. Özellikle kamu sektörü ve güvenlik harcamamaları bu yükselişte büyük rol oynamıştır. Mali hesaplara göre, bu harcamalar, 2008 yılı itibarıyla 12 Milyar Amerikan Doları (GSYİH’nin %14) olmuşken 2009 yılı bu miktar 23 Milyar Amerikan Dolarına (GSYİH’nin %33 ne) yükselmesi beklenmektedir. Bütçedeki bu açıklık Irak’ın mali kapasitesini zorlamıştır.137 

3.4 Fiyatlar 

Irak Devletinin, Bankalar üzerinde zayıf etkiye sahip olmuştur. Bu yüzden, Devlet bir takım ekonomik programlar uygulamak suretiyle piyasayı denetlemeye çalışmıştır. Böylece, Irak Merkez Bankası minimum rezerv ihtiyacı, günlük döviz tedavülü ve Devlet Güvenlik Piyasasını kullanarak likiditeyi daha etkin biçimde kullanmaya çalışmıştır. 2006 ile 2008 yılları arasında birkaç kez faiz oranı yükselmeye geçmiştir. Irak Merkez Bankası, faiz oranı politikasını Şubat 2008 yılında 9 yüzde noktası kesintiye uğratarak, faizin %11’e gerilemesini sağlamıştır.138 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 

II. KÖRFEZ SAVAŞI’NDAN SONRA IRAK PETROLLERİ VE GELECEĞİ 

1. II. KÖRFEZ SAVAŞI ÖNCESİ IRAK PETROLLERİNİN GENEL DEĞERLENDİRMESİ. 

1.1 II. Körfez Savaşı Öncesi Irak Petrollerin Genel Durumu 

    Irak, 1972 yılında petrolü millileştirmiştir. Petrolden elde edilen gelirden istifade edilerek ekonomide iyileşme gerçekleşmiştir. Ancak, 1980’li yıllarda Irak 
ekonomisi birçok baskıya maruz karmıştır. Bu baskıların en önemli iki nedeni vardır. İlki, Irak’ın İranla girdiği savaş ve Irak kaynaklarındaki düşüş olmuştur. Ekonomik sıkıntıların üstesinden gelebilmek için Irak, bir yandan borç öte yandan petrol ihracat kapasitesini artırmak zorunda kalmıştı. Irak, petrol ihracatını artırması için izleyeceği en önemli yol, petrol alıcılarına petrol temin etme yollarının kapasitesini artırmaktır. Bundan dolayı, Irak Kızıl denize yaklaşık 1,5 mv/g (milyon varil/günlük) , Irak-Suudi boru hattıyla Kızıldeniz’e petrol sevkiyatı gerçekleşmiştir. 1980’li yıllarda Irak’ın toplam petrol üretimi 2 mv/g (milyon varil/günlük) civarında gerçekleştiğini göz önünde bulundurduğumuzda, elde ettiği gelirin önemli miktarını savaş giderlerine harcamıştır.139 

Irak, 1991 Körfez savaşını takip eden yıllarda petrol üretiminde düşüş yaşanmıştır. Bunun nedeni ise, yaşanan savaş ve bu savaş sonucu ülkedeki petrol altyapısının zarar görmesiydi. Bunanla beraber, BM tarafından Irak’a uygulanan ambargo uygulamıştır. Tüm bu olumsuz etkenler, Irak’ta petrol sektörünü gerilemiştir. 
1996 yılının sonunda, Irak ile BM arasında petrole karşı gıda Anlaşması imzalanarak, Irak’a kısıtlı şekilde petrol ihracı izni verilmiştir. 2002 yılına gelindiğinde, Irak’ın petrol üretimi 2 mb/g (milyon varil/günlük) düzeyinde gerçekleşmiştir.140 

1.2 Irak’ın Petrol Rezervi Ve Ham Petrol Üretimi 

Irak, körfez bölgesinde üç değişik savaşa girmiştir. Bunların, ilki Irak’ın İranla savaş ikincisi ise, I. Körfez Harekatı ve üçüncüsü II. Körfez Savaşı olmuştur. BM 
tarafından çarpıtılan ambargolar nedeniyle uluslararası enerji otoritelerince tam olarak petrol potansiyeli bilinememiştir. 2004 yılı hesaplamalarına göre, Irak’ın yaklaşık 134,0 milyar varil doğalgaz ve petrol rezervine sahiptir. Bu rezervin yaklaşık 115,0 milyar varili petrol oluşturuyordur.141 

Grafik 6: Irak’ın Petrol Üretimi ve Kaynak Kapasitesi (II. Körfez Savaşı Öncesi). 
Kaynak: Deutsche Bank, Global Oil & Gaz, Baghdad Bazaar Big Oil In Iraq?, 21.Ekim,2002, s.7’den derlenmiştir. http://www.stopesso.com/pdf/baghdad_bazaar.pdf (24.05.2009). 


Grafik 6’da görüldüğü gibi, 1979 yılında Irak, ham petrol üretimini en yüksek seviyesi olan 3,5 mv/g (milyon varil/günlük) gerçekleşmiştir. Irak’ın ham petrol üretimi, İran-Irak savaşı esnasında inişe geçerek 1,0 mv/g (milyon varil/günlük) düzeyine düşmüştür. Irak, İran’la ateşkes yaptığında petrol üretimi yükselişe geçerek, 1988 yılında tekrar 3 mv/g (milyon varil/günlük) düzeyine çıkmıştır. Bunun sebebi, ateşkesten kaynaklanan petrol güvenliğidir.1990 yılı körfez savaşı gerçekleşince, Irak’ın petrol üretimi en düşük seviyesi olan 0,3 mv/g (milyon varil/günlük) inmiştir. Daha sonra BM ambargosundan dolayı, Irak petrol üretimi düşük seviyede üretilmeye devam etmiştir. 1996 yılında Irak’ın BM ile yapmış olduğu petrol karşılığı gıda anlaşması ile, Irak petrol üretimi tekrar yükselerek 2,5 mv/ (milyon varil/günlük) seviyesine ulaşmıştır.142 

1.3 Irak’ın Petrol Rafineriler 

Irak, I. Körfez Savaşı öncesi toplam 0,7 mv/günlük (milyon varil/günlük) kapasitesinde 10 petrol rafinesine sahipti. Savaş ve BM tarafından uygulanan yaptırımları, rafinelerin onarımı ve yenilenmesini imkansız hale getirmiştir. Böylece, 2000 Yılında rafinelerin toplam 0,4 mv/günlük (milyon varil/günlük) kapasiteyle çalışabilmiş tir. Savaş ve ambargo kaynaklı rafineri bakımsızlığı, BM uzmanları, rafinelerin çevre ve çalışanlara zarar verebileceği yönünde açıklamalar yapmışlardır. 
Petrol rafinerine en büyükleri ise, 150.000 v/g kapasitesinde Kuzey Baiji rafinelerisi, 140.000 v/g kapasitesinde Basra rafinerisi ve 100.000 v/g kapasitesinde Daura rafinerisi dir.143 Bu durum aşağıdaki tablo 7’de gösterilmiştir. 
Tablo 7 
Irak’ın Petrol Çıkarma, Rafineri ve Taşıma Kapasitesi.(II. Körfez Savaşından Önceki veriler). Kaynak: Manfred Horn, Oil Production İn Iraq: Persisting Decline Or Upswing?,Economic Bulletin, SpringerBerlin/Heidelberg, 2003, s.114.‘dan derlenmiştir 
.http://www.springerlink.com/content/rhmm3gdatcjvw43b/fulltext.pdf (24.05.2009). 

(1) 1 v/g = (varil günlük ) – (2) 1.5 – 1.6 mv/g (milyon varil/günlük) – (3) 1990 yılında Suudi Arabistan tarafından kapatılan. – (4) 1982 yılında Suriye tarafından kapatılan ancak şu anda onarılmıştır.- (5) kuzey ile güneyi petrol kuyularını bağlayan yerel boru hattıdır. İki taraflı nakille yönetiliyordur. 

1.4 Irak’ın Petrol Taşıma Kapasitesi 

Tablo 7’de görüldüğü gibi Irak, Amerika, Asya ve Avrupalı petrol alıcılarına petrol sevkiyatı için birkaç yola sahiptir. Bu yollar, Basra Körfezi, Suriye, Suudi 
Arabistan ve Türkiye üzerinden gerçekleşmektedir. Irak, petrol sevkiyatını gerçekleştirdiği boru hatları, İran–Irak ve Kuveyt savaşı gerçekleştirdiği sırada hasar görmüştür. Yukarıdaki tablo 7’deki verilerden anlaşılacağı üzere, Irak’ın kuzeyi ile güneyini bağlayan stratejik boru hattı toplam 1,4 mv/g (milyon varil/günlük) kapasitesiyle gerçekleşiyordur. Bu boru hattı 2001 yılında onarılmıştır. Irak, kuzey petrollerini Kerkük-Ceyhan boru hattıyla, 0,9 mv/g (milyon varil/günlük) kapasiteyle Türkiye üzerinden pazarlamaktadır. Bununla beraber, Irak’ın güney petrollerini 1990 yılında Suudi Arabistan tarafından kapatılan IPSA 1,2 boru hattıyla, 1.65 mv/g (milyon varil/günlük) kapasiteyle Suudi Arabistan üzerinden Kızıldeniz’de petrol ihraç etmekteydi. Diğer boru hattı ise, 1982 yılında Suriye tarafından kapatılan ancak 1999 yılı onarılan Banias/Tripoli boru hattı Suriye üzerinden Akdeniz e Irak petrolünü taşımaktadır.144 
Irak, ham petrol ve petrol türevleri ihracatını Basra Körfezinde bulunan üç tanker limanını aracılığıyla gerçekleştirmiştir. Bu limanların ilki, ham petrol yükleme donanımlı Umm Qasr limanı. İkinci Liman ise, 1,2 -1,3 mv/g (milyon varil/günlük) ham petrol yükleme kapasitesine sahip olan ancak ham petrol depolamaya elverişli olmayan Mina-Al-Bakr limandır. Üçüncü ise, onarımda olup çalışmalar bittikten sonra 0,5 ile 0,7 mv/g (milyon varil/günlük) kapasitesinde çalışabilecek Khor Al-Amaya terminalidir.145 

1.5 Irak ve OPEC’in Kuruluşu 

OPEC, ilk kurucu beş ülkeden olmuştur. Bunlar; İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela’dır. Bu kuruluşa daha sonra Katar 1961’da, Endonezya 1962’da (Ocak 2009’dan beri üyeliği askıya alınmıştır), Libya 1962’da, Birleşik Arap Emirlikleri 1967’da, Cezayir 1969’da, Nijerya 1971’da, Ekvator 1973’da (Aralık 1992 yılı ile Ekim 2007 yılları arasında üyeliği askıya alınmıştır), Angola 2007’de ve Gabon 1975-1994 yılları arası katılmışlardır. OPEC, ilk toplantısının İsviçre’nin Cenevre kentinde yapmış, beş yıl sonrada 1 Eylül 1965 yılında merkezini Viyana’ya taşımıştır.146 

OPEC bir kartel niteliğinde olup bağımsız petrol üretici ülkeler arasında işbirliğini geliştirmeye amaçlayan bir kuruluştur. Tam bir kartel olduğunu söylemek 
mümkün değildir. Irak, OPEC üyeliğinin ilk gününden 1991 yılına kadar toplantılara bir fiil iştirak etmiştir. 1991’dan sonraki Irak’ın işgal döneminde ise, ABD güdümünde yeni Irak hükümeti tarafından temsil edilmeye çalışılmıştır.147 Irak, OPEC’in kurucu üyesidir. Irak, 1991 yılında bile OPEC’in müzakerelerinde bulunmuştur. Irak’ın OPEC üyeleriyle olan coğrafi yakınlığı ve gittikçe büyüyen petrol üretimiyle petrol fiyatlarını etkilemesi, OPEC açısından önemlidir. 2003 yılı öncesi OPEC, Amerikalıların Irak’a bir müdahalede bulanacağı anlamıştır. Müdahale halinde Irak’ın dünya petrol üretimine katkısının bir süre ortadan kalkması durumunda, yaklaşık 2 milyar varil olan açığı kapatabileceğini ABD yönetimine bildirmiştir. Bununla beraber, Kuveyt Petrol Bakanı Şeyh Ahmet El Fahd El-Sabah’ın 30 Aralık 2002 tarihli The Economic Times’e yaptığı 
açıklamada, “Eğer petrol fiyatları yükselirse OPEC’in olağanüstü toplanarak üretim artışına gidebileceğini garanti ederim”, diyerek tavrını belirlemiştir. OPEC’in günlük olarak devreye sokabileceği ve üretimi 4- 4,5 milyon varildir. Burada en büyük pay Suudi Arabistan’ındır. Yine OPEC üyesi Venezüella da -dünyanın 5. en büyük petrol üreticisidir. Süren grev üretimi 2,3 milyon varil/gün seviyesinden, 340 milyon varil/gün’e düşürmesine neden olmuştur. Böylece, dünya petrol arzında önemli bir daralma yaşanmaya başlanmıştır. Bundan dolayı OPEC olağanüstü toplantı yaparak 12 Ocak 2003 tarihinde üretimini %7 oranında (günlük 1,5 milyon varil) artırarak günlük 24,5 milyon varil seviyesine yükseltme kararı almıştır.148 Böylece, II. Körfez Savaşından kaynaklanan petrol arzının dengesizliği önlenmiş olmuştur. 2003 yılı sonrası Irak’ın petrol üretimi Amerikalılar tarafından kontrol edilmiştir. ABD, Irak’ın tekrar yapılandırma sürecinde OPEC’in karar ve petrol stratejilerine uymasını istememiştir.149 

2. II. KÖRFEZ SAVAŞI SONRASI IRAK PETROLLERİNİN GENEL DEĞELENDİRMESİ. 

2.1 II. Körfez Savaşı Sonrası Irak Petrollerin Genel Durumu 

II. Körfez Savaşı sonrası Irak petrol tesisleri yatırım ve modernizasyon çalışmalarına ihtiyacı olmuştur. Irak’ın petrol rezervi 115 milyar varil civarında olduğu tahmin edilmektedir. Irak’ın yaklaşık 22 petrol alanına sahiptir. Bu alanların 9’u 5 milyar varil büyüklükte rezerve sahip süper dev petrol alanıdır. Irak’ın güneydoğusundaki petrol alanı, ülkenin kanıtlanmış petrol rezervlerinin %70 ile %80 ni oluşturan süper dev petrol sahaları oluşturmaktadır. Bu sahalar, Dünyada bilinen benzeri dev sahaların en büyüğüdür. Irak’ın kuzeyinde ise, Kerkük, Musul ve Hanekin yakınlarında Irak’ın %20 petrol rezervleri mevcuttur. 150 Amerikan Kongresi Araştırma Servisinin 12 Mart 2009 yayımladığı verilere göre: Amerikan Savunma Bakanlığı, Irak Petrollerinin onarılması için 802,0 milyon Amerikan Doları olarak yardımda bulunduğu belirlenmiştir. Irak petrolleri için harcanan 802,0 milyon Amerikan ı yardım sadece 2003 yılında tahsis edilmiştir.151 

Irak Petrol Bakanlığının amaçladığı 6 milyar varil günlük hedefini tutturabilmesi ihtiyacı olan 25 ve 75 milyar Amerikan Doları değerinde yatırım gerçekleştirmek le ancak mümkün olacaktır. Irak, 2003 yılına kadar olan dönemde toplam 577.500 varil günlük kapasitesinde rafinerilere sahipti. Ancak artan terörist 
saldırlar sonucunda, bu kapasite düşerek yeni rafinerilere ihtiyaç duyulmuştur. Yeni rafineri çalışmaları 2010 yılına kadar, Dohuk, Kürt Bölgesinde, Nassiriyah, Karbala, Kwsengeq, Amarah, Basrah bölgelerinde gerçekleşmesi planlanmıştır.152 

Aşağıda tablo 7’de görüldüğü gibi, Irak’ın petrol tüketimi istikrarlı bir büyüme gerçekleştirmiştir. Irak’ın petrol üretimi, İran-Irak savaşı öncesi, sonrası ve 2000 yıllarında en yüksek düzeyinde seyir etmiştir. Irak’ın petrol üretimi, 1998 ile 2004 yılları arasında en şiddetli iniş çıkışlarından birini yaşamıştır. 



Grafik 7: 1980–2007 Yılları arasında Irak’ın Petrol Üretimi ve Tüketimi. 
Kaynak : Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. www.eia.doe.gov (30.05.2009). 

2005 yılı Irak’ın ham petrol üretim hedefi Irak’ın Petrol bakanlığı tarafından 2,5 milyon varil/günlük olarak belirlenmiştir. Ancak 2005 yılı itibariyle Irak’ın ham 
petrol üretimi belirlenen hedefin altında seyretmiştir. 2005 yılında Irak’ın petrol ihracatından elde ettiği gelir ise, 23,5 milyar Amerikandır. 2006 yılında, Irak’ın ham petrol üretimi, Petrol Bakanlığının hedeflenen düzeyine, 2,33 milyon varil/günlük düzeyinde gerçekleşmiştir.153 2007 yılında Irak Petrol Bakanlığı, ham petrol üretim düzeyi hedefini 2,1 milyon varil/günlük düzeyine indirmiştir. Böylece, ham petrol üretimini Şubat ayında hedeflenen miktarı aşarak 2,14 milyon varil/günlük düzeyinde üretilmiştir.154 Irak’ın ham petrol ihracatından elde ettiği geliri 2006 yılında 31,3 milyar Amerikan Dolarıdır, bu miktar 2007 yılında ise bu miktar 41,0 milyar Amerikan Doları, 2008 yılında 61,9 milyar Amerikan Doları olarak sıralayabiliriz.155 2008 yılında, Irak Petrol Bakanlığının belirlediği hedef, 2,2 milyar varil /günlük olarak gösterilmiştir. Ham petrol üretimi ise, belirlenen miktarın üstünde seyir ederek, Aralık ayı 2,42 milyon varil/günlük seviyesine ulaşmıştır.156 

2.2 Petrolün Silah Olarak Kullanılması 

Petrolü silah olarak kullanma sözcüğü ilk önce Ekim 1973 Petrol ambargosu ile beraber türemiştir. Bazı Müslüman liderlerin yanı sıra Irak ve İran gibi ülkeler, 
petrolün İsraillin, Filistin topraklarından çekilmesi için kullanmışlardır. Petrol üreticisi Arap ülkeleri, 1956, 1967 ve 1973 yıllarında petrolü politik bir baskı aracı olarak kulanmışlardır. 1956 yılında, Mısır lideri Cemal Abdulnasırın Süveyş kanalının millileştirme kararını aldığında, İngiltere, Fransa ve İsrail tarafından saldırıya uğraması üzerine, Suudi Arabistan, Mısırla olan güvenlik anlaşması gereği, İngiltere ve Fransa’ya olan petrol ihracatına ambargo uygulamasını empoze etmiştir. Fakat petrol üretimini kesmemiştir. Diğer taraftan, Suriye’deki milliyetçi bir grubun, Irak petrol şirketine ait petrol pompalama istasyonunu patlatması ile Irak’ın petrol üretimi kesilmiştir. 1956 yılı ambargosunun bedeli petrol fiyatlarının varil başına 25 sent yükselmesi olmuştur.157 

1967 yılında ise, İsrail’in Mısır askeri havaalanını bombalaması sonucunda ABD, İngiltere ve Batı Almanya’ya petrol ambargosu uygulanmıştır. 1967 yılında 
uygulanan ambargo kararı, söz konusu devletlerin İsrail’e sağladığı askeri yardımlardan dolayı alınmıştır. Ambargo, 4 Haziran 1967 yılında başladı, 29 Ağustos 1967 yılında sona ermiştir. 158 1967 savaşı sonunda nasıl Araplar ve Filistinli gerillalar İsrail'e karşı bir yıpratma savaşının vasıtası olarak kullanmaya karar vermişlerdir. 1973 Savaşı'nın sonunda da, petrolü İsrail'e karşı değil, fakat Batı’ya karşı siyasi silah olarak kullanmaya karar verdiler ve bunun neticesinde de bütün dünyada bir petrol krizi ortaya çıktı. Aslına bakılırsa, 1973 petrol krizi doğrudan doğruya 1973 Arap-İsrail Savaşı'nın sonucu değildir. Bu savaş bu krizi hızlandırmıştır. 1973 Ocak ayında varili 2,59 olan Arap petrolü, 1973 Ekiminde 5,11 ve 1974 Ocak ayında da 11,65 a çıkmıştır. Bu, bir yıl içinde dört katından fazla bir artış demekti. Bu fiyat artışları bilhassa Batı Avrupa'da ve Japonya'da bir paniğe sebep olmuştur.159 

ABD ve Hollanda’ya uygulanan Ekim 1973 yılı petrol ambargosu, bir OPEC ambargosu olmadığı gibi bir Arap ambargosu da değildi. Bunun nedeni ise, Irak ve Omman gibi Arap devletler ambargoya katılmamışlar. Ambargo uygulayan devletlerin hedefi ise, İsrail-Arap savaşında Amerika’nın İsrail’e verdiği desteğin kesilmesi ve uluslararası kamuoyunu etkileyerek, İsrail’in 1967 yılı sınırlarına çekilmesini öngören BM’lerin 242 nolu kararın kabul edilmesidir.1973 petrol ambargosu, 2 ayda Dünyanın petrol giderlerinde %5 lik bir azalmaya yol açmıştır. 1973 petrol ambargosu sona erdiğinde, petrol fiyatı ambargo öncesi seviyesine dönmüştür.160 

2.3 Irak Petrolünün Bölge Açısından Önemi 

Petrolün enerji kaynağı olarak yerini tutacak başka bir seçenek bulununcaya kadar, dünya ekonomisi ve siyaseti üzerinde erişilmesi çok güç olan etkisini her zaman koruması muhtemeldir. Petrol, tüm geçmiş boyunca daima pazarlıklara konu olmuş, hayati önemdeki kararların temelini oluşturmuş ve günümüz dünyasında da ilerleme ve hakimiyetin sembolü haline gelmiştir. Bu nedenle savaşlar çıkmış, ülkeler işgal edilmiştir. Uluslararası platformda da 2003 yılında ABD’nin Irak’a girmesinin ve işgal etmesinin en büyük sebebinin enerji ve enerji nakil hatlarının kontrol edilmesi olduğu belirtilmektedir. Enerjiden kasıt temel anlamda petroldür. Bu bağlamda neden Irak sorusu akıllara gelmektedir. Dünya üretilebilir petrol kaynakları yaklaşık 1200,7 milyar varildir. Bunun yaklaşık 743 milyar varili Ortadoğu’dadır. Irak’ın kanıtlanmış petrol rezervlerinin ise yaklaşık 115 milyar varil olduğu bilinmektedir. Bu miktar dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %10’una, Kuzey Amerika kıtasının üretilebilir petrol rezervlerinin ise yaklaşık iki katına denk gelmektedir. Irak petrolü, üretim maliyeti açısından dünyanın en ucuz petrollerinden birisidir. Irak petrolünün varil başına 
maliyeti ortalama 2,5 dır. Dünya ortalamasının varil başına yaklaşık 7-8 olduğu düşünüldüğünde Irak petrolünün önemi ortaya çıkmaktadır. Bugün için ABD, dünyada üretilen petrolün yaklaşık %24,1’ini tek başına tüketmektedir. Öte yandan ABD’nin petrol üretim oranı her geçen yıl gerilemekte petrol ithal etme oranı ise artmaktadır.161 

İran ve Irak’ın kuşatılması politikasının yanında, petrolün güvenliği ve petrol kaynakları üzerindeki denetimin sürdürülmesi, ABD açısından 1990’lı yıllar boyunca da temel bir politika olmaya devam etmiştir. Ancak, Reagan ve Bush döneminde gelişen ilişkilerin aksine, Suudi Arabistan ile ilişkilerde bir gerileme söz konusu olmuştur. 

Özellikle Arap-İsrail barış sürecinde söz konusu olan tıkanma ve Suudi Arabistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üyeliğine ABD’nin destek vermemesi, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemiştir. Bütün bunların yanında, özellikle 1990’lı yılların ortalarından itibaren bir Suudi petrol milyarderi olan Usame Bin Ladin’in liderliğindeki El-Kaide örgütünün Amerikan hedeflerine saldırılar düzenlemesi ilişkilerin gerginleşmesinde katalizör rolü oynamıştır. Suudi Arabistan’ın 1998’de Irak’a düzenlenen “Çöl Tilkisi Operasyonu” sırasında ve 2001’de Afganistan’a düzenlenen “Sınırsız Özgürlük” operasyonu esnasında topraklarının kullanılmasına izin vermemesi ABD’yi yeni alternatifler bulmak zorunda bırakmıştır. Bu süreçte, 1990’ların sonuna doğru devreye giren Katar’ın El-Udeid hava üssünü özellikle belirtmekte yarar vardır. 

Bilindiği gibi, ABD’nin Irak’a düzenlediği saldırı esnasında Katar’ın sağladığı bu üssün, karargah ve harekat merkezi olarak kullanılması söz konusu olmuştur.162 

Irak, doğal kaynak ve coğrafi konumu bakımdan bölge açısından önem arz etmektir. Irak, Türkiye, İran, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Kuveyt’le komşu olan bir ülkedir. Irak halkının söz konusu ülkelerle akrabalık bağıyla bağlı olmasının yanı sıra, bu akrabalıktan doğan önemli ticari münasebetler de mevcuttur. 2003 yılı sonrasında ise Türkiye gibi komşu ülkeler için önemli ticari Pazar haline gelmiştir. Irak’taki petrol sektörünün gelişimiyle beraber, bölge için daha fazla istikrar, Irak halkının alım gücü yükselmesinden kaynaklanan daha fazla ticari ilişkiler ve aynı zamanda petrol sektörüne yapılan yatımlardan bölge üzerinden yeni boru hatlar yapılması muhtemeldir. Böylece, bölgeyi enerji sektörünün yumağı haline getirecektir. 

Irak petrolünün ihraç yollarının çeşitlendirilmesi hem ABD ve uluslararası petrol şirketleri hem de Irak ekonomisi için önemlidir. Basra Körfezinin açıldığı 

Hürmüz Boğazının kontrolünü elinde bulunduran İran’ın herhangi bir durumda burayı kapatması, Irak’ın petrol ihracatını durma noktasına getirebilir. Bu da bütçesinin yaklaşık %98’ini petrol gelirlerinin oluşturduğu Irak ekonomisine büyük zarar verebilir.163 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

136 İnci Selin Aydın, a.g.r., ss.20-21. 
137 The Economist Intelligence Unit, Country Report: Iraq Nisan 2009, s.16. www.eiu.com (23.05.2009). 
138 The Economist Intelligence Unit, Country Report: Iraq Nisan 2009, s.16. www.eiu.com (23.05.2009). 
139 Walt Leo G.B., The East’s Changing Economy, Managment Review, Şubat 1987, ABI/INFORM Global, s.65. 
140 Manfred Horn, a.g.e., s.111. 
141 Leonardo Maugerı, The Age Of Oil, The Mythology, History,And Future Of The World’s Most Controversial Resource,Praeger Westport Connecticut ,London, 2006, Appendix. 4. 
142 Deutsche Bank, Global Oil & Gaz, Baghdad Bazaar Big Oil In Iraq?, 21.Ekim,2002, s.7’den derlenmiştir. 
http://www.stopesso.com/pdf/baghdad_bazaar.pdf (24.05.2009). 
143 Manfred Horn, a.g.e., s.113. 
144 a.g.e., s.114. 
145 a.g.e., s.114. 
146 The Organization of the Petroleum Exporting Countries. http://www.opec.org/aboutus/history/history.htm (01.06.2009). 
147 http://www.ilgilisite.com/haber_detay.asp?haberID=670 (28.05.2009). 
148 Şevki Özbilen, Kaynakların Paylaşımı ve II. Körfez Savaşı, Finans Dünyası, Sayı 160, ss.18-24.Nisan 2003. 
http://www.econturk.org/Turkiyeekonomisi/Kaynak%20payla%20m.doc (28.05.2009). 
149 Jonathan E. Sanford, RL31944 ,Report for Congress ,Iraq's Economy: Past, Present, Future, Congressional 
Research Service, The Library of Congress, Jun 2, 2003.ss.CRS.20- CRS 21. 
http://www.reliefweb.int/rw/RWFiles2003.nsf/FilesByRWDocUNIDFileName/OCHA-64BT5P-us-irq-30jun.pdf/$File/us-irq-30jun.pdf (28.05.2009). 
150 Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. www.eia.doe.gov (30.05.2009). 
151 Curt Tarnoff, Congressional Research Service, Iraq Reconstraction Assistance, March 12 2009,s.4. 
http://www.fas.org/sgp/crs/mideast/RL31833.pdf (30.05.2009). 
152 Iraq Energy Data, Statistics and Analysis - Oil, Gas, Electricity, Coal, Country Analysis Briefis Iraq, 2007. www.eia.doe.gov (30.05.2009). 
153 United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs,, Iraq Weekly Status Report, 28 December 2005,s.19,. 27 December 2006.ss.19-20. http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
154 United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs,, Iraq Weekly Status Report, 21 March 2007.s.17. http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
155 United States Department of State Bureau of Near Eastern Affairs,, Iraq Weekly Status Report, 14 Januuary 2009.s.18., 6.May 2009,s.8. http://2001-2009.state.gov/p/nea/rls/rpt/iraqstatus/index.htm (01.06.2009). 
156 a.g.r.,s.17. 
157 A.F Alhajji, The Oil Weapon: Past, Present, And Future, Oil & Gaz Journal; May2, 2005; 103, 17; ABI/INFORM Global. S.22. 
158 a.g.m., s. 23. 
159 1973 Petrol Krizi, http://www.genbilim.com/index2.php?option=com_content&do_pdf=1&id=2472 (29.05.2009). 
160 A.F Alhajji, a.g.m., ss.24-25. 
161 Bilgay Duman, Irak Petrolü Ve Efsane Projeler. http://www.haber10.com/makale/ArticlePrint.aspx?id=9854 (01.06.2009). 
162 Tayyar Arı, Washington’un Orta Doğu Politikası Yeni mi?. 
www.tayyarari.com/download/eskiyazi/abdninortadogupol.doc (01.06.2009). 
163 Bilgay Duman, Irak Petrolü Ve Efsane Projeler, http://www.haber10.com/makale/ArticlePrint.aspx?id=9854 (01.06.2009). 

9 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder