8 Ocak 2019 Salı

19. YÜZYILIN İLK YARISINDA AYINTAP., BÖLÜM 4

19. YÜZYILIN İLK YARISINDA AYINTAP, BÖLÜM 4



II. Mahmut M. Ali Paşa'ya Mora isyanındaki yardımlarına karşılık vaad ettiği Suriye valiliğini vermedi. Bunun üzerine M. Ali Suriye'yi istila için bahaneler aramaya başladı. 1830'larda Suriye de karışık bir haldeydi. Akka Valisi de Suriye'de Mehmet Ali'nin Mısır'da olduğu gibi güçlenmişti. İki valinin nüfuz çekişmesi ortaya çıkmıştı. Osmanlı Devleti Mısır ve Suriye gibi iki önemli eyaletinin valilerinin savaşmasını istemiyordu136  Fakat M. Ali Suriye'yi ele geçirınek için Akka üzerine harekete geçtim.137  1831 yılı sonbaharında 
Suriye'ye taarruz etti. M. Ali 1832 yılı haziran ayına kadar hemen hemen bütün Suriye'yi işgal etmiş nüfuzunu daha geniş bir alana yaymıştı. Bundan sonra İbrahim Paşa Akka Kalesini ele geçirerek kuzeye doğru harekete geçti. Osmanlı Devleti Mısır Paşası'nı asi ilan etti. Üzerine kuvvet gönderdi. Artık Padişah ile Valisi arasındaki savaş başlamıştı 138 M. Ali Suriye'yi işgal için çok 
iyi bir zaman seçmişti. Osmanlı Devleti ordusunu 1826'da lağvetmiş, 1827'de Navarin'de donanması yakılmış yeni kurulan ordu henüz tesis edilmemiş ve 1828'de başlayan Rus harbi sebebiyle yeni ordunun mevcut kıtaları da mahvolmuş bütün bunlara üstlük Osmanlı Devleti Rusya'ya harp tazminatı vermek zorunda kalmış139. 

Avrupa ise 1830 ihtilalinin meydana getirdiği isyanlarla çalkalanıyordu. Rusya ise Polonya'da çıkan ihtilal ile uğraşıyordu. Kimsenin bu tarafa bakacak hali yoktu'140 

Mısır ordusu 14 Ekim'de öncü kuvvetler,.2 Kasım 1831'de asıl ordu olmak üzere Mısır'dan hareket etti. Hemen hemen bütün Suriye şehirleri ona karşı koymadan teslim oldular. Sadece buna Halep vilayeti karşı koydu. Bab-ı Ali Rakka Valisi Mehmet Paşa'yı Halep kaymakamı tayin etmiş ve kazalarına Mehmet Paşa kumandasında toplanmaları için emir göndermişti. Arabistan seraskeri 
tayin edilen Mehmet Paşa'ya büyük yetkiler verildi. 

Mayıs ortasında Osmanlı Devleti Ağa Hüseyin Paşa'yı Mısır, Girit ve Habeş valisi tayin ederek İkinci bir ordu ile Haleb'e gönderdi. 
Plana göre bu iki ordu Halep'te birleşecek ve Asi valiye karşı cephe alacaktı.141

2. Mahmut Halep Valisi'nin hazırlıklı olmasını emreden fermanı göndermeden önce Mehmet Ali Paşa Suriye'de memurlan tayin etmeye başlamış ve Suriye'nin hakimiyetine geçtiğini açıklamıştı. Mehmet Paşa ordusu 8 Temmuz'da Hums önünde İbrahim Paşa'ya yeniIdi. Hüseyin Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu da Beylan geçidinde müdafa tedbirleri almıştı. Bu arada ibrahim Paşa Halep'e girdi. Burada yeniçeri ocağını yeniden kurduğunu ilan etti. 

29 temmuzda Beylan geçidinde İbrahim Paşa ile Osmanlı ordusu karşılaştı. Osmanlı Ordusu yeniIdi. İbrahim Paşa böylece Urfa - Maraş, Antep ve Adana'ya kadar ilerledi. İbrahim Paşa bundan sonra Konya'ya doğru ilerledi. 21 Aralık l832'de Osmanlı Ordusu Konya'da yenildi. Bu durumda M. Ali'ye İstanbul yolu açılmıştı. Osmanlı Sa1tanatı tehlikeye düşmüştü. Bundan sonra diplomatik temaslar başladı.142

Antep'te Osmanlı Mısır Savaşı 

Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa Antep'e girdiği 1832 yılında Antep'in nüfusu " Anadolu, Suriye, Filistin Seyahatnamesi"ni yazan Fransız Baltisin Poujoulat'a göre 15.000 kişi idi. Bunun 12.000 kişisi müslüman 3000'i ise hristiyandı. Antep bölgesinde bulunan köy ve kasabalarda bulunan halkın ezici çoğunluğu Müslüman -Türk, az bir kısmı ise hristiyan Ermenilerdi. 
11. Asırdan beri Müslüman Türkler Antep bölgesinde hakim durumda idiler.143

Mısır ordusu Antep bölgesinde görüldüğü zaman Antep halkı Osmanlı Devleti ile güçlü Mısır Paşası arasında bir tercih yapmak zorunda kalmıştı. Mehmet Ali ve İbrahim Paşa'ya sempati duyan Suriye şehirlerinin aksine Antep halkı kesinlikle Osmanlı tarafını tutmuştu. Antep şeriye sicillerindeki pek çok belge bunu ispat etmektedir. 
Halbuki Antep halkı zaman zaman Osmanlı Devleti'ne ve yöneticilerine karşı birçok ayaklanmalar yapmıştı. Son dönem ehliyetsiz yöneticilerden ve merkezi otoritenin zayıflığından kaynaklanan pek çok olay yaşanmıştı. Antep halkı bütün bu şikayetlerine rağmen diğer Suriye şehirleri ve hatta birçok Anadolu şehirleri144 gibi Mehmet Ali'ye bir kurtarıcı gibi ya da en azından sempati ile bakmadı. Bunun sebepleri ne olabilirdi? Mehmet Ali'nin ordusu subaylar haricinde Arapça konuşuyordu. Antep halkı yıllarca Arap aşiretlerinin saldırılarından bıktığı için bunlara sempati duymaınış olabilirdi. Antep halkı İbrahim Paşa'nın ve Mehmet Ali Paşa'nın II. Mahmut ve Osmanlı Devleti aleyhinde yaptığı propoganda ya kapılmadı. 8 yıl boyunca İbrahim Paşa ordusuyla mücadele etti. çete savaşları yaptı. 

Medrese çevresi dışında büyük halk kitlesi Osmanlı tarafını tuttu. Medrese çevresi ise İbrahim Paşa ordusu Antep'te görüldüğü zaman büyük bir kararsızlık içine düşmüşlerdi. Bir tercih yapamayarak çoğunlukla pasif kaldılar. Bu arada Antep'teki Ermeni azınlığı da Mehmet Ali Paşa'nın bölgedeki hristiyanları kendi yanına çekmek için giriştiği çok geniş propoganda faaliyetlerine yayınladıkları 
ferman ve bildirilerle hristiyan haklarını savunmalarına rağmen Antep Ermenileri istila karşısında tarafsız kaldılar.145
. Hatta Nizip savaşına hazırlanan Osmanlı ordusunun komutanı Hafız Paşa bölgedeki en kalabalık azınlık olan Ermenilerden Osmanlı ordusuna 
asker almayı bile düşünmüştü.146 

İbrahim Paşa büyük bir Arap devleti kurma amacındaydı. Halep diğer Suriye şehirleri gibi İbrahim Paşa'ya hemen kapılarını açmadı. Bunda Halep Valisi Mehmet Paşa'nın Mehmet Ali Paşa'nın düşmanı Hüsrev Paşa'ya bağlı bulunmasının da etkisi vardı.147

1831 Ağustos ayındaki bir belgede Birecik ordusu için Antep Şehrinden gönderilen mühimmat ve levazımatın listesi vardır. Ayrıca 750 asker de ordu emrine gönderilmişti.148. Bu tarihte henüz savaş başlamamıştı ama M. Ali'nin bütün hazırlıklarını bitirdi ği bir tarihti. Osmanlı Devleti'de buna karşı bazı tedbirler alıyordu. İbrahim Paşa 2 Kasım 1831'de Mısır'dan hareket etmişti. 
Şu aşağıdaki belge İbrahim Paşaının hareketinden 4 ay sonra Halep'i ilhak ettiğini gösteriyor. 

" Buyruğu İbrahim Paşa'dan Antep Kadı ve Müftüsüne: Sayda ve Şam eyaletleri gibi Halep Eyaleti ve kazalarının da Mısır hükümetine ilhak olunduğu, bu sebeple memleket umurunu tanzim ve idare için tecrübe li bir mütesellim tayini gerektiğinden Battalzade Hacı Sadık Bey'in mütesellim tayin edildiği, siz ki adı geçenler mumaileyhi üzerinize mütesellim bilip memleketin idaresinde 
ona yardımcı olasınız. Siz ki mütesellimsiniz gereğine göre herkesle iyi geçinerek idare edesiniz durumu tarafıma bildirmeniz için işbu buyruHu Divan-ı Seraskeriden ....." 21 Safer 1248 ( Şubat 1832)149 

Bu buyrultunun yazıldığı sırada İbrahim Paşa ordusu henüz bu bölgeye girmemişti. Hums önlerinde 8 Temmuz 1832'de Mehmet Paşa'nın civar illerden toplanan ordusuyla karşılaşan İbrahim Paşa bu orduyu büyük bir yenilgiye uğrattı. Antakya'dan güneye doğru inmeye başlayan Hüseyin Paşa komutasında ki Osmanlı ordusu Mehmet Paşa'nın bu mağlubiyetini öğrenince geri döndü ve Beylan geçidinde müdafaaya hazırlandı. Hüseyin Paşa Beylanıda müdafaaya hazırlanırken İbrahim Paşa Halep'e girmiş, burada ordusunu dinlendirmiş, şehrin idari vaziyetiyle ilgilenmişti 150. İbrahim Paşa'nın Halep'e geldiği tarih 1832'nin Temmuz ayı ortaları olmalıdır. 

Fakat yukarıdaki belgeye göre İbrahim Paşa henüz Halep'e gelmeden bu bölgenin Mısır'a ilhak edildiği yolunda buyruItular çıkardı ve tayinler yaptı 151, vergiler toplanması ile ilgili buyruItular gönderdi, köylerin hasılatlarının gönderilmesini istedi 152
İbrahim Paşa Temmuz sonunda Halep'ten ayrıldı. Beylan'da müdafaaya hazırlanan Hüseyin Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunu perişan etti (29 Temmuz 1832). İbrahim Paşa bundan sonra Antep bölgesine girebiIdi. Buradan Adana'ya kadar uzandı ve Konya istikametine yöneldi. 21 Aralık 1832'de bu muharebeyi de kazandı. Ona artık İstanbul yolu açılmıştı. 
İbrahim Paşa Osmanlılarla sadece harp etmek değil büyük bir devlet kurmanın gereği olarak halkı kendi yanına çekmek için geniş bir propoganda faaliyetine girişti. 2. Mahrnut'un yaptığı yenilikleri dinsizlikle suçlayarak bu konuda zaten şikayetçi olan halkı kendi yanına çekmeye uğraşıyordu. Yalnız askeri harekatla uğraşmıyor Suriye idaresini yeni baştan kuruyordu. Aynı zamanda bölgedeki 
hristiyan ve yahudi gibi unsurlara fazla haklar vererek ve hatta bunları her türlü vergiden muaf tutarak kazanmak istiyordum. İbrahim Paşa Halep'in su işiyle de ilgilenmişti. 

" Divan-ı Kaimakam-ı Halep'ten Antep'e Buyrultu: Halep'e akan suyun mecrasının bakımı ve suyun artırılması hizmetlerinin karşılığı olarak KızıIhisar ve bağlı köylerinin avarız-ı haneden muaf tutulduklan ve buna dair ellerinde birçok sultanlar tarafından verilmiş emirler bulunduğu halde mürketip vezirler aykırı hareket eyledikleri ve sözü geçen köylülerin de hizmeti bıraktıkları Halep'in cami ve hamamları ile bostanları susuz kaldığı ve kalacağı için tevziatta birşey istenmemesi 22. c 1248 (1832) Kaimakam-ı Halep İbrahim Paşa" Halep için Antep çok önemliydi. çünkü Halep'in suyu ve birçok 154, gıda maddesi Antep'ten gidiyordu. İbrahim Paşa'da bunun farkındaydı ve Antep ile çok yakından ilgileniyordu. Ayrıca Antep Halep'in kuzeye yani Anadolu'ya açılan kapısıydı. İbrahim Paşa Antep'teki yöneticileri bizzat kendisi tayin ediyordu. İbrahim Paşa'nın Antep üzerinde bu kadar çok durmasına rağmen Antepliler İbrahim Paşa'yı bir türlü kabul etmediler. Sonuna kadar direndiler. İbrahim Paşa Antepliler'in bu direncini kırmak için zaman zaman onları çok sert bir dille tehdit ediyordu. 

" Buyrultu Antep'e 
Halen mütesellim olan Ayan Arif Ağa'nın mütesellim tayin edilip tarafınıza gönderildiği, kendini mütesellim bilip mütesellimliğe dair işler için söz ve oyuna bağlanınız. Bundan böyle hepiniz ırz ve edebinizle oturunuz. Eğer eski Antepliliğinizi tekrar ederseniz biz adam öldürmekten usanmadık ... 
Allah hakkı için Antep'in ne kadar ileri gelenleri varsa Akka'da taş altında çürütürüz. Birden adam öldürmeyiz. Hiç erkek bırakmayarak Antep'in dümdüz edileceği "İrade-i kat'a-ı cenap-ı veliyeIniemi muktezasından olduğuna" azledilmiş ve belirtilmiş bulunduğunu bilip buna göre hareket eylemeniz babında işbu buyrultu yazıldı. Mirimiran İbrahim"155 
Ne yazıkk ki bu belgenin tarihi yoktur. Fakat Antep'te İbrahim Paşa idaresinin kabul edilmediği ve bu konuda Anteplilerin Suriye ve diğer Anadolu şehirlerinden çok farklı bir tutum takındıklarının açık delilidir. 

İbrahim paşa ile savaşması için civar illerden bir ordu kurulmuş ve geniş yetkilerle Halep valisi Mehmet Paşa'ya verilmişti. 
Fakat Mehmet Paşa Hums'ta mağlup olmuştu. Osmanlı ordusu da Beylan geçidinde İbrahim Paşa'ya yenilmişti. Mehmet Paşa'nın gelmesi 
ihtimali olmayan şark istikametine çekilmişti. Burada İbirahim'in öncü kuvvetleriyle ancak küçük çapta çete harpleri yapabilmişti. 156. 
Mehmet Paşa 1832'nin Ağustos ortalarında kendi birliklerinin büyük bir kısmının Sivas tarafına gittiklerini Antep ve Maraş'ta asayişin. yok olduğunu, zahire yönünden büyük sıkıntı çektiklerini ve halkın çoğunluğunun İbrahim Paşa'nın propogandasıyla galip tarafa meylettiğini ve kendisinin daha içerilere gidemeyip Malatya'ya çekilmek istediğini bildiriyordu. Mehmet Paşa'nın bölge halkını iyi organize edemediği anlaşılıyordu. İbrahim Paşa ise Filistin, Suriye ve Anadolu'nun büyük bölümünü zaptettikten sonra babasına bir mektup yazarak isterse İstanbula gidip sultanı kolaylıkla halledebileceğini yalnız bunun için kendisinin onayını almak istediğini bildiriyordu. M. Ali oğluna ilerlemesi 
için emir verdi. İbrahim'in ordusu Kütahya'ya yaklaştığında durması emri ni aldı. Çünkü Mısır'a anlaşmak için temsilciler gönderilmişti. 

Bu arada ordusuz kalan Osmanlı Padişahı 2. Mahmut Fransa'nın M. Ali'yi desteklemesi ve İngiltere'nin beklenen ilgiyi göstermemesi üzerine Ruslardan yardım istemek zorunda kaldı. 

Balkanlar'a ve boğazlara yerleşmek isteyen Rusya bu isteğe derhal uydu ve yardıma koştu. Ruslar'ın İstanbul boğazına asker çıkarması diğer büyük avrupa devletlerini telaşa düşürdü. Hindistan yolu üzerinde kuvvetli bir devlet istemeyen İngiltere de M. Ali'ye cephe aldı. İngiltere'yi Fransa takip etti. İngiliz ve Fransız donanmaları Osmanlılara yardıma koştu. İbrahim Paşa 5/6 Mayıs 1833'te Kütahya Anlaşmasını imzalamak zorunda kaldı. Buna göre M. Ali'ye Mısır'a ilaveten Girit, Cidde, Sayda, Şam, Halep, Adana valilikleri verildi. Bu durumda Antep bölgesi ikiye ayrılarak M. Ali ile Osmanlılar arasında taksim edilmiş oldu.157. Antep - Mısır sınırı bazı kaynaklarda şöyle gösteriliyordu. Sacur, Tilbaşar Mısır'ın kuzeydoğu sınırı olmuş, Barak, Oğuzeli ve Kilis Mısırlılarda kalmıştır. 
Antep ve Nizip ise Osmanlılara iade edilmiştirıs. 158. Kağıt üzerinde bu şekilde gösterilmesine rağmen şeriye sicillerinde pek çok belge Antep'in Mısır Tarafında kaldığını göstermektedir. Çünkü Kütahya anlaşmasıyla çizilen sınırda Antep Osmanlı tarafında kalmış olsaydı bu tarihten sonra İbrahim Paşa'dan buyrultu gelmemesi gerekiyordu. Fakat İbrahim Paşa Mayıs 1833'te Kütahya anlaşması nın imzalanmasından sonra da Antep'e birçok buyrultular göndermişti 159. 

Kütahya anlaşmasının imzalanmasından sonra Mehmet Ali Paşa'ya verilen yeni vilayetierin vergilerinin tesbit edilmesi için Eski defterdar Hacı Ethem Efendi Mısır'a gönderildi. Ethem Efendi M. Ali ile olan müzakerelerinde serbest bırakıldı. 
M. Ali Adana eyaletinin Osmanlılar'ın kabul ettikleri sınırına çekilmemişti. Antep bölgesindeki durum ise şöyleydi: Ethem Efendi tam sınırın ortasında kalan ve halen Mısır işgalinde bulunan Antep'i kurtarmak için Antep'in eskiden beri müstakil olarak idare edildiğini ve eskiden beri Bab-ı Ali'nin mütesellimliği elinde tutan aileden Arif Bey'i mütesellim tayin ettiğini bildirmiş ve Mehmet 
Ali'nin buraya müdahale etmemesini istemişti.160

Fakat Olaylar 

Ethem Efendi'nin istediği gibi gelişmemiştiı İbrahim Paşa Ethem Efendi'nin bahsettiği aileden Arif Ağa'yı mütesellim tayin etti.161 
Ama Antep bölgesinin müstakil bir idare olduğu yolundaki sözlerini kabul etmedi. Antep'in o sırada Halep'e bağlı olduğunu biliyordu. 
Zaten bir müddet sonra da Ethem Efendi'nin isteği ile tayin ettiği Antep Mütesellimi Arif Ağa'yı değiştirerek yerine başka bir mütesellim tayin etti.162 Böylece Ethem Efendi'nin Antep'in Mısır işgalinden kurtarılması yolundaki çabaları boşa çıktı. Şehir 8 yıl Mısır işgalinde kaldı. Bundan sonra Antep halkı despot Mısır valisinin yönetiminde çok sıkıntılı günler yaşayacaktı. İbrahim Paşa 
komutasındaki Mısır ordusu Antep bölgesini işgal ettiği zaman halka çok iyi davranılacağı propoğanda edilmekte idi. İlk iş olarak önemli askeri mevkilere Mısır askerleri yerleştirilmiş, önemli makamlara Mısır yanlıları getirilmişti. Kısa bir zaman içinde vergi adı altında insafsız bir soygun ve talan başlamıştı. Halk bu despot yönetimden nefret etmiş Osmanlı yönetimini arar hale gelmişti. Fransız 
seyyah Baltisin Paujoulatlın Anadolu, Suriye ve Filistin Seyahatnamesinde İbrahim Paşa'nın emirlerine karşı gelen 400 Antepli'nin kellesi koparılmak suretiyle idam edildiği anlatılmaktadır. 

Bu gibi hareketler Antep halkı arasında Mısırlı1ara duyulan kin ve nefreti artırmıştı. İbrahim Paşa henüz Anadolu içlerine gitmeden önce Antep bölgesi Türklerinden bir ordu kurınaya çok önem vermişti. Bu askerler ile Anadolu'nun işgalinin çok kolaylaşacağını hesap ediyordu. İbrahim Paşa Türkler'in bu kadar yoğun olduğu ilk Türk topraklarına gelince ilk yaptığı iş bu bölgeden 
asker toplamak olmuştu. Mısır askerleri cebren evlere girerek uygun buldukları delikanlıları zorla alıp götürınüşlerdi. Antep halkı arasında hala Arap ordusunun yaptığı zulümler anlatılmaktadır. 

Birçok destan ve türkülere konu Olmuştur.163.   1835 tarihli bir belgede İbrahim Paşaının asker toplamak istediği halkın bundan dolayı etrafa dağılıp kaçtıkları ancak asker alımı tamamlandığından çarşı, dükkanların açılıp herkesin işiyle meşgul olması müsterih olmaları duyuruluyordul. 

Antep Kütahya anlaşması ile tam sınır bölgesinde kaldığı için burası 8 yıl sürekli bu iki ordunun savaş hazırlıklarına ve savaşlarına sahne olmuştu. Osmanlı Devleti Suriyeıyi Mehmet Alilnin elinden almak için sürekli Malatya, Adıyaman, Maraş, Urfa, Antep topraklarında ordu bulundurmuş ve hazırlık yapmıştır. M. Ali Paşa'da Halep civarında mukabil bir ordu bulunduruyordu. Her iki tarafta ordunun çeşitli ihtiyaçlarını civar köy ve şehirlerden zorla temin ediyorlardı. Salgın hastalıklar ve sağlık tedbirlerinin yokluğu yüzlerce askerin ölümüne yol açıyordu. Bu konu Moltkelnin "Türkiye Mektupları" isimli eserinde teferruatlı bir şekilde anlatılmaktadır. Moltke askerlerin üçte birinin hastalık yüzünden öldüğünü kaydeder.165

Kütahya anlaşması ile Osmanlı Devleti Yavuz Sultan Selim Fetihlerinden vazgeçmiş oluyordu. Mehmet Ali Paşa'da İstanbul yakınlarına kadar gelmiş olmakla birlikte müstakil bir devlet kuramamıştı. Her iki taraf da bu anlaşmanın geçici bir uzlaşma olduğunu, ileride kesin bir hesaplaşma olacağını görmekteydiler. Yardıma gönüllü olarak koşan ve hizmetlerini emrivaki halinde kabul ettiren Ruslar, Osmanlı Devletiyle Hünkar iskelesi antlaşmasını 
imzaladılar. (8 temmuz 1833) Bu antlaşmaya göre Mehmet Ali'nin yeniden harekete geçmesi halinde Rus kuvvetleri 2. Mahmut'a yardıma gelecekti. 8 yıl süreli bu antlaşmanın gizli maddeleri uyarınca da boğazlar Ruslara açık diğer devletlere kapalı bir duruma sokulmaktaydı. Rusya'nın bunu başarması, Osmanlı Devleti üzerinde hakimiyet kurması, bir nevi devletin hamisi durumuna 
gelmesi demekti. Osmanlı devletinde Rus himayesi dönemi başlıyordu. 

Bu durum Avrupayı büyük bir huzursuzluğa sevketti. İngiltere ve Fransa boğazlar statüsünde bir değişiklik kabul etmeyeceklerini ilan etmek zorunda kaldılar. Meydana gelen kriz Avusturya başvekili Metternich'in araya girmesi ve Rusya'nın Hünkar İskelesi ile elde ettiği avantajları Avusturya ile paylaşmaya razı olmasıyla kontrol altına alınarak donduruldu. Avusturya-Rusya- 
Prusya arasında yapılan Münchengraetz anlaşmasıyla (l8 Eylül 1833) iki devlet ayrıca Osmanlı Devleti'nin muhafazası ve korunmasını öngörmekte ve Osmanlı hanedanı değişse bile Mısır valisinin hakimiyetini Balkanlardaki eski Osmanlı topraklarına intikal ettirmesini kesin olarak önleyeceklerdi. 166 

5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder