Aslında Suriye‟de olacaklar konusunda örtülü bir ABD-Rusya planı var ve bu Soçi Mutabakatı‟na da yansıdı. Soçi Mutabakatı‟nda yazılı olmayan bir
(gayriresmi) uzlaşma ile İdlib bölgesinde gelişmeler bekleniyor1. Soçi Mutakatı, Rusya‟nın Suriye sahnesindeki stratejisinin önünü açtı. YPG/PKK‟yı
kontrollerine almak için adımlar atıyorlar. Bu arada işin ABD cephesinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Önce Trump, “Petrolü garanti altına aldık” dediğinde
ciddiye almadık; “Suriye’deki petrol işlerine yaramaz, öyle olsa idi oraya çoktan bir Amerikan şirketi gelirdi” diye düşündük. Ama ABD içinde özellikle
Kongre ve Dış İşleri Bakanlığı arasındaki tartışmaları izlerken yeni bilgiler öğrendik. Bir de aşağıdaki haritayı görünce bu olasılığı sorgulamaya karar verdik.
Ama önce ABD‟deki dış politika anlayışındaki değişim ve Kürtlere nasıl baktıkları ile işe başlayalım. Trump’ın muhafazakar milliyetçiliği.. ABD dış politika
ile anlayışında Trump ile başlayan bir değişim yaşanıyor. Amerikan dış politikacı kurucuları sayılan Washington, Jefferson, Hamilton gibi başkanların
geliştirdiği bir tür “milliyetçilik” esasına dayanır. Kurucuların devlet yönetiminde dayandığı temel esaslar şunlardı; hukukun üstünlüğü, bireysel özgürlük,
serbest teşebbüs, eşitlik ve sınırlı devlet. Dış politika devletin çıkarlarını sağlamalıydı ve Amerika, (dünyayı düzenleme rolü olan) “istisnai ülke” idi.
Bu tüm ABD devlet başkanlarının aynı dış politikayı izlediği anlamına gelmiyor. Diğerleri bu temellere bağlı kalmışlardır ama konjonktüre uygun bir dış
politika izlemişlerdir. Ülkenin kurucusu George Washington, o dönemde Avrupa‟nın güç çekişmeleri karşısında “yalnızcılık” politikasına başvurmuş,
ittifaklara girmemiştir. William McKinley, emperyalizme başvurmuş ve Asya‟daki çıkarları için Pasifikte‟ki Filipinleri işgal etmişti.
Woodrow Wilson ile büyük bir kırılma yaşandı; Birinci dünya Savaşı ile birlikte ulus-devlet batıyordu, çare “uluslararasıcılık” olmalıydı.
Trump‟ın uyguladığı dış politika da “muhafazakâr milliyetçilik” ya da sadece “milliyetçilik” esasına dayanmaktadır2. Trump, ne savaş ne de yalnızcılık
yanlısıdır. Trump‟ın oyun planı; şartlar istediği duruma gelene kadar ya baskı yapmak ya da gerginliği azaltmaktır. Öncelikle ABD‟nin çıkarını korumakta
kararlı olduğunu göstermekte, eğer karşı tarafla bir ortak noktada buluşursa anlaşmaktadır. Trump‟ın anladığı dış politika da budur; büyük jeopolitik
rekabetin olduğu ortamda baskı ve işbirliği karışımı bir formül uygulamak3. ABD‟nin Türkiye ile ilgili dış politikası da buna benzerdir. Her seferinde
yaptırım tehdidi ile gelmekte, alabileceklerini görmekte, daha fazla gidemediği yerde geri çekilmektedir. Diğer ülkelere uygulanacak yaptırımlar,
tarihsel olarak ABD Maliye ve Hazine Bakanlıklarının en önemli projesidir ve bunlar özellikle kurgulanır. Örneğin İran ile nükleer program anlaşması
yapıldığında Obama yönetimi, İran‟ın ülke dışındaki paralarını bloke etme kabiliyetlerini caydırıcılık için yeterli görüyordu.
ABD için artık ittifaklar yok vekiller var..
İttifak kurmak, 19. yüzyıl Avrupa‟sından kalma bir gelenektir. Artık NATO gibi sağlam resmi ittifaklar bile çalışmıyor. Strateji oyununun kendi tarafında
artık „müttefikler‟ değil, „rica edenler‟ ve „vekil güçler‟ var4. Çünkü dostları korumak çok pahalı, vekil güçler için ise parasını öde, işin bitince sırtını dön
yeterli. Önemli olan vekil güçlerin bunu bilmesidir. ABD, zaten Suriye‟de sonsuza değin kalamayacaktı. Bunu sadece YPG/PKK değil, diğer Kürtler de
biliyordu ama kendilerini buna mecbur hissettiler. YPG/PKK‟nin Esat ve Rusya tarafına geçiş süreci yani „özgürlük savaşçısı‟ iken Esat ve Rusya tarafına
katılmaları bir hafta bile sürmedi. Ama Esat biliyor ki, ihanet genetik bir alışkanlıktır. İttifaklar konusuna dönecek olursak; bu yeni mantıkla
ABD; Güney Kore, Japonya, Filipinler ve Suudi Arabistan ile ilgili yükümlüklerinden kurtulmaya çalışıyor. ABD‟ye rica eden veya yalvaranlar karşılığını
ödemeli ve bu sonsuza değin sürmemeli yani yakın bir çıkış zamanı olmalı. ABD için, Kuzeye karşı Güney Kore, Rusya‟ya karşı Polonya, Çin‟e karşı
Filipinler ve Türkiye‟ye karşı PKK tek taraflı bir rica-yalvaran ilişkisidir. Strateji üretmek bakımından tembel olan Avrupa ise hala romantizmle yaşıyor.
Ama yukarıda anlattıklarımızdan en çok ders alması gereken hala ABD‟nin kuklası olmakla hayatta kaldığını sanan Arap ülkeleri ve nihayet Orta Doğu‟yu
tek başına yönettiğini sanan İsrail‟dir. Artık Amerikalılar, daha önce Afganistan ve Irak‟ta yaptıkları gibi, uzun zaman alacak zaferler yerine kolay çıkışı
olan başarıları seçecekler. Gerçekçi sonuçlar için maddi çıkar sağlayacak, sınırlı savaşlar tercih edilecek. Aksi takdirde Amerikan kanının akması ve para
kaybı söz konusudur. Bunları sağlamanın yani Amerikan kanı akmamasının ve de ucuza getirmenin yolu ise fantezi peşindeki vekil güçleri kendi yerine
kullanmaktır5. Müttefiklik ise dostluğu çağrıştıran eski bir romantik söylemdir. ABD’nin Kürtlere bakışı.. ABD‟de Kürt hayranları; Kürtlerin hala devlet
kuramamış, mazlum bir millet olduğu hikâyesi ile işe başlıyor. Orta Doğu‟da yaşayan 30 milyon Kürt‟ün yaklaşık yarısı Türkiye‟de yaşıyormuş.
CIA‟ya göre Türkiye‟de 14.5 milyon, İran‟da 6 milyon, Irak‟ta 5-6 milyon, Suriye‟de ise 2 milyondan az Kürt yaşamaktadır. 1.2 milyon civarında Kürt‟ün
iç savaş esnasında Suriye‟yi terk ettiği tahmin ediliyor. Dört ülkedeki Kürtler homojen değildir; Irak‟rakiler Sorani, Türkiye‟deki Kurmanji lehçesi konuşur
ve tercüman olmadan anlaşamazlar. Hepsinin derdi kendisinin lider olduğu kendi devletini kurmak olduğundan aralarında anlaşamazlar.
Büyük Kürdistan sadece eşkıya başı Apo‟nun hayalidir ama bu sadece PKK‟nın söylemi olarak kalmıştır. Suriye‟deki YPG/PKK‟yı savunan Amerikalılar
Suriye‟nin kuzeyinde kurdukları Suriye Demokratik Güçleri‟nin (SGD) tamamının YPG/PKK olmadığını iddia ediyorlar. PKK‟dan türeyen YPG‟nin monolitik bir yapı olmadığını, ilerici ve ılımlı olduğunu, PKK‟nın Soğuk Savaş‟tan kalma Marksizmini paylaşmadığını söylüyorlar. Üstelik 70 bin kişinin katili PKK, uzun zamandır sivillere saldırmıyor muş 6. Bu mantığa göre, El Kaide, Amerikan askerlerini öldürdüğü zaman terörist olmuyor. Bombalamaları yapan Özgürlük Şahinleri denen grup, aslında PKK‟dan kopan bir grupmuş, onların Suriye‟de bir kolu yokmuş. Ne yazık ki Suriye, Irak, İran ve Türkiye‟de yaşayan Kürtler, bu ülkelerin meşru rejimlerini hedef alan büyük devletlerin kuklası oldular ve İran senaryosu için de onları gene sahada kanları akıtılacak.
ABD ve YPG/PKK İlişkileri..
2014 yılında ise IŞİD ile mücadele görüntüsü altında bu yapılar açıktan faaliyet göstermeye yöneldi. ABD, Suriye topraklarında asker bulundurmak için
IŞİD ile mücadele bahanesi ile YPG/PKK‟yı vekil güç seçti ve İsrail ile birlikte yarı özerk bir Kürt bölgesi oluşturdu. SDG, ABD Özel Kuvvetleri tarafından
eğitildi, donatıldı ve maaşları ödendi.
2015 yılında Irak‟ın kuzeyinde Barzani‟nin çaldığı petrol Türkiye üzerinden Ceyhan Limanı yolu ile denizden İsrail‟e gidiyordu.
öncesinde Türkiye‟nin harekâtını küçümsemesi ve Suriyeli Kürtlere çekilmeleri konusunda yanlış mesaj verdiği üzerine idi. Washington‟a giden PYD heyetinin başı ise kendilerine “IŞİD yenilgiye uğratılana ve Suriye’de siyasi çözüme ulaşana kadar ABD’nin Suriye’den çıkmayacağı” sözü verdildiğini söyledi.
Komitesin‟de yaptığı tanıklık görüşmesi esnasında Türkiye‟nin harekâtı esnasında YPG/PKK‟ya koruma söz vermediklerini söyledi. Jefrrey, Türkiye‟nin
ABD askerlerini caydırıcı görmediklerini, zaten onların görevinin de Kürtleri korumak olmadığını açıkladı. PYD tarafı ise çekilmelerini Türkiye‟nin harekât
yapmaması şartı ile kabul etmiş olduklarını öne sürüyor. Deyrizor Planı’na nasıl gelindi?.. ABD‟nin Suriye‟deki gelişmeler konusunda hem Türkiye hem
de Suriyeli Kürtler ile yaptığı görüşmelerin merkezinde eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey var.
ABD‟nin Irak‟tan Suriye‟yi vurması ise bu ülkeyi de karıştırabilir. Sonuç; ABD’nin İran senaryosu yaklaşıyor.. Trump, sonsuz savaşlara son vermek isterken,
İran karşıtı cephe Suriye‟nin güneydoğusunda uzun süreli bir kalış planlıyor. ABD‟de hala Cumhuriyetçilerin çoğunluğu ve pek çok Demokrat, Suriye‟ de Esat‟ın gitmesini ve rejim değişikliğini, Amerikan kuklası bir yönetimin gelmesini destekliyor. Aynı şey İran için masadan sahaya iniyor.
olduğunda Kürt devleti fantezisi ile kandırdığı PYD‟yi bırakıp, Suriye‟den çıkması kaçınılmazdı, mesele bunun ne zaman olacağı idi.
ABD, Kürtlerden ümidi kesip İran‟a karşı da savaştırmak üzere bölgedeki muhalif Arap cihatçı unsurlarla da yoluna devam edebilir.
Belki de buna Esat‟ı düşürmekten ve Arap muhaliflerden vazgeçmeyen Türkiye ile beraber karar verildi. Görünen o ki, barışa yaklaştık denilirken,
başka planların gereği olarak, yeni bataklıklara çekileceğiz.
DİPNOTLAR;
1 Nauman Sadiq, Why Did Trump Give the Green Light to Turkish Intervention in Northern Syria? Framed by Russia? Global Research, (October 23, 2019).
2 Colin Dueck, Age of Iron: On Conservative Nationalism, Oxford University Press, (2019).
3 James Jay Carafona, Trump Prepares America for a Great-Power Competition, Heritage Foundation, (October 24, 2019).
4 Salvatore, The United States Has Supplicants, Not Allies, National Interest, (October 26, 2019).
5 Gil Barndollar, America Was Always Going to Dump the Kurds, RealClearDefense, (October 23, 2019).
6 Michael Rubin, Turkey's Syria Policy Could Lead to Its Own Destruction, American Enterprise Institute (October 21, 2019).
7 Joseph Fitsanakis, US Special Forces’ Secrets Fall into Hands of Russians as Kurds Side with Syria, True Republica, (October 25, 2019).
8 Sarah Abed, The Kurds: Washington’s Weapon of Mass Destabilization in the Middle East, The Rabbit Hole, (October 23, 2019).
9 Matthew Petti, Exclusive: Inside the State Department's Meltdown with the Kurds, National Interest, (October 22, 2019).
10 Mazlum Kobani haricinde Mazlum Abdi, Şahin Çilo gibi pek çok kod ismi kullanmakta, ancak gerçek isminin Mustafa olduğu bilinmektedir.
11 Michael Rubin, Turkey Is No Ally of the United States, American Enterprise Institute, (October 23, 2019).
12 Matthew Petti, Trump Team Member James Jeffrey Spars With Kurdish Diplomat, Reason, (October 23, 2019).
13 Gordon Lubold, U.S. Weighs Leaving More Troops, Sending Battle Tanks to Syria, Wall Street Journal, (October 25, 2019).
14 Stephen Lendman, US Reoccupation of Northern Syria? Turkish Aggression Halted? CRG, (October 25, 2019).
15 Matthew Petti, Inside the Iran Hawks' Hijacking of Trump's Syria Withdrawal Plan, National Interest, (October 21, 2019).
16 Fehim Taştekin, Kürtlere petrol görevi mi? Ne sefillik! Gazete Duvar, (25 Ekim, 2019).
***