31 Mayıs 2017 Çarşamba

ÜST AKIL OPERASYONLARI: SUİKASTLER, ZİHİN KONTROL,



ÜST AKIL OPERASYONLARI: SUİKASTLER, ZİHİN KONTROL, NAZİLER VE SİYASİ ELİTLER BAĞLAMINDA BİR İNCELEME




Onur Dikmeci
İstihbarat ve Strateji Uzmanı
Posted: 29 Mar 2017 06:32 AM PDT

Yirminci yüzyıl istihbarat ve bilim dünyasında yeni bir alanın keşfedilmesine ve bu alan hususunda özel çalışmalarla yeni kaotik süreçlerin belirlenmesine öncülük etmiş bir zaman dilimidir. Adolf Hitler'in okült çalışmalar, mitoloji, insan kontrol deneyleri kendisinden sonraki kişi ve kurumlara bambaşka bir kulvarı hatıra bırakmasına sebep oldu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ruhen çöküntü yaşayan askerlerin sosyal yaşama adaptesi için kullanılan Tavistoc Kliniği, yeni bulgularla artık zihin kontrol operasyonlarınıda yönetecekti. İlaçlar, hipnoz, telkin gibi yöntemlerle tasarlanan proje MK ULTRA olarak adlandırılıyordu. MK ULTRA ile kişiler yönlendirilebiliyor, geçmiş sosyal yaşantıları ve kişiliklerine göre birer terörist, intihar bombacısı, suikastçi olarak kullanılabiliyorlardı. Bunu şu şekilde örneklendirebiliriz; çoğu intihar bombacılarının bu eylemi hangi cesaretle gerçekleştirebildiği normal insanlar arasında birbirlerine sık sorulan bir sorudur. 

Maddi durumu yetersiz bir ailede yetişmiş, şiddet görmüş ya da ötelenmiş, sosyal yaşantıya yeterince adapte olamamış insanların geçerli bir meslek veya eğitim durumları olmaması yani hayattan beklentilerinin bulunmaması MK ULTRA kobayı olarak bir bombacı ya da suikastçi olarak kullanılmaları oldukça kolaydır. İyi eğitim almış, zihinsel ve psikolojik farkındalığı olan bireyler ise bu operasyonlarla belki bir katile dönüştürülemezler ancak kaygı, yanlış karar verme, yersiz korkuya kapılma, tanımlayamadığı sesler işitme, huzursuzluk gibi oldukça olumsuz duygulara sevk edilmeleri karşılaşacakları muhtemel vakalardan olacaktır. MK ULTRA'nın kurumsal manada ele alınışı Cia direktörü Allen Dulles zamanında olmuştur. Ona göre, savaşlar artık zihinlerde kazanılmalı, insanların algıları değiştirilmeli ya da yıkılmalı, tam manasıyla bir Mançurya Kobayı yaratılmalıdır. 

Bu plan o tarihten itibaren kusursuz işlemektedir. Önce Dulles kimdir? Bunu ortaya koymak önemlidir. Abd siyasi tarihinde önemli mevkilerde bulunmuş kişilerin ortak özelliklerinden bir tanesi ya birbirlerinin akrabaları durumunda bulunmaları ya da bir sistemin parçaları olmalarıdır. Sisteme uyum sağlayamayanlar zaten tasfiye olacaklardır. Allen Dulles, aynı zamanda Başkan Eisenhower'ın Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten John Foster Dulles'ın kardeşiydi. John Foster Dulles, Allen Macy ve Edith (Foster) Dulles'un beş çocuğundan en küçüğüydü. Annesinin babası John Watson Foster Başkan Benjamin Harrison'ın, eniştesi Robert Lansing de Başkan Woodrow Wilson'ın dışişleri bakanlığını yapmıştı. 

Görüldüğü gibi yönetsel akrabalık bağları burada da karşımıza çıkıyordu. Dulles kardeşlerin önemli bir özellikleride Hitler'e destek olmalarıydı. Bu iki Amerikalı, anti semitik bir Alman'a neden destek olmuşlar ve Nazi çalışmaları içerisinde bulunmuşlardı? 1840'dan itibaren Yahudilere vatan fikri çeşitli lobilerde paylaşılıyordu. Böylelikle Avrupa hiç istemediği ve tarihi husumeti olduğuna inandığı yahudilerden de kurtulmuş olacaktı. Bu vatan, Arjantin, Missispi, Uganda, Güney Afrika, Makedonya, Mezopotamya olarak çeşitli tarihlerde ele alındı ancak en sonunda Filistin bölgesinde karar kılındı. Böylelikle Anglosakson siyaset hem bölgedeki enerji kaynaklarını kontrol etme fırsatı bulacak, hem müslüman dünyanın bu devletle iştigal etmesini sağlayacak, hem de ek silah satışlarıyla şirketlerini zengin edebilecekti. İşte bu evrede zaten yahudi karşıtlığı bulunan Hitler üzerinden, yahudi soykırımı icad edildi. Böylelikle bu katliam ile Avrupa'nın suçluluk psikolojisi yeni bir İsrail Devleti ile örtülebilecekti. Yani yeni devletin sosyal alt yapısı için herşey tamamlanmış oluyordu. Zaten Hitler'i, General Group, Standart Oil, Bp gibi dev tröstlerin desteklemeleride istenileni gösteriyordu. Yahudiler, sosyalist akımlara yatkındı ve bu şirketlerin yahudi çalışanlarının protestoları şirketleri zora sokmaktaydı. Ayrıca yahudilerin yüksek fazili kredilerinden de sıkılınmıştı. Buna ek olartak şirketler Hitler üzerinden Kafkasya enerji kaynaklarına açılabileceklerdi. Ve son olarak yapay bir katliam, yahudileri toplu olarak göç ettirebilecekti. Yahudiler'e avrupadan sonra ortadoğu cazip gelmiyordu. İtici bir takım etmenler gerekliydi. İşte Dulles kardeşlerde bu projelerin parçası olarak hizmetlerini sürdürdüler ve sonunda istenilen planlar uygulanmış oluyordu. 

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra artık yeni bir evreye girildi. Soğuk Savaş devilen bu evrede kurgulanan Ateist bir cepheyle dinden beslenen cephenin savaşı olacaktı. Anlatılan buydu. Dulles kardeşlerden, J.F.Dulles, Eisenhoer'ın dışişleri bakanı olarak 1956'da çok ilginç bir doktrin geliştirdi. '' Siyasi işler ile dini meselelerin ayrılması gibi bir durum olamaz. Siyasi işleride halletmek için dine başvuracağız'' . Soğuk savaş evresinde tercihini batı paktından yana kullanan Türkiye'de Serdengeçti dergisi bu demeci Türkçe'ye çevirdi ve yayımladı. 1957 Türkiye Genel Seçimleri akabinde ise Demokrat Parti  Konya mebusu Fahri Ağaoğlu, bir anayasa taslaığı hazırlayacak ve bu taslakta laiklik ilkesine yer vermeyecekti. Aynı yıl Adnan Menderes bir hilafet çıkışı yaptı ve 1958'de Time dergisine kapak oldu. Dulles adeta Türk siyasetini kurgulamıştı. Kardeşi Allen Dulles ise MK ULTRA projeleriyle iştigal ederek 8 sene Cia direktörlüğü görevini yürüttü. Çok tartışılan Başkan J.F.Kennedy, başkan seçildikten sonra 10 ay daha bu görevini sürdürecek ve emekli olacaktı. Dulles'ın, zihin kontrol operasyonları meyvesini verdi Kennedy'nin öldürülüşünü görevi sırasında göremesede MK ULTRA devreye girmiş ve Kennedy kobaylara öldürtülmüştü. Kennedy'nin öldürülmesini yalnızca katolik olmasına ya da FED'i millileştirmek istemesine bağlayan akademik makale ve kitaplar mevcuttur. Ancak sebep yalnızca bunlar değildir. Kenndey, Vietnam savaşını bitirmek istemiş, Mısır'ı desteklemiş, silahlanma yarışını bitirmeyi arzu etmiş ve dolaylı yollardan Sovyetler ile temas kurmuştu. Bu durumdan petrol ve silah şirketleri fevkalade rahatsızlık duydular. Bütün bu etmenlerin sonucu olarak Kennedy tasfiye edildi. Ancak, operasyonlar bitmemişti. Bir müddet sonra başkan adaylığını açıklayan kardeş Robert Kenndey'de sikast sonucu öldürüldü. Ve Abd'de Kennedy ailesi dönemi ebediyyen kapatılmış oluyordu. Çünkü kurulan komisyonlardan hiçbir netice alınamayacaktı. Her ülkede kaidedir ki, komisyona devredilen olaylar çözüme kavuşmaması için havale edilmiş vakalardır. Robert Kennedy'nin MK ULTRA kobayı katilini serbest bıraktırmak için, Hartum'da Abd'li beş diplomat kaçırılmış ve sonunda öldürülmüştü. Bu olayın bir numaralı zanlısı ise Yaser Arafat idi.  Arafat ise yıllar sonra Oslo Barış Görüşmeleri sebebiyle bir odak tarafından Nobel alacaktı. Başka bir odak ise zamanı geldiğinde Arafat'ın bilinmeyenlerini gündeme getirerek itibarsızlaştıracaktı. Oslo görüşmelerine Arafat'ın dışında, İsrail Başbakanı İzak Rabin ve Abd Başkanı Bill Clinton'da katılmıştı. Bir müddet sonra Arafat öldüğünde 800 milyon dolarının yahudi bankerlerce işletildiği servis edildi. Rubin, MK ULTRA kobayı bir katil tarafından öldürüldü ve Clinton ise Beyaz Saray stajyeri Monika Lewinsky üzerinden tarihe Oval Ofis Skandalı olarak geçen hadise ile tasfiye edildi. Adeta Oslo'da bulunanlar cezalandırılmıştı.

J.F.Dulles'ın uygulamaya koyduğu din politika harmanı Dünya'nın yeni argümanı oldu. İslami gruplar radikalleştirildi ve entelektüel kışkırtıcı Samuel Huntingon'a Medeniyetler Çatışması çalışması sipariş edilerek hedef olarak İslam Dünyası gösterildi. Artık müslüman coğrafya, doğudan iktisadi olarak pasifik, kuzeyden askeri olarak ortodoks, batıdan ise askeri, siyasi ve iktisadi olarak Abd-Ab tarafından kışkırtılacaktı. Bu da yetmezmiş gibi ortadoğu olarak adlandırılan coğrafyada mezhebi taassuplar daha da sivriltilecek, taşeron örgütler tasarlanan sınır değişiklikleri için bir manivela olarak görev yapacaklardı. 
Üst Akıl'ın yıllar evvelki piyonlarından yalnızca ikisi Dulles kardeşlerdi. Onlara bakarak, Nazi Zulmünün, soğuk savaşın, MK ULTRA deneyleri, sistem karşıtlarının tasfiyeleri, dinin siyasi alandaki durumunu çok iyi anlayabiliriz. Özellikle bu gelişmelerin Türkiye'deki siyasi gelişmelerle paralel bir seyir izlediği tekrar hatırlanmalıdır. 

1) 1946 William Bullit icadı din merkezli antikomünist sistem o tarihten itibaren Türkiye'de yer buldu, bu konuda ilk tercüme makale Cemal Kutay'ın dergisinde aynı yıl yayımlandı ve 1947'den itibaren sayısında artış görüldü.

2) 1956 Dulles'ın din politika alaşımı siyasi teorisi, aynı yıl tercüme edildi ve 1957'den itibaren mecliste yer buldu.

3) 1996 Pentagon projesi din serbestisi ilkesi 1997'den itibaren Türkiye'de yer buldu ve kürt meselesinin çözümünden, yeni ittifak modeline kadar iç kamuoyunda yer aldı.

MK ULTRA tasarlandı, Türkiye'de siyasi cinayetler arttı. Pentagon projeleri, aralıklarla Türkiye'de, İran savaşı, Medine Vesikası, terör örgütü ile yeniden müzakereye dönülsün gibi başlıklarla işlendi.

Dünya'yı yöneten kişi ve gruplar birbirlerinin içerisine geçmiş organik bünye haline gelmiş yapılardır. Görünürdeki figürler sözcülük yapan Üst Akıl piyonlarıdır. Üst Akıl laboratuvarlarında, zihin kontrol, yapay savaş, dinlerin tahrip edilmeleri, yeni düzen için katliamlar, sınır değişiklikleri tasarlanır bu figürler ise projelerin tetikçiliğini yapmaktadır. Herşey oldukça organizedir, planlar bir bütün dahilindedir. Kişilerin ise kan veya ticari bağları olduğu için deşifreye asla müsade etmeyerek organizasyonlarına dışarıdan figürler kabul etmemektedirler.


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder