28 Mart 2019 Perşembe

Noel Baba Küresel Sömürü Kültürü., BÖLÜM 2

Noel Baba Küresel Sömürü Kültürü., BÖLÜM 2



Aziz Nikolas tüm varlığını ihtiyacı olanlara, acı çekenlere, hastalara yardım ederek harcamayı seçti. Bu hayırseverlik zamanla bir efsaneye dönüştü. 

Aziz Nikolas hakkında birçok rivayet vardır, bunlardan en meşhur olanı bir baba ve üç kızı arasında geçer.

Fakir babanın kızlarının drahomasını oluşturmaya yetecek kadar parası yoktur, hiçbir erkek kızlarıyla evlenmek istemez, bu durumda kızların kötü yola 
düşme tehlikesi vardır. Ama Aziz Nikolas bir gece, yatağında uyuyan babanın açık penceresinden içeri altın dolu bir kese atar ve kızların kaderini 
değiştirmiş olur.

Hristiyanların yılbaşında dini bir bayram olarak Noel’i kutlamalarında hiçbir tuhaflık yoktur. Bir Hristiyan ister Hz. İsa’nın doğum günü olması gerekçesiyle 
ister bir başka sebeple 25 Aralık’ı ya da bir başka günü kutlayabilir. 
İsa peygamberin bu günde doğup doğmaması bu günü kutlayan Hristiyanların vereceği bir karardır. Bize düşen buna saygı duymaktır. Nitekim Osmanlı İmparatorluğu’nda yüzyıllarca Rumlar ve Ermeniler dini bayramlarını özgürce kutlamışlardır. 

Müslüman tebaa bu mevzuda çok duyarlı davranmış hatta karşılıklı birbirlerinin dini bayramlarını tebrik ettikleri çok kez tarihi kayıtlara geçmiştir.

Ancak İslam dini Müslümanların inanış ve ibadetlerinde Müslüman olmayanlara benzemelerini, onları taklit etmelerini ve onların dinlerinin sembolü 
olabilecek şeyleri yapmayı yasak etmiştir. Hele de bu sembol Noel Baba gibi putperest menşeili bir figürse bundan uzak durmak gerekir. 

Bu minvalde Noel Baba kılığına girmek, onun çocuklarımızın hayal dünyasına girmesine seyirci kalmak, çam ağacı alıp süslemek vs. doğru değildir.

“EY İMAN EDENLER! YAHUDİLERİ VE HIRİSTİYANLARI DOST EDİNMEYİN. ZİRA ONLAR BİRBİRLERİNİN DOSTUDURLAR. 

İÇİNİZDEN ONLARI DOST TUTANLAR (YAŞAYIŞ, ÖRF-ÂDET, KUTLAMA YÖNÜNDEN DOST TUTANLAR) ONLARDANDIR. 

ŞÜPHESİZ ZALİMLER TOPLULUĞUNA ALLAH-Ü TEÂLÂ YOL GÖSTERMEZ.” 
(MAİDE-51) 
VE 
“BİZ ALLAH-Ü TEÂLÂ’NIN VARLIĞINA, BİRLİĞİNE, HER ŞEYİ YARATAN O OLDUĞUNA İNANDIK, MÜSLÜMAN OLDUK DİYENLERİN ÇOĞU, BAŞKALARINA 
İBADET VE İTAAT EDEREK VE DAHA BİRÇOK HAREKET VE SÖZLERİYLE, MÜŞRİK OLUYORLAR.” (YUSUF-106) GİBİ PEK ÇOK AYETTE BU KONUDA ÇOK NET 
UYARILAR BULUNMAKTADIR.

Abdullah Bin Amr’ın naklettiği bir hadiste peygamberimiz şöyle buyurur. “Kim müşriklere ait bir toprakta bulunur, onların nevruzlarına katılır, onların 
bayramlarını kutlar ve ölünceye kadar onlarla birlikte bulunursa, Kıyamet Gününde onlarla birlikte haşrolunur.” Biz Noel’i falan kutlamıyoruz, sadece yeni 
bir yıla girerken masumca eğleniyoruz demek kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Çünkü yılbaşı dolayısıyla oluşan bu algı; yeni bir yılı karşılamak 
sebebiyle gülmek, eğlenmek; yeni yıla dair güzel dilek ve temennilerde bulunmak; ziyaretler yapmak, hediyeleşmek gibi masum davranışların çok ötesine geçiyor. Fener Ortodoks Rum Patriği Dimitrios Papadopulos bile ülkemizdeki bu kutlamalara ve Noel Babaya olan ilgiden dolayı şaşırmış ve şöyle demiş. 
“Noel Baba diye bilinen Aziz Nikolas, Hıristiyan âleminin sembolüdür. Türkiye’de özellikle son yıllarda, Noel Babaya karşı bir sempati doğduğunu, maketlerinin satıldığını müşahede ediyoruz. Noel yortuları, Hıristiyan âleminin bayramıdır. Yüzde 98’i Müslüman olan Türkiye’de, bizim bayramımıza olan bu ilgiyi emin olun hayretle karşıladım.”


Tabi bu arada Hz. İsa’nın doğumuna alternatif olarak Müslümanların Hicri takvime göre Muharrem ayının birinci gününü Hz. Muhammed’in doğum günü 
olarak kutlaması da bence doğru değildir. Çünkü dinimizin ne böyle bir emri vardır ne de peygamberimizin ölmeden evvel bu konuda bir iması. 

Müslümanlar için dini bayram ve günler bellidir. Ramazan ve Kurban Bayramları, Ramazan ayı, Kadir Gecesi ve bazı kandil günleri.

Günümüzde yılbaşı dolayısıyla yaşanan bazı durumları eleştirmek çoğu zaman gericilik ve çağdışılık gibi ithamlara maruz kalmanıza sebep olabiliyor. 
Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, Köy Enstitüleri’nin kurulması, Dünya klasiklerinin Türkçeye çevrilmesi ve ilk resmi ve telifli Türkçe ansiklopedinin hazırlanması 
gibi birçok önemli eğitim ve kültür hamlelerinde öncülük etmiş çok değerli bir yazarımız Hasan Ali Yücel 1940’lı yıllarda kaleme aldığı “Noel ve Yılbaşı adlı 
yazısında şöyle diyor.

“Gazetelerde bazı müesseselerimizin yaptıkları çocuk müsamerelerinde Noel babayı, başında kürklü külahı, sırtında gocuğu, elinde değneğiyle temsil 
ettiklerini gördüm. Bizim ananelerimizde Noel baba diye bir şahsiyet bilmiyorum. En eski bir tarihin sahibi olmakla beraber, Türk’ün her yılı, bir evvelkinden 
daha genç olarak Türk yavrusunun hayaline girmelidir. Kamburu çıkmış, soğuktan donmamak için deriden elbiseler giymiş, süpürge sakallı semboller bizde yoktur. Bizim ‘Ay Dede’miz ne kadar güler yüzlüdür; neşesinden yanakları elma gibi tortop olmuş, onun kadar taze ve canlıdır. Biz böyle tanıdık çehreler isteriz ve çocuklarımızın böyle güler yüzler görmeye alıştırılmasını bekleriz.
Esasen Avrupalılar, Hazreti İsa’nın doğumunu, doğduğundan dört asır sonra kutlamaya başladıkları zaman, mahiyeti tamamıyla dinî olan bu törene kendi 
ananelerini sokmaktan geri durmamışlardır. Noel babanın giyinişi, soğuk ülkelerin, karlı buzlu diyarların hatırasını taşır. Hıristiyanlığın çıktığı yerlerde kürke ihtiyaç olabilir miydi? Eğer dediğimiz gibi, putperest ananeler bu işe karışmasaydı, Noel ağacı, zeytinden olmalı idi. Noel baba ve onun telli pullu ağacı, bir cenuplu (güneyli) hayalinin mahsulü değildir, ancak bir şimallinin (kuzeylinin) ortaya çıkardığı sembol olabilir.”

Bugün bu tür eleştirileri yapabilecek yazar ya da aydınlardan ne yazık ki mahrumuz. Zihinlerimizin iyice abluka altına alınmasından olsa gerek eleştirmek 
bir yana aksine Noel kültürüne Hristiyanlardan bile daha fazla sahip çıkan ve benimseyen bir toplum haline geldik. Zihinlerimize henüz bu modern dünyanın 
kilitlerinin takılmadığı yıllarda bir başka değerli kalemimiz, ünlü Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya 1960’larda Noel hakkında çok daha sert bir üslupta şu 
tespitte bulunuyor.


“Memleketimize, herhalde, Beyoğlu’ndan giren, Haliç’i atlayarak Fatih’lere, Aksaray’lara, sonra Rumeli’ye ve Boğaz’ı aşarak önce Kadıköy’lere, Moda’lara 
ve sonra Üsküdar’lara ve oradan Anadolu’ya geçen bu bunak neyimiz olur: Babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı, yoksa Avrupalılıktan pirimiz mi? İstanbul’un Tepebaşı’ndan Adana’nın Tepebağı’na kadar her yeri bilen, her yere uğrayan bu moruk kimdir, necidir? Bir resmine bakarsanız Havarilere, öteki resmine bakarsanız Rasputin’e benzeyen bu iskambil papazı, aramızda nenin nesidir… bunu hiç merak ettiniz mi?

SİZ BIRAKIN DA BEN SÖYLEYEYİM ONUN KİM OLDUĞUNU: 

O HAÇLI SEFERLERİNDEN KALMA BİR KILINÇ ARTIĞIDIR. 
O ZAMAN SİLAHLA GİREMEDİĞİ YERLERE, ŞİMDİ BEYAZ SAKALIYLA SAYGILAR VE SEVGİLER TOPLAYARAK GİREBİLİYOR. 
O EVİMİZE GİRERKEN EŞEĞİNİ KAPIMIZIN HALKASINA BAĞLAYAN BİR PİYER LERMİT’TİR… 

KARDEŞLERİNİ MUKADDES SAVAŞA HAZIRLAMAKTAN GELİYOR.” 
(P. LERMİT/1050-1115: 

HAÇLI SEFERLERİ SIRASINDA BÜTÜN AVRUPA’YI DOLAŞARAK HRİSTİYANLARI MÜSLÜMANLARA KARŞI SAVAŞA İKNA EDEN FRANSIZ VAİZ.)


Kenarları beyaz işlemeli kaftanı, kırmızı şapkası ve çizmeleri, pamuk gibi bembeyaz sakalı ve geyikler tarafından çekilen kızağıyla gelip çocukların odasına girip hediyeler veren Noel Baba imajı nasıl meydana gelmiştir?
Aslında Noel Baba figürü, New York’lu bir Protestan edebiyat hocasının, Clement Clark Moore’un hayalinden çıkmış bir dinsel figürdür. C. C. Moore, 1822 
yılında “Noel’den Önceki Gece” başlığını taşıyan bir şiir yazar ve Aziz Nikolas’ın Noel arifesinde, yani 24 Aralık’ta dünyayı ziyaretini anlatır. 

Buna göre Aziz Nikolas, bembeyaz sakalları olan ve Ren geyiklerinin çektiği bir kızakla yolculuk yapan biridir; heybesinde oyuncaklar taşır ve gece vakti 
evlerin bacalarından girerek çocukların ayakkabılarının içine oyuncak bırakır. 19. Yüzyılın etkili karikatüristlerinden olan Thomas Nast ise 1860’lı yıllarda Harper’s Weekly dergisi için yaptığı çizimlerle Noel Baba figürüne görsel kimlik kazandırır.


Ancak bugün Noel Baba olarak zihinlerimizde canlanan görüntü 1930’lu yıllara aittir. Kapitalist dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Coca Cola Noel Baba’yı ticari anlamda bir ikon haline getirir. 1929 yılındaki büyük ekonomik kriz Amerika’da her şeyi alt üst eder. Binlerce banka ve şirket iflas eder. İşsiz ve aç yığınlardan oluşan uzun yardım kuyrukları meydana gelir. Kapitalizmin bu derin bunalımının insanları sürüklediği depresyon halini yok etmek için sinema ve reklam sektörü kolları sıvar.

Sokaklarda yarı aç yarı tok yaşayan insanların gülecek hali kalmamıştır ama sinema ve reklam panoları gülen, dans eden insanlardan geçilmez. 

İşte böyle bir ortamda, 1930 yılında, Coca Cola şirketi, Noel Baba’yı yeniden ürettir. Şirket İsveçli ressam Haddon Sundblom’a Noel Baba’yı çizmesi için 
teklif götürür. Bu teklifi kabul eden Sundblom’un Noel Baba’sının ülkeden ülkeye farklılık gösteren giysisinin rengi bile Coca Cola’nın rengi olan kırmızı beyaz ile değiştirilerek tescillenir. O güne kadar dünyevi zevklere mesafeli duran ama dinsel kimliğini de çok ön planda tutmamaya özen gösteren biri olarak çizilen Noel Baba, bundan sonra, kapitalizmin en güçlü ve yaygın figürlerinden birine dönüşür. O günden sonra Noel Baba her yerdedir.

HER SENE GAZETELER, DERGİLER VE TELEVİZYONLAR NOEL’DE NE TÜR HEDİYELER ALABİLECEĞİMİZE İLİŞKİN SAYISIZ ÖNERİLERDE BULUNURLAR. 
MUTLULUĞUN YOLU SATIN ALMAKTIR. SATIN ALIRSAK MUTLU OLACAĞIMIZ BİLİNÇALTIMIZA İŞLENİR. 

VİTRİNDE GÖRDÜĞÜMÜZ O HARİKA MONT BİZDE BİR RAHATLAMA OLUŞTURACAK MI? ŞU AYAKKABI BİZİ DAHA ŞIK GÖSTERECEK Mİ? 
BU PARFÜM İNSANLARI ETKİLEMEMİZİ SAĞLAYACAK MI? TÜKETİM DİNİ BİLİNÇALTIMIZA YÖNELEN BU SORULARLA BİZİ MÜRİDİ YAPMANIN 
YOLLARINI ARAR.


Yılbaşı kutlamalarının en çok körüklenen yönü hediyeleşme kültürüdür. Küresel sermayenin satışlarını artırmak için uydurduğu yılbaşı kültleri, geleneksel 
kültürün pazarlama üzerindeki etkisini göstermesi açısından oldukça önemli bir göstergedir. Satışı yapılacak her ne varsa bir inanış icat edilerek parlatılıp 
satışa sunulmaktadır. Noel ile ilgili üretilen imge ve simgeler, her şeyden önce küresel tüketim aracına dönüştürülmüştür. Kırmızı-beyaz renkleri, masal 
dünyasını yansıtan resimleri ve “sevimli, ihtiyar, yardımsever dede” tiplemesiyle Noel Baba, Hristiyan kültürünün en illüzyonist ve en fazla gelir getiren 
buluşudur.*

Yılbaşı ile ilgili icat edilen Noel Baba ve benzeri tüm metaların arka planında küresel sermaye vardır. Bu yüzden pazarlanan tüm ürünler yılbaşı ile çeşitli 
yollarla ilişkilendirilmiştir. Noel baba kültü yalnızca kapitalist tabanlı bir sömürü hareketi olmayıp kültürel ve dini bir değersizleştirme ve köleleştirme projesidir. 
Kendi dini ve milli bayramlarımızın içi boşaltılırken Noel aracılığıyla ülkemizde Noel Babaların, süslenmiş çam ağaçlarının ve hediye mahiyetine büründürülmüş 
çanların gölgesinde ekonomik ve kültürel bir sömürüye seyirci kalıyoruz. Türk Milleti bu tablo karşısında gaflet ve özenti halinden kurtulmalı, kendi dini, 
milli ve manevi değerlerine sahip çıkmalıdır.

Kaynakça:

1. Ana Britannica / 
2. İncil / 
3. Kuran-ı Kerim / 
4. Meydan Larousse / 
5. The Christmas Encyclopedia / 
6. Vikipedi Ansiklopedisi / 
7. Watchtower Online Kütüphane
8. Yılbaşı Mı Kutluyoruz Noel Mi, Doç. Dr. Pervin ERGUN, Gazi Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Halk Bilimi Bölümü (*) İşaretli cümle ve paragraflar bu makaleden doğrudan alıntıdır.
9. Noel ve Yılbaşı Üzerine, Ahmet HÜSEYİNOĞLU, Semerkand Dergisi http://semerkanddergisi.com/noel-ve-yilbasi-uzerine/
10. Nedir Bu NoeL ve Kimdir Bu NoeL Baba?, Akademi Dergisi http://www.akademidergisi.com/2013/12/noel-yilbasi-nedir-noel-baba-kimdir-protestanlik-aziz-nikolaos.html
11. Yeni yıl, Hz. İsa, Noel Baba!, Ali BULAÇ, Zaman Gazetesi http://www.zaman.com.tr/ali-bulac/yeni-yil-hz-isa-noel-baba_1071860.html
12. Yılbaşı (Noel) Gafleti Yaklaşırken, Mustafa YAZGAN, Zaman Gazetesi http://www.zaman.com.tr/mustafa-yazgan/yilbasi-noel-gafleti-yaklasirken-2_308928.html
13. Ataları Pagan Tanrıları Yanında, Noel Baba Daha Dünkü Çocuk, Serenti http://www.serenti.org/atalari-pagan-tanrilari-yaninda-noel-baba-daha-dunku-cocuk/
14. Noel Baba’nın Kısa Tarihi, Atlas Online http://www.kesfetmekicinbak.com/noel-babanin-kisa-tarihi/1905n.aspx
15. Noel Baba Efsanesi ve Coca-cola “Gerçeği”, Okan NALAÇICI, Bianet http://www.bianet.org/biamag/dunya/143066-noel-baba-efsanesi-ve-coca-cola-gercegi
16. Noel Baba Türk Oğlu Türktür, Lütfullah GÖKTAŞ, NTVMSNBC http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/193754.asp


https://indigodergisi.com/2014/12/kuresel-somuru-kultu-noel-baba/


****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder