26 Ocak 2017 Perşembe

ULUSLARARASI ÇATIŞMALARIN ENERJİ POLİTİK ANALİZİ BÖLÜM 3




  ULUSLARARASI ÇATIŞMALARIN ENERJİ POLİTİK ANALİZİ  BÖLÜM 3


Azeri petrolü zorunlu olarak Rusya’nın Karadeniz’deki Novorovski Limanı’na sadece Çeçenistan’dan ve Kuzey Kafkasya’nın diger yerlerinden geçen mevcut boru hatları ile nakledilmesi gerekmektedir.

Rusya bu petrolden geçis geliri elde etmek ve Azerbaycan’a karsı siyasi bir koz olarak kullanmak istiyorsa mutlaka Çeçenistan’ı kontrol altına almak zorundadır (Kleveman, 2004, s. 60). Acara ile Abhazya topraklarında bulunan Batum, Poki ve Sukhimi Limanları nakil hatlarının son durakları konumunda bulunmakta ve kontrolleri hayati önemi haiz nitelik tasımaktadır. Özetle bu bölgeler, enerji bölgesi ve planlanan nakil hatları üzerinde bulunmaktadır (Kocaoglu, 1996, s. 118- 129). Dolayısıyla yasanan çatısmalar bu yolların kontrolünden ibarettir.

11 Eylül saldırılarının ardından terörle mücadeleyi gerekçe olarak öne süren ABD, gelecege yönelik muhtemel enerji nakil hattı üzerinde bulunan bir kilit ülke olan Afganistan’a karsı harekât düzenlemis ve halen ülkeye tam hâkim olabilmek için mücadele vermektedir (Günay, s. 10).

Dogu Timor etnik sorunu 19. yüzyıl sonundan itibaren ülkenin temel iç sorunlarından iken, Timor Adası ile Avustralya arasında denizde petrol rezervi bulunmus ve birdenbire etnik sorun 1990’lı yıllardan sonra dünya gündeminde önem kazanmaya baslamıstır. Ayrıca Ada önemli bir nakil hattı üzerinde yer almaktadır. Iç çatısmaların ardından BM müdahale ederek Endonezya’da yönetimin degismesine sebep olmustur (Wallerstein, 1999).

2003 ABD-Irak Savası da tıpkı birincisinde oldugu gibi, ABD’nin Orta Dogu enerji kaynaklarına sahip olabilmek için tasarladıgı bir harekâttır. Bu operasyonda en temel gerekçe olan Irak’taki kitle imha silahlarının varlıgı ve teröre verdigi destek düsüncesinin daha sonraki yıllarda gerçek olmadıgı anlasılmıstır. Bu yüzden büyük güçlerin enerji politikalarına uygun davranıslar sergilemeyen Irak yönetiminin ve Irak’taki rejimin degistirilmesi, enerji kaynagı bölgesine yapılmıs önemli bir açık harekât niteligindedir (Kleveman, 2004, s. 290). ABD halen
bölgedeki varlıgını sürdürmektedir.

Oldukça özet bir halde verilen çatısma analizleri, enerji kaynaklarının ne kadar hayati önemi haiz oldugunu gösterirken, ülkelerin bu ugurda her türlü oyun ve hileye basvurarak savası göze alabileceklerini de ispatlamaktadır. Ancak yapılan incelemelerde ortaya çıkan sonuçların gerçege yakın olması olgusu, savasların gerçek sebeplerinin çok iyi gizlendigi düsünüldügünde, kullanılan analiz
yöntemlerinde bilimselligin gözden uzak tutulmaması gerekliligini zorunlu kılmaktadır. Bu durumda mevcut fosil yakıtların gelecekleri ile ilgili yapılan çalısmaları ortaya koyarak, makro seviyede çatısmaların öngörülebilirligi saglanabilir. Çünkü en çok üretilip kullanılan birincil enerji kaynagı fosil yakıtların (kömür, petrol ve dogalgaz) üç âdeti için mevcut rezerv miktarına, tüketim hızlarına ve yeryüzündeki dagılımlarına bakarak genel degerlendirmeler yapmak mümkündür.

Buna göre kömürde durum incelendiginde, ortaya simetrik bir dagılım çıkmaktadır. Ayrıca yatakların yeterince genis olmaması ve isçiligin pahalılıgı çıkarım maliyetini yükseltmektedir. Bu nedenle bugün, maden kömürü elektrik enerjisi üretimi için artık tercih edilmemekte, buna karsın, çelik ve kimya sanayinde yogun olarak kullanılmaktadır. Sekil-14’e göre isletilebilir bilinen dünya kömür rezerv miktarı 847,5 milyar ton kadardır. Buna göre bilinen bu kömür rezervinin, bugünkü üretim ve tüketim düzeyinde 133 yıl yetebilecegi
söylenebilir (BP Statistical World Review, June 2008, s. 32). Sekil-14’e bakıldıgında kömür kaynaklarının adil ve simetrik dagılımı gelecekte bu
maksatla herhangi bir çatısmanın çıkmasının zayıf bir ihtimal oldugunu göstermektedir.



Sekil-14: 2007 yılı dünya kömür rezervleri (BP Statistical World Review,June 2008, s. 33.)




Sekil-15: 2007 yılı dünya petrol rezervleri (BP Statistical World Review,June 2008, s. 7.)

Petrol kaynakları ise, gelismis batı Avrupa ülkelerinde bulunmamakta, ancak gelismemis Orta Dogu ülkelerinde yüksek
miktarlarda bulunmaktadır. Bu durumda, gelismis ve gelismekte olan ülkeler için petrol, kolay ithal edilecek bir enerji kaynagı olmalıdır.
Sekil-15’e göre isletilebilen petrol rezervi 1237,9 milyar varil oldugu görülmekte ve bu tüketim hızı ile rezervin yaklasık 41,6 yıl içinde
tükenecegi öngörülmektedir (BP Statistical World Review, June 2008, s. 6). 
Bu tablonun çatısmaya varan petrol mücadelesinin, esdeger bir alternatif yaratılamadıgı sürece, içinde savas riskini de barındırarak
devam edecegine dair güçlü bir isaret oldugu degerlendirilmektedir.

Dogal Gaz kaynaklarına bakıldıgında, dünya rezerv miktarının 177,36 tcm oldugu görülmektedir. Gelecekte petrolün sahip oldugu
öneme sahip olacagı düsünüldügünde, ülkelere kalkınmada bazı üstünlükler saglayacagı degerlendirilmektedir. Ancak dünya üzerindeki
dagılımı asimetrik nitelik arz ettiginden genel savaslara sebep olmasa da yerel çatısmalar, diplomatik yöntemler, isbirligi ve anlasmalar yoluyla tedarik yoluna gidilebilecegi öngörülmektedir. Dolayısıyla simdilik çatısma sebebi olmayacagı düsünülmektedir. Dünya dogal gaz rezervleri bugünkü düzeyde tüketildiginde, bu rezerv 60,3 yıl yeterli olacagı tahmin edilmektedir (BP Statistical World Review, June 2008, s. 22.)



Sekil-16: Dünya Üretilebilir Dogalgaz Rezervlerinin Dagılımı (BP Statistical World Review, June 2008, s.23)


Tablo-2’de belirtildigi gibi dünya enerji tüketiminde kaynakların payları 2020 yılında da anlamlı bir degisiklik arz etmemektedir.
Dolayısıyla birincil fosil enerji kaynakları ile ilgili geçmiste ve bugün yasanan gelismeler yakın gelecekte yasanacaklarla da paralellik
gösterecegi degerlendirilebilir. Sekil-17’de ise 2030 yılında kömür talebi yaklasık 3,9 milyar ton petrole denk, petrol talebi 5,3 milyar ton ve
dogalgaz talebi ise 4,7 milyar ton petrole denk miktarlara ulasacagı öngörülmektedir. Bu tahmin, 2002 yılında taleplerin kömürde
2,1, petrolde 5,9 ve dogalgazda 2,0 milyar ton petrole denk oldugu düsünülürse yüksek talep artısına isaret etmektedir ki, buradan
gelecekte yasanacak krizlerin gerçek sebeplerinin enerji politik olacagı sonucuna varmak mümkündür.

Sekil-17: Gelecekte Enerji Talep Tahmini 
(http://www.bbc.uk/turkish/indepth/story/2006/2/060215_energy_demand.shtml)




Tablo-2: Dünya Enerji Tüketiminde Kaynakların Payları (%) (IEA World Energy Outlook 2000)

3. Sonuç

Enerjinin önemi dünya var oldukça devam edecektir (Kocaoglu, 1996, s. 37). Gelismis ülkeler kalkınmıslıklarını enerji bölgelerine yaptıkları müdahale ve isgallere borçludurlar. Gelecekte de enerji kaynak ve nakil hatlarını kontrol eden güçler süper güç tanımını sürdürürken, diger devletler bu özelliklerini devam ettiremeyeceklerdir.

Yapılan askerî operasyonlar görünürde baska gerekçelerle açıklanırken, arka planlarında enerji kaynaklarının yattıgını askerlerin isgal ettikleri bölgelere ayak basar basmaz enerji kaynaklarının haritasını çıkarmaya çalısmalarından da anlasılmaktadır (Ulugbay, 1995, s. 146).

Petrol ve dogalgaz ticari deger tasımaya basladıgından itibaren yasanan politik çatısmaların temel kaynagı haline gelmistir (Kocaoglu, 1996, s. 85). Bazı olaylarda nedenler öyle iyi gizlenmistir ki enerji politik sebeplere ulasmak oldukça zorlasmıstır. Bir ve Ikinci Dünya Savaslarının asıl sebebi (basta kömür ve petrol olmak üzere) enerji politiktir. Bunun dısında yasanan yerel çatısmalar, diplomatik baskılar, mikro milliyetçi ayrılıkçı hareketler ve bölücü terör olayları ya enerjinin üretildigi yerlerde ya da enerji nakil hatlarının hemen yakınında
bulunan yerlerde yasanmıs olması tesadüf sayılmamalıdır. Bu varsayım ülkelerin enerji nakil hattı üzerinde bulunmasına veya enerji kaynagı olup olmadıgına ve kaynaga komsu bulunup bulunmadıgına göre dıs baskı ve müdahalelere maruz kalıp kalmayacagı hakkında bazı ipuçları verebilmektedir. 

Jeopolitik teoriler kapsamında degerlendirilen Mackinder’in Kara Hâkimiyet Teorisi, Spykman’ın Kenar Kusak Teorisi, Haushofer’in Hayat Sahası Teorisi, Mahan’ın Deniz Hâkimiyet Teorisi, Morgenthau’un güç teorileri ("Nicel ve Niteliksel Unsurlar“), Samuel Huntington'un " Medeniyetler Çatısması " Teorisi, Zbignew Brezezinski'nin " Büyük Satranç Tahtası " Teorisi ve Alexander Dugin'in
" Yeni Avrasyacılık " Teorisi gibi teoriler, enerji kaynaklarının dünya hâkimiyeti üzerindeki etkisini tam olarak açıklayamamaktadırlar.

Dolayısıyla Yeni Hayat Sahası ve Kalpgahın Orta Dogu cografyası oldugunu söylemek yanlıs bir ifade olmayacaktır. Bu kapsamda Büyük Ortadogu Projesi de Kuzey Afrika ile birlikte bir enerji tedarik planı oldugu söylenebilir.

Sonuçta enerji kaynakları açısından yasanan yogun rekabet, enerji kaynaklarının yetersizligi ve tükenmekte olan fosil kaynaklara saglıklı alternatiflerin gelistirilememesi tüm ülkeleri derinden etkilemektedir. Bunun için Türkiye’nin enerji kaynakları ile olaniliskilerini de (terminal ülke olabilme veya kaynak ülkelerle yakınlık) jeopolitik açıdan yeniden degerlendirip dıs politikasının omurgasında düzenlemeler yapması sürdürülebilir kalkınma stratejisinin gerçeklesme ihtimalini arttıracaktır. Özellikle enerji politikalarını sadece sekil
yönünden göstermelik degil, esas yönünden de, ön görülen teşkilatın her birimini fonksiyonel hale getirip birbirini tamamlayan ve bütünleyen tarzda iyi senkronize etmelidir.

Kaynakça:

ARI, Tayyar (2006). Uluslararası Iliskiler Teorileri, Çatısma, Hegemonya, Isbirligi, Istanbul, Alfa Yayınları, 4. Basım.
ACUN, Niyazi (1949). Dünya Petrol Tarihi ve Türk Petrolü, Istanbul, Saka Matbaası.
BP Statistical World Review, June 2002.
BP Statistical Review of World Energy June 2008.
DEDEOGLU, Beril (2003). Uluslararası Güvenlik ve Strateji, Istanbul, Derin Yayınları.
Dept. Of Defense, “Base Structure Report, FY 2001” and Defense Almanac: Center for Defense Information Almanac, 2001-2002,
www.cdi.org and http://www.docstoc.com/docs/3769473/U-S-Military-Troops-and-Bases-Around-the-World-TheErisim tarihi 10.04.2009.
DUNCAN, Richard C., The Peak Of World Oil Production And The Road To The Olduvai Gorge, Pardee Keynote Symposia, Geological
Society of America Summit 2000, Reno, Nevada, November 13, 2000, http://dieoff.org/page224.htm, Erisim tarihi 14.05.2009.
DURAND, Daniel (1974). Uluslararası Petrol Sorunları, Istanbul, Gelişim Yayınları.
Dünya Petrol Piyasalarındaki Gelismeler, www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/EAD/.../dpp.doc
EDIGER, Volkan S. Yeni Yüzyılın Enerji Güvenliginde Karsılıklı Bagımlılık Bir Zaruret, Cumhurbaskanlıgı Enerji Danısmanı Dogal Gaz Dergisi, Sayı 132, 2007/12.
Encyclopedia Britannica (11th ed.)
FALVIN, Christopher ve LENSSEN, Nicholas (1994). Enerjide Arayıslar-Yaklasan Enerji Devriminin El Kitabı, Istanbul, TEMA Vakfı Yayınları.
Grafiklerle Dünyanın Enerji Talebi, BBC Turkish,
http://www.bbc.uk/turkish/indepth/story/2006/02/060215_energy_demand.shtml, Erisim Tarihi 14.05.2009.
GÖKSU, Ekrem (1966). Türkiye’de Petrol, Istanbul, Kagıt ve Basım Isleri A.S. ITÜ.
GÜNAY, Bekir. Terörden Arındırılmıs Dünya, Kocaeli Üniversitesi, Uluslararası Iliskileri Bölümü, Siyasi Tarih Anabilim Dalı Baskanı, 
iibf.kocaeli.edu.tr/uli/kut/.../Terörden%20Arındırılmıs%20 Dünya.doc.
IEA World Energy Outlook 2000.
INAT, Kemal-DURAN, Burhanettin ve ATAMAN. Dünya Çatısma Bölgeleri, Ankara, Nobel Yayın Dagıtım, 2007.
KLEVEMAN, Lutz (2004). Yeni Büyük Oyun-Orta Asya’da Kan ve Petrol, Çev. Hür Güldü, Istanbul, Everest Yayınları.
KOCAOGLU, Mehmet (1996). Petro-Strateji, Istanbul, Harp Akademileri Basım Evi.
ULUGBAY, Hikmet (1995). Imparatorluktan Cumhuriyete-Petropolitik, Ankara, Turkish Daily News Yayınları.
TUGENDHAT, Christopher (1968). Oil The Biggest Business, London, Eyre-Spottiswoode.
TUGRUL Beril, “Enerji Politikaları” Ders Notları, 2005-2006 Dönemi, GYTE.
TÜRKIYE Genel Enerji Raporu, Eylül 1968, Ankara, Türkiye 2. Genel Enerji Kongresi.
WADDELL, Eric, The Battle for Oil, Global Research, 2003;
http://www.defenselink.mil/specials/unifiedcommand/; 
http://www.unitedforpeace.org/article.php?id=884,  Erisim tarihi 14.05.2009.
WALLERSTEIN, Immanuel. Dogu Timor: Neden Ancak Simdi Ilgileniyoruz?, Fernand Braudel Center, Binghamton University,
Http://fbc.binghamton.edu/commentr.htm, 15 Eylül 1999.
WORLD Energy Outlook 2008.
YERGIN, Daniel (1995). Petrol-Para ve Güç Çatısmasının Epik Öyküsü, Çev. Kamuran Tuncay, Ankara, Türkiye Is Bankası Kültür Yayınları.
http://www.6dtr.com/TARIH/haritalar/63-1914_avrupa.jpg, Erisim tarihi 07.06.2009.
http://selsil.blogspot.com/2005/06/lojistik-berlin-bagdaddemiryolu.
html, Erisim tarihi 14.05.2009.
http://www.eia.doe.gov/neic/speeches/Caruso061305.pdf, Erisim tarihi 07.06.2009.
http://www.makingthemodernworld.org.uk/learning_modules/history/04.TU.04/?section=4, Erisim tarihi 07.06.2009.
www.vizyonharita.com/resim/dunyabuyuk.jpg  Erisim tarihi 13.05.2009.
http://baybul.com/ansiklopedik-bilgiler/88530-demokratik-kongo-cumhuriyeti.html, Erisim tarihi 08.06.2009.
Petrolün Varil Fiyatı 95 Doları Buldu 30/11/2007 News Voice of America 
http://www.voanews.com/turkish/archive/2007-11/2007-11-30-voa3.cfm?CFID=220623375&CFTOKEN.



****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder