8 Ocak 2019 Salı

19. YÜZYILIN İLK YARISINDA AYINTAP., BÖLÜM 3

19. YÜZYILIN İLK YARISINDA AYINTAP.,  BÖLÜM 3



Osmanlı - İran meselesi 1823'ün temmuz ayında yapılan bir müdahaleyle sona ermişti.91 
Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu bütün olumsuz iç ve dış şartlara rağmen Antep o devirde Halep hariç Güneydoğu Anadolu, Orta anadolu ve Kuzey Suriye bölgesinin en önde gelen şehri idi. 
Zaten 19. yüzyılda bile Antep için "Antep mahmiyesi**" deyimi kullanılmakta idi. 40'a yakın Cami, 17 hamam, 30'a yakın han bulunmakta idi.92 
** Mahmiye, Büyük Şehir

1821 temmuzunda şehirde büyük bir deprem olmuş birçok bina yerle bir olmuş, çok insan ölmüş, geri kalan binalarda büyük hasar meydana geıiniş çevredeki köyler harap olmuştu.93 Osmanlı Devleti Antep'in bu durumunu göz önüne alarak Akka ordusuna gönderilmesi istenen un, arpa ve koyundan vazgeçilmişti. Bunun arkasından Antep'te bir felaket daha yaşanmıştı. Bu da pekçok ölüme 
yol açan veba salgını idi.94 Bu sırada Antep'te yüzyıldır devam eden yeniçeri isyanları, zorbalıkları had safhaya ulaşmıştı. Aslında yeniçeri zorbalıkları ve ayaklanmaları 3. Selim'in Nizam-ı Cedit ordusunu kurmasından ve kendi ocaklarını kapatma düşüncesini sezdiklerinden beri daha da yoğunlaşmıştı. 3. Selim bunu yapmaya muvaffak olamamış fakat II. Mahmut amcasının bir yeniçeri isyanı neticesinde öldürülmesini hiçbir zaman unutmamış ve yeniçeri ocağını kapatmak için uygun bir anı beklemişti. 1823'te Antep'te bir 
yeniçeri ayaklanması daha meydana gelmişti . İsyancılar  Maraş valisi Fevzi Paşa'nın sarayına hücum ederek eşyalarını gasp etmiş, Antep'e gelmiş oradan da şehir dışına firar etmişlerdi.95 

2. Mahmut ani bir kararla yeniçeri ocağını kapattı. Bunun elzem olduğunu söyleyenlerin yanısıra zamanlamasının iyi olmadığını söyleyenlerde mevcuttu.96 Yeniçeri ocağının cehalet ve itaatsizliğinden dolayı kaldırıldığı sancak-ı şerifin çıkarıldığı ve maksada ulaşıldığı bütün vilayetlere bildirildi.97 İlga edilen ocak mensuplarından bir bölümü Anadolu'ya kaçmış bunların yakalanıp  cezalandırılmaları için fermanlar yazılmıştı. Antep'te kaldırılan ocak mensupları nın bir daha şehre sokulmamaları isteniyordu.98 bir kayda göre ilga edilen ocak mensuplarının Ağcakent köyünde toplandıkları ve Antep'e hücum edecekleri haber alınmıştı. Bu haber alınınca yeniçeriler üzerine kuvvet gönderildi.99 Antep'te bir yandan kapatılan yeniçeri ocağı mensupları ile mücadele edilirken bir yandan da Yunan isyanı neticesinde çıkan savaş dolayısı ile hazırlıklı bulunulması isteniliyordu.100 

1827 tarihli sadrazam buyruHusuyla Rusya'nın İran ile sulh yaptığı Şevvalin 23'üncü günü Purut'tan sınırı geçerek Boğdanın toprağına girdiğinin Silistre valisi ve İbrail muhafızı tarafından bildirildiği ve böylece Rusya ile savaş kapısının açıldığı, daha önce tertip olunan askerin hemen yollanması isteniyordu.101 

Bu savaş için Antep'ten 1000 erin gönderilmesi masrafların Antep halkından alınması 102 ayrıca 15000 kile arpa ve 3000 baş koyun gönderilmesi istenmişti.ım Bundan sonraki bir fermanla da istenen 5000 kile arpa bedeli 30.000 ve koyun bedeli 30.000 toplam 60.000 kuruşun Erzurum'a gönderilmesi istenilmişti.I04 

Bu savaşta ilginç olan nokta ayanların voyvodaların orduların başında savaşa katılmalarıydı. 105 Savaşın başlayacağı anlaşıldığı sırada direk olarak merkezden ayanlara askerlerin başında başbuğ olarak savaşa katılmaları emrediliyordu. Bu mealde şeriye sicillerinde pek çok belge vardır. Ayrıca savaşın seyri ile de ilgili bilgi verir mahiyette çok sayıda belge gönderilmişti. 106 

Osmanlı Devleti bir yandan Rusya ile savaşıyor bir yandan da yeni ordusunun
kuruluşunu tamamlamaya çalışıyordu. Yeni orduya alınacak askerin Türk olmasına dikkat ediliyordu. Halepte teşkil edilecek 2 tabur Asakir-i Mansure-i Muhammediye için "Türk uşağından bulunması" fermanla bildirilmiştilO? Bu konuya çok dikkat gösterilmişti.108  Aslında Anadolu, Suriye ve Mısır Türkleriyle Türkmenlerinden milli bir ordu kurulması düşüncesi ilk defa Genç Osman tarafından geliştirilmiş ancak uygulanamamıştı. 109

• 17. yüzyıl başlarında Genç Osman'ın bu düşüncesi çok cüretkarane görülebilirdi. 

Ancak şimdi yeniçeri ocağı kaldırıldığından bunu gerçekleştirmek çok daha kolaylaşmıştı. Antep'ten istenen 500 Asakiri mansure-i Muhammediye erinin padişaha yapılan müracaat üzerine 250'ye indirildiği görülüyordu 110. Yeni kurulan ordunun pek çok problemi olması tabii idi. Bu ordunun kurulduğu sıralar Osmanlı Devleti'nin ekonomik yönden çok güçsüz olduğu yıllardı. Ordunun 
masraflarının karşılanması için Antep bölgesinden bunlara tımarlar ve zeametler tevcih edildiği bile görülüyordu. Aşağıdaki fermandan bu açıkça anlaşılıyordu. 

" Asakir-i Mansure askerlerine mahsus zeamet ve tımarlar istihkak sahiplerine verilinceye kadar varisi olmadan ölen kimselerin vakfa ve miri emvaline ait mirası olanların gelirleri Asakir-i Mansure'nin bazı masraflarına harcanması için hazineye teslimi." 111

Halep'te yeni asker için yaptınlacak kışlanın inşasına Antep Ayanı Hacı Sadık Bey memur edilmiştim. Bölgede yeni askerin eksikliklerinin giderilmeye çalışıldığı bir sırada Osmanlı Devleti 14 Eylül l829'da Edirne barışını imzalayarak Yunanistan'ın bağımsızlığını tanıyordu. 

Antep'in Halep'e Bağlanması 

Antep Mısır valisi Mehmet Ali Paşa'nın işgaline uğramadan az önce Maraş Eyaletinden alınarak Halep Eyaletine dahil edildi. 

Bunu şer'iye sicilIerindeki şu iki belgeden kesin olarak anlıyoruz. 

"Devletlu Halep Valisi Ali Paşa Efendimizin Davet Buyrultusu, Naip, Müftü Nakip-ül eşraf ve Ayan Sadık Bey'e, Hattı hümayunla Antep Halep Eyaletine İlhak olunarak uhdemize tevcihi buyrulduğu tatarımızla gönderilen emirden anlaşılmakla görüşmek üzere gönderilen mübaşirimiz ve mühürdarımız Hurşit Beyle bu tarafa gelesiniz. (Ay okunamıyor) 
1245/1830113 
İkinci Belge:
Mütesellim Tayini 

" Müftü Naip Ayan Reisi Sadık Bey Nakibül eşraf Kaymakamı ve memleket ileri gelenleri: Antep hattı hümayunla idaremize verildiğinden eski hazinedarı Ali Ağa mütesellim tayin edilmiştir. 
Onu mütesellim bilip gerekli yardımı yapmanız ve mütesellim Ali Ağa siz de halkın asayiş ve huzuru için zulümden sakınarak idare etmeniz. 
(Ay okunamıyor) 1245/1830.114

Bu iki belge bazı eserlerde Gaziantep'in 1233'te (1818) Hurşit Ahmet Paşa'nın Halep valiliğinde Halep'e ilhak olunduğu yolunda iddiaları kesin olarak bertaraf etmektedir. Şu var ki: 1818'de Halep'in içme suyu Gaziantep'in Cağdın köyünden Akpınar denilen kaynaktan çıkan su ile o çevredeki bazı pınarlar ve Sarıt mezere si köyü yakınından çıkıp Elmalı suyu adını alan suların birleşmesin den meydana gelip Kuveyk adı verilen suni yolla akıtılan su ile sağlanırdı. Hurşit Paşa 1818'de Antep'e gelerek sözü geçen su ile meşgulolmuş ve bu arada da bazı kamulaştırma işleri yapmıştı. 

İşte bu sırada Hurşit Paşa'nın kısa bir süre Antep'in idaresiyle uğraşmış bulunması İslam Ansiklopedisini dahi yanıltmıştı. Antep'in 1233/ 1818'den sonra da Maraş eyaletine dahilolduğu bu durumun 1245 / 1830 yılına kadar sürdüğü sicillerdeki pek çok kayıttan anlaşılmaktadır. 
1245 Rebiülevvel'de yazılan bir fermanda Antep'in hala Maraş'a bağlı bir sancak merkezi olduğu anlaşılmaktadır (1829 Ağustos).** 

** Antep'in Halep vilayetine bağlandığını gösteren iki belgedeki tarih 1245 tir. Ancak ay okunama maktadır. 1245 hicri yılının bazı ayları 1829 bazı ayları ise i830'a tekabül etmektedir. 

ANTEP'TE MISIR VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA İLE SAVAŞ 

1832 - 1840 yılları arasında Antep Mısır valisi Mehmet Ali Paşa'nın işgalinde kaldı. Antep halkı 8 yıl boyunca Mısırlılara karşı savaştı. Şehir içinde çete savaşları verildi. Bu süre zarfında bu yöre halkı çok büyük sıkıntılar yaşadı. Antep tam Osmanlı - Mısır sınır bölgesinde kaldığından her iki ordunun savaş hazırlıklarına sahne oldu. Büyük bir idari karmaşa yaşandı. Bu bölgedeki savaşın ve 8 yıl boyunca yaşanan olayların anlaşılması için önce Osmanlı Devleti'nin başına büyük gaileler açan Mehmet Ali Paşa olayına bakmak gerekir. 

Mehmet Ali Paşa Meselesi 

Mehmet Ali 1796'da Kavala'da doğdu. 18 yaşında askerlik himetine geçti. Bu meslekteki başarılarıyla hemen dikkati çekti.  
Bu tarihin 1830 olduğunu gösteren emareler daha fazladır.

Bu sırada Fransızlar 1798 yılında Mısır'ı işgal ettiler. Bunun üzerine Osmanlı hükümeti Fransızları Mısır'dan çıkarmak üzere bir ordu gönderdi. Bu orduya Kavala hakiminin hazırladığı ücretli askerler de katıldı. İşte bu askerlerin içinde Mehmet Ali'de bulunuyordu. Bu ordunun komutanı sağlık nedeniyle Kavala'ya dönmek zorunda kalınca Mehmet Ali Kavala askerlerinin başı oldu 115. Bazı kaynaklarda milliyeti ihtilaflı gösterip Arnavut olduğu söylenmekteyse de 116 bunlar doğru değildir. Hanedan üyeleri kendilerinin Türk soyundan geldiklerini ifade etmişlerdir.117

• Okur yazar olmamakla birlikte çalışkan, cesur, muvazeneli ve becerikli olduğu için Kahire'de kendini kısa sürede göstererek serçeşmelik ünvanıyla Kahire'deki başı bozuk erlerin başına gönderildi. 
Osmanlı hükümeti İngilizler'in yardımıyla Mısır'ı Fransızlar'dan kurtarmıştı. Ancak bundan sonra da Mısır konusu problem olmaya devam etti. Ülkeden Fransızlar'ın çıkmasına yardım eden İngilizler şimdi kendilerini bu bölgede etkili kılmaya çalışıyorlar.118
Diğer yandan kendilerini Mısır'ın gerçek sahibi sayan Kölemenler119 başkaldırıyordu. Yani Mısır çok karışık bir halde idi. 
Osmanlı Devleti ise burada kuvvetli bir idare kurmak istiyordu. Bunun için Hüsrev Paşa Kahire valiliğine memur edildi. Hüsrev Paşa çıkan bir isyan sonucunda kaçmak zorunda kalınca Mısır valiliği bu defa Hurşit Paşa'ya verildi. Fakat Hurşit Paşa yaptığı bir araştırma sonucunda bütün olayların M. Ali tarafından tezgahlandığını öğrendi. Onu Kahire'den uzaklaştırmak için Cidde valiliğini sağladı. Fakat M. Ali Mısır'dan çıkmak istemiyordu.120

• Zeki, haris, kurnaz aynı zamanda dirayetli bir insandı.121
• M. Ali Hurşit Paşa'ya karşı bir isyan çıkarttı. Halk sokaklarda Hurşit Paşa'yı istemiyoruz diye bağırıp çağırdılar. Sonunda M. Ali'nin yanına gittiler.

 Büyük bir kalabalık "Bu memlekette Hurşit Paşa'mn valiliğini istemiyorlar. Artık azli vacip oldu" diye bağırdılar. M. Ali " Ya kimi istersiniz" deyince " Seni isteriz, zira sende hayır ve adalet görüyoruz " dediler. M. Ali önce çekingen davrandıysa da sonra razı oldu. Kürk ve kaftan getirilip şeyhler tarafından M. Ali'ye giydirildi. 

Bu olayların hepsi M. Ali'nin hazırladığı politik oyunlardı.122

 Osmanlı Devleti ise Mısır'da güçlü bir yönetim istiyordu. Bu sırada en önemli mesele Mekke ve Medine'nin korunması idi. Devlet bunu M. Ali'den bekliyordu. 
Bundan dolayı Cidde valisi olan M. Ali'yi Mısır valiliğine tayin etmeye karar verdi.123  Bu şekilde M. Ali göz dikmiş olduğu Mısır valiliğine kavuştu (1805)124. 
M. Ali bundan sonra kendini istemeyenlerle savaştı ve düşmanlarına üstün geldi. Artık Mısır'da düzeni sağlayıp Hicaz'a yardım edebilirdi.125

İngilizler'in İskenderiye'den çıkıp gitmelerinde çok önemli rol oynadı126,  1807 Martında İskenderiye 'yi zapt etmiş olan İngilizleri püskürtmüştü. Bu M. Ali'nin ilk başarısıydı 127
 Osmanlı Devleti bu sırada patlayan Rus harbi dolayısı ile buraya bakacak halde değildi. 
İngilizler çekildikten sonra M. Ali bütün Mısır ülkesini eline geçirmiş oldu. Şöyleki daha önce Mısır sahilleri , gümrükleri Tersane-i Amire'ye bağlanmış olduğundan M. Ali'nin idaresinde olmayıp doğrudan İstanbul'dan idare olunurdu. İngilizler bu bölgeden kovulduktan sonra İskenderiye ve diğer sahiller hep onun idaresinde kaldı. Artık Mehmet Ali bağımsız olarak idare yi ele almak sebeplerini tamamlamaya çalışıyordum.128 

M. Ali Paşa Mısır'da gittikçe kuvvetleniyordu. Mısır'da düşmansız hüküm sürebilrnek için her fırsatta kendine karşı ayaklanmaya hazır Kölemenieri ortadan kaldırmayı düşünüyordu. Kölemenleri tuzağa düşürüp tamamen ortadan kaldırmak ve emniyeti tamamen sağladıktan sonra Hicaz'a ordu sevketmeyi planlıyordu129. 

1811'de Kölemenlerin şefierine verdiği bir ziyafet sonunda birçoğunu pusuya düşürüp öldürmeye muvaffak oldu. Bu suretle Yavuz Sultan Selim'in bile kaldıramadığı Kölemen ocağı tarihe karışmış oldu.130

Osmanlı Devleti ıçın Mekke ve Medine'nin Yehhabiler'den kurtarılması çok önemliydi. Yehhabiler bu bölgeyi işgal ettiklerinden beri hac yolu Şam ve Mısır hacılarına kapanmıştı.131  Mehmet Ali Paşa oğulları İbrahim ve Tosun Paşalar'ı Yehhabiler üzerine gönderdi. Kısa sürede isyan bastırıldı.132 Bir süredir kapalı olan hac yolu açıldı (1818). Bu ise Mehmet Ali'ye islam dünyasında büyük itibar ve şöhret kazandırdı. Bab-ı Ali ona mükafat olarak Hicaz ve Habeş valiliklerini verdi. M. Ali Paşa bundan sonra Sudan'a el attı. 1822'de bu ülkeyi tamamıyla ele geçirdi. Böylece bir Mısır devleti kurmaya başladım.133 

Mehmet Ali Paşa artık iyice kuvvetlenmiş ve Mora isyanında Devlete büyük yardımda bulunmuş, asileri yenerek bu bölgedeki isyanı bastırmıştı. Ancak Navarin'de Osmanlı Donanmasıyla birlikte donanması müttefiklerce (İngiltere, Rusya, Fransa) yakılınca Mora'dan askerini Bab-ı Ali'ye sormadan çekmişti. Bu Mehmet Ali'nin ilk itaatsizliği idi134  Diğer yandan M. Ali Mısır'da çok güçlenmiş 
bağımsızmış gibi hareket etmeye başlamıştı. Osmanlı Devleti bu defa onun gücünden ve Mısır'ın kendisinden kopmasından endişe etmeye başlamıştı.135 M. Ali'nin 1828-1829 Osmanlı - Rus harbinde devletçe yardım istendiği halde göndermemesi padişah ile arasının iyice açılmasına yol açtı. 

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder