NİSAN 2017 SİVİL İTAATSİZLİK EYLEMİ TÜRKİYE'DE BAŞARIYA ULAŞABİLİR Mİ?
SİVİL İTAATSİZLİK: NİSAN 2017 SİVİL İTAATSİZLİK EYLEMİ TÜRKİYE'DE BAŞARIYA ULAŞABİLİR Mİ?
Onur Dikmeci
Ulusal Güvenlik ve Strateji
28 Apr 2017 11:49 AM PDT
19. yüzyılın sonunda siyaset bilimi ve toplum biliminin yepyeni bir ilgi alanıoluşmuştu. Henry David Thoreau tarafından açıklanan kuram sivil itaatsizlikti.
O günden bugüne özellikle postmodern toplum tipinde sivil itaatsizlik eylemleri sıkça görüldü. Bu eylemler neticesinde bazen istenilen siyasi ve ekonomik
operasyonlar geliştirilirken bazen ise neticesiz kalan olaylar yığınına toplumlar yakinen tanıklık ettiler. Literatüre kazandırıldığından itibaren sivil itaatsizlik
gelişim seyri incelendiğinde şu gibi temel özellikleri içerdiği görülür;
.Sivil itaatsizlik eylemleri genellikle gayrıyasal olmakla birlikte kesinlikle legal olaylarıilke edinmiştir
.Sivil itaatsizlik eylemleri hakim otoriteye karşıgeliştirilir
.Sivil itaatsizlik eylemlerinin adından da anlaşılacağıüzere, sivil, silahsız ve toplumun her kesiminden insanlarıkapsayan geniştabanlıbir pratik olması
amaçlanmıştır
.Sivil itaatsizlik eylemleri programlıveya programsız seyredebilir
.Genellikle sivil itaatsizlik eylemleri, talep edilen hususlar karşılanana kadar devam ettirilir
.Sivil itaatsizlik eylemleri çok çeşitlidir. Yürüyüşler, sessiz protestolar, oturma eylemleri, aynısaatlerde başlayan ve biten etkinlikler hatta vergi ödememe gibi
çok çeşitli yöntemleri içerebilir
.Sivil itaatsizlik eylemlerinin süreleri uzadıkça illegal unsurların eylemlere sızma ihtimali doğar ve bu durum şiddet gibi sivil itaatsizliğin doğasına aykırıbir
fiiliyatın belirmesine yol açar
.Sivil itaatsizlik eylemlerinin genellikle dışyönlendirmeli yönleri bulunmaktadır
.Profesyonel sivil itaatsizlikçiler özel olarak istihbarat kurumlarıtarafından yetiştirilmektedir
.Sivil itaatsizlik eylemlerine karşıpekçok ülke ulusal güvenlik kurullarınca tedbirler geliştirilmeye çalışılmaktadır
Bu temel hususların ardından dünyada şimdiye kadar binlerce sivil itaatsizlik eylemi yaşanmıştır ve yaşanmaya devam edecektir.
İlginç olan bazıörnekleri incelemek yerinde olacaktır;
Duran Adam Eylemi: 2013 İstanbul Gezi Parkıprotestolarısırasında çok ilginç bir tepki medyaya yansıdı. Planlıolup olmadığıbilinmeyen bir şekilde Atatürk Kültür
Merkezi karşısında bir şahıs kıpırdamadan, konuşmadan ve sadece binaya bakarak beklemeye başladı.
Yaklaşık iki saat sonra insanlar bu eylemi fark etti ve onlarda iştirak etti.
Genel kolluk bu protesto biçimine alışkın değilken müdahale edip etmeme konusunda kararsız kaldıve tarihin en ilginç sivil itaatsizlik eylemlerinden
birine tanıklık edinilmişolundu.
Tuz Yürüyüşü: İngiltere'nin Hindistan'a uyguladığıtuz yasasına karşıMahatma Gandhi başkaldırdıve tuz yapmak için denize yürümeyi teklif etti. İlk başta
80 kişiyle başlayan ve önemsiz gibi görülen eylem kısa sürede 12.000'den fazla destekçiyle devam etti. Nihayetinde tuz yürüyüşü Hindistan'ın hürriyetine
zemin hazırlamışoldu.
Lale Devrimi: Kırgızistan'da halk kitlelerin katılımıyla gerçekleştirilen eylemler neticesinde devlet başkanıAskar Akayev ülkeyi terk etmek durumunda kaldıve
yönetim değişti.
15 Temmuz 2016: 15 Temmuz Türkiye askeri kalkışmasısırasında meydanlara çıkan halk zırhlıaraçların önlerinde durarak meydan okudular ve darbe girişimi nde bulunmak isteyen personelin direncini kırdılar. Bu eylem dünyanın en ilginç ve ülke bütünlüğünden yana sivil itaatsizliğiydi ve kanımızca siyaset bilimi,
sosyoloji literatüründe bu şekilde yer alacaktı.
Özellikle renkli devrimler esnasında sivil itaatsizlik eylemleri görülmekle birlikte dışülkelerin medya gruplarıve finans oligarklarıbu eylemlere doğrudan müdahil
olma tavrıgöstermektedir.
Türkiye'de 16 Nisan 2017 referandum oylamalarından sonra başlatılmaya çalışılan sivil itaatsizlik eylemleri başarılıolabilir mi? Bu eylemler yakın Türk siyasi tarihinin en kapsamlısivil itaatsizlik eylemi olan Gezi Olaylarıile mukayese edilmektedir. Nisan 2017 Sivil İtaatsizlik eylemlerinin özellikleri şu şekilde
vurgulanabilir:
.Eylemlere geniştabanlıkatılım isteği doğmamıştır
.Referandum sonucuna muhalif olan pekçok kişi dahi eylemleri doğru bulmamışlardır
.Eylemlerde Türk Bayrağıgibi kapsayıcıbir sembol kullanılmamıştır bu da eylemlere farklımahiyetler yüklenmesini kolaylaştırmıştır
.Eylemlerin ideolojik manalıolduklarıyönünde kamuoyu nezdinde intibah uyanmıştır
.Eylemlere liderlik edebilecek organizasyon ya da aktör bulunmamaktadır. Eylemler sahipsiz kalmıştır
.Eylemlerin cılızlığısebebiyle dışkamuoyu desteği neredeyse sağlanamamıştır bu da evrensel tepkileri içeren bir sivil itaatsizlik eylemi ihtimalini ortadan
kaldırmıştır
.Referandum neticesinin Avrupa İnsan HaklarıMahkemesine götürülme seçeneğinin dillendirilmesi bu eylemleri daha da marjinalleştirmiştir
Netice itibariyle Nisan 2017 sivil itaatsizlik eylemlerinin başarıya ulaşmalarımümkün değildir. Zaten istenilen netice hususunda da ihtilaf vardır.
Seçim yenilenmesinden, iktidarın istifa etmesine ya da yeni sistemin tamamiyle rafa kaldırılmasına kadar söylem ve fikir birliği olmayan bir kargaşa söz
konusudur.
Ayrıca 2013'den itibaren sivil itaatsizlik eylemleri KırmızıKitap kapsamına alınmıştır. Bu da devletin artık bu gibi eylemlere daha hazırlıklıolabileceğini işaret etmektedir. Nisan 2017 sivil itaatsizlik eylemleri başarıya ulaşamasa da önümüzdeki süreçte yeni konular ile alakalıyeni eylemler görülebilecektir.
Burada hayati önemli husus itaatsizlikte bulunan kitlelerin karşılarına irili ufaklıbaşka grupların çıkartılmalarının kesinlikle desteklenmemeleri gerektiği,
istihbarat ve genel kolluk birimleriyle eylemlerin kontrol altına alınmaya çalışılmasıidrak edilmelidir. Çünkü çatışan grupların dindirilmesi her zaman silahlıve organize bir gücün sahaya davet edilmeleriyle mümkündür. Bu da sıkıyönetim hatta darbe gibi neticeleri doğurabilir.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder