Kuzey Kutup etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kuzey Kutup etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Şubat 2017 Cumartesi

KUZEY KUTUP ENERJİ KAYNAKLARININ ULUSLARARASI GÜVENLİĞE ETKİLERİ


KUZEY KUTUP ENERJİ KAYNAKLARININ ULUSLARARASI GÜVENLİĞE ETKİLERİ 



Askın İnci SÖKMEN*1 
*Yrd.Doç.Dr. Gelisim Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İliskiler Öğretim Görevlisi, 
aisokmen@gelisim.edu.tr 

Özet 

Barry Buzan’ın “güvenliğin sektörel boyutunu” gelistirerek, askeri güvenlikle birlikte çevresel, ekonomik, toplumsal ve siyasal güvenliğin önemini belirten görüslerinin ısığında, ulus devletler özellikle dünya politikalarını biçimlendirmek isteyen lider ülkeler için, enerji güvenliği birincil öncelikli konuma gelmistir. Dünya ekonomisine yön veren G-7 ülkelerinin uluslararası strateji belgelerinde enerji güvenliği, enerji kaynaklarının çesitliliği ve sürekli arzı ekonominin devamlılığı, diğer devletler ile olan rekabetleri açısından hayati öneme sahiptir. 
Dünya da var olan petrol ve doğal gaz rezervlerinin 2030 sonrası tükenme eğilimine girmesi beklenirken, kaya gazı ve Ay’dan helyum enerjisi sağlama, sanayiyi dönüstürme gibi alternatif projelerde hayata geçirilmesi planlanmaktadır. 

Mevcut bulunan rezervlere ilaveten, Kuzey kutbu veya arktik bölge de kesfedilmemis petrol rezervleri bulunması Amerika, Kanada, Rusya, Finlandiya, İsveç, Norveç, İzlanda ve Danimarka’nın bölgeye yoğun ilgisini çekmistir. Amerika, Rusya ve İzlanda’da yatırımlarını arttırmaya baslamıs Çin ile AB üyeleri arasında aslında geçen bölgede nüfuzu arttırma çabaları, buzulların tamamen erimesiyle daha da yoğun bir rekabete neden olacaktır. Yeni ve daha kısa bir deniz ticaret yolu, Çin için maliyet ve zaman açısından büyük bir fayda 
sağlamaktadır. İklim değisikliğinin yarattığı bu sonuç, hem enerji hem ticaret açısından fayda sağlarken, uluslararası ekonomik düzende bu bölgede nüfuza sahip ülkelerin konumlarını da etkileyecektir. 

Enerji güvenliği konusunda olumlu bir adım olmasına rağmen, çevresel güvenlik ve yeni çatısma alanı olması açısından da riskleri tasımaktadır. Politik istikrarsızlık alanı olabilme potansiyeli özellikle Rusya’nın Ukrayna’da izlediği strateji açısından öne sürülebilir. Çevresel açıdan, belli bölgeler çöllesme ve kuraklık tehlikesiyle karsı karsıya kalabilirken, kutuplara yakın bölgeler verimli kusaklar haline dönüsebileceği öngörülmektedir. Ekonomik düzen açısından kuzey*-güney ikileminde, kazanan kuzey olacaktır. 

Bu makalede Kuzey Kutup bölgesinin sahip olduğu stratejik enerji kaynakları ile bölgenin, uluslararası güvenliğin ekonomik, çevresel ve askeri çatısma riskleri açısından bir analizi yapılacaktır. 

Giriş 

Günümüz Uluslararası sistemde, ekonomik eksenin Batı’dan Doğu’ya kaymasına bağlı olarak artık çok kutuplu bir yapı hakim olmaya baslamıstır. Amerika Birlesik Devletleri, Rusya ve Çin arasında yer alan küresel rekabet içerisinde, stratejik kaynak hidrokarbon rezervleri (petrol ve doğal gaz) dünya üzerindeki bir çok coğrafi bölgenin enerji jeopolitiği açısından önem kazanmasına neden olmustur. ABD ve Rusya enerji kaynakları açısından Çin’e kıyasla daha avantajlı bir konumdadır. Çin’in hızla büyüyen ekonomisi ve bu ekonomiyi sürdürebilmek için gerekli olan enerji ihtiyacı, enerji jeopolitiği açısından bölgelerde Çin’in nüfuzunu arttırmak temel dıs politika stratejilerinden biri haline gelmistir. 
Kuzey Kutup bölgesi2 veya Arktik Bölge kesfedilmemis petrol, doğal gaz ve değerli madenler açısından Kutup enerji jeopolitiğini gündeme getirmistir. 

Küresel Isınmanın en çok yoğun hissedildiği ve Kutup bölgesindeki buz tabakasının kalınlığının azalması sonucu, hem daha kısa alternatif bir ticaret yolunu açılırken, bölgedeki hidrokarbon enerji kaynaklarına erisim görece kolaylasmıstır. Kuzey Kutup Bölgesi, küresel rekabet içerisindeki devletlerinde bölgesel hakimiyet kurma çabalarını arttırmıstır. Bu devletlerin basını bölgede kıyısı bulunan Rusya çekerken, diğer kıyısı bulunan devletlerin de bu bölgede etkin olmaması için yoğun bir çaba göstermektedir. Ancak bölgenin mülkiyetinin 
kime ait olduğu ile ilgili hukuki sorun henüz sonuçlanmamıstır. Çatısmaları ve gerginliklerin gelecekte bu bölgede yasanması beklenmektedir. Bu makalede Kuzey Kutbu enerji jeopolitiği içerisinde yer alan devletlerin izlediği politikalara ve bu politikalar sonrası enerji güvenliklerini sağlamaya çalısırken, dünyanın genelini etkileyebilecek çevre güvenliği problemlerinin de hızlandıracak sonuçlarına yer verilecektir. 

Kuzey Kutbu Jeopolitiği; 

Dünya haritasında, Ekvatorun 66 derece, 33 dakika kuzeyindeki yer alan, Rusya Federasyonu, Alaska (Amerika Birlesik Devletleri), Kuzey Kanada, Danimarka’nın özerk yönetime sahip olduğu Grönland, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İzlanda Kuzey Kutup dairesinde toprak sahibidir. Bölgedeki devletler kıyısı bulunan bes devlet A5 (Artic Five ) ile toprağı bulunmayan İzlanda, İsveç ve Finlandiya ile birlikte A8 (Artic Eight) olarak iki gruplar seklinde adlandırılmaktadır. Bölgedeki toplam toprak alanı 13.4 milyon km2, bu alanın 5.5 milyon km2 Rusya Federasyonu, 4 milyon km2 Kanada, 1.4 milyon km2 Alaska, 

2.2 milyon km2 Grönland geri kalan toprak alanları ise İzlanda, Faroe Adaları, Svalbard ve kıta Dskandinavya’sıdır. Alanların çoğu buzullarla kaplıdır. Rusya Federasyonu sahip olduğu toprak büyüklüğü açısından, bölgenin kendi hakimiyetinde olması için yoğun bir çaba göstermektedir. Kuzey Kutup denizinde yer alan adalarda yasam yeri yoktur. Bölgedeki en önemli kentler; Rusya’nın Murmansk, Norilsk ve Vorkuta sehirleri, Norveç’in Tromso ile Finlandiya’nın Rovaniemi kentleridir.3 


Tablo : 1 Kutup Bölgesi Haritası 

Bölgenin stratejik konumu, Rusya Federasyonu ile ABD’nin birbirlerinden Bering Boğazı ile ayrıldığı ve dünya üzerinde hiçbir alanda bu kadar yakın komsu olmamaları nedeniyle, iki devlet arasındaki gerginliklerde önemli bir yere sahiptir. 1930’lu yıllarda askeri açıdan önem kazanan bölge, İkinci Dünya Savasının sonuna doğru Nazi Almanya’sı Deniz Kuvvetleri U-bot denizaltılar ile bu bölgede bir deniz üssü kurarak, ulasılmaz bir kale yaratmayı hedeflemistir. Müttefiklerin Nazi Almanya’sına karsı önemli stratejik rotalarından biri olmustur. Soğuk Savas döneminde ABD önderliğindeki Batı bloğu ile SSCB önderliğindeki Doğu bloğu arasındaki ideolojik mücadele de stratejik bir öneme sahip olmus, 
nükleer denizaltıların kedi-fare oyununa dönüsmüstür. Kutup üzerindeki hava sahası, nükleer silahlı uçakların geçis alanıdır. 

Jeostratejik konumundan kaynaklanan askeri güvenlik ve silahlanmanın dısında, bölgede kesfedilmemis ama varlığı teknik olarak hesaplanan petrol ve doğal gaz rezervleri, enerji jeopolitiği açısından bu bölgenin de önem kazanmasını sağlamıstır. Bölgedeki 19 tane jeolojik havzaların ancak bir kaçında petrol vardır. Alaska Kuzey eğimindeki Prudhoe koyunda 1968 yılında ilk petrol bulundu. Beaufort Denizi ve West Barents Denizinde de kesfedildi. 2008 yılında ABD Jeolojik yapılan bir çalısmaya göre Kuzey Kutup dairesinde, 
jeolojik olarak 25 alanda, 90 milyar varil kesfedilmemis ama teknik olarak var sayılan petrol ve 44 milyar varil sıvı doğal gaz olduğu ileri sürülmüstür. Bu oran dünyada halen kesfedilmemis petrolün % 13’nün bu bölgede olduğunu göstermektedir. Bu kesfedilmemis petrolün % 70’i,üç alanda Alaska, Amerasia havzası, Doğu Grönland Yarıklarında havzalar, Doğu Barents Havzaları, Batı Grönland’ta yer almaktadır. Bunların %84’ü de deniz yataklarındadır.4 Toplamda Kuzey Kutbu’nun dünyadaki kesfedilmemis konvansiyonel petrol ve doğal gaz kaynaklarının % 22’sine sahiptir. Petrol kaynakları ağırlıklı olarak ABD, Danimarka ve Kanada’nın hak iddia ettiği bölgeler iken, gaz yataklarının en yoğun bulunduğu bölgeler Rusya’nın hak iddiasında bulunduğu bölgelerdir. Aynı zamanda demir, çinko, kömür, grafit, bakır, nikel gibi madenlerde bulunmak tadır. Deniz altında yer alan hidrokarbon yatakları kıta sahanlığı ve kara sularını yeniden revize etmeye çalısan devletler nedeniyle gerilimleri arttırmıstır.5 

Küresel ısınma sebebiyle buzulların erimesi ile eski ticaret yolları yerine yeni deniz ulasım rotalarının açılmasını sağlamıstır. Kuzey Deniz Rotası (Atlantik Okyanusu’ndan Pasifik Okyanusuna varan, Barents denizi ve Sibirya boyunca devam ederek Rus Uzak Doğu’suna ulasan seyir güzergahı), ekonomik gelismesini serbest ticaret ile hızla büyüten Çin tarafından ciddi önem arz etmektedir. Hint Denizi, Kızıldeniz, Süveys Boğazı yerine ticaret yollarını 1000 mil kısaltan bu yol daha avantajlı bir yol sağlamaktadır. 6 

Dünya üzerinde hukuki ve siyasi statüsü tam netlik kazanmamıs bölgelerden biri olması ve kesfedilen hidrokarbon kaynakları, bölgede yer alan devletlerin egemenlik hakları için yakın zamanda bölgede çatısmaların, daha da artmasına neden olacaktır. 

Kutup Bölgesi Güvenlik Problemleri 7 

Soğuk savas sonrası, güvenlik gündeminin genislemesiyle askeri tehditler dısında, ekonomik, siyasi, toplumsal ve çevresel faktörler de güvenlik sorunu haline gelmislerdir. 

Çevre güvenliği, küresel dünyada, devlet güvenliğinin ötesinde bir dünya güvenliği meselesi haline gelmistir. Günümüzdeki uluslararası sistemin çok kutuplu güç yapısı, bu güçleri olusturan devletler arasında küresel rekabeti8 daha da arttırmıstır. 

Rusya’yı uluslararası sistemde güçlü kılan, dünya genelindeki doğal gaz rezervi konusunda lider olması, satıstan elde ettiği gelirler ile ekonomisinin sürdürülebilirliğini sağlaması olmustur. Dünya güç merkezinin Batı’dan Doğu’ya kaymasına neden olan Asya’nın ekonomik cazibesi ve bu alanın lider ülkesi Çin, ekonomisinin devamlılığı için enerji konusunda dünyadaki enerji alanlarına yönelik, kontrol olusturma, para ile satın alma, o bölgelerde nüfusunu yaygınlastırma stratejisini uygulamaktadır. ABD ise, Çin’in Asya bölgesinde, Rusya’nın Avrasya’dan Doğu Avrupa’ya etkinliğini engellemek için, ittifak iliskilerini genisleterek, çevreleme politikasıyla sınırlandırmaya çalısmaktadır. ABD Kuzey Kutup bölgesinde, statükocu bir strateji izleyerek bölgenin enerji kaynaklarının çıkarılmaması9, küresel ısınma etkilerinin azalıp Alaska bölgesinde buzulların yeniden olusmasıyla10 insan faaliyetlerinin artmasını istememektedir. Bu bölgenin güvenliğinde Kanada’yı ön planda tutmayı tercih etmistir. 

Kuzey Kutup Bölgesi’ de her üç gücün; ABD-Rusya-Çin rekabet ettiği alanlardan biridir.11 Esas mücadele ABD ve NATO üyesi olan ülkeler ile Rusya arasında 
gerçeklesmektedir. Bölgedeki enerji kaynakların sadece arastırma amaçlı olmasını, çıkarılarak, uluslararası enerji dağıtımına girmesini Amerika istememektedir. Rusya'nın bu görüse yaklasımı, Gazprom’un Peçora denizinde Prirazlomnoye buza dirençli ilk petrol platformunu kurarak, çıkarma islemlerini gerçeklestirmesidir. 2020 yılına kadar yılda 6 milyon ton petrol sevkiyatı yapmayı planlamaktadır.12 Sevkiyatı önlemek için Amerika küresel çevre güvenliğini ileri sürerek, Greenpeace gibi hükümet dısı sivil toplum örgütleri 
aracılığı ile uluslararası alanda kamuoyu yaratmaya çalısmaktadır. Petrol sondajının teknoloji ve alt yapı yetersizliği ile büyük buz kitlelerinin kopmasına ve büyük fırtınalar çıkarmasına neden olacağı, dünyanın dengesinin bozulacağı temel tezi, fosil yakıtlar sebebi ile ortaya çıkan küresel ısınmayı önlemeye çalısan gruplar tarafından da destek görmektedir. Rusya’nın Kutup Bölgesindeki enerji kaynaklarını, azalan Batı Sibirya’daki enerji kaynaklarına alternatif görmektedir. Ekonomik ambargo ile Rus ekonomisini zayıflatmaya çalısan, Avrupa’yı da yanına alan Amerika, her yeni sahip olduğu enerji kaynağı ile ekonomisinin sürdürülebilirliğini devam ettireceğini ve gücünü muhafaza edeceğini bildiğinden, petrol varil fiyatlarını13 düsüren bir politika uygulamaya koymaya çalısırken, buradaki kaynakların dağıtımını da kesmeye çalısmaktadır. Amerikan ekonomik ambargosunu uygulamayan, Fransız petrol sirketi Total’ın baskanı Christophe de Margerie’nin uçağının Moskova’da düsmesi, Fransa-Rusya arasındaki iliskileri gelistiren bir kisi olarak, ölümü üzerindeki süpheleri arttırmıstır.14 Gürcistan, Ukrayna krizleri sonrası, yeni bir Soğuk Savas niteliğinde gerginliklerin, ABD ile Rusya arasında baslamasına neden olmustur. 

Çin parasal satın alımlar ve ticari anlasmalar ile bölgede nüfuz etkisini arttırmaya çalısmaktadır. ABD’nin direkt Çin’e karsı engelleyici bir tutum takınmazken, Kuzey Deniz rotasının, ticaret yolu olarak kalmasını sağlayarak, Rusya’nın askeri ve ekonomik gelismesini engelleme amacı tasımaktadır. Çin’in Danimarka, İzlanda, Norveç ile ticaret anlasmaları yapmıstır. Enerji kaynağı arama ve kaynak güvenliği sağlama konusunda bir politika izleyen Çin için, Afrika ve Ortadoğu’daki siyasi istikrarsızlıktan uzak bir alan olarak Kutup 
bölgesinin önemini arttırmaktadır.15 Basra Körfezi’nin ABD tarafından kapatılarak , deniz yolu ile gelen enerjinin Çin’e ulasmasına engel olma kozunu, karadan boru hatları yaparak azaltmaya çalısmaktadır. Kuzey Kutup enerji kaynakları da bu açıdan da ciddi önem tasımaktadır. Danimarka ile ticari iliskilerini gelistiren Çin, Güney Grönland’ta 2009 yılında metal ve minerallerin arastırılma hakkını elde etmistir. Grönland’ın kalkınmasına yardımcı olan Çin yatırımları, Arktik Konsey’inde sürekli gözlemci statüsü elde etmesinde bu ülkenin desteğini sağlamıstır.16 Rus petrol sirketi Rosneft ile Çin Ulusal petrol sirketi, Rusya’ya ait Kuzey Kutbu’ndaki üç offshore alanında ortak arama çalısmaları yapmaktadır. ABD, Avrasya ve Asya’da Çin ile Rusya’nın birbirine rakip ve Soğuk Savas dönemindeki Mao-Stalin görüs ayrılığı gibi çatısmaya varacak bir gerginlik içerisinde olacakları öngörüsü, Sanghay İsbirliği 
Teskilatı, BRICS gibi olusumlarda ortak isbirliğine dayanmaları ile geçerliliğini yitirmistir. 


Kutup Bölgesi’ndeki güvenlik problemleri devlet merkezli çatısmayı içermektedir. Denizin altında yer alan kaynaklar nedeniyle Kıta sahanlığı, egemenlik iddiaları, enerji kaynaklarına hakimiyet mücadelesi askeri sorunlara dönüsebilecek bir risk tasımaktadır.17 Özellikle Rusya’nın bölgede askeri gücünü arttırması ve nükleer silah kapasitesini daha da genisletmesi, bölgeyi kendi güvenliği ve ulusal çıkarı için en üst seviyede görmesi bu riski ortaya çıkarmaktadır. Rusya baskanı Putin, Kutup Bölgesini, “ stratejik öncelik” ilan etmistir.18 Rus Kuzey Filo’sunun Kuzey Kutup bölgesindeki üssü Severomorsk’ta yer almakta, nükleer güç füzeleri, torpido denizaltısı, füze tasıyan denizaltı savar uçağından olusmaktadır.19 Novosibirsk Adaları’ndaki 20 yıl önce kapatılmıs Kutup askerî üssünü yeniden açmayı planlayarak, bölgeye 10 savas gemisi ve dört nükleer buz kırıcısı 
göndermistir. 2014 yılında patlak veren Ukrayna-Rusya krizi sırasında, ABD liderliğindeki NATO’nun Baltıklardaki yayılma ve tatbikatları sırasında Rusya, Kutup bölgesinde kalıcı bir deniz donanma üssü kuracağını açıklayarak, Beyaz Deniz’den fırlatılan 8 bin kilometre menzilli füze “Bulava” nükleer füze denemesi gerçeklestirmistir. Füzenin menzili, NATO ve ABD’nin füze kalkanını etkisiz kıldığını ileri sürülmektedir.20 Norveç, Danimarka, Kanada, İzlanda NATO üyesi ve Amerikan müttefikidir. Üyelerinin bu bölgede olması, ittifakın bölgedeki gelismeleri yakından takip etmesini gerektirmektedir. Norveç askeri kumanda merkezini ülkenin kuzeyine kaydırmıstır. Danimarka ve Kanada’da askeri faaliyetlerini arttırmaktadır. NATO Kuzey Kutbu’ndaki, Rusya toprakları yakınında nükleer baslıklı denizaltılar ile tatbikatlar yaparak, gerilim yaratmaktadır. Bölgenin güvenliğinde Kanada, sürekli “Nanook” askeri tatbikatları gerçeklestirmekte, Rusya’nın toprak iddialarına yönelik bir karsılık olarak görülmektedir.21 

Hak iddia etme 1909’da Kanada, 1924’te ABD, günümüzde ise Rusya’nın hak talepleri ön plandadır. Basta Kanada, sonra da Amerika ciddi tepkisini çeken bu bayrak olayına 2008 yılında Alaska’da 12 günlük askeri tatbikatla cevap vermistir. Bölgede ülkeler arasındaki toprak talep uyusmazlıkları 22; 

1. Hidrokarbon zengini olan Beaufort denizi toprak sınırları, ABD ile Kanada arasında 
2. Barent Denizi’ndeki Bear adası’nın kıta sahanlığı dünyanın gaz rezervleri açısından en zengin alanlarından biridir. Norveç buranın kendisine ait olduğunu 
iddia ederek, Rusya’ya karsı çıkmaktadır. 
3. Kuzey Batı koridoru açısından stratejik öneme sahip Hans Adaları, ABD ile Kanada arasında 
4. Rusya ile ABD, Bering Denizi sınırları 
5. Rusya’nın Kuzey kıyıları açığında bulunan Lomonosov denizaltı tepeleri, Rusya, Danimarka ve Kanada arasında. Bu tepeler Grönland’a bağlı çıkarsa kazanan Danimarka olacaktır. 2007 yılında Rusya, kendilerine ait bir denizaltının Lomonosov bölgesinde sembolik bayrak dikerek, kendi kara parçasının doğal 
uzantısı olduğu iddiasını gerçeklestirmistir.23 

Bölgedeki sorunların barısçıl sekilde düzenlenmesi için, Arktik Konseyi 1996’da Ottawa Bildirgesi’yle kurulmus ve ABD, Rusya, Kanada, Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya ve İzlanda üye devletlerinden olusmaktadır. Bu ülkeler arasında konsey uyusmazlıkları çözmek için hükümetler arası bir forum seklindedir. Gözlemci statüsündeki ülkelerin kıyısı bulunmamaktadır. Özellikle Çin gözlemci ülke olmak için yoğun bir çaba göstererek 2013 yılında, “ daimi gözlemci üye” statüsü elde etmistir.24 Diğer daimi gözlemci üyeler, İtalya, Japonya, Güney Kore, Hindistan ve Singapur’dur. 

Ortaya çıkan anlasmazlıkları çözümlemek için esas alınan 1982 tarihli Birlesmis Milletler Deniz Hukuku’dur. Deniz hukuku çerçevesinde, her ülke 12 mil karasularına sahip olmakta, 200 mil sınır içerisinde balıkçılık ve hammadde arayısına izin vermektedir. Ancak sözlesmenin 76.maddesi, herhangi bir devlet kara topraklarının, denizin altında da devam ettiğini bilimsel olarak kanıtlaya bilirse, 200 mil sınırını geçebilmektedir. Danimarka, Rusya ve Kanada bu konuda basvuruda bulunmustur. Basvurular kabul edilirse, Kuzey Kutup dairesinde ortada yer alan küçük bir alan tüm dünyaya açık olup, geri kalan yerler, basvuran ülkelerin Münhasır Ekonomik Bölgeleri olacaktır. Ancak ABD’nin bu sözlesmeyi imzalamamıstır. İmzalanması yönünde çaba göstermektedir. En azından çatısmaları çözümleyebilecek, çok taraflı isbirliğini sağlayacak, referans hukuk ilkelerinin olması 
önemlidir. 

Sonuç 

Küresel uluslararası sistemde, çok kutuplu bir yapı savasa varabilecek çatısma riskinin en yüksek olduğu sistem tipidir. Yeni dünya düzensizliği içerisinde, güçlerini daha da arttırmaya çalısarak bir revizyon talebinde bulunan Rusya ve Çin’e karsı, güçlü konumunu muhafaza etmeye ABD çalısmaktadır. Üç devletin de dünyanın farklı bölgelerinde küresel rekabetlerinin yeni bir alanı Kuzey Kutup bölgesidir. Rusya, Arktik bölgesinde 2020’ye25 kadar olacak bir stratejiyi kamuoyuna açıklamıstır. Kesfedilmemis enerji kaynakları ve yeni açılan deniz yolu, Çin’de bölgede varlığını görünür kılmıstır. ABD ise NATO’ya yeni ülkeler kabul edilmesini sağlayarak, Rusya’nın daha dar alana sıkısmasını, nüfuz alanını daraltmayı hedeflemektedir. 

Bölgede sivil nüfusun az olması, Rusya ile ABD arasında ciddi gölge güç savası, bu bölgede de yeni bir silahlı çatısmanın ortaya çıkmasına imkan tanımaktadır. Rusya ile ABD ve NATO arasında gerçeklesebilecek olası bir çatısma, Ukrayna’nın rövansının bu bölgede alınabileceği sinyalini vermektedir.26 Bu çatısma çıkma nedeni olarak da, deniz alanlarında yer alan enerji kaynakları temel bir neden teskil edebilir. Bu durumun iyi ve kötü senaryo olarak iki yönü vardır. Yeniden buzlanmanın baslaması, küresel ısınma ile insanların erisimine açık bölgenin yeniden kapanmasına ve özellikle buz üzerinde petrol istasyonu bulunan Rusya’nın yoğun hava kosulları nedeniyle üretimini durdurmasına neden olabilecektir. Yoğun buzul etkisi, ortaya çıkan yeni yol ve petrol sondajlarına maliyetinin artması bölgeye olan yoğun talebi azaltarak bir savasa varacak çatısma riskini de önleyebilir. 

Bu iyi bir senaryo olarak görülebilir. Tam aksi yönde artık hiç buzulun kalmaması, alanı insan faaliyetlerine daha da yoğun açarak, hem askeri karsılasma olasılığını güçlendirip bir savas riskini tasıyacaktır. Küresel ısınma sürecinin yarattığı yeni kosullardan dolayı, bölgede kıyısı olmayan birçok ülke bu bölgedeki gelismeleri yakından takip etmektedir. 

DİPNOTLAR;

1 Yrd.Doç.Dr. Gelisim Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İliskiler Öğretim Görevlisi, aisokmen@gelisim.edu.tr 
2 Türkiye’de bu alanda çıkan makaleler için bkz; Hasan Köni, “ Kuzey Kutbu Stratejisi”, 21.yy Türkiye Dergisi, Subat 2014, sf.24-25; Alp Yüce Kavas, 
“Rusya’nın Arktik Politikası ve Türkiye”, BDLGESAM makale, 20 Ocak 2014, 
http://www.bilgesam.org/incele/78/-rusya%E2%80%99nin-arktik-politikasi-ve-turkiye/#.VEjavCKsVy0; Nihal Yılmaz ve Ali Çiftçi , “ Arktika Bölgesi’nin Siyasal Önemi ve Siyasal ve Hukuksal Statüsünün Karsılastırmalı Değerlendirilmesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı 31, 2013 Güz, sf 1-16 
http://oaji.net/articles/692-1396261550.pdf; Yunus Erkan, “ Küresel Anlasmazlıklarda Yeni Sorun Arktika Bölgesi” www.academia.edu.; Igar Gurbonov, “ Kuzey Kutbu Jeopolitik Savasların Yeni Mahalli mi? ”, 
USGAM, 21.09.2012, http://www.usgam.com/tr/index.php?l=800&cid=1313&bolge=0; “Çin’in Kuzey 
Kutbu’na Yönelik Artan İlgisi”, Milli Güvenlik Kurulu Yayını, 
http://www.mgk.gov.tr/calismalar/calismalar/013_cinin_kuzey_kutbuna_yonelik_ilgisi.pdf 
3 “ Arctic Opening Insecurity and Opportunity”, Adelphi Series, 19 December 2013, sf.5-7; Bkz. “Physical/ 
Geographical Characteristics of The Arctic”, AMAP Arctic Region 1998 Assessment report, 
file:///C:/Users/user/Downloads/AAR-Ch02.pdf%20(2).pdf, 
Mark Nuttall ve Terry V. Callaghan, Arctic, Environment, People, Policy , Harwood Academic Pub, 2000, sf.1143; 
4 “Circum-Arctic Resource Appraisal: Estimates of Undiscovered Oil and Gas North of the Arctic Circle,” 
USGS Fact Sheet 2008-3049, (2008) "90 Billion Barrels of Oil and 1,670 Trillion Cubic Feet of Natural Gas 
Assessed in the Arctic" , http://www.usgs.gov/newsroom/article.asp?ID=1980#.VEjtACKsVy0, 23.07.2008; 
Daha detaylı bilgiler için bkz. http://energy.usgs.gov/RegionalStudies/Arctic.aspx 
5 Peter F. Johnson, “Arctic Energy Resources and Global Energy Security”, Journal of Military and Strategic 
Studies, Vol 12, Issue 2, Winter 2010. http://oceans.mit.edu/wp-content/uploads/arctic_energy_security.pdf 
6 Joseph Spears, “China and the Arctic: The Awakening Dragon,” China Brief, Vol. 9, Issue 6, 18 March 
2009,http://www.jamestown.org/programs/chinabrief/single/?tx_ttnews[tt_news]=34725&tx_ttnews[backPid]=2 
5&cHash=1c22119d7c 
7 Bkz. http://www.arcticsecurity.org/ 
8 Rebecca Bluitt, “ Cold, Cold War : Putin Talks Though Over US Arctic Rivalry”, ABC NEWS, 5 December, 
2013, http://abcnews.go.com/Blotter/cold-cold-war-putin-talks-tough-us-artic/story?id=21110178 
9 Arctic Region Policy, National Security Presidential Directive, 12 January 2009, http://georgewbushwhitehouse.
archives.gov/news/releases/2009/01/20090112-3.html 
10“Kuzey Kutbu’ndaki Buzullar Büyüyor”, Radikal Gazetesi, 01.09.2014 
http://www.radikal.com.tr/cevre/kuzey_kutbundaki_buzullar_buyuyor-1210300 
11 Scott G. Borgerson, “The Great Game Moves North,” Foreign Affairs, 25 March 2009. 
http://www.foreignaffairs.com/articles/64905/scott-g-borgerson/the-great-game-moves-north 
12 Igar Gurbonov, “Kuzey Kutbu Jeopolitik Savasların Yeni Mahalli mi?”, USGAM, 21.09.2012, 
http://www.usgam.com/tr/index.php?l=800&cid=1313&bolge=0; 
13 “ Putin : ABD ve Suudi Arabistan Petrolde Anlasmıs Olabilir”, Taraf Gazetesi, 18 Ekim 2014, 
http://www.taraf.com.tr/haber-putin-abd-ve-suudi-arabistan-petrolde-anlasmis-olabilir-166211/ 
14 “Total’in CEO’su Rusya’da Öldü.” Aljazeera Türk Dergisi, 21 Ekim 2014, 
http://www.aljazeera.com.tr/haber/totalin-ceosu-rusyada-oldu 
15 Tang Guoqiang, “Arctic Issues and Chinese Stance”, China Institute of International Studies, 4 Mart 2013. 
16 Çin’in Kuzey Kutbu’na Yönelik Artan İlgisi”, Milli Güvenlik Kurulu Yayını, 
http://www.mgk.gov.tr/calismalar/calismalar/013_cinin_kuzey_kutbuna_yonelik_ilgisi.pdf, sf. 10; Joseph 
Chinyong Liow, “Arctic Summer Who Should Benefit From Global Warming”, Foreign Affairs, 21 June 2014, 
http://www.foreignaffairs.com/articles/141589/joseph-chinyong-liow/arctic-summer 
17 Michael Wallace ve Steven Staples, “Ridding The Arctic of Nuclear Weapons : A Task Long Overdue”, Canadian Pugwash Group, 2010. 
http://www.posse.gatech.edu/sites/posse.gatech.edu/files/Ban%20Nuclear%20Weapons%20from%20Arctic.pdf 
18 “The Russian Dynamic in the Arctic : Strategic Positioning”, Second Line of Defense, 
http://www.sldinfo.com/the-russian-dynamic-in-the-arctic-strategic-positioning/ 
19 “ Rus Donanması Kuzey Filosu”, Rusya’nın Sesi Radyosu, 30 Temmuz 2013, 
http://turkish.ruvr.ru/photoalbum/118804921/?slide-1 
20 “Rus Donanmasına 40 Yeni Savas Gemisi”, Dnternethaber, 4 Ocak 2014, 
http://www.internethaber.com/rusdonanmasina-40-yeni-savas-gemisi-626633h.htm; Nerdun Hacıoğlu, “Rusya Nükleer Füze Fırlattı”, Hürriyet 
Gazetesi, 10 Eylül 2014, http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27176845.asp; 
21 Alp Yüce Kavas, “Rusya’nın Arktik Politikası ve Türkiye”, BİLGESAM makale, 20 Ocak 2014, 
http://www.bilgesam.org/incele/78/-rusya%E2%80%99nin-arktik-politikasi-ve-turkiye/#.VEjavCKsVy0; 
Carolyn Grammling, “Cold Wars : Russia Claims Arctic Land”, Geotimes, August 2007, 
http://www.agiweb.org/geotimes//aug07/article.html?id=WebExtra080107.html 
22 Vytautas Sirijos Gira, “The Significance of The Arctic in Russia’s Foreign Policy : Why Arctic Policy Issues are of Topical Interest to The Baltic States”, European Dialogue, 25.08.2010, 
http://eurodialogue.eu/energy-security/The-significance-of-the-Arctic-in-Russia%E2%80%99s-foreign-policy-why-Arctic-policy-issues-are-of-topical-interest-to-the; Anup Shah, “ Dominance and Change in the Arctic”, Global Issues, 06 June, 2010, 
http://www.globalissues.org/article/740/dominance-in-the-arctic#Manycountriesindisputeovertheregion 
23 Nicholas Breyfogle ve Jeffrey Dunifon, “Russia and Race For The Arctic”, Origins, Vol 5, Issue 11, August 
2012, http://origins.osu.edu/article/russia-and-race-arctic 
24 Çin’in Kuzey Kutbu’na Yönelik Artan Dlgisi”, Milli Güvenlik Kurulu Yayını, 
http://www.mgk.gov.tr/calismalar/calismalar/013_cinin_kuzey_kutbuna_yonelik_ilgisi.pdf, sf.8 
25 Kataryna Zysk,” The Fundamentals of State Policy of The Russian Federation in the Arctic up to 2020 and Beyond”, 
http://www.geopoliticsnorth.org/index.php?option=com_content&view=article&id=84:arctic-strategy-documents&catid=52&showall=&limitstart=2 
26 “Putin’den Savas Emri”, Yeni Safak Gazetesi, 11 Eylül 2014, http://www.yenisafak.com.tr/dunya/putinden-savas-emri-684300 


KAYNAKÇA; 

“ Putin : ABD ve Suudi Arabistan Petrolde Anlasmıs Olabilir”, Taraf Gazetesi, 18 Ekim 2014, 
http://www.taraf.com.tr/haber-putin-abd-ve-suudi-arabistan-petrolde-anlasmis-olabilir-166211/ 
“ Rus Donanması Kuzey Filosu”, Rusya’nın Sesi Radyosu, 30 Temmuz 2013, 
http://turkish.ruvr.ru/photoalbum/118804921/?slide-1 
“Çin’in Kuzey Kutbu’na Yönelik Artan Dlgisi”, Milli Güvenlik Kurulu Yayını, 
http://www.mgk.gov.tr/calismalar/calismalar/013_cinin_kuzey_kutbuna_yonelik_ilgisi.pdf 
“Circum-Arctic Resource Appraisal: Estimates of Undiscovered Oil and Gas North of 
the Arctic Circle,” USGS Fact Sheet 2008-3049, (2008) "90 Billion Barrels of Oil and 1,670 
Trillion Cubic Feet of Natural Gas Assessed in the Arctic", 
http://www.usgs.gov/newsroom/article.asp?ID=1980#.VEjtACKsVy0, 23.07.2008 
“Kuzey Kutbu’ndaki Buzullar Büyüyor”, Radikal Gazetesi, 01.09.2014, 
http://www.radikal.com.tr/cevre/kuzey_kutbundaki_buzullar_buyuyor-1210300 
“Putin’den Savas Emri”, Yeni Safak Gazetesi, 11 Eylül 2014, 
http://www.yenisafak.com.tr/dunya/putinden-savas-emri-684300 
“Rus Donanmasına 40 Yeni Savas Gemisi”, Dnternet haber, 4 Ocak 2014, 
http://www.internethaber.com/rus-donanmasina-40-yeni-savas-gemisi-626633h.htm 
“The Russian Dynamic in the Arctic : Strategic Positioning”, Second Line of Defense, 
http://www.sldinfo.com/the-russian-dynamic-in-the-arctic-strategic-positioning/ 
“Total’in CEO’su Rusya’da Öldü.” Aljazeera Türk Dergisi, 21 Ekim 2014, 
http://www.aljazeera.com.tr/haber/totalin-ceosu-rusyada-oldu 
Anup Shah, “ Dominance and Change in the Arctic”, Global Issues, 06 June, 2010, 
http://www.globalissues.org/article/740/dominance-in-thearctic#Manycountriesindisputeovertheregion, www.arcticsecurity.org/, “Arctic Opening Insecurity and Opportunity”, Adelphi Series, 19 December 2013, sf.5-7; Bkz. 
“Physical/ Geographical Characteristics of The Arctic”, AMAP Arctic Region 1998 
Assessment report, file:///C:/Users/user/Downloads/AAR-Ch02.pdf%20(2).pdf, 
Arctic Region Policy, National Security Presidential Directive, 12 January 2009, 
http://georgewbush-whitehouse.archives.gov/news/releases/2009/01/20090112-3.html 
Carolyn Grammling, “Cold Wars : Russia Claims Arctic Land”, Geotimes, August 2007, 
http://www.agiweb.org/geotimes//aug07/article.html?id=WebExtra080107.html 
Erkan, Yunus, “ Küresel Anlasmazlıklarda Yeni Sorun Arktika Bölgesi”  www.academia.edu.; 
Gurbonov, Igar “Kuzey Kutbu Jeopolitik Savasların Yeni Mahalli mi?”, USGAM, 21.09.2012, 
http://www.usgam.com/tr/index.php?l=800&cid=1313&bolge=0; 
Gurbonov, Igar “Kuzey Kutbu Jeopolitik Savasların Yeni Mahalli mi?”, USGAM, 
21.09.2012, http://www.usgam.com/tr/index.php?l=800&cid=1313&bolge=0 
Joseph Spears, “China and the Arctic: The Awakening Dragon,” China Brief, Vol. 9, Issue 6, 18 March2009, 
http://www.jamestown.org/programs/chinabrief/single/?tx_ttnews[tt_news]=34725&tx_ttnew s[backPid]=25&cHash=1c22119d7c 
Kataryna Zysk,” The Fundamentals of State Policy of The Russian Federation in the Arctic up to 2020 and Beyond”, 
http://www.geopoliticsnorth.org/index.php?option=com_content&view=article&id=84:arctic-strategy-documents&catid=52&showall=&limitstart=2 
Kavas, Alp Yüce, “Rusya’nın Arktik Politikası ve Türkiye”, BDLGESAM makale, 20 Ocak 2014, 
http://www.bilgesam.org/incele/78/-rusya%E2%80%99nin-arktik-politikasi-ve-turkiye/#.VEjavCKsVy0; 
Köni, Hasan, “ Kuzey Kutbu Stratejisi”, 21.yy Türkiye Dergisi, Subat 2014, sf.24-25; 
Mark Nuttall ve Terry V. Callaghan, Arctic, Environment, People, Policy, Harwood Academic Pub, 2000, sf.1-143. 
Michael Wallace ve Steven Staples, “Ridding The Arctic of Nuclear Weapons : A Task Long Overdue”, Canadian Pugwash Group, 2010 
Nerdun Hacıoğlu, “Rusya Nükleer Füze Fırlattı”, Hürriyet Gazetesi, 10 Eylül 2014, 
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27176845.asp 
Nicholas Breyfogle ve Jeffrey Dunifon, “Russia and Race For The Arctic”, Origins, Vol 5, Issue 11, August 2012, 
http://origins.osu.edu/article/russia-and-race-arctic 
Peter F. Johnson, “Arctic Energy Resources and Global Energy Security”, Journal of Military and Strategic Studies, Vol 12, Issue 2, Winter 2010. 
http://oceans.mit.edu/wp-content/uploads/arctic_energy_security.pdf 
Rebecca Bluitt, “ Cold, Cold War : Putin Talks Though Over US Arctic Rivalry”, ABC NEWS, 5 December, 2013, 
http://abcnews.go.com/Blotter/cold-cold-war-putin-talks-tough-us-artic/story?id=21110178 
Scott G. Borgerson, “The Great Game Moves North,” Foreign Affairs, 25 March 2009. 
http://www.foreignaffairs.com/articles/64905/scott-g-borgerson/the-great-game-moves-north 
Tang Guoqiang, “Arctic Issues and Chinese Stance”, China Institute of International Studies, 4 Mart 2013. 
Vytautas Sirijos Gira, “The Significance of The Arctic in Russia’s Foreign Policy : Why Arctic Policy Issues are of Topical Interest to The Baltic States”, European Dialogue, 25.08.2010, 
http://eurodialogue.eu/energy-security/The-significance-of-the-Arctic-in-Russia%E2%80%99s-foreign-policy-why-Arctic-policy-issues-are-of-topical-interest-to-the 
Yılmaz Nihal ve Çiftçi, Ali. “ Arktika Bölgesi’nin Siyasal Önemi ve Siyasal ve Hukuksal Statüsünün Karsılastırmalı Değerlendirilmesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı 31, 2013 Güz, sf 1-16 
http://oaji.net/articles/692-1396261550.pdf 

***

24 Şubat 2017 Cuma

UZAK COĞRAFYALARI BİRBİRİNE YAKINLAŞTIRAN BİR POLİTİKA, BÖLÜM 2


    UZAK COĞRAFYALARI BİRBİRİNE YAKINLAŞTIRAN BİR POLİTİKA, BÖLÜM 2



Yenilenebilir Enerji 

Yenilenebilir enerji kaynaklı santraller, nükleer santrallere oranla elektrik üretiminde daha az süreklilik arz ederler. Çünkü bu santrallerden elde edilecek elektrik üretimi iklim kosullarına bağlı olarak değisikliğe uğrayacağından, her zaman için tam randımanlı bir sonuç almak mümkün olmayacaktır. Bununla birlikte, nükleer santrallere göre maliyeti düsük olduğu için tercih sebebidirler. Bu nedenle ülkemiz, elinde bulundurduğu yenilenebilir enerji kaynaklarını doğru politikalarla tam kapasiteli olarak kullanmayı bilmelidir. 

“Türkiye 2005 yılında Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu çıkartmıs ve bu noktada yatırımların önünü açmak için oldukça yol almıstır. Özellikle son yıllarda rüzgar tribünlerine özel sektör yatırımı artmıstır. Yine jeotermal ve biotarımda çalısmalar devam etmektedir. AB ile kıyasladığımızda toplam enerji tüketimimiz içinde %13’lük bir payla oldukça öndeyiz. Fakat dısa bağımlılığı AB’nin çok daha üstünde olan ve yenilenebilir kaynak açısından hayli zengin olan ülkemizin bu konuda çok daha yatırımlarını arttırması gerekmektedir.” 47 

Ülkemizde, yenilenebilir enerji türlerinden en çok; hidroelektrik, jeotermal, günes enerjisi, rüzgâr enerjisi kullanılmaktadır. 

“Yenilenebilir enerji bakımından önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye, jeotermal potansiyeli ile dünyada 7., Avrupa’da ise 1. sırada yer almaktadır. Buna ilaveten, hidroelektrik kaynakları, rüzgar ve günes enerjisinin gelistirilmesine de öncelik verilmektedir. 2023 yılına kadar Türkiye’nin toplam enerji talebinin %30’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından karsılanması öngörülmektedir. Öte yandan Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarının gelistirilmesine verdiği önemin bir ifadesi olarak, 26 Ocak 2009 tarihinde 
Bonn’da düzenlenen konferans sonunda imzalanan anlasmayla, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) kurucu üyeleri arasında yer almıstır.” 48 

Yenilenebilir Enerji Türü Olarak Hidroelektrik 

Yenilenebilir bir enerji türü olan hidroelektrikten sağlanan enerji yağıs miktarıyla doğru orantılı olacağından her zaman için tam randımanlı bir sonuç almak mümkün değildir. 

Bu enerji türü sadece alternatif bir enerji türü olarak değerlendirilebilir. 

“Hidroelektrik için dünya ortalamasına bakıldığında kapasite faktörü %44 civarındadır. Türkiye’de hidroelektrik santrallerin son 25 yıllık ortalama kapasite faktörü ise % 42’dir.” 49 

Pek çok ilimizde, kısa adı HES olan Hidro Elektrik Santralleri bulunmaktadır. Bu HES’den bazıları ise sunlardır: Erzincan ili Kemaliye ilçesinde insaatı devam etmekte olan Gökçeköy Regü-latörü ve Hes projesi, Elazığ’da kurulacak Pembelik Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Rize’de tesis edilecek Alicik I-II Hidroelektrik Santrali, Sırnak’ta yapılması planlanan Mesetepe HES, Giresun’-da yapılması planlanan Yakınca Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali, Isparta’da tesis edilecek Gök-böğet Hidroelektrik Santrali ile Sakarya’da bulunan Doğançay HES 1 ve Doğançay HES 2. 

Yenilenebilir Enerji Türü Olarak Rüzgâr Enerjisi 

Ülkemizde en yaygın olarak kullanılan bir diğer enerji türüdür. Pek çok ilimizde Rüzgâr Enerjisi Santralleri (RES) bulunmaktadır. Bu RES’den bazıları ise sunlardır: 
Tekirdağ’da Balabanlı RES, Balıkesir ili, Kepsut ilçesinde Enerjisa Enerji Üretim A.S. tarafından yapılması planlanan Balıkesir Rüzgâr Enerji Santrali, Dzmir ili, Seferihisar ilçesi sınırları içinde kurulan Korkmaz RES Elektrik Enerjisi Üretim Tesisi ve Manisa’daki Gök II Rüzgâr Enerjisi Santrali. 

Yenilenebilir Enerji Türü Olarak Günes Enerjisi 

Ülkemizde en yaygın olarak kullanılan bir diğer enerji türü de günes enerjisidir. Pek çok ilimizde Günes Enerjisi Santralleri (GES) bulunmaktadır. Bu GES’den bazıları ise sunlardır: Gaziantep’te Araban ilçesi Düzdağ mevkiinde yapılması planlanan Güneş Enerji Santrali ve elektrik üre-timine Ekim 2014’te baslayacak olan Haymana Güneş Enerjisi Santrali. 

Yenilenebilir Enerji Türü Olarak Jeotermal 

Yine, Türkiye’de en çok kullanılan bir baska enerji türüdür. 2014 yılı Ağustos ayının sonlarında; İstanbul’un Şile, Çatalca, Silivri ve Eyüp ilçelerinde 10 jeotermal ruhsatlı saha, Bitlis’in Adilcevaz ilçesi Süphan Dağı mevkiindeki 7 jeotermal ruhsatlı saha ve Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından, Ankara’daki ve Eskisehir’deki iki adet ruhsatlı jeotermal alanı ihaleye çıkarılmıstır. 

Enerji Politikası Bağlamında Türkiye-Norveç İlişkileri 

Her iki ülke de tarihin belirli dönemlerinde birbiriyle iliski içerisinde olmus ve çesitli küresel anlasmalar, isbirlikleri, vb. etkinliklerde bulunmustur. Sözgelimi, bundan on yıl önce 
Norveç, 28-29 Ocak 2004 tarihinde İstanbul’da üçüncüsü gerçeklestirilen “Küresel Enerji Dengeleri ve Türkiye” konulu Türkiye Enerji Forumu’na katılmıstır. Bugün ise; Norveç’in Türkiye’deki hidroelektrik santralleri ile yakından ilgilendiği bilinmekte, aynı zamanda, balıkçılık ve gemicilik sektörlerin-de de Türkiye ile isbirliği içerisinde olma fırsatları yakalamak istediği görülmektedir. Enerji alanından söz edilecek olursa; daha ziyade sürdürülebilir enerji kapsamında değerlendirilen hidroelektrik santralleri ve bilhassa doğalgaz 
ve petrol tedariği konularında iki ülke her zaman birbiriyle irtibat halindedir. 

Ülkemizin gün geçtikçe artan enerji tüketimi nedeniyle yeni ve alternatif enerji kaynakları yaratma arzusu içerisinde attığı adımlardan biri de kısa adı HES olan Hidro Elektrik Santralleri çalısmalarıdır. Norveç’in tanınmıs enerji sirketlerinden Statkraft AS, 2009 yılının Haziran ayında, Ye-sil Enerji A.S.’ni satın alarak Türk enerji piyasasına giris yapmıstır. Sirket bir yıl sonrasında ise; 12 Ekim 2010 tarihinde, Adana’nın Karaisalı ilçesinin Çakıt bölgesinde yer alan Kapıkaya Mahallesi’nde hidroelektrik santrali kurmustur. Bunun dısında sirket, Çorum’daki Kargı-Kızılırmak HES’in yapımını da üstlenmistir. 

09 Ocak 2012 tarihinde, yapımına devam edilen 102 MW kapasiteli ve 470 GWh tahmini ortalama yıllık üretime sahip olması planlanan Kargı-Kızılırmak HES’in yatırım tanıtımı için Çorum’da düzenlenen törene, hava sartları nedeniyle katılamayan, ancak Ankara’dan telekonferans ile törene bağlanan T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; 

“Mesafeler uzak olsa da Norveç ile ortak paydalarımız var. Bu ortak paydalarımız bu gibi projelerle daha da önem kazanıyor. Norveç'in Statkraft gibi uluslararası firmalarıyla isbirliğimiz sürecek. Bundan sonra da Akdeniz ve Karadeniz’de petrol ve doğalgaz aranması dahil Norveç ile her türlü isbirliğine hazırız” 50 diye konusmustur. 
Bakan Yıldız, Kargı-Kızılırmak HES Projesi’nin, ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları politikalarına uygun bir proje olduğunun altını çizerek; 
“Beraber isbirliği yaptığımız firmalarla gelistirdiğimiz bir proje. Türkiye büyüyor. Hükümetimiz döneminde yapılan yatırımlarla enerji alanına yaptığımız yatırımlar iki katına çıktı. Buna bağlı olarak üretimimiz de iki katına çıktı. Biz bütün yönlerimizle büyümeye devam ediyoruz. Her iki ülke de AB’de değil ama büyüme rakamları ile dikkat çekiyor. Biz, sahip olduğu dev sirketlerle ismini duyuran Norveç ile is birliğine her zaman hazırız. 

Karadeniz’de petrol arama çalısmalarında, yenilenebilir enerji kaynaklarında her zaman is birliği yapabiliriz. Bu temel atma töreninin bölgeye faydalar getireceğine inanıyorum”51 demistir. 

Yine, törene hava sartları nedeniyle katılamayan, ancak Ankara’dan telekonferans ile törene bağlanan Norveç Basbakanı Jens Stoltenberg de: “iki ülke arasındaki isbirliğinin enerji yatırımlarıyla da devam ettiğini belirterek, Kargı-Kızılırmak HES'in aradaki isbirliğini güçlendiren önemli bir proje olduğunu söyledi. Türkiye’nin büyük bir HES potansiyeline sahip olduğunu, bunun bilin-cinde olan Statkraft AS’nin Türkiye’ye yatırımlarını sürdüreceğini dile getiren Stoltenberg, 1 milyar doları asan yatırım miktarının daha da artacağını kaydetti.” 52 

Devamında Basbakan Stoltenberg; 

“Çok önemli bir günde önemli bir projeyi kutluyoruz. Türkiye için çok önemli proje. Aynı sekilde Norveç için de önemli. Aynı sekilde yenilenebilir enerji için de önemli bir proje. Yenilenebilir enerjinin önemini çok iyi biliyorum. Norveç’e baktığımızda 20. yüzyılın baslangıcında yoksul bir ülkeden zengin bir ülkeye dönüsmesinde hidroelektriğin getirilmesinin çok önemi var. Dünyadaki en büyük hidroelektrik üreticisi konumundayız. Norveç’in elektriğinin neredeyse yüzde 100’ü hidroelektrikle üretiliyor. Dolayısıyla kalkınmada etkisi çok büyük” 53 diye konusmustur. 

Norveç Basbakanı Stoltenberg ve T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yanısıra, 2009 yılından beri ülkemizde faaliyet gösteren ve aynı zamanda Kargı-Kızılırmak HES’in de yatırımcısısı olan Statkraft AS’nin Yönetim Kurulu Baskanı Svein Aaser de projenin santiye alanın-da düzenlenen tanıtım töreninde bulunmustur: 

“Statkraft’ın Türkiye’de, Adana’daki Çakıt ve Siirt’teki Çetin HES’in de yatırımcısı olduğunu aktaran Aaser, Çetin HES’in 517 MW kurulu gücü ile Statkraft’ın Norveç dısında-ki en büyük HES’i özelliğine sahip olduğuna dikkati çekti. Kargı-Kızılırmak HES’in 2013 sonunda hizmete girmesinin planlandığını bildiren Aaser, sunları kaydetti: «Türkiye, Avrupa’da enerji piyasasının en hızlı büyüyen pazarı konumunda ve yıllık elektrik enerjisi talebi 2020’ye kadar ikiye katlanarak, 200 TWh’den 400 TWh’ye çıkacak. Bugün hidroelektrik Türkiye’de tüketilen enerjinin yüzde 20’sini karsılıyor ve bu alanda ciddi bir büyüme potan-siyeli bulunuyor. Bundan dolayı sirketimiz Türkiye’de hidroelektrik alanında büyüme hedefi doğrultusunda elektrik üretim özellestirmeleri basta olmak üzere yeni fırsatları takip etmeye devam edecek.»” 54 

Norveçli sirketlerin Türkiye’de çalısma yapması konusunda ise; Türkiye’nin, Norveç ile Akdeniz’de ve Karadeniz’de açık deniz aramasında ortaklık yapmasının imkân dahilinde olup olmadığı sorusunu Norveç Basbakanı Stoltenberg; 

“Norveç’teki derin deniz faaliyetlerinde sadece Statoil değil aynı zamanda yabancı sirketler-le de ortak çalısmalar devam ediyor. Statoil’in takdirindedir Türkiye’ye gelip ortak çalısmak. Tabii ki Statoil böyle bir karar alırsa, Türkiye açıklarında yatırım yapma ve müsterek çalısma yapma kararı alırsa ben bunu desteklerim. Buraya gelip çalısmalarını isterim” 55 seklinde cevaplandırmıstır. 

10 Ocak 2012 tarihinde ise iki ülke baskent Ankara’da önemli anlasmalara imza atmıstır. Türkiye ve Norveç arasında istatistikî verilerin gelistirilmesi ile barıs ve uzlasma çalısmaları için yapılan anlasmalar, bize, iki ülkenin enerji alanının yanısıra baska konularda ve alanlarda da isbirliği içerisinde olduğunu göstermektedir. Konuyla ilgili olarak asağıdaki haberde su bilgiler yer almaktadır: 

“Statistics Norway ve Türkiye’deki muadil kurumu Türkstat arasında imzalanan isbirliği anlasması, Orta Asya ve Orta Doğu’daki üçüncü ülkelerin kamu ve isletme kayıtlarının, makroekonomik tavsiyelerin ve etütlerin gelistirilmesine katkıda bulunacaktır. Norveç ve Türkiye aynı zamanda, barıs ve uzlasmayı ilgilendiren meselelerde isbirliğinin artırılması için de bir anlasma imzaladı. Söz konusu anlasma, Norveçli ve Türk arastırmacıların özellikle Orta Doğu üzerine odaklanarak bu konuyla ilgili isbirliklerinin güçlendirilmesini de içermektedir.” 56 

Haberin devamında ise su bilgilere yer verilmistir: 

“Sayın Stoltenberg ve Sayın Erdoğan arasında gerçeklesen görüsmede Avrupa’daki mali durum, sanayi ve ticaret alanlarındaki isbirliği, enerji ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika’daki gelismeler de ele alındı. Stratejik konumu, büyük kararlılığı ve ileri seviyedeki uzmanlığı ile Türkiye, Norveç için artık daha fazla alanda heyecan verici bir ortak konumundadır.” 57 

2013 yılında ise; iki ülke arasında enerji alanında isbirliğinin gelistirilmesi amacıyla 05 Kasım 2013 tarihinde, Norveç kralı 5. Harald, Türkiye’yi ziyaret etmis ve Türkiye eski Cumhurbaskanı Abdullah Gül, görüsme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında sunları söylemistir: 

“Norveç çok zengin doğal gaz rezervlerine sahip. Türkiye, Norveç ile ikili iliskilerini gelistirmekle özellikle de enerji alanındaki iliskilerini gelistirmekle çok ilgileniyor çünkü Norveç, alternatif enerji kaynakları çalısmalarında çok basarılı.” 58 

Buna mukabil 5. Harald ise; “Norveç ile Türkiye'nin olumlu ekonomik ortaklık iliskilerini güçlendirmesi iki ülkenin karsılıklı anlayısına fayda sağlayacaktır. Norveç, Türkiye’nin deniz sahasındaki yatırımlarını ve is birliğini güçlendirecek ve aktif bir sekilde balık avlama fırsatları arayacak.” 59 demistir. 

Sözkonusu ziyaret kapsamında, Türkiye ile Norveç arasında 05 Kasım 2013 tarihinde Ankara’da “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Norveç Krallığı Hükümeti Arasında Enerji Alanında Dsbirliğine Dliskin Mutabakat Zaptı” imzalanmıstır. Norveç Ticaret ve Sanayi Bakanı Monica Maeland ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız arasında imzalanan zaptın amacı ise söyle açıklanmıstır: 

“Ulusal yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde, enerji alanında ikili bilimsel, teknik, teknolojik, yasal, idari ve ticari isbirliğinin gelistirilmesini, her iki ülkede enerji, enerji verimliliği ve enerji hammaddeleri alanında yatırımlar ve bilgi, tecrübe ve know-how paylasımını tesvik etmektir.” 60 

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Norveç Krallığı Hükümeti arasında enerji alanında isbirliğine iliskin mutabakat zaptının gerekçe metninde dile getirildiği gibi; 


57 Birleşmis Milletler/BM, Ekonomik Kalkınma ve İsbirliği Örgütü/OECD, Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Gelisim Bankası/BIRD, Uluslararası Para Fonu/IMF, Uluslararası Ticaret Örgütü/OMC ve NATO). 
58 Bu isbirliği esasen, çevre sorunlarına ve Barents Denizi’nde bulunan petrolün ve gazın gelecekteki tedariği üzerine temellenmistir. 
59 Almanya ile diyalog 2004’te politik düzeyde basladı. Almanya, Norveç gazının en büyük alıcısıdır. Almanya, Rusya ile sayısız alanda ama dar bir çerçevede isbirliği halindedir: Barents Denizi’nde, Norveç ve Rusya ara-sında artıs gösteren bir isbirliği için temel hizmet sunabilecek olan sey. 
60 2002’den beri, Norveç, petrol ve gaz ithalatı konusunda Fransa’nın bir numaralı tedarikçi ülkesine dönüstü. Kaynak: André Lambert 
(Oslo’da ekonomik misyon baskanı), « Norveç’e İhracat Yapmak», Ubifrance Yay., Paris, 2004 (s.39). 
61 Petrol, çevre, ormanlar, suda yasayan canlıların kaynaklarını sömürme yolları, vb.” 28 



“Enerji faaliyetlerine iliskin politikalara yönelik istisare ve bilgi paylasımının 
artırılması, enerji politikaları alanında, özellikle enerji sektörü ve enerji piyasası yapısına ve düzenleyici çerçevesine yönelik tecrübe alıs-verisinin gerçekles tirilmesi, enerji bağlamında ikili iliskilerin gelistirilmesi, hidroelektrik santraller ve diğer yenilenebilir enerji kaynakların-da karsılıklı yatırımlara öncelik verilmesi, Norveç sirketlerinin Türkiye’de düzenlenen enerji ihalelerine katılımının sağlanması, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve düsük karbon 
teknolojilerinde tesvik mekanizmaları hakkında bilgi paylasımı ve Türkiye’de petrol-gaz arama ve üretim alanlarında isbirliği olasılıklarının tespit edilmesinin destekleneceği”61 kararlastırılmaktadır. 

Sözkonusu zaptta öne çıkan en önemli konu ise; Norveç’in tanınmıs enerji 
sirketlerinden Statkraft’ın ve Statoil’in ülkemizde çalısma yapması olmustur. Konuyla ilgili olarak Türk ulusal basınında çıkan bir haberde su bilgilere yer verilmistir: 

“Statoil firmasının Kafkaslar gibi enerji koridorundaki hakimiyetinin de Türkiye 
lehine yönlendirilmesi imkanı doğdu. Bu kapsamda hidroelektrik sektörü ve diğer yenilenebilir enerji sektörlerine yönelik yatırımlara öncelik tanınacak. Statkraft sirketi 640 MW kapa-sitesinde üç santralin kapasitesini 2 teravatta çıkaracak. Bunun için 1,1 milyar dolar harcayacak. Mutabakat Zaptı kapsamında, Statkraft ve EÜAS arasında, hidroelektrik tesislerinde rehabilitasyon, yeni yatırım, teknolojik isbirliği baslatılacak.” 62 

Türkiye ile Norveç arasında enerji alanında isbirliğinin gelistirilmesi amacıyla 05 
Kasım 2013 tarihinde, Norveç kralı 5. Harald’ın, Türkiye’yi ziyareti kapsamında 
beraberindeki heyette yer alan Norveç Ticaret ve Sanayi Bakanı Monica Maeland’ın Hürriyet Gazetesi yazarlarından Erdal Sağlam ile yaptığı görüsmede; kısa adı (EFTA) olan Avrupa Serbest Ticaret Birliği kapsamında serbest ticaret anlasması ve ülkemizin önemli enerji sirketlerinden Elektrik Üretim A.S. (EÜAS) ile isbirliği yapmak talebinde bulunduklarını belirtmistir. Konuyla ilgili haberde; “Konuk Bakan, Norveç’in hidroelektrik santrallerinde maliyeti düsürme ve verimliliği artırma konusunda büyük tecrübesi bulunduğunu, bu konuda 
EÜAS ile isbirliğini artırıp teknoloji transferini konusacaklarını”63 belirtmistir. Yine aynı haberde, Norveç Kamu Fonu yatırımlarının Türkiye’deki görünürlülüğü konusunda ise sunlar dile getirilmistir: “Bakan Maeland Emeklilik Fonu olarak nitelediği bu fonun Türkiye’deki hisse senetlerine 1.4 milyar euro, Hazine tahvillerine 1 milyar euro civarında yatırım yaptığını kaydederek, Fonun kararlarına politik etkinin söz konusu olmadığını, yatırım imkanlarına göre fonun yönetiminin kendi kararlarını verdiğini hatırlattı.” 64 

Sözkonusu fon ile ilgili ayrıntılı bilgiler asağıdaki alıntıda belirtilmistir: 

“Norveç, petrol gelirlerini gelecekteki sosyal güvenlik harcamalarına kanalize etmek üzere Hükümet Emeklilik Fonu-Küresel adıyla bir fon olusturdu. Yatırımlarını sadece yurt dısında yapabilen fonun değeri yaklasık 810 milyar doları buluyor. 2012 sonu itibariyle fon, Borsa Dstanbul’da 1,8 milyar dolar tutarında hisse senedine sahipti. Fon, Türkiye’de devlet tahvillerine yaklasık 1,2 milyar dolar yatırım yapıyor.” 65 

Bununla birlikte; 06 Kasım 2013 tarihinde Ankara’da, Norveç Kraliyeti Büyükelçiliği, Innovation Norway ve INTPOW tarafından düzenlenenen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Hidroelektrik Santralleri Sanayi Dsadamları Derneği (HESDAD) ve Dıs Ekonomik İliskiler Kurulu (DEDK) tarafından da desteklenen “Yenilenebilir Enerji-2013” baslıklı ve “Elektrik Piyasasının Liberallesmesi ve Yenilenebilir Enerjinin Sisteme Entegrasyonu” konulu Türkiye-Norveç Dsbirliği Forumu gerçeklestirilmistir. 

Bundan baska; baskanlığını T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın 
yaptığı Uluslararası Enerji Ajansı (UEA)’nın, iki yıl arayla bakanlar düzeyinde 
gerçeklestirilen Yönetim Kurulu toplantısı 17-20 Kasım 2013 tarihleri arasında Paris’te gerçeklestirilmistir. Sözkonusu toplantıya, aralarında Norveç’in de bulunduğu çok sayıda ülke katılmıstır. Bu toplantıda, bakan Yıldız, diğer ülkeler gibi Norveç’in de bakan ve bakan yardımcılarıyla ve aynı zamanda özel sektör yöneticileriyle görüsmeler yapmıstır. 

Ülkemizin doğalgaz talebinde, kaynak ülke arayısına yönelik Rusya’dan sonra en çok önem arzeden ülke olarak Norveç ile olan iliskilerimiz, geçmis yıllardaki bu görüsmelere ilaveten, içeri-sinde bulunduğumuz 2014 yılında da devam etmistir. 29 Nisan 2014 tarihinde Norveç’e resmî bir ziyarette bulunan T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Norveç Petrol ve Enerji Bakanı Tord Lien ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında iki ülke arasındaki enerji iliskilerini su sözleriyle değerlendirmistir: 

“Ar-Ge merkezlerinde, üniversitelerden teknoloji transferinde, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarında, Norveç’in en önemli kaynaklarından olan sularda, yani HES’ler yapmayla alakalı konuda dünya devleri 2 firmayla isbirliği yapma kararı almıs bulunuyoruz. Tabii petrol ve doğal gaz aramacılığında Norveç’in son derece sabırlı ve uzun vadeli stratejik isbirliklerini biliyoruz. Kendilerini bu manada davet ettik. Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin 
çözüm süreciyle beraber bir kısım firmalara daha fazla bir alan açılabileceğini kendileri de görmüs durumda. Bunu değerlendireceğiz. Toplantıda Norveçli firmalar, özellikler HES’lerin rehabilitasyonuyla ilgili bütün birikimlerini buraya aktarabileceklerini söylediler. Bu da bizim acımızdan son derece sevindirici. Çünkü hedeflerimizin arasında enerji politika ve stratejilerimiz bulunuyor. Türkiye’nin büyümesine olan katkıyı firmalarıyla gösterebileceklerini söylediler.” 66 

Toplantının ilerleyen kısmında, Norveç’in alanında son derece uzman derin deniz 
arastırma ve enerji sirketlerine Türkiye’nin teklif götürüp götürmeyeceği sorusuna ise bakan Yıldız su sekilde cevap vermistir: 

“Kendilerine tekliflerimizi götürdük. Karadeniz ve Akdeniz’de sahaların açık olduğunu, aynı zamanda üçüncü ülkelerde de bu çalısmaları yapabileceğimizi söyledik. Türkiye’nin doğal gazla ilgili talebinin, doğal gaz kaynak ülke arayısının bir noktası Norveç’tir. Biz firmaya LNG ile ilgili taleplerimizi, 6 milyar metreküpe kadar LNG’yi alabileceğimizi ilettik. Kendileri bu konuda spot değil de uzun vadeli kontratlarla bu isi yapıp yapamayacaklarını arastıracaklar, bize dönecekler. Norveç’le uzun vadeli çalısmak istiyoruz. Buradaki bilgi ve birikimi Türkiye’ye aktarmak istiyoruz.” 67 

29 Nisan 2014 tarihinde Norveç’e resmî bir ziyarette bulunan T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın Norveç’ten dönerken uçakta basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin LNG tedariği ile ilgili 6 milyar metreküplük talebi konusunda sunları söylemistir: 

“Dünya devlerinden biri olan Statoil’le görüsmemiz oldu. Kendilerinin LNG üretimi olduğu-nu ama bu tür bir mal teslimatı yapıp yapmayacaklarını kendi aralarında tartısacaklarını söylediler. Sonra da bize dönecekler. Katar, ABD, Norveç dahil bütün LNG üreten ülkelere bu tür çağrılar yapıyoruz.” 68 

Bakan Yıldız, Norveç dönüsü uçakta yaptığı açıklamalarda, devlet destekli bir enerji ve derin deniz arastırması sirketi olan Statoil’e davet gönderdiklerini belirterek su açıklamalarda bulunmustur: 

“Kendilerini hem Akdeniz’e, hem Karadeniz’e davet ettik. Bu bir prosesçalısması. Biz hem 2, hem 3 boyutlu sismikleri belirlemeyle alakalı gemiyi Norveç’ten almıstık. Bu konudaki bilgi birikimleri de çok yüksek. Bundan sonra bir sondaj platformunun da bunun ar-kasından gelebileceğini kendilerine söyledik ama bunun için henüz erken. Bir çalısma yapabileceklerini, buna kapılarının kapalı olmadığını, ancak bu çalısmadan sonra bunu söyleyebileceklerini belirttiler. Sismik aramadan sonra kendilerine sondaj platformunu gündeme getirdik. Sondaj platformuyla alakalı politikamız su: Yaklasık 1,5 milyar dolar değerindeki 
bir sondaj platformunu, ancak Akdeniz veya Karadeniz’de petrol, doğal gaz bulmamızla beraber alabileceğimizi bildirmistik. Bulmadan almamız doğru olmaz diye düsünüyoruz.” 69 

Ülkemizin gelistirdiği TANAP projesinin devamı olan TAP projesinin ortaklarından 
Norveçli enerji sirketi Statoil ile, aynı zamanda Sah Deniz 2 projesinde de ortaklık halinde olmayı arzulamaktayız. 07 Mayıs 2014 tarihinde Statoil yetkililerinin, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nı ziyareti sırasında yapılan görüsmelerde bu isteğimiz dile getirilmistir: 

“Norveçli enerji devi Statoil’in üst düzey yetkilileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız’ın Oslo’da iki ülke arasındaki enerji isbirliğine dair belirttiği hususları görüsmek üzere Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nı (TPAO) ziyaret etti. TPAO Genel Müdür Vekili Besim Sisman, Statoil yöneticilerinden Global Ds Stratejileri ve Gelisimi Baskan Yardımcısı Geir Westgaard, Global Ds Stratejileri ve Gelisimi Ülke Risk Analisti Mohammed Shakeel, Statoil Türkiye Genel Müdürü Demet Derbil ve Statoil Türkiye Pazar Analisti Dlknur Yeni-dede’den 
olusan heyeti Ankara’daki kurum merkezinde kabul etti. Görüsmede, Statoil’in önemli ortaklığının bulunduğu Sahdeniz 2 Projesi’nde Türkiye’nin yer alma isteği, petrol arama ve TAP projesine dair hususların ele alındığı öğrenildi.” 70 

Görülüyor ki; iki ülke arasındaki enerji alanındaki iliskiler bilhassa son on yıl içerinde etkin bir sekilde ilerleme kaydetmistir. Sözkonusu iki ülke arasında yapılan anlasma ve protokoller gereği her bir ülkenin çıkarı koruma altındadır. 

Türkiye-Norveç Dliskilerinin Küresel Güvenlik Anlayısına Katkıları 

Yeryüzünde, ülkelerin enerji politikalarının bütüncül olması küresel güvenlik için 
önem arz etmektedir. Barısa, istikrara ve uluslararası hukukun gelismesine katkı sağlamak Türkiye-Norveç iliskilerinin temelinde yatmaktadır. Savasları ve her iki ülkenin de kendisinin olmak üzere; Türki-ye’nin güvenliği, Norveç’in güvenliği ile ortak güvenlik adına farklı tehdit çesitlerinin ortaya çıkısını önlemek bu ülkelerin ödevleri arasında yer alır. Norveç, Kuzey Kutup Dairesi’nde daimi olarak askerî karargâhı bulunan ülkedir. Süphesiz bu durumun nedeni; Artika bölgesine duyulan istah nedeniyledir: 

“Stratejik doğal kaynaklara yönelik artan rekabet, 21’inci yüzyılı karakterize eden küresel gelismelerden biridir. Özellikle Çin ve Hindistan gibi yükselen güçlerin hızlı ekonomik büyümeleri, söz konusu rekabeti kızıstırmaktadır. Artan rekabet, temel kaynaklarda fiyat artısına ve bu kaynakların kötü kullanımına neden olmaktadır. İlaveten, iklim değisikliği de tarıma elverisli arazilerin azalması sonucunu yaratmaktadır. Büyük ölçüde insan eliyle gerçeklestirilen çevresel değisiklikler, uzun dönemde ciddi sorunlara sebep olabilecektir. 
Bunlar arasında, kutuplardaki buzul örtüsünün azalması sonucu, gelecekte buzsuz bir Kuzey Kutbu, deniz seviyesinin yükselmesi, erozyon, taskınlar, çöl alanlarında artıs sayılabilir. Bahse konu gelismeler milyonlarca insanı etkileyebilecek, uluslararası ve bölgesel güvenlik sorunları yaratabilecektir.” 71 

Kuzey bölgeleri, uluslararası bir isbirliği alanı olduğu müddetçe; bilhassa enerji ve çevre alanlarının evrimi söz konusu olduğunda, bu bölgelere ilgi artacaktır. 

“Diğer bir ifadeyle; bugün sözkonusu olan enerji ve çevre sorunlarına karsı 
pekistirilmis bir dikkat kuzey bölgelerindeki gelismeye yeni bir hareketlilik katmıstır. Soğuk Savas dönemine kadar uzanan sakin görüntünün yerini büyük çoskulu uluslararası bir isbirliği görünümü almıstır.” 72 

Arktik Konsey; topraklarının bir kısmı Arktik bölgede bulunan devletlerin ve buradaki yerli halkların karsılastığı sorunları çözmek, Arktik çevrenin korunması için strateji gelistirmek ve çevresel, ekonomik ve toplumsal konularda bölgede sürdürülebilir gelismeyi canlı tutmak için 1996 yılında Ottawa Bildirgesi ile kurulmus olan hükümetlerarası bir forumdur. Bu konsey, Nordik ülkeler olarak adlandırılan Norveç, Finlandiya, İsveç, İzlanda ve Danimarka ile birlikte Rusya, ABD ve Kanada’dan olusmaktadır. Bununla birlikte, konseye üye ülkelerin bazılarının bölgeye doğrudan sınırı bulunmakta, bazılarının ise bulunmamaktadır. Doğrudan sınırı bulunan ülkeler (Norveç, Kanada, Danimarka, Rusya ve 
ABD) “Arktika Beslisi” olarak adlandırılmaktadır. Bölgeye sınırı bulunmayan ülkeler ise İsveç, İzlanda ve Finlandiya’dır. 

“Konsey’in odaklandığı çalısma konularının basında öncelikle Arktika’nın çevresel korunması stratejisi gelmektedir. Konseyin bir çalısma grubu da, kapsamlı sekilde deniz konularına yoğunlasarak sürdürülebilir kalkınma üzerinedir. Ancak, Konsey, bölge için Antarktika ile karsılastırılabilecek düzeyde yasal ve idari bir düzen getirmemistir. Konsey daha çok çevresel konulara odaklanmıstır. Arktika’nın sorunlarının çözümünde en önemli nokta ise süphesiz bölge devletlerinin menfaatleridir. Bölge devletlerinin talep çakısmaları ise 
problemi derinlestiren önemli bir etkendir. Ülkelerin sadece çıkarlarını temel alarak hareket etmeleri çevresel ve sürdürülebilir kalkınma gibi olumlu konularda yeterli adımların atılmasını engellemektedir. Bölgenin kaynaklarının ülkelere sağlayacakları katkılar çevreye verilebilecek zararların daha önemli bir hale gelebilmektedir.” 73 

Görülüyor ki; Norveç kendi açısından haklı olarak ve bir anlamda da bulunduğu 
coğrafyaya hizmet gereği mekânsal anlamda bazı noktalarda hak iddia etmektedir. Bu, o bölgeyi paylasan diğer ülkeler için de, kendi çıkarları doğrultusunda kabul edilebilir görülmektedir. 

“1996 yılında BM Deniz Sözlesmesi’ni onaylayan Norveç, Kasım 2006'da BM 
Komisyonu’na basvurarak sözlesmeden doğan kıta sahanlığını 200 deniz milinin ötesine çıkarma talebini iletmistir. Oslo, bu talep doğrultusunda Arktik Okyanusu’nun Atlantik Okyanusu’nun kuzeydoğusunda kalan alanlarında hak iddia etmektedir. Oslo’nun hak iddia ettiği bu bölge, enerji kaynakları açısından zengin Barents Denizi’nde Rusya’nın hak iddia ettiği bölge ile çakısmaktadır. Norveç Silahlı Kuvvetleri (Forsvaret) Temmuz 2013’de 14 ülkenin silahlı kuvvetleriyle birlikte 16000 personelle «Soğuk Cevap» adını verdiği bir ortak 
tatbikat düzenlemistir. Kanada ile birlikte Norveç’in Arktik bölgesindeki bu «alısılmadık» askeri hareketliliğinin Rusya’ya yönelik bir cevap tasıdığı ortadadır.” 74 

Konuyla ilgili olarak bir diğer alıntı da yeryüzünün bu bölgesindeki durumu özetler niteliktedir: 

“Norveç: Arktik yanı ülkeler arasında daha çok toprak iddiası olan Norveç’tir. 
Barents Denizi’nde tartısmalı arazi alanı bu arazi dahilinde baska ülkelerin birbiri ile kesisen özgün ekonomik bölgesi yaklasık 175 bin kilometrekare ölçüde kıta selfidir. NATO üyesi olan Norveç Batı Avrupa’nın ve ABD’nin Arktik’te stratejik çıkarlarını aktif olarak sağlıyor. Onun bölgedeki mevcut dıs politikası diğer Arktik yanı devletler tarafından islenen Arktik doğal ve su rezervlerini kullanma seçeneklerine karsı sert tutumu ile seçilir.” 75 

Arktika bölgesinden uzak bir coğrafyada yasıyor olmamıza rağmen, dolaylı yoldan da olsa, bu bölgede çıkabilecek herhangi olumsuz bir durum ister istemez ülkemizi de etkileyecektir. Aksi tarzda olumlu bir durum da yine bizi etkileyebilir, çünkü küresellesme olgusu gereği bu durum kaçınılmazdır: 

“Türkiye’nin coğrafi olarak Arktik bölgesinin oldukça uzak bir konuma sahip olması ilk bakısta bölgesel gelismelere yönelik duyarlılığını azaltıcı bir etken olarak düsünülebilir. Bununla birlikte küresel ısınma sürecinin tüm ülkeler ve toplumlar üzerinde ekolojik etkileri yadsınamaz niteliktedir ve doğrudan olmasa bile dolaylı olarak ülkelerin siyasi, ekonomik, ticari ve toplumsal dinamiklerine yön verebilmektedir. Rusya’nın söz konusu süreç dâhilinde izlediği strateji ve politikaların Türkiye’yi de orta ve uzun vadelerde etkileme olasılığı 
bulunmaktadır.” 76 

Bundan baska Norveç, büyük petrol geliriyle gelecekte, düsük karbon ile ilgili yeni çözümler gelistirmek için yatırım yapmaya kendini adamıstır: 

“Güvenilir ve seffaf bir tedarikçi olarak Norveç, Uluslararası Enerji Ajansı üyesi olan çok sayıda ülkenin enerji güvenliğini arttırmıstır. Ülke, petrol üretimi ve çıkarımı için, sağlam ve önceden belirlenmis düzenleme (tanzim) çerçevesine sahiptir ve ayrıca, yetkili ve seffaf bir tarzda, hem petrol kaynaklarını hem de petrol gelirini idare etmektedir. Uluslararası Enerji Ajansı Norveç’in küresel enerji güvenliğine katkısını bilmektedir ve ülkenin petrol kaynaklarını ve gelirini yönetme tarzını tavsiye edilebilir olarak ve aynı zamanda, Norveç’i 
diğer ülkeler için izlenecek bir model olarak görmektedir.” 77 

Güvenlik ve koruma konusunda, gaz tasımacılığında oldukça yetkili olan Norveç 
enerji sirketleri, faaliyetlerini ticari sartlara göre belirlemekte ve olası kaza ve her türlü olumsuz duruma karsı tedbir almaktadır: 

“Nihayetinde, Norveç gazın ve petrolün kesfi, kullanımı ve tasınmasına bağlı güvenlik ile ilgili dünyada en sıkı düzenlemelerden birine güvenebilir. O, aynı zamanda önleyici tedbir/sanıklık için ve karadaki, kıyılardaki ve açık denizlerdeki petrol kazalarına hızlı bir yanıt için bir bilirkisi raporu gelistirdi. NOFO; içlerinde Statoil ve Eni Norge’nin de bulunduğu petrol sektöründeki 30’dan fazla sirketten olusmus ve her türde kazaya karsı koymak için gerekli bütün araç-gerece sahip olan kâr gütmeyen bir sirkettir. Sözkonusu sirket, Norveç kıyısalı üzerine, uzman çalısanı ve iyi bir makine donanımından olusan bes (5) tane harekât üssü kurmustur. Bu üsler, yıl içerisinde birçok kez acil durum alıstırmaları 
gerçeklestirmektedir. Sirket, aynı zamanda, alanında arastırma ve gelistirme çalısmaları da yapmaktadır.” 78 

Hidrokarbür ve hidroelektrikte önemli kaynaklara sahip olmasına rağmen Norveç, çevre kirliliğine karsı önlem almada etkin bir rol üstlenmistir: Denilebilir ki; Norveç’in çevre kirliliğine karsı duyarlılığı hususunda gelistirmis olduğu politikalar enerji ve çevre üzerine yapılmıs bir vurgu niteliğindedir. 

“Kuzey bölgeleri git gide, dünya çapında iklim değisikliklerinin barometresi olarak değerlendirilmektedir. İklimin yeniden ısınması, Arktika’da kendini yaklasık iki kat daha hızlı göstermektedir ki gezegenin diğer bölgelerinde bu durum aynı değildir ve bu olayın yansımaları aynı zamanda Kuzey Kutubu’ndaki nüfusların yasam biçimleri üzerinde de eksikliğini hissettirmeyecektir. Öte yandan Arktika, doğanın uzun mesafelere tasıdığı çevresel zehirlerin varıs noktasıdır. O halde, iklimsel evrim ve aynı zamanda bu zehirlerin ürettiği et-
kiler bakımından Arktika’nın ortamını her daim çoğalan uluslararası bir gözlemlemeye tâbi tutmak gereklidir.” 79 

Bundan böyle, iklim değisiklikleri sorunu ülkenin çevre politikasının merkezindedir. 

“Norveç büyük bir petrol ve gaz üreticisi olarak, essiz bir ikiz role sahiptir ve iklim değisikliğini hafifletmenin güçlü, küresel avukatıdır. Rusya ve Suudi Arabistan’dan sonra, dünyanın 3. en büyük enerji ihracatçısı olarak Norveç, tüketici ülkelerin enerji güvenliğine katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda, yüksek değerde çevresel sürdürülebilirliğe sahip Norveçliler olarak, ülke çok ciddi bir iklim politikası izlemektedir.” 80 

Türkiye’nin Enerji Güvenliği 

Enerji arz güvenliği; ülkelerin talepleri karsısında, enerjinin farklı türlerde ve gerekli miktarlarda uygun fiyatlarla güvenli bir sekilde elde edilmesidir. 

“Ülkemizde enerji arz güvenliğini sağlamaya yönelik politika ve stratejileri; 
dünyadaki genel yönelimlerin yanı sıra, bölgesel ve küresel enerji dinamiklerinde önem arz eden tüm aktörlerin politika ve stratejileri analiz edilerek ve ülke gerçeklerimiz dikkate alınarak, özellikle AB müktesebatı ve içinde bulunduğumuz jeopolitik perspektiften bakılarak olusturulmustur. Temel enerji politikamız; 

• Dısa bağımlılığın en alt düzeye indirilmesi, 
• Kaynak çesitliliğine, yerli ve yenilenebilir kaynaklara önem verilmesi, 
• Çevre üzerindeki etkilerin en aza indirilmesi, 
• Enerjinin verimli üretilmesi ve kullanılması, 
• Serbest piyasa uygulamaları içinde kamu ve özel kesim imkanlarının harekete geçirilmesi, 
• Ülke enerji ihtiyaçlarını güvenli, sürekli ve en düsük maliyet ve en az çevresel etkilerle karsılayacak tedbirleri alan politikaların hayata geçirilmesi, seklinde özetlenebilir.” 81 
Bununla beraber; güvenilir bir transit ülke olarak Türkiye’nin rolü, hem kendimiz hem de dünya için her zaman olumlu bir yapı arzetmektedir. Bundan baska; ülkemizin çevre kirliliğine duyarlılığı, onun hem ulusal politikasında yer alan bir konu olmakta, hem de uluslararası örgütlerce konuya değin alınmıs tedbirler çerçevesinde islerlik kazanmıs bir halde karsımıza çıkmaktadır. 

“Nükleer enerji üretim zinciri, tümüyle ele alındığında sera gazı salımı konusunda en temiz seçenektir. Fosil yakıtların yanmasıyla açığa çıkan karbon monoksit, karbondioksit, sülfür dioksit ve azot dioksit gibi sera gazı olusumuna sebep olan zararlı gazlar, nükleer santraller çalısırken atmosfere salınmaz. Bu nedenle nükleer enerjinin iklim değisikliğine sebep olan atmosferdeki sera gazı konsantrasyonunun azaltılmasında büyük rolü vardır. Günümüzde nükleer santraller, elektrik sektöründen kaynaklanan sera gazı salımında yıllık 
olarak yaklasık %17 azalmaya sebep olmaktadır.” 82 

Denilebilir ki Kyoto Protokolü, ülkemizin enerji politikasının çevreye yönelik 
boyutunun hemen hemen tamamını kapsamaktadır. Protokolün amacı gereği; atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun iklimi olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerekmektedir. 

“Türkiye çevre konusunda yolun henüz çok basındadır. Kyoto’ya yeni üye olan 
ülkemiz AB’nin taahhüt ettiği kriterlere ulasması güç görünmektedir. Türkiye’nin bu taahhütleri yerine getirebilmesi için birincisi mevcut kömür santrallerinin rehabilitasyonunu gerçeklestirerek daha az emisyona sebep olması ikincisi de hidroenerji, jeotermal, rüzgar ve günes zengini olan ülkemizin bu alanlardan daha fazla yararlanabilecek sekilde politikasını gelistirmesi gerekmektedir. Ayrıca temiz kömür teknolojilerine yatırım yaparak hem kömüründen daha fazla faydalanabilecek hem de çevresini korumus olacaktır.” 83 

Ülkemizin 2012 yılı öncesinde Kyoto Protokolü gereği emisyon değerlerini azaltma sorumluluğu yoktur, ancak bu tarihten itibaren, her ülkeden beklendiği gibi bizim ülkemizden de konuyla ilgili üzerine düsen görevleri yerine getirmesi istenir. 

“Türkiye’de 2010’da toplam CO2 emisyonu 263 milyon ton (metric ton)’a 
yükselmistir. CO2 emisyonu 1990 düzeyi ile karsılastırıldığında yüzde 103.5, 2000 düzeyi ile karsılastırıldığında yüzde 26.2 artmıstır. Kömür geçmiste olduğu gibi en önemli emisyon kaynağı olmaya devam etmis, emisyon kaynağı olarak kömürü, gaz ve petrol izlemistir. 
2010’da top-lam emisyonun yüzde 49’u kömürden, yüzde 27.8’i gazdan ve yüzde 23.1’i petrolde kaynaklanmıstır (EIA, 2012)” 84 

Bununla birlikte, Mersin, Akkuyu’da kurulacak olan nükleer güç santralinin emisyon tasarrufunda önemli bir rol oynayacağı söylenmektedir: 

“Akkuyu nükleer güç santrali tüm üniteleri ile isletmeye alındığında yılda yaklasık 

19.5 Mton CO2 emisyon tasarrufu sağlayacağı belirlenmistir. Bu rakam elektrik üretimi kaynaklı emisyonların yaklasık olarak %7sine tekabül ediyor olacağı hesaplanmıstır. Elektrik üretimi kaynaklı emisyonların Türkiye’nin toplam emisyon hacmi içerisinde %40’a varan oran ile en yüksek paya sahip olan sektör olduğu düsünüldüğünde sağlanacak emisyon tasarrufunun önemli bir miktar teskil edeceği daha iyi anlasılabilmektedir. Nükleer enerji ile sağlanan emisyon azaltımı Kyoto Protokolü Esneklik Mekanizmaları kapsamında değerlen-
dirilemiyor olmakla birlikte elektrik üretiminde karbon yoğunluğunu ve salımları azaltıcı etkisi ile Türkiye’nin emisyon hacmindeki artısın sınırlandırılması üzerinde etkili olacağı görülmektedir.” 85 

Sonuç 

Ülkelerin politikalarında basrolü oynayan enerji, onları bir taraftan bir araya getirip çıkarlarını tatmin ederken, diğer taraftan ayrıstırıcı bir rol üstlenip onları birbirine düsman haline de getire-bilmektedir. Tarihte bunun örneklerine çok rastlanmıstır. Türkiye-Norveç iliskilerinin bugüne kadar yasanan süreçte hiçbir olumsuzluğa rastlamadan olanca güzelliği ile süregelmis olması, hem sözkonusu ülkeler; hem de küresel barıs, huzur ve istikrar anlayısı için sevindirici niteliktedir. Bu nedenle diyebiliriz ki, her iki ülke de bu iliskiden memnundur. 
Gelecekte de, önemli çalısmalara beraberce imzalar atacaklardır. 

Devlet müdahalesinin ve serbest girisimin birlesiminden olusan Norveç ekonomisi, diğer ülkelerle isbirliği halinde olması nedeniyle, bilhassa enerji alanında, gün geçtikçe daha da büyüyüp gelismektedir. Norveç, kanıtlanmıs 6,7 milyar varillik petrol rezerviyle Batı Avrupa’nın, 2,1 trilyon metreküplük doğal gaz rezerviyle de Avrupa’nın en büyük rezervlerine sahip bir ülkedir. Su bir gerçek ki; ülkemizin büyüyen ve gelisen ekonomisine paralel olarak artıs gösteren enerji ihtiyacına cevap verebilecek projelerin takibine önem veril melidir. Derin deniz arastırmacılığında ileri teknolojilere sahip ülkelerden biri olan Norveç ile olan iliskimiz ülkemizin çıkarları için bu anlamda da önem tasımaktadır. Ülkemizin, Norveçli enerji sirketi Statoil’in derin deniz arama cılığındaki know-how’ından yararlanması lehine olacaktır. Bundan baska; yenilenebilir enerjide olağanüstü bir potansiyel sunan ülkemizin, bu potansiyel den kısa sürede ne kadar çok yararlanabileceğinin yolları aranmalıdır. Yine bu enerji türündeki kaynaklarımızın kullanımıyla ilgili önerilere de ülkemizin çıkarları doğrultusunda açık olmalıyız. 

Enerji sektöründe yasanan çesitlilik, etkenlik ve esneklik, uzun vadeli enerji güvenliği için temel sartlardandır. Çevresel olarak daha kabul edilebilir enerji kaynaklarının gelistirilmeye ihtiyacı olduğu gerçeğini kabullenmeliyiz. Bu bağlamda; küresel güvenlik anlayısı içerisinde, daha ziyade çevre kirliliğine karsı mücadele anlamındaki güvenlik açısından Türkiye ve Norveç, karbon tarafsız lığının nesnelliği konusunda ortak bir dizi politika olusturmalı ve bunu uygulanabilir kılmalıdır. Kısacası, her iki ülke de uluslararası iklim politikasında kaydadeğer bir rol oynamalıdır. 



DİPNOTLAR;

1 BİLGESAM 2010 Güz Dönemi Stajyeri, Doktora Öğrencisi, İstanbul/TÜRKİYE 
2 DU CASTEL Viviane, “La Mer de Barents: Vers Un Nouveau « Grand Jeu »?, Paris, Octobre 2005, IFRI-Institut Français des Relations Internationales, p. 24. (DU CASTEL Viviane, “ Barents Denizi: Yeni « Büyük Bir Oyun » a Doğru mu ?, 
Paris, Ekim 2005, IFRI-Uluslararası İliskiler Fransız Enstitüsü, s. 24.) 
3 SEVİNÇER Vedat, “Bir Ülke Petrolle Nasıl Zengin Olmaz?: Norveç, Petrol ve Eğitimli İnsan Gücü Faktörü”, 07 Temmuz 2009, 
http://www.bilgesam.org/incele/815/-bir-ulke-petrolle-nasil-zengin-olmaz---norvec--petrol-ve-egitimli-insan-gucu-faktoru/ 
4 ALKAN Nail, “Norveç’te Seçimler”, 09.11.2009, 
http://www.sde.org.tr/tr/haberler/96/norvecte-secimler.aspx 
5 DELOY Corinne, “L’Opposition de Droite Pourrait Revenir Au Pouvoir À La Faveur des Élections Législatives Norvégiennes”, Observatoire des Élections En Europe, Élections Législatives En Norvège, 09 Septembre 2013, Publication de la Fondation Robert Schuman, p. 04, 
http://www.robert-schuman.eu/fr/doc/oee/oee-1446c-fr.pdf 
6 DELOY Corinne, “L’Opposition de Droite Pourrait Revenir Au Pouvoir À La Faveur des Élections Législatives Norvégiennes”, Observatoire des Élections En Europe, Élections Législatives En Norvège, 09 
Septembre 2013, Publication de la Fondation Robert Schuman, p. 06, 
http://www.robert-schuman.eu/fr/doc/oee/oee-1446c-fr.pdf 
7 “Institutions”, Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, Paris, International Energy Agency, p. 19. 
8 “Institutions”, Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, Paris, International Energy Agency, p.19. 
9 “Institutions”, Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, Paris, International Energy Agency, p. 19. 
10 “Institutions”, Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, Paris, International Energy Agency, p. 19. 
11 “Institutions”, Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, Paris, International Energy Agency, p. 19. 
12 DEAN Marc, “Exploitation des Hydrocarbures et Électrification des Transports: Les Modèles Norvégien et Suédois”, Mémoire, Quebec, Septembre 2013, p. 02, 
http://www.consultationenergie.gouv.qc.ca/memoires/20130921_146_Marc_Dean_M.pdf 
13 DEAN Marc, “Exploitation des Hydrocarbures et Électrification des Transports: Les Modèles Norvégien et Suédois”, Mémoire, Quebec, Septembre 2013, p. 02, 
http://www.consultationenergie.gouv.qc.ca/memoires/20130921_146_Marc_Dean_M.pdf 
14 DEAN Marc, “Exploitation des Hydrocarbures et Électrification des Transports: Les Modèles Norvégien et Suédois”, Mémoire, Quebec, Septembre 2013, p. 02, 
http://www.consultationenergie.gouv.qc.ca/memoires/20130921_146_Marc_Dean_M.pdf 
 15 DEAN Marc, “Exploitation des Hydrocarbures et Électrification des Transports: Les Modèles Norvégien et 
Suédois”, Mémoire, Quebec, Septembre 2013, p. 02, 
http://www.consultationenergie.gouv.qc.ca/memoires/20130921_146_Marc_Dean_M.pdf 
16 Statkraft Türkiye’nin web sayfası, http://www.statkraft.com.tr/urun/ 
17 La Stratégie du Gouvernement Norvégien Pour Le Développement du Grand Nord, Édition du Ministère 
Norvégien, des Affaires Étrangères, page 14, http://www.regjeringen.no/upload/ud/vedlegg/strategifr.pdf 
18 SEVİNÇER Vedat, “Bir Ülke Petrolle Nasıl Zengin Olmaz?: Norveç, Petrol ve Eğitimli İnsan Gücü Faktörü”, 
07 Temmuz 2009, http://www.bilgesam.org/incele/815/-bir-ulke-petrolle-nasil-zengin-olmaz---norvec--petrol-
ve-egitimli-insan-gucu-faktoru/ 
19 SEVİNÇER Vedat, “Bir Ülke Petrolle Nasıl Zengin Olmaz?: Norveç, Petrol ve Eğitimli Dnsan Gücü Faktörü”, 
07 Temmuz 2009, http://www.bilgesam.org/incele/815/-bir-ulke-petrolle-nasil-zengin-olmaz---norvec--petrolve-
egitimli-insan-gucu-faktoru/ 
20 SEVİNÇER Vedat, “Bir Ülke Petrolle Nasıl Zengin Olmaz?: Norveç, Petrol ve Eğitimli İnsan Gücü Faktörü”, 
07 Temmuz 2009, http://www.bilgesam.org/incele/815/-bir-ulke-petrolle-nasil-zengin-olmaz---norvec--petrolve-
egitimli-insan-gucu-faktoru/ 
21 SEVİNÇER Vedat, “Bir Ülke Petrolle Nasıl Zengin Olmaz?: Norveç, Petrol ve Eğitimli İnsan Gücü Faktörü”, 
07 Temmuz 2009, http://www.bilgesam.org/incele/815/-bir-ulke-petrolle-nasil-zengin-olmaz---norvec--petrolve-
egitimli-insan-gucu-faktoru/ 
22 ŞİMŞEK Feyyaz, “Rusya ve Hazar Bölgesi Enerji Görünümü”, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 
Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, Enerji Politikaları ve Stratejileri Dairesi Baskanlığı personeli tarafından 
hazırlanmıs olan rapor, 14-21 Nisan 2014, Sayı 77, s. 05. 
23 “Kırım Krizi Norveç’e Yaradı”, Sabah Gazetesi, 29 Nisan 2014, 
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2014/04/29/kirim-krizi-norvece-yaradi 
24 “Wintershall Norveç Çalısmalarını Arttırıyor”, Enerji Günlüğü, 14 Eylül 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/wintershall-norvec-calismalarini-arttiriyor_10099.html 
25 “Wintershall Norveç Çalısmalarını Arttırıyor”, Enerji Günlüğü, 14 Eylül 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/wintershall-norvec-calismalarini-arttiriyor_10099.html 
26 Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, p. 08, 
http://www.iea.org/publications/freepublications/publication/norway2011_web.pdf 
27 Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, p. 86, 
http://www.iea.org/publications/freepublications/publication/norway2011_web.pdf 
28 DU CASTEL Viviane, “La Mer de Barents: Vers Un Nouveau «Grand Jeu»?”, Paris, Octobre 2005, IFRIInstitut 
Français des Relations Internationales, p. 24-25. (DU CASTEL Viviane, “Barents Denizi: Yeni «Büyük 
Bir Oyun» a Doğru mu ?, Paris, Ekim 2005, IFRI-Uluslararası Dliskiler Fransız Enstitüsü, s. 24-25.) 
29 La Norvège et l’UE – Partenaires Pour L’Europe, Édition du Ministère des Affaires Étrangères de Norvège, 
Numéro de publication: E-893, 12/2011, ISBN : 978-82-7177-877-4, p.21, 
http://www.noorwegen.nl/PageFiles/461214/la%20norv%C3%A8ge%20et%20l'ue.pdf 
30 La Norvège et l’UE – Partenaires Pour L’Europe, Édition du Ministère des Affaires Étrangères de Norvège, 
Numéro de publication: E-893, 12/2011, ISBN : 978-82-7177-877-4, p.21, 
http://www.noorwegen.nl/PageFiles/461214/la%20norv%C3%A8ge%20et%20l'ue.pdf 
31 La Norvège et l’UE – Partenaires Pour L’Europe, Édition du Ministère des Affaires Étrangères de Norvège, 
Numéro de publication: E-893, 12/2011, ISBN : 978-82-7177-877-4, p.21, 
http://www.noorwegen.nl/PageFiles/461214/la%20norv%C3%A8ge%20et%20l'ue.pdf 
32 YARAMIS Volkan, “Avrupa Birliği Ülkeleri Enerji Görünümü”, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 
Enerji Dsleri Genel Müdürlüğü, Enerji Politikaları ve Stratejileri Dairesi Baskanlığı personeli tarafından 
hazırlanmıs olan rapor, 02-09 Haziran 2014, Sayı 84, s. 02. 
33 OFFERDAL Kristine, “Arctic Energy in EU Policy: Arbitrary Interest in the Norwegian High North”, Arctic, 
Vol. 63, No:1, March 2010, University of Calgary, Calgary / CANADA, p. 39, 
http://pubs.aina.ucalgary.ca/arctic/Arctic63-1-30.pdf 
34 OFFERDAL Kristine, “Arctic Energy in EU Policy: Arbitrary Interest in the Norwegian High North”, Arctic, 
Vol. 63, No:1, March 2010, University of Calgary, Calgary / CANADA, p. 39, 
http://pubs.aina.ucalgary.ca/arctic/Arctic63-1-30.pdf 
35 Türkiye’nin Enerji Stratejisi, http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa 
36 ÖZTÜRK Hasan, TÜRK Ömer Faruk, “Prof. Dr. Nursin Atesoğlu Güney ile Söylesi, Nükleer Enerji ve 
Nükleer Silahlanma, Temmuz 2013” Bilge Söylesi -15, İstanbul, Bilgesam Yayınları, 2013, s. 18-19. 
37 PAMDR Necdet, “Boru Hatları Türkiye’yi Transit Geçti”, Enerji Dergisi, 
www.enerjidergisi.com/n-566-boruhatlari-turkiyeyi-transit-geçti-aspx/ 
38 Türkiye’nin Enerji Stratejisi, http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa 
39 “Nükleer Santraller ve Ülkemizde Kurulacak Nükleer Santrale İliskin Bilgiler”, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, 
Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Baskanlığı tarafından hazırlanmıs olan rapor, Yayın No: 1, s. 06. 
40 Türkiye’nin Enerji Stratejisi, http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa 
41 ÖZTÜRK Hasan, TÜRK Ömer Faruk, “Prof. Dr. Nursin Atesoğlu Güney ile Söylesi, Nükleer Enerji ve 
Nükleer Silahlanma, Temmuz 2013” Bilge Söylesi -15, İstanbul, Bilgesam Yayınları, 2013, s. 7. 
42 BİLGİNOĞLU M. Ali, “Türkiye’nin Enerji Sorunları ve Çözüm Arayısları”, Erciyes Üniversitesi Stratejik Arastırmalar Merkezi (ERUSAM), s. 9, 
http://www.erusam.com/images/dosya/Turkiyenin_Enerji_Sorunlari_ve_Cozum_Arayislari.pdf 
43 “Bursa Linyitleri İsletmesi Satılacak”, 20 Ağustos 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/bursa-linyitleri-isletmesi-satilacak_9786.html 
44 Türkiye’nin Enerji Stratejisi, http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa 
45 ÖZTÜRK Hasan, TÜRK Ömer Faruk, “Prof. Dr. Nursin Atesoğlu Güney ile Söylesi, Nükleer Enerji ve 
Nükleer Silahlanma, Temmuz 2013” Bilge Söylesi -15, Dstanbul, Bilgesam Yayınları, 2013, s. 07-08. 
46 ÖZTÜRK Hasan, TÜRK Ömer Faruk, “Prof. Dr. Nursin Atesoğlu Güney ile Söylesi, Nükleer Enerji ve 
Nükleer Silahlanma, Temmuz 2013” Bilge Söylesi -15, İstanbul, Bilgesam Yayınları, 2013, s. 07-08. 
47 YORKAN Arzu, “Avrupa Birliği’nin Enerji Politikası ve Türkiye’ye Etkileri”, Bilge Strateji, Cilt 1, Sayı 1, 
Güz 2009, İstanbul, Bilgesam Yayınları, 2009, s. 36. 
48 Türkiye’nin Enerji Stratejisi, http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa 
49 “Nükleer Santraller ve Ülkemizde Kurulacak Nükleer Santrale İliskin Bilgiler”, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar 
Bakanlığı, Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Baskanlığı tarafından 
hazırlanmıs olan rapor, Yayın No: 1, s. 32. 
50 “Norveç ile Her Türlü İsbirliğine Hazırız”, 09 Ocak 2012, 
https://m.akparti.org.tr/site/pdf/norvec-ile-her-turlu-isbirligine-haziriz/18605 
51 “Kargı-Kızılırmak HES Yatırım ve Tanıtım Töreni”, Çorum İl Özel Ddaresi Faaliyet Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 10, Nisan 2012, s. 08. 
52 “Norveç ile Her Türlü İsbirliğine Hazırız”, 09 Ocak 2012, 
https://m.akparti.org.tr/site/pdf/norvec-ile-her-turluisbirligine-haziriz/18605 
53 “Kargı-Kızılırmak HES Yatırım ve Tanıtım Töreni”, Çorum İl Özel Ddaresi Faaliyet Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 10, Nisan 2012, s. 08-09. 
54 “Norveç ile Her Türlü İsbirliğine Hazırız”, 09 Ocak 2012, 
https://m.akparti.org.tr/site/pdf/norvec-ile-her-turlu-isbirligine-haziriz/18605 
55 “Norveç ile Her Türlü İsbirliğine Hazırız”, 09 Ocak 2012, 
https://m.akparti.org.tr/site/pdf/norvec-ile-her-turlu-isbirligine-haziriz/18605 
56 “Norveç ve Türkiye Arasında Artan İsbirliği Fırsatları”, 10 Ocak 2012, 
http://www.norway.org.tr/News_and_events/News-from-Norway/Norvec-ve-Turkiye-arasnda-artan-ibirliifrsatlar/ 
57 “Norveç ve Türkiye Arasında Artan İsbirliği Fırsatları”, 10 Ocak 2012, 
http://www.norway.org.tr/News_and_events/News-from-Norway/Norvec-ve-Turkiye-arasnda-artan-ibirliifrsatlar/ 
58 “Türkiye-Norveç İliskileri Güçleniyor”, T.C Basbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, 
05 Kasım 2013, http://www.byegm.gov.tr/turkce/haber/turkiye-norvec-ilikileri-gucleniyor/297 
59 “Türkiye-Norveç İliskileri Güçleniyor”, T.C Basbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, 
05 Kasım 2013, http://www.byegm.gov.tr/turkce/haber/turkiye-norvec-ilikileri-gucleniyor/297 
60 Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Norveç Krallığı Hükümeti Arasında Enerji Alanında İsbirliğine İliskin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Gerekçe Metni, 
http://web.tbmm.gov.tr/gelenkagitlar/metinler/300409.pdf 
61 Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Norveç Krallığı Hükümeti Arasında Enerji Alanında İsbirliğine İliskin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Gerekçe Metni, 
http://web.tbmm.gov.tr/gelenkagitlar/metinler/300409.pdf 
62 SARAÇOĞLU Cahit, “Norveç ile Enerjik İsbirliği Anlasması”, Yenisafak Gazetesi, 05 Kasım 2013, 
http://www.yenisafak.com.tr/ekonomi/norvec-ile-enerjik-isbirligi-anlasmasi-579073 
63 SAĞLAM Erdal, “Norveç Enerjide İsbirliğinden Umutlu”, Hürriyet Gazetesi, 07 Kasım 2013, 
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25060345.asp 
64 SAĞLAM Erdal, “Norveç Enerjide İsbirliğinden Umutlu”, Hürriyet Gazetesi, 07 Kasım 2013, 
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25060345.asp 
65 “Kırım Krizi Norveç’e Yaradı”, Sabah Gazetesi, 29 Nisan 2014, 
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2014/04/29/kirim-krizi-norvece-yaradi 
66 YILDIRIM Göksel, “Doğal Gazda Yeni Rota Norveç”, Anadolu Ajansı, 29 Nisan 2014, 
http://www.aa.com.tr/tr/haberler/320043--dogal-gazda-yeni-rota-norvec 
67 YILDIRIM Göksel, “Doğal Gazda Yeni Rota Norveç”, Anadolu Ajansı, 29 Nisan 2014, 
http://www.aa.com.tr/tr/haberler/320043--dogal-gazda-yeni-rota-norvec 
68 “Yıldız: Norveç’ten LNG Talep Ettik”, 01 Mayıs 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/c/detay.asp?id=8294&pid=446 
69 “Yıldız: Norveç’ten LNG Talep Ettik”, 01 Mayıs 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/c/detay.asp?id=8294&pid=446 
70 “Türkiye-Norveç Enerji Dsbirliği Hamlesi”, 07 Mayıs 2014, 
http://www.dunya.com/turkiye-norvec-enerjiisbirligi-hamlesi-227286h.htm 
71 “«Norveç Savunması 2013» Konulu Doküman İle 2009 Tarihli «Norveç Silahlı Kuvvetleri Stratejik Konsepti»”, s. 06-07, http://www.mgk.gov.tr/calismalar/calismalar/024_norvec_savunmasi_silahli_kuvvetleri.pdf 
72 La Stratégie du Gouvernement Norvégien Pour Le Développement du Grand Nord, Édition du Ministère Norvégien, des Affaires Étrangères, page 15, http://www.regjeringen.no/upload/ud/vedlegg/strategifr.pdf 
73 YILMAZ Nihat, ÇİFTÇİ Ali, “Arktika Bölgesi’nin Siyasal Önemi ve Siyasal ve Hukuksal Statüsünün Karsılastırmalı Değerlendirmesi” Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 31, Güz 2013, s. 09-10. 
74 KAVAS Alp Yüce, “Rusya’nın Arktik Politikası ve Türkiye”, 20 Ocak 2014, 
http://www.bilgesam.org/incele/78/-rusya%E2%80%99nin-arktik-politikasi-ve-turkiye/ 
75 DARABADD Parvin, “Kuzey Kutbu’nun Jeopolitikası: Geleceğe Adanan Oyun”, 29 Ağustos 2014, 
http://politikaakademisi.org/kuzey-kutbunun-jeopolitikasi-gelecege-adanan-oyun/ 
76 KAVAS Alp Yüce, “Rusya’nın Arktik Politikası ve Türkiye”, 20 Ocak 2014, 
http://www.bilgesam.org/incele/78/-rusya%E2%80%99nin-arktik-politikasi-ve-turkiye/ 
77 Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, p. 07, 
http://www.iea.org/publications/freepublications/publication/norway2011_web.pdf 
78 DEAN Marc, “Exploitation des Hydrocarbures et Électrification des Transports: Les Modèles Norvégien et Suédois”, Mémoire, Quebec, Septembre 2013, p. 03, 
http://www.consultationenergie.gouv.qc.ca/memoires/20130921_146_Marc_Dean_M.pdf 
79 La Stratégie du Gouvernement Norvégien Pour Le Développement du Grand Nord, Édition du Ministère Norvégien, des Affaires Étrangères, page 14, 
http://www.regjeringen.no/upload/ud/vedlegg/strategifr.pdf 
80 Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, p. 07, 
http://www.iea.org/publications/freepublications/publication/norway2011_web.pdf 
81 “Nükleer Santraller ve Ülkemizde Kurulacak Nükleer Santrale İliskin Bilgiler”, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Baskanlığı tarafından hazırlanmıs olan rapor, Yayın No: 1, s. 28. 
82 “Nükleer Santraller ve Ülkemizde Kurulacak Nükleer Santrale Dliskin Bilgiler”, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Baskanlığı tarafından hazırlanmıs olan rapor, Yayın No: 1, s. 10. 
83 YORKAN Arzu, “Avrupa Birliği’nin Enerji Politikası ve Türkiye’ye Etkileri”, Bilge Strateji, Cilt 1, Sayı 1, Güz 2009, İstanbul, Bilgesam Yayınları, 2009, s. 36. 
84 ALTINTAS Halil, “Türkiye’de Birincil Enerji Tüketimi, Karbondioksit Emisyonu ve Ekonomik Büyüme İliskisi: Esbütünlesme ve Nedensellik Analizi” Eskisehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, Nisan 2013, s. 267. 
85 KUMBAROĞLU Gürkan, “Nükleer Enerjiye Geçiste Türkiye Modeli – II Türkiye’nin İklim Değisikliği Stratejisi ve Nükleer Enerjiye Geçis”, Aralık 2012, Ekonomi ve Dıs Politikalar Arastırma Merkezi (EDAM), s. 46, 
http://www.edam.org.tr/EDAMNukleer/Nuclear%20Report%202012/TR/bolum2.pdf 


KAYNAKÇA 

“«Norveç Savunması 2013» Konulu Doküman Dle 2009 Tarihli «Norveç Silahlı 
Kuvvetleri Stratejik Konsepti»”, 
http://www.mgk.gov.tr/calismalar/calismalar/024_norvec_savunmasi_silahli_kuvvetleri.pdf, (Erisim: 19 Mayıs 2013) 

“Bursa Linyitleri İsletmesi Satılacak”, 20 Ağustos 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/bursa-linyitleri-isletmesi-satilacak_9786.html (Erisim: 24 Ağustos 2014) 

“Kargı-Kızılırmak HES Yatırım ve Tanıtım Töreni”, T.C. Çorum Dl Özel Ddaresi 
Faaliyet Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 10, Nisan 2012. 

“Kırım Krizi Norveç’e Yaradı”, Sabah Gazetesi, 29 Nisan 2014, 
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2014/04/29/kirim-krizi-norvece-yaradi (Erisim: 30 Nisan 2014) 

“Norveç ile Her Türlü Dsbirliğine Hazırız”, 09 Ocak 2012, 
https://m.akparti.org.tr/site/pdf/norvec-ile-her-turlu-isbirligine-haziriz/18605, (Erisim: 13 Ocak 2012) 

“Norveç ve Türkiye Arasında Artan İsbirliği Fırsatları”, 10 Ocak 2012, 
http://www.norway.org.tr/News_and_events/News-from-Norway/Norvec-ve-Turkiye-arasnda-artan-ibirlii-frsatlar/ (Erisim: 19 Ocak 2012) 

“Nükleer Santraller ve Ülkemizde Kurulacak Nükleer Santrale İliskin Bilgiler”, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Baskanlığı tarafından hazırlanmıs olan rapor, Yayın No: 1. 

“Türkiye-Norveç Enerji İsbirliği Hamlesi”, 07 Mayıs 2014, 
http://www.dunya.com/turkiye-norvec-enerji-isbirligi-hamlesi-227286h.htm, (Erisim: 09 Mayıs 2014) 

“Wintershall Norveç Çalısmalarını Arttırıyor”, Enerji Günlüğü, 14 Eylül 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/wintershall-norvec-calismalarini-arttiriyor_10099.html, (Erisim: 16 Eylül 2014) 

“Yıldız: Norveç’ten LNG Talep Ettik”, 01 Mayıs 2014, 
http://www.enerjigunlugu.net/c/detay.asp?id=8294&pid=446 (Erisim: 03 Mayıs 2014) 

Alp Yüce Kavas, “Rusya’nın Arktik Politikası ve Türkiye”, 20 Ocak 2014, 
http://www.bilgesam.org/incele/78/-rusya%E2%80%99nin-arktik-politikasi-ve-turkiye/ (Erisim: 24 Ocak 2014) 

Arzu Yorkan, “Avrupa Birliği’nin Enerji Politikası ve Türkiye’ye Etkileri”, Bilge 
Strateji, Cilt 1, Sayı 1, Güz 2009, İstanbul, Bilgesam Yayınları, 2009. 

Cahit Saraçoğlu, “Norveç ile Enerjik İsbirliği Anlasması”, Yenisafak Gazetesi, 05 
Kasım 2013, http://www.yenisafak.com.tr/ekonomi/norvec-ile-enerjik-isbirligi-anlasmasi-579073, (Erisim: 08 Kasım 2013) 

Corinne Deloy, “L’Opposition de Droite Pourrait Revenir Au Pouvoir À La Faveur 
des Élections Législatives Norvégiennes”, Observatoire des Élections En Europe, Élections Législatives En Norvège, 09 Septembre 2013, Publication de la Fondation Robert Schuman, 
http://www.robert-schuman.eu/fr/doc/oee/oee-1446c-fr.pdf (Erisim: 19 Kasım 2013) 

Energy Policies of IEA Countries Norway 2011 Review, 
http://www.iea.org/publications/freepublications/publication/norway2011_web.pdf (Erisim: 24 Ağustos 2011) 

Erdal Sağlam, “Norveç Enerjide İsbirliğinden Umutlu”, Hürriyet Gazetesi, 07 Kasım 2013, 
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25060345.asp (Erisim: 09 Kasım 2013) 

Feyyaz Simsek, “Rusya ve Hazar Bölgesi Enerji Görünümü”, T.C. Enerji ve Tabii 
Kaynaklar Bakanlığı, Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, Enerji Politikaları ve Stratejileri Dairesi Baskanlığı personeli tarafından hazırlanmıs olan rapor, 14-21 Nisan 2014, Sayı 77. 

Göksel Yıldırım, “Doğal Gazda Yeni Rota Norveç”, Anadolu Ajansı, 29 Nisan 2014, 
http://www.aa.com.tr/tr/haberler/320043--dogal-gazda-yeni-rota-norvec (Erisim: 05 Mayıs 2014) 

Gürkan Kumbaroğlu, “Nükleer Enerjiye Geçiste Türkiye Modeli – II Türkiye’nin 
İklim Değisikliği Stratejisi ve Nükleer Enerjiye Geçis”, Aralık 2012, Ekonomi ve Dıs Politikalar Arastırma Merkezi (EDAM), 
http://www.edam.org.tr/EDAMNukleer/Nuclear%20Report%202012/TR/bolum2.pdf (Erisim: 
01 Ocak 2013) 

Halil Altıntas, “Türkiye’de Birincil Enerji Tüketimi, Karbondioksit Emisyonu ve 
Ekonomik Büyü-me İliskisi: Esbütünlesme ve Nedensellik Analizi” T.C. Eskisehir 
Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, Nisan 2013. 

Hasan Öztürk, Ömer Faruk Türk, “Prof. Dr. Nursin Atesoğlu Güney ile Söylesi, 
Nükleer Enerji ve Nükleer Silahlanma, Temmuz 2013” Bilge Söylesi -15, İstanbul, Bilgesam Yayınları, 2013. 

Kristine Offerdal, “Arctic Energy in EU Policy: Arbitrary Interest in the Norwegian High North”, Arctic, Vol. 63, No:1, March 2010, University of Calgary, Calgary / CANADA, 
http://pubs.aina.ucalgary.ca/arctic/Arctic63-1-30.pdf (Erisim: 15 Ağustos 2014) 

La Norvège et l’UE – Partenaires Pour L’Europe, Édition du Ministère des Affaires Étrangères de Norvège, Numéro de publication: E-893, 12/2011, ISBN : 978-82-7177-877-4, 
http://www.noorwegen.nl/PageFiles/461214/la%20norv%C3%A8ge%20et%20l'ue.pdf 
(Erisim: 23 Ağustos 2014) 

La Stratégie du Gouvernement Norvégien Pour Le Développement du Grand Nord, Édition du Ministère Norvégien, des Affaires Étrangères, 
http://www.regjeringen.no/upload/ud/vedlegg/strategifr.pdf (Erisim: 23 Ağustos 2014) 

M. Ali Bilginoğlu, “Türkiye’nin Enerji Sorunları ve Çözüm Arayısları”, T.C. Erciyes 
Üniversitesi Stratejik Arastırmalar Merkezi (ERUSAM), 

http://www.erusam.com/images/dosya/Turkiyenin_Enerji_Sorunlari_ve_Cozum_Arayislari.pdf, (Erisim: 13 Eylül 2014) 

Marc Dean, Exploitation des Hydrocarbures et Électrification des Transports: Les Modèles Norvégien et Suédois, Mémoire, Quebec, Septembre 2013, 
http://www.consultationenergie.gouv.qc.ca/memoires/20130921_146_Marc_Dean_M.pdf 
(Erisim: 15 Mart 2013) 

Nail Alkan, “Norveç’te Seçimler”, 09.11.2009, 
http://www.sde.org.tr/tr/haberler/96/norvecte-secimler.aspx (Erisim: 13 Kasım 2009) 

Necdet Pamir, “Boru Hatları Türkiye’yi Transit Geçti”, Enerji Dergisi, 
www.enerjidergisi.com/n-566-boru-hatlari-turkiyeyi-transit-geçti-aspx/ (Erisim: 14 Eylül 
2014) 

Nihat Yılmaz, Ali Çiftçi, “Arktika Bölgesi’nin Siyasal Önemi ve Siyasal ve Hukuksal Statüsünün Karsılastırmalı Değerlendirmesi” T.C. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 31, Güz 2013. 

Parvin Darabadi, “Kuzey Kutbu’nun Jeopolitikası: Geleceğe Adanan Oyun”, 29 
Ağustos 2014, 
http://politikaakademisi.org/kuzey-kutbunun-jeopolitikasi-gelecege-adanan-oyun/ (Erisim: 30 Ağustos 2014) 

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Norveç Krallığı Hükümeti Arasında Enerji 
Alanında İsbirliğine İliskin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Gerekçe Metni, http://web.tbmm.gov.tr/gelenkagitlar/metinler/300409.pdf 
(Erisim: 19 Nisan 2014) 

Türkiye’nin Enerji Stratejisi, http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa 
(Erisim: 09 Mayıs 2014) 

Vedat Sevinçer, “Bir Ülke Petrolle Nasıl Zengin Olmaz?: Norveç, Petrol ve Eğitimli İnsan Gücü Faktörü”, 07 Temmuz 2009, http://www.bilgesam.org/incele/815/-bir-ulke-
petrolle-nasil-zengin-olmaz---norvec--petrol-ve-egitimli-insan-gucu-faktoru/ (Erisim tarihi: 15 Ağustos 2009). 

Viviane du Castel, “La Mer de Barents: Vers Un Nouveau «Grand Jeu»?, Paris, 
Octobre 2005, IFRI-Institut Français des Relations Internationales. 

Volkan Yaramıs, “Avrupa Birliği Ülkeleri Enerji Görünümü”, T.C Enerji ve Tabii 
Kaynaklar Bakanlığı, Enerji İsleri Genel Müdürlüğü, Enerji Politikaları ve Stratejileri Dairesi 
Baskanlığı personeli tarafından hazırlanmıs olan rapor, 02-09 Haziran 2014, Sayı 84. 


***