3 Kasım 2014 Pazartesi

HAYAL DE GÖR, DÜŞ DE GÖR!.

HAYAL DE GÖR, DÜŞ DE GÖR!.


( TÜRKİYE CUMHURİYET ADINA NELERE İMZA ATTIĞINIZI 

2013 DE YAZMIŞTIK )

14 Ocak 2013 
Ne zamanki bu ülkeye, düzeltme ve iyileştirme kurulları girmiş, orta veya uzun vade de küçülme, parçalanma ve acılar gelmiştir..
Birinci Dünya Harbinden çok önce Almanlar. (Heyet-i İslahiye) ikinci Dünya Harbinden sonra ise, Amerikalılar. (Justmant) ikisinin de geliş maksadı; Askeri ve ekonomik konular için yardımlarda bulunmak, düzeltmeler ve iyileştirmeler yapmaktı..
İkisi de hem düzeltti hem de iyileştirdi!.
Neyi mi? Türkiye’ nin iç ve dış siyasetini..
Sonra ne oldu?.
Ormanın içi karardı.. Sisin içinde kalanlar, grileşti..
Çok az kişi, uykusundan sıçrayarak uyandı. Zaman, gözyaşı ve ölümden başka bir şey getirmedi. Sulu çorbayı kaşıklamak, büyük bir bölüme yetti..
“Karanlığın çökmesine daha bir hayli vakit var” diye avunanların sayısı da az değildi. Tarihi süreçlerin hepsinde olduğu gibi, böyle zamanlarda; doğru sözler sustu, iki yüzlüler ve dalkavukların sesleri herşeyden, herkesten daha çok yükseldi..
Ortaya aşağıdakiler çıktı:
Biz, tarihte öyle yaptık böyle yaptık, diye avunanlar:
“Sen hep beni mazideki halimle tanırsın
Hala bilirim aşk ile bekler, inanırsın
Hep öyle siyah saçlı ve hülyalı sanırsın.”
Sadece laf üreten eylemsizler:
“Gidiyorum işte gör, hiç bilmedin kadrimi
On parmağı kınalı, bir zalime düş de gör.”
Hükümet goyguları:
“Yoksun bu gece ah yine zehroldu şarabım
Hasretle yanıp inleyerek kalb-i harabım.”
Hala umudunu koruyanlar:
“Yürü, yürü de yolundan kalma
Her yüzüne güleni de dost olur sanma
Ölümden korkup ta sen geri durma
Yiğidin alnına yazılan gelir.”
Ne şiş yansın ne kebapçılar:
“Dağlar girdi aramıza
Taş çürüsün yol utansın
Diken sardı ellerimi
Sebep olanlar utansın.”
Memleketi tekme tokat parçalanmaya götüren parti:
“Unutursun unutursun
Zaman geçer unutursun
Bir gün gelir unutursun
Önce yaşayamam dersin
Ama yaşarsın.”
Civelek medya:
“Çadırım üstüne şıp diye damladı
Allah canımı, almadı almadı.”
Ortadoğu’nun Atlantik Kahyası:
“Manda yuva yapmış söğüt dalına!”
Kayalara çarpan çayın sesiyle, ne hayal ne de düş görünür. Sadece gülünür..
Madem, ağzını açan savaş ve barış diyor.
Sanki anlarlarmış gibi..
O zaman öğrensinler : Savaşın kesin niteliği, boyun eğip teslim olmamaktır.O boyunu bulursanız tabii…
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
Osman PAMUKOĞLU
..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder