3 Ekim 2019 Perşembe

DÜNYA TERÖR ÖRGÜTLERİ VE EKONOMİK MALİYETİ, TERÖRİZM ve TERÖRİZM İLE MÜCADELE BÖLÜM 7

DÜNYA TERÖR ÖRGÜTLERİ VE EKONOMİK MALİYETİ,  TERÖRİZM ve TERÖRİZM İLE MÜCADELE  BÖLÜM 7



5.1. Terörist Örgütlerin Amaçları., 

Terörist örgütler genel olarak siyasi özellik taşıyan amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmak için bir araya gelen gruplardır. Bu örgütlerin üyeleri taşıdıkları amaca 
başka türlü ulaşmanın imkansız olduğunu düşünerek terörizmi bir strateji olarak kullanma yoluna gitmişlerdir. Örgütler siyasi hedeflerine ulaşmak adına şiddeti 
bir amaç değil araç olarak kullanarak, amaçları doğrultusunda merkezi yönetimden taviz kopartmak istemektedirler. 

Her terörist örgütün kendi kuruluş amacı ve bu amaca ulaşmak için saptadığı ara hedefleri vardır. Terörizm; şiddet eylemleri ile uygar bir toplumu/bir 
ülkeyi ayakta tutan ne varsa, bunları aşındırmayı tahrip etmeyi, ortadan kaldırmayı ve bu suretle ortaya çıkacak boşluktan/zafiyetten istifade ederek toplumda kaotik bir ortam oluşturarak hedefine ulaşmayı amaçlar. Kısa, orta ve uzun vadede bir ülkeyi istikrarsızlaştırıcı son derece etkin bir stratejiye sahip olan terörizm, amacına ulaşmak için verdiği fiziki ve maddi kayıpların ötesinde, hedef kitle içinde asıl başarmak, istediği psikolojik tahribattır. Bu çerçevede terör örgütlerinin amaçları, eylem ve faaliyetleri bulunduğu ülkelere ve kendilerini destekleyen odaklara göre farklılık arz edebilmektedir 151. Terörist örgütlerin, motivasyonları ve ideolojilerine göre hedefledikleri amaçlar değişiklik gösterebilmekte ise de genel olarak terör örgütleri rejim değişikliği, toprak değişikliği, politika değişikliği, sosyal kontrol, statükonun devamı gibi amaçlar edinmişlerdir 152. 

Terör örgütleri için terörizmi kullanmak bir stratejiden ibarettir. Bu yolla insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için şiddete başvururlar153. Devamlı kullandıkları bu şiddet stratejisi ile toplumda korku hipnozu denen durumu oluşturmak isterler. Bu şekilde sadece söyleneni yapan, hiç itiraz etmeyen, cevap vermeyen, itaatkar bir toplum oluşturmayı amaçlarlar. Böylece toplumu oluşturan bireyler neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemeyecek duruma geleceklerdir. Bu sayede terör örgütünün önerdiği reçete ne kadar zararlı olsa da, evvelden tamamen reddettiği şeylerden ibaret de bulunsa, pasif itaatkarlık içerisine sürüklenen toplum bunu kabul edecek ve merkezi otoriteye de bu reçetenin kabulü için baskı yapacaktır 154. 

Terörist faaliyetlerin amacı kendi siyasi, politik, ideolojik düşüncesini karşısındaki hedef kitleye kabul ettirebilmektir. Bunun için kendi amaçlarına uygun 
tepkiler yaratmayı amaçlayan eylem ve propaganda faaliyetleri 155 ile bir korku iklimi yaratmak, toplumda ve kişilerde korku, panik ve ümitsizlik duygusu yaratarak devlete olan güveni ortadan kaldırmak, sosyal bütünlüğü bozmak ve bu yolla toplumsal düzeni bozmak amacını taşırlar 156. 

5.2. Terörist Örgütlerin Stratejileri 

Terörizm, bir ideoloji, bir doktrin hatta bir sistematik değildir. Terörizm bir yöntem, taktik, strateji, bir bakıma da bir savaş şeklidir. Terörist örgütler terörizmi, ideolojileri doğrultusunda oluşturdukları amaçlarına ulaşmada bir strateji olarak kullanmaktadırlar 157. Amaçlar nihai arzular olup, stratejiler ise bu amaçlara ulaşmak için oluşturulan faaliyet planlarıdır. Amaca ulaşmak için kullanılan strateji örgütün öncelikli hedeflerini ve esas misyonunu yansıtmalıdır. 

Örgütler, kuruluş amaçlarına ve bu bağlamda misyonlarına ulaşmak için kendilerine bir istikamet belirlemek zorundadır. Strateji, ilerleme istikametini 
gösteren, zayıf ve kuvvetli yönlerin değerlendirilmesi, imkan ve kabiliyetler bağlamında ileriye dönük olarak önceliklerin belirlenmesine ait bir planlamadır. 
Strateji, misyonun yerine getirilmesi ve stratejik hedeflere ulaşılması için bir plan veya projedir 158. 
Bu strateji mantığını anlamak, sadece terörizmi anlamak için değil aynı zamanda terörle mücadele politikaları oluşturmak için de önemlidir. 

Terörist strateji, amacına ulaşmak için şiddeti bir araç olarak kullanmaktadır. Sürekli ve sistematik uygulanan şiddetin doğuracağı toplumsal bunalım dan faydalanmak isterler. Terörist stratejinin asıl ulaşmak istediği hedef, şiddet eylemleri dolayısıyla oluşan fiziki kayıpların ötesinde, hedef kitle içinde 
psikolojik tahribattır. Terörizm tehdidi altında yaşayan toplumlar geleneksel sıcak savaşlara oranla çok daha az kayıplara uğramışlardır. Ancak terörizmin yol açtığı kayıplar sembolik, siyasal ve sosyo-psikolojik açıdan çok daha önemli ve kalıcıdırlar 159. 

Teröristlerin, terörizm stratejisini kullanmalarının başlıca sebebi ise devlet ile aralarında bulunan güç eşitsizliğidir. Bu mücadele tarzı modern çağda 
örgütlenmiş, yeni bir savaş stratejisi olarak 19. Yüzyıl’da yazılmış ve 20. Yüzyılda gelişerek doktirin el destek bulmuştur 160. Terörizm güçsüzlerin silahı olarak kabul edilmiştir. Özellikle istediklerini alamayan ve devlet ile aralarındaki güç dengesizliği bakımından çaresiz olan insanların kendilerini ifade etme yöntemi olarak modern çağda kullanılmaya başlanmıştır. Terörizm savunucuları olan Bakunin, Karl Heinzen ve Nechaev gibi ideologlar “ Güçlü ordusu ve polis teşkilatı olan, söz dinlemez devlete karşı az bir kuvvetle sistematik bir şekilde çalışılarak silahlı eylemler yapılması en doğru stratejidir ” görüşünde birleşmişlerdir 161. Teröristler de terör stratejisi ve propaganda ile karşılarında tanımladıkları ittifakı yeneceklerine ve bu yöntem haricinde başka bir yöntemle başarı şanslarının hiç olmadığına inanmaktadır 162. Motivasyonlarının en temel direği ise bu inançları ve ideolojilerine olan bağlılıklarıdır. 

Terör örgütleri faaliyetlerinin altında yatan asıl saik sırf zarar vermek değil, bir bakıma gözdağı vermektir. Faaliyetlerindeki hedeflerinden çok asıl hedef 
kitlelerinde oluşturacakları etkiyi hesap etmektedirler. Terör örgütlerinin hedef kitle üzerinde oluşturmak istediği etki ise korkudur. Ölme veya yaralanma korkusu, teröristin deposundaki en önemli stokudur. Düşmanlarına korku salmak, aynı zamanda sıradan insanların çoğunu etkilemek demektir. Korku yaratmak bir teröristin başarısı sayılır; bir saldırı planlarken hedeflenen en büyük amaç budur 163. 

Terörizm yoluyla oluşturulan güvensizlik ve belirsizlik ortamında korku içerisinde bulunan birey, sahipsizlik ve çıplaklık duygusuna kapılmaktadır ve böylece her türlü etkiye açık hale gelmektedir. Bu aşamada toplumu bir arada tutan bağlar da çözülmeye başlamaktadır. Kitlelerin dehşete kapılması sonucu umutsuzluk da hızla yayılmaktadır. Toplumsal düzeni bu şekilde bozarak insanların psikolojisi üzerine büyük tahribat yapan terör örgütleri, aynı zamanda devletin tepkisini de üzerine çekmeye çalışmaktadır. Provokasyon stratejisi, düşmanın terörizme şiddete şiddetle karşılık vermeye ve halkı radikalleştirip teröristleri desteklemeye neden olacak bir girişimdir 164. Bu provokasyon stratejisi sayesinde zihni karışık hale gelen toplumları ise belli konulara inandırmak daha kolay olmaktadır165. 

Terörist örgütler otoritenin kendilerine karşı sert bir tepki göstermelerini arzulamaktadırlar. Devleti baskıcı bir tepki göstermeye zorlamak suretiyle devletin kaynak, istek ve enerjisini tüketmek, düzenin zaaflarını belirginleştirerek, otoritenin meşruluğunun asıl temeli olan sosyal desteği zayıflatmak isterler. Teröristler devleti zayıf göstermek için özellikle güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelmektedirler. Bu şekilde sert ve baskıcı tutumlar sergileyen otoriteye karşı teröristler daha fazla ve şiddetli eylemlerle karşılık verirler 166. Çünkü güvenlik güçleri halkın gözünde devleti temsil eden, onun devamlılığının teminatı olan, devletin sokakta görünen yüzüdür. 
Bu şekilde devletin aşırı tepki gösterdiği durumlarda bile artarak yaptıkları eylemleri ile hükümetin teröristleri durduramayacak kadar zayıf olduğuna halkı ikna etmeyi amaçlamaktadırlar. Ayrıca kendilerinin de yeterince güçlü olduğunu göstererek kendilerine karşı gelenleri cezalandırabilme kabiliyetine haiz olduklarını göstermek isterler 167. 

Ordu ve polisin, halk nezdindeki güveninin zayıflatılması, bir topluluğun kendilerini koruyacak olan silahlı güce güvenmemesi, insanların kendilerini güvende hissetmemesi anlamına gelmektedir. Kendisini güvende hissetmeyen insan ise korku içerisinde kalacaktır 168. Toplumsal korku ise siyasal cevaplar doğuracaktır. 
Böylece korku hem toplumda yaratılmak istenen amaç, hem de siyasal hedefe götüren strateji vazifesi görmektedir. Diğer yandan terörist strateji, bir kısır döngü oluşturarak terör karşısında tedirginliğe düşen devletin, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayarak baskıcı bir tutum izlemesini amaçlamaktadır. 
Çünkü devletin bu tutumu terörist söyleme elverişli zemin hazırlamasını sağlayacak ve örgütler rahat bir şekilde propagandalarını yapabileceklerdir169. 

Terörist strateji halk ve güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmek için siyasal krizleri silahlı çatışmalara dönüştürmek istemektedir. Bu strateji hükümeti ve 
güvenlik güçlerini baskıcı olmaya ve aşırı tepki göstermeye iterken, halkı da teröristleri desteklemeye itmektedir. Terörizm toplumsal ilişkileri kutuplaştırmak ve bozmak için uzlaştırıcı toplumsal unsurları etkisiz hale getirmeye çalışmaktadırlar 170. Devletin yüksek akıl, dürüstlük, adalet yerine maddi güçle silahlanması devlete saygıyı azaltacak bir eylemdir. Halkın rızası ve saygısının azalması ise devleti iyice güçsüz kılacaktır 171. 

Terör örgütleri için halkın kazanılması esastır. Bunun için her yol mubah görülür. Devletin aynı yöndeki faaliyetleri ise etkisiz kılınmaya çalışılır. Terör örgütleri hedefleri belirlenen amaca insanları yönlendirmek ve insanları kazanmak için her yöntemden yararlanmaktadırlar. Şiddetin oluşturduğu korku ortamı ile  düşünceler ve duygular şekillendirilmeye çalışılır172. Toplumsal destekle alan kazanmak teröristlerin en büyük stratejileridir. 
Bu alan da devletten kazanılmaktadır. 
Bu yüzden devletler nezdinde terörle mücadele bir alan kazanma savaşıdır 173. Alan kazanma savaşının en önemli silahı ise propagandadır. 
Terörizm bu sebeple örgütler tarafından politik sonuçlara ulaşmak için bir propaganda silahı olarak görülmektedir. 

Görüldüğü gibi terörist strateji vahşi şiddet eylemleri ile toplumu etkilemek ve bu sayede otoriteden ideolojik amaçlarına uygun bazı imtiyazlar kazanmak 
istemektedir. Şiddet eylemleri ile terör örgütleri ilk olarak toplumu korkutmak ve davalarını duyurmak daha sonra da yine aynı toplumun çeşitli propaganda faaliyetleri ile kendisine sempati duymasını, kendisinin haklı olduğunu inanmasını amaçlarlar. Devlet de teröristle mücadele ederken kendisinin meşru ve güçlü olduğunu göstererek, halkının da yanında olmasını ve terör örgütlerine prim vermemesini, yapılan şiddet hareketlerinden korkmamasını amaçlamakta dır. Hem devlet hem terör örgütlerinin asıl kazanmak istediği toplumun vicdanıdır. Hem terörizmin hem de terörle mücadelenin temel stratejileri bunun üzerine kurulmuştur. 

5.3. Terörist Örgütlerin Eylem Stratejileri 

Eylem terör örgütlerinin olmazsa olmaz gerçeğidir. Eylemin varlığı ile terör örgütünün varlığı paralellik göstermektedir 174. Çünkü seslerini duyurabilmek ve propaganda faaliyetlerine başlayabilmeleri için öncelikle şiddet içeren, medyanın ilgisini çekebilecek eylemlere ihtiyaç duyarlar. 

Terör örgütleri konusunda çalışan uzmanlara göre; teröristler rastgele, sıradan ve maceracı anlamda eylem yapmamakta; aksine alabildiğine bilinçli hareket 
ederek irili ufaklı eylem yapmaktadırlar. Teröristlerin hedeflerine ulaşmada kullandığı yaygın stratejilerden en önemlisi yaptığı saldırılar aracılığıyla, hedefinde olan bütün kitlelerce bir iletişim aracı biçiminde algılanmasını sağlamaktır. Verdiği şiddet unsuru taşıyan mesajlar doğrultusunda alınan tepkileri ölçerek eylemlerini tekrar organize ederler 175. Şiddet ve şiddetin algılanma şekli her toplumda farklılık gösterdiğinden, yapılan eylemlerin insanlara tam manası ile korku salabilmesi için bu eylemler titiz bir ön çalışmanın sonucu yapılır. Eylemin getireceği tepki çok önemlidir. Aşırıya kaçan eylemler örgütün ideolojik desteğine zarar vereceği gibi, az bir tepki oluşturan eylemler ise terörün amacı olan korku hissini sağlamada yetersiz kalacaktır. Terörist eylemlerde başarı bir bombanın patlayıp patlamaması ile değil, 
bu eylem ile verilmek istenen mesajın yerine ulaşmasına ve hedef kitlenin kendilerine biçilen rolü iyi oynaması ile ölçülmektedir 176. 

Teröristin eylemi gerçekleştirdiği andaki hedefinin çok fazla önemi yoktur. Eylemci açısından halkını özgür kılmak, kendinden kabul ettiği insanlara karşı 
yapılan kötü muameleleri cezalandırmak, intikam, nefret gibi motivasyonlar söz konusu olsa da, eylemin planlayıcıları çoğu zaman karşıya iletilecek mesajın daha fazla üzerinde durmaktadırlar 177. Eylem stratejisi, aslında insan psikolojisi üzerine kuruludur. Terör eylemi adeta seyircilere karşı oynanan bir oyundur. Mağdur zoraki bir oyuncudur. Hemen hemen hiçbir zaman bilinçli olarak seçilmez. Sadece o an orada olduğu için bu tip bir şiddete maruz kalmıştır. Terör eylemine doğrudan ya da medya aracılığı ile tanık olan seyirci durumundaki halk ise “bu benim de başıma gelebilirdi” düşüncesi ile korkuya kapılır ve mağdurla duygu birliğine girer 178. 
Böylece toplumun büyük bir kesiminde korku hali oluşur ve toplumun içerisinde bulunduğu bu güvensizlik ortamı devletleri politika değişikliğine iten asıl etmeni 
oluşturur. Çünkü her demokratik hükümet tabandan gelen bu tür baskılara boyun eğmek zorundadır. Bir Çin atasözü “ bir kişiyi öldür, on bin kişiyi korkut” 
demektedir 179. Bu tam olarak terörist eylemin elde etmek istediği sonucu özetlemektedir. 

Teröristler eylemlerin nerede ve ne zaman gerçekleşeceği belirsizdir. Bu sayede güvenlik güçlerine karşı bir adım önde olmaktadırlar. Bu şekilde güvenlik 
güçlerinin terör eylemlerini önleme kabiliyetleri azalmaktadır. Aynı zamanda bu sayede oluşan gizem halk arasındaki korkuyu da arttırmaktadır. Çünkü eylemlerde bulunan gizem halk ve güvenlik güçlerini nereden ve ne zaman geleceği belli olmayan bir tehlikeye karşı her zaman tetikte olma güdüsünü yükleyecektir. Bu da zamanla yılgınlık ve stres yaratacak, böylece insanlar bitkin düşerek daha öfkeli, daha korku dolu bir hale gelecektir. Bütün alınan önlemlere rağmen teröristlerin yaptıkları vahşice eylemler önlenemediğinde ise insanlar artık pes etme noktasına gelecektir ler 180. 

Teröristler bir eylemi yaparken, onun hedefindeki kitlenin en fazla etkileneceği yerlerde yapmaya özen gösterirler. Genel olarak insanın olağan yaşam 
alanlarını seçmektedirler. Alışveriş merkezleri, çarşılar, meydanlar, iş merkezleri teröristler için gerekli sansasyonu yaratmada öncelikli yerlerdir. Bu yerlerde yapılan saldırılar insanların olağan yaşamını sekteye uğratmakta ve toplumu olağan yaşamından vazgeçmeye zorlamaktadır. 

Yirminci yüzyılın simgeleşmiş ünlü ismi Ernesto Che Guevara ise terör eylemini ve amacını şu şekilde açıklamaktadır: 

“Bir mücadele etkin olarak nefret, düşmana karşı uzlaşmaz bir nefret, insanoğlunun sınırlarının ötesinde bir azim verir ve onu etkili, şiddetli, seçici ve 
soğukkanlı bir ölüm makinesine dönüştürür. Bizim askerlerimiz böyle olmak zorundadırlar; nefret siz bir halk, zalim düşmanları yenemez. Savaşı düşmanın gittiği yere kadar götürmek gerekir, evine, eğlence yerlerine kadar yaymak gerekir. Savaşı bütünsel hale getirmek ve düşmanın tek bir huzur anı yaşamasına, kışlalarının dışında ve hatta içerinde sükuneti tatmasına izin verilmemesi gerekir. Bulunduğu her yerde ona saldırmalı, kendisini attığı her adımda takip edilen vahşi bir hayvan gibi hissetmesi sağlanmalıdır. O zaman morali azalacaktır. Daha yırtıcı olmaya başlayacaktır. Ama yok oluşunun işaretlerini o zaman görmeye başlayacaktır.”181 

8. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder