3 Ocak 2017 Salı

SURİYE İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU



SURİYE İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU


Suriyeli İnsan Hakları Savunucusu Emel Atasi ile Söyleşi 
29 Haziran 2011 
2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ 
0RTADOGU  ANALİZİ,
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 



Suriye’nin Humus Vilayeti kökenli Atasi ailesi Suriye siyasal yaşamında geçmişten günümüze önemli roller üstlenmiştir. Atasi ailesi içinden 1966-1970 yılları arasında Devlet Başkanlığı yapmış Nurettin Atasi ve Baas Partisi’nin önde gelen isimlerinden ve bakanlık yapmış Cemal Atasi gibi siyasi figürler çıkmıştır. Günümüzde de Atasi ailesi önemli roller üstlenmeye devam ediyor. Suriye muhalefetinin önemli gruplarından biri özellikle insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleridir. Örneğin Suhair Atasi tarafından oluşturulan “ Cemal Atasi Forumu ” faaliyetlerinin yasaklanmasının ardından internet üzerinden rejim muhalifi çalışmalarına devam etmektedir. Bir diğer muhalif Atasi ailesi mensubu ise Fransa’da yaşayan insan hakları savunucusu Emel Atasi’dir. Fransa’da etkin konumda bulunan ve Fransız karar alıcıları etkileme potansiyeline sahip Emel Atasi ile Antalya Konferansı sırasında mülakat gerçekleştirdik. Atasi, ORSAM ile liberal kesimin Suriye’deki halk ayaklanmasına bakışını ve Beşar Esad sonrası döneme ilişkin beklentilerini paylaştı. 

ORSAM: Suriye rejimi tamamen gayrı meşru bir yönetim midir yoksa Suriye toplumu içinde belli bir oranda da olsa meşruiyete sahip olduğunu söyleyebilir miyiz? 



Emel Atasi: Suriye rejimini Arap Alevi rejimi olarak tanımlamak doğru değildir. Suriye’yi yönetenler ve ekonomik kaynaklarını toplayanlar toplamda 200 kişiyi geçmemektedir. Rejimi de Esad ailesi olarak tanımlamak daha doğrudur. Arap Alevi rejimi olarak değil. Esad ve çevresindekiler Arap Alevi kökenlidir ancak Arap Alevi düşüncesi ile hareket edilmemektedir. Esasen bizler Arap Alevi, Hıristiyan şeklinde konuşmaktan da hoşlanmıyoruz. Burada Antalya’da bütün bu gruplardan insanlar bir aradadır. 

ORSAM: Bahsettiğiniz 200 kişilik yönetim kadrosunun pozisyonları nedir? 

Emel Atasi: Bunların büyük çoğunluğu yüksek askeri pozisyonlarda bulunmakta dır. Bunun yanı sıra Beşar Esad’ın kuzeni Rami Maluf ülke ekonomisini kontrol etmektedir. Bütün ülke gelirleri bu aileye gitmektedir. Bu merkezdeki yapının çevresinde para ile çıkar ilişkileri ile kendilerine bağladıkları gruplar bulunmakta dır. Örneğin Şam’da 3 kattan yüksek bina inşa edilememektedir. Şimdi bu insanlara izinler verilerek Şam ve Halep’in zengin insanları bağlanmaya çalışılmaktadır. Şu anda sokaklarda olanlar fakir insanlardır. 
Örneğin benim ailem Humus’ludur. Atasi ailesi bu şehirdendir. Önde gelen bir aile olmakla birlikte sokaktaki göstericilerle birlikte yer almaktadır. Yönetim, Kürtleri de satın almaya çalışmaktadır ancak vatandaşlık vererek de onları kendi tarafına çekemeyecektir. 

ORSAM: Suriyeli Kürtlere daha fazla hak verilmesi durumunda rejim destekçisi cepheye geçmeleri mümkün müdür? 


Emel Atasi: Bu çok zor bir durumdur. Hatta imkansızdır. Çünkü Kürt halkının psikolojisi Şam’da yaşayanlar ya da Arap Bedevilerden 
farklıdır. Kürtleri satın alamazlar. Kürtler geçmişi unutmamaktadır, daha fazla hak istemektedir. Sizin ilk sorunuza yanıt olarak rejimi sadece para ile satın alınmış fakir insanların desteklediğini söyleyebilirim. Dini ayrımlar hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum. 
Çünkü bu bizi bütünleştirmiyor bölüyor. Suriye’de çok fazla sayıda insanın desteğe ve paraya ihtiyacı bulunmaktadır ve rejimin destekçi bulması da kolaydır. Mesela Şam’da düzenlenen rejim yanlısı gösteriler için okullara gidilerek gösteriye katılmaları konusunda baskı yapıldığını biliyoruz. Katılmak dışında başka seçenekleri bulunmayan insanlardan söz ediyoruz. İnsanlar rejimden korkmaktadır. Baskı, işkence uygulanmaktadır. Eğer isteklerine uymazsan hapse gitme olasılığı bulunmaktadır. 

Sonuç olarak Suriye toplumunun en fazla %20 ile %30’u arasında bir kesimin rejimi desteklediğini söyleyebiliriz. Esasen buna çıkar ilişkisi olduğu için tam bir destek olarak nitelemek doğru da olmayacaktır. Suriyelilerin yaklaşık %17’si ülke dışında yaşamaktadır. Bunları da rejim karşıtı olarak saymak gerekmekte dir. 

ORSAM: Rejimin yıkılması durumunda ülkede Irak benzeri bir iç savaş yaşanması olasılığı var mıdır? 

Emel Atasi: Suriye, Irak ve Libya’dan farklı özelliklere sahiptir. Biz burada Antalya’da farklı düşünen gruplar diyalog kurmaya çalışıyoruz. 
İslamcı, komünist veya diğer farklı görüşlere sahip kişilerle görüşüyorum ve ortak bir nokta bulmaya çalışıyoruz. Olumsuz tarafları bir kenara bırakıyoruz. Suriyeli farklı kesimler birbirini tanımadığı için birbirinden korkuyordu. Ancak şimdi birbirimizi tanımaya başladık. Ben Avrupa’da yaşıyorum ve İslamcılardan korkmuyorum. Ama onları da çok yakından tanımıyorum. Burada onlarla  konuştuğumda son derece açık fikirli olduklarını görüyorum. Demokrasiden, güçler ayrılığından bahsediyorlar. 

ORSAM: Ancak Ortadoğu’nun gerçeklerinden biri de etnik ve mezhepsel tanımlamaların siyaset üzerindeki etkisidir. Örneğin Mısır’da Mübarek gittikten sonra Hıristiyanlara yönelik bazı saldırılar oldu. Suriye’de böyle bir ihtimal var mıdır? 

Emel Atasi: Suriye tamamen farklıdır, böyle bir şey Suriye’de yaşanmayacaktır. Suriye’de halk Baas Partisi ve Esad ailesinden nefret etmektedir. Ancak Arap Alevilerden nefret etmemektedir. Arap Aleviler burada bizimle birliktedir. Suriye Devrimi’nin önde gelen kesimlerinden biri Suriyeli gençlerdir. Olgunluk son derece önemlidir ve Suriye’nin olgunluğundan gurur duyuyorum. Suriye’de istikrarsızlık olmaması için burada çalışıyoruz. 

ORSAM: Yani Suriyeli kimliğinin daha güçlü olduğunu ve barışçıl bir geçiş dönemi mi yaşanacağını söylüyorsunuz? 

Emel Atasi: Bence böyle olacaktır. Rejim düşerse bu sürecin diğer ülkeler  dekinden daha hızlı olacağını düşünüyorum, öyle umuyorum. 
Ancak daha yapmamız gereken çok fazla şey var. Bizler Suriye dışında yaşayan %17’lik kesim olarak yüksek eğitimli ve entelektüel bir geçmişe sahibiz. Bizlerin daha fazla çalışması gerekmektedir. 

ORSAM: Peki, Suriye dışında yaşayan bu kesimin ülkede bulunmadığı için rejim değişikliğini nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? 


Emel Atasi: Eğer rejim düşerse Suriye’ye verecek çok şeyimiz olduğuna inanıyoruz. Örneğin Fransa’da yaşayan Tunuslular devrim sonrası geçiş sürecine büyük katkı sağladılar. Ekonomi ve insan hakları alanlarında katkı sundular. Buna benzer olarak bizim bu örgütlenmemiz de yeni bir anayasa konusunda çalışabilir. Çok fazla yapmamız gereken şey olduğunu biliyoruz ve biz buna hazırız. 

ORSAM: Libya benzeri bir uluslararası müdahaleye nasıl bakıyorsunuz? 

Emel Atasi: Bu Suriye için imkansızdır. Biz Suriye ordusunun rejime verdiği desteği keserek bizim yanımızda yer almasını bekliyoruz. 

ORSAM: Böyle bir ihtimal var mı? 

Emel Atasi: Olabilir. Şu an için zor gözüküyor ancak olasılık dahilindedir. 

ORSAM: Eğer uluslararası müdahaleyi imkansız görüyorsanız rejim değişikliği için tek koşul ordunun saf değiştirmesi mi oluyor? 

Emel Atasi: Suriye’de Arap Alevilerin tamamı Esad’ı desteklemiyor. Bazı önde gelen Arap Alevi din adamları da Esad’ı iktidarı bırakması konusunda zorlayabilir. Çünkü onlar rejim dışından tüm Suriye halkının bir ve bütün olduğunu daha iyi görmektedirler. 
Aynı zamanda Arap Alevi aydınların da bu gerçeği gördüğünü düşünüyorum. Bu rejim değişikliği için diğer bir olasılıktır. Diğer bir olasılık, bizler Batı’da çalışan insanlarız. Örneğin ben Fransa’da çalışıyorum. Yurt dışında etkin konumda bulunan Suriyeliler bulundukları ülke yönetimleri, BM üzerinde baskı uygulayarak bir çözüm bulunmasına yardımcı olabilir. Fransa ve diğer bazı Avrupa ülkeleri 
Suriye’ye siyasi olarak baskı uygulamaktadır. Hiçbirimiz Esad rejimi ile beraber yaşamak istememektedir. Ve yönetim masum insanları öldürmeye devam ederse uluslararası müdahale bizim istemediğimiz bir durum olsa da dünyanın kararı olacaktır. Suriye halkı yalnız değildir. İnsan haklarının korunması tüm insanlığın sorumluluğundadır. Dünya genç yaştaki Hamza gibilerin öldürülmesine sesiz kalamaz. 

ORSAM: Antalya Konferansından bulunan grupların Suriye içinde etkili olduklarını söyleyebilir miyiz? 

Emel Atasi: Bazıları Suriye’den gelmektedir ve etkinlikleri vardır. Suriye Devrimi, İslam ya da herhangi bir partiye dayanmamaktadır. 
Zaten Suriye’de siyasal partiler zayıftır çünkü bir siyasal yaşam söz konusu değildir. Dolayısıyla Suriye’de devrimi gerçekleştirenler partiler değil sıradan halktır, gençlerdir. Buradaki toplantıda da birçok sıradan genç yer almaktadır. 

ORSAM: Rejimin yıkılması durumunda hangi siyasi gücün iktidara yakın olduğunu düşünüyorsunuz? Müslüman Kardeşler Hareketinin başa geçmesi olasılığı sizi kaygılandırıyor mu? 

Emel Atasi: Önemli olan demokratik bir siyasi yapının inşa edilecek olmasıdır. Örneğin Tunus’ta devrimin ardından birçok siyasal parti kuruldu. Belki Suriye’de böyle olacaktır. Bu bir seçenektir. 

ORSAM: Rejimin yıkılması durumunda nasıl bir Suriye düşünüyorsunuz? 

Emel Atasi: Biz Türkiye modelinin uygulanmasını istiyoruz. Türkiye modelinin İslami demokrasi olduğunu da düşünmüyorum. Suriye halkının Türkiye’ye güvendiğini ve Başbakan Erdoğan’ı beğendiğini biliyorum. Suriye halkı Batı’ya açılmak istiyor. İnsanlar Türkiye gibi olmanın hayalini kuruyor. 

ORSAM: Türkiye Suriye muhalefetini desteklemek adına neler yapabilir? 

Emel Atasi: Türkiye bize yardım edebilir. Türkiye bizi anlayabilir. Biz her türlü Batı müdahalesini reddediyoruz. Ancak Türkiye ve Fransa’yı tercih ediyoruz. Çünkü bizim Türkiye ile bir geçmişimiz var. Birbirimizi tanıyoruz. Özellikle Türk dizi ve filmlerinin Ortadoğu’da yaygınlaşmasıyla bu tanımayı daha da arttı. Suriye halkı İsrail’e ve Batı’ya güvenmemektedir. Türkiye, Suriye rejimine baskı uygulamak ve Batı üzerindeki etkisini kullanarak muhalif harekete destek verebilir. 

Türkiye’nin Obama yönetimi üzerinde bir etkinliği var, Batı ile yakınlar. Örneğin şu aşamada Türkiye Şam Büyükelçisini geri çekebilir. 
Ben aynı zamanda bir Fransız vatandaşı olarak Fransa’nın Şam Büyükelçisini geri çekmesi yönünde çaba sarf ediyorum. Bunun yanı sıra Türkiye’nin Halep şehri ile ekonomik ilişkileri vardır. Halep şehri ve işadamları ticari çıkarları nedeniyle protestoları desteklememektedir. 
Rejimin yanında yer almaktalar. Türkiye’nin buradaki ticaret üzerinde etkisi vardır. Bu gücünü kullanarak Halep’in bizim tarafımıza geçmesi sağlanabilir. 

ORSAM: Halep’te bazı azınlık gruplarının da rejimi desteklediğini söyleyebilir miyiz? 

Emel Atasi: Evet, Halep’te örneğin Ermeniler yaşamaktadır. Fransa’da da çok sayıda Ermeniler bulunmaktadır. Onlara bu toplantılara katılmalarını söylediğimde reddettiler. Kürtler de Halep’te sesizdir. Halep Üniversitesi’nde 500 kişilik bir gösteri oldu ancak bu sayı azdır. 

ORSAM: Suriyeli Kürtler, Araplarla aralarında eşitlik olmasını savunmaktadırlar. Araplar eşitlik ilkesini kabul etmekte midir? 

Emel Atasi: Kürtler Araplara güvenmemektedir. Ben bunu anlayabiliyorum. Ancak yeni Suriye’de demokrasi olacaktır. Kendi hayatlarını yaşama haklarına kavuşacaklar. Kürt dilini konuşabileceklerdir. Resmi dil ve eğitim dili Arapça olacaktır ancak okullarda Kürtçe ikinci dil olacaktır. Eğer geleneklerine saygı duyar ve siyasal örgütlenmelerine izin verilir, tüm Suriyelilerle aynı haklar tanınırsa sorun kalmayacağını düşünüyorum. 

ORSAM: Bazı Suriyeli Kürt partiler Irak benzeri bir otonom yapı talep etmektedirler. Siz ve Konferans bu taleplere nasıl yaklaşmaktadır? 

Emel Atasi: Biz Kürtlerin bizimle birlikte yaşamak istediklerine inanıyoruz. Kardeşlerimiz olarak kalacaklarına inanıyoruz. Fransa’da Korsika sorunu var, İspanya’da Bask var, Türkiye’de de benzer sorunlar yaşıyorsunuz. 
Kürtlerle oturup konuşulur. Diyalog olursa birbirimizi daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum. 
Bence bu sorun liberal değerler ve özgürlük ile çözülebilir. İyimser olmalı ve en iyi çözümü bulmalıyız. 

ORSAM: Antalya’daki muhaliflerin rejim değişikliğini sağlayacak potansiyele sahip olduğunu düşünüyor musunuz? 

Emel Atasi: Biz tek başımıza rejimi değiştiremeyiz. Biz burada Suriye Devrimi’ni desteklemek için bulunuyoruz. Sadece Suriye halkı 
devrimi gerçekleştirebilir. Bizim de yapmamız gereken birçok şey vardır. Biz buradayız çünkü Suriye halkı bunu istemektedir. 

ORSAM: Son olarak bu konferanstan beklentilerinizi anlatabilir misiniz? 

Emel Atasi: Muhalefet ve bazı işadamları bu konferansı organize etmektedir. Bu konferans farklı grupların birbirini keşfetmesi için bir 
fırsattır. Ben Suriye Devriminin başarıya ulaşacağına inanıyorum. Birçok grup ve insanın aynı hedefi söz konusudur. Konferans da bu 
sürece katkı sağlayacaktır. 

ORSAM: Sayın Atasi çok teşekkür ediyoruz. 


* Bu Söyleşi 1 Haziran 2011 tarihinde ORSAM Ortadoğu Danışmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan ve ORSAM Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan tarafından Antalya’da düzenlenen 
“Suriye’de Değişim Konferansı” sırasında gerçekleştirilmiştir. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder