3 Kasım 2014 Pazartesi

OSMAN PAMUKOĞLU.., SADETTİN TANTAN VE AKİLLER

OSMAN PAMUKOĞLU..,  SADETTİN TANTAN  VE  AKİLLER


28 Ekim 2014
Necef Uğurlu

Son haftaların en etkileyici TV Programı Osman Pamukoğlu’nun Halk TV’de ‘ Halk Arenası’na konuk olduğu bölümdü.
Pamukoğlu’nun; tartışma konuları olan iç - dış güvenlik, terör, sınır güvenliği, güneydoğu, sınır bölgelerimiz üzerine ciddi tecrübesi, tarihsel sürece hakimiyeti ve tartışma adap ve disiplininden kaynaklandığını düşündüğüm tartışma konularıyla sınırlı kalınması uyarıları, ısrarı ve hatta bunu zaman zaman diğer tartışmacı Muharrem İnce’ye hatırlatması, zamanı kısır siyasi tartışmalara harcatmaması biz izleyicilere mükemmel bir bilgilenme olanağı sundu.
Pamukoğlu neticede bir parti başkanı, zamanı polemikler için kullanabilirdi, Maaşallah taşı da cebinde gezen bir lider, misliyle cevaplar taşıyan bir adam ama yapmadı.
Yeni terhis olanlara seferberlik kağıtlarının geldiği bir ülkede bir vatansever siyasetçinin yapması gerekeni yaptı, bu bir savaş hazırlığıdır diyerek kendi deneyim ve perspektifinden konuyu derinlemesine anlattı, yalın bir dil ve samimiyetle.
Hiç mi siyasi kimliğini ortaya koymadı, hayır koydu ama asıl konunun önüne geçmesine müsaade etmedi, bir anlamda kendine bile o gece siyasetçi olmaya izin vermedi.
Kendine emir verebilen komutanlara hasrettik, biraz olsun hasret giderdik.
Bir muharip asker, komutan olarak anılarından bizlerle paylaştıklarının, paylaşmadıklarının çok daha azı olduğunu düşünüyorum. Savaş, kan, ölüm, tuzaklar, kovalamacalarla geçen bir ömrün anıları bunlar.
‘Harp Sanat’ ına vakıf bir insan olarak Sun Tzu, Machiavelli ‘nin sözlerinden örnekler veren Osman Pamukoğlu, savaşların sosyolojik anlamda cinayet olduğunu da söyleyen bir insan.
Sayın Pamukoğlu savaş meraklısı değil, ama ne var ki görevi, kadar, kısmet ne dersek diyelim, onu ülkesinin güvenliği için muharip olmaya konuşlamış.
Kaç kişi yerinde olmak isterdi mesela ‘akil’ler arasında, neyse zor sorular bunlar haddimi aşan. Herkes işini yapıyor ama bazı işler diğerlerinden daha zor.
Sayın Pamukoğlu işine, mesleğine de son derece hakim, ellerinde sopa harita arkalarında anlatmaya çalışan ama ne anlattığı belli olmayanlardan çok daha etkili avucunun içi gibi bildiği bölgede bizi haritasız, elinde sopasız dolaştırdı.
Bu yüzden çok alkış aldığını düşünüyorum, stüdyodan ve ekranları başlarında izleyicilerden çünkü partiler üstü, oy kaygısından uzak değerlendirmeler yaptı.
Pamukoğlu bu koşullarda iktidar düşü gören bir Parti Başkanı değil, mevcut seçim sistemiyle aldığı yüzdenin karşılığının mecliste yer almalarına yetmediğini biliyor.
Ama bin iktidara bedel bir muhalefetti o gece yaptığı, bilgilendirdi aydınlattı, kimi?
Anlamazlar bunları uyuturuz denilen halkı.
Hem sivil mücadelesine devam eden hem de ülke güvenliği söz konusu olduğunda pes etmeyen, bilgi birikimini paylaşan bir sivil - asker vardı karşımızda.
Öte yanda ‘Akil’ ler toplantısında her üye kendi alanlarından olaylara nasıl baktılar bilemiyoruz, onları sonuçta akil kılan alanlarında ki tecrübeleri olmalıydı.
Yoksa iktidar yandaşlığı, iktidarla alış verişler, ait oldukları sermaye grupların temsiliyetinden kaynaklanan kem küm akillik bir işe yaramıyor.
Halk anket sonuçlarında savaş değil çözüm isterken;
müzakerelerin TBMM’si üzerinden yapılmasını, sivil inisyatiflerin ve TBMM yer alsın almasın muhalefet partileri kanalıyla yani meşru siyasetle fikir, düşüncelerine baş vurulmasını istiyor, iktidar tarafından atanmış aracılarla iş götürülmesinden hoşnut değil.
İktidarın muhalafet partilerinin TBMM içinde ve dışında, katılımı olmaksızın ‘İktidarın Akilleri’ yle milli hiç bir sorunu çözemeyeceği açıkça ortada.
Bu kadar partizan davranışlar, ayrışmalar ötekileştirmelerin ülkemizin hayrına olmadığını görüyoruz, birileri ne zaman görecekler, ne kadar bekleyeceğiz sorusu ortada.
Durumu görenler mesela Deniz Ülke Arıboğan açıkça söyledi ve zannederim katılmadı toplantıya.
Sayın Doğu Ergil daha hala durumu ailede bile olan fikir ayrılıklarına benzetip ‘Akil’ topluluğunun herkese açık olduğunu söylüyor, yoo açık filan değil sizleri topladılar Sayın Prof. Ergil.
Neden akiller arasında bu süreçte mesela Pamukoğlu yok?
TBMM dışı kalmış bir başka muhalefet partisi lideri Saadettin Tantan yok?
Sayın Tantan’ın çağın iletişim, bilişim, enformasyon, istihbarat çağı olduğunu anlatmaktan dilinde tüy bitti yıllardır, işte dinlemeler ortada!
Bu adamları meclise sokamadık bari akiller arasında bilgilerinden yararlanılsaydı.
Madem konu vatan ve akillik, akiller arasında öyle tuhaf isimler var ki, kırıcı da olmak istemem ama insaf yahu. 

'Bayrak’, ‘Atatürk’ alerjisi olması yeterli neden olmuş kimilerinin akil olmalarına!
Onlara artık fikirlerine katılmasamda saygı duymak zorunluluğunu aştım, ama her halükarda bu fikirlerinin ‘akil’ olmalarına hiç yetmediğini görüyoruz, başarısızlar ve onlara teşekkür edenler niye teşekkür ediyorlar anlaşılmıyor.
Çözüm değil, düğüm var karşımızda.
Bu toprakların Gordium düğümü çözme yöntemleri tüyler ürperticidir.
Ve ‘akil’lerin geldiği son durumu gene aralarından birinin şu sözleri özetliyor ‘ Sokak, Öfke durum yönetilemez halde ‘.
Ülkemizin kendini iktidara kanıtlamak için kilometre yapmayı marifet sanan akillere değil alanında ustalaşmış akil ve hatta dahilere ihtiyacı var.

http://www.gercekgundem.com/yazarlar/necef-ugurlu/2440/osman-pamukoglu-saadettin-tantan-ve-akiller

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder