3 Ocak 2017 Salı

2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ ORTADOĞU ANALİZİ,



2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ ORTADOGU  ANALİZİ,


ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 


ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 
ORSAM Rapor No: 184 
Kasım 2013 
ISBN: 978-605-4615-81-0 
Ankara - TÜRKİYE ORSAM © 2013 

Bu Raporun İçeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır. 

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, 
ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 

Tarihçe 

Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 
1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır. 

Ortadoğu’ya Bakış 

Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. 
Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. 
Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir. Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir. 

Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları 

ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM, web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, 
ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır. 

www.orsam.org.tr 


Nebahat Tanrıverdi O Yaşar 

Nebahat Tanrıverdi O Yaşar ORSAM Ortadoğu Uzman Yardımcısı olarak ORSAM’da görev yapmaktadır.
Kuzey Afrika ve Körfez ülkeleri üzerine çalışan Nebahat Tanrıverdi O Yaşar’ın Fas, Tunus, Libya, Mısır, Bahreyn ve Suudi Arabistan’daki gelişmelere dair pek yazısı bulunmaktadır. 
Körfez İşbirliği Konseyi ile ilgili çalışmalarının yanı sıra geçiş süreçleri ve demokratikleşme, Arap Baharı, güvenlik ve rejim değişikliği konularında çalışmaktadır. 
Bugüne kadar yazıları ORSAM web sitesi, Ortadoğu Analiz, Alternatif Politikalar, Akademik Ortadoğu ve Today’s Zaman gibi yayın organlarında yayınlanmıştır. 
Al Arabiya, TRT, TRT Türk, Nile TV, Türkmeneli TV, AHaber ve TRT Arapça gibi kanallarda yayına çıkmıştır. Uluslararası İlişkiler konusunda lisansını 
Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. Yüksek Lisans eğitimini Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Bölümünde devam ettirmektedir. 


TAKDİM 


ORSAM kurulduğu günden bu yana bilginin birincil kaynaklardan elde edilmesi amacıyla saha çalışmalarına son derece önem vermiş ve ORSAM uzmanlarının yaptığı saha çalışmaları sonrası ortaya koyduğu çalışmalarla fark yaratmıştır. Bu saha çalışmaları sırasında birincil kaynaktan bilgi edinilmesinin yanı sıra Türkiye’nin bakışı muhataplara aktarılırken, Türkiye ile saha çalışmasının yapıldığı ülke arasında yakınlaşma ve karşılıklı anlayış birliğinin sağlanmasına katkı yapılmaya çalışılmıştır. 

Bu amaçla karşı tarafın görüşlerinin de Türkiye’de bilinmesi ve yanlış anlaşılmalarının giderilmesi noktasında, saha çalışması yapılan ülkenin her kesiminden önde gelen isimler söyleşiler yapılmıştır. Saha çalışmalarından elde edilen verilerin yanı sıra Türkiye’ye çeşitli vesileler ile ziyaret gerçekleştiren bölge akademisyenleri ve uzmanları ile görüşen ORSAM, bugüne kadar birincil kaynakları çeşitlendirmeye hizmet etmektedir. Bu amaca hizmet etmek için kurulduğu 2009 yılından itibaren yayınlarında ve web sitesinde pek çok söyleşi yayınlamıştır. 

ORSAM uzmanları tarafından hem Ortadoğu saha çalışmalarında hem de Türkiye’de bölge ülkelerin temsilcileri, akademisyenleri ve uzmanları ile de görüşülmekte ve söyleşiler gerçekleştirilmektedir. ORSAM uzmanlarının yaptığı bu söyleşiler elinizdeki bu çalışmayla bir araya getirilmiş ve toplu bir bakış açısı sağlanmaya çalışılmıştır. 

Bununla birlikte yapılan söyleşiler yıllara ve ülkelere göre tasnif edilmiştir. 2011 yılını kapsayan bu rapor dünyadaki Suriye üzerine çalışan uzman, 
akademisyen ve temsilcilerle ve Suriyeli muhalif ve rejim temsilcileri ile gerçekleştirilen söyleşileri kapsamaktadır. 

Faydalı olmasını umuyor ve keyifli okumalar diliyoruz. 
Hasan Kanbolat 
ORSAM Başkanı 

ORSAM 
Rapor No: 184, Kasım 2013 
Derleyen: 
Nebahat Tanrıverdi O Yaşar 
ORSAM Ortadoğu Uzman Yardımcısı 
ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 
2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ 


GENEL 

 TÜRKİYE, SURİYE, IRAK VE ORTADOĞU ÜLKELERİ HAKKINDA YAYINLANAN RAPORLARIMIZ..,

 ORSAM RAPORLARI ; DÖKÜMANIDIR,

ORSAM Rapor No: 1 Mart 2009 

Deniz Haydutluğu ile Mücadele ve Türkiye’nin Konumu: Somali Örneği (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 2 Nisan 2009 

60. Yılında Nato ve Türkiye (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 3 

Mayıs 2009 Irak’ın Kilit Noktası: Telafer (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 4 

Temmuz 2009 2009 Lübnan Seçimleri: Kazananlar, Kaybedenler ve Türkiye (Tr) 

ORSAM Rapor No: 5 
Ağustos 2009 

Türkiye-Lübnan İlişkileri: Lübnanlı Dinsel ve Mezhepsel Grupların Türkiye Algılaması (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 6 Kasım 2009 

Tuzhurmatu Türkmenleri: Bir Başarı Hikayesi (Tr - Eng - Ar) 

ORSAM Rapor No: 7 
Kasım 2009 

Unutulmuş Türkmen Diyarı: Diyala (Tr - Eng - Ar) 

ORSAM Rapor No: 8 
BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 1 
Aralık 2009 

Karadeniz’in Bütünleşmesi İçin Abhazya (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 9 
Ocak 2010 

Yemen Sorunu: Bölgesel Savaşa Doğru mu? (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 10 
Ocak 2010 

Yemen İç Savaşı: İktidar Mücadelesi, Bölgesel Etkiler ve Türkiye ile İlişkiler (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 11 
Şubat 2010 

Unutulan Türkler: Lübnan’da Türk Varlığı (Tr – Eng – Ar) 

ORSAM Rapor No: 12 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 2 
Şubat 2010 

Rusya Federasyonu’nun Bakışı: Irak Faktörünün Türkiye’nin Ortadoğu Politikasına Etkisi (1990-2008) (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 13 
Şubat 2010 

7 Mart 2010 Irak Seçimleri Öncesi Şii Kökenli Parti ve Seçmenlerin Politik Davranışlarının Analizi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 14 
Şubat 2010 

Seçim Öncesi Irak’ta Siyasal Durum ve Seçime İlişkin Beklentiler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 15 
Mart 2010 

Orsam Heyetinin 7 Mart 2010 Irak Seçimlerine İlişkin Gözlem Raporu (Tr) 

ORSAM Rapor No: 16 
Nisan 2010 

Oman Sultanlığı: Arap Yarımadasında Geleneksel ile Modernite Arasında Bir Ülke (Tr) 

ORSAM Rapor No: 17 
Nisan 2010 

7 Mart 2010 Irak Parlamento Seçim Sonuçlarının ve Yeni Siyasal Denklemin Değerlendirilmesi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 18 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 3 
Mayıs 2010 

Komşuluktan Stratejik İşbirliğine: Türk-Rus İlişkileri (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 19 
Eylül 2010 

Türkiye’ye Yönelik Türkmen Göçü ve Türkiye’deki Türkmen Varlığı (Tr) 

ORSAM Rapor No: 20 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 4 
Ekim 2010 

Kırgızistan’da Mevcut Durum, İktidar Değişiminin Nedenleri ve Kısa Vadeli Öngörüler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 21 
Kasım 2010 

Irak’tan Irağa: 2003 Sonrası Irak’tan Komşu Ülkelere ve Türkiye’ye Yönelik Göçler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 22 
Ocak 2011 

Türkiye-Yemen İlişkileri ve Yemen’deki Türkiye Algısı (Tr – Eng – Ar) 

ORSAM Rapor No: 23 
Ocak 2011 

Katar-Irak-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Mümkün mü? (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 24 
Ocak 2011 

Kuveyt Emirliği: Savaş ve Barış Arasındaki El Sabah İktidarı ve Türkiye ile İlişkiler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 25 
Ocak 2011 

Hukuki ve Siyasi Yönleriyle Güvenlik Konseyi’nin İran Ambargosu (Tr) 

ORSAM Rapor No: 26 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 5 
Şubat 2011 

Kırgızistan’da Son Gelişmeler: Dün, Bugün, Yarın (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 27 
Şubat 2011 

Mısır Devriminin Ayak Sesleri: Bir Devrin Sonu mu? (Tr) 

ORSAM Rapor No: 28 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 6 
Şubat 2011 

Uluslararası Deniz Hukukunda Kıyı Devletlerinin Gemilere El Koyma Yetkisinin Sınırları: Gürcistan’ın Karadeniz’de Seyreden Gemilere El Koyması (Tr) 

ORSAM Rapor No: 29 
Şubat 2011 

Tunus Halk Devrimi ve Türkiye Deneyimi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 30 
Şubat 2011 

Kerkük’te Mülk Anlaşmazlıkları: Saha Araştırmasına Dayalı Bir Çalışma (Tr) 

ORSAM Rapor No: 31 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 7 
Mart 2011 

Afganistan ve Pakistan’da Yaşanan Gelişmeler ve Uluslararası Güvenliğe Etkileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 32 
Mart 2011 

Suudi Arabistan’da Şii Muhalefet Sorunu ve Etkileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 33 
Mart 2011 

Irak’ta Türkmen Varlığı (Tr) 

ORSAM Rapor No: 34 
Mart 2011 

Irak’ta Türkmen Basını (Tr – Ar) 

ORSAM Rapor No: 35 
Mart 2011 

Irak’ta Mevcut Siyasi Durum ve Önemli Siyasi Gelişmeler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 36 

ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 1 

Mart 2011 
Eu’s Water Framework Directive Implementation in Turkey: The Draft National Implementation Plan (Eng) 

ORSAM Rapor No: 37 
Mart 2011 

Tunus Halk Devrimi ve Sonrası (Tr) 

ORSAM Rapor No: 38 
Mart 2011 

Libya Savaşı, Uluslararası Müdahale ve Türkiye (Tr) 

ORSAM Rapor No: 39 
Mart 2011 

Tarihten Günümüze Libya (Tr) 

ORSAM Rapor No: 40 

ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 2 
Mart 2011 

İklim Değişiminin Güvenlik Boyutu ve Ortadoğu’ya Etkileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 41 
Mart 2011 

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak-1 (Tr) 


ORSAM Rapor No: 42 

ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 3 
Nisan 2011 

Nil Nehri Havzasının Hidropolitik Tarihi ve Son Gelişmeler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 43 
Nisan 2011 

Kuzey Irak’ın Sosyal-Siyasal Yapısı ve Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Türkiye ile İlişkileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 44 

ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 4 

Nisan 2011 

Meriç Nehri Havzası Su Yönetimi’nde “Uluslararası İşbirliği” Zorunluluğu (Tr) 

ORSAM Rapor No: 45 
Nisan 2011 

Suriye’de Demokrasi mi İç Savaş mı?: Toplumsal-Siyasal Yapı, Değişim Senaryoları ve Sürecin Türkiye’ye Etkisi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 46 
Mayıs 2011 

Suriye’de İktidar Mücadelesi, Uluslararası Toplumun Tepkisi ve Türkiye’nin Konumu (Tr) 

ORSAM Rapor No: 47 

ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 5 
Mayıs 2011 

Türkiye-Suriye İlişkileri: Sınıraşan Sularda Örnek İşbirliği Olarak Asi Dostluk Barajı (Tr) 

ORSAM Rapor No: 48 
Mayıs 2011 

Orsam Söyleşileri - 1 Iraklı Araplar, Azınlıklar ve Akademisyenler-1 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 49 
Mayıs 2011 

Orsam Söyleşileri - 2 Irak Türkmenleri-1 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 50 
Mayıs 2011 

Orsam Söyleşileri - 3 Iraklı Kürt Yetkililer, Akademisyenler ve Gazeteciler-1 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 51 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 8 
Mayıs 2011 

75. Yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi Karadeniz’in Değişen Jeopolitiği Çerçevesinde (Tr) 

ORSAM Rapor No: 52 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 9 
Mayıs 2011 

Afganistan ve Bölgesel Güvenlik (Ortadoğu, Orta ve Güney Asya, Rusya Federasyonu) (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 53 
Mayıs 2011 

Madagaskar: Bağımsızlığın 50. Yılında Kazanımlar, Kaçan Fırsatlar ve Türkiye ile İlişkiler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 54 
Mayıs 2011 

Iraklı Grupların Temel Siyasi Sorunlara Bakışı ve Türkiye İle İlişkiler: Saha Araştırmasına Dayalı Bir Çalışma (Tr) 

ORSAM Rapor No: 55 
Haziran 2011 

Suriye Muhalefeti’nin Antalya Toplantısı: Sonuçlar, Temel Sorunlara Bakış ve Türkiye’den Beklentiler(Tr) 

ORSAM Rapor No: 56 
Haziran 2011 

Seçimler ve Ak Parti’nin Tecrübesi (Tr – Ar) 

ORSAM Rapor No: 57 
Haziran 2011 

12 Haziran 2011 Türkiye Genel Seçimlerinin Ortadoğu Ülkelerindeki Yansımaları (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 58 

Temmuz 2011 Karikatürlerin Dilinden 12 Haziran 2011 Türkiye Genel Seçimlerinin Ortadoğu’daki Yansımaları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 59 
Temmuz 2011 

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 2 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 60 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 6 
Temmuz 2011 

Mekong Nehri Suları Üzerinde İşbirliği ve İhtilaf (Tr-Eng) 

ORSAM Rapor No: 61 
Temmuz 2011 

Antalya’da 1-2 Haziran 2011 Tarihlerinde Gerçekleşen “Suriye’de Değişim Konferansı” nın Tam Deşifresi (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 62 
Ağustos 2011 

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 3 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 63 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 7 
Ağustos 2011 

Görünmez Stratejik Kaynak: Sınıraşan Yeraltı Suları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 64 
Ağustos 2011 

AK Parti’nin 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerindeki Zaferi (Tr – Ar) 

ORSAM Rapor No: 65 
Ağustos 2011 

Karikatürlerin Dilinden Arap Baharı - 1 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 66 
Ağustos 2011 

Karikatürlerin Dilinden Libya İç savaşı ve Uluslararası Müdahale - 1 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 67 
Ağustos 2011 

Somali: Bir Ulusun Yok Oluşu ve Türkiye’nin İnsani Yardım Girişimi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 68 
Eylül 2011 

Karikatürlerde Usame Bin Ladin Operasyonu ve Yankıları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 69 
Eylül 2011 

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 4 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 70 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 10 
Eylül 2011 

XXI. Yüzyılda Rusya ve Türkiye’nin İran Politikaları (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 71 
Eylül 2011 

Gazze Sorunu: İsrail Ablukası, Uluslararası Hukuk, Palmer Raporu ve Türkiye’nin Yaklaşımı (Tr) 

ORSAM Rapor No: 72 
Eylül 2011 

Ortadoğu Ülkelerine Dair İstatistikler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 73 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 11 
Ekim 2011 

Anadolu Etki Alanı (Tr-Eng) 

ORSAM Rapor No: 74 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 12 
Ekim 2011 

Ukraine in Regress: The Tymoshenko Trial (Eng) 

ORSAM Rapor No: 75 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 13 
Ekim 2011 

Kazaklar ve Kazakistanlılar (Tr) 

ORSAM Rapor No: 76 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 14 
Ekim 2011 

İtalya’da Unutulmuş Türk Varlığı: Moena Türkleri (Tr - It) 

ORSAM Rapor No: 77 
Ekim 2011 

ABD’nin Çekilmesinin Ardından Irak Politikasının Bölgesel, Küresel Etkileri ve Türkiye’ye Yansımaları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 78 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 8 
Ekim 2011 

Türkiye’de ve İsrail’de Yapay Sulak Alanlar ile Atıksu Arıtımı ve Atıksuyun Sulama Amaçlı Olarak Tekrar Kullanımı (Tr) 

ORSAM Rapor No: 79 
Ekim 2011 

Yaklaşan Seçim Öncesi Tunus’ta Siyasal Denklemler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 80 
Ekim 2011 

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 5 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 184, 
Kasım 2013 
ORSAM Rapor No: 81 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 15 

Ekim 2011 Büyük Güçlerin Afganistan Politikaları (Tr-Eng) 

ORSAM Rapor No: 82 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 16 
Ekim 2011 

Bölge Devletlerinin Perspektifinden Afganistan (Tr-Eng) 

ORSAM Rapor No: 83 
Kasım 2011 

Suriye’de Değişimin Ortaya Çıkardığı Toplum: Suriye Türkmenleri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 84 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 9 
Kasım 2011 

Somali’nin Açlık Felaketi: “Siyasi Kuraklık” mı Yoksa Doğal Afet mi? (Tr-Eng) 

ORSAM Rapor No: 85 
Kasım 2011 

Suriye Politik Kültüründe Tarihsel Pragmatizm, Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikası ve Türkiye-Suriye İlişkileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 86 
Kasım 2011 

Geçmişten Günümüze Irak Türkmen Cephesi’nin Yapısı ve İdari Durumu(Tr) 

ORSAM Report No: 87 
Kasım 2011 

Turkmen in Iraq and Their Flight: A Demographic Question? (Eng) 

ORSAM Rapor No: 88 
Kasım 2011 

Irak’ta Bektaşilik (Türkmenler – Şebekler – Kakailer) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 89 
Kasım 2011 

Değişim Sürecindeki Fas Monarşisi: Evrim mi? Devrim mi? (Tr) 

ORSAM Rapor No: 90 

Kasım 2011 Arap Dünyasının İstisnai Krallığı: Yerel Aktörler ve Arap-İsrail Uyuşmazlığı Çerçevesinde Ürdün 
Krallığı’nın Demokratikleşme Deneyimleri (Tr-Eng) 

ORSAM Rapor No: 91 
Aralık 2011 

Türkiye ve Arap Birliği’nin Suriye’ye Yaptırım Kararları ve Olası Sonuçları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 92 

Aralık 2011 Irak’ta İhtilaflı Bölgelerin Durumu (Tr) 

ORSAM Report No: 93 
ORSAM Water Research 
Programme Report: 10 
December 2011 

Turkey and Wfd Harmonization: A Silent, But Significant Process (Eng) 

ORSAM Rapor 94: 
Aralık 2011 

Türkiye-Fransa Krizinde Algının Rolü: Fransızların Türkiye Algısı (Tr) 

ORSAM Rapor No: 95 
Aralık 2012 

Karikatürlerle Arap Baharı – 2 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 96 
Aralık 2011 

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 6 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 97 
Ocak 2012 

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 7 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 98 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 17 
Ocak 2012 

Kırgızistan’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Türkiye ile İlişkilerine Etkisi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 99 
Ocak 2012 

Türk Siyasal Partilerinin Hatay’daki Suriyeli Sığınmacılar Konusundaki Açıklamaları ve Hatay’daki Siyasi Parti 
Temsilcileri ile Hareketlerin Suriye Olaylarına Yaklaşımları (Mart-Aralık 2011) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 100 
Ocak 2012 

Irak İstatistikleri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 101 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 11 
Ocak 2012 

Emniyetli İçme Suyu ve Sanitasyon Hakkı (Tr) 

ORSAM Rapor No: 102 
Ocak 2012 

Irak Hangi Şartlarda, Nasıl Parçalanabilir? En Kötüye Hazırlıklı Olmak (Tr – Eng) 

ORSAM Rapor No: 103 
Ocak 2012 

Irak’ta Petrol Mücadelesi: Çok Uluslu Şirketler, Uluslararası Anlaşmalar ve Anayasal Tartışmaların Işığında Bir Analiz (Tr) 

ORSAM Rapor No: 104 

ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 12 
Şubat 2012 

Sınıraşan Akiferler Hukuku Taslak Maddeleri Üzerine Bir Değerlendirme (Tr – Eng) 

ORSAM Rapor No: 105 
Şubat 2012 

Irak Hukuk Mevzuatında Azınlıkların Siyasal Hakları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 106 
Şubat 2012 

Irak Hukuk Mevzuatında Azınlıkların Siyasal Hakları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 107 
Şubat 2012 

Uluslararası Hukuk ve Irak Anayasası Açısından Azınlıkların İnsan Hakları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 108 
Şubat 2012 

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) Geleceği (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 109 
Şubat 2012 

Türkiye’nin Yükselişi ve «Bric» Bölgesi (It) 

ORSAM Rapor No: 110 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 13 
Mart 2012 

İran’da Su Kaynakları ve Yönetimi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 111 
Mart 2012 

Suriye Kürt Muhalefetine Eleştirel Bir Bakış (Tr) 

ORSAM Rapor No: 112 
Mart 2012 

İran İslam Cumhuriyetinde Anayasal Sistem ve Siyasi Partiler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 113 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 18 
Nisan 2012 

Mongolia: A Developing Democracy and a Magnet for Mining (Eng) 

ORSAM Rapor No: 114 
Nisan 2012 

Karikatürlerle Suriye Sorununu Anlamak - 8 (Tr) 

ORSAM Rapor No: 115 
Nisan 2012 

Suriye’de Güvenli Bölge Tartışmaları: Türkiye Açısından Riskler, Fırsatlar ve Senaryolar (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 116 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 14 
Nisan 2012 

Fayda Paylaşımı Kavramı, Teorik Altyapısı ve Pratik Yansımaları (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 117 
Nisan 2012 

Musul’a Yatırım Geleceğe Yatırım Demektir (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 118 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 19 
Mayıs 2012 

Ukrayna - Türkiye Ticari Ekonomik Münasebetlerinin Analizi (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 119 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 20 
Mayıs 2012 

Bölgesel Gelişimin Trend ve Senaryolarının Araştırılmasındaki Araç: Jeopolitik Dinamikler (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 120 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 21 
Mayıs 2012 

Kazakistan Siyasi Sisteminin Gelişimi: 2012 Parlamento Seçimleri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 121 
Mayıs 2012 

Musul’da Yerel Siyaset ve Irak Siyasetinde Yeni Dinamikler (Saha Çalışması) (Tr - Eng - Ger) 


ORSAM Rapor No: 122 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 15 
Mayıs 2012 


Irak’ta Su Kaynakları Yönetimi (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 123 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 22 
Haziran 2012 

Küresel Göç ve Avrupa Birliği ile Türkiye’nin Göç Politikalarının Gelişimi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 124 
Temmuz 2012 

Türkiye Afrika’da: Eylem Planının Uygulanması ve Değerlendirme On Beş Yıl Sonra (Tr - Eng - Fr) 

ORSAM Rapor No: 125 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 23 
Temmuz 2012 

Rusya’nın Ortadoğu Politikası (Tr) 

ORSAM Rapor No: 126 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 16 
Temmuz 2012 


Yeni Çerçeve Su Kanunu’na Doğru: Su Kanunu Taslağı Üzerine Notlar (Tr) 

ORSAM Rapor No: 127 
Ağustos 2012 

Suriye’de Kürt Hareketleri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 128 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 24 
Eylül 2012 

Günümüz Şartlarında Türkiye - Belarus Ekonomik Münasebetlerinin Gelişimi (Tr - Rus - Eng) 

ORSAM Rapor No: 129 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 25 
Eylül 2012 

Belarus-Türkiye: Devletlerarası İşbirliğinin Pozitif Dinamikleri (Tr - Rus - Eng) 

ORSAM Rapor No: 130 
Kasım 2012 

Suriye Çerkesleri (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 131 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 26 
Kasım 2012 

« Üçüncü Dalga »: Postmodernizmin Jeopolitiği (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 132 
Kasım 2012 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük Ziyareti(Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 133 
Kasım 2012 

Irak Kürdistan Bölgesi’nde Muhalefetin Doğuşu ve Geleceği (Tr) 

ORSAM Rapor No: 134 
Kasım 2012 

Irak Çerkesleri (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 135 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 27 
Kasım 2012 

Türkiye’nin Eski Sovyet Cumhuriyetleriyle Münasebetlerinin Özellikleri (Tr - Rus - Eng) 

ORSAM Rapor No: 136 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 28 
Kasım 2012 

Türk-Ukrayna İlişkilerinde Entegrasyon Faktörü Olarak Türk-Kırım Münasebetleri (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 137 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 29 
Aralık 2012 

Belarus’un Enerji Politikası ve Belarus’un Rusya ve AB ile Enerji Alanında Geliştirdiği İşbirliği (1992-2011) (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 138 
Aralık 2012 

Birlik mi, PYD’nin Güç Gösterisi mi? Erbil Anlaşmasından Sonra Suriye Kürt Dinamikleri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 139 
Aralık 2012 

Suriye’de Kürtler Arası Dengeler, Rejim Muhalifleri ve Türkiye: Çatışma-İstikrar Ayrımındaki İlişkiler Örüntüsü (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 140 
Aralık 2012 

Kuzey Irak’ta İç Siyasal Dengeler ve Stratejik İttifak’ın Geleceği (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 141 
Aralık 2012 

Irak’ta Türkmen Eğitiminin Durumu (Tr) 

ORSAM Rapor No: 142 
Ocak 2013 

President Obama’s Second Term: Domestic and Foreign Challenges (Eng) 

ORSAM Rapor No: 143 
Ocak 2013 

2012 Irak Değerlendirmesi ve Irak Kronolojisi (Tr) 

ORSAM Rapor No: 144 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 17 
Ocak 2013 

ORSAM Su Söyleşileri 2011 (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 145 
ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 18 
Ocak 2013 

ORSAM Su Söyleşileri 2012 (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 146 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 30 
Ocak 2013 

2013 Yılında Avrasya: Siyasi ve Ekonomik Analiz (Eng) 

ORSAM Rapor No: 147 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 31 
Ocak 2013 

Kültürler Arası Diyalog: İdil Ural Bölgesinden Büyük Litvanya Knezliğine Belarus-Litvanya Tatarları (Tr - Rus) 

ORSAM Rapor No: 148 
Ocak 2013 

Uluslararası Politika ve Uygarlıklar (Uygarlıklar Çatışması ve Diyalog) (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 149 
Şubat 2013 

David Cameron ve AB: Dönüşü Olmayan Karar (Eng) 

ORSAM Rapor No: 150 


ORTADOĞU TÜRKMENLERİ 

Rapor No: 22 
Mart 2013 

Suriye Türkmenleri: Siyasal Hareketler ve Askeri Yapılanma (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 151 
Nisan 2013 

Irak Kürdistan Bölgesi’nde Demokrasi Süreci ve Sorunları (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 152 
Nisan 2013 

Irak’ta 2013 Yerel Seçimlerine İlişkin Temel Veriler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 153 
Nisan 2013 

Irak’ta Seçim Yasaları (Tr) 

ORSAM Rapor No: 154 


ORSAM Su Araştırmaları 
Programı Rapor No: 19 
Nisan 2013 

Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Kapsamında Sınıraşan Sular (Tr) 

ORSAM Rapor No: 155 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 32 
Mayıs 2013 

Montreux Boğazlar Konferansı Tutanaklarından Tarihe Düşen Notlar ve Kanal İstanbul (Tr) 

ORSAM Rapor No: 156 
Mayıs 2013 


ORSAM Reyhanlı Raporu “11 Mayıs” (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 157 
Mayıs 2013 

Reyhanlı’da Suriyeliler ile Söyleşiler - I (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 158 
Mayıs 2013 

Reyhanlı’da Suriyeliler ile Söyleşiler - II (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 159 
Mayıs 2013 

Reyhanlı’da Suriyeli Kadınlar ile Söyleşiler - III (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 160 
Mayıs 2013 

Reyhanlı’da Suriyeliler ile Söyleşiler (Reyhanlı Saldırısı Sonrası) - IV (Tr - Eng) 

ORSAM Rapor No: 161 
Haziran 2013 

Musul ve Anbar Yerel Seçimleri: Seçim Öncesi Siyasi Durum ve Seçime İlişkin Temel Veriler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 162 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 33 
Temmuz 2013 

Kabotaj, Münhasır Ekonomik Bölge, Petrol ve Doğal Gaz Haklarımız (Tr) 

ORSAM 
Rapor No: 184, Kasım 2013 


ORSAM Rapor No: 163 

Temmuz 2013 Somali’de Bitmeyen Siyasi Kriz (Tr) 

ORSAM Rapor No: 164 
Ağustos 2013 

Suriye’nin Kuzeyindeki Çatışmalar ve Olası Etkileri (Tr-Eng) 

ORSAM Rapor No: 165 
Ağustos 2013 

İl Meclisi Seçimleri ve Musul’un Geleceği (Tr) 

ORSAM Rapor No: 166 
Eylül 2013 

Suriye İç Savaşı, Küresel Aktörler ve Kosova Modeli (Tr) 

ORSAM Rapor No: 167 
Eylül 2013 

Mısır’da Son Dönemde Önde Gelen Laik-Liberal-Solcu Hareketler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 168 
Eylül 2013 

Geçmişin Gölgesinde Mısır’da Darbe (Tr) 

ORSAM Rapor No: 169 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 34 
Ekim 2013 

Türkiye-Kırgızistan Münasebetleri (Tr-Rus) 

ORSAM Rapor No: 170 
BLACK SEA INTERNATIONAL 
Rapor No: 35 
Ekim 2013 

Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Beklentiler ve Gerçekler (Tr) 

ORSAM Rapor No: 171 
Ekim 2013 

2009 Yılı Irak Söyleşileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 172 
Ekim 2013 

2010 Yılı Irak Söyleşileri (Türkmenler – I) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 173 
Ekim 2013 

2010 Yılı Irak Söyleşileri (Türkmenler – III) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 174 
Ekim 2013 

2010 Yılı Irak Söyleşileri (Türkmenler – III) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 175 
Ekim 2013 

2010 Yılı Irak Söyleşileri (Araplar ve Kürtler) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 176 
Ekim 2013 

2011 Yılı Irak Söyleşileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 177 
Ekim 2013 

2012 Yılı Irak Söyleşileri (Tr) 

ORSAM Rapor No: 178 
Kasım 2013 

Reyhanlı’da Suriyeli Kadınlar ile Söyleşiler - V (Tr) 

ORSAM Rapor No: 179 
Kasım 2013 

Reyhanlı’da Suriyeliler ile Söyleşiler - VI (Tr) 

ORSAM Rapor No: 180 
Kasım 2013 

2009 Ortadoğu Söyleşileri (Genel-İran-Afganistan-SuriyeMısır- Körfez Ülkeleri) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 181 
Kasım 2013 

2010 Ortadoğu Söyleşileri (İsrail- Körfez Ülkeleri-Suriye-İran-AB) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 182 
Kasım 2013 

2011 Ortadoğu Söyleşileri (Genel-İsrail-Filistin-Mısır ve Afrika Ülkeleri-Ürdün-İran-Körfez Ülkeleri) (Tr) 

ORSAM Rapor No: 183 Kasım 2013 

2011 Japonya-Vietnam-Rusya-Avrupa Söyleşileri (Tr) 

2011 Suriye Söyleşileri (Tr) 


AKADEMİK KADRO 


Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı 
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ORSAM Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü 
Doç. Dr. Hasan Ali Karasar ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Atılım Üniversitesi 
Prof. Dr. Tarık Oğuzlu ORSAM Danışmanı, Uluslararası Antalya ÜniversitesiDoç. Dr. Harun Öztürkler ORSAM Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi 
Doç. Dr. Mehmet Şahin ORSAM Danışmanı, Gazi Üniversitesi 
Doç. Dr. Özlem Tür ORSAM Danışmanı, ODTÜ Uluslararası İlişkiler 
Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) ORSAM Danışmanı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tarih Bölümü 
Habib Hürmüzlü ORSAM Danışmanı 
Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
Yrd. Doç. Dr. Canat Mominkulov ORSAM Danışmanı, Al Farabi Kazak Ulusal Üniversitesi 
Yrd. Doç. Dr. Didem Danış ORSAM Danışmanı, Galatasaray Üniversitesi 
Yrd. Doç. Dr. Bayram Sinkaya ORSAM Danışmanı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 
Dr. Jale Nur Ece ORSAM Danışmanı, Deniz Emniyeti ve Güvenliği 
Doç. Dr. Yaşar Sarı ORSAM Danışmanı, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi 
Dr. Süreyya Yiğit ORSAM Danışmanı, Avrasya 
Arif Keskin ORSAM Danışmanı 
Çiğdem Tunç ORSAM Danışmanı 
Gökçen Ekici Oğan ORSAM Danışmanı, Avrasya 
Av. Aslıhan Erbaş Açıkel ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku 
D. Halit Yılmaz ORSAM Danışmanı, Güvenlik 
Pınar Arıkan Sinkaya ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Volkan Çakır ORSAM Danışmanı, Afrika 
Dr. Göknil Erbaş ORSAM, Karadeniz 
Tamer Koparan ORSAM Yönetici Editörü 
Bilgay Duman ORSAM Uzmanı, Ortadoğu 
Oytun Orhan ORSAM Uzmanı, Ortadoğu 
Fazıl Ahmet Burget ORSAM Uzmanı, Ortadoğu, Afganistan 
Seval Kök ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu 
Nebahat Tanriverdi ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu 
Shalaw Fatah ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu 
Aytekin Enver ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu 
Firuze Yağmur Gökler ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu 
Tuğçe Kayıtmaz Mütercim Tercüman 
Uğur Çil ORSAM, Ortadoğu 


ORSAM Su Araştırmaları Programı


Dr. Tuğba Evrim Maden ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı 
Dr. Seyfi Kılıç ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı 


ORSAM DANIŞMA KURULU 

Dr. İsmet Abdülmecid Irak Danıştayı Eski Başkanı 
Av. Aslıhan Erbaş Açıkel ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku 
Hasan Alsancak İhlas Holding, Gn.Md.Yrd., Statejik İs Gelistirme ve Dış İliskiler 
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü 
Prof. Dr. Ahat Andican Devlet Eski Bakanı, İstanbul Üniversitesi 
Prof. Dr. Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
Prof. Dr. Ali Arslan İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü 
Başar Ay Türkiye Tekstil Sanayii İşveren Sendikası Genel Sekreteri 
Prof. Dr. Mustafa Aydın Kadir Has Üniversitesi Rektörü 
Doç. Dr. Ersel Aydınlı Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı & Fulbright Genel Sekreteri 
Dr. Serdar Aziz ORSAM Danışma Kurulu Üyesi 
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
Prof. Dr. İdris Bal TBMM 24. Dönem Milletvekili 
Doç. Dr. Ersan Başar Karadeniz Teknik Üniversitesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı 
Kemal Beyatlı Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı 
Barbaros Binicioğlu Ortadoğu Danışmanı 
Prof. Dr. Ali Birinci Polis Akademisi 
Doç. Dr. Mustafa Budak Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı 
Doç. Dr. Hasan Canpolat Vali, Milli Savunma Bakan Danışmanı 
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü 
E. Hava Orgeral Ergin Celasin 23. Hava Kuvvetleri Komutanı 
Doç. Dr. Mitat Çelikpala Kadir Has Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya YÖK Başkanı 
Prof. Dr. Ramazan Daurov Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü, Direktör Yardımcısı 
Prof. Dr. Volkan Ediger İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü 
Prof. Dr. Cezmi Eraslan Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı 
Prof. Dr. Çağrı Erhan Ankara Üniversitesi, Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü 
Dr. Amer Hasan Fayyadh Bağdat Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı 
Mete Göknel BOTAŞ Eski Genel Müdürü 
Osman Göksel BTC ve NAbuCCO Koordinatörü 
Timur Göksel Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi 
Av. Niyazi Güney Prens Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 
Noyan Gürel ORSAM Danışmanı, SUNEL Ticaret Türk A.Ş. İcra Kurulu Başkanı 
Prof. Dr. Muhamad Al Hamdani Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı 
Numan Hazar Emekli Büyükelçi 
Doç. Dr. Pınar İpek Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Doç. Dr. Toğrul İsmail TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Doç. Dr. Şenol Kantarcı Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Selçuk Karaçay Vodofone Genel Müdür Yardımcısı 
Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Istanbul Medeniyet Üniversitesi - (SBF) Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Doç. Dr. Şaban Kardaş TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Arslan Kaya KPMG ,Yeminli Mali Müşavir 
Dr. Hicran Kazancı Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi 
İzzettin Kerküklü Kerkük Vakfı Başkanı 
Prof. Dr. Ahmet Kesik Kalkınma Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü 
Doç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek) 
Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov Diplomat 
Prof. Dr. Erol Kurubaş Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
Prof. Dr. Talip Küçükcan Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü 
Daniele Lazzeri Chairman “II Nodo di Gordio” 
Hediye Levent Gazeteci (Suriye) 
Dr. Max Georg Meier Hanns Seidel Vakfı Proje Müdürü (Bişkek) 
Prof. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Bağdat Üniversitesi Rektörü 
Büyükelçi Shaban Murati Arnavutluk Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü 
Dr. Sami Al Taqi Orient Research Center Başkanı 
Prof. Dr. Mahir Nakip Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi 
Prof. Dr. Vitaly Naumkin Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü Direktörü 
Dr. Farhan Ahmad Nizami Oxford Üniversitesi İslami Çalışmalar Merkezi Yöneticisi 
Prof. Dr. Dorayd A. Noori Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı 
Muhammed Nurettin Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi BaşkanıMurat Özçelik Emekli BüyükelçiProf. Dr. Çınar Özen Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler BölümüDoç. Dr. Harun Öztürkler ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi 
Prof. Dr. Victor Panin Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya Federasyonu) 
Prof. Aftab Kamal Pasha Hindistan Batı Asya Araştırmaları Merkezi Başkanı 
Dr. Bahadır Pehlivantürk TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Doç. Dr. Fırat Purtaş Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı 
Prof. Dr. Suphi Saatçi Kerkük Vakfı Genel Sekreteri 
Safarov Sayfullo Sadullaevich Tacikistan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı 
Ersan Sarıkaya Türkmeneli TV (Kerkük,Irak) 
Patrick Seale Ortadoğu ve Suriye Uzmanı 
Dr. Bayram Sinkaya ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlşkiler Bölümü 
Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık) 
Dr. Aleksandr Sotnichenko St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) 
Zaher Sultan Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı 
Dr. Irina Svistunova Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı 
Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Mehmet Şüküroğlu Enerji Uzmanı 
İlhan Tanır ORSAM Danışma Kurulu Üyesi, Vatan Gazetesi Washington Temsilcisi 
Doç. Dr. Oktay Tanrısever ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü 
Prof. Dr. Erol Taymaz ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı 
Prof. Dr. Sabri Tekir İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı 
Dr. Gönül Tol Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü 
Doç. Dr. Umut Uzer İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri 
Prof. Dr. Ermanno Visintainer Vox Populi Direktörü (Roma,İtalya) 
M. Ragıp Vural 2023 Dergisi Yayın Koordinatörü 
Prof. Dr. Vatanyar Yagya St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) 
Yaşar Yakış Büyükelçi, Dışişleri Eski Bakanı 
Semir Yorulmaz (Gazeteci, Mısır) 


ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULU 

Meliha Benli Altunışık ODTÜ 
Bülent Aras Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı 
Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi 
İlker Aytürk Bilkent Üniversitesi 
Recep Boztemur ODTÜ 
Katerina Dalacoura Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) 
F. Gregory Gause Vermont Üniversitesi (ABD) 
Fawaz Gerges Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) 
Ahmet K. Han Kadir Has Üniversitesi 
Raymond Hinnebusch St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık) 
Rosemary Hollis City Üniversitesi (Birleşik Krallık) 
Bahgat Korany Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) 
Peter Mandaville George Mason Üniversitesi (ABD) 
Emma Murphy Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) 


ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULU 

Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü 
Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı 
Doç. Dr. Hasan Canpolat Vali, Milli Savunma Bakan Danışmanı 
Doç. Dr. Hasan Ali Karasar ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Atılım Üniversitesi 
Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 



ORSAM 
Süleyman Nazif Sokak No: 12-B Çankaya / Ankara 
Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48 
www.orsam.org.tr, orsam@orsam.org.tr 


*****

SURİYE ORTADOĞUNUN SİGORTASI



SURİYE ORTADOĞUNUN SİGORTASI


Halep Milletvekili İsmet Mahli: Suriye, Ortadoğu’nun Sigortası 


12 Ağustos 2011 
2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ 
0RTADOGU  ANALİZİ,
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 



Halep Milletvekili ve Türkiye-Suriye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı İsmet Mahli, Türkiye-Suriye sınırında yaşanan olayların arkasında emperyalist ülkelerin rejim değişikliği planının bulunduğunu söyledi. Halep Milletvekili İsmet Mahli, “Suriye, Ortadoğu’nun sigortasıdır. Suriye çökerse, düşerse, Ortadoğu da çöker ve biter. Türkiye’de dahil Ortadoğu’daki tüm ülkeler, birkaç parçaya 
bölünür ve Büyük Ortadoğu Projesi uygulanır. Çünkü, Ortadoğu’nun en güçlü ülkesi, bu işin sigortası Suriye’dir. BOP’un önündeki tek engel Suriye’dir” dedi. 




Amerika’nın da arasında bulunduğu emperyalist ülkelerin ülkesini birkaç parçaya bölebilmek için olaylar yarattığını ve bunu homojen nüfus ve etnik yapısını barındıran Suriye’de, din ve mezhep savaşına götürmeye çalıştıklarını belirten Halep Milletvekili İsmet Mahli, Ses Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “Türk medyasının da arasında bulunduğu yabancı medya, gerçekleri yansıtmıyor. 
Bugün seçim olsa Beşşar Esat yüzde 80 destekle yeniden iktidara gelir. Ama, Suriye’de yaşanan olaylar nedeniyle Temmuz ayının ilk haftası yapılması gereken seçimler bile tehlikede. Parlamentonun görev süresi 6 Mayıs 2011 tarihinde doldu ve seçimlerin Temmuz ayının ilk haftası yapılması kararlaştırıldı. 
Yasaya göre 90 gün içerisinde yani 6 Ağustos tarihine kadar seçim yapılamazsa, parlamento, yeni seçim tarihi belirleyene, seçimler yapılana kadar görevine 
devam edecek” diye konuştu. 

Suriye parlamentosunda 3 dönemdir görev yapan Halep Milletvekili İsmet Mahli, ‘ABD ile emperalist ülkeler’ diye tanımladığı ülkelerin, İsrail’in güvenliğini sağlamak ve BOP’u yaşama geçirebilmek için Ortadoğu’yu yok etmek istediğini savundu. 

Ülkesinde yaşananların önceden yazılan bir senaryonun uygulanması olduğunu anlatan Halep Milletvekili Mahli, şunları söyledi: “Suriye’yi parçalamak isteyen dış güçler, MOSSAD ve Hariri’nin adamları aracılığıyla Lübnan ve Ürdün gümrüklerinden rüşvet karşılığında, önceden geçirdiğini sandığımız silahları kullandırmaya başladı. Cahil bir grup insanı, para ile özellikle cuma günleri, herkesin gittiği cami çıkışlarında toplayıp ‘reform istiyoruz. Hürriyet istiyoruz’ sloganları ile yürüyüş yapılıyormuş gibi cep telefonlarına kaydedip, 
dünyaya yayarak, bir isyan varmış gibi göstermeye çalıştı. Dış medya da bunu böyle kullanırken, milyonlarca insanın yönetime destek yürüyüşünü görmediler. Türk medyası da bu oyunda gerçekleri göstermedi. Suriye’de yaşananlar, önceden tezgahlanan oyundur...” 

Türkiye’ye sığınan 8 bin üzerindeki Suriyelinin birçoğunun sınır bölgesinde oturduğunu, ancak aralarında olaylara karışanların da bulunduğunu öne süren Halep Milletvekili İsmet Mahli, “Türkiye’ye giden ya da sınır bölgesinde açıklama yapanların bir bölümü, Cizr El Şugur kentinde olayları yapan ve öldürdükleri vatandaşın, askerlerin kimliklerini sahte olarak kullananlardır. Öldürdüklerinin 
kimliklerini alıp, sahte isim ve ünvanlarla açıklama yapıyorlar. Türk medyası da yabancı medya gibi bu olaylarda gerçekleri yansıtmıyor” diye konuştu. 

Suriye’de hiçbir olay yaşanmadan önce, Amerika ve İngiltere’nin Türkiye Büyükelçilikleri ile konsolosluklarının, Hatay’da resmi yetkililerle görüşüp, Yayladağı ve Cilvegözü Sınır Kapısı’nda inceleme yapması ve olası olayların olması halinde vatandaşlarını geri çekme planı yapmasına şaşırdığını anlatan Halep Milletvekili İsmet Mahli, “Ülkede hiçbir olay yok, ama olay olacak diye hazırlık var. Bunu duyduğumda şoke oldum. Birileri olayların olacağın biliyor. Peki o ülke vatandaşlarından giden var mı? Hepsi duruyor. Rahat yaşıyorlar 
ve sınır kentlerinin dışında olaylar yok. Sadece çizilen senaryoyu kullanıyorlar” ifadesinde bulundu. 

Suriye Devleti ve Hükümeti’nin reformları çok önceden hızla yaptığını, bazı reformlar için de çalışmada bulunduğunu anlatan Halep Milletvekili Mahli, ülkede maaşların arttırıldığını, 100 bin geçici işçinin kadroya alındığını, mazot fiyatlarının yüzde 25 ucuzladığını, vatandaşın resmi kurumlara olan borçlarının ertelenip, 5 yıl vadeye yayıldığını, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu, Basın Kanunu hazırlığı yapıldığını ifade etti. 

*Bu söyleşi İskenderun Ses Gazetesi’nden Akın Bodur tarafından yapılmış, 27 Temmuz 2011 tarihinde Ses Gazetesi’nde yayınlanmıştır. ORSAM 




SURİYE BAAS REJİMİ



SURİYE BAAS REJİMİ 

Leble-Lazkiye Milletvekili Dr. Haldun El Kassam: “ Reformlar İçin Zamana İhtiyacımız Var ” 

12 Ağustos 2011 
2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ 
0RTADOGU  ANALİZİ,
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 




28 Haziran 2011 tarihinde Lazkiye’den Dr. Haldun El Kassam (Leble-Lazkiye Milletvekili), Necdet Züreyka (Lazkiye Yazarlar Birliği Başkanı), Kladis Matar (Lazkiyeli yazar) ve Yusuf Baluş (Vahdet Gazetesi, Lazkiye) Türkiye Yazarlar Sendikası Antakya Şubesi’nin davetlisi olarak Antakya’ya geldiler. 
Antakyalı gazetecilerle birlikte Türkiye Yazarlar Sendikası Antakya Şubesi’nde Suriyeli konuklarla buluştuk. Daha sonra eski bir Antakya evinin restorasyonuyla oluşturulan Saklıkent’te uzun uzun sohbet ettik. 
Kassam, Genç ve dinamik. Avukat. 
Dört yıldır Baas Partisi’nden Milletvekili. ‘ Kim Okursa ’ ve ‘ Başlığın Altında ’ adlı iki romanı yayınlanmış. Dedesi Şeyh İzzettin El Kassam, Suriye’de ve Filistin’de direnişin kahramanlarından biri. Günümüzde, ‘İslâmi Direniş Hareketi’nin (HAMAS) askeri kanadının ‘İzzettin El Kassam Tugayları’ olarak adlandırılmasıyla Şeyh İzzettin Kassam’ın anısının yaşatılması amaçlanmaktadır. Dr. Haldun El Kassam, kendi bakış açısıyla Suriye’de olup bitenleri aktardı. 



Haldun El Kassam: Türkiye ile Suriye bir ailedir. Vizelerin kalkması ile aileler birleşmiştir. ABD’nin yönlendirmesiyle Suriye’ye gelen silahlı teröristler kasabaları ve köyleri yakıp yıktılar. 370 Suriyeli asker şehit düştü. 1700 kişi yaralandı. 

Esad’ı desteklemek ve olayları kınamak için başta Şam’da 2,7; Halep’de 1,8; Lazkiye’de 1,2; Haseke’de 1 milyon olmak üzere Suriye’nin her yerinde aynı gün 11,8 milyon kişi sokağa çıktı. Suriye’de Baas Partisi’nin 3,5 milyon üyesi var. Parlamentodaki muhalefet partilerinin oluşturduğu ittifak olan ‘Cephe’nin 600 bin üyesi var. Demek ki Cumhurbaşkanı Esad’a halkın desteği var. Muhalefet, iktidarı devirmek istiyorsa bunu demokratik yollarla yapmalıdır. Gazze’de, Afganistan’da insanların yok edilmesine bakılmıyor. Suriye’ye bakılıyor. Beş milyon Iraklı mülteci var ama haber bile olmuyor. 

Suriye’de sadece din ve mezhep temelli parti kurmak yasaktır. Cumhurbaşkanı Esad Alevi-Sünni veya din ayrımı yapmıyor. Eşi Sünni. Çocukları Hıristiyan okulunda. Suriye’yi kurarken Müslüman-Hıristiyan, Alevi-Sünni ayrımı yapmadık. Lazkiye’de Alevi, Şam’da ise Sünni bürokrat daha çoktur. 

Kladis Matar: Bakın, ben Hıristiyan Arap bir bayan olarak Suriye dışında başka bir ülkede bu kadar rahat yaşayamam. Suriye’de mezhep ve din sorulmaz. 

 ( Matar’ın yayınlanmış dokuz kitabı bulunuyor. www.gladysmatar.net ) 

ORSAM: Cisr El Şuur’dan Hatay’a sığınanların ev ve dükkanlarına başkalarının sahiplendiği iddiaları var. ‘Şabbiha’adı verilen Suriye derin devletinin vurucu timinin ve ‘muhabbarat’ın vatandaşları acımasızca ezdiği söyleniyor. “Yönetime güvenmiyoruz. 
Hürriyet, adalet ve özgürlük istiyoruz” diyorlar. Cisr El Şuur’da olaylar başlayınca hem şehir merkezindekiler ve hem de köylüler bir gün içinde bölgeyi terk etmişler. Kimisi Suriye’nin farklı bölgelerine, kimisi de Lübnan ve Türkiye’ye kaçmış. Bu iddialar konusunda düşünceleriniz nedir? 

Haldun El Kassam: Çadırkentlerde onları yöneten birileri var mı? Buna bakmak gerekiyor. Herkesin isteği bir mi? Yoksa, farklı mı? Buna dikkat etmeliyiz. 

ORSAM: Hiç hatanız yok mu? Suriye’nin geleceği üzerine planlarınız nelerdir? 

Haldun El Kassam: Elbette var. Rüşvet, mahkemeler başta olmak üzere devlet kurumla-rında gevşeklik, göz yummalar, kayırmalar var. 
Bunları denetlemek ve ortadan kaldırmak için iki ay önce (Nisan 2011) bir kurum kuruldu. Hükümetin kontrolü dışında olan bu kurumun üyeleri arasında avukatlar, akademisyenler ve başka meslek mensupları bulunuyor. Merkezi Şam’da bulunan bu kurumun her il merkezinde de şubesi açıldı. Ayrıca, seçim yasası değişiyor. İnternette yayınladı ve halkın görüşleri internet üzerinden alınmaya başlandı. Cezaevleri, ordu ve istihbaratta da düzenlemeler, reformlar yapılıyor. Her konuda reform yapmaya başladık. Ancak, zamana ihtiyacımız var. 

Yetkisiz arama yapılması yasaklandı. Olaylar sırasında askerlerin halka karşı silah kullanması yasaklandı, sadece cop verildi. Esad, “Her vatandaşın akan kanı benim kanımdır” dedi. Askerde sadece cop olduğu için canlı canlı öldürüldüler. 

Suriye içinde dış güdümlü bir kitle de var. Bunlar, ne yapsak tatmin olmayacaktır. ABD, İsrail ve bazı geri kalmış Arap ülkeleri bu güdümlü 
kitleyi kullanıyor. Türkiye, Ürdün ve Lübnan’a yakın sınır köy ve kasabaları silahlandırılıp ayaklandırılıyor. Esad, çevre ülkelere sığınanlara “Evinize dönün” çağrısı yaptı. 

Suriye’de 10 parti seçime girebiliyor. Ayrıca, bağımsızlar da var. 10 partiden Baas dışındakiler ‘Cephe’ adıyla ittifak yapmışlardır. Parlamentoda Baas Partisi’nin 140, muhalefet partilerinden oluşan Cephe’nin 60, bağımsızların 50 milletvekili vardır. Suriye’de seçim barajı bulunmamaktadır. 
Bir parlamenter, 75-100 bin oy ile çıkabilmektedir. Sadece, din, mezhep ve etnik içerikli partilerin kurulmasına karşıyız. 

Örneğin, Alevi veya Sünni partisi olmamalıdır. 


Suriyeli muhaliflerin ülke dışında toplanmasına gerek yok. Özgürce Suriye’de toplanabilirler. Nitekim Şam’da muhalifler özgürce toplantı yaptılar. 

Suriye’de mazot 15 Suriye Lirası. Hayat ucuz. Son üç yılda, emekliler dahil olmak üzere memurların maaşları yüzde 300 arttırıldı. Sağlık ve eğitim bedava. İlk 8 yıl eğitim zorunludur. Üniversiteye kadar bir çocuğa ailenin yapacağı bütün masraf 500 Doları geçmez. 

Suriye’de Kürtlerin kimliksiz olması bizim hatamız değildir. Suriye Kürtleri Irak kökenlidir. Irak’ta savaştan kaçarak 1950’li yıllarda Suriye’ye sığınmışlardır. 
Aslında, Türkiye’ye gitmek istemişlerdi ama Başbakan Adnan Menderes Türkiye’ye kabul etmeyince Suriye’ye geldiler. Artık, Suriye Kürtlere kimlik 
veriyor. 37 bin Kürt kimlik almak için başvuruda bulundu. 

Suriye’de 2003’den beri 1,4 milyon Iraklı, 1948’den beri 900 bin Filistinli, 60 bin Lübnanlı ve 20 bin Moritanyalı sığınmacı bulunuyor. Onlara da Suriye vatandaşlığı ve kimlik verilmedi. 

1960 yılında Tunus’un da, Suriye’nin de nüfusu 7 milyondu. 2011’de Tunus’un nüfusu yine 7 milyon. Ama, Suriye’nin nüfusu 23 milyon oldu. 


ORSAM: Son sözünüz? 

Haldun El Kassam: ABD, Irak’tan çekilmeden önce Suriye’nin Iraklılaşmasını istiyor. Bütün çabası bu yöndedir. Suriye ile Türkiye hem komşu, hem dost, hem de akraba. Ancak, Türkiye ile Suriye karşı karşıya getirilmek, savaştırılmak isteniyor. İki ülke arasında var olan dostluğun gelişmesini istiyoruz. 

* Bu söyleşi 28 Haziran 2011 tarihinde Antakya’da Hasan Kanbolat tarafından yapılmıştır. ORSAM 


***

SURİYE İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU



SURİYE İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU


Suriyeli İnsan Hakları Savunucusu Emel Atasi ile Söyleşi 
29 Haziran 2011 
2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ 
0RTADOGU  ANALİZİ,
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 



Suriye’nin Humus Vilayeti kökenli Atasi ailesi Suriye siyasal yaşamında geçmişten günümüze önemli roller üstlenmiştir. Atasi ailesi içinden 1966-1970 yılları arasında Devlet Başkanlığı yapmış Nurettin Atasi ve Baas Partisi’nin önde gelen isimlerinden ve bakanlık yapmış Cemal Atasi gibi siyasi figürler çıkmıştır. Günümüzde de Atasi ailesi önemli roller üstlenmeye devam ediyor. Suriye muhalefetinin önemli gruplarından biri özellikle insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleridir. Örneğin Suhair Atasi tarafından oluşturulan “ Cemal Atasi Forumu ” faaliyetlerinin yasaklanmasının ardından internet üzerinden rejim muhalifi çalışmalarına devam etmektedir. Bir diğer muhalif Atasi ailesi mensubu ise Fransa’da yaşayan insan hakları savunucusu Emel Atasi’dir. Fransa’da etkin konumda bulunan ve Fransız karar alıcıları etkileme potansiyeline sahip Emel Atasi ile Antalya Konferansı sırasında mülakat gerçekleştirdik. Atasi, ORSAM ile liberal kesimin Suriye’deki halk ayaklanmasına bakışını ve Beşar Esad sonrası döneme ilişkin beklentilerini paylaştı. 

ORSAM: Suriye rejimi tamamen gayrı meşru bir yönetim midir yoksa Suriye toplumu içinde belli bir oranda da olsa meşruiyete sahip olduğunu söyleyebilir miyiz? 



Emel Atasi: Suriye rejimini Arap Alevi rejimi olarak tanımlamak doğru değildir. Suriye’yi yönetenler ve ekonomik kaynaklarını toplayanlar toplamda 200 kişiyi geçmemektedir. Rejimi de Esad ailesi olarak tanımlamak daha doğrudur. Arap Alevi rejimi olarak değil. Esad ve çevresindekiler Arap Alevi kökenlidir ancak Arap Alevi düşüncesi ile hareket edilmemektedir. Esasen bizler Arap Alevi, Hıristiyan şeklinde konuşmaktan da hoşlanmıyoruz. Burada Antalya’da bütün bu gruplardan insanlar bir aradadır. 

ORSAM: Bahsettiğiniz 200 kişilik yönetim kadrosunun pozisyonları nedir? 

Emel Atasi: Bunların büyük çoğunluğu yüksek askeri pozisyonlarda bulunmakta dır. Bunun yanı sıra Beşar Esad’ın kuzeni Rami Maluf ülke ekonomisini kontrol etmektedir. Bütün ülke gelirleri bu aileye gitmektedir. Bu merkezdeki yapının çevresinde para ile çıkar ilişkileri ile kendilerine bağladıkları gruplar bulunmakta dır. Örneğin Şam’da 3 kattan yüksek bina inşa edilememektedir. Şimdi bu insanlara izinler verilerek Şam ve Halep’in zengin insanları bağlanmaya çalışılmaktadır. Şu anda sokaklarda olanlar fakir insanlardır. 
Örneğin benim ailem Humus’ludur. Atasi ailesi bu şehirdendir. Önde gelen bir aile olmakla birlikte sokaktaki göstericilerle birlikte yer almaktadır. Yönetim, Kürtleri de satın almaya çalışmaktadır ancak vatandaşlık vererek de onları kendi tarafına çekemeyecektir. 

ORSAM: Suriyeli Kürtlere daha fazla hak verilmesi durumunda rejim destekçisi cepheye geçmeleri mümkün müdür? 


Emel Atasi: Bu çok zor bir durumdur. Hatta imkansızdır. Çünkü Kürt halkının psikolojisi Şam’da yaşayanlar ya da Arap Bedevilerden 
farklıdır. Kürtleri satın alamazlar. Kürtler geçmişi unutmamaktadır, daha fazla hak istemektedir. Sizin ilk sorunuza yanıt olarak rejimi sadece para ile satın alınmış fakir insanların desteklediğini söyleyebilirim. Dini ayrımlar hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum. 
Çünkü bu bizi bütünleştirmiyor bölüyor. Suriye’de çok fazla sayıda insanın desteğe ve paraya ihtiyacı bulunmaktadır ve rejimin destekçi bulması da kolaydır. Mesela Şam’da düzenlenen rejim yanlısı gösteriler için okullara gidilerek gösteriye katılmaları konusunda baskı yapıldığını biliyoruz. Katılmak dışında başka seçenekleri bulunmayan insanlardan söz ediyoruz. İnsanlar rejimden korkmaktadır. Baskı, işkence uygulanmaktadır. Eğer isteklerine uymazsan hapse gitme olasılığı bulunmaktadır. 

Sonuç olarak Suriye toplumunun en fazla %20 ile %30’u arasında bir kesimin rejimi desteklediğini söyleyebiliriz. Esasen buna çıkar ilişkisi olduğu için tam bir destek olarak nitelemek doğru da olmayacaktır. Suriyelilerin yaklaşık %17’si ülke dışında yaşamaktadır. Bunları da rejim karşıtı olarak saymak gerekmekte dir. 

ORSAM: Rejimin yıkılması durumunda ülkede Irak benzeri bir iç savaş yaşanması olasılığı var mıdır? 

Emel Atasi: Suriye, Irak ve Libya’dan farklı özelliklere sahiptir. Biz burada Antalya’da farklı düşünen gruplar diyalog kurmaya çalışıyoruz. 
İslamcı, komünist veya diğer farklı görüşlere sahip kişilerle görüşüyorum ve ortak bir nokta bulmaya çalışıyoruz. Olumsuz tarafları bir kenara bırakıyoruz. Suriyeli farklı kesimler birbirini tanımadığı için birbirinden korkuyordu. Ancak şimdi birbirimizi tanımaya başladık. Ben Avrupa’da yaşıyorum ve İslamcılardan korkmuyorum. Ama onları da çok yakından tanımıyorum. Burada onlarla  konuştuğumda son derece açık fikirli olduklarını görüyorum. Demokrasiden, güçler ayrılığından bahsediyorlar. 

ORSAM: Ancak Ortadoğu’nun gerçeklerinden biri de etnik ve mezhepsel tanımlamaların siyaset üzerindeki etkisidir. Örneğin Mısır’da Mübarek gittikten sonra Hıristiyanlara yönelik bazı saldırılar oldu. Suriye’de böyle bir ihtimal var mıdır? 

Emel Atasi: Suriye tamamen farklıdır, böyle bir şey Suriye’de yaşanmayacaktır. Suriye’de halk Baas Partisi ve Esad ailesinden nefret etmektedir. Ancak Arap Alevilerden nefret etmemektedir. Arap Aleviler burada bizimle birliktedir. Suriye Devrimi’nin önde gelen kesimlerinden biri Suriyeli gençlerdir. Olgunluk son derece önemlidir ve Suriye’nin olgunluğundan gurur duyuyorum. Suriye’de istikrarsızlık olmaması için burada çalışıyoruz. 

ORSAM: Yani Suriyeli kimliğinin daha güçlü olduğunu ve barışçıl bir geçiş dönemi mi yaşanacağını söylüyorsunuz? 

Emel Atasi: Bence böyle olacaktır. Rejim düşerse bu sürecin diğer ülkeler  dekinden daha hızlı olacağını düşünüyorum, öyle umuyorum. 
Ancak daha yapmamız gereken çok fazla şey var. Bizler Suriye dışında yaşayan %17’lik kesim olarak yüksek eğitimli ve entelektüel bir geçmişe sahibiz. Bizlerin daha fazla çalışması gerekmektedir. 

ORSAM: Peki, Suriye dışında yaşayan bu kesimin ülkede bulunmadığı için rejim değişikliğini nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? 


Emel Atasi: Eğer rejim düşerse Suriye’ye verecek çok şeyimiz olduğuna inanıyoruz. Örneğin Fransa’da yaşayan Tunuslular devrim sonrası geçiş sürecine büyük katkı sağladılar. Ekonomi ve insan hakları alanlarında katkı sundular. Buna benzer olarak bizim bu örgütlenmemiz de yeni bir anayasa konusunda çalışabilir. Çok fazla yapmamız gereken şey olduğunu biliyoruz ve biz buna hazırız. 

ORSAM: Libya benzeri bir uluslararası müdahaleye nasıl bakıyorsunuz? 

Emel Atasi: Bu Suriye için imkansızdır. Biz Suriye ordusunun rejime verdiği desteği keserek bizim yanımızda yer almasını bekliyoruz. 

ORSAM: Böyle bir ihtimal var mı? 

Emel Atasi: Olabilir. Şu an için zor gözüküyor ancak olasılık dahilindedir. 

ORSAM: Eğer uluslararası müdahaleyi imkansız görüyorsanız rejim değişikliği için tek koşul ordunun saf değiştirmesi mi oluyor? 

Emel Atasi: Suriye’de Arap Alevilerin tamamı Esad’ı desteklemiyor. Bazı önde gelen Arap Alevi din adamları da Esad’ı iktidarı bırakması konusunda zorlayabilir. Çünkü onlar rejim dışından tüm Suriye halkının bir ve bütün olduğunu daha iyi görmektedirler. 
Aynı zamanda Arap Alevi aydınların da bu gerçeği gördüğünü düşünüyorum. Bu rejim değişikliği için diğer bir olasılıktır. Diğer bir olasılık, bizler Batı’da çalışan insanlarız. Örneğin ben Fransa’da çalışıyorum. Yurt dışında etkin konumda bulunan Suriyeliler bulundukları ülke yönetimleri, BM üzerinde baskı uygulayarak bir çözüm bulunmasına yardımcı olabilir. Fransa ve diğer bazı Avrupa ülkeleri 
Suriye’ye siyasi olarak baskı uygulamaktadır. Hiçbirimiz Esad rejimi ile beraber yaşamak istememektedir. Ve yönetim masum insanları öldürmeye devam ederse uluslararası müdahale bizim istemediğimiz bir durum olsa da dünyanın kararı olacaktır. Suriye halkı yalnız değildir. İnsan haklarının korunması tüm insanlığın sorumluluğundadır. Dünya genç yaştaki Hamza gibilerin öldürülmesine sesiz kalamaz. 

ORSAM: Antalya Konferansından bulunan grupların Suriye içinde etkili olduklarını söyleyebilir miyiz? 

Emel Atasi: Bazıları Suriye’den gelmektedir ve etkinlikleri vardır. Suriye Devrimi, İslam ya da herhangi bir partiye dayanmamaktadır. 
Zaten Suriye’de siyasal partiler zayıftır çünkü bir siyasal yaşam söz konusu değildir. Dolayısıyla Suriye’de devrimi gerçekleştirenler partiler değil sıradan halktır, gençlerdir. Buradaki toplantıda da birçok sıradan genç yer almaktadır. 

ORSAM: Rejimin yıkılması durumunda hangi siyasi gücün iktidara yakın olduğunu düşünüyorsunuz? Müslüman Kardeşler Hareketinin başa geçmesi olasılığı sizi kaygılandırıyor mu? 

Emel Atasi: Önemli olan demokratik bir siyasi yapının inşa edilecek olmasıdır. Örneğin Tunus’ta devrimin ardından birçok siyasal parti kuruldu. Belki Suriye’de böyle olacaktır. Bu bir seçenektir. 

ORSAM: Rejimin yıkılması durumunda nasıl bir Suriye düşünüyorsunuz? 

Emel Atasi: Biz Türkiye modelinin uygulanmasını istiyoruz. Türkiye modelinin İslami demokrasi olduğunu da düşünmüyorum. Suriye halkının Türkiye’ye güvendiğini ve Başbakan Erdoğan’ı beğendiğini biliyorum. Suriye halkı Batı’ya açılmak istiyor. İnsanlar Türkiye gibi olmanın hayalini kuruyor. 

ORSAM: Türkiye Suriye muhalefetini desteklemek adına neler yapabilir? 

Emel Atasi: Türkiye bize yardım edebilir. Türkiye bizi anlayabilir. Biz her türlü Batı müdahalesini reddediyoruz. Ancak Türkiye ve Fransa’yı tercih ediyoruz. Çünkü bizim Türkiye ile bir geçmişimiz var. Birbirimizi tanıyoruz. Özellikle Türk dizi ve filmlerinin Ortadoğu’da yaygınlaşmasıyla bu tanımayı daha da arttı. Suriye halkı İsrail’e ve Batı’ya güvenmemektedir. Türkiye, Suriye rejimine baskı uygulamak ve Batı üzerindeki etkisini kullanarak muhalif harekete destek verebilir. 

Türkiye’nin Obama yönetimi üzerinde bir etkinliği var, Batı ile yakınlar. Örneğin şu aşamada Türkiye Şam Büyükelçisini geri çekebilir. 
Ben aynı zamanda bir Fransız vatandaşı olarak Fransa’nın Şam Büyükelçisini geri çekmesi yönünde çaba sarf ediyorum. Bunun yanı sıra Türkiye’nin Halep şehri ile ekonomik ilişkileri vardır. Halep şehri ve işadamları ticari çıkarları nedeniyle protestoları desteklememektedir. 
Rejimin yanında yer almaktalar. Türkiye’nin buradaki ticaret üzerinde etkisi vardır. Bu gücünü kullanarak Halep’in bizim tarafımıza geçmesi sağlanabilir. 

ORSAM: Halep’te bazı azınlık gruplarının da rejimi desteklediğini söyleyebilir miyiz? 

Emel Atasi: Evet, Halep’te örneğin Ermeniler yaşamaktadır. Fransa’da da çok sayıda Ermeniler bulunmaktadır. Onlara bu toplantılara katılmalarını söylediğimde reddettiler. Kürtler de Halep’te sesizdir. Halep Üniversitesi’nde 500 kişilik bir gösteri oldu ancak bu sayı azdır. 

ORSAM: Suriyeli Kürtler, Araplarla aralarında eşitlik olmasını savunmaktadırlar. Araplar eşitlik ilkesini kabul etmekte midir? 

Emel Atasi: Kürtler Araplara güvenmemektedir. Ben bunu anlayabiliyorum. Ancak yeni Suriye’de demokrasi olacaktır. Kendi hayatlarını yaşama haklarına kavuşacaklar. Kürt dilini konuşabileceklerdir. Resmi dil ve eğitim dili Arapça olacaktır ancak okullarda Kürtçe ikinci dil olacaktır. Eğer geleneklerine saygı duyar ve siyasal örgütlenmelerine izin verilir, tüm Suriyelilerle aynı haklar tanınırsa sorun kalmayacağını düşünüyorum. 

ORSAM: Bazı Suriyeli Kürt partiler Irak benzeri bir otonom yapı talep etmektedirler. Siz ve Konferans bu taleplere nasıl yaklaşmaktadır? 

Emel Atasi: Biz Kürtlerin bizimle birlikte yaşamak istediklerine inanıyoruz. Kardeşlerimiz olarak kalacaklarına inanıyoruz. Fransa’da Korsika sorunu var, İspanya’da Bask var, Türkiye’de de benzer sorunlar yaşıyorsunuz. 
Kürtlerle oturup konuşulur. Diyalog olursa birbirimizi daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum. 
Bence bu sorun liberal değerler ve özgürlük ile çözülebilir. İyimser olmalı ve en iyi çözümü bulmalıyız. 

ORSAM: Antalya’daki muhaliflerin rejim değişikliğini sağlayacak potansiyele sahip olduğunu düşünüyor musunuz? 

Emel Atasi: Biz tek başımıza rejimi değiştiremeyiz. Biz burada Suriye Devrimi’ni desteklemek için bulunuyoruz. Sadece Suriye halkı 
devrimi gerçekleştirebilir. Bizim de yapmamız gereken birçok şey vardır. Biz buradayız çünkü Suriye halkı bunu istemektedir. 

ORSAM: Son olarak bu konferanstan beklentilerinizi anlatabilir misiniz? 

Emel Atasi: Muhalefet ve bazı işadamları bu konferansı organize etmektedir. Bu konferans farklı grupların birbirini keşfetmesi için bir 
fırsattır. Ben Suriye Devriminin başarıya ulaşacağına inanıyorum. Birçok grup ve insanın aynı hedefi söz konusudur. Konferans da bu 
sürece katkı sağlayacaktır. 

ORSAM: Sayın Atasi çok teşekkür ediyoruz. 


* Bu Söyleşi 1 Haziran 2011 tarihinde ORSAM Ortadoğu Danışmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan ve ORSAM Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan tarafından Antalya’da düzenlenen 
“Suriye’de Değişim Konferansı” sırasında gerçekleştirilmiştir. 




SURİYE MÜSLÜMAN KARDEŞLER CEMAATİ,



SURİYE MÜSLÜMAN KARDEŞLER CEMAATİ,


Suriye Müslüman Kardeşler Cemaatinin Şura Meclisi Üyesi ve Eski Genel Sekreteri Ali Sadrettin El-Bayanuni ile Söyleşi 

21 Haziran 2011 
2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ 
0RTADOGU  ANALİZİ,
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 



Suriye Müslüman Kardeşler Cemaati, Suriye’nin bağımsızlığını kazandığı tarihten bu yana Suriye siyasal yaşamında bir şekilde yer almış son derece önemli bir siyasal harekettir. İlk başlarda Suriye’de demokratik sürecin içinde yer alan ancak Baas Partisi’nin iktidara gelmesi ile dışlanan Hareket sistem dışı mücadele ye yönelmiştir. 

1982 yılında Hama Katliamı olarak bilinen olay neticesinde Suriye içinde örgütsel gücünü kaybetmiştir. Ancak düşünsel ve halk desteği anlamında etkisini 
günümüze kadar korumuştur. Suriye’de rejimi değiştirme potansiyeline sahip muhalif halk hareketlerinin yaşandığı şu günlerde üzerinde tartışılan konuların başında Beşar Esad yönetiminin alternatifinin ne olduğu gelmektedir. Suriye Müslüman Kardeşler hareketi bu soruya “demokratik, sivil, otoritesini halkın 
iradesinden alan bir yönetim” şeklinde yanıt vermektedir. Gerçek bir demokratik yapının kurulması durumunda Suriye siyasal yaşamının yakın geleceğinin en önemli aktörlerinden biri Müslüman Kardeşler olacaktır. 

ORSAM: Öncelikle kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz? 



Bayanuni: Ben avukat Ali Sadrettin Bayanuni. 1938 yılında Suriye’nin Halep şehrinde doğdum. 2010 yılına kadar 14 yıl boyunca Suriye Müslüman Kardeşler Cemaatinin genel sekreterliği görevini yürüttüm. Halen Cemaatin Şura Meclisi üyeliği görevini yürütmekteyim. 


ORSAM: Suriye Müslüman Kardeşleri, örgütlenme açısından Suriye’de zayıf olsa da tabanda en güçlü hareketlerden biri olduğu düşünülüyor. Suriye Müslüman Kardeşler örgütünün Suriye’deki ayaklanma hareketinde doğrudan bir rolü var mıdır ve serbest bir seçim olsa Suriye toplumunun ne kadarının sizi destekleyeceğini düşünüyorsunuz? 


Bayanuni: Suriye’de yaşanan ayaklanma hareketini bütün kriterleri dikkate alarak değerlendirdiğimizde bir milli direniş hareketi olarak nitelendirmek doğru olacaktır. Bu direnişe değişik siyasal ve toplumsal bağlılıkları olan tüm vatan evlatları katılmaktadır. Hiç kimse bu devrimi kendine mal edemez. Suriye toplumunda varlığımız insanların bu düşünceye inançları ve cemaatin insanlarına olan güvenlerine dayanmaktadır. Suriye toplumundaki mevcudiyetim iz Allah’ın bahşettiği Suriye’nin tüm şehir, kasaba ve köylerine yayılmış vaziyettedir. Bize destek verenler diğer vatandaşlarla birlikte toplumsal harekete katılıyor. Hiç kimse direk olarak bir talimat almıyor. Biz halk hareketi ile iç içe olduğumuzu ve bu hareketi desteklediğimizi ilan ettik. Hiçbir ulusal üstünlük ya da güç gösterisinde bulunmayı düşünmüyoruz. Bundan dolayıdır ki biz kendimiz için bir sosyal oran belirlemeye uğraşmıyoruz. 

ORSAM: Suriye’deki ayaklanma hareketi neticesinde Beşar Esad’ın artık yönetimi kesinlikle bırakması gerektiğini mi yoksa bazı reformlar yapılarak Beşar Esad ile yola devam edilebileceğini mi düşünüyorsunuz? 

Bayanuni: Suriye devletinin gerçek bir demokratik rejime kavuşması için modern esaslara göre yeniden yapılanmaya ihtiyacı vardır. 
Bu da kısmi veya şeklen reformlarla gerçekleşemez. İhtiyaç olan şey Suriye’de yeni, uygar, demokratik, çok partili, iktidar değişiminin yaşanabildiği, hukukun üstünlüğünün yer aldığı bir yapı inşa etmektir. Bunu şeffaf bir ortamda yapmamız gerekmektedir. Konular bu şekilde ele alınır, sorunlar bu ortamda tartışılırsa kişisel konular büyük ölçüde ikinci planda kalacaktır. Bazıları rejimin gerekli değişiklikleri direk olarak yapmasını umuyordu. Şimdi biz vaatlerin hiçbir yararının olmayacağı aşamadayız. Çok acil somut icraatlara ihtiyaç bulunmakta dır. 
Ancak adımlar tersi yönde atılmaktadır. 

ORSAM: Beşar Esad rejiminin yıkılması durumunda Müslüman Kardeşler örgütü olarak nasıl bir siyasi yapı öngörüyorsunuz? 

Bayanuni: Osmanlı Devleti 20. Yüzyıl başında yıkıldığı zaman Suriyeliler genel Suriye Kongresi’ne katılacaklarını ilan ettiler. Sykes Picot Anlaşması ve Fransız işgali gerçekleşmeden Kongre’de yeni devletlerinin esaslarını inşa ettiler. Birçok taraf, Suriye’de rejimin alternatifi olmadığı iddiası ile korku yaymaya çalışmaktadır. Biz yeni bir devlete geçişin kolay olacağını söylemiyoruz. Çünkü dikta rejimi sivil toplumun üzerinde durduğu birçok temelleri yok etti. Ancak bu geçiş hiçbir zaman korkunç olmayacaktır. İslami akımın geçmişte Genel Suriye Kongresi’nde aktif bir varlığı olmuştur. Lübnanlı Şeyh Reşit Rıza bir aşamada Kongre’nin başkanlığını üstlenmiştir. 
Ayrıca Müslüman Kardeşler Cemaati, Suriye’nin demokratik süreçlerinde aktif olarak yer almıştır. Dr. Mustafa El Sebci Millet 

Meclisi Başkan Yardımcılığı’nı üstlenmiştir. Biz gerçek bir ulusal ortaklıktan başka bir şeye özenmiyoruz. Bu ortaklık içinde Cemaatimizin de aktif rolü olsun istiyoruz. 

ORSAM: Antalya’da geçen haftalar içinde gerçekleşen ve Suriyeli muhalif grupların bir araya geldiği “Suriye’de Değişim Konferansı”nın yayınlanan 
sonuç bildirgesinde diğer muhaliflerin isteğine rağmen Müslüman Kardeşler’in etkisiyle “laiklik” ilkesinin konmadığı haberleri basında yer aldı. “Laiklik” ilkesine 
bakışınızı özetleyebilir misiniz? 

Bayanuni: Biz terimler savaşına girmek istemiyoruz. Laiklik, Hıristiyan Avrupa tarihinde kilise ile saray arasındaki husumet ilişkilerinden doğan bir olgudur. Teokratik dini devlet, tarihi olarak ve ayrıca Müslümanlar tarafından da kabul edilmeyen bir olgudur. 
Medeni hukuk hocalarının üzerinde toplu olarak mutabık kaldıkları üzere İslam şeriatı (hukuku)’nın özü sivil ve uygar bir şeriat (hukuk)’tır. Yönetenler ile yönetilenler arasındaki sözleşmeden başlamak üzere tüm medeni sözleşmeler rızaya dayalı sivil sözleşmelerdir. 
Tüm şeriat alimlerinin bütününün mutabakatına göre millet (ümmet) otoritenin (yasama, yürütme, yargı) kaynağıdır. Yöneten ise otoritesini kendisini özgür ve toplumsal bir iradeyle biat eden halk (ümmet)’ten alır. İşte bu bizim talep ettiğimiz medeni devletin özüdür. Ahlaki boyutu devletten ayırmak, dünyayı mali ve kişisel yolsuzluk durumuna sevk etti. Buna rağmen Suriye muhalefetini 
seçim sandığı sonrası çatışmalarına sürüklemenin uygun olmadığına inanıyoruz. Suriye halkı seçenekler arasından istediğine göre karar verme hakkına sahip olacaktır. 

ORSAM: Suriye Müslüman Kardeşler örgütünün daha çok Suriyeli Sünni Araplar tarafından desteklendiği biliniyor. Ancak Suriye’de Arap Aleviler, Dürziler, Hıristi
yanlar gibi diğer dinsel gruplar da bulunuyor. Bu gruplara bakışınız ve ilişkiniz nasıldır. Öngördüğünüz siyasi ve toplumsal yapıda bu azınlık gruplarının yeri ne olacaktır? 

Bayanuni: Biz Suriye’de Sünni Arap teriminin kullanılmasını sevmiyoruz. Suriye halkının açık bir kimliği vardır. Suriye toplumu evlatlarının ezici bir çoğunluğu Müslüman ve Arap’tır. Yine de biz vatandaşlık devletinin kurulması için çalışıyoruz. Buna göre vatandaşlar vatana bağlılıkları açısından eşittir ve vatandaşlık konusu tek başına hak ve yükümlüklerin esasıdır. Böylece halkın eşit olduğu devleti kurabiliriz. Bu devlet içinde Müslüman, Hıristiyan, Arap, Kürt, Sünni, Alevi ve Dürzi toplulukların hepsi hukukun egemenliği ve sivil devletin gölgesi altında eşit olurlar. Suriye oluşumunun renk çeşitliliği bu vatanın varlığının tarihi ile paraleldir. Bu çeşitlilik ülkemiz için bir zenginlik olmuş ve hiçbir zaman zulüm, bölünme veya bölmek için faktör oluşturmamıştır. 

ORSAM: Suriye muhalif grupları liberaller, İslami akımlar ve azınlıklar gibi farklı kesimler ve farklı görüşe sahip gruplardan oluşuyor. Bu grupların ortak hedefi rejimi değiştirmek gibi gözükmektedir. Suriye’de bir rejim değişikliği olması durumunda bu grupların barışçıl bir değişim dönemi gerçekleştirebileceğine ve demokratik bir yapı içinde barış içinde bir arada yaşayabileceğine inanıyor musunuz? 

Bayanuni: Bahsettiğiniz topluluklar ve gruplar tarih boyunca beraberce yaşamışlardır. Halkın eşit olduğu devlet tek bir ulusal olgu içinde tüm bu farklılıkları eriten bir pota olur. O zaman tüm vatandaşlar aynı hakları kullanmaya, üzerlerine düşen her şeyi yapmaya ve her şeye aynı seviyede ortak olma hakkına sahip olurlar. 

ORSAM: Suriye’deki muhalif gruplar arasında Kürtler de bulunuyor. Birçok farklı Kürt muhalif parti olduğunu biliyoruz. Bunların vatandaşlık haklarını almaktan özerklik isteklerine varan farklı boyutlarda talepleri söz konusu. Suriyeli Kürtlerin hangi taleplerinin karşılanabilir hangilerinin karşılanamaz olduğunu düşünüyorsunuz? Güçlü bir merkezi otorite mi yoksa gevşek federal bir yapıdan mı yanasınız? 

Bayanuni: Biz tüm Suriyeli vatandaşların halkla ilgili adil taleplerinin yanındayız. Tüm oluşumlar için bu hakları destekliyoruz. Çünkü bu haklar milli taleplerin bir parçasıdır. Biz bir bildiri yayınlayarak Kürt meselesi konusunda tutumumuzu belirledik. Biz güçlü merkezi yapı ile yerel faaliyetleri destekleyen ademi merkezi anlayış arasında bir yol çizmek istiyoruz. O zaman hedeflerimizi gerçekleştirecek olan ulusal denkleme mizi kurmuş olabiliriz. 

ORSAM: Suriye’deki muhalif halk hareketine ilişkin Türkiye’nin uyguladığı politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bayanuni: Türkiye ve Suriye ilişkileri dini, tarihi, kültürel ve coğrafi boyutlara sahiptir. Türkler ister halk seviyesinde ister devlet olarak Suriye halkına karşı büyük bir yakınlık gösterdiler. Ancak Suriye’deki durumun ilerlemesi sadece duygusal değil daha çok pratiğe yönelik somut tutumları gerektirmektedir. Biz özellikle seçimlerden sonra Türkiye’yi yönetenlerden Suriye’de durumun gelişmesi ile daha fazla bağdaşan tutumlar almasını beklemekteyiz. 

ORSAM: Türkiye’nin şu an uygulamakta olduğu politikadan daha fazla neler yapabileceğini düşünüyorsunuz? 

Bayanuni: Biz Türkiye’nin Suriye halkını savunmak üzere uluslararası ve bölgesel bir tutumun lideri olmaya doğru yöneldiğine inanıyoruz. 
Türkler bir yandan sisteme daha çok baskı yapmaya çalışacak, diğer yandan da vatandaşları desteklemeye çalışacaktır. 

ORSAM: Sayın Bayanuni, değerli bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederiz. 

* Bu söyleşi 11 Haziran 2011 tarihinde ORSAM Ortadoğu Danışmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan ve ORSAM Ortadoğu Uzmanı Oytun 
Orhan tarafından Londra’da ikamet eden Ali Sadrettin El Bayanuni ile internet üzerinden gerçekleştirilmiştir. 


SURİYE ARAP ALEVİ TOPLUMU



SURİYE ARAP ALEVİ TOPLUMU


Suriye Arap Alevi Toplumu Temsilcilerinden Sunda Süleyman ile Söyleşi 

20 Haziran 2011 
2011 SURİYE SÖYLEŞİLERİ 
0RTADOGU  ANALİZİ,
ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 



Suriye’de Baas rejimi Arap Alevilere dayanan bir azınlık iktidarı olarak bilinmektedir. Gerçekten de Devlet Başkanlığı ve birçok kilit pozisyonda 
Arap Alevi kökenliler yer almaktadır. Ancak Suriye nüfusunun yaklaşık %10’unun oluşturduğu düşünülen Arap Alevi toplumunun tamamı Esad rejimini desteklememektedir. 
Antalya’da gerçekleştirilen Suriyeli muhalifler toplantısında Hama’dan gelen Arap Alevi temsilciler de yer aldı. Muhalif Arap Aleviler, topluluklarına esasen en fazla 
zarar verenin Esad rejiminin kendisi olduğunu iddia ediyor. 
Arap Alevileri temsil için kurulan “Suriye İçin Çağdaşlık ve Demokrasi Partisi” üyesi Sunda Süleyman ile Suriyeli Arap Alevilerin genel durumu ve Suriye’deki halk ayaklanmasına bakışları üzerine konuştuk. 

ORSAM: Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? 



Sunda Süleyman: İsmim Sunda Süleyman. Hama’nın bir dış mahallesinden geliyorum. Yaşadığım yerde çoğunlukla Arap Alevi kökenliler bulunmaktadır. 

ORSAM: Herhangi bir aşiret mensubu musunuz? 

Sunda Süleyman: Biz mezhebe bağlıyız. Bizde bağlılık mezhebedir. 

ORSAM: Antalya Konferansında Arap Alevileri temsilen mi yoksa bireysel olarak mı bulunuyorsunuz? 

Sunda Süleyman: “Suriye İçin Çağdaşlık ve Demokrasi” isimli bir partinin üyesiyim. Bu partiye bağlı olarak çalışan bir eylemciyim. 

ORSAM: Toplantıya katılımınız nasıl gerçekleşti ve konferans hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 

Sunda Süleyman: Bu konferansı organize eden bazı muhalif gruplar tarafından davet edildim. Konferansta bütün katılımcılardan sonuç bildirgesinde yer alması için öneriler getirmesini istedik. Bu bildirge de zaten konferansın sonucu ve çıktısı olacak-tır. Herkes bazı öneriler getirdi. Bu öneriler sonuç bildirgesinde yer alacak. 

Benim üyesi olduğum Parti’nin önerilerinden biri Suriye Devrimi’nin tüm Suriye halkını kapsadığı, tüm mezhepleri içine aldığıydı. Hepimizin tek bir ortak hedefi var ki o da rejimin yıkılması. Diğer önerimiz ise rejimin yıkılmasından sonra azınlık gruplarına güvenceler verilmesidir. Özellikle de Suriye Devrimi zaferinin ardından Arap Alevi azınlığa yönelik olarak bir şiddet hareketinin olmaması konusunda güvenceler olmasını önerdik. 

ORSAM: Özellikle Batı’daki genel algı Suriye rejiminin Arap Alevi rejimi olduğu yönündedir. Ancak burada Beşar Esad ve çevresindekilerin Arap Alevi kökenli olmasına rağmen Arap Alevi halkın çoğunluğunun rejimi desteklemediği söylendi. Siz Suriye rejimini bir Arap Alevi rejimi olarak tanımlıyor musunuz? 

Sunda Süleyman: Her şeyden önce Suriye rejimini bir Arap Alevi rejimi olarak tanımlamamız doğru olmayacaktır. 
Çünkü baba Hafız Esad döneminde dahi birçok muhalif figür Arap Alevi mezhebine mensuptu ve diğer bütün muhalifler gibi onlar da hapse atıldı, işkence gördü ve öldürüldü. Bu birinci nokta. 

İkinci nokta birçok Arap Alevi rejimi bir nedenden ötürü desteklememektedir. Rejim her zaman Arap Alevi kartını oynamıştır. Bütün Arap Alevilerin kendisine bağlı olduğunu varsaymıştır. Ancak gerçekte durum böyle değildir. Çünkü Beşar Esad ve babası Hafız Esad Arap Alevilere en fazla zararı veren kişiler olmuştur. Rejimin yolsuzluğa bulaşmış olması Arap Alevilere olan bakışı da olumsuz etkilemiştir. Arap Aleviler tabi ki mezheplerine bağlıdır ancak ülkelerine, vatanlarına olan bağlılıkları çok daha önemlidir. 

ORSAM: Suriye’de rejimin yıkılması durumunda Arap Alevi azınlığa yönelik bir şiddet hareketi, Sünniler ve Arap Aleviler arasında iç savaş yaşanması olasılıkları hakkında neler söyleyebilirsiniz? 

Sunda Süleyman: Şunu çok iyi bilmek gerekir ki Arap Aleviler Suriye’deki tek azınlık grup değildir. Suriye’de Arap Aleviler, Hıristiyanlar, İsmaililer, Şiiler ve Dürziler de bulunmaktadır. 
Tüm bu topluluklar bir arada Suriye ulusunu oluşturmaktadır. Rejim kurulduğundan beri bu toplulukları bölmeye çalıştı, her grubu diğer gruptan korkmaya doğru yönlendirdi. Rejim sürekli olarak bu korku kartını oynadı. Arap Alevilere dediler ki “ Bize bağlı kalmazsanız Sünniler sizi sürgün edecek.” 
Suriye’deki tüm azınlık grupları bu tuzağa düşürüldü. Bu gruplar rejimin hep kendilerini koruduğuna inandı. Çünkü resmi medyada bu böyle işlendi. Bunu sürekli olarak savundular. “Bu insanlar size saldıracak” diye sürekli olarak söyleniyordu. Hatta bunun da ötesine geçerek Arap Alevilere silah da verdiler. 
Bu kişiler sadece Arap Alevi değil aynı zamanda suçlu, çete mensubu kişilerdi. Bu kişilerin hepsi de Arap Alevi değildi. Bunlara Sünnilere saldırmaları söyleniyordu. 
Sünniler bu tuzağa düştü, Arap Aleviler bu tuzağa düştü. Bizim görevimiz halkımız arasında bilinçlenmeyi sağlamak. Bu yaşananların büyük bir 
tuzak olduğunu göstermek. Bunun en büyük kanıtı hepimizin burada bir arada olması ve her konuda anlaşabilmemiz dir. Hepimiz tek bir amaca yöneldik ve aynı şeyi istiyoruz. Özgür ve demokratik bir Suriye. 

ORSAM: Banyas ve Lazkiye’de yaşayan Arap Alevilerin birbirinden faklı konumlarda olduğunu biliyoruz. Bu farklıklar nedir ve hangi Arap Aleviler rejimi desteklemekte hangileri desteklememektedir? 

Sunda Süleyman: Suriye’de Arap Aleviler birçok şehir ve köylere dağılmış durumdadır. Şam’da gerçekleşen ilk gösteri Arap Alevi bir genç tarafından kaydedilerek internete konmuştu. 
Arap Aleviler arasında da diğer toplumlar farklı düşünen kesimler bulunmakta-dır. Şam’da yaşayan insanlar örneğin bölünmüş durumdadır. Şamlı Sünnilerin bazıları rejimi desteklemekte bazıları ise muhalif kanattadır. Dolayısıyla Arap Alevileri de sınırlamak mümkün değildir. Bu Arap Alevi meselesi esasen icat edilmiştir. 
Bizler Esasen “ Bu Arap Alevi bu Sünni ” bile demeyiz. Bu Suriye’de bir tabu değildir ancak insanları mezheplerine göre ayırmayız. 

Bu ilk konu. 

İkinci olarak, kıyı kesimde yaşayan Arap Aleviler, Hama gibi iç kısımlarda yaşayan Arap Alevilere göre rejim tarafından daha fazla imkana sahip olmuş olabilirler. Dolayısıyla iç kesimlerde yaşayan Arap Aleviler kıyılarda yaşayan Arap Aleviler gibi ayrıcalıklı konumda olmamıştır. Rejimi destekleyenler ve muhalif olan Arap Aleviler de bu farklı kesimde yaşayan Arap Alevilerdir. 

ORSAM: Bu süreçte Türkiye’nin pozisyonu hakkında ne düşünüyorsunuz, Türkiye’den daha fazla ne yapmasını bekliyorsunuz? 

Sunda Süleyman: Türkiye halkı ve hükümeti çok önemli adımlar attı. Suriye’de yaşananları desteklemek için çok güzel adımlar attı. 
Türkiye ve Suriye rejimi arasındaki yakın ilişki, bu süreci biraz daha zorlaştırdı. Buna rağmen Sayın Gül, Erdoğan ve Davutoğlu tarafından 
Suriye’de reform sürecinin hızlanması, kanın durması için atmış oldukları adımlar son derce umut verici. Türk halkından büyük umudumuz ve beklentilerimiz 
bulunmaktadır. Özellikle hükümetten beklentimiz fazla çünkü Türk hükümeti seçilmiş bir hükümettir ve halkını temsil etmektedir. Bu nedenle 
Suriye’de kanın durması için daha fazla rol oynamalarını beklemekteyiz. 

ORSAM: Sayın Sunda çok teşekkür ediyoruz. 


* Bu Söyleşi 1 Haziran 2011 tarihinde ORSAM Ortadoğu Danışmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan ve ORSAM Ortadoğu Uzmanı Oytun 
Orhan tarafından Antalya’da düzenlenen “ Suriye’de Değişim Konferansı ” sırasında gerçekleştirilmiştir.