6 Ekim 2020 Salı

Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Borç Krizleri., BÖLÜM 5

Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Borç Krizleri.,  BÖLÜM 5 



3.2. Rekabet Paktı’na Yönelik Eleştiriler,. 


Fransa ve Almanya tarafından önerilen Rekabet Paktı, üye devletler arasında ciddi fikir ayrılıklarına neden olmuştur. Fransa ve Almanya Euro Bölgesinde güvenin yeniden tesis edilmesi ve Euro.nun geleceği için mali, ekonomik ve sosyal politikaların daha sıkı entegrasyonuna ihtiyaç bulunduğunu, bu çerçevede Euro Bölgesi ülkelerinde emeklilik yaşı, kurumsal vergiler ve kamu açığı gibi birçok konuda daha ileri düzeyde uyumlaştırma yapılması gerektiğini savunmaktadır. 

Bununla birlikte, Rekabet Paktı ile anılan konulara ilişkin olarak getirilmeye çalışılan şartlar pek çok üye devlet tarafından farklı gerekçelerle endişeyle  karşılanmıştır. Örneğin İrlanda, düşük vergiye dayalı büyüme modeli uygulaması nedeniyle AB de kurumsal vergilerin uyumlaştırılması hedefini tehdit olarak  algılamış ve Pakta karşı çıkmıştır. Belçika ve Lüksemburg, fiyat artışlarına endeksli maaş uygulamasından vazgeçmek istemedikleri için Pakt a şüpheyle  yaklaşmışlardır. 

Baltık ülkeleri, emeklilik yaşını Batı Avrupa ülkeleri kadar artıramayacaklarını, zira kendi ülkelerinde yaşam süresinin diğer AB üyesi ülkelere kıyasla kısa olduğunu belirtmişlerdir. Polonya, Euro Alanı liderlerinin ayrı bir zirvede bir araya gelmelerinin Birliğin bütünlüğünü zedeleyeceği ve farklı viteslerde ilerleyen bir AB nin oluşacağı düşüncesiyle Pakt.a sıcak bakmamıştır. 

AB.de Avrupa Merkez Bankası.nın kurulması ve Euro.nun tek para birimi olarak kabul edilmesiyle birlikte Euro Alanı.na dahil ülkelerde para politikasının tespiti ve uygulanması hususu ulusal otoritelerin yetkisinden çıkmış, maliye politikası ülkelerin esnek bir şekilde belirleyip uygulayabileceği tek enstrüman haline gelmiştir. Rekabet Paktı ile birlikte bütçe dengesine ilişkin anayasal hükümlerin getirilmesi, üye ülkelerin maliye politikasının uygulanması konusundaki mevcut esnekliklerini önemli ölçüde sınırlayacak ve hükümetlerin büyüme, yakınsama ve sosyal gelişmeye yönelik ulusal politikalarının tasarlanması ve uygulanması aşamasında hareket alanını daraltacaktır. Bu durumda ise AB üyesi devletler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının kapatılmasının mümkün olamayacağı, diğer bir ifadeyle orta ve uzun vadede hâlihazırdaki ekonomik güç dengesinin muhafaza edileceği endişesi dile getirilmektedir. 

Rekabet Paktında yer alan önerilere getirilen diğer bir eleştiri, Yunanistan, Portekiz ve İrlanda örneklerindeki gibi aşırı harcamaların ve kamu borcu/GSYH oranındaki aşırı artışın uzun dönemde sürdürülebilir olmamasına rağmen, üye ülkelerde bütçe dengesine ilişkin anayasal hükümlerin getirilmesinin uzun vadede ciddi problemlere yol açabileceği hususu olmuştur. Özellikle ekonomide aşağı yönlü dalgalanmaların yaşandığı durgunluk dönemlerinde, hükümetlerin ekonomideki daralmayla mücadele edebilmek için mali esnekliğe sahip olamamalarının önemli sorunlara neden olabileceği düşünülmektedir. Zira, borçlanma suretiyle yaratılan kaynakların, uzun dönemli bir büyüme planı çerçevesinde doğru ve akıllıca kullanıldığında büyümenin bir aracı olabileceği, kaynakların altyapı çalışmaları ve ekonomik gelişmenin finansmanında kullanıldığında uzun dönemde büyümeye olumlu katkı yağacağı geçmişte yaşanan tecrübelerde görülmüştür.13 Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, mali krizler veya kötü hava koşullarından kaynaklanan kısa dönemli şokların atlatılmasında da bu tip kaynaklar bir politika aracı olarak kullanılabilmektedir. Nitekim, ABD ve Kanada gibi AB.den çok daha homojen ve entegre olmuş ülkelerde dahi yerel hükümetler ülke içindeki rekabet güçlerini artırabilmek için vergi rejimlerini ve diğer makroekonomik politika değişkenlerini seçme ve değiştirme olanağına sahiptir.14 

Pakt ile ilgili önemli bir diğer eleştiri de Almanya ve Fransa.nın Pakt.a ilişkin ısrarlarının rekabet güçlerindeki nispi avantajı koruyarak, diğer üye ülkelere  rekabet etme ve uluslararası yatırım çekme fırsatı tanımadan bu alanda AB düzeyindeki üstünlüklerini muhafaza etmek istemelerinden kaynaklandığı  hususudur. Bazı üye ülkelerce, Pakt ile getirilecek düzenlemeler ile Yunanistan, İrlanda ve Portekiz gibi küçük ülkelerin gelişmiş AB ekonomilerine yakın sayabilmeleri, onlarla rekabet edebilmeleri ve yüksek büyüme oranlarını yakalayabilmeleri için gerekli borçlanma imkanlarının ellerinden alınacağı  düşünülmektedir. 

Bunun sonucunda da uzun vadede Pakt.ın, AB.de rekabeti teşvik etmek bir yana, daha az gelişmiş üye ülkelerin gelişmiş üye ülkelere yakınsamasının engellenmesi sonucunu yaratacağı endişesi Pakt.a muhalefeti artırmaktadır. 

Diğer taraftan, Pakt.ın AB.deki mevcut ekonomik yönetişim kurallarına getireceği katma değer konusunda da şüpheler bulunmaktadır. 

Avrupa Komisyonu Paktın mevcut AB antlaşmalarında yer alan kurallarla uyumlu olup olmadığı konusunun değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir. 

Rekabet Pakt.ına ilişkin eleştiriler daha çok Güney Avrupa ülkelerinden gelmiştir. Bu ülkeler, Paktla birlikte maliye politikasına ilişkin getirilecek kısıtlamaların, zaten kırılgan olan ekonomik iyileşme ortamında, büyümeyi olumsuz etkileyeceğini düşünmektedir. Bu nedenlerle, Almanya ve Fransa tarafından önerilen Paktın orijinal versiyonu AB liderleri tarafından reddedilmiş, bu gelişmelerin sonrasında Pakt.ın bazı hükümlerinin yumuşatılmasına karar verilmiştir. 

Bu kapsamda, Avrupa Konseyi Başkanı Herman Von Rompuy ve Avrupa Komisyonu söz konusu Rekabet Paktı.nın yeni versiyonu üzerinde çalışmalara başlamış ve kurumsal vergilerde uyumlaştırmaya ve ücretlerin fiyatlara endekslenmesine ilişkin hükümlerin Pakt.ın kapsamından çıkarılmasına karar verilmiştir. 

4. Euro Rekabet Paktı (Euro Plus Pact)15 

4.1 Pakt’ın Kapsamı,

Almanya ve Fransa tarafından önerilen Rekabet Paktı.nın oldukça katı bağlayıcı hükümler içermesi nedeniyle karşılaşılan muhalefet neticesinde, söz konusu Paktın içeriğinin yumuşatılmasına karar verilmiş ve bu kapsamda oluşturulan yeni belgeye “ Euro Rekabet Paktı ” (Euro Plus Pact) adı verilmiştir. 

Söz konusu Pakt.ın temel hedefleri arasında kamu maliyesinde sürdürülebilirliğin sağlanması, rekabetçi bir ekonomi ve sağlıklı bir finansal sistemin oluşturulması yer almaktadır. Bu çerçevede, Euro Bölgesi ülkelerinin Devlet ve Hükümet Başkanları 11 Mart 2011 tarihinde Brüksel.de bir araya gelerek Birliğin rekabet gücünü ve ekonomik yakınsama hedefini, ekonomi politikalarında daha güçlü bir işbirliği aracılığı ile sağlamayı hedefleyen bir Paktın kurulması konusunda uzlaşmaya varmışlardır. 

Oluşturulması öngörülen mekanizmanın detayları aşağıda kısaca özetlenmektedir. 

Finansman Kapasitesi,.

. Avrupa İstikrar Mekanizması.nın (ESM) toplam efektif borç verebilme kapasitesi 500 milyar Euro olarak öngörülmüş olup, bu miktar ödenmiş sermaye, geri  çağrılabilir sermaye ve garantilerden oluşacaktır. Üye devletlerin katkılarıyla bir araya gelecek ödenmiş sermayenin oluşturulmasında kademeli, bir zaman  çizelgesine bağlanmış ve üye ülkelerin ulusal yasama usullerinin dikkate alındığı bir yaklaşım benimsenecektir. 

Avrupa İstikrar Mekanizması yürürlüğe girene kadar, Avrupa Mali İstikrar Kolaylığının üzerinde uzlaşmaya varılmış olan 440 milyar Euro.luk borç verme kapasitesi bütünüyle etkin hale getirilecektir. 

 Araçlar., 

. Avrupa İstikrar Mekanizması.nın, üye devletlerin talepte bulunması ve bu tip bir müdahalenin Euro Alanı.nın istikrarının temini için zaruri görülmesi durumunda  devreye sokulması öngörülmektedir. Herhangi bir üye ülkenin mekanizmadan faydalanabilmesine olanak sağlayacak karar, ancak oy birliği ile ve Avrupa Merkez Bankasının da katkısıyla Komisyon ve IMF tarafından hazırlanacak borç sürdürülebilirlik analizi göz önünde bulundurularak alınabilecektir. Mali destek, ancak üye ülkenin hazırlanacak uyum programını sağlıklı bir şekilde uygulaması koşulu ile sağlanabilecektir. 

Avrupa İstikrar Mekanizması ve Avrupa Mali İstikrar Kolaylığı kapsamında sağlanacak mali destek kredi şeklinde olacaktır. Ancak, bu iki yapı bir istisna olarak, sağladıkları desteğin maliyet etkinliğini maksimize etme amacıyla, birincil piyasalarda aracılık faaliyetlerinde bulunabilecektir. 

Mali Koşullar., 

. Avrupa Mali İstikrar Kolaylığının borçlandırma maliyetlerinin yararlanıcı ülkelerin borç sürdürebilirliği de dikkate alınarak düşük bir seviyeden belirlenmesi yaklaşımı benimsenmiş olmakla birlikte, kredi maliyetlerinin, fonların temin edilme maliyetin den yüksek olması, risklere yönelik fiyatlandırmaları da içermesi ve IMF.nin fiyatlandırma prensipleri ile uyumlu olması öngörülmektedir. Aynı koşullar Avrupa İstikrar Mekanizmasına da uygulanacaktır. 

. Tüm üye ülkelerin, AB devlet yardımları kurallarıyla da uyumlu olarak, stres testlerinde zaaf gösteren bankalar bulunması gibi durumlara karşı somut planlar hazırlaması gerekmektedir. 

Söz Konusu Pakt üzerinde 24-25 Mart 2011 tarihli Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde anlaşmaya varılmıştır. Pakt a, halihazırda Euro Bölgesi ne dahil olan 17 devletin yanı sıra Bulgaristan, Danimarka, Letonya, Litvanya, Polonya ve Romanya da katılacaktır. Çek Cumhuriyeti, Macaristan, İsveç ve Birleşik Krallık ise Pakt.a katılmayı şu an için düşünmediklerini belirtmişlerdir. Toplantıda alınan kararlar uyarınca üye ülkelerin, mümkün olan en kısa sürede, gelecek 12 ayda yerine getirmeyi amaçladıkları taahhütleri açıklamaları beklenmektedir. 

4.2. Pakt’ın Temel Prensipleri. 

Euro Rekabet Paktı, rekabet gücünün artırılması ve AB bütünleşmesine zarar veren dengesizliklerin ortadan kaldırılması açısından önem taşıyan ulusal  düzenleme alanlarına odaklanmaktadır. Pakt çerçevesinde rekabetçiliğin artırılması, AB.nin daha hızlı büyümesini orta ve uzun vadede sürdürülebilir kılmak ve AB vatandaşlarının daha yüksek gelir seviyelerine ulaşmasını sağlamak açısından kilit öneme sahip bir husus olarak belirlenmiştir. 

Euro Alanı.na dâhil olmayan devletler de gönüllülük esas olmak kaydıyla bu Pakt.a katılmaya davet edilmiştir. 

Rekabetçilik ve yakınsamanın sağlanması amacıyla üye ülkelerin ekonomi politikalarının daha güçlü koordinasyonunu sağlamayı hedefleyen bu girişimin dört temel kılavuz kurala sahip olması planlanmaktadır: 

a. Girişimin, AB genelinde halihazırda mevcut olan ekonomik yönetişimin güçlendirilmesi çabaları ile uyumlu olması ve aynı zamanda bu çalışmalara artı değer katacak nitelikte olması öngörülmektedir. Diğer bir ifadeyle Pakt, bu alanda daha önce yapılmış çalışmalarla (Avrupa 2020, Avrupa Dönemi, İstikrar ve 

Büyüme Paktı ve yeni makro ekonomik gözetim altyapısı) uyumlu ve söz konusu çalışmaları temel alan bir nitelikte olacaktır. Halihazırda sağlanmış olan  ilerlemelerin üstüne bir şey ekleme amacına sahip olacak bu girişim, güçlü taahhütler, yapılmış olanlardan daha iddialı eylemler ve bunların uygulanması için zaman hedefleri içerecektir. Bu taahhütler bundan böyle ulusal reform ve istikrar programlarında da kendilerine yer bulacak ve olağan gözetim yapısının kontrolüne tabi olacaktır. Komisyon bu taahhütlerin uygulanma süreçlerinin izlenmesinde güçlü ve merkezi bir rol üstlenecektir.

     Avrupa Parlamentosu bu süreçte görevleri çerçevesinde üstlenmesi gereken tüm fonksiyonlarını yerine getirecektir. 

b. Pakt rekabet gücü ve ekonomik yakınsamayı teşvik edici ve güçlendirici tüm öncelikli alanları kapsayacak, eylem odaklı bir yapı arz edecek ve üye devletlerin yetkili oldukları alanlara odaklanacaktır. Seçilmiş bazı politika alanlarında, ortak hedefler Devlet ve Hükümet Başkanları seviyesinde kararlaştırılacaktır. Pakta katılan üye ülkeler bu hedefleri kendi tasarladıkları politikalarla hayata geçirmeye çalışacak ve politika karmalarını oluştururken kendi özel durumlarını göz önünde bulunduracaklar dır. 

c. Üye Ülke Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından her yıl, o dönem içinde rekabet gücünün ve ekonomik yakınsamanın güçlendirilmesi amacıyla hayata  geçirilmesi planlanan somut ulusal taahhütler belirlenecektir. Her dönem sonunda ise Komisyon, üye devletlerin taahhütleri ışığında kaydettikleri ilerlemeleri ve ortak politika hedefleri çerçevesinde sağlanan gelişmeleri değerlendiren bir rapor yayınlayacak tır. Böylelikle, üye ülkeler en iyi uygulama örneklerini dikkate  almış olacak ve taahhütleri yerine getirmede en iyi performans gösteren ülkeler diğer devletler için bir referans kaynağı olacaktır. 

Taahhütlerin yerine getirilmesi için gerçekleştirilen uygulamalar ve ortak politika hedeflerine ulaşmaya yönelik kaydedilen gelişmeler Euro Alanı Üye Devlet ve 

Hükümet Başkanları tarafından yıllık olarak izlenecek ve bu süreçte Komisyon.un hazırlayacağı izleme raporu da dikkate alınacaktır. Bunlara ek olarak, üye  devletler potansiyel yayılma etkisi taşıyan önemli ekonomik reformlar yapmadan önce Pakt üyesi diğer ülkelere danışacaklardır. 

d. Euro Bölgesi.ne dahil olan üye devletler, AB ve Euro Bölgesi.nin rekabet gücünün arttırılması için kilit bir önem taşıyan Tek Pazar sürecinin tamamlanması  amacına bağlı olduklarını Pakt aracılığıyla bir kez daha yinelemektedirler. 

Bu çerçevede Pakt, kurucu antlaşmalarla tamamen uyumlu olacak ve Tek Pazarın bütünlüğünü ve işleyişini bozmayacaktır. 

AB Çapında Ekonomik Yönetişimin Güçlendirilmesi Çabaları Ekonomik Yönetişimi Güçlendirme Görev Gücü. 

25-26 Mart 2010 tarihinde gerçekleşen Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesinde alınan karar uyarınca kurulan Ekonomik Yönetişimi Güçlendirme Görev Gücü, 

Avrupa Konseyi Başkanı Herman Von Rompuy Başkanlığında, Komisyon, Avrupa Merkez Bankası, Eurogrubu (Euro Bölgesi Üye Devletleri Maliye Bakanları) 

ve 27 üye ülkenin temsilcilerinden oluşmaktadır. 21 Ekim 2010 tarihinde Görev Gücü raporunu sunmuş ve 5 temel başlıkta tavsiyelerde bulunmuştur. 

. İstikrar ve Büyüme Paktı.nın borç ve mali sürdürülebilirlik bileşenlerine odaklanmış bir şekilde güçlendirilerek daha sıkı bir mali disiplinin sağlanması, 

. Ekonomik gözetimin, makro dengesizlikleri ve rekabetçiliği de kapsayacak şekilde genişletilmesi ve bu amaç doğrultusunda yeni bir mekanizma ve yasal  çerçevenin oluşturulması, 

. Büyüme ve istihdamın güçlendirilmesine hizmet edecek bütçe önlemleri ve yapısal reformları değerlendirmek üzere her bahar döneminde gerçekleştirilecek 

  “Avrupa Dönemi-European Semester” isimli bir koordinasyon ve değerlendirme mekanizmasının hayata geçirilmesi, 

. Sağlam bir kriz yönetimi çerçevesi oluşturulması (Avrupa İstikrar Mekanizması bu amaç doğrultusunda oluşturulmuştur), 

. Daha etkili bir ekonomik yönetişimin sağlanabilmesi amacıyla daha güçlü kurumsal yapıların tesis edilmesi. 

Avrupa Dönemi (European Semester). 

Ekonomi politikalarında koordinasyonun sağlanması amacıyla 2010 yılı Ekim ayında kurulmasına karar verilen bu yapı 2011 yılı başı itibarıyla faaliyete geçmiştir. 

Mekanizmanın temel fonksiyonu üye devletlerin ekonomi politikalarını, ülkeler bir sonraki yılın ulusal bütçe hazırlama çalışmalarına başlamadan önce  değerlendirerek mümkün olduğunca uyumlaştırabilmektir. 

Bu mekanizma uyarınca her sene Mart ayında Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi toplanacak ve Komisyonun daha önceden hazırlamış olduğu değerlendirme 

raporunu temel alarak ekonomi politikası önceliklerini belirleyecektir. Bu öncelikler üye devletlere yapılacak bütçe ve ekonomi politikası tavsiyelerine kaynak 

oluşturacaktır. Nisan ayında üye devletler Komisyona yukarıda değinilen öncelikler çerçevesinde şekillendirilmiş orta vadeli mali ve ekonomik stratejilerini  sunacaklar dır. Haziran ve Temmuz aylarında ise Avrupa Konseyi ve AB Bakanlar Konseyi ülke bazında hazırlamış olduğu bütçe ve ekonomi politikası tavsiyelerini iletecektir. 

Ertesi sene ise bu tavsiyeler çerçevesinde sağlanan ilerlemeler bir Komisyon raporu ile değerlendirilmiş olacaktır. 

Avrupa 2020 Stratejisi. 

Avrupa Komisyonu tarafından 3 Mart 2010 tarihinde kabul edilen “Avrupa 2020: Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme İçin Bir Strateji” üç temel önceliğe odaklanmaktadır: 

. Bilgi ve yeniliğe dayalı bir ekonominin geliştirilmesi ve akıllı büyümenin sağlanması, 

. Düşük karbon ve az kaynak kullanarak ve rekabeti teşvik ederek ekonomide sürdürülebilirliğin sağlanması, 

. İstihdamı artıran, sosyal ve bölgesel uyumu ön plana çıkaran, sosyal dışlanmayı önleyici büyümenin sağlanması. 

Bu Üç temel öncelik çerçevesinde ortaya konulan beş ana hedef bulunmaktadır: 

. 20 ile 64 yaş arasındaki nüfusun % 75.inin iş gücüne katılması, 

. AB gayrisafi milli hasılasının (GSMH) % 3.ünün AR-GE harcamalarına ayrılması, enerji tüketiminin % 20.sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması, 

. 2020 yılına kadar belirlenmiş olan iklim ve enerji hedeflerine ulaşılması, 

. Okulu bırakma oranının % 10.un altına düşürülmesi ve gençlerin en az % 40.nın bir yüksek öğrenim diploması almasının sağlanması, 

. Yoksulluk tehlikesi ile karşı karşıya olan insan sayısının 20 milyonun altına indirilmesi. 

Bu beş hedefe ulaşılabilmesi için AB ve üye devletler tarafından yürütülmesi gereken faaliyetlerin çerçevesi ise yedi temel girişim ile ortaya koyulmuştur: 

. Yenilikçilik (innovation) Birliği: Yaratıcı fikirlerin büyüme ve istihdama katkıda bulunacak ürün ve hizmetlere dönüşmesi için gerekli koşulların sağlanması ve AR-GE faaliyetleri için finansmana erişimin iyileştirilmesi. 

. Gençlik Hamlesi (Youth on the Move): Eğitim sistemlerinin performansının geliştirilmesi ve genç nüfusun işgücü piyasasına girişinin kolaylaştırılması. 

. Avrupa için dijital strateji: Yüksek hızlı internete erişimin geliştirilmesi, hanehalkı ve firmalar için dijital bir tek pazarın avantajlarından faydalanılması. 

. Daha az kaynak kullanan Avrupa: Ekonomik büyüme ile kaynak kullanımı arasındaki bağın gözden geçirilerek, düşük karbonlu bir ekonomiye geçişin  desteklenmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması, ulaşım hizmetlerinin modernleştirilmesi ve ulaşımda enerji verimliliğinin teşviki. 

. Küreselleşme çağı için sanayi politikaları: Özellikle KOBİ.ler için iş ortamının iyileştirilmesi ve küresel olarak rekabet edebilecek güçlü ve sürdürülebilir bir  sanayi tabanının oluşturulmasının desteklenmesi. 

. Yeni yetenekler ve işler için strateji: İşgücü piyasalarının modernleştirilmesi, işgücü piyasalarına katılımın artırılması ve işgücü arz ve talebi arasındaki uyumun daha iyi sağlanabilmesi için yaşam boyu yeteneklerin geliştirilmesi. 

. Yoksulluğa karşı Avrupa platformu: Büyüme ve istihdam artışı ile sağlanan faydaların daha geniş kitleler tarafından hissedilebilmesi için sosyal ve bölgesel uyumun sağlanması, yoksulluk ve sosyal dışlanma ile karşı karşıya olan kesimin de topluma aktif katılımının sağlanması. 

Pakt çerçevesinde Euro Bölgesi.nde yer alan üye devletler aşağıda belirtilen hedefleri gerçekleştirmek için gerekli tüm adımları atmayı taahhüt etmektedir: 

. Rekabet gücünü arttırmak 

. İstihdamı arttırmak 

. Kamu maliyelerinin sürdürülebilirliğini artırmak 

. Mali istikrarı güçlendirmek 

Bu dört temel hedefin yanı sıra Pakt.a dahil olan ülkeler arasında vergi politikaları nın yakın koordinasyonunun sağlanması hususu da Pakt.ın hedefleri arasında yer almaktadır. 

Pakta katılan her üye ülke bahsi geçen hedeflere ulaşmak için gerçekleştireceği faaliyetleri diğer katılımcılarla paylaşacaktır. Üye devletlerin bu hedefleri hayata geçirmek için alacağı tedbirleri belirlemek kendi ulusal inisiyatiflerine bırakılmış olmakla birlikte, aşağıda her bir başlık altında belirtilen muhtemel  tedbirlerin alınmasına önem verilecektir. 

Yukarıda belirtilen ortak hedeflere ilişkin olarak kaydedilen ilerlemeler, Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından rekabet gücü, istihdam, mali sürdürülebilirlik 

ve istikrar gibi birçok gösterge temel alınarak izlenecektir. Bu konulardan herhangi birinde önemli sorun yaşayan ülkeler tespit edilerek sorunlarını belli bir zaman sürecinde çözmeleri beklenecektir. 

6. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder