Orta Asya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Orta Asya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mayıs 2020 Pazartesi

ORTA ASYA'DA SINIR GÜVENLİĞİ - ARANIYOR,

ORTA ASYA'DA SINIR GÜVENLİĞİ - ARANIYOR,



Erdal Düzdaban *
* Başmüfettiş (Kıdemli Albay)
ULUSLARARASI GÜVENLİK KONGRESİ - 2013 KOCAELİ..


Giriş

1991'de Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra, Orta Asya cumhuriyetleri aniden kendilerini bağımsız devletler olarak buldular. - Kazakistan, 
Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Türkmenistan, kendi dış politikalarını oluşturma göreviyle karşılaştılar:
Birbirleri ile, eski hükümdarları kuzeye, İslam ülkeleri Güney ve Batı ile. Orta Asya siyasi ve sosyo-ekonomik istikrar, demokratik, sosyal ve ekonomik reformlar olmuştur politik ve finansal krizlerin sert gerçekleri yüzünden engellendi. 

Yine de güvenlik sorunları sınır güvenliğini ve istikrarını güçlendirmeyi amaçlayan bölge.

Özellikle, bu devletlerin güvenlik üzerindeki müdahaleci etkilerini sınırlama yeteneği bölgesel süper güçler meseleleri ancak 1990'larda yavaş  yavaş gelişti. merkezi Asya liderleri bölgesel gündemleri formüle etmede kararsız ve tutarsızdı lar. 

Güvenlik işbirliği yapıları. Bu bölgesel çerçevelerin, yapıların ve süreçlerin belirgin bir güvenlik gündemi vardı; diğer durumlarda güvenlik işlevi yalnızca başlangıç ​​değeridir. Çeşitli, genellikle koordinasyonsuz ve konsolide olmayan ve bazen birbirleriyle rekabet halinde olan.

11 Eylül'den sonra bölgedeki istikrarın kilit güvenliklerden biri olduğu anlaşılıyor terörist ve organize suç grupları gibi birbiriyle bağlantılı çok  uluslu örgütler küreselleşmeden faydalanırlar.

Bu tür tehditlere karşı ortak bir yaklaşıma sahip olmak için, programlar bölge sınırını elden geçirmek, donatmak ve reform yapmak için tasarlanmıştır
kontrol uygulamaları. Bu tür programlar Orta Asya'ya özgü değildir devletler, daha ziyade donör devletlerin ve uluslararası kuruluşlar tarafından  fonlanan sınır küresel ölçekte yönetim destek süreçleri ve sınır geçiş noktaları ve sınır kontrol stratejisinin revize edilmesine yardım, temelden  ileri seviyelere kadar tüm seviyelerde ekipman ve eğitim. bu programların amacı Orta Asya cumhuriyetlerinin sınırlara ulaşmasına yardımcı olmaktır hem daha güvenli hem de daha açık.

Orta Asya'da sınır kontrolü kolay bir sektör değildir; Bazı cumhuriyetlerde sınır hizmetler güçlü yapılandırılmış bir cihaza iyi entegre edilmiştir.
Cumhuriyetler, sınır hizmetleri yetersiz donanıma sahip, asgari düzeyde fonlanmış ve ulusal karargahtan verimsiz ve düzensiz yönetim.
Bu makale Orta Asya'ya sınır yönetimi desteği konusunu ele alıyor Cumhuriyetler ve ötesinde bölgede ortak yaklaşım için cevap bulmaya 
çalışıyor 2014.


Orta Asya Devletleri ve Sınır Çizgileri Orta Asya bölgesi, kabaca kuzeydeki Rus bozkırıyla sınırlıdır, Doğuda Tien Shan Dağları, batıda Hazar Denizi  ve batıda İran'dan Pakistan'a güneye uzanan İslam ülkelerinin hilali bir

Bu genel alan için daha eski bir terim, iç bölgelerin Batı Çin, Tibet ve Moğolistan dahil Asya kıtası. Beş Devlet, iki ayrı arasında yer almaları  anlamında da merkezidir.

Uygarlıklar; Kuzeyde Slav Hıristiyanlığı ve güneyde İslam dünyası.

Her birinin nüfusu yüksek doğurganlık oranlarına sahiptir ve orantısızdır genç ve Bölge genelinde yaşam beklentisi daha gelişmiş dünyadan  daha düşüktür.
Batı'nın politik ve ekonomik hesaplamalarında bölge çevreseldir, ancak Bölgedeki istikrarsızlık güvenliği sadece batıda değil, aynı zamanda  dünyanın doğusunda da.

Nükleer silahlar ve güney ülkelerine nükleer madde kaçakçılığı bölgesi ciddi sorunlar, terörizm ve Orta Asya'daki aşırılık yanlısı hareketler de soru altında. Birçok yönden uyuşturucu kaçakçılığı konusu dramatik Bölgedeki sorun ve suçluya ve teröristlere fon sağlamak için bir kaynak  olarak kullanılması grupları.

Ve elbette sınır anlaşmazlıkları ve delamine edilmemiş sınırlar da uluslararası aktörler. Yeni ve sınırsız sınırları yükselmeye karşı savunmasız  olacaktır İslamcı akımlar veya sınır ötesi etnik çatışma.

Afganistan ve Bölgedeki İstikrar

Yaklaşan kaosun sürekli uyarılarına rağmen, Afganistan çok yol kat etti 2001 yılında Taliban'ın devrilmesinden bu yana.

   Ekonomi istikrar kazandı. Ulusal meclis anayasayı onayladı ve etkileyici hale getirdi ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. 

İlerleme devam ederse, Afganistan terörizm savaşında önemli bir zafer kazandıracak. Eğer işaretlenirse, son kazanımlar aşınmaya başlayacak. 
Bir bütün olarak Orta Asya da bir dönüm noktasındadır. Herşey Afganistan'ı bir güvenlik tehdidi olarak gördü ve bu yüzden yardım etmeye istekliydi.
Merkez Asian eyaletleri bölgesel olarak tartışmasız artık kooperatif değil projeler. Orta Asya devletleri,

Afganistan'a yakınlık. Tacikistan büyük ölçüde gözenekli bir sınır ve ihracat sürdürüyor Afganistan'a Elektrik gelmesi. Özbekistan ise tam tersine,
Afganistan ve —Kuzey Dağıtımına geçiş izni dışında Ağ (NDN) ve Kabil ve Kuzey Afganistan'a elektrik sağlanması. 

Kırgız Cumhuriyet karşılığında ABD'den kazançlı kiralar ve sözleşmeler aldı Manas Transit Center'ın çalışmasına izin vermek için.

Sınır Yönetimi ve Güvenliğini Destekleme Orta Asya bölgesi çeşitli sınır yönetimi yardımına ev sahipliği yaptı programları. 

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), sınır yönetim bilgi sistemleri giriş limanlarında ve bölgede yeni pasaport sistemlerinin tanıtılması ve Orta Asya  yetkililerinin eğitilmesi seyahat belgelerinin güvenliği ve kontrolü.

   AGİT şimdi Orta Asya ülkelerinin sınırlarını elden geçirmekle aktif olarak ilgileniyor güvenlik stratejileri ve eğitim yetkilileri. 

AGİT sadece kurumsal kapasite gelişimi ile kurumlar arası ve uluslararası işbirliği Ulusal Sınır Yönetimi Stratejisi çerçevesinde.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve AB ortaklaşa bir Orta Asya'nın tamamını yenilemek isteyen beş cumhuriyetin tamamında  çok yıllı program sınır hizmetleri.

Avrupa Birliği, sınır yardımı Orta Asya stratejisinin merkezinde yer aldı Avrasya'da uyuşturucu ve insan ticaretini sınırlarına kadar caydırmaya çalışan
Schengen Avrupa da bölgeyi daha demokratik hale getirmeye çalışıyor.

Eğitim

Rusya, Tacikistan ve Kazakistan'a sınır kontrolü konusunda ihtiyari tavsiyelerde bulunuyor ve, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün himayesi altında Çin başladı sınır komşularına iyi komşuya hizmette Kırgız sınır muhafızlarına ekipman ilişkiler.

Amerika Birleşik Devletleri yarım düzine boyunca bir dizi ekipman ve eğitim sunmaktadır Devlet kurumları.

Bu sponsorların Orta Asya'ya katılımlarının farklı nedenleri vardır. Bazıları küresel portföylerinin bir parçası olarak bölge. Orta Asya Sınır Güvenliği Girişimi (CABSI) CABSI, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan, AB Üye Devletleri temsilcileri, üst düzey temsilciler Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği Delegasyonlarının Orta Asya'daki Başkanları, uluslararası bağış camiası üyeleri ve sınırda yer alan ajanslar  AGİT, UNODC, IOM, Rus gibi güvenlik teknik yardımı Federasyon, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Japonya ve diğer paydaşlar.

Etkili sınır güvenliği, lisans ticaretinin kolaylaştırılması ve geçiş ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele ve bunların etkileri ve doğrudan etkileri Avrupa Birliği. CABSI'nin amacı sürekli olarak kapsamlı ve Orta Asya'da sürdürülebilir entegre sınır yönetimi yaklaşımı sınır güvenliğini artırmak,  ticareti kolaylaştırmak ve ekonomik kalkınmayı teşvik etmek. Yaklaşım Merkezi refah, istikrar ve güvenliğe büyük katkı sağlayacaktır Asya ve Orta Asya'daki AB Stratejisini desteklemektedir.

Çin

Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti son zamanlarda ilgisini artırdı Orta Asya'da, özellikle Orta Asya ülkesinin petrol ve doğal gaz rezervlerinde, Çin’in devam eden büyümesini sağlamak için Pekin tarafından çok değer verilen emtialar kısa ve uzun vadede farklı alanlarda. Prensip olarak,  Pekin’in Özbekistan ve diğer Orta Asya ülkeleri (özellikle Kazakistan) büyük Çin hükümeti tarafından Çin Cumhuriyeti için hayati önem taşıyan  bu kaynakların miktarları ülkenin gelecekteki büyümesi. Son yıllarda, Çin agresif bir dış politikaya öncülük etti. sürekli bir petrol ve gaz arzı sağlayın.

Pekin ayrıca bir bölge olan Orta Asya'nın eski Sovyet devletlerinde istikrar istiyor küresel olarak yayılabilecek aşırı uç İslam militanlığının bir  kasası olarak kabul edilir kendi bölgesi. Pekin istikrarını korumanın önemini vurguladı Çin destekli Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) aracılığıyla  Orta Asya. Çinli siyaset bilimci Wu Sezhi, “ SCO'nun yaratılması Çin'in Orta Asya'daki siyasi ve ekonomik çıkarları ve nüfuzunu artırıyor eski sosyalist cumhuriyetler üzerinde. Jeopolitik stratejinin nesneleri olarak rolleri ABD ve Rusya azalıyor ve büyüme gösteriyorlar Çin'de güven. ”

Toplu Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) Mayıs 2002'de Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile Toplu Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO), 
CSTO adrese atandı Moskova'da bulunan ortak bir askeri komuta yoluyla yeni tehditler ve zorluklar Orta Asya için ortak bir tepki gücü savunma 
sistemi ve ‘koordineli dış politika, güvenlik ve savunma politikaları.

Kolektifin süregelen dönüşümünün Daha dar odaklanmış bir kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (CSTO) çok daha modern bir dizi ile tanışma 
yeteneğine sahip bir organa güvenlik organizasyonu tehditleri NATO'dan sonra Orta Asya güvenliğindeki olası boşlukları doldurmaya çalışıyor
2014 yılında Afganistan'dan çekildi.

15 Mayıs 2012'de Moskova'da düzenlenen CSTO Zirvesi sırasında, Başkan Vladimir Putin CSTO’nun uluslararası güvenlikteki rolünün 
“büyümeye devam edeceğini” vurguladı. Bu Moskova'nın algıladıkları bağlamda CSTO'nun rolünü güçlendirme politikası NATO’nun Orta Asya’daki 
azalan etkisi de Rusya’nın rolünü artıracak şekilde hesaplandı bölgesel güvenlik alanında, silah pazarında olduğu kadar yakın tekelinin de güvence 
altına alınması siyasi ve ekonomik konularda kaldıraç gücünü arttırmak.

CSTO içindeki farklılıklar özellikle yeni Esas olarak bir Rus-Kazak kuvvet grubu olan Kolektif Hızlı Reaksiyon Kuvvetleri diğer üyelerin daha küçük 
ölçekli katılımı ve Özbekistan'ın katılımı yok.

Avrupa Birliği

AB Özel Bakanı Duşanbe'de 24 Temmuz 2012'de yapılan toplantıda Orta Asya temsilcisi Patricia Flor, AB'nin Orta Asya Stratejisi ve ayrıca “…
Orta Asya'dan Afganistan'a, AB güvenlik konularına daha fazla dikkat edecektir. AB, bölge ülkeleriyle üst düzey diyalog sunmayı planlıyor.
Afganistan ve bu girişim önümüzdeki toplantıda ele alınacak. AB-Orta Asya Dışişleri Bakanları düzeyinde ". 

Orta Asya Sınır Yönetimi Programı (BOMCA)

AB, Orta Asya cumhuriyetlerine sınır yönetimi yardımı ihraç ediyor 2003 yılından bu yana Orta Asya Sınır Yönetimi Programı (BOMCA) ile sınır muhafızlarını eğitmeye, sınırda teknoloji ve altyapı sağlamaya çalıştı ve komşularıyla işbirliği içinde sınırlarını yönetmeye yönelik prod devletler.

BOMCA AB tarafından finanse edilir ve UNDP tarafından uygulanır.

BOMCA, Orta Asya devletlerini Entegre Sınır Yönetimini benimsemeye teşvik etti AB tarafından kullanılan yöntemler. 

IBM, sınır kontrolü maliyetini düşürüyor ve devletlerin havuz polislik kaynaklarını kullanma koşulu sağlar. IBM hükümet alacak Sovyet tek taraflı  ve agresif kontrol ilkelerinden daha fazlasına doğru İşbirliği ve risk yönetimine dayanan düşük maliyetli ve verimli modlar güvenliği ve malların ve  insanların ruhsal hareketini artıracaktır. BOMCA programı Haziran 2014'e kadar finanse edilmektedir.

Orta Asya sınır hizmetlerinin kapasitesi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT, sınır dahil Orta Asya genelinde güvenlik sektörü reformunda  kilit bir oyuncudur yönetim yardımı. Bu rol bir takım hedefleri içerir, yani yardım eden devletler yeni sınır kanunları tasarlama, sınır hizmetlerinin  üyelerini eğitme ve Bölgedeki IBM girişimleri.

Güvenlik sektörü reformuna yönelik AGİT faaliyetleri, sınır yönetimi yardımı tartışmasız Orta Asya'daki AGİT misyonlarının önemli bir parçası  haline geldi, özellikle Tacikistan'da. Kuruluşun Sınır Yönetimi Personel Koleji ve Tacikistan'daki teknoloji eğitimi girişimi, AGİT-Tacikistan’ın yıllık olağan bütçesinin tamamına eşdeğer.

AGİT, Tacik ve Kırgız hükümetlerine şu konularda yardımcı oldu:

Ulusal Sınır Stratejileri (NBS) geliştirmek. Bu bölgesel olarak önemli bir görevdir
hükümetler, ince revize edilmiş paketler olan sınır yasalarını ve stratejilerini kullanmaya devam ediyor askeri yönetmelikleri ve direktifleri.

AGİT, Sınır Yönetimi Personel Koleji ile ikinci sıraya yerleşti (BMSC), BMSC bölgesel sınır reformu stratejisinin bir parçasıdır. Yönüne geçiş eğitim zorlanmayacak. Orta Asya’nın yetkilileri tesisler ve sınır altyapısı inşa etmek için ücretsiz yüksek teknoloji ekipmanı ve yardımı daha az kazançlı eğitim girişimleri söz konusu olduğunda ılık kalmaya devam edin.

Rusya Federasyonu

Moskova, Orta Asya'da uzun vadeli stratejik çıkarlara ve gerçek kaygıya sahip olduğundan bölgesel barışı korumakla ilgili olarak, gelecekteki bir krizi çözmek için tek başına hareket etmek istemiyor ve bu anlamda en azından bazı ülkelerin katılabilmesini sağlamanın yollarını bulmak zorundadır.
Rusya “kolektif bir yanıtta”.

Birleşik Devletler

Orta Asya'daki ABD politikası, büyük ölçüde Manas Transit Center ile ilişkilidir.
Kırgızistan, Kuzey Dağıtım Ağı ve şimdi Yeni İpek Yolu girişim.

ABD yardımı, belirgin bir şekilde çalışan bazı devlet kurumlarına ayrılmıştır
sınır yardım programları.

Orta Asya Sınır Güvenliği Girişimi AGİT Bakanlar Konferansı sırasında,
Geoffrey Pyatt, Genel Sekreter Yardımcısı, Güney ve Merkez Bürosu
Asya İşleri, “… Birleşik Devletler geleceğe bakmaya devam ediyor
Orta ve Güney Asya ülkelerinin birlikte ve daha fazla ekonomik entegrasyon sağlamak için uluslararası toplum ve refah onunla gelecek. Değişimin hızı genellikle yavaş ve zorluklar olmasına rağmen ABD'nin katılımı uzun vadeli, anlamlı sonuçlara odaklanabilir ve odaklanacaktır ”.

Sonuç

Orta Asya'da Sınır Güvenliği sadece bölgesel devletler için değil, aynı zamanda
sınır kurumlarına yardım sağlamada yer alan tüm aktörler için de geçerlidir.
Ulusaşırı tehditler senkronize yanıtlara ihtiyaç duyduğundan, işbirliği olmalıdır
tüm taraflar arasında faaliyetleri örtüşmemek ve kullanmamak için tehditleri ele almak finansal ve teknik kaynakları en etkin şekilde kullanır.

Kaynakça;

1. Roger N. McDermott, CSTO 2014 Sonrası Afganistan için Hazırlanıyor, Yayın Tarihi Orta Asya-Kafkas Enstitüsü Analisti (http://cacianalyst.org)

2. Georgiy Voloshin, ABD-Tacik ilişkileri: tehlikeli bir irtibat,
(Http://www.geopoliticalmonitor.com/us-tajik-relations-a-dangerous-liaison-4711/)

3. S Frederic Starr, Orta Asya ortaklığı, Orta Asya Başkanı John Hopkins Üniversitesi’nin Paul H.Nitze İleri Okulu’nda Kafkas Enstitüsü Uluslararası ilişkiler,

4. Duşanbe'de Orta Asya Sınır Güvenliği Sorunları Tartışıldı (15/03/2011)
(http://eeas.europa.eu/delegations/tajikistan/press_corner/all_news/news/2011/201103 15_01_en.htm)

5. Robert E. Ebel, Rajan Menon, Orta Asya'da Enerji ve Çatışma Kafkasya, Rowman ve Littlefield, 2000

6. Michael Mandelbaum, Orta Asya ve Dünya: Kazakistan, Özbekistan,
Tacikistan, Kırgızistan ve Türkmenistan, Dış İlişkiler Konseyi, 1994

7. Orta Asya Sınır Bölümleri ve Letonya Eğitim Merkezleri Başkanları Toplandı
Duşanbe'de, http://www.avesta.tj/eng/goverment/2454-heads-of-trainingcenters- of-the-orta asya ötesi-bölümler-ve-Letonya-toplamak-indushanbe.html

8. Tacikistan ve AB Sınır Korumasında İşbirliğinin Güçlendirilmesi Çağrısında bulundu,
http://www.avesta.tj/eng/goverment/2646-tajikistan-and-eu-called-forstrengthening-of-işbirliği-in-sınırındaki-protection.html

9. Geoffrey Pyatt, AGİT Orta Asya Bakanlar Konferansı'nda yapılan açıklamalar
Sınır Güvenliği Girişimi, Başkan Yardımcısı Sekreter Yardımcısı, Güney Bürosu ve
Orta Asya İşleri http://www.state.gov/p/sca/rls/rmks/2012/187996.htm

10. 2012 Bölgesel Operasyon Profili - Orta Asya Çalışma ortamı 
      http://www.unhcr.org/pages/49e4872e6.html

11. W. Alejandro Sanchez, Ahlaksız Bir İlişki: Özbekistan’ın İslami Karimov
ve Çin Halk Cumhuriyeti, Hemisferik Araştırma Bursu Konseyi
19 Ağustos 2011

12. Alexander Khramchikhin, Duşanbe, Rusya'yı Korurken Kaybediyor
Siyasi ve Askeri Analiz Enstitüsü Müdür Yardımcısı, Genel Müdür Yardımcısı,
RIA Novosti için. http://en.rian.ru/analysis/20120704/174395680-print.html

13. Allison Roy, Bölgeselcilik, Bölgesel yapılar ve Güvenlik Yönetimi
Orta Asya, Uluslararası İlişkiler, 2004 Blackwell Publishing Ltd

14. George Gavrilis, Orta Asya’nın Sınır Sorunları ve Uluslararası Etkileri
Asistan, Orta Avrasya Projesi Ara Sıra No 6, 2012

***

9 Şubat 2020 Pazar

Büyük Sorun., Aral Gölü

 Büyük Sorun “Aral Gölü” 



Ufuk AYGÜN 

Özet 

Bu çalışma, dünyadaki enerji rezervinin nerdeyse yarısını ihtiva eden, Orta Asya bölgesinde meydana gelen dünyanın en büyük çevre felaketlerinden biri üzerinde durmaktadır. Özellikle 1991 sonrası dönemde SSCB’nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazanan Orta Asya Türk Devletleri’nin istikrarlı bir gelecek kurması önündeki en büyük engellerden biri olan Aral Gölü’nün kuruması sorunu, yalnızca gölün bulunduğu iki ülkeyi (Kazakistan ve Özbekistan) 
değil, gölü besleyen nehirlerin geçtiği tüm Orta Asya ülkelerini ilgilendirmekte dir. SSCB öncesi dünyanın en büyük dördüncü gölü olan Aral Gölü, SSCB döneminde yürütülen tarım politikalarından dolayı bu gün yerini dünyanın en genç çölü olan Aral Kum Çölü’ne bırakmıştır. Buna ek olarak bölge ikliminde karasallaşmaya ve yerel halk üzerinde yeni salgın hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Halkın en önemli geçim kaynaklarından biri olan balıkçılık bırakılmıştır. Bu yüzden ekonomik olarak çok aktif olan Moynak Limanı artık 
atıl bir haldedir. Aral Gölü sorunun bu kadar karmaşık bir hale gelmesi bölge ülkelerinin birbirleri ile olan ekonomik ve siyasi ilişkilerine de yansımamaktadır. Arlarında oluşturmak istedikleri ekonomik birlik düşüncesinin önündeki en büyük engellerden biri olan bu sorun, uzlaşmalarını çok güç kılmaktadır. Aral Gölü uluslararası çevre sorunu çerçevesinde, Orta Asya’da bölgesel ve küresel güçlerin çıkar çatışması kendini göstermiş, soruna çözüm bugüne kadar üretilememiştir. Rusya’nın inisiyatif almaması durumunda bu sorunun çözülmesi 
düşünülemez. 

ARAL- GÖLÜ- KURUMASI

ARAL’A AĞIT 

… 

Ural’dan inen marallar 
Aral’da saçın tararlar 
Yıkanacak göl mü kalmış 
Bilmem ki neyi ararlar … 
ALİ AKBAŞ 


1.Bulunduğu Coğrafya Ve Gölün Genel Özellikleri 

1960 yılında 68 bin 900 kilometrekare yüz ölçümü ve 1083 kilometre küp su hacmine sahip Aral Gölü'nün uzunluğu 426 kilometre, eni 284 kilometre, en derin noktası 68 metreydi. 

Ve de Marmara denizinin 6 katı büyüklüğü bir alanı kaplıyordu. 2010'da gölün yüzölçümü 12 bin 100 kilometrekareye, su hacmi 110 kilometre küpe, en derin noktası ise 24 metreye düştü. 

Batı Türkistan’da Özbekistan ile Kazakistan arasındaki gölün büyük kısmı 
Özbekistan’a dâhildir. Aral havzası, Özbekistan, Tacikistan ve Kazakistan’ın güney-batı kısmını, Kırgızistan’ın Oş ve Narin bölgelerini, Türkmenistan’ın Daşhovuz bölgesini içermektedir. Asya’nın ikinci, dünyanın dördüncü büyük gölüdür. Hazar, Superior (Kuzey Amerika), Viktorya (Afrika) göllerinden sonra gelir. 

Gölün bulunduğu bölgede yazları çok sıcak geçen kurak bir iklim hüküm sürer. 
Akarsuların göle su taşımalarına rağmen buharlaşma, gelen sudan daha fazladır. Bu bakımdan göl gittikçe küçülmektedir. 

Gölün batı kıyıları dik, doğu ve güney kıyıları düz ve yassı, kuzey kıyıları girintili 
çıkıntılıdır. Aral Gölüne Amuderya ve Siriderya nehirleri dökülür. Ayrıca etrafındaki yüksek dağların su kaynakları ile beslenir. Amuderya ve Siriderya nehirleri aşırı derecede alüvyon taşıdıklarından göl dolmakta ve küçülmektedir. 254 

2. Amu Derya Ve Siri Derya Nehirleri Ve Bu İki Nehirde SSCB Döneminde Yapılan Çalışmalar 

Aral gölü, Amu Derya (Ceyhun) ve Sri Derya (Seyhun) sularının birikmesiyle oluşmuştur. 

1960’lı yıllardan beri pamuk ekimi ve hidroelektrik santralleri için su rezervuarı inşaatları nedeniyle, büyük içme suyu gölü ve önemli bir su kaynağı olan Aral Gölü kaynağı azalmıştır. 

İki nehir sulama, sanayi, enerji ve kentleşmede ihtiyaçların karşılanması amacıyla yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun sonucunda Aral Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir. Esasen bu Sovyet yetkilileri tarafından dile getirilmekteydi. Günümüzde su kullanımının yıllık 120 km3 olacağı ve bunun Aral Gölü havzasının yıllık ortalama su kapasitesinin %94’e tekabül ettiği yetkililerce söylenmiştir. Bu anlamda, Orta Asya’ya kuzeyden su getirme projeleri çizilmiştir.255 

Sovyet siyasetçileri, ve komünist parti yetkilileri hassas bir su dengesi kurmak amacıyla bir strateji oluşturmaya çalışmışlar ancak, ilgili mahalli halkların sağlık ve refahına getirdikleri olumsuzlukları önlemede başarılı olamamışlardır. Toprak verimliliğine imkan veren objektif tarım prensiplerinin oluşturulması için ve diğer tarım ürünlerinden vazgeçmek pahasına, 1930’lardan bugüne Özbekistan ve Türkmenistan’a bir pamuk mono kültürü yerleştirilmiştir. 

Gene ilk defa 30’lu yıllarda Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan’da bozkırı sulamak ve özellikle pamuk yetiştirmek üzere büyük sulama projelerine başlanmıştır. İlk büyük sulama projesine, “Fergana Vadisini Çevirme Kanalı İnşaatı”yla başlanmıştır. Narin Nehri suları, tarım alanlarına getirilmiştir. 1940’lı yılların sonuna doğru Seyhun Nehri’nin suları Kızılorda’da toplanarak çok miktarda su, yeni tarıma açılan alanlarda, pirinç tarımında kullanılmıştır. 

Daha sonraları, Taşkent’in su gereksinimi de, buradan karşılanmıştır. 1960’lı 
yıllara gelindiğinde, Kerki’den aşağıdaki kesimlerin sulanması ve 100 km çapındaki Karakum Kanalı’nın açılması ve Türkmenistan Bozkırı’nın büyük çapta sulanmasıyla, Ceyhun Nehri sularının çoğu tarımda kullanılmaya başlanmıştır. Böylece Aral Gölü’nün su ile beslenmesi engellenmiştir. Sovyet liderlerinin bu ekonomik kararlılığı, toprağın ve Aral Gölü’nün göl vasfını yitirmesine neden olmuştur. 

Günümüzde Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında, kıt su kaynakları üzerinde rekabet ortamı yaratılmıştır. Tacikistan ve Kırgızistan, Seyhun ve Ceyhun Irmak şebekelerinin % 80’ine sahip olarak su fazlasını, suyun yeterli olmadığı Özbekistan, Türkmenistan ve Kazakistan ’a karşı kullanmaya dayalı bir stratejiyi benimsemişlerdir. 

Sovyet dönemindeki merkezi hükümet yapısı, hayati önemi bulunan konularda açık müzakere ve münazaralarda bulunulmasını engellemiştir. Sonuçta, Moskova’da alınıp yerel yetkililerce uygulanan kararlarda, çevre toplulukların menfaatleri göz ardı edilmiştir. Moskova’nın izlediği bürokratik yaklaşımın önemli bir zararı, Aral Gölü’nün süratle yitip gitmesine neden olmuştur.256 

Artan pamuk üretim alanlarıyla birlikte, geliştirilen sulama sistemleri neticesinde; yaygınlaşan gübreleme, ilaçlama ve herbisit kullanımları anti-ekolojik kimyasallaşmalar sonucunda, hem nehirlerin, hem de Aral Gölü’nün diplerini kirletmiş ve içme sularını da tehdit etmiştir. Kirli içme suyu nedeniyle, tifo, tüberküloz ve çoğunluğu çocuklarda olmak üzere hepatit gibi ciddi 
hastalıklara neden olmuştur. Pamuk mono-kültüründeki bu ısrarlar, hem diğer tarımsal faaliyetleri, hem de balıkçılığı öldürdüğünden, bölgesel refahı da azaltmıştır.257 

Nehirler çoğunlukla, Kırgızistan ve Tacikistan dağlarından çıkmaktadır. Su rezervlerinin büyük bir kısmından Orta Asya’daki tüm Türk Cumhuriyetleri topraklarını sulamak için yararlanılmaktadır. Bu yüzden, bölgedeki tüm bu devletlerin ortak menfaatleri ve ekolojik talepler dikkate alınarak nehirlerin deltalarında ve Aral Gölü’nde normal hayati şartları yaratmak amacıyla suyun gelmesini temin etmek gerekmektedir. 

1960’lardan itibaren, Orta Asya’da, büyük ölçüde, yeni kaynaklar kullanılmaya başlanmıştır. 

Sanayi ve hayvancılık kompleksleri geliştirilmiştir. Kentleşme artmıştır. Su kolektörleri inşa edilmiştir. Yakın zamana kadar ıslah edilen yeni tarım alanları politikacı ve bürokratlar için övünç kaynağı olmuştur. 

Rüzgar, Aral Gölü’nün kurumuş dibinden tuz ve tozu yüzlerce kilometreye uçurmaktadır. 1980’li yılların başından beri böyle fırtınalar 90 gün boyunca kaydedilmektedir. Toz fırtınasının boyu 400 km, eni 40 km’yi bulmaktadır.258 

3. SSCB Dönemi Ve 1991 Sonrası Gölde Meydana Gelen Değişiklilkler 

Sovyetler Birliği'nin devasa pamuk tarlaları oluşturma planı çerçevesinde, 1940'larda sulama kanalları inşa edilmeye başlandı ve Amuderya ve Siriderya ırmaklarının sularının pamuk tarlalarına akıtılması sonucu 1960'lara gelindiğinde yılda gölden 60 km3 su çekiliyordu.259 

Moskova bu proje çerçevesinde Karakum kanalını inşa etti. 1200 km uzunluğundaki kanalla Amuderyanın suyu çöle taşınacak ve çölde pamuk yetiştirilecekti bu proje 1960’da tamamlandı ve kanal devreye girdiğinde bölgedeki pamuk üretimi katlanarak arttı. Böyle oluncada Amuderya ile Sirideryanın suyu Aral’a ulaşamaz hale gelmişti. Nehirlerin Aral’a taşıdığı yıllık su miktarı 110 km3’ten 5 km3e düştü. Aral Gölü’de 1960’dan 1970 e kadar 
alanının yarısını, hacminin %70’ni kaybetti 90’larda iki parçaya bölünen göl küçük Aral ve büyük Aral olarak adlandırıldı. 

Sovyet planlamacılarına göre Aral’ın kolları kesilebilirdi. Çünkü Orta Asya’da pamuk yetiştirmek balıkçılığın 100 misli bir ekonomik değer yaratacaktı planlamada atlanan çevre faktörü ile çarpıklık zinciri örülmeye başlamıştı. Çünkü pamuk çok fazla su isteyen bir bitkiydi aşırı sulama yer altındaki suları yüzeye çıkarmış ve de tarlaları tahrip etmeye başlamıştı. 

Pamuk üretimi düşmeye başlayınca Moskova hemen devreye girdi üretimi hızlandırmak için kimyasal gübre ve zirai ilaç seferberliği başlatmıştı bu da kısa sürede trajedi yarattı. 

Tarlalarda biriken tuz ve tarım ilaçları Aral Gölü’ne kadar drenaj kanalları aracılığıyla gidiyordu. Aral da çekilirken gerisinde zehirli bir çöl bırakıyordu. 

Rüzgârla birlikte etrafa saçılan zehirle birlikte Su kuşları kara hayvanları kayboldular. 1960-1990 arasında 100 den fazla bitki türü Aral havzasında yok oldu. 1980’e gelindiğinde denizdeki tuz oranı 3 kat artmıştı. Bu tüm balıkları ve balıkçılığı yok etti.260 

1960'lı yıllarda Aral Gölü’nde 20'den fazla balık çeşidi bulunurken, gölün kuruması ve sularının tuzlanmasından dolayı günümüzde gölde sadece “Aral Kolyuçkası” adıyla bir balık çeşidi yaşıyor. Diğer balık türlerinin nesli tükendiğin den, Aral gölüne tuzlu su balık türleri yerleştirilmeye çalışılıyor. 261 Hollandalı bir bilimcinin ilginç fikri ile şu an Aral balıkçılarının bazıları Kalkan balığı avıyla geçinmektedir.262 

Muynak'taki balık konservesi fabrikası ise terk edildi ve harabeye döndü. Geçmişte Aral'dan, güneydeki Muynak ve Kuzeydeki Aralski limanları arasında taşımacılıkta kullanılan gemiler ve limanlar bugün kum ve tuz yığınları ortasına saplanarak gemi mezarlığına dönüşmüştür. 

Hatta 20. yy.da Orta Asya’da ipek yolunun yerini pamuk yolu aldı denilmekteydi. Bölgede üretilen pamuk Muynak limanına yükleniyor buradan Aral limanına gönderiliyor ve batıya taşınıyordu. Orta Asya ‘da bulunmayan mallarda aynı yol izlenerek getiriliyordu. 

Orta Asya’da kayıtlara geçmeyen olaylarda yaşanmış. Vozdrojdenia adası yani Rönesans adası tanıklardan biridir.263 Sovyetler birliği döneminde bu adada kimyasal ve biyolojik silah labarotuvarı olarak kullanılırdı ve bu ada tam da Aralın ortasında bulunuyordu ve burada biyolojik silahlar için dünyanın en vahşi bakterisi antraks (Şarbon) üretilmişti. Ve bu bakterinin denenmesi için sayısız hayvan adaya getirilmiş ve deneye kurban gitmişlerdi. 

Söylentilere göre bu ada 90’larda meydana gelen labarotuvar kazası yüzünden boşaltılmış sonrası ise Aral’a kalan zehirli atıklardır. 

3.1.Bazı Tespitler 

Bir zamanlar göl yatağı olan alanlar bugün Aral Kum Çölü olarak adlandırılıyor. 54,000km2’lik göl yatağı çöle dönüştü. 

Gölde balıkçılık yapan binlerce kişi bugün umutsuz bir bekleyiş içindeler. İnsanlar ya işsizlikle mücadele ediyor ya da göç etmek zorunda kalıyor. 

Sulak araziler olan yerlerde bugün kum ve tuz fırtınaları esiyor. Yıllarca göl tabanında birikmiş olan toksik maddeler (tarımda kullanılan kimyasallar ve tarım ilaçları) ve aşırı miktardaki tuz, kumla karışarak havayı kirletiyor. 

Bir zamanlar yasayan canlıların yarısından fazlası bugün o coğrafyada 
yaşamıyor. Ekosistemin ciddi oranda bozulduğu, bu kadar tuzlu ve kurak bir coğrafyada sadece halophyte (kurak çödeki tuz bitkisi) bitkileri yaşayabiliyor. 

Bir zamanlar gölün ılıman etkilerinin görüldüğü topraklarda bugün yazlar daha sıcak, kışlar daha soğuk, yağış ve nem daha düşük. Bunların sonucu olarak tohumların üreme mevsimi daha kısa ve kuraklık daha da yaygın. 

Verimli araziler olan çevre arazilerde bugün aşırı tuzlanma nedeniyle tarım 
yapılamıyor. Kuzeyden esen güçlü rüzgarlar tuz ve tozu 500 km mesafeye kadar savurabiliyor. Aral Gölü’nün güneyinde bulunan Amu Delta’sı da bu rüzgarların etkilediği verimli arazilerden biri. Deltada tuzlanmaya bağlı olarak sebze ve tohum yetiştiriciliğinde ciddi sorunlar yaşanıyor. Aral Gölü’nün kuruma sebebinin bu ve benzeri arazileri sulamak için kullanılan sular olduğu düşünüldüğünde oldukça ironik bir tablo ortaya çıkıyor. 

Bir zamanlar balıkçılık yapan sağlıklı insanlar bugün kanserle karşı karşıyalar. Yerel halk solunum yolları hastalıkları, gırtlak ve yutak kanseri, tuzlu hava solumaya bağlı solunum problemleri, tuzlu suya bağlı sindirim sistemi hastalıkları, karaciğer ve böbrek yetmezliği ve görme bozuklukları gibi değişen çevre koşulları sonucunda oluşan birçok hastalıkla boğuşuyor. Ayrıca balık ürünlerinin yok olması ve gelir düzeyinin düşmesi sonucu beslenme  bozuklukları na ve özellikle hamile kadınlarda anemiye oldukça sık rastlanıyor. 
Halk tatlı su kaynaklarına ulaşmakta zorluk yaşıyor. 

4.Sonuç ve Çözüm Önerisi 

Aral Gölü insan eliyle yaratılmış en büyük çevre felaketi olarak literatürde yerini almıştır. Bir çok defa Orta Asya devletleri bir araya gelmiş ancak kalıcı çözüm üretme adına somut adım atma konusunda sıkıntı yaşamışlardır. Çünkü mevcut durum bu devletlerin ekonomik olarak yararına olduğu için yaşanan insanlık dramı karşısında çözüm arayışı içinde gözükmek politika üretmek için yeterli görülmüştür.1991 sonrası bağımsızlığını kazanan bu devletler dış politikalarını oluşturmada ekonomik kalkınma planı geliştirmede Rusya’nın etkisi altında 
kalmaktadırlar. Rusya ise bölgenin sorunsuz, kalkınmış, ekonomik olarak güçlenmiş olmasını değil kendisine bağımlı kendi iç sorunlarından dış politika üretmede sorun yaşayan bir durumda kalmasını yeğlemiştir. 

Rusya kendi arka bahçesi olarak gördüğü bu bölgeyi insiyatif alarak kargaşadan 
uzaklaştırmak isterse ancak o zaman bölgede bir istikrar söz konusu olabilir. Bu istikrar da Rusya lehine bir istikrar olarak kendini gösterecektir. ABD’nin bölgeye yönelik politikalarının Rusya ziyadesiyle farkındadır. Rusya kendisinin dahil edilmediği bir Orta Asya diplomasisine izin vermez ve vermemiştir. Aral Gölü çevre felaketi her ne kadar Özbekistan ve Kazakistan arasında görünse de çözüm Seyhun ve Ceyhun nehirlerinin dolaştığı tüm ülkelerin ortak varacağı bir konsensus ile sağlanabilir. Bu konsensusu sağlayabilecek tek ülke ise Rusya’dır. Yapılan mevcut gelişmelere baktığımızda: 


. Dünya Bankası'nın da destek 86 milyon dolarlık destek verdiği bir su set projesiyle, gölün kuzey kıyılarında balık avı yeniden başladı. Bitkiler su kuşları geri gelmiş iklim bile değişmeye başlamış.Kazakistan, 40 yılda suyunun yüzde 70'ini kaybeden Aral'da, Gökaral adı verilen bir su seti projesiyle yavaş yavaş eski günlerine geri dönüyor. 
. Gölün güneyinde tekrar su birikmesinin önündeki en büyük engel ise Özbekistan'ın pamuk tarlalarını sulamak için nehirlerin yönünü değiştirmesi. 
. Özbekistan, Amu Derya’nın kullanımını kısıtlamayı hiç düşünmediği gibi bu durumu bir fırsata dönüştürerek kuruyan göl yatağında petrol arama projeleri geliştiriyor. Devlet yetkilileri, bugüne kadar hiç araştırılmamış bir bölge olan Aral Gölü Yatağı’nda petrol ve gaz bulmaktan çok umutlu olduklarını belirtiyorlar.264 
. Bir diğer proje ise, “Hazar`ı Aral’a Birleştirme Projesi” üzerinde çalışılmakta. Bu projeye göre, Ob ırmağının suları Aral`a akıtılarak, Aral Gölü ile Hazar Gölü bir kanalla birleştirilmek istenmektedir. 
. Uluslararası Aral’ı Kurtarma Fonu (UAKF) İcra Komitesi`den yapılan açıklamada, Aral Gölü sorununun giderilmesi, bölgenin ekonomik ve sosyal yapısının geliştirilmesi, ekolojik ve çevre sorunlarının çözülmesi amacıyla hazırlanan 2011-2015 Programı kapsamında 10 milyar dolar kaynak kullanılacağı da öngörülmektedir.265 
. Türkmenistan ise Karakum Çölü’nde Yapay Gölünü oluşturulmaya çalışılmaktadır. 

Fakat bu gölü dolduracak su ancak Tacikistan’dan doğan ve son iki yıldır kuraklık yaşanmakta olan Afganistan üzerinden geçen Amu Derya nehrinden sağlanabileceği için, bu mesele de ciddi sonuçlara gebe gözükmektedir.266 

Kaynakça 

A.ZISCHKA, Pamuk için Gizli Harp, Muallim Ahmet Halim Kitapevi,1997. 

F. BUDAK, Kırgızistan, Dünü, Bugünü, Yarını, Ocak Yay. İstanbul.1997. 

N. İYİKAN,”Aral Gölü Sorunu ve Bölgedeki Siyasi Gelişmelere Etkisi”, Elektronik Siyaset Bilimi Dergisi, Cilt 4, Sayı 2, Haziran 2013. 

M. FERRO, Sömürgecilik Tarihi, Çev. Muna Cedden, İmge Yay, Ankara, 2002. 

D. BILIOURI, , “Orta Asya’da Çevre Sorunları: Retorik ve Eylem Arasındaki Farklılıkları Gidermek” Avrasya Etütleri, TİKA, Vol.19, İlkbahar-Yaz, 2001. 

T. ALTAN,“Tükenmiş Bir Çevresel Miras- Orta Asya’da Sınırötesi Çevre Sorunları ve Doğal Kaynakların Tahribi” Avrasya Etütleri, TİKA, Vol.1, İlkbahar; 1995. 

H. BAYMİRZA, “Tarihte ve Zamanımızda Aral Gölü ve Çevresindeki Kültür”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 3, 1994. 

M. YILMAZ, “Aral Gölü Kuruyor (Mu)?”, Orta Asya Araştıma Merkezi, 8 Şubat 2010, 
http://www.21yyte.org/tr/arastirma/orta-asya-arastirmalari-merkezi/2010/02/08/3340/aral-golu-kuruyor-mu, (Erişim Tarihi 17.09.2014). 

D. BILIOURI, , “Orta Asya’da Çevre Sorunları: Retorik ve Eylem Arasındaki Farklılıkları Gidermek” Avrasya Etütleri, TİKA, Vol.19, İlkbahar-Yaz, 2001, s.19-32. 

O. KAVUNCU ve Y. DELİÖMEROĞLU, “Türk Dünyasında Çevre Hareketleri” Türkiye Modeli Türk Kökenli Cumhuriyetlerle Eski Sovyet Halkları, Yeni Forum, Ankara, 1992. 

H. ALKAN, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar, USAK Yay., Ankara, 2011. 

M. AHMER, “Orta Asya'da Su Kaynaklarının Kullanımı Güney Asya Ülkeleri İçin Dersler” Avrasya Etütleri, TİKA, Vol. 15, 1999, s.97-120. 

N. ALGAN, “Aral ve Hazar’da Çevre Sorunlarının Uluslararası Boyutu”, Küresel Politikada Orta Asya, Der.: Mustafa Aydın, Nobel Yay., Ankara, 2001, s. 357-378. 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

254 Mehmet Seyfettin Erol, Orta Asya’da Güvenlik Sorunları, Ankara, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı 1, 2003, s.1. 
255 M. AHMER, .“Orta Asya'da Su Kaynaklarının Kullanımı Güney Asya Ülkeleri İçin Dersler” Avrasya Etüdleri, TİKA, Vol. 15, 1997,s. 97-120. 
256 N. ALGAN, “Aral ve Hazar’da Çevre Sorunlarının Uluslararası Boyutu”, Küresel Politikada Orta Asya, Der.: Mustafa Aydın, Ankara, Nobel Yay. 2001, s. 357-378. 
257 M. HASANOĞLU, “Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde Çevre Sorunları”, Avrasya Etütleri, TİKA, Vol.22, Bahar, 2002, s.149-163. 
258 M.HASANOĞLU, “Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde Çevre Sorunları”, Avrasya Etütleri, TİKA, Vol.22, Bahar;2002, s. 149-163. 
259 Engin Şallı,”Aral Gölü”, 2008, http://enginsalli.blogcu.com/aral-golu/3181437, (Erişim Tarihi 14 Eylül 2014), s.1. 
260 Engin Şallı,”Aral Gölü”, 2008, http://enginsalli.blogcu.com/aral-golu/3181437, (Erişim Tarihi 14 Eylül 2014), s.2. 
261 Süleyman Merdanoğlu, “Aral Gölü Çöl Mü Oluyor?”,Yalquzaq, 17 Ocak 2011, s.1. 
262 Engin Şallı,”Aral Gölü”, 2008, http://enginsalli.blogcu.com/aral-golu/3181437, (Erişim Tarihi 14 Eylül 2014), s.3. 
263 Mehmet Seyfettin Erol, Orta Asya’da Güvenlik Sorunları, Ankara, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı 1, 2003, s.1. 
264 Elçin İçten,”Kuzey Aral Gölü Projesi”, 22 Ağustos 2011, 
      http://www.gakguk.net/yesil/kuzey-aral-golu-projesi/, (Erişim Tarihi 14 Eylül 2014), s.1. 
265 Elçin İçten,”Kuzey Aral Gölü Projesi”, 22 Ağustos 2011, 
      http://www.gakguk.net/yesil/kuzey-aral-golu-projesi/, (Erişim Tarihi 14 Eylül 2014), s.2. 
266 Mehmet Seyfettin Erol, Orta Asya’da Güvenlik Sorunları, Ankara, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı 1, 2003, s.1. 


****

7 Aralık 2019 Cumartesi

TÜRKİYE’NİN ORTA ASYA POLİTİKASI 2009., BÖLÜM 2

TÜRKİYE’NİN ORTA ASYA  POLİTİKASI 2009., BÖLÜM 2



Ekonomik İlişkiler

2009 yılında, siyasi boyut kadar, ilişkilerdeki ekonomik boyutta da önemli gelişmeler yaşandı. Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman, 16-22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen V. Dünya Su Forumu’na katılarak Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile görüştü.33 Ereğli Genç İşadamları Derneği tarafından düzenlenen Orta Asya gezisine çok sayıda Ereğlili işadamı katılarak Kırgızistan ve Kazakistan’da iş olanaklarını belirlemeye çalıştılar. 34 
Kuveyt Türk Evkaf Finans Kurumu Kazakistan’da “İslami Bankacılığın dünü ve bugünü” isimli bir konferans düzenleyerek Kazakistanlı meslektaşlarına faizsiz bankacılığın temel ilkelerini anlattı.35 
17 Nisan 2009 günü Türkiye’ye gelen Bişkek Serbest Ticaret Bölgesi 
Direktörü, Kırgızistan’ın İstanbul Başkonsolosu ile birlikte bilgi alışverişinde 
bulunmak ve Bişkek Serbest Bölgesini tanıtmak amacıyla Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nu ziyaret etti. Toplantı sırasında, serbest bölgede Türk işadamlarının yatırım yaparak sağlayacakları avantajlar ve yatırım koşulları değerlendirildi.36 

19-23 Nisan 2009 tarihleri arasında Türkiye-Tacikistan Hükümetler arası Karma Ekonomik Komisyonu 7. Dönem toplantısı Duşanbe’de gerçekleştirildi. Türkiye’yi Devlet Bakanı M. Said Yazıcıoğlu’nun temsil ettiği toplantıda iki ülke yetkilileri, enerji çalışma grubunun oluşturulması, ulaştırma, madencilik ve hidroelektrik 
santrallerinin inşası, TİKA’nın Tacikistan’a yardımlarının sürdürülmesi ve güvenlik alanında işbirliği gibi konuları kapsamlı şekilde görüştü.37 
Bir ay sonra ise, Türkiye-Türkmenistan II. Dönem Hükümetler arası Karma Ekonomik Komisyonu toplantısı Aşkabat’ta gerçekleştirildi. Toplantıya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’la birlikte dış ticaret, inşaat, enerji, sanayi, finans, bankacılık, tekstil, demir çelik, otomotiv, ulaştırma ve sağlık sektörlerin den yaklaşık 50 firma katıldı. 16-19 Kasım 2009 tarihleri arasında Astana ’da Türkiye-Kazakistan Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) VI. dönem 
toplantısı sırasında, müteahhitlik ve enerji sektörleri başta olmak üzere, Türk şirketlerinin Kazakistan’a yönelik faaliyetleri değerlendirildi ve mevcut sorunlar üzerinde duruldu. DEİK ile Türk-Kazak İş Konseyi’nin iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde daha aktif rol üstlenmesi gerektiğini vurgulayan katılımcılar 38 ulaştırma, tarım ve sanayi işbirliği alanlarında oluşturulan çalışma gruplarının hazırladığı raporların yanı sıra, özellikle enerji alanında işbirliği konularını tartıştılar. Katılımcılar, VII. dönem KEK toplantısının 2010 yılında İstanbul’da yapılmasını kararlaştırdılar. 

DEİK ve Türkmenistan Ticaret ve Sanayi Odası ile ortaklaşa düzenlenen İş Konseyi Toplantısında iki ülkenin genel ekonomik durumu, karşılıklı ikili ticari ve ekonomik ilişkileri ve ilişkilerin geliştirilmesine yönelik atılması gereken adımlar ele alındı ve iki ülke arasında bir “işbirliği protokolü” imzalandı.39 
27 Mayıs 2009’da Cumhurbaşkanı Gül’ün himayesinde ve DEİK’in öncülüğünde gerçekleştirilen Türk-Kırgız İş Forumu’nda ekonomi, eğitim ve kültür alanlarında 
daha fazla işbirliğine gidilmesi, ticaretin tercihli hale getirilmesi, gümrüklerin indirilmesi, karşılıklı ihracat edilecek malların çeşitleri ve su, madencilik, turizm ve tarım alanlarında işbirliğinin gerçekleştirilmesi konuları görüşüldü.40 3-5 Haziran 2009 tarihleri arasında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, TİKA Başkanlığı ile 
BM Gıda ve Tarım Örgütü Orta Asya Alt Bölge Ofisi tarafından düzenlenen 
Orta Asya ülkelerinde bölgesel su ürünleri yönetim planlamasına yönelik 2. Hükümetlerarası Toplantı Trabzon’da gerçekleştirildi. 41 
Türkiye’nin de Çin ile Avrupa arasında ulaşım altyapısının tamamlanmasını hararetle savunduğu ve Marmaray ve Bakü-Tiflis-Erzurum demiryolu projesiyle dolaylı destek verdiği Hükümetler arası Trans-Asya Demir Yolu Ağı Anlaşması Haziran ayında yürürlüğe girdi. Böylece Asya’nın 28 ülkesini birbirine bağlayan ve toplam uzunluğu 114.000.300 km’yi bulan ağın inşasına aşamalı olarak başlandı. 

    28 ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine ve bölgenin stratejik bütünleşmesine katkıda bulunacak olan proje, Asya ülkelerini, Rusya ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve İran ve Türkiye üzerinden Orta Doğu ülkelerine bağlayacak. Bu ulaşım ağı, bu ülkelerin başkentlerini, sanayi kentlerini, tarım merkezlerini, deniz ve hava limanlarını, konteyner dağıtım merkezleri ile ulaşım 
merkezlerini birbirine bağlayacak.42

Aynı tarihlerde, Hazar kıyısındaki Türkmenbaşı şehrindeki Avaza bölgesini turizm alanı43 haline getirmek isteyen Türkmenistan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Murat Mercan’ın hazır bulundu ğu bir törenle birinci etabında Türk firmaları tarafından inşa edilen beş otelin açılışını yaptı.44 Ağustos ayında, Avaza turizm bölgesinin geliştirilmesi ve 
Türk firmaları ile işbirliği konularını görüşmek üzere Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov Antalya’ya geldi.45 
Türkiye ile geleneksel dostluk ilişkilerinin çok taraflı bir şekilde pekiştirilmesi 
taraftarı olduğunu açıklayan ve Türkiye’yi stratejik ortak olarak gören Türkmen lider, iki ülke arasındaki işbirliğinin turizm alanında artarak devam edeceğini söyledi ve Avaza Milli Turizm Bölgesi projesi ile bu amacın hayata geçirileceğini ifade etti.46 Berdi muhammedov, Türk firmalarının, Türkmenistan’ın sosyo-ekonomik kalkınmasında önemli katkılar sağladığını vurguladı.47 
DEİK ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin katılımıyla Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRKSAB), Türkiye Otelciler Federasyonu ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği tarafından turizm konulu bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi. TÜRKSAB, Türkmen turizmcilerin eğitimine destek vereceğini açıkladı.48 Çalık Holding’e bağlı Çalık Enerji de Özbekistan’ın Navol Endüstri Bölgesinde, mali tutarı 336 milyon avro olan kombine çevrim elektrik üretim santrali kurmak üzere Özbek yönetimi ile anlaşma imzaladı.49

1-4 Eylül 2009 tarihleri arasında Aşkabat’ta düzenlenen Türkmenistan 
Türk İhraç Malları Fuarına 70’e yakın firma katıldı.50 8 Eylül’de ise iş görüşmeleri yapmak üzere Özbekistan’a giden Türk işadamları, Özbek meslektaşları ile ticari ortaklıklar konusunu görüştüler ve ülkedeki ticari fırsatları yerinde gördüler. Türk işadamları ile görüşen Özbekistan Sanayi ve Ticaret Odası Daire Başkanı Nadir Sultanmuhammedov, Türkiye’nin Özbekistan için çok önemli ticari ortak olduğunu ifade ederek Türk yatırımcı ve işadamlarını ülkesine daha 
fazla yatırım yapmaya çağırdı.51 Ekim ayında Bişkek’te düzenlenen Kırgızistan-Türkiye Ticaret ve Yatırım Forumu’na da İstanbul Ticaret Odası üyesi 50 Türk firması katıldı.52 15-17 Ekim 2009 tarihlerinde Türkmenistan tarafından düzenlenen Türkmenistan Uluslararası Yatırım Forumuna 14 Türk şirketi ve Türkiye Müteahhitler Birliği Temsilcisi katıldı.53 Karadeniz ve Denizlili Sanayici ve İş adamları, 29 Ekim’de TUSKON, Kazakistan İş adamları Derneği ve Kazakistan Ulusal Ekonomi Odası tarafından düzenlenen Türkiye-Kazakistan İş 
ve Yatırım Forumuna katıldı.54 Kasım ayında Taşkent’te düzenlenen ve 20 ülkeden 80 firmanın katıldığı Orta Asya Endüstri Fuarı’ında Türk firmaları, sanayi alanında değişik amaçlarda kullanılan makineler ile gereçleri tanıttılar.55

Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki enerji alanındaki işbirliğini geliştirmek üzere dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bölge ülkelerini ziyaret ederek çeşitli konferanslara katıldı ve devlet yetkilileri ile uluslararası projeleri görüştü. Bu bağlamda, 17-21 Şubat 2009 tarihleri arasında Kırgızistan’ın Enerji ve Yakıt Kaynakları Bakanı İlyas Davidov’un davetlisi olarak bu ülkeye giden 
Bakan Güler, enerji konusunda görüşmelerde bulundu. Ziyaret sırasında, “Karşılıklı Anlayış ve İşbirliği Memorandumu” imzalandı.56 Güler, 23-24 Nisan 2009 tarihlerinde düzenlenen “Enerjinin güvenilir ve istikrarlı taşınması ve uluslararası işbirliği ile sürdürülebilir kalkınmanın sağlanılmasında enerjinin rolü” konulu uluslararası konferansa katılmak üzere Aşkabat’a gitti.57 

Türkmenistan’ın, Çin’e petrol ve doğalgaz ihraç etmek üzere inşa ettiği projenin hayata geçirilmesi nedeniyle Türkmen lidere tebrik mektubu gönderen Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan’ın enerji hatlarının çeşitlendirilmesi yönündeki politikasını desteklediğini belirterek enerji alanındaki işbirliğinin hem kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin geliştirilmesine hem de halkların refah düzeyinin daha da arttırılmasına somut katkı yapacağını söyledi. Gül, Türkmen lider de 
Gül’ün, Türkmenistan’ın Nabucco projesine de gaz tedarik etme talebine 
olumlu cevap verdi.58

Temmuz ayında, Türkiye, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile Bulgaristan, Romanya, Avusturya ve Macaristan Başbakanlarının katılımıyla Nabucco Projesi ile ilgili hükümetlerarası anlaşmanın imzalanmasıyla yıllık 31 milyar metreküp Hazar Havzası ile Ortadoğu doğalgazını Avrupa pazarına ihraç edecek olan projenin 3300 km’lik güzergâhının 2200 km’si Türkiye toprakların dan geçecektir. Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Nabucco projesinin Türkiye ile AB arasındaki enerji işbirliğini geliştireceğini ve derinleştireceğini söyledi.59 Türkiye’nin AB’nin önemli enerji ortağı olduğunu savunan Erdoğan, bu projenin Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini gerekli hale getirdiğini vurguladı. Doğalgazda Türkiye’nin Avrupa’nın dördüncü ana arteri haline geldiğini ifade eden Erdoğan, 
projenin, bölgesel işbirliğini ve istikrarını geliştireceğini ve AB’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltacağını hatırlattı. Türkiye İran, Katar ve hatta ileride Rusya’nın da projeye katılmasını istedi.60


Sosyo-Kültürel İlişkiler

Türkiye, gerek devlet kurumları aracılığıyla gerekse özel sektörün yardımıyla sosyo-kültürel alanda karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi için yoğun çaba harcadı. Mart ayında TRT, Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya coğrafyasında izlenecek olan ve Türk kültürünün ve geleneklerinin yaygınlaştırılmasını amaçlayan TRT Avaz’ı yayına başlattı.61 Cihan Haber Ajansı da Mayıs ayında imzaladığı bir protokolle, 
Orta Asya’nın en büyük televizyon kanalı Kazakistan Khabar TV ile haber, fotoğraf, görüntü ve operasyonel işbirliği yapma kararı aldı. 62 Diyanet İşleri Başkanlığı, 7. Avrasya İslam Şurası’nı düzenleyerek 42 ülkeden yaklaşık 80 din alimini İstanbul’da bir araya getirdi. Şurada, İslam üzerine araştırmaların geliştirilmesi amacıyla atılacak ortak adımlar ele alındı.63 Kimse Yok Mu Derneği, Tacikistan’da yaşanan sel felaketi üzerine 2500 aileye gıda ve temizlik malzemesi yardımında bulundu. Ayrıca dernek bünyesinde faaliyet gösteren 
doktor, arama-kurtarma temsilcisi ve acil operasyonlar müdüründen oluşan bir ekip de bölgeye geldi. 64 Kırgızistan Chuy Bölgesi Valisi Bolotkan Kumarov, Ekim ayında İzmir’e gelerek Urla’daki Cengiz Aytmatov Lisesi’ni ziyaret etti ve ünlü şairi anma programına katıldı.65 Uluslararası Üniversiteler Birliği’nin organize ettiği Avrasya Rektörler Toplantısı, Kasım ayında İstanbul’da gerçekleştirildi. Orta Asya ve Balkan ülkelerinde faaliyet gösteren üniversitelerin rektörlerini 
biraraya getiren toplantıda Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan’dan gelenler dahil 110 delege, üniversiteler arasında işbirliğinin geliştirilmesi konusunu ele aldılar.66

Sağlık Bakanlığı da Özbekistan’a 600.000 doz BGC aşısı hibe etti. 
Özbekistan’a giden Sağlık Bakanı Recep Akdağ’da, Hematoloji Enstitüsü 
bünyesinde kurulan Kemik İliği Nakli Merkezini ziyaret etti.67 Tacikistan’daki şiddetli yağışlardan olumsuz etkilenen bölge halkına, 2400 ton konserve et gönderen 68 Türkiye, Türkmen polislere savunma taktikleri eğitimi verdi. Bu bağlamda, ülkeler arasındaki güvenlik konusunun arttırılması ve bölge güvenlik sorunlarına çağdaş çözüm yolları üretilmesi amacıyla yürütülen Uluslararası Polis Eğitimi İşbirliği Projesi, Türkmenistan’da başlatıldı. Toplam 59 Türkmen 
polis, farklı zamanlarda Türkiye’ye gelerek, Kriz/Rehine Müzakereleri, İç Güvenlik İstihbarat, Taktik Müdahale ve Atış Kursu ile Bilişim Suçları Eğitimi Programına katıldı.69

2009 yılında TİKA’nın koordinatörlüğünde Türkiye’nin bölge ülkelerine 
sosyal ve kültürel alanlarda mali ve teknik yardım sağladığı görülmektedir. Özbekistan Tarım ve Su İşleri Bakanlığı ile TİKA arasında yapılan anlaşma üzerine serada salatalık, domates ve biber gibi altı farklı sebze türünün yetiştirilmesi için ortak çalışmalar yapıldı. Ayrıca seracılık sektörü ile ilgili olarak Özbek çiftçilere kısa dönemli eğitim hizmeti veren 70 TİKA, Özbek yönetimiyle 
“Karakalpakistan’da Tarımın Geliştirilmesi” isimli projeyi hayata geçirdi. Proje, Aral Gölü’nün kuruması ile birlikte yaşanan çevresel sorunların azaltılmasını, çiftçi gelirlerinin arttırılmasını ve sürdürülebilir bir kalkınma ve gıda güvencesi sağlanmasını hedefliyordu. 

Bu bağlamda ilk olarak, 12 Karakalpakistanlı çiftçi İzmir, Aydın ve Bursa’da bir hafta süreyle incelemelerde bulundular.71 Benzer faaliyetler Tacikistan’da da gerçekleştirildi. TİKA ile Tacikistan Tarım ve Çevre Koruma Bakanlığı arasında yürütülen işbirliği çerçevesinde “Yeni Çeşitler Denenmesi ve Ekim Yönteminin Düzenlenmesi Yoluyla Tacikistan’da Pamuk Üretim Sektörünün Geliştirilmesi” 
amacıyla Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü tarafından tohumlar geliştirildi ve tarım makineleri ile birlikte bu tohumlar Tacik yetkililere hibe edildi.72 Kırgızistan Sayıştay’ına teknik yardımda 73 bulunan TİKA, Çevre ve Orman Bakanlığı ile işbirliği yaparak “Entegre Havza Rehabilitasyonunda Katılımcı Yaklaşım” başlıklı eğitim programının birinci bölümünü tamamladı. Eğitim programında, çölleşmeden etkilenen Orta Asya ülkelerinin teknik kapasitelerinin arttırılması hedefleniyordu.74

TİKA’nın çabaları sonucunda Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi Yaygın Eğitim Merkezi bünyesinde mobilyacılık eğitim atölyesi kuruldu. Mobilyacılık, sıhhi tesisat ve elektrik bölümleri bulunan eğitim merkezinden yılda yaklaşık 50 kişi meslek edinebilecek.75 Aynı zamanda Kırgızistan’ın Narın İlinde faaliyet gösteren 43 ilköğretim okulunun pompa, jeneratör, kalorifer kazanı gibi ısıtma ve aydınlatma sistemleri yenilendi. Ayrıca Narın Devlet Üniversitesi bünyesinde Türk Kültür Merkezi açıldı. Yılda yaklaşık 
bin kişinin istifade edebileceği merkezde, meslek edindirme kursları da düzenlenecek.76 Tacikistan’da 6 numaralı hastaneye jeneratör desteği 77 veren TİKA, Kazakistan’ın Almatı şehrinde faaliyet gösteren Abılayhan Dünya Dilleri ve Uluslararası İlişkiler Üniversitesi Doğu Dilleri Fakültesi bünyesindeki Türk Dili Merkezi ile Kütüphanesini yeniden düzenledi.78 Kazakistan’ın Avrasya L. N. Gumilev Milli Üniversitesi ile Türk tarihi, kültürü, dili ve edebiyatının öğretilmesini ve iki kurum arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini amaçlayan 
bir protokol imzalayan 79 TİKA, Kazakistan’ın Almatı İli Talpar kentinde Ahıska Türkleri için 500 öğrenci kapasiteli, 300 kişilik yurda sahip modern bir lise inşa etme kararı aldı. 80 Kırgızistan Milli Yüksek Eğitim Kurulu’na teknik donanım desteği sağlayan 81 TİKA, Özbekistan’da da özürlü öğrencilere meslek edindirme kursu açtı.82 Bu amaçla, iki okula marangoz ve dikiş atölyesi ile bilgisayar laboratuarı kuruldu. Ayrıca Kazakistan’daki El-Farabi Üniversitesinde, 
Türk Dili ve Bilgisayar sınıfları açıldı. 

Sonuç

Türkiye’nin 2009 yılında daha önceki yıllara nazaran daha aktif bölge politikası izlediği görülmektedir. Bu dönemde bölge devletlerine yapılan ziyaretler, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı değil, daha çok Cumhurbaşkanlığı seviyesinde gerçekleştirilmiştir. 

   Siyasi ilişkilerini geliştirmeyi ve karşılıklı ekonomik işbirliğini derinleştirmeyi 
hedefleyen Türkiye, bu amaçla Cumhurbaşkanlığı düzeyinde işadamlarının 
da katıldığı resmi ziyaretler düzenledi. Türk işadamlarının önemli ticari anlaşmalar imzalamalarını sağlayan bu ziyaretlerin, Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesine somut katkı sağladığı gözlenmektedir. Enerji alanında bölgenin en önemli enerji merkezi, Avrupa’nın 4. ana enerji arteri olma yolunda ciddi adımlar atan Türkiye, bu sahaya ilişkin çeşitli işbirliği anlaşmaları imzaladı. Özellikle Nabucco projesi için hükümetlerarası anlaşmanın 
imzalanması ve dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in bölge ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretler bu amaca hizmet etmiştir. Ekonomik alanda ise özellikle DEİK, TİKA, TUSKON ve TOBB tarafından gerçekleştirilen kapsamlı temaslar sırasında hukuksal ve kurumsal aksaklıklar ve muhtemel işbirliği olanakları ele alınmıştır.

TİKA’nın bölgeye gerçekleştirdiği sosyal ve kültürel yardımları da küçümseme mek gerekmektedir. Çünkü TİKA’nın bölgeye yaptığı yardımlar, bölge insanının günlük ve acil ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir ki diplomatik sözlerden daha fazla tesirli girişimlerdir. 
Aynı zamanda bölgede Türk kültürünün geliştirilmesi yönünde TİKA’nın yaptığı yatırımlar, Türkiye’nin bölge ülkeleriyle kültürel alanda işbirliği olanaklarını daha fazla geliştirecektir. Bu tür yardımların daha kapsamlı hale getirilmesi ve TİKA’nın ekonomik ve ticari alanlarda da kurumsal kabiliyetini geliştiren yapılandırma içerisinde olması gerekmektedir.

Türkiye, genel dış politika hedefleri ve anlayışı çerçevesinde bölge ülkelerinin düşüncelerini ve gerçeklerini yakalamış görünmektedir. 
Önceki hükümetlerin yaptığı gibi “büyük söylemler”de bulunmaktan sakınmalıdır. Örneğin, enerji konusunda yaşanan stratejik paylaşım rekabeti, Türkiye’nin gücünü fazlasıyla aşmaktadır. 
Yine de Türkiye’nin, mevcut girişimleri kendi lehine çevirerek jeo-stratejik önemini artırma gayreti içerisinde olması oldukça normaldir. 
Türkiye’nin, mevcut politikalarını hayata geçirecek gerekli iç yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesi ve teknik altyapısını geliştirmesi gerekmektedir. Diğer yandan Türkiye, bölge ülkeleri ile ilişkilerini daha koordine hale getirmeli, daha kurumsal ve planlamaya öncelik veren bir devlet bürokrasisine sahip olması gerekmektedir. 
Bu amaçla Türkiye, bölge ülkelerini tek tek incelemeli ve her devletin ihtiyaçları  nı ve anlayışlarını tek tek tespit etmeli, bölgesel gelişmeleri dikkate alan bireysel temelde politikalar geliştirmelidir. Doğal olarak jeo-stratejik rekabet ve üstünlük temelinde dış politika söylemlerinden vazgeçmelidir.

Türkiye’nin Orta Asya Politikası 2009 Kronoloji

17-21 Şubat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Enerji ve Yakıt 
Kaynakları Bakanı İlyas Davidov’un davetlisi olarak Kırgızistan’a giderek enerji konusunda görüşmelerde bulunmuştur.

16-22 Mart Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman, İstanbul’da düzenlenen 
V. Dünya Su Forumu’na katılarak Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile görüşmüştür.

17 Nisan Türkiye’ye gelen Bişkek Serbest Ticaret Bölgesi Direktörü, Kırgızistan ’ın İstanbul Başkonsolosu ile birlikte bilgi alışverişinde bulunmak ve Bişkek Serbest Bölgesini tanıtmak amacıyla Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nu ziyaret etmiştir.

19-23 Nisan Türkiye’yi Devlet Bakanı M. Said Yazıcıoğlu’nun temsil ettiği 
Türkiye-Tacikistan Hükümetler arası Karma Ekonomik Komisyonu’nun 7. Dönem toplantısı Duşanbe’de gerçekleştirilmiştir. 

23-24 Nisan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, “Enerjinin Güvenilir 
ve İstikrarlı Taşınması ve Uluslararası İşbirliği ile Sürdürülebilir Kalkınmanın Sağlanılmasında Enerjinin Rolü” konulu uluslararası konferansa katılmak üzere Aşkabat’a gitmiştir.

26-27 Mayıs Kalabalık bir işadamı heyetiyle Kırgızistan’a giden Cumhurbaşkanı 
Abdullah Gül, temasları sırasında Kırgızistan Devlet Başkanı Bakiyev, Başbakan Igor Çudinov ve Meclis Başkanı Aytibay Tagaev ile görüşmüş ve Kırgızistan Meclisi’nde bir konuşma yapmıştır. Gül ayrıca, Atatürk Alatoo Üniversitesini 
ziyaret etmiş ve 200 Kırgız ve 90 Türk firmasının katıldığı Türkiye-Kırgızistan İş Konseyi’ne de katılmıştır.

28-30 Mayıs Cumhurbaşkanı Gül, Tacikistan’a resmi ziyarette bulunarak 
Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman, Başbakan Akil Akilov ve Meclis Başkanı Sadullo Hayrullayev ile görüşmüş ve bu ülkede faaliyet gösteren Türk okullarını ziyaret etmiştir.

3-5 Haziran Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, TİKA Başkanlığı ile BM Gıda ve Tarım Örgütü Orta Asya Alt Bölge Ofisi tarafından düzenlenen Orta Asya ülkelerinde bölgesel su ürünleri yönetim planlamasına yönelik 2. Hükümetlerarası Toplantı 
Trabzon’da gerçekleştirilmiştir.

1-4 Eylül Aşkabat’ta, 70’e yakın firmanın katıldığı Türkmenistan Türk İhraç Malları Fuarı düzenlenmiştir. 

8 Eylül Türk işadamları iş görüşmeleri yapmak üzere Özbekistan’a giderek Özbek meslektaşları ile ticari ortaklıklar konusunu görüşmüşlerdir. Türk işadamları ile görüşen Özbekistan Sanayi ve Ticaret Odası Daire Başkanı Nadir Sultan muhammedov, Türk işadamlarını ülkesine daha fazla yatırım yapmaya 
davet etmiştir.

28-29 Eylül Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA)’nin I. Genel Kurulu Bakü’de yapılmıştır. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan Meclis Başkanları’nın katıldığı bu Genel Kurulda; TÜRKPA Bakü Deklarasyonu, 
Sekreterya Yönetmeliği ve İç Tüzük ile 2010 yılı bütçesi kabul edilmiştir.

2-3 Ekim Azerbaycan’ın Nahçıvan özerk bölgesinde Türkiye, Azerbaycan, 
Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan Devlet Başkanlarının katıldığı Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları XI. Zirvesi düzenlenmiştir. 

15-17 Ekim Türkmenistan tarafından düzenlenen Türkmenistan Uluslararası 
Yatırım Forumu’na 14 Türk şirketi ve Türkiye Müteahhitler Birliği Temsilcisi katılmıştır.

21-24 Ekim Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, geniş bir heyetle Türkiye’yi ziyareti etmiştir. Bu ziyarette Stratejik Ortaklık, Bilim ve Teknik Alanında, Çevreyi Koruma, Turizm İşbirliği ile Hoca Ahmed Yesevi Üniversitesi ’nin çalışma şartlarına ilişkin antlaşmalar imzalanmıştır.

29 Ekim Karadeniz ve Denizlili Sanayici ve İşadamları; TUSKON, Kazakistan 
İşadamları Derneği ve Kazakistan Ulusal Ekonomi Odası tarafından düzenlenen Türkiye-Kazakistan İş ve Yatırım Forumu’na katılmışlardır.

16-19 Kasım Astana’da Türkiye-Kazakistan Karma Ekonomik Komisyonu 
(KEK) VI. dönem toplantısı düzenlenmiştir. Bu toplantılarda, müteahhitlik ve enerji sektörleri başta olmak üzere, Türk şirketlerinin Kazakistan’a yönelik faaliyetleri değerlendirilmiştir.


DİPNOTLAR,

1 Türkiye’nin bu dönemdeki girişimleri için bkz. Ertan Efegil, “Türkiye’nin Orta Asya Politikasının Rasyonalitesi”, Avrasya Dosyası, c. 12, n. 1, 2006, ss. 271-296.
2 Türkiye’nin genel dış politika anlayışı için bkz. Dışişleri Bakanlığı, “Genel Görünüm,” http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 1 Ocak 2010; “2023’e kadar AB üyesi bir Türkiye görüyorum,” Anadolu Ajansı, 30 Kasım 2009.
3 Türkiye’nin Orta Asya Politikası için bkz. http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; Bülent Aras, “Turkish Policy toward Central Asia,” SETA Policy Brief, Nisan 2008, n. 12, http://www.setav.org, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
4 Detaylı bilgi için bkz. http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
5 TÜRKSOY hakkında bilgi almak için bkz. http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
6 Bu bağlamda Türkiye, Mavi Akım, Türkiye-İran, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Türkiye-Yunanistan-İtalya, Samsun-Ceyhan, Nabucco, Mavi Akım-2, Türkiye-Irak projelerine destek vermektedir. Detaylı bilgi için bkz. “Nasılsın Silvio…,” Zaman, 22 Ekim 2009.
7 Uzmanların değerlendirmelerine göre Türkiye, enerji hatlarından yıllık yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde edecektir. Uluslararası projelerin tamamlanması halinde, Türkiye’nin birden bire kilit ülke konumuna geleceğini düşünen uzmanlar, projelerin stratejik çıkar yönünde olduğunu düşünmektedir. Zamanla Avrupa’ya akacak gazın ana geçiş ülkesi konumuna yükselecek olan Türkiye’nin AB’nin enerji güvenliğindeki konumu güçlenirken tam üyelik müzakereleri sırasında Türk yetkililer kendilerine daha fazla özgüven duyacaklardır. 
Ayrıca uzmanlar, Türkiye’nin bu alanda Rusya ile yakınlaşmasına da olumlu bakmaktadırlar. Orta Asya’daki Türk etkisinin sadece ekonomik alanla sınırlı kalmasından memnun olan Rusya, Türkiye’yi artık tehdit olmaktan ziyade stratejik ortak olarak görmektedir. Uzmanlara göre, Avrasya bölgesinde Türkiye ile Rusya arasında gelişmekte olan pragmatik ve istikrarlı bir ekonomik ve siyasi ortaklık, bölgede geniş çaplı bir ekonomik entegrasyonun oluşumuna öncülük edecektir. Detaylı bilgi için bkz. Esedullah Oğuz, “Orta Asya’da rekabetten ortaklığa”, Zaman, 8 Ağustos 2009; “‘Türkiye, gazdan yılda 1 milyar dolar kazanacak’”, Zaman, 11 Ağustos 2009; “Enerjideki güçlü konumu Türkiye’nin AB müzakerelerindeki özgüvenini artırır,” Zaman, 10 Ağustos 2009.
8 Detaylı bilgi için bkz. Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye’nin Enerji Stratejisi”, http://www.mfa.gov.tr, Ocak 2009 Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; Yusuf Yazar ve Hasan Hüseyin Erkaya, “Turkey: Energy Status and Expectations”, Seta Policy Brief, Ocak 2008, Sayı 6, http://www.setav.
org, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; Bercan Tutar, “21. Yüzyılın jeopolitiği”, Sabah, 5 Mayıs 2009.
9 “Cumhurbaşkanı Gül Kırgızistan’a Gitti”, Anadolu Ajansı, 26 Mayıs 2009. 
10 Aydın Pazarcı, “Gül’ün ziyareti öncesi Kırgız lider Bakiyev’den sıcak mesajlar: ilişkilerimiz her türlü menfaatin üstündedir”, Zaman, 26 Mayıs 2009.
11 “Turkey Ready to Help Bring Kyrgyz Goods to Europe”, Radio Free Europe/Radio Liberty, 28 Mayıs 2009.
12 “Cumhurbaşkanı Gül, Kırgızistan’da”, Anadolu Ajansı, 28 Mayıs 2009; Marat Ömürov, “Orta Asya ile ilişkilere ziyaret ayarı”, Zaman, 27 Mayıs 2009; “Atayurt ile ilişkiler ivme kazanacak”, Anadolu Ajansı, 28 Mayıs 2009. Ayrıca Cumhurbaşkanı Gül’ün Kırgız Devlet Başkanı onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşma için bkz. http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
13 Cumhurbaşkanı Gül’ün Manas Üniversitesinde yaptığı konuşma için bkz. Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
14 Cumhurbaşkanı Gül’ün Cumhuriyet Meclisi’nde yaptığı konuşma için bkz. http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
15 “Cumhurbaşkanı Gül, Kırgızistan’a gitti”, Milliyet, 26 Mayıs 2009; “Cumhurbaşkanı Gül Orta Asya Yolcusu”, ANKA Haber Ajansı, 25 Mayıs 2009.
16 “Cumhurbaşkanı Gül Kırgızistan’da Meclise hitap etti”, Milliyet, 28 Mayıs 2009.
17 ........Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi – 2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
18 Cumhurbaşkanı Gül’ün Devlet Başkanı Bakiyev’in kendisine verdiği akşam yemeğinde yaptığı konuşma için bakınız: http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
19 Cumhurbaşkanı Gül’ün Türkiye-Tacikistan İş Konseyi Toplantısında yaptığı konuşma için bkz. http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
20 Atıf Ala ve Mamur Şapirov, “Türk okullarına destek için Tacik lidere teşekkür etti”, Zaman, 30 Mayıs 2009.
21 “Gül, terörle mücadele kararlılığımızı bir kez daha ifade ettik”, Anadolu Ajansı, 29 Mayıs 2009.
22 “Davutoğlu temaslarını değerlendirdi”, Zaman, 30 Eylül 2009; “Türkiye’nin artan diplomatik gücü”, Milliyet, 30 Eylül 2009.
23 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
24 .............Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; “Cumhurbaşkanı Gül, Türk sporları olimpiyatı önerdi”, Zaman, 3 Ekim 2009.
25 Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşması için bkz. http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
26 Serkan Akkoç, “Gül ve Nazarbayev’den Yatırım Çağrısı”, Doğan Haber Ajansı, 23 Ekim 2009; “‘Aksakal’ Övgüsü”, Milliyet, 23 Ekim 2009. 
27 “Ataturk monument unveiled in Kazakh capital”, Radio Free Europe/Radio Liberty, 8 Ekim 2009. 
28 “Gül: Kazakistan’la ülkemiz arasındaki birlik, Türk dünyasının refahına hizmet edecek”, Zaman, 22 Ekim 2009; Ekrem Dumanlı, “Bakü-Ceyhan hattına daha çok destek vermek istiyoruz”, Zaman, 19 Ekim 2009; Süleyman Kurt, “Türk dünyasıyla ilk stratejik ortaklık anlaşması imzalandı”, Zaman, 23 Ekim 2009. 
29 ........Cumhurbaşkanı Gül’ün Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in ziyareti sırasında yaptığı konuşma için bkz. http://www.tccb.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
30 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
31 Cumhurbaşkanı Gül’ün, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile Birlikte Düzenledikleri Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama, http://www.tccb.gov.tr, 22 Ekim 2009. 
32 TİKA, “Kazakistan Parlamenter Grubu Heyetinden TİKA’ya ziyaret”, http://www.tika.gov.tr, 3 Şubat 2009.
33 Dışişleri Bakanlığı, “Türk Dış Politikası Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
34 “ERGİSAD, Kırgızistan’a yatırım yapacak”, Zaman, 27 Mart 2009.
35 “Kuveyt Türk, Orta Asya İslami Bankacılığın temelini Kazakistan’da attı”, Zaman, 13 Ekim 2009.
36 DEİK, DEİK Bülteni, Sayı 2009, 16. Hafta, 13-19 Nisan 2009.
37 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; DEİK, DEİK Bülteni, Sayı 2009, 17. Hafta, 20-26 Nisan 2009. 
38 .......Temmuz ayında Kazakistan’a giden Devlet Bakanı Faruk Çelik, 3. Semavi ve Geleneksel Dinler Liderleri Kurultayı’na katıldı ve TİKA Astana Program Koordinasyon Ofisi’nin açılışını yaptı. TİKA, “Devlet Bakanı Faruk Çelik Kazakistan’da”, http://www.tika.gov.tr, 7 Temmuz 2009.
39 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; DEİK, DEİK Bülteni, Sayı 2009, 21. Hafta, 18-24 Mayıs 2009.
40 DEİK, DEİK Bülteni, Sayı 2009, 22. Hafta, 25-31 Mayıs 2009.
41 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
42 “Asya, ‘Demir İpekyolu’ ile birbirine bağlanıyor”, Zaman, 15 Haziran 2009.
43 ......Avaza projesinin ilk etabı 2011 yılında tamamlanacak ve ilk etabın toplam yatırım maliyeti 4 milyar dolar civarındadır. 2020 yılında tümüyle tamamlanması hedeflenen üç aşamalı projenin toplam maliyeti ise 7 milyar dolardan fazladır. Bölgede altmış modern otelin inşası öngörülmektedir. Hatta Türk inşaat şirketi Sehil, bölgeye yapay ada üzerine bir otel inşa edecektir “Türkmenistan’da yapay adaya otel inşa edilecek”, Zaman, 11 Ekim 2009;   “Dünyanın ikinci yapay ada otelini, bir Türk şirketi inşa edecek”, Milliyet, 10 Ekim 2009.
44 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010. 
45 “Turkmen President Visits Turkey to Discuss Nabucco”, Radio Free Europe/Radio Liberty, 27 Ağustos 2009. BM Genel Kurulu’nda konuşan Berdimuhammedov, Türkiye ile ekonomik ilişkileri geliştirmek istediğini ve Orta Asya ile Hazar Havzasında barış ve istikrarı arzuladığını açıkladı. Sabah, 10 Ekim 2009.
46 Türk firmalarının, Türkmenistan’da, 2009 yılı Ocak-Ağustos ayları arasında üstlendiği 26 projenin toplam değeri 1 milyar 663 bin dolardır.
47 Murat Varol, “Hazar Denizi’nin ‘Antalya Yapma’ Hedefi”, Doğan Haber Ajansı, 15 Haziran 2009.
48 Cemil Yıldız, “Antalya’da turizmi konuşacaklar”, Zaman, 27 Ağustos 2009; Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010; Cemil Yıldız ve Süleyman Kurt, “Ziyaret öncesi konuştu: Türkiye stratejik ortağımız”, Zaman, 23 Ağustos 2009. Türkmenistan ekonomisindeki turizm sektörünün katkı payını arttırmak ve bu alanda yüksek kalitede hizmet verebilecek elemanların yetiştirilmesi amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA ve Türkmenistan Turizm ve Spor Devlet Komitesi arasında yapılan işbirliği çerçevesinde “Türkmenistan’da Turizmin Geliştirilmesi 
Projesi: 2009-2010 Çalışma Programı” başlatıldı. Proje bağlamında Avaza Serbest Turizm bölgesinde hizmete açılacak ve Türkmenistan’daki otellerde çalışacak 40 personele eğitim verildi. TİKA, “Türkmenistan’da “Turizmin Geliştirilmesi Projesi” Başladı”, http://www.tika.gov.tr, 27 Temmuz 2009.
49 “Çalık Enerji’den Özbekistan’a 336 milyon euro’luk yatırım”, Sabah, 26 Ağustos 2009.
50 DEİK, DEİK Bülteni, Sayı 2009, 36. Hafta, 31 Ağustos-6 Eylül 2009.
51 “Türk işadamları heyeti Özbekistan’da”, Anadolu Ajansı, 8 Eylül 2009.
52 Barış Ergün, “Orta Asya su santrancında Kırgızistan hamlesi geliyor”, Sabah, 1 Ekim 2009.
53 DEİK, DEİK Bülteni, Sayı 2009, 42. Hafta, 12-18 Ekim 2009.
54 Resul Cengiz, “GETİAD, Kazakistan ile Denizli arasında köprü rolü”, Zaman, 29 Ekim 2009; Fahri Öztoprak, “Kazakistan petrol ve doğalgazının Samsun’dan aktarılması bölgenin önemini artıracak”, Zaman, 26 Ekim 2009. 
55 “Orta Asya Endüstri Fuarı açıldı”, Cihan Haber Ajansı, 3 Kasım 2009.
56 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
57 Dışişleri Bakanlığı, “Dış Politika Kronolojisi-2009”, http://www.mfa.gov.tr, Erişim Tarihi: 2 Ocak 2010.
58 Süleyman Kurt, “Ankara-Aşkabat hattında enerji yüklü mesajlaşma”, Zaman, 27 Aralık 2009; “Gül: Türkiye, Türkmenistan’ın enerji politikasını destekliyor”, Cihan Haber Ajansı, 21 Aralık 2009. 
59 ....Şeref Oğuz’a göre Nabucco projesi, Türkiye’yi bölgesel aktör olarak tescil etmekte ve karşılıklı bağımlılığı sağlayarak, yeni bir ekonomik ilişkiler geliştirecektir. Şeref Oğuz, “Enerji Koridoru”, Sabah, 13 Temmuz 2009.
60 ....Detaylı bilgi için bkz. Songül Selvi, Hilal Köylü ve Tarık Işık, “Dev Boru Hattı projesine tarihi imza: Nabucco Türkiye’yi AB’ye bağladı”, Radikal, 14 Temmuz 2009; Hilal Köylü, “Ankara Avrupa’ya ‘Önceliğimiz Nabucco’ mesajı verdi”, Radikal, 8 Ağustos 2009; Ünsal Ereke, “Etraf Gaz Kaynıyor”, Milliyet, 15 Temmuz 2009; İhsan Ekici ve Siyamend Kaçmaz, “Nabucco, Avrupa basınında: Gaz artık tehdit unsuru olmayacak”, Milliyet, 13 Temmuz 2009; “Türkiye gazdan yılda bir milyar dolar kazanacak”, Milliyet, 11 Ağustos 2009; Ünsal Ereke, “Nabucco, Türkmen gazıyla mı başlayacak?”, Milliyet, 15 Ağustos 2009. 
61 “TRT’nin yeni kanalı, ‘TRT Avaz’ yayına başladı”, Zaman, 21 Mart 2009; “New Turkish TV Channel Broadcasts to Balkans, Central Asia, Caucasus”, Radio Free Europe/Radio Liberty, 23 Mart 2009; “TRT Avaz Yayına Başladı”, Radikal, 22 Mart 2009.
62 “Cihan, Orta Asya’nın en büyük televizyon kanalıyla çalışacak”, Cihan Haber Ajansı, 1 Mayıs 2009.
63 Mükremin Albayrak, “Diyanet, 42 ülkenin ulemasını İstanbul’da buluşturuyor”, Zaman, 12 Mayıs 2009.
64 Mükremin Albayrak, “Anadolu, Tacikistan’ın yardımına koştu”, Zaman, 15 Haziran 2009.
65 “Kırgız vali: Türkiye’deki Aytmatov sergisinden heyecan duyduk”, Zaman, 13 Ekim 2009.
66 Hemra Köse, “Avrasya Rektörleri, akreditasyon ve kaliteyi İstanbul’da konuştu”, Zaman, 25 Kasım 2009.
67 TİKA, “Kazakistan El-Farabi Üniversitesine Türkçe Sınıf”, http://www.tika.gov.tr, 3 Kasım 2009; “Özbekistan’a Aşı Desteği”, http://www.tika.gov.tr, 3 Kasım 2009; “Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan Özbek-Türk Kemik İliği Nakli Merkezine Ziyaret”, http://www.tika.gov.tr, 10 Aralık 2009.
68 TİKA, “Tacikistan’a İnsani Yardım”, http://www.tika.gov.tr, 11 Ağustos 2009. 
69 TİKA, “Türkmen Polislere “Savunma Taktikleri” Eğitimi”, http://www.tika.gov.tr, 11 Ağustos 2009.
70 TİKA, “Özbekistan Seralarından İlk Ürün Alındı”, http://tika.gov.tr, 28 Ocak 2009,
71 TİKA, “Karakalpakistan’da Tarımın Geliştirilmesi Projesi Başlıyor”, http://www.tika.gov.tr, 25 Mayıs 2009.
72 TİKA, “Tacikistan’da Pamuk Üretimine Destek”, http://www.tika.gov.tr, 25 Mayıs 2009.
73 TİKA, “Kırgızistan Sayıştay’ına Teknik Yardım”, http://www.tika.gov.tr, 29 Temmuz 2009.
74 TİKA, “‘Entegre Havza Rehabilitasyonunda Katılımcı Yaklaşımı’ Eğitimi”, 
     http://www.tika.gov.tr, 18 Eylül 2009. 
75 TİKA, “Kazakistan’da Mesleki Eğitim Atölyesi Kuruldu”, http://www.tika.gov.tr, 11 Şubat 2009.
76 TİKA, “Kırgızistan’da 43 Okulun Isıtma Sistemi Yenilendi”, http://tika.gov.tr, 11 Şubat 2009.
77 TİKA, “Tacikistan’da 6 Numaralı Hastaneye Jeneratör Desteği”, http://tika.gov.tr, 17 Mart 2009.
78 TİKA, “Kazakistan Abılayhan Dünya Dilleri ve Uluslar arası İlişkiler Üniversitesi’ne Türk Dil Sınıfı ve Kütüphanesi”,  http://tika.gov.tr, 14 Nisan 2009.
79 .......TİKA, “Avrasya Gumilev Milli Üniversitesi ile Protokol”, http://www.tika.gov.tr, 6 Temmuz 2009. 
80 .......TİKA, “Kazakistan’da Ahıska Türkleri için Lise Kuruluyor”, http://www.tika.gov.tr, 23 Haziran 2009.
81 Kırgızistan’da yapılan akademik çalışmalar, bu sayede, elektronik ortama taşınacak. TİKA, “Kırgızistan Yüksek Eğitim Kuruluna Donanım Desteği”, http://www.tika.gov.tr, 15 Haziran 2009.
82 ......Yılda yaklaşık 500 işitme engelli öğrencinin meslek edinmesi ve topluma kazandırılması amaçlanmıştır. TİKA, “Özbekistan’da Özürlü Öğrencilere Meslek Edindirme Kursu”, 
http://www.tika.gov.tr, 28 Nisan 2009.



***