21 Nisan 2020 Salı

Suriye Sorununun Çözümüne Yönelik Olarak Hangi Diplomatik Adımlar Atıldı?

Suriye Sorununun Çözümüne Yönelik  Olarak Hangi Diplomatik Adımlar Atıldı? 



Özel Rapor 
Erol Başaran BURAL 
Mart 2019 

www.21yyte.org 


Suriye’de iç savaşının sona erdirilmesi için düzenlenen ilk uluslararası zirve 30 Haziran 2012 tarihinde Cenevre’de gerçekleştirildi. Bu zirvenin gerçekleştiği tarihte Suriye’de hayatını kaybedenlerin sayısı 10.000, sığınmacı konumuna düşmüş kişilerin sayısı ise 112.00 civarındaydı. 

BM Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan koordinatörlüğünde gerçekleşen zirveye BMGK daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’yla beraber AB temsilcileri, Türkiye, Katar, Kuveyt, Arap Birliği Temsilcileri ve Irak katılırken Suriye rejiminden ve muhalefetinden katılım olmadı. “Cenevre Eylem Grubu” ismiyle anılan ülkeler, yapılan zirve sonucunda şu kararlara imza attı:

• Suriye rejimini ve muhalifleri kapsayan bir geçiş hükümeti oluşturulması, 
• Oluşturulacak geçiş hükümeti yapısında ülkedeki tüm gruplara temsil hakkı verilmesi, 
• Suriye halkının isteklerini kapsayacak ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde anayasa ve yargı sisteminin revize edilmesi, 
• Hukuka uygun bir şekilde çok partili serbest seçim sistemine geçilmesi, 
• Oluşturulacak geçiş hükümetinde Suriyeli kadınların da temsil edilmesi. 


İlk Cenevre sürecinin üzerinden bir buçuk yıl geçtikten sonra 22 Ocak-16 Şubat 2014 tarihinde 

Cenevre-2 görüşmeleri başladı. Ancak aradan geçen zaman içinde Suriye’de hayatını kaybedenlerin sayısı 135.000’e, mülteci konumuna düşenlerin sayısı 3.000.000’a ve ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalan Suriyelilerin sayısı 6.000.000’a ulaştı. 

Cenevre-3 görüşmeleri gecikmeli olarak 1 Şubat 2016 günü başlayabilmişti. Birkaç gün devam eden görüşmelerin ardından Stefan De Mistura tarafından görüşmelerin 25 Şubat 2016’ya kadar askıya alındığı açıklanmıştı. İran ilk defa Cenevre-3 görüşmelerinde sürece dâhil edilmek istenmiş ve zirveye davet edilmişti. Tüm bu görüşme karmaşası içinde Suriye’de hayatını kaybedenlerin sayısı 250.000’e, sığınmacı konumuna düşenlerin sayısı 6.000.000’a ve ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalanların sayısı 7.600.000’a ulaşmıştı. 

20 Aralık 2016’da açık kaynaklara düşen haberlere göre Türkiye, Rusya ve İran, Suriye’de ateşkes yapılması hususunda mutabakata vardılar. Moskova’da bir araya gelen Mevlüt Çavuşoğlu, Sergey Lavrov ve Cevad Zarif’in gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Suriye hükümeti ve muhalifler arasında anlaşma, garantörlük anlaşması ve barış görüşmelerine yeniden başlama anlaşması olmak üzere 3 anlaşma üzerinde mutabakata varıldığı açıklandı. 

Türkiye, Rusya ve İran garantörlüğünde 30 Aralık 2016’da yürürlüğe giren ateşkesin ardından devam eden süreçte, daha önceden kararlaştırıldığı üzere Kazakistan’ın başkenti Astana’da barış görüşmelerine başlandı. 23 Ocak 2017 tarihinde Astana’da gerçekleşen ilk görüşmede sonuç bildirisi Kazakistan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov tarafından okundu. 

Suriyeliler arasındaki görüşmelerin yeniden başlamasının desteklendiğinin belirtildiği bildiride “BM Güvenlik Konseyi’nin de teyit ettiği üzere farklı etnik ve dini kesimlerin bulunduğu demokratik bir ülke olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına” vurgu yapıldı. 29 Aralık 2016’da yapılan ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2336 sayılı kararında geçen ateşkes rejiminin desteklen mesi için tüm taraflara çağrı yapılan bildiride ateşkes ihlallerinin en aza indirilmesi için çaba gösterilmesi istendi. IŞİD ve Nusra gibi terör örgütlerine karşı mücadele konusunda ortak bir iradenin bulunduğu belirtilen bildiride, 
muhaliflerin de bu gruplardan ayrılması gerektiği vurgulandı. 



15 Şubat 2017’de başlanacağı ifade edilen ancak sebebi açıklanmayan bazı teknik problemler nedeniyle Suriye görüşmelerinin ikinci turu, Kazakistan’ın başkenti Astana’ da 16 Şubat 2017 tarihinde gerçekleştirildi. Astana görüşmelerine Rusya, Türkiye ve İran temsilcilerinin yanı sıra Suriye rejimi delegeleri ve muhalifler de katıldı. Astana’da muhaliflerle Suriye hükümeti doğrudan görüşmedi. İkinci Tur Astana görüşmesinde sekteye uğrayan ateşkesin desteklenmesine odaklanıldı. BM’nin Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura görüşmelere katılmadı ancak ofisinin teknik bir ekiple temsil edildiği açıklandı. Bu görüşmelere ilk kez Ürdün de garantör ülke olarak katıldı. 

2016 yılında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle düzenlenemeyen ve sonuçsuz kalan Cenevre-3 görüşmelerinin ardından 23 Şubat 2017 tarihinde Cenevre-4 görüşmeleri başladı. Aralık 2016’da Türkiye, Rusya ve İran’ın çabalarıyla yürürlüğe giren ateşkesin ardından gerçekleştirilen Cenevre-4 görüşmelerine, BMGK 2254 sayılı kararının dışında, “terörle mücadele” başlığı eklendi. 

Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Suriye görüşmelerinin üçüncü turu, BM ve Rusya heyeti arasındaki ikili görüşme ile 14 Mart 2017 tarihinde başladı. Üçüncü Tur Astana görüşmelerinde Rusya, Türkiye ve İran’ın yanı sıra Ürdün, ABD ve AB’den de temsilciler yer aldı. Muhalefet, Rusya garantörlüğündeki rejim güçlerinin yoğun ateşkes ihlallerinin sürmesi üzerine ise Astana 3 toplantısına katılmama kararı aldı. 

22 Mart 2017 tarihinde başlayan Cenevre-5 görüşmelerinde de odak noktası terörle mücadele konusu oldu. Nasır el-Hariri başkanlığındaki muhalefet heyeti ve rejim heyeti ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştiren BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura “Sahadaki çok ciddi zorluklara rağmen kimse çekip gitmedi. Bir önceki turda ‘tren istasyonda hazır’ demiştim. Şimdi treninin istasyondan yola çıktığını söyleyebiliriz. Yavaş, ama ilerliyor.” şeklinde açıklamada bulundu. 

Cenevre görüşmelerinin aksine iç savaşın devam ettiği Suriye’de somut adımlar 
atılmasını başaran Astana sürecinin 3-4 Mayıs 2017’de tarihlerinde gerçekleşen 4. Görüşmesinde gündemde “çatışmasızlık bölgeleri” vardı. Ancak İran’ın çatışmasızlık anlaşmasında garantör ülke konumunda olmasından rahatsız olan muhalefet kanadı anlaşmaya tepki gösterdi. 


Suriye’de çözüme yönelik somut adımların bir türlü atılamadığı Cenevre görüşmelerinin altıncısı 16-20 Mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleşti. Cenevre-6 görüşmelerinin son gününde BM Suriye Özel Temsilcisi Mistura, Nasır el-Hariri başkanlığındaki muhalefet heyeti ve Esad rejimi heyeti ile ayrı ayrı görüştü. Bir önceki Cenevre görüşmesinde havanın çok olumlu olduğu ve Cenevre-6’ya kadar geçecek sürecin BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararında öngörülen dört ana konuyu kapsamlı bir şekilde çalışmak için iyi bir fırsat olduğu ifade edilmişti. Cenevre-6’nın odak noktası 2254 sayılı BM kararının tatbikine yönelik somut adımlar atmaktı. 

4-5 Temmuz 2017 tarihleri arasında gerçekleşen 5’nci Astana görüşmesinde ilk 
temas, Türkiye, Rusya ve İran’dan teknik heyetler arasında yapıldı. Daha sonra Esed rejiminin BM temsilcisi Caferi başkanlığındaki rejim heyeti, Rusya ve İran heyetleriyle görüştü. Bu arada askeri muhalefet heyeti de konakladıkları Grand Park Esil Oteli’nde kendi aralarında istişare toplantısı düzenledi. Toplantının ardından muhalefet temsilcileri, Türk heyetiyle teknik bir görüşme yaptı. Ardından garantör ülkelerin heyetleri, yeniden ikili ve üçlü görüşmeler için toplandı. Muhalefet heyeti de bazı Avrupa ülkelerinin temsilcileriyle istişare toplantısında bir araya geldi. Ürdün ve ABD’den diplomatların da katıldığı toplantılarda, BM’yi Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura temsil etti. Türk 
heyetinin başında da Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal bulunuyordu. Rusya’yı Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev, İran’ı ise Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hüseyin Ensari temsil etti. 

Daha önceki görüşmelerde BM Suriye Özel Temsilcileri ile ayrı ayrı heyet görüşmeleri yapan taraflar 10 Temmuz 2017’de Cenevre-7 zirvesinde ilk defa yüz yüze görüşebileceklerinin sinyalini verdiler. Cenevre-7’de de önceki görüşmelerde olduğu gibi BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararında kabul edilen ateşkes, terörizm, Anayasa ve siyasi geçiş konuları ele alındı. 

14 Eylül 2017 tarihinde 6.Astana görüşmeleri Türkiye, Rusya, İran, ABD, Birleşmiş Milletler (BM), Ürdün, Esed rejimi ve muhalefet heyetleri arasındaki teknik ikili ve üçlü görüşmelerle başladı. Görüşmenin ana konusunu ise İdlib’deki çatışmasızlık bölgelerinin sınırlarının çizilmesi ve ateşkesin uygulanması konusunda yapılması gerekenler oluşturdu. Ayrıca ayrıntılı olarak ilk kez 2. Astana görüşmesinde gündeme gelen Esad’ın elindeki tutukluların ve esir tutulanların karşılıklı serbest bırakılması, cenazelerin teslim edilmesi konuları da ele alındı. 

30 Ekim 2017 tarihinde başlayan 7. Astana görüşmelerinin ana başlıkları ise şöyleydi; Esad rejiminin cezaevlerindeki tutuklu ve esirleri serbest bırakması, rejimin yaptığı ateşkes ihlalleri, tarihi bölgelerde bulunan mayınların temizlenmesi, Doğu Guta başta olmak üzere abluka altındaki bölgelere insani yardım ulaştırılması. 

2017 sonlarında Astana görüşmeleri Soçi’ye taşındı. 22 Kasım 2017 tarihli 1’nci Soçi Zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin ve Hasan Ruhani bir araya geldi. Cenevre görüşmelerine nazaran Astana’da yaptıkları zirvelerde Suriye’deki sorunun çözümüne yönelik somut adımlar atmayı başarabilen Türkiye, Rusya ve İran arasında yüksek düzeyde gerçekleşen zirve, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. 

Üç Ülkenin öncülüğünde toplanan Soçi Zirvesi’nin iç savaşın bitirilmesi için önemli bir adım olduğu belirtilirken, zirveden dikkat çeken sonuçlar çıktı: 

• Suriye’de tüm tarafların katılacağı Ulusal Diyalog Kongresi düzenlenecek. 
• Savaş sonrası Suriye’nin sosyal ve ekonomik açıdan yeniden inşasında Türkiye, İran ve Türkiye yer alacak. 
• Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesine göre terör örgütü PKK’nın Suriye yapılanması PYD kongreye katılırsa, Türkiye burada yer almayacak. 
• Ülke genelinde BM gözetiminde demokratik seçimlerin yapılması, siyasi çözümün Cenevre görüşmelerinde tamamlanması kararlaştırıldı. 



Cenevre görüşmelerinin 8’incisi, iki bölümlü olarak 28 Kasım 2017’de başlatıldı. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, rejim ve muhalif heyetleriyle ayrı ayrı bir araya geldi. Muhalifler açısından görüşmelerin 4 temel başlığı olan geçiş yönetimi, anayasa, seçimler ve terörizmle mücadele konularının tamamı masaya yatırıldı. Rejim Heyeti ise sadece terörizm konusunu masaya yatırdı. BM, rejim ve muhalifler konularda anlaşamadı. 

Suriye’deki iç savaşın çözümü için İran, Rusya ve Türkiye’nin katılımıyla gerçekleştirilen Soçi Zirvesinin ikincisi, 30 Ocak 2018’de gerçekleştirildi. Zirveden önce Muhalefet, bayrak ve flama sorunu yaşadı ve Zirveye katılmama kararı aldı. Muhalefet temsil yetkisini Türkiye’ye devretti. Zirveye, Türkiye’nin net tavrı üzerine PYD kabul edilmedi. 16 



27 Ekim 2018’de Suriye'de çözüm arayışı için, Türkiye, Rusya, Fransa ve Almanya'nın katılımıyla İstanbul'da bir dörtlü zirve düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde düzenlenen zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir PutinFransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yanı sıra BM Suriye özel temsilcisi Steffan de Mistura da katıldı. Zirvenin ardından dört liderin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında ve zirveyle ilgili açıklanan bildiride, Suriye'de yürürlüğe konan ateşkesin ve militan gruplara karşı mücadelenin sürmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Yıl sonuna kadar anayasa komitesinin kurulmasının hedeflendiği aktarıldı. 17 

İsviçre'de bir araya gelen Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları, anayasa komisyonu için ortak deklarasyonu 18 Aralık 2018’de duyurdu. 150 kişiden oluşacak Anayasa Komitesinde rejim ve muhalifler 50'şer kişi belirlerken, De Mistura da son 50 kişiyi Suriyeli aydın ve sivil toplum temsilcileri arasından seçecekti. İlk 50'şer kişilik grup üzerinde nispeten kısa sürede uzlaşan taraflar, son grup konusunda rejimin uzlaşmaz tavrı nedeniyle anlaşmazlık yaşamıştı.18 

DİPNOTLAR;

16 https://www.stratejikortak.com/2018/04/suriye-zirve-astana-cenevre-soci.html 
17 https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-46004555 
18 https://www.ahaber.com.tr/gundem/2018/12/18/bm-ve-turkiye-rusya-iran-suriye-icin-anlasti 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder