17 Kasım 2017 Cuma

CIA VE ORTADOĞU - 70 YILIN BİLANÇOSU BÖLÜM 2

CIA VE ORTADOĞU - 70 YILIN BİLANÇOSU  BÖLÜM 2

 Soğuk Savaş Dönemi ABD Örtülü Operasyonları 

 1947 yılından itibaren Amerikan örtülü operasyonları hemen her kıtaya yayılmıştır23. ABD için örtülü operasyonlar, 1990'Iara kadar Komünizme karşı, ABD çıkarlarının tehdit edildiği her yerde ve her zaman karşı koyma prosedürünün bir aracı idi24. CIA.nın örtülü operasyonları İkinci Dünya Savaşı.ndan bugüne politik konjonktüre bağlı olarak üç ayrı dönemden geçti25. 1947-1965 yılları arasındaki „Balayı Dönemi.nde her tür örtülü operasyon büyük bir coşku ile desteklendi. 1948 yılında ABD Başkanı Harry Truman.ın kurduğu Özel Projeler Ofisi (daha sonra adı OPC oldu), Amerika.nın ilk barış zamanı örtülü operasyon kolu idi. Daha 1952 yılına gelindiğinde 2.800 çalışanı ile 47 ülkede istasyon kurmuştu. OPC, sırf bu konuda faaliyet göstermesi için, hukuken CIA.ye bağlı, ancak fiilen oldukça özerk olan yeni bir örgüt olarak kurulmuştu26. Bu dönemde özellikle Arnavutluk, Ukrayna ve Polonya.daki faaliyetlere yoğunlaşılmıştı. 1952 yılında CIA.nın espiyonaj kolu Özel Operasyonlar Ofisi (OSO27) ile birleşerek Planlar Direktörlüğü.nü oluşturdu. Örtülü operasyonlar özellikle Soğuk Savaş döneminde ABD başkanlarının Sovyetler Birliği.nin başına yeni dertler açma ve baskı yapma aracı olarak popülerdi. II. Dünya Savaşı.ndan sonra yapılan yüzlerce örtülü operasyon arasında Tablo.da yer alanlar 
çok küçük bir oranı temsil etmektedir. Bu operasyonların çoğu kamuoyuna 
yansımamıştır. Bu operasyonların detaylarını sonraki makalelerimizde anlatacağız. 

1970.li yıllarda yaşanan skandallara kadar, örtülü operasyonlar ABD dış politikasında merkezi rol oynadı. Sağladığı aşırı esneklik nedeniyle, örtülü operasyonlar stratejik olarak “her yerde aynı anda olma imkânı” olarak algılandı. Her politik ve askeri strateji içinde herhangi bir duruma adapte edilebilecek ve kullanılabilecek bir vasıta olarak görüldü28. 

CIA.nın en başarılı örtülü operasyon programları arasında İtalya (1948), İran 
(1953) ve Guatemala.da (1954) CIA darbeleri, Afganistan.da (1979-1989) paramiliter eylemler sayılmaktadır. Aslında CIA.nın İran ve Guatemala.daki darbeleri, katıksız bir başarı olmaktan ziyade belirli bir noktaya ulaşana kadar başarısızlıktı ve sadece kısa süreli faydalar sağladı. İran operasyonu İslamcı köktendinciliğinin yükselişine katkıda bulundu ve Jimmy Carter.dan sonra her Amerikan başkanının baş ağrısı oldu, Reagan.ı neredeyse yüce divana götürüyordu. Guatemala.da ise oligarşiyi ve askeri yöneticileri destekleyerek kendi halkı ile savaştıran ve seçilmişleri devirerek, demokrasiyi yok eden ABD, kendi sicili için yüz karası bir durum yarattı. Afgan operasyonu ise ABD askeri teknolojisinin düşman ellere geçmesine ve bugün ABD.yi doğrudan tehdit eden terörizmin seferber olmasına yol açtı. 1974.de çıkarılan Federal Kanun.a göre örtü operasyonlar için Başkan.ın Kongre.ye bilgi vermesi beklenirdi. 
CIA, 1970.lerin ortasına kadar başta Küba ve Şili olmak üzere pek çok suikast 
girişiminde bulunmuş, ancak Church Komitesi29 suikastların Amerikan toplumu için kabul edilemez olduğunu rapor etmişti. 1976 yılında ABD Başkanı Gerald Ford, 11905 sayılı İcra Emri ile ABD hükümetinin herhangi bir siyasi suikasta karışmasını yasakladı. Her ne kadar Başkan Ford bir icra emri ile bunu yasaklamış olsa da sonraki başkanlar Carter, Reagan ve baba Bush uygulamaya devam ettiler. Reagan, 13 Kasım 1985 tarihinde yeniden „öldürme izni. veren bir direktif yayınladı30. O tarihten itibaren ABD, 12 önemli suikast girişiminde bulundu. Başkan.ın bu yasağı silahlı kuvvetleri sınırlamamış, potansiyel önemli hedefleri öldürmekten alıkoymamıştı. 1986.da Muammer Kaddafi çadırında iken 18 adet F-111 savaş uçağı ile öldürülmek istenmiş ama kızı Hana öldürülmüştü. 



Tablo: CIA Örtülü Operasyonları (Ortadoğu Bölgesi) 


Amerikalılara göre örtülü operasyonlar askeri ve politik seçeneklerden sonra 
gelen üçüncü seçenektir31. Üçüncü seçeneğe karar vermek her zaman istihbaratın, analizin ve teşkilatın kalitesine değil genellikle çeşitli alanlardaki güvenlik endişelerine uygulanacak teknikler ve kararlılığa bağlıdır32. Bu yöntem hedef veya rakip ülke ile ilan edilmemiş bir savaşı kapsayan örtülü ve gizli yöntemlerdir. Böylece doğrudan bir savaşa girmeksizin ve ulusal gücü topyekûn bir mücadeleye sokmaksızın asimetrik hale getirilmiş bir savaş ile sonuç alınmaktadır. CIA.nın dış ülkelerdeki örtülü faaliyetleri Amerikan istihbarat gayretleri içinde en çok eleştiri alanlar olmuştur. 
Suikastlar ile birlikte gelen darbe girişimleri, demokrasi getirmek gerekçesi ile çeşitli ülke rejimlerini destekleyen veya desteklemeyen örtülü operasyonlar, hükümet kuvvetlerine karşı gerilla unsurlarının desteklenmesi, yıkıcı propaganda faaliyetleri; 


Amerikan idealleri hakkında şüphe uyandıran çok ciddi eleştirilere yol açmaya devam etmektedir. ABD ve onun dış politikadaki asıl gücü CIA, dünya toplumunun değerlerine ve çıkarlarına değil, küresel ekonominin arkasındaki iş dünyasının hayali imparatorluğunun isteklerinin peşinde hedefler belirlediler ve gittikçe daha çok yozlaştılar ve suça battılar. Örtülü operasyonlar boyutunda kalkışılan iç savaşlar ve hukuksuzluklar, denetim yetersizliği hemen her dönemde dünyadaki genel istikrarsızlığın artmasında önemli bir parametre oldu. 1963 yılında CIA.nın başındaki Dulles McCone.un muhafazakâr, aşırı derecede anti-Sovyet yanlısı olması ve içgüdülerine göre hareket etmesi Küba başarısızlığından sonra kendisine yöneltilen eleştiriler arasında yer aldı. McCone.un diğer özelliği her zaman başkan Kennedy.e ilk söyleyen olma merakı idi. Öte yandan Clinton ve Bush.un CIA Direktörü George Tenet ise başkanlara duymak istediklerini söylemekle eleştirildi. Ön yargıların en başında ise tüm Amerikalılar da olduğu gibi her zaman kendilerinin iyi ahlakı ve erdemi temsil ettiği düşüncesi vardı. Bu önyargıların tavan yaptığı dönem 2000.li 
yıllarda yeni muhafazakârların iktidarı oldu. Başkan oğul Bush döneminde bir yandan yeniden yapılanırken, CIA her başarısızlık için şamar oğlanı gibi görüldü. CIA ve ABD, başkalarını “şeytan” olarak tanımlarken, bizzat şeytanı yaratan kadar şeytanın ta kendisi de oldu. El Kaide ve IŞİD.in doğuşu kadar, Ukrayna ve Gürcistan.da çevrilen dolapların Rusya.yı tekrar askerileştirmesinde CIA.nın rolü belirleyici oldu. 

 Soğuk Savaş Sonrası Örtülü Operasyonlar 

Soğuk Savaş.ın bitişi ile birlikte CIA gittikçe artan ölçüde ekonomik espiyonaja 
yöneldi. Bu başlangıçta teknolojik sırların çalınarak Amerikan şirketlerine verilmesi şeklinde oldu. Bunun için açık bilgi toplama yöntemlerinin dışında ciddi suçlar oluşturan hileli yollara başvuruldu33. 1990.ların başında Amerika, Ortadoğu.ya demokrasi ihracına sivil toplumu geliştirmek için kurduğu programlar ile başladı. Geçmişten alınan derslere bakarak eski yöneticilerin siyasete devam etmesinin yasaklanması hatasına tekrar düşülmeyecek, askerlerin diskalifiye edilmesi adım adım yapılacak, elle tutulur ekonomik rahatlama için hızlı yöntemlere başvurulacaktı. 

Aynı yıllarda CIA, yeni bir tehdit haritası oluşturmak için yumuşak hedeflere 
yönelmişti. Örneğin bir ülkedeki çocuk ölümlerine ya da ekonominin dışa açıklığına bakarak hükümetin istikrarının sürekliliğine dolayısı ile bir sonraki krizin nerede çıkabileceğine karar vermeye çalışıyordu. Böylece yumuşak istihbarat toplamak rutin bir hale geldi34. Yumuşak istihbarat kaynaklarına sosyal medya katılmadan önce bir ülkedeki elit tabaka, akademisyenler, politikacılar, iş adamları, din adamları ve azınlıklar dâhildiler. Soğuk Savaş.tan sonra bir düşüşe geçen askeri örtülü operasyonlar 11 Eylül 2001 ile birlikte özellikle Irak, Afganistan ve küresel terörist ağı hedef alınarak yeniden kurgulandı. 1991 yılında çıkarılan kanun ile örtülü operasyonlar mekanizmasının başlaması için bizzat Başkan.ın bir İcra Emri ile CIA.nın görevlendirilmesi yeterli hale geldi. 1998 yılında Afrika.daki elçilik bombalamalarından sonra, Afganistan.a giden CIA ve özel kuvvet mensupları burada Kuzey ittifakı ile birlikte El Kaide ve Taliban.a karşı kişileri hedef alan suikastlara başlamışlardı. Clinton, 1998.de verdiği suikast izninde sadece teröristleri değil, siyasi 
liderler ve resmi yetkilileri de hedef listesine koydu. 13 Ekim 1989.da ise yasal bir fiilin sonucu olarak meydana gelen „kaza sonucu. öldürmelere izin verecek bir “kararname” imzaladı. 11 Eylül.ün ardından ABD Kongresi, CIA.ya yeniden adam öldürme ve suikast yetkisi veren bir kanunu onayladı. Yeni kanun CIA örgütüne sadece yabancıları değil, hükümete muhalif olan Amerikalıları da öldürme yetkisi verdi. ABD, hala kimlerin öldürülüp öldürülmeyeceğini tartışıyor35. Çünkü ABD, üniformalı ya da üniformasız, silahlı ya da silahsız kimi görse öldürüyor. Öldürüleceklerin listesi bitecek gibi gözükmüyor. 


ABD dış istihbaratı coğrafi istasyon sistemine göre çalışmaktadır. CIA işlerini 
büyük ölçüde elçilikler içinde diplomatik görüntü altında icra etmektedir. Yumuşak istihbarat için ülke ve bölge analiz birimleri kullanılmaktadır. Bu birimlerde çalışan analizciler diğer istihbarat örgütleri, haber toplama unsurları, dış bağlantılar, askeri komutanlıklar, akademisyenler ve istasyon şeflerine angaje olarak yoğun istişarede bulunurlar. Bu istişareler akademik görünüşlü konferanslar, video-konferanslar, değişimler ve sosyal medya üzerinden haberleşmeyi içerebilir. Amaç sadece bilgi toplamak değil, yeni uzmanlar da yetiştirmektir. İşler, akademik ve şirket dünyası için ülke, bölge ya da konu bazlı araştırma ve analiz çalışmaları örtüsü altında yürütülür. 

Hedef ülke ya da bölgedeki işbirliği yapan kişiler ile haberleşmek için uydu, internet ve diğer açık vasıtaların kullanılması gereklidir. Bu kişiler blog kullanıcıları, araştırma asistanları, akademisyenler, muhabirler ve ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik hayatı ile ilgili uzmanlar (sözleşmeli ya da değil) olabilir. Bu amaçla özel ya da devlet tarafından finanse edilen projeler ortaya atılarak, meşruiyet sorunu giderilir. 1999 yılında CIA, In-Q-Tel isimli bir şirket kurarak bilgi teknolojilerine yatırım yapmaya başladı. Bu firma, Google ve Facebook başta olmak üzere Silikon Vadisi.ne entegre oldu ve ABD.deki 17 istihbarat teşkilatının desteklemeye başladı36. 2012 yılına gelindiğinde, In-Q-Tel.in düzenlediği konferansta CIA Direktörü Petraus, “eşyaların interneti” ve “akıllı ev” projesine hızla geçiş ile herhangi bir kişiyi casusluk işinde “person of interest” haline getirebileceğini söylüyordu. Bu teknoloji ile seçilen kişilerin yeri tespit edilecek, tanımlanacak, izlenecek ve hareketleri kontrol altına alınabilecekti. Teknolojinin özünde radyo frekans dalgaları ile tanımlama, sensör ağları, küçük iliştirilmiş sensörler ve enerji kaynağının yeni nesil internet kullanan, düşük maliyetli ve yüksek güçlü bir bilgisayar sistemine bağlanması bulunmaktadır. 

Bugün kullanılmaya başlanan bulut teknolojisi de gittikçe geliştirilerek kuantum 
bilgisayarlara geçilecektir37. 2014 yılında Amazon tarafından CIA dâhil 17 istihbarat teşkilatı için 600 milyon dolarlık bir bulut hesaplama program geliştirildi. Programın amacı bütün teşkilatların daha kolay ve açık vermeden istihbarat paylaşımını sağlamaktır38. 

 Ortadoğu, dünyanın diğer bölgelerine göre daha karmaşık, kırılgan ve 
belirsizliğin daha yüksek olduğu bir bölgedir. İngiliz ve Amerikalı casuslar 20. yüzyıl boyunca ülkelerinin çıkarları için hükümetler kurdular ve devirdiler. Bugün Ortadoğu, çok daha öngörülemeyen ayaklanmalar ve bölgesel savaşlara gebe iken, ABD.nin bölge için kurduğu görev merkezi bir yandan terörizmle mücadele etmeyi, diğer yandan uzun vadeli stratejik çıkarlarını geliştirmeyi hedeflemektedir. John Brennan.ın direktörü olduğu CIA.nın 10 görev merkezi etrafında yeniden organize edilirken, en büyük zorluk analizciler arasında derin uzmanlığın sürdürülmesi olarak görülüyor. 

Çünkü Terörle Mücadele Merkezi.nde (CTC39) analizciler ile operatörleri aynı yerde çalıştırma fikri her ne kadar cari işleri odaklanma konusunda avantaj sağlasa da uzun vadeli stratejik analizlerin gerekli kabiliyetler bundan zarar görebilir. CTC içindeki operatörlerin işi teröristlerin izlerini sürmek, yerlerini tespit etmek ve öldürmektir. 

Analizciler ise ekonomik, siyasi, sosyal ve dini faktörleri değerlendirerek, politika belirleyicilerin ihtiyaçları olan uzmanlığı sağlarlar. Brennan.a göre; CIA.nın yeniden organizasyonu devam eden terör, siber casusluk ve Ortadoğu.daki karışıklılıklar karşısında daha iyi istihbarat yapacaktır40. Öte yandan görev merkezlerinden biri olan Ortadoğu (MEMC41) için yapılanırken, hem bölge ülkelerinin rejimleri ve dini ideolojik boyut üzerinden çalışma ihtiyacı hem de teröristlerin izlenmesi ve yok edilmesi için bir kurgulama yapıldı. Halen ABD.nin yakın müttefiki olan Mısır, S.Arabistan ve Bahreyn gibi ülkelerdeki operatör ve casusları, çalışmalarını yöneticiler ve elit kesim ile kurdukları yakın bağlara dayandırmışlardır42. Casusların bu bağlardan getirdikleri kısa dönemli bilgiler mezhepçilik, yolsuzluk ve yanlış ekonomik politikalar gibi 
analizcilerin uzun vadeli ihtiyaçları ile uyumlu olmadığı görüldü. CIA, öldürmekte uzmanlaştıkça, casuslukta zayıflamaktadır. Üstelik sonuçta ABD, terör tehdidine karşı daha hassas hale gelmiştir ama bu arada serseri devletler (İran ve Kuzey Kore), yükselen güçler (Hindistan, Brezilya vb.), rakip güçler (Çin ve Rusya) ve Hizbullah gibi devlet dışı aktörler ihmal edilmiştir. Bugünkü CIA, daha fazla öldürmeye, daha az insan istihbaratı ve analize odaklanmış durumdadır. ABD büyükelçileri de CIA operasyonlarında etkin rol aldı. Mısır.daki ayaklanmayı tezgâhlayan Francis J. Ricciardone, kovulduktan sonra Türkiye.ye gelerek 2011-2015 arasında Türkiye.de iç siyaset ve PKK ile görüşmeleri kurguladı. Irak.taki iç savaşı idare eden meşhur ayaklanma uzmanı John Negroponte.nin yardımcısı Robert Ford ise Suriye ayaklanmasını idare etti. 

3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..



***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder