4 Nisan 2020 Cumartesi

Mıntıka themisliği.,

Mıntıka themisliği.,


Yılmaz Özdil



Themis…

Mitolojide adalet tanrıçasıdır.

Bakiredir.

Bir elinde kılıç tutar.

Bir elinde terazi vardır.

Gözü bağlıdır.

Bakire oluşu, bağımsızlığını… Terazi, adaletin hakkaniyetli dağıtılmasını… Kılıç, caydırıcı gücünü… Gözlerinin bağlı olması ise, tarafsızlığını sembolize eder.
Tüm dünyada “evrensel hukuk”un simgesidir.

*
Türkiye hariç!
*
Bizde de öyleydi aslında.
4 sene öncesine kadar.

*
2009’da Anayasa Mahkemesi’nin yeni binası hizmete girdi. İmam başbakanımız, dindar cumhurbaşkanımız ve iktisatçı anayasa mahkemesi başkanımız tarafından törenle açıldı. O da ne? Binanın önüne heykel dikilmişti. Bir elinde terazi, bir elinde kılıç olan kadın heykeliydi ama, adalet tanrıçası Themis’e benzemiyordu. Olsa olsa “adalet bacı”ydı. Çünkü, şalvarlı, göbekli, terlikli, boncuk gerdanlıklıydı. Ve, gözleri açıktı. Fıldır fıldır bakıyordu. Tarafsız kalsın, adaletinin terazisi şaşmasın diye gözü bağlı olan evrensel hukuk… “Açıkgöz” hukuka dönüşmüştü. Ben yargıladığım kişinin kim olduğuna bakmam demiyor, kim olduğunu görürüm, ona göre karar veririm diyordu.

*
Milattı.

*
Bu heykelin dikildiği günden bugüne, Ergenekon, Poyrazköy, Odatv, 28 Şubat, Askeri Casusluk, en son Balyoz… Themis themis kararlarla, dip köşe themislendi.
Ak’lar paklar, dolma yapar, iyi börek açar ama, hukuk bekleyen boşuna bekler adalet bacı’dan!

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder