17 Kasım 2014 Pazartesi

ZOR GÜNLER!.


ZOR GÜNLER!.


zor-gunler
Herkesin gözü önünde cereyan eden, günlük kepazelikleri tekrar tekrar yazmanın bir faydası yok. Hatta bunlar, insanları, meselenin temelinden ve aslından uzaklaştırıyor..
Türk ulusu siyasi ve sosyolojik olarak belirgin bir çözülme ve bölünme süreci yaşıyor. Fırtınalı deniz de, birkaç metrekarelik durgun suya rastlanmaz; arayanlar boşuna arar..
Türkiye’de, devlet ve müesseleri tahrip edilmiş, devlet malları yağmalanmış; ülke, rüşvet bataklığına gömülmüş, vergi rezaleti diz boyuna çıkmıştır..
En az ekmek kadar, hava kadar, su kadar temel ve vazgeçilmez bir gereksinim olan özgürlüklerin canına okunmuştur. Sosyal adalet, hukuksal adalet ve toplumsal adalet, bir arada olması gerekirken, paramparça edilmiştir..
Mevcut siyasal demokrasi, tekelci demokrasi ve beylik düzeninin ta kendisidir! “özgür seçimler” bir aldatmacadır. Çünkü kamuoyunu oluşturan bütün kitle haberleşme araçları ya sermayenin ya da hükümet yalakalarının elinde veya denetimi altındadır. Bu tekel, bir azınlığın çoğunluk haline gelmesini sağlayan bir rejim ortaya çıkarmaktadır. (Yerel seçimlerle ilgili haber ve programları izleyiniz, düzen partilerinden başkasını göstermezler. Yaptıkları iş kanunsuzdur. Yüksek Seçim Kurulu bunları uyarmasına rağmen aynı haltı utanmadan yerler. Yetmez, birde eşitlikten, haktan, özgürlükten bahsedecek kadar da yüzsüzler.)
Biz de, az birey, çok yığın vardır. Birey rasyonel seçim yapar, hak arar ve hesap sorar, aklı ile duygularını bastırabilir. Yığın hiçtir, akıl devrede olmadığı gibi, yön tayin yeteneği yoktur. Demokrasi, belirtilen kurallar içinde, sağlam kurumlar ve bilinçli bireylerle oynanır, Türkiye’de olmayan da budur..
Denize hiç girmeyen ya da tam giren hasta olmaz. Ama yarı beline kadar giren, titremekten hiçbir zaman kurtulamaz. Bizde ki demokrasi gibi. Göz boyamak için paraları ortaya döküp miting diye köy düğünü tarzında, yedi mahalleyi davul zurnayla meydanda toplayarak hiç olmaz..
Hızla, bazılarının daha yoksul, bazılarının daha varlıklı hale geldiği ve uçurumların ortaya çıktığı bir ülkede gerçek demokrasi ütopyadır. Yoksulluk, oy’un erdemi de onurunu da alır götürür..
Bir halk, kendilerini nelerin beklediğinden habersiz olmamalıdır. Ne zaman ki bu ülkede adil ve hızlı işleyen bir adalet sistemi kurulur; makam arabası saltanatı yasa ile yasaklanır; İşte o zaman sosyal devlet ve demokrasiden bahsedilebilir..
“Dost ve düşmanlarınızın sizin hakkınızda iyi konuşmaları çok iyidir. Ama hiç konuşmamaktansa, kötü söz etmeleri daha iyidir. Hakkınızda hiçbir şey söylenmiyorsa; siz, başarısız birisiniz.”
(Atilla MÖ.395-452)
Bir insanın büyüklüğü, ulusu yararına özveride bulunmak isteyip istemediği ile ölçülür…
TEK UMUT TEK YOL HEPAR
Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
http://hepar.org.tr/zor-gunler.aspx
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder