II. KÖRFEZ SAVAŞINDAN SONRA IRAK EKONOMİSİ VE IRAK PETROLLERİNİN IRAK EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE GELECEĞİ., BÖLÜM 4
2.3 Abdulrahman Arif Dönemi
Abdulrahman Arif Irak yönetimine gelince, İngilizlere bağlılığıyla ünlü olan Abdulrahman Bezzaz’ı başbakanlığa getirmiştir. Bezzaz yönetim bakımdan çok zayıf görünümdeydi, 1966-68 yılları arasında iktidar zaafı, ABD ve İngilizleri Irak’ta kendi çıkarlarını koruyacak daha güçlü iktidar aramaya itmiştir. Bu dönemde Baas partisini destekleyerek yönetime gelmelerine yardımcı olmuşlardır.41.
2.4 1968–1991 Baas Rejimi ve I. Körfez Savaşı
Arap milletinin tekrar doğuşu anlamına gelen Baas düşüncesinin Irak içinde yayılmasında en çok Michel Aflaq rolünden söz edilebilir. Sosyalizmle ile milliyetçilik arasındaki ideal model olarak gören Alman Nasyonal Sosyalistlere hayranlığını gizlemeyen Aflaq, sıkı bir yandaşı olan Salahadin el-Bitar’ ile beraber 1940’larda Suriye’de Baas Partisine dönüşecek Hareketin temelini atmışlardı. Ancak 1966’da Baas karşıtı bir darbeyle Aflaq ve Bitar yönetimden uzaklaştırılmıştır. Bu darbeyle Irak ve Suriye’deki Baas yönetimleri arasında görüş ayrılığı doğmuştur. 1968 yılında Aflaq, Bağdat’a giderek Baas partinsin onursal başkanı olarak hayatının sonuna kadar yaşamıştır.42 1968 yılında, Ahmed Hasan El-Bekir liderliğindeki Baas partisi darbe yaparak Irak yönetimi ele geçtirmişlerdir. Bekir’in yardımcılığını yapan ve parti içinde etkili olan Saddam Hüseyin, 1979 tarihinde yönetimi ele geçirmiştir.43
2.5 Saddam Hüseyin ve Irak–İran Savaşı
2.5.1 Saddam Hüseyni’nin yönetime gelişi ve Irak
Saddam Hüseyin, Bağdat’ın kuzey batısında bulunan Tikrit kentinde doğmuş; 1979-2003 tarihleri arasında Irak’ın Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık görevini
yürütmüştür. 19 yaşındayken 1956 tarihinde Baas Partisinde katılarak iki yıl sonra hüküm yemiştir. Daha sonra rejim aleyhine çalıştığından dolayı altı aylık askeri hüküm yemiştir. 1959’da başbakan Abdülkerim Kasım’a başarısız suikast girişiminde bulunarak 1960 yılında gıyabında idam hükmüne çarptırıolarak önce Suriye, daha sonra Mısır’a kaçmıştır. Daha sonra 1963 tarihinde gerçekleşen Ramazan devriminden sonra Irak’a dönerek Baas partisinin liderlik kademesine katılmıştır. Fakat aleyhtar Baas Partisi üyeleri yanında yer almasından dolayı tutuklanmıştır. Hapishanedeyken Genel Sekreter pozisyonuna seçilmiştir. 1967 tarihinde hapishaneden kaçmıştır. Kasım 1967 tarihinde Devrim Komuta Konserliği Başkanlığı (Rvolutionary Command Council: RCC) sözcülüğüne seçilmiştir.44
Saddam Hüseyin, Haziran 1972 Batılı şirketlerin kontrolünde olan Irak petrol kaynaklarını millileştirdiği gibi İran ile 1975 tarihinde Cezayir anlaşmasını imzalayarak sınır sorununa geçici bir çözüm getirmiştir. Haziran 1979 tarihinde Irak’ın Suriye ile birleşmeyi kabul etmesini gerekçe göstererek, dönemin Cumhur Başkanı Ahmed Hasan Al-Bakiri yönetimden alarak tüm yetkilerinden alıkoyduğu gibi ev hapsine de çarpıtmıştı.45
Irak’ın Devrim Komuta Konseyi, Temmuz 1969 tarihinde kurulmuştur. Devrim Komuta Konseyi üyeleri, Baas rejimi süresince sayıca (örnek olarak 1988 tarihinde bu sayı on kişiden oluşmaktaydı) değişiklik gösterse bile Irak devletinin yönteminde kilit rol oynamıştır. Kurulduğu tarihinden itibaren yasama ve yürütme erkini elinde bulundurmuştur.46 1969 tarihinde kurulmuş olan Irak Devrim Konseyinin beş üyesinden üçü Tikrit kentinden olup akrabalık bağıyla ülkenin kilit pozisyonlarında görev almışlardır.47
2.5.2 İran-Irak Savaşı
1979’da Gerçekleşen İran devrimi, İslam’ın Şii yorumu ile ve anti-Amerikancı söylemlerle kendilerini göstermiştir. Bu durum, bölgedeki Batı çıkarlarını ciddi biçimde zedelemiştir. Nitekim 4 Kasım 1979 Tarihinde yürüyüşe geçen kızgın üniversite öğrencileri Amerikan Elçiliğini basarak elçilik mensuplarını rehin almışlardır. Bu da rehine krizine yol açmıştır. İran’ın Devrim ihracı söylemleri, Suudi Arabistan gibi bölge ülkelerini oldukça tedirgin etmiştir.48
Irak’ın 1970’li yıllarda SSCB ile iyi ilişkiler geliştirmesi ise İngiltere ve ABD’yi tedirgin etmiş, Irak’a şüpheyle yaklaşmalarına neden olmuştur.49 Oysa 20
Aralık 1969’ta Bağdat’taki İngiliz Büyük Elçisinin, İngiliz Dışişleri Bakanlığı, Milletler Topluluğu Yakın Doğu Bölümüne gönderdiği bir belgede; Saddam Hüseyin’le yaptığı görüşmede, Irak ile SSCB arasındaki yakınlaşmanın Irak yönetimine uluslararası alanda destek vermesidir. Ancak, SSCB’nin Irak’taki Komünist Partiyle yakın ilişki kurmasından dolayı Irak yönetimi için tehlikeli bulunduğunu söylemiştir. Saddam Hüseynin diğer bir düşüncesi de Batının Filistin konusundaki tutumundan dolayı bir tepki olarak SSCB’ye yaklaşmasıdır.50
İran’ın Şii tehdidini en çok ciddiye alan Irak olmuştur. Bunun en önemli nedeni; Irak’ın içindeki Şii nüfusun ağırlığı ile Irak’ın güneyindeki Şii dini merkezleri
gösterilebilir. Bundan dolayı, Necef, Kerbela ve Bağdat’ta 1979 Şubatında ve 1980 başında yer yer olaylar çıkmıştır.51 Diğer yandan, Mısır’ın Camp David Anlaşması'yla birlikte Arap dünyasındaki liderliğinin ve Üçüncü Dünya ülkeleri arasındaki itibarının sarsılması ve İran’da Şah'ın düşmesi de Saddam'ın gerek Arap dünyasının ve gerekse Üçüncü Dünya'nın liderliğini yapma ve bölgede ortaya çıkan güç boşluğunu doldurma yönündeki isteklerini önemli ölçüde uyandırmıştır.52
Baas döneminin en önemli sınır anlaşmasından bir tanesi Cezayir Anlaşmasıdır. İran-Irak arasındaki ilişkilerden daha ziyade İran’ın Kürtlere ve Şiilere
yardımından dolayı Baas yönetimi bundan dolayı rahatsız olmaktaydı. İran’ın Kürtlere o zamana kadar yapmakta olduğu desteğe son vermesine karşılık Irak, 6 Mart 1975 Cezayir Antlaşmasını imzalayarak kabul etmiştir. Böylece Irak, Thalweg hattını kabul ederek Şatt-ül Arap'ın doğu yakasını İran'a bırakmaya razı olmuştur. Anlaşmaya göre:
- Sınırların, daha önceden Osmanlı ile İran arasından gerçekleşen 1913 İstanbul sınır Anlaşması'na ve 1914'te oluşturulan sınır komisyonunun önerisine göre çizilmesi,
- Nehir sınırlarını Thalweg hattına göre belirlenmesi,
- Ortak kara sınırları boyunca güvenliğin ve karşılıklı güvenin yeniden oluşturulması ve her iki taraftan bölücü nitelikteki geçişlerin engellenmesi,
- Her bir konunun, sorunun çözümünde vazgeçilmez şartlar olarak kabul edilmesi.53
Harita 2: Cezayir Anlaşmasına Göre Şattülarap Sınırı.
Kaynak: Mesut Özcan, Sorunlu Miras Irak, Küre yayınları, İstanbul 2003, s.138.
konularda oldukça rahatlama imkânı vermiştir. Bunu fırsat bilen Saddam yönetimi, Sovyetler Birliği ve Fransa’dan aldığı yardım miktarını artırarak bir güç haline gelmeyihedeflemiştir.54 Cezayir anlaşması, tartışmalı bir bölge olan Zeynü’l-Kavs üzerine ihtilaf sonucunda Irak tarafından, 17 Eylül 1980 tarihinde artık tanınmadığı ilanedilmiştir. İki ülke arasındaki sıcak çatışmalar 22 Eylül 1980’de Irak ordusunun 300 millik bir cephe boyunca İran’a karşı harekete geçmesiyle başlamıştır. 55
Sekiz yıl süren savaş sonunda ne Irak ne de İran amaçlarına ulaşabilmiştir. Savaşın başında Irak, İran topraklarının içlerine doğru ilerlemişse de, İran daha sonrakendini toparlamış ve savaş bir yıpratma savaşına dönüştürmüştür. Sonunda taraflar ateşkesi neredeyse savaşa başladıkları bir noktada kabul etmişlerdir. İran-Irak savası,İran'ın 18 Temmuz 1988'de BM'nin 598 sayılı kararını kabul etmesiyle son bulmuştur.56
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
41 Mustafa Çaykuş, a.g.e., s.25.
42 Robert Benewick, Philip Green, 20.Yüzyıl Politik Düşünceleri, Timaş Yayınları, İstanbul, 2000, s.19-20.
43 Fulya Atacan, a.g.e., s.161.
44 David Seddon, A Polıtical And Economic Dictionary Of The Middle East, Europa Publications, London, 2004,s.263.
45 a.g.e.,s.263.
46 The Revolutionary Command Council, http://lcweb2.loc.gov/cgi-bin/query/r?frd/cstdy:@field(DOCID+iq0071) (22.02.2009).
47 The Emergence Of Saddam Husayn, 1968-79. http://lcweb2.loc.gov/cgi-bin/query/r?frd/cstdy:@field(DOCID+iq0023) (22.02.2009).
48 A brief Modern Political History Of Iraq. http://www.e-book.com.au/iraqhistory.htm (16.01.2009).
49 Mustafa Aydın, Nihat Ali Özcan, Neslihan Kaptanoğlu, Riskler ve FırsatlarKavşağında Irak'ın Geleceği ve Türkiye, Tepav Ortadoğu Çalışmaları, Ankara, 2007, s.12.
50 Saddam Hussain, http://www.gwu.edu/~nsarchiv/NSAEBB/NSAEBB107/iraq02.pdf (26.01.2009).
51 Mesut Özcan, Sorunlu Miras Irak, Küre yayınları, İstanbul, 2003, s.22.
52 Tayyar Arı, Irak, Iran, ABD ve Petrol, 2.Baskı, Alfa Yayınları, İstanbul, 2007 , s.397.
53 Mesut Özcan, a.g.e., ss.97-98.
54 a.g.e., s.99.
55 a.g.e., s.101.
56 a.g.e., s.102.
5 Ci BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder