EĞİTİM DÜZEYİNİN SEÇMEN DAVRANIŞINDAKİ ROLÜ VE ANTALYA ÖRNEK OLAYI, BÖLÜM 9
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
EGİTİM DÜZEYİNİN SEÇMEN DAVRANIŞINDAKİ ROLÜ KONULU ALAN ARAŞTIRMASI (ANTALYA ÖRNEK OLAYI)
3.1. Arastırmanın Amacı, Kapsamı ve Yöntemi,
Türkiye’nin bir çok ilinde oldugu gibi Antalya kentinde de siyasal konularla
ilgili alan çalısmaları yapılmamıstır. Bu tarz çalısmalar yerel düzeyde de olsa, ulusal ve evrensel nitelikte ortaya atılan kuramların dogruluk oranlarının tespit ve degerlendirilmesine olanak saglamaktadır. Antalya ilinde egitim düzeyinin seçmen davranısı üzerindeki etkilerini ortaya koyan ilk çalısmalardan olan bu survey arastırması ve sonuçları konuyla ilgili olarak ortaya atılan evrensel düzeyde varsayımların sınanmasına bir ölçüde katkı saglayacaktır.
Seçmen davranısı ile ilgili ortaya atılan ülke düzeyinde kuramlara belli ölçüde
katkı saglamak amacı ile yola çıkılarak yapılan bu arastırma, Antalya kentini “egitim düzeyinin seçmen davranısı üzerindeki rolü” yönünden incelemeyi amaçladı.
Arastırmada kapalı uçlu sorulardan olusan anket formundan faydalanıldı ve anket formu birebir seçmenlerle görüsülmek sureti ile dolduruldu. Tesadüfi seçilen 500 kisinin cevaplarından olusan veriler sosyal bilimlerde istatistiksel analizler yapmada faydalanılan SPSS programında degerlendirildi.
Arastırmamızın asıl amacı, egitim düzeyinin seçmen davranısı üzerindeki
rolünün bir bakıma yönünü tespit etmek ve ayrıca seçmenlerin Türkiye’nin öncelikli gördügü sorunlarını, siyasi yasama katılım düzeylerini, tercihlerini belirlerken kıstas olarak aldıkları kriterleri, yasadıkları toplum içinde belli haksızlıklara karsı tepkilerini ve bu degiskenlerin egitim ile çapraz iliskilerini tespit etmektir.
3.2. Deneklerin Sosyo-Ekonomik Özellikleri
3.2.1. Deneklerin Yaş Grupları
Arastırmamıza katılan deneklerin
56’sı (%11,2) “18-24 yaş arası”,
144’ü (28,8) “25-34 yaş arası”,
160’ı (%32,0) “35-44 yaş arası”,
100’ü (%20) “45-54 yaş arası”,
40 tanesi de (%8,0) “55 ve üstü” yastadır.
Tablo 2. Deneklerin Yaş Gruplarına Göre Dagılımı
Deneklerin yaş ortalamalarına baktıgımız zaman “18-24 Yaş arası” ve “55 ve üstü” yaş grubunun diger yaş gruplarına oranla daha az sayıda oldugunu görmekteyiz. Bunun nedeni; arastırmamıza gösterilen ilgi düzeyi ile iliskili olabilir. Çünkü genç nüfus grubunu temsil eden “18-24 yaş arası” denek grubu kendileri açısından bu tip çalısmaları sanki bir zaman kaybı gibi düsünmekte ve daha anket formundan bahsederken birlikte tesekkür edip, olumsuz cevap vermektedirler. “55 ve üstü” yaş grubuna baktıgımızda ise; bu grubun daha ılımlı ama çekimser oldugu ve siyasi konulara biraz daha uzak kaldıkları seklinde bir sonuca varabiliriz.
3.2.2. Deneklerin Cinsiyetleri
Anket uygulama talebiyle kendisine müracaat edilen ve talebi reddeden kadın
sayısı erkek sayısından çok çok fazladır. Ancak yine de toplumda sadece erkekler yasamadıgı için sayının bire bir olmasa da paralellik göstermesine özen
gösterilmistir.
Tablo 3. Deneklerin Cinsiyetlerine Göre Dagılımı
3.2.3. Deneklerin Gelir Düzeyleri
Anketimize katılan deneklerin
12’si (%2,4) “0-500 YTL”;
192’si (%38,4) “501-1.250 YTL”;
176’sı (%35,2) “1.251-2000 YTL”;
120’si (%24,0) “2001 YTL ve üstü” gelir düzeyine sahiptir.
Bu sonuçlar deneklerin dörtte üçünün orta gelir grubunda yer aldıgını göstermektedir.
Tablo 4. Deneklerin Gelir Gruplarına Göre Dagılımı
3.2.4. Deneklerin Mesleki Özellikleri
Tablo 5. Deneklerin Meslek Gruplarına Göre Dağılımı
Anketimize katılan deneklerden
108’i (%21,6) “esnaf”;
82’si (%16,4) “Serbest Meslek (Avukat, Diş Hekimi, Muhasebeci, Eczacı vb.)”; 80’i (%16,0) “devlet memuru”;
54’ü (%10,8) “çiftçi”;
24’ü (%4,8) “kamu isçisi”;
22’si (%4,4) “sendikalı isçi”;
26’sı (%5,2) “sendikasız isçi”;
30’u (%6,0) “emekli”;
42’si (%8,4) “ev hanımı”;
24’ü (%4,8) “ögrenci” ve
8’i (%1,6) “issiz”dir.
Arastırmamıza katılan deneklerin meslek gruplarına bakıldıgında arastırmamızda mesleki açıdan toplumun büyük bir kesiminin temsil edildigi görülmektedir.
3.2.5. Deneklerin Egitim Düzeyleri
Tablo 6. Deneklerin Ögrenim Durumlarına Göre Dagılımı
Arastırmamıza katılan deneklerden
32’si (%6,4) “okuma yazma bilmiyor”;
64’ü (%12,8) “Okuma yazma biliyor. (Okula gitmemis.)”;
24’ü (%4,8) “ilkokul mezunu”;
30’u (%6,0) “ortaokul mezunu”;
138’i (%27,6) “lise mezunu”;
170’i (%34,0) “yüksek okul mezunu” ve
42’si (%8,4) “yüksek lisans veya doktora yapmıs”tır.
3.3. Egitim ve Siyasal Parti Üyeligi İlişkisi
“Herhangi bir siyasi partide üyeliginiz veya aktif göreviniz var mı?” sorusuna
arastırmamıza katılan deneklerin verdikleri cevaplar Tablo 7’de gösterilmistir. 500 kisilik örneklem grubumuzda 101 (%20,2 genel ortalama içinde) seçmenin aktif olarak siyasal parti üyeligi oldugu; 399 (%79,8 genel ortalama içinde) seçmenin ise siyasal parti üyeliginin olmadıgı gözlemlenmektedir.
Tablo 7. Egitim Durumuna Göre Siyasal Partide Üyelik ve Aktif Görev İlişkisi
Verilen cevaplar incelendiginde siyasi parti üyeligi ile egitim seviyesi
arasında dogrusal oranlı bir baglantı oldugu görülmektedir. Baska bir ifade ile egitim seviyesi yükseldikçe siyasi parti üyeliginin de arttıgı söylenebilir. Fakat burada üzerinde durulması gereken önemli bir nokta ; egitim seviyesi yüksek bireylerin daha çok kamu kurum ve kuruluslarında meslek sahibi olmaları ve buna baglı olarak da siyasi faaliyetlere yönelme ve siyasi parti üyeligi konusunda yasal kısıtlamaların bulunmasından dolayı siyasi partilere üyelik konusunda dogal olarak büyük oranda geri durmalarıdır.
Arastırmamıza katılan deneklerle yapılan görüsmelerde belirtilen bir husus;
egitim seviyesi yüksek bireylerden kamu kurum ve kuruluslarında çalısmayanlar dan serbest meslek ile ugrasan kimselerin maddi ve ticari kaygı ile siyasetten uzak durduklarıdır. Çünkü siyasi parti kimligi ortaya çıkınca diger partilere mensup veya sempati duyan müsterileri ister istemez geri duracaklar ve belki bir çogu da sırf bu sebepten dolayı maddi ve ticari bagını sona erdirecektir.
3.4. Egitim ve Siyasal Yasama Katılma Düzeyi
“Siyasal yasama ne düzeyde katılmaktasınız?” sorusuna arastırmamıza katılan
deneklerin verdikleri cevaplar Tablo 8’de gösterilmistir. 500 kisilik örneklem
grubumuzda 100 (%20,0 genel ortalama içinde) seçmenin “siyasi faaliyetlerle hemen hiç ilgilenmem”; 313 (%62,6 genel ortalama içinde) seçmenin “seçimden seçime sadece oy kullanırım”; 71 (%14,2 genel ortalama içinde) seçmenin “siyasi partinin faaliyetlerine aktif olarak katılırım”; 16 (%3,2 genel ortalama içinde) seçmenin “seçimlerde bizzat aday olurum, üst düzeyde partide görev alırım” seklinde cevap verdigi görülmektedir. Bu rakamsal sonuçları genel olarak degerlendirdigimizde toplumun büyük bir kısmının sadece seçimden seçime oy kullanarak siyasal yasama katıldıgı ön plana çıkmaktadır.
Tablo 8’i inceledigimiz zaman; siyasi partinin faaliyetlerine aktif olarak
katılanların daha çok yüksekokul mezunları oldugu görülmektedir. Bunun nedeni; egitim seviyesi yüksek kimselerin daha bilinçli hareket etmeleri ve siyasi faaliyetler ile ülke meselelerine daha çok ilgi duymalarıdır.
Yine Tablo 8’de ilkokul mezunlarının büyük çogunlugunun sadece oy
kullanırım seklinde cevap verdikleri görülmektedir. Bu durum, egitim seviyesi daha düsük olanlara göre ilkokul mezunlarının siyasi konularda aktif olarak ön plana çıkmaktan biraz kaçındıkları ama az da olsa aldıkları egitim nedeniyle yasal haklarını kullandıkları ve siyasi arenadan tam olarak da kopmadıklarının göstergesidir.
Tablo 8. Egitim ve Siyasal Yasama Katılma Düzeyi İliskisi
10. CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder