6 Ekim 2020 Salı

Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Borç Krizleri., BÖLÜM 1

Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Borç Krizleri.,  BÖLÜM 1 





Avrupa Birliği Üyesi Ülkeler, Borç Krizleri, Küresel, Finansal Kriz, Rekabet, Ödemeler Dengesi, Kredi Havuzu, Finansal İstikrar Mekanizması,Yunanistan Krizi,


Avrupa Birliği’nde Küresel Finansal Krize Karşı Alınan Önlemler ve Birliğin Rekabet Gücünün Arttırılmasına Yönelik Girişimler: 

“ Euro Rekabet Paktı ”  (Mayıs 2011) Ankara 

İÇİNDEKİLER 

GİRİŞ ........................................................... 1 

1. Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Borç Krizleri ...... 3 


1.1. Yunanistan Krizi ............ 3 

1.2. İrlanda Krizi .................. 5 

1.3. Portekiz Krizi ................. 7 

1.4. Yapısal Sorunların Aşılmasına Yönelik Avrupa Birliği Düzeyinde Tedbir Alınması İhtiyacı.......... 8 


2. Krize Karşı Alınan Çözüm Önlemleri ve Geliştirilen Mekanizmalar ....... 10 


2.1. Ödemeler Dengesi Fonu (Balance of Payments Facility) .... 10 

2.2. Kredi Havuzu (Pooled Loans - Greek Loan Facility) ............. 11 

2.3. Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması (European Financial Stability Mechanism- EFSM) ........... 11 

2.4. Avrupa Finansal İstikrar Fonu (European Financial Stability Facility – EFSF) .......................... 13 

2.5. Avrupa İstikrar Mekanizması (European Stability Mechanism-ESM) .... 14 


3. Rekabet Paktı (Competitiveness Pact) ............ 18 


3.1. Paktın İçeriği ....... 20 

3.2. Rekabet Paktına Yönelik Eleştiriler ...... 21 


4. Euro Rekabet Paktı (Euro Plus Pact) ....... 24 


4.1. Paktın Kapsamı ................ 24 

4.2. Paktın Temel Prensipleri ........... 25 

4.2.1. Rekabet Gücünün Arttırılması ......... 30 

4.2.2. İstihdamın Arttırılması ............. 31 

4.2.3. Kamu Maliyesinde Sürdürülebilirliğin Sağlanması .. 31 

4.2.4. Mali İstikrarın Güçlendirilmesi ......... 32 

4.3. Somut Yıllık Taahhütler ............ 33 

SONUÇ ................... 34 

KAYNAKLAR ......................... 37 


GİRİŞ 


    2008 yılı Eylül ayında, ABD.nin dördüncü büyük yatırım bankası olan Lehman Brothers.ın iflas etmesiyle patlak veren kriz kısa sürede tüm dünyaya yayılarak küresel çapta bir mali ve reel sektör krizine dönüşmüştür. Krizin olumsuz etkileri Avrupa Birliği (AB) nde de ciddi boyutlarda hissedilmiş ve Euro Alanı 2009 yılında % 4,1 oranında küçülerek tarihindeki en büyük daralmayı yaşamıştır.1 

    Yaşanan küresel kriz, AB ülkelerinde kamu açıkları ve borç stoklarının ciddi boyutlarda artmasına ve birçok üye ülkede kamu maliyesinin sürdürülebilirliğinin  tehlikeye girmesine neden olmuştur. 

    Nitekim 2006 yılında 7,1 trilyon Euro olan AB hükümetlerinin borç yükü 2009 yılı sonunda kurtarma paketlerinin de devreye girmesi ile 8,6 Trilyon Euro.ya yükselmiştir.2 

Euro Alanı ülkelerinin ekonomik performanslarında son yıllarda gözlemlenen gerileme ekonomik krizle birlikte daha da belirgin bir hal almış ve bu durum  Euro.nun, dolayısıyla Ekonomik ve Parasal Birliğin ve nihayetinde AB.nin geleceğine dair endişeleri artırmıştır. 

Özellikle Almanya ve Fransa gibi AB.nin siyasi bir proje olduğunu savunan bazı AB ülkeleri, mevcut AB politikalarının yaşanmakta olan sorunların çözümünde yetersiz kaldığını, özellikle Euro Alanı.nda makroekonomik gözetimin ötesinde bir  ekonomik koordinasyona ihtiyaç duyulduğunu ve bu çerçevede AB düzeyinde yeni mekanizmalar oluşturulması gerektiğini savunmaktadır. 

Bu yaklaşım çerçevesinde, yalnızca para politikasının değil, üye ülkelerce uygulanacak maliye politikalarının da AB ölçeğinde çok daha sıkı kurallara tabi tutulması ve Euro Alanı ülkeleri arasındaki ekonomik yakınsamanın artırılması için ekonomik politikaların uyumlaştırılması büyük önem arz etmektedir. 

Her ne kadar henüz AB düzeyinde gelecekte uygulanacak mekanizmaların kapsam ve derinliğine ilişkin tam bir mutabakat oluşmamış olsa da, küresel kriz ve bunun sonrasında gerek AB gerekse AB üyesi ülke ekonomilerinin bu krize verdiği tepki, AB.de ekonomik yönetişim alanında kapsamlı reformlar yapılması gerektiğini açıkça ortaya koymuştur. Bu kapsamda, ilk olarak 29 Eylül 2010 tarihinde, İstikrar ve Büyüme Paktı.nın kabulünden bu yana AB.nin Ekonomik yönetişiminde en önemli aşamayı temsil eden ve başta Euro Alanı olmak üzere, AB.de bütçesel ve makro ekonomik gözetim ve denetimi güçlendirmeyi amaçlayan kapsamlı bir ekonomik yönetişim paketi kabul edilmiştir. Ayrıca, makro ekonomik istikrarsızlıkları gidermeye yönelik olarak alınan önlemler çerçevesinde, Avrupa İstikrar Mekanizması.nın oluşturulması planlanmış ve söz konusu mekanizmanın 2013 yılının ortasında faaliyete geçmesi kararlaştırılmıştır. 

Bununla birlikte, Euro Alanı.nda yaşanan borç krizlerinde AB ve AB üyesi ülkelerin küresel ölçekte rekabet gücündeki gerilemenin de önemli ölçüde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, 4 Şubat 2011 tarihinde Almanya tarafından, Fransa.nın da desteğiyle, üye devletler tarafından birçok ekonomik ve sosyal reformun gerçekleştirilmesini öngören bir Rekabet Paktı.nın oluşturulması önerilmiştir. Söz konusu Pakt aracılığıyla AB üyesi ülkelerin ekonomileri arasında daha güçlü bir yakınsamanın sağlanması ve üye devletlerin rekabet gücünün kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde arttırılması hedeflenmektedir. Böyle bir Pakt fikrinin ortaya atılmasında, ekonomik ve parasal birliğin güçlendirilmesi için para politikalarının yanı sıra bütçe ve maliye politikalarının da AB düzeyinde belirlenmesine duyulan ihtiyaç ve AB.nin Çin gibi rekabet gücü yüksek ekonomilere ayak uydurmakta zorlanmış olması gibi unsurlar etkili olmuştur. 

Bununla birlikte, Pakt.ın oldukça katı ve bağlayıcı hükümler içermesi birçok üye devletin Pakta karşı çıkmasına neden olmuştur. 

Bu kapsamda yürütülen çalışmalar çerçevesinde, Paktın içeriği yumuşatılmış ve ismi Euro Rekabet Paktı (Euro Plus Pact) olarak değiştirilerek, 24-25 Mart 2011 tarihli Avrupa Konseyi.nde kabul edilmiştir. Halihazırda Euro Alanı dışında olan Bulgaristan, Romanya, Polonya, Letonya, Litvanya ve Danimarka da Pakt.a katılma yönündeki iradelerini belirtmişlerdir. 

Bu çalışmanın amacı, AB.de son dönemde yaşanan krizleri karşı alınan önlemler çerçevesinde son dönemde benimsenen Euro Rekabet Paktı.nın gelişim sürecini ve içeriğini ortaya koymaktır. Bu kapsamda, çalışmanın ilk bölümünde AB üyesi ülkelerde yaşanan borç krizleri ve nedenlerine değinilecek, ikinci kısımda AB.nin krize karşı aldığı önlem ve çözüm mekanizmaları anlatılacak, üçüncü kısımda ilk olarak Almanya ve Fransa tarafından önerilen Rekabet Paktı.nın içeriği ortaya koyulduktan sonra, Paktın bu ilk versiyonuna karşı çıkan ülkeler ve karşı çıkma sebepleri tartışılacak, dördüncü kısımda ise Euro Rekabet Paktı.nın kabul edilmesiyle sonuçlanan süreç ve üzerinde mutabakata varılan Pakt.ın içeriği anlatılarak sonuç kısmında özet bir değerlendirme yapılacaktır. 

1. Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Borç Krizleri 

Euro Bölgesi.ne dahil olan üye devletlerde ortak para birimi olan Euro.nun kullanılması ve bu ülkelerde para politikasının Avrupa Merkez Bankası (AMB)  aracılığı ile tek bir elden yürütülüyor olması, söz konusu ülke ekonomilerinin birbirine sıkı bir şekilde bağlı olmasına ve bir Euro Bölgesi ülkesinde meydana 

gelen olumsuz gelişmelerin diğer Euro Bölgesi ülkelerine de kısa sürede yayılmasına yol açmaktadır. Bu hususun yanı sıra, AB üyesi ülkelerin finans ve reel sektörlerinin yüksek entegrasyon düzeyi de ülkelerin birbirinden etkilenme seviyesini ve hızını artırmaktadır. Nitekim 2010 yılının ikinci çeyreğinde  Yunanistan.da patlak veren borç krizi, kısa sürede diğer Euro Bölgesi ülkelerini ve hatta ekonomik ve parasal birliğin geleceğini tehdit altına sokmuştur. 

Başta Almanya olmak üzere bazı üye ülkelerin Yunanistan.a yardım konusunda isteksiz olması, piyasalarda panik havasının yayılmasına neden olmuş ve sonuçta kamu maliyesi ve bankacılık kesimleri sorunlu olan İrlanda, Portekiz, İspanya, İtalya ve Belçika da borç krizine sürüklenme tehdidi ile karşı karşıya kalmışlardır. 

Bu gelişmeleri takiben kamu borcunun çevrilebilirliğine ilişkin sorunlar nedeniyle AB.ye yardım talebi ile başvuran Yunanistan için 10 Mayıs 2010 tarihinde AB-IMF ortak operasyonuyla 110 milyar Euro tutarında bir kurtarma paketi açıklanmıştır. Ardından, 28 Kasım 2010.da İrlanda, bankacılık sektöründe yaşadığı sorunlar nedeniyle AB.ye yardım talebi ile başvurmuş ve İrlanda için AB-IMF işbirliğinde 85 milyar Euro tutarında bir kurtarma paketi açıklanmıştır. 

Son olarak Portekiz 6 Nisan 2011 tarihinde AB.den yardım istemiş olup, Portekiz.e AB-IMF işbirliğinde 78 milyar Euro tutarında yardım yapılması kararlaştırılmıştır. 

Yunanistan, İrlanda ve Portekiz de yaşanan borç krizleri nedenleri ve sonuçları ile birlikte aşağıda anlatılmaktadır. 

1.1. Yunanistan Krizi 

Uzun süredir gündemde olan yapısal reformların bir türlü hayata geçirilememesi ve dış borçlanmayla sağlanan mali kaynakların doğru kullanılamaması gibi  hususlar küresel krizin yarattığı olumsuz etkilerle birleşmiş ve Yunan ekonomisinin ciddi ölçekli bir krize sürüklenmesine yol açmıştır. 

İzlenen politikalar çerçevesinde, ekonomik büyümenin temel olarak dış borç kaynaklı olması orta ve uzun vadede Yunanistan.ın kamu borçlarında çok ciddi boyutta artışa yol açmıştır. 2000 yılında 150 milyar Euro seviyesinde olan Yunanistanın kamu borçları, geçtiğimiz on yıl içerisinde % 100 oranında artış göstererek, 2009 sonu itibarıyla 300 milyar Euro seviyesine yükselmiştir. 

Kamu borçlarındaki ciddi oranlı artışa rağmen, kamu gelirlerinde aynı oranda artış sağlanamamıştır. 2001 yılında GSYH.nin % 21,8.i seviyesinde olan vergi gelirleri 2009 yılında GSYH.nin % 19.una düşmüş olup, bu oran AB ülkeleri içindeki en düşük orana tekabül etmektedir. 

Bu hususlara ilave olarak, yaşlanan nüfus dinamikleri dikkate alınarak hayata geçirilmesi gereken sosyal güvenlik reformu gibi yapısal reformların sürekli  ertelenmesi de bütçe dengesini bozucu ilave unsurlar olarak ortaya çıkmıştır. 

Diğer taraftan, toplam 100 milyar Euro tutarındaki AB desteği ile üye devletler arasında en çok AB kaynağı alan Yunanistan bu imkanı doğru bir biçimde  kullanamamış, yanlış ve neticelendirilemeyen alanlara aktarılan AB menşeli kaynakların kullanımında yolsuzluk iddiaları da gündeme gelmiştir. 

Tüm bu sorunlara ilave olarak, uluslararası finansal kriz Yunanistan.ın gelirlerinde önemli oranda düşüşe sebep olmuştur. 

Ülkenin döviz kaynakları için hayati önem taşıyan ve toplam milli gelirde önemli payı bulunan turizm gelirlerinde 2009 yılında % 15.in üzerinde azalma  gözlemlenmiştir. Diğer taraftan dünyadaki yük gemilerinin % 20.sine sahip olan ve deniz yolu taşımacılığında ilk sırayı alan Yunanistan, yine kriz sebebiyle dünya mal ticaretindeki daralmadan en fazla etkilenen ülkelerden birisi olmuş ve 2009 yılında taşımacılık gelirlerinde % 30 civarında bir düşüş gerçekleşmiştir. 

Tablo 1.de, 2006-2010 yılları arasında Yunanistan.daki büyüme hızı, kamu borcu/GSYH oranı, bütçe açığı/GSYH oranı ve faiz oranları görülmektedir. 

Tablo 1: Temel makroekonomik göstergeler-Yunanistan 


Kaynak: Eurostat, erişim tarihi 22.04.2011. 

p: geçici değer (provisional value) 


 Tablo 1.deki verilerden de görüleceği üzere Ekonomik ve Parasal Birliğe dahil olan Yunanistan, Maastricht Kriterleri.ne uyum bağlamında son yıllarda giderek kötüleşen bir performans sergilemiştir. 

Yunan hükümeti, 2009 yılında % 12,7 olarak açıkladığı bütçe açığını 2012 yılında % 2,8'e indirmek için 14 Ocak 2010 tarihinde bir istikrar programı açıklamıştır. 

Ancak, daha sonra Yunanistan'ın 2009 yılındaki bütçe açığının GSYH.nin % 15,4.ü düzeyinde olduğu ortaya çıkmış, bu durum Yunanistan.a olan güvensizliği daha da artırmıştır. Bütçe açığına ilişkin söz konusu rakam, Euro Bölgesi ülkelerinin Maastricht Kriterleri çerçevesinde uyması gereken % 3 sınırının beş katına tekabül etmektedir. 

2. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder