29 Ekim 2019 Salı

Barış Pınarı Harekatının Hedefi Neresi olmalı?..

Barış Pınarı Harekatının Hedefi Neresi olmalı?.. 



Prof.Dr.Sait Yılmaz 
13 Ekim 2019 

 Giriş.. 

ABD başkanı Trump, son bir buçuk yılda üçüncü kez Suriyeden çekilme kararı verdi. 

Bu karar, ABD nin daha önemli jeopolitik çıkarları olduğunda Kürtler gibi vekil güçlerini her zaman gözden çıkarabileceğinin yeni bir göstergesi oldu. Bunu daha önce Tayvan ve Küba da da yaptılar. Trump a göre, YPG/PKK IŞİD ile mücadele zaten parası ödenmiş bir güçtü. 

Onlar için çok para ve malzeme harcanmış, yani alacak-verecek kalmamıştı. YPG/PKK.nın asıl derdi de zaten IŞİD değil, ABD sayesinde kendine en azından Barzani gibi özerk bir devlet kuracak, uluslararası tanınırlığı olan bir toprak parçası elde etmekti. Ama bu topraklar tarihte olmayan Suriye.ye ait değildi, Osmanlı.dan çalınmıştı. Zaten Orta Doğu.nun sorunun temel niteliği, Osmanlı mirası üzerine kurulmuş bu çakma devletlerin modernleşememesi kadar dış güçlerle mücadelede içlerinden Atatürk.ü örnek alan liderler çıkmamasıdır. 

ABD.de Trump.ın kararını destekleyenler bile, Türkiye.nin Kürtlerden daha önemli olduğunu söylüyorlar ama Suriye.nin kuzeyindeki Kürtlerin PKK.lı ve terörist olduğunu kabul etmiyorlar. YPG/PKK, Irak.ın kuzeyinde Barzani ye sağlanan yapının bir benzerini istiyor. Daha önce iki kez olduğu gibi ABD derin bürokrasisi gene işin peşini bırakmıyor. 

Üstelik hemen hemen tüm Avrupa da ellerinden kaçmak üzere olan Kürt kozunu kurtarmak için çırpınıyor. YPG/PKK, ABD.nin beş yıldır emek verdiği bir proje ve vekil güç gibi gözükse de; ABD ve bölücü Kürtlerin Irak, Suriye, İran ve Türkiye dörtgeninde uzun süredir devam eden işbirlikleri ve beklentileri var. ABD, artık Suriye.deki işlerini sadece karanlık güçleri de bırakmış değil, hesaplar devam ediyor. Bu makalede, hem ABD ile Kürt terör gruplarının ilişkilerini hem de Barış Pınarı Harekâtı.nın hedeflerini sorgulayacağız. 

 Suriye’de Neler oldu?.. 

 ABD ve müttefiklerinin başlangıçtaki hedefi rejimi değiştirmek, yani Esat.ı devirmekti. Diğer bir açık neden İran.ın bölgedeki etkisini ya da Suriye üzerinden Hizbullah kolunu kırmaktı. Suriye.deki iç savaşı ABD büyükelçisi Robert Ford, Haziran 2011 de Hama.da tetiklediğinde ortada IŞİD yoktu. İç savaşı körüklemek için isyancıları destekleme görevinin başında David Petraus.un direktörü olduğu CIA vardı. Beklentilere göre isyancılar savaşı hemen kazanacaktı ancak, İran örtülü savaşa Esat.ın yanında girdi ve asıl önemlisi 
Esat, sanıldığından güçlü çıktı. 2013 yılında durum değişmeye başladı, Batının adamları radikaller tarafından devşirildi ve durum kontrolden çıkmaya başladı. 2015 yılında Esat, Rusya.yı yardıma çağıdı ve Suriye.de inisiyatif el değiştirdi. 

Müttefiklerin Suriye.de askeri harekâta devam etme gerekçesi artık kendi ürünleri olan IŞİD ile mücadele oldu. Nitekim ABD, bu gerekçe ile, Suriye.ye resmen asker göndermeye Eylül 2014.de başladı ama bu askerler daha çok sahada vekil güç seçilen YPG/PKK.ya eğitim ve donatım desteği sağlamak için gönderilen özel kuvvetler elemanları idi. 2015 yılında YPG/PKK.nın ana güç olduğu şemsiye grubun adına Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı verildi. Bu dönemde, Türkiye.de seçimler yapılmış ve Ankara, PKK terör örgütü ile 
görüşmeler yoluyla bir yere varamayacağını anlamış ve terörle mücadeleye geri dönmüştü. Suriye.de durumu değiştirmek için yeni terörist ithaline ihtiyaç vardı. 2017 yılına kadar sahaya yeni savaşçı yetiştirmek için eğit-donat programlarına bir milyar dolardan fazla para harcandı 1. ABD kadar Avrupalılar da silah ve malzeme desteği, insani yardım kuruluşu görünümlü ajan NGO ları ile bölgede Kürt devleti.nin alt yapısını hazırlamaya başladılar. 

Eğitilen isyancılardan dört ya da beşte biri savaşıyordu, diğerleri kaçıyordu. Batının seçtiği (ılımlı) İslamcı savaşçılar bölünmüş ve artık radikallerin kontrolüne geçmişti. Kaosun çözülmesine Rusya da dâhil olunca; bu ülke ile karşı karşıya gelmeyi tehlikeli bulan Türkiye, İran ile birlikte diğer tarafa geçti ama Esat rejimini hedef almaya devam etti. ABD.ye ise sahada işbirliği yapabileceği Kürtlerden başka kimse kalmamıştı. ABD, Irak.ta romantizm yaşadığı ve 1960.lardan beri bağları devam eden Kürt kartına sarılmakta zorlanmadı. 
ABD.nin Türkiye.nin endişelerini görmezden gelişi Rusya.ya daha çok yaklaştırdı. Türk-Rus işbirliği, Astana Süreci.nde İran ile birlikte üç ülkenin biraraya gelmesini, Türkiye.nin Fırat Kalkanı ve Afrin harekâtına onay verilmesini sağladı. Türkiye.nin Rusya.dan S-400 hava savunma sistemi alımı NATO ittifakı içinde ciddi tepkiler doğurdu. Türkiye, ABD ve diğer Batılılar ülkeler ile olan müttefiklik safında artık eskisi kadar istekli değildi. Gelinen aşamada Batılıların PKK kozu bir sona gelebilir, Türkiye onlara Suriye.de yaşam sahası bırakmayabilir. 

ABD’nin İsyancı Kürtlerle dansı.. 

ABD belgelerinde Wahington.un tarihte üç kez Kürtlere ihanet ettiği not ediliyor. İlk gelişme 1973.te Nixon yönetiminin İran Şahı ile gizli bir anlaşma yaparak Irak.ta Kürtlere örtülü finansal ve askeri destek vermesi ile başlıyor. Amaç, çıkarılacak ayaklanma ile Irak.ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devleti yani Kürdistanı kurmaktır. Peki neden? Saddamın Moskova ile Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzalaması, ABD.yi kızdırmıştı. CIA, Iraklı Kürtlerle birlikte planlar yapar, silah ve malzeme desteği sağlar. Barzani, ABD desteği ile bağımsız bir Kürt Devleti kuracağına o kadar inanıyordu ki, Irak.taki CIA yetkilisine gönderdiği mesajda „ Şayet davamızda başarılı olursak ABD’nin 51. Eyaleti olmaya hazırım. demişti 2. 1970 yılında ABD, İsrail ve İran.ın baskısı ile Kürtlere azınlık hakları veren Irak hükümeti, Mart 1975 te Şah rejimi ile aniden barış anlaşması imzalar. İran gibi ABD.de de Kürt ayaklanmasına desteğini çeker. Önce İran a kaçan Barzani, 1979 da Washington da ölür. 

Körfez Savaşı, ABD.ye kendisine âşık olan Kürtlerle yeni bir ilişki fırsatı sağlar. 1975 yılından itibaren bitkisel hayatta olan Kürt gruplar (KDP, KYB), 1991.den itibaren fiili bir devleti kurma peşine düştüler. ABD, Irak.ın kuzeyinde insani yardım (Operation Provide Comfort) maskesi altında 1991 yılında de facto bir Kürt özerk bölgesi kurdu 3. 

Üstelik bu yardımın yapıldığı üs Türkiye.dedir (İncirlik). Bölgenin üstünde oluşturulan Uçuşa Yasak Bölge ile Saddam.ın müdahalesi de önlenmiş olur. 
ABD, 1993 yılından itibaren Amedya, Zaho, Dohuk ve Acre bölgelerinde kendilerine bağlı Kürt milisler için yerleşim birimleri kurdu. 

Kuzeyde Kürtler için seçilen bölge Türkmen yerleşimlerini dışarıda bırakan, Kürt kentlerini içine alan zikzaklı bir sınırdı. CIA 4, 1993 yılında Irakta Kürt istihbarat servisini (Asayesh) kurdu 5. Irakın kuzeyinde sadece CIA değil, MOSSAD, MI-16, SAVAK ve diğer birçok ülkenin istihbarat örgütü istihbarat ağı kurmuştu. CIA ajanları 4 müstakil ev kiralayarak kriptografik ve uydu haberleşme sistemi yerleştirdiler 6. 

CIA ajanları faaliyetlerini yürütürken, ABD nin uluslararası insani yardım çalışmalarını yürüten Dış Felaket Yardımları Ofisinden (OFDA) 7 yararlanmak taydı. Kürt ajan ve muhbirlerine maaşlarını bu ofisten sağladıkları gelir ile ödüyorlardı. 1996 yılında iki Kürt grup arasındaki çatışmaların şiddetlenmesi üzerine, ABD, OFDA.nın 1500 yerel görevlisi ve aileleri ile birlikte, Zaho daki Askeri Komite Merkezi.ndeki yaklaşık 1000 yerel görevli olmak üzere toplam 2500 kişi Türkiye üzerinden tahliye etti. 
Bunlar, daha sonra Iraka döndüler ve Kürtlere devlet kurma projesinin bürokrasisi olmaya devam ettiler. ABD, farklı diller bilen bu kişilerden 2003 deki harekât esnasında çeşitli şekillerde yararlandı. 

2003 yılında başlayan Irak Savaşı ile bölgeye Türkiye.nin girmesi engellenirken, 2005 yılında ABD askerlerinin yazdığı anayasa ile bir Kürt Yönetim Bölgesi kurulmakla kalmadı, Irak.ın egemenliğinde Kürtler %50 söz sahibi oldu. ABD-Kürt işbirliği ile Türkmen demografisi buharlaştırıldı. Suriye.deki iç savaşta belirgin hale gelen IŞİD, PKK gibi Barzani yönetimini de 2015 yılında „ barış savaşçısı. yapmış, ikisi de topraklarını genişletmeye başlamıştı. 2017 yılında Barzani, genişlettiği bölgenin „ de facto. bağımsızlığını uluslararası hukuki statüye dönüştürmek isteyince Washington koyduğu sınırın aşılmış olduğu için onay vermediğini açıkladı. Ancak, asıl sebep Irak, İran ve Türkiye.nin verdiği tepkinin durumu içinden çıkılmaz hale getirmesi yani zamanlamanın uygun olmaması idi. Nitekim bu ülkeler, Irakın kuzeyine hava ve kara koridorlarını kapattılar ve geniş ekonomik yaptırımlara başladılar. Bağdat yönetimi bununla da kalmadı, yapılan askeri harekâtla Kerkükü ele geçirince Barzani.nin Irak Savaşı esnasındaki kazanımları da buhar oldu. 

ABD.nin Çekiç Güç döneminde PKK terör örgütü ve Kürt grupları ile özel ilişkileri zaten bilinmekteydi. 1993 yılında Cudi Dağı.nda ABD helikopterlerinin PKK.ya yardım indirdiğinin tespit edilmesi ile birlikte askeri ilişkiler bozulmaya başladı. 2003 yılında Türkiye.nin ABD nin kuzeyden harekâtına izin vermemesinin kabahati askerlere yüklendi. Irakın kuzeyinde Türk askerlerinin kafasına çuval geçirilmesi yeni bir aşama oldu. ABD; TSK yı hedef seçmişti ve böylece Ergenekon-Balyoz vb. operasyonlar ile etkisiz hale getirilmeye çalışıldı. 1998 yılında Öcalan ın Türkiye.ye teslim edilmesinden sonra Batılılar, Kürt sorununa siyasi çözüm stratejisine geçmişti. 2006 yılında Türkiye, „ demokratik açılım. 
tuzağına düşürüldü. 2015 yılında bu hatadan dönen Türkiye için PKK tehdidi dönüşüm geçirmiş, Suriye.de güç boşluğu fırsatı kullanmak için devlet kurmaya yönelmişti. Türkiye,  YPG/PKK yanında IŞİD tehlikesini de karşısında bulmuştu. 

Arap Baharı başladığında Suriye.deki Kürtler hakkında en uzman geçinenlerin dahi fazla bilgisi yoktu. Suriye devletine göre ülkelerindeki Kürtlerin büyük bölümü Türkiye ve Irak taki isyanlardan kaçıp gelenlerdi. Kobani deki PKK güçlerine ilk yardım 19 Ekim 2014 de Amerikan C-130 uçakları ile atılan silahlar ile başladı 8. 1 Aralık 2015.de ABD Savunma Bakanı, Kürtleri desteklemek için özel bir sefer kuvveti gönderdiklerini açıkladı. ABD, Irak.ın kuzeyindeki yapının bir benzerini PKK için Suriye.nin kuzeyinde de oluşturacağını ve Türkiye.yi gene bir şekilde uyutacağını düşünüyordu. Kürt koridoru yavaş yavaş belirirken ABD, IŞİD ile mücadele maskesini takmıştı. ABD.ni desteğini arkasına alan SDG ya da gerçek silahlı omurgası ile YPG/PKK, kendine bir devlet kurmak için -sözde bölgeyi IŞİD.tan temizleyerek, kendine bölge genişletmeye başladı. 2016 yılından itibaren ABD ve Türkiye arasında YPG/PKK.nın işgal ettiği Suriye.nin yaklaşık üçte biri büyüklüğündeki topraklar ile ilgili sorunlar başladı. Başta Pentagon ve CIA olmak üzere ABD.nin derin bürokrasisini temsil eden adresler Kürt kartından vaz geçmek istemiyordu. 

 Trump’ın çekilme kararı öncesi gelişmeler.. 

ABD başkanı Trump, Suriye.den çekilme kararını daha önce iki kez daha verdi ama derin bürokrasi her seferinde kararı uygulatmadı. Trump.ın Mart 2018.deki “ABD, Suriye’den çok yakında çekilecektir” açıklamasına rağmen Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve CIA Direktörü Mike Pompeo devreye girdi ve karar, „İran ülkeyi terk edene kadar’ şeklinde değiştirildi. 11 Ocak 2019 günü Trump, Suriye.den Amerikan kuvvetlerini çekeceğini sosyal medyada bit tweet ile ikinci kez açıkladığında Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı.ndan sert tepkiler geldi. Trump.ın fikrini değiştiremeyen Savunma Bakanı Jim Mattis istifa etti. Ardından Trump.ın kararını değiştirmek için Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton 
devreye girdi. Yeni bir oyalama süreci yaşanıyordu. Mart 2019.a gelindiğinde Türkiye, Fırat.ın Doğusunu “Fırat’ın Doğusunu işgal etmek” yerine “güvenli bölge” formülünü önerdi. Güvenlik bölge tartışmaları ile yaz aylarına gelindi. 

Temmuz 2019.da ABD.nin Suriye özel elçisi James Jeffrey Jeffrey, Ankara.yı ziyaret ederken, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Kenneth McKenzie ve ABD.nin IŞİD ile Mücadele Koalisyonu temsilci yardımcısı William Roebuck, YPG/PKK.yı ziyaret etti ve ABD.nin Türk müdahalesini önleyeceği sözü verdiler. Jeffrey.in 22 Temmuz 2019.daki ziyaretinde YPG/PKK.nın tekliflerini Ankara.ya (MİT Müsteşarlığına) dolaylı yoldan iletti. Söz konusu tekliflerin ana esasları şu şekildeydi9; 

 “- Türkiye’nin istediği 30 km. derinliğe kadar güvenli bölge mümkün değil, 5 km.ye kadar izin verilebilir. 

 - YPG/PKK, Yerel Askeri Konseyin bulunduğu bölge ve kuvvetlerinde yer almayacak. 

 - YPG/PKK, bölgeden ağır silahlarını (20 km. menzile kadar olanlar dâhil) çekecek. 

 - Karşılığında Türkiye, taarruz etmeyecek. 

 - Bölgeye tarafsız uluslararası izleme görevi kuvveti yerleştirilecek ancak Türkiye, bu kuvvette yer almayacak. 

 - Afrin’den kaçanların evlerine dönmesi ve mülklerinin geri verilmesi halinde izin verilmesi halinde; Türkiye, uluslararası kuvvette yer alabilir. Bu süreç, Afrin Sivil Konseyi’nin kontrolü ve uluslararası garanti altında işlemelidir. Şayet bu sağlanırsa, Türk birlikleri güvenli bölgedeki devriyelerde yer alabilir. 

- Güvenli bölgede Türkiye yanlısı (Fırat Kalkanı bölgesinde desteklediği) militanlar yer almamalı ama bu bölgeden kaçmak zorunda kalan siviller varsa geri dönebilir.” 

 YPG/PKK, Afrin.den Türk birliklerinin çekilmesini şimdilik şart olarak öne sürmediklerini, bunu sonraki safhanın konusu olduğunu ve ABD.nin arabulucu olacağını iddia ediyordu. 

Ağustos 2019 da başlayan iki ülke arasında Suriye.nin kuzeyinde „ güvenlik mekanizması. kurulması dile ilgili görüşmeler de bir tür oyalama sürecine dönüşmüştü. 
ABD.nin Suriye ni kuzeyindeki askerlerinin asıl işlevi Türkiye.nin müdahalesini durdurmak için caydırıcılıktı10. Ankara.nın Suriye.nin kuzeyine sıraladığı tanklar, Washington ile uzun süredir devam eden pazarlıklar için bir baskı aracı olmuştu. Türkiye.nin terör koridoruna müdahale ısrarı sürüyordu. Fırat.ın Batısımdaki Münbiç.teki YPG/PKK varlığına yönelik yol haritası da çalışmıyordu. 

ABD içinde Suriye konusunda kırılmalar.. 

Trump, geçen hafta üçüncü kez Suriye.den çıkma kararını açıkladı. Tıpkı Afganistan ve Güney Kore.den çekilmek istediğinde olduğu gibi ABD derin bürokrasisinde bazı adresler gene buna engel olmaya çalışıyor. Nitekim ABD basınına göre de; Trump, bürokratik bir derin devlet tarafından soruşturmalar ve yüce divan yolu ile görevden uzaklaştırılmaya çalışılıyor 11. Bu derin devlet, önceki Suriye.den çekilme kararının da uygulanmamasını sağlamıştı. Trump a tepki veren gösteren Amerikalıların gerekçeleri şu şekilde özetlenebilir; 

- Kendilerine sadık olan Kürt güçlerine ihanet etmiş olmak, 
- Türkiye.nin bölgedeki tüm terörist grupları ve IŞİD i temizleyeceğine ilişkin güvensizlik, 
- ABD varlığı olmadan Suriye.de etkili olunmayacağı vb. 

 Amerikan Savunma Bakanlığı yetkilileri, Trump.ın kararının ani olduğunu ve geçen hafta bile Türkiye.ye “Bu harekatın yapılmasının iki ülke ilişkilerine ciddi hasar vereceği” uyarısını yaptıklarını söylediler. 

Trump.ın çekilme kararı üzerine Aralık ayında görevinden istifa eden eski İŞID.le mücadele özel temsilcisi Brett McGurk, yaşananlara tepkisini Çarşamba günü Twitter üzerinden gösterdi: “Türkiye, kendi topraklarından Suriye’ye 40 bin yabancı savaşçı geçmesine rağmen İŞID’le mücadelede ciddi bir işbirliğine yanaşmadı. SDG ile ortaklığımız ihtiyaç sonucunda doğdu ve kısa sürede Suriyeli Arap, Kürt, Hıristiyanlardan oluşan 60 bin kişilik bir güce dönüştü.” 

Amerikalılara göre, Türkiye.deki PKK da artık değişmişti; bölünmeyi değil; merkezi olmayan yönetimi ve demokratik konfederalizmi istiyorlardı 12. Hâlbuki Türkiye ile güvenli bölge görüşmelerinde ABD, zaman kazanmaya çalışırken, Eylül 2019.da Moskova da Ruslarla yapılan ve İranlıların da bulunduğu gizli görüşmelerde YPG/PKK.nın Esat yönetiminden talepleri şu şekilde oldu 13; 

 “- Federal bir Suriye içinde işgal ettikleri petrol bölgeleri de dâhil olmak üzere ülke topraklarının yaklaşık dörtte birini kontrollerinde tutmak, 

 - Türkiye sınırları da dâhil bölgenin tam kontrolünü almak ve bölgede Suriye Ordusundan herhangi birlik ve faaliyet olmaması.” 

ABD destekli YPG/PKK.nın işgal ettiği bölgeler Türkiye.nin güney sınırları boyunca terör örgütünün bir devlet ya da özerk bölge kurması için imkân sağlıyordu. YPG/PKK ise en azından Irak.takine benzer bir yapı istemeye devam ediyor. 

Trump ise kararını savunurken, PKK.dan vazgeçmediklerini, onların özel insanlar ve mükemmel savaşçılar olduğunu söylüyordu. Daha sonra ABD askerlerini bölgeden çekme kararını da değerlendiren Trump şunları itiraf etti 14; 

"- Kendi sınırımızı koruyamazken askerimizi Türkiye Suriye sınırında 50 yıl daha tutmamalıyız, 

- Kürtler (YPG/PKK) Türkiye sınırı boyunca 22 mil, 30 kilometrelik alandan çekilme eğilimdeler ve bu iyi bir şey. Bırakın onların (Türklerin) sınırları onların olsun 

- Umarım çekilirler çünkü uçağınız yoksa savaş uçağı olan bir gücü yenmek çok zor." 

 Suriye.de ABD için ne önemlidir sorusunu National Interest gazetesi editörü Paul R. Pillar şu şekilde cevaplıyor 15; “ABD’nin Suriye’deki beklentisi Rusya, Türkiye ve İran ile tarihi ve jeopolitik bağlarından daha önemli değil. Türkler, yüzyıldır Kürt sorunu ile uğraşıyor, Esat ailesi Suriye’de yarım yüzyıldır iktidarda, Rusya ve İran ise onlarca yıldır Suriye’nin müttefikidir. ABD’nin ise bu ortamda yapacak bir şeyi yoktur.” 

 Trump.ın kararının arkasında daha büyük jeopolitik amaçlar için Türkiye.nin tercih edilmesi olduğu düşünülüyor. Bunun yanında Trump.ın kararının kişisel nedenlerde dayandığını düşününler de oldukça çok. Kanaatimce içeride soruşturmalar ile oldukça sıkışan Trump.ın kararında kişisel korkular etkili oldu. Bunları daha önceki makalelerimde anlatmıştım. Ama gene de iki liderin kişisel ilişkileri konusuna ABD.nin nasıl baktığını özetleyelim. 

 Trump-Erdoğan Kişisel ilişkileri.. 

 Trump.ın Türkiye ile ilişkilerinde Amerikalıların canını çıkan husus, kişisel çıkarlarını ön plana alması ve ne yapacağının öngörülemez olması. Örneğin Trump.ın arabulucusunun Ukrayna da olması gerekirken Türkiye.de olmasına anlam veremiyorlar. Türkiye.nin NATO.ya üye olduğu 1952 yılından beri huysuz ve problemli bir müttefik olduğunu öne sürerek, son yıllarda müttefiklik çizgisini oldukça zorladığına dikkat çekiyorlar. YPG/PKK.nın Suriye.nin kuzeyinde IŞİD ile mücadele için kendilerine yardım ettiğini, ABD.ye sadık kaldıklarını ama şimdi Türkiye onları terörist gördüğü için yalnız bıraktıklarını düşünüyorlar. İlişkilerin düzelmesi sonrası ABD.nin en büyük beklentisi büyük mali ve teknik kriz içindeki F-35 projesine Türkiye.nin dönmesi. Avrupa.nın büyük ülkeleri bir bir F-35.den vaz geçerken, Türkiye hala önemli bir müşteri hatta ortak konumundadır. 

 Obama döneminde Dış İşleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi.nde çalışan CFR.den Phil Gordon.a göre, “Trump’ın politikaları ABD’den ziyade Rusların çıkarlarını koruyor.” Türkiye.nin Ruslardan S-400 satın almasına Kongre.deki onca tepkiye rağmen bir şekilde göz yumduğunu düşünüyorlar. ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan.ın iç ve dış politikada zor durumda olduğu için birbiri ile kişisel dostluklarının politikalarına yön verdiğini düşünenler var. Örneğin Trump her ne kadar 100 adet F-35 satışını durdursa da Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo.nun “Yasalara göre yaptırım da uygulamalısın” önerisine kulak asmadı 16. 

Özetle, Trump, Erdoğan ile kişisel dostluklarını bozmamak konusunda kararlılar. 
Öyle ki Trump, Türkiyeyi tehdit ederken, Erdoğan ın ismini kullanmıyor, onlara göre Erdoğan da Trumpı kızdırma endişesi taşımıyor. 

 Trump ve Erdoğan son bir yıl içinde üç defa telefon görüşmesi yaptılar. Geçen Aralık ayında Trump, kendi güvenlik ekibine rağmen ABD askerlerini Suriye.den çekme kararı vermişti. Son görüşme ise geçen Salı günü oldu ve Trump, aynı kararı tekrarladı. İkinci görüşme Haziran.da yapılmış Rus füze sistemi için Obama yönetimi suçlanmıştı. Şimdi iki lider, 13 Kasım.da Beyaz Saray.da yüz yüze görüşecek. Amerikan basınına göre, Trump özel iş çıkarları nedeni ile Türkiye.ye karşı tutarlı bir politika izleyemiyor. Trump.ın Türkiye.deki 
yatırımlarına dikkat çekiliyor ve bunların kamuoyuna açıklanmadığı belirtiliyor. Trump, siyasete atılmadan önce 2010 yılında Türkiye.de „Trump Towers. binalarını almıştı. 
İstanbul daki Trump Towers binalarının yılda 17 milyon dolar getirdiğinden bahsediliyor 17. Türk resmi heyetlerinin de ABD.ye ziyaretleri için Beyaz Saraya çok yakın olan Trump Otelini tercih ettiğine dikkat çekiliyor. 

 Barış Pınarı Harekatı’nın asıl hedefi ne olmalıdır?.. 

Ağustos 2019.a kadar olan güvenli bölge görüşmelerinde Ankara.nın 30-35 km. derinliğe kadar hava sahası dâhil güvenli bölge ısrarı sürüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Eylül deki BM Genel Kurulu.nda yaptığı konuşmada Türkiye sınırlarından Rakka ve Deyri Zora bir güvenlik bölgesi kurup, 3 milyon Suriyeli sığınmacıyı getirmeyi teklif etti. Erdoğan mültecileri bu alana yerleştirmekten söz ederken de Kürtler arasında etnik temizlik endişesine yol açacak şekilde “Buranın gerçek sahipleri büyük oranda, yüzde 85-90 gibi, Araplardır” 
iddiasını yineledi. Ancak, Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu, operasyonun 30 km.den daha derine gitmeyeceğini açıkladı. Çavuşoğlu.na göre, 30 km. derine gidildiğinde terör bölgeden çıkarılmış olacak 18. 

Savunma Bakan Hulusi Akar ise buna, Irak.ın kuzeyinde olduğu gibi Suriye.nin kuzeyinde de kalıcı üsler kurma hedefini ekledi; “Amacımız sınır boyunca 30-40 kilometrelik güvenli bölge oluşturmak. Ardından Suriyelilerin dönmelerini temin etmek. Bunlar Türkiye ile ABD’nin ortak üsleri olacak. Daimî olmasını istiyoruz. Kuzey Irak’takilere benzer olabilir.” Daha ilginci Rusya ve İran ile yapılan görüşmelerde Türkiye.nin İdlib karşılığında Haseki ve Kamışlı.nın kontrolünü istediği konuşuluyordu. 

IŞİD toplama kampları ve hapishaneleri dikkate alındığında 30 km. derinlik sınırı zorlanabilir. Suriye.nin kuzeyinde 50 kadar hapishanede 11 bin IŞİD militanı olduğu iddia ediliyor 19. El-Hol.da onbinlerce IŞİD militanının hapiste olduğu söyleniyor 20. Suriye.nin kuzeydoğusunda İŞID teröristlerinin ailelerinin ve çocuklarının tutulduğu kamplarda yaklaşık 60 bin kişi bulunuyor. Kampları koruyan Kürt militanların sayısı ise 500.ü geçmiyor 21. 

 Kanaatimce, Türkiye.nin harekâtı 30 km. derinlikte kalırsa geri kalan bölgede YPG/PKK kendi özerk devlet hayalini devam ettirecektir. Türkiye.nin eline Suriye.nin kuzeyinde önemli bir fırsat geçmiştir. Türkiye.nin bu harekât ile siyasi hedefi YPG/PKK.nın özerk yapı hayaline son vermektir. Bu hayale son verecek yani direnişi kıracak askeri hedef ise Rakka.dır. Rakka ve etrafındaki petrol kuyuları olmadan böyle bir yapı hayatta kalamaz. Aynı şekilde Barzani de Kerkük ve Musul.daki gelir kaynakları olmadan hayatta kalamaz. 

YPG/PKK.nın da asıl hedefinin 30 km.yi değil, daha geride Rakka.yı elde tutmak için kuvvetlerini büyük ölçüde buraya ayıracağı unutulmamalıdır. 30 km.den sonra Rakka istikametine yürümek muhtemelen Trump.ın bahsettiği kırmızı hat olabilir. Özetle, Türkiye için askeri hedef Rakka olmalı ve bu harekât Esat yönetimi ile koordine edilmelidir. 

Trump.ın koyduğu kırmızı hattın YPG/PKK.ya yapılacak harekâtın sınırları ve IŞİD militanlarının serbest bırakılmaması ile ilgili olduğu sanılıyor. ABD, 13 Kasım daki görüşmelerde Türkiye.nin harekâtını masaya yatıracak ve görüşmeler sonrası derin bürokrasi yaptırımlar için baskı yapacak. Şimdilik bu yaptırımlar bölgede ağır sivil kayıplar olmamasına bağlı gözüküyor. 

 Harekatın Muhtemel seyri.. 

Türkiye.nin Tel Abyad ve Res ül-Ayn arasında 100 km. uzunluğunda ve 300-400 km2.lik bir bölgeyi kontrol altına alması bekleniyor. Barış Pınarı Harekâtı, YPG/PKK.yı bölgeden elimine etmekten çok yeni Afrin ve Fırat Kalkanı.na benzer, Arap demografisi üzerine kurulu bit etki bölgesi oluşturmayı amaçlıyor. 

Bu yüzden, daha çok Arap nüfusun yoğun olduğu Tal Abyad ve Ras el-Ayn arasındaki bölgeyi hedefliyor. Bununla ilişkili amaç ise bu bölgeden dah önce sürülen Arapların evlerine geri dönmesini sağlamak. 


YPG/PKK, savaşı 600 km. cepheye yayma ve Suriye.de ikinci bir iç savaş başlatma tehdidinde bulunuyor. ABD, YPG/PKK.ya askeri araçlar, makineli tüfekler ve tanksavar silahları verdi. Terör örgütünün en büyük zafiyeti hava savunması olmaya devam ediyor. Şu an en tehlikeli güçleri tanksavar silahlarıdır. YPG/PKK.nın elinde ABD.nin verdiği TOW tanksavar silahları var. YPG/PKK.nın omuzdan atılan Stinger hava savunma füzesi isteğine cevap verip vermediği belli değil. Ancak, YPG/PKK.nın aynı tipte Rus SA-18 hava savunma 
füzesi edindiği ediliyor22. PKK, 1990.larda az sayıda SA-7 edinmişti. 

ABD Savunma Bakanlığı.ndan bir yetkili Al-Monitor.a ABD birliklerinin şu an Tel Abyad ve Ras el-Ayn arasındaki “güvenlik mekanizması” dışındaki bölgeye konuşlandıklarını bildirdi 23. 

Türkiye.nin IŞİD unsurlarının kontrolünü üslendiği henüz belli değil. Beyaz Saray Sözcüsü Stephanie Grisham, yabancı İŞID savaşçılarının sorumluluğunu Türkiye nin üstleneceğini söyledi. ABD.nin eski İŞID.le mücadele temsilcisi Brett McGurk, ani kararı eleştirerek Türkiye.nin kampların sorumluluğunu üstlenmekle ilgilenmediğini söyledi. Beyaz Saray, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin vatandaşları olan İŞID savaşçılarının iadesine yanaşmadığını bildirdi. IŞİD militanlarının Suriye ve Irak içinde vur-kaç saldırıları yaptığı biliniyor. YPG/PKK kontrolündeki hapishaneden IŞİD militanlarının kaçmasını sağlayarak 24, kaosu artırmak ve ABD.nin eline çekilmemek için bir gerekçe sağlamak isteyebilirler. 

 Harekâtın uzun bir zamana yayılarak, çözümün siyasi ayağına ağırlık vermek, hatta PKK ile görüşerek de siyasi çözümüne gitmek niyeti olarak değerlendirili yor. YPG/PKK.nın ise bu durumda ne tamamen dağılmayı ne de özerlikten vazgeçeceği ancak bir geçici anlaşmaya razı olacağı düşünülüyor25. YPG/PKK, Türkiye.ye karşı kendine müttefik arıyor ve ilk adres olarak Esat görülüyor. Onları Esat.ın müttefikleri Rusya ve İran izliyor. 

Suriye Dışişleri Bakanlığı.nın SDG.yi “ABD’nin taşeronluğunu yapan ayrılıkçı terörist milisler” olarak niteleyip gasp, zorbalık ve tehcirle suçlayan bir mektubu BM Güvenlik Konseyi.ne göndermişti. Suriye Dış İşleri Bakan Yardımcısı Faysal Maqdadi, bölücükle suçladığı YPG/PKK ile görüşmeyeceklerini söylerken, Türkiye.yi de ülkesinin egemenliğini ihlal etmekle suçladı. Esat güçlerinin Münbiç ve Deyrizor bölgesinde toplandığı biliniyor ve muhtemelen fırsat buldukları yerleri işgal edecekler. 

Rus Dış İşleri Bakanı Sergei Lavrov ise ABD.yi Fırat.ın doğusundaki güçleri desteklemekle suçlarken, Esat ve Kürtler arasında aracılık teklifi yaptı ve Suriye politikasında Kürtlerin rolü için açık kapı bıraktı. Rusların asıl endişesi İdlip te görevini yerine getirmeyen Türkiye nin Afrin ve Fırat Kalkanı.nda olduğu gibi bölgeden çıkmaya direnmesi. Bu durumda, Ruslar çaresiz YPG/PKK üzerinden Kürt kozunu tekrar edinmeyi hesaplıyorlar. 

İran devlet başkanı Hasan Ruhani ise Suriye.de asıl problemin Fırat.ın doğusu değil İdlib.te olduğunu söyledi. İran.ın endişelerinden birisi Türkiye.nin getireceği göçmenlerle bölgenin demografisini değiştirerek İran ve Esat için dengeleri değiştirecek olması. Bu endişe için Afrin.de olanlar örnek gösteriliyor. 

 Sonuç.. 

Hep söylediğim gibi; zor, oyunu bozar. Postalımızla olmadığımız yerde sonuç alamayız, kimse bizim teröristimizi yok etmez. Ancak, saha üzerinde işler iyi gibi gidiyor gözükse de doğru bir siyasi ve buna uygun askeri stratejimiz olmalıdır. Türkiye şu anda Tel Abyad ve Ras el-Ayn arasında 100 km. genişiliğinde ve 30 km. derinliğinde bir güvenli bölge oluşturuyor ama; 

- Bu bölgenin Batısında Rusların desteğinde Esat güçleri Münbiç.i ele geçirmeye hazırlanırken, ABD askerleri Doğusunda Kobani.de devriye gezmeye devam ediyor. 
- Daha da önemlisi YPG/PKK, 30 km. gerisindeki asıl bölgede yaşamaya ve devlet kurma hayalini sürdürmeye devam edecek. Zaten asıl savunmasını 30 km nin gerisine kurduğu belli oluyor. 

Bugün, YPG/PKK bölgesi içinde bulunan Rakka.daki petrol yatakları Suriye petrol rezervlerinin üçte birinden fazlasını temsil ediyor. ABD, Rakka.daki petrol yataklarının YPG/PKK nın elinde kalacağını ve gerisini siyasi yoldan ve karanlık güçleri ile halledeceğini hesaplıyor. Bu ise, Suriye.deki ABD garantisinin asla bitmemesi ve sorunların devamı anlamına gelir. Bu yüzden, eğer Türkiye.nin harekatı 30 km.de biter ve YPG/PKK yok edilmezse yapılan harekat bir iç politika malzemesi olmaktan ileri gitmez. Hâlbuki YPG/PKK, Fırat.ın doğusundan çıkarılırsa bu ülkede sığınacağı yer kalmıyor. Bu tarihi fırsat kaçmaz. Türkiye, bir an önce Suriye.nin toprak bütünlüğünü garanti eden bir siyasi çözüm üzerinde ABD, Rusya, İran ve Türkiye, Esat ile anlaşmalı, askeri olarak gerekirse Rakka için Esat yönetimi ile koordineli bir harekât düşünmelidir. 


DİPNOTLAR;

1 Seth Frantzman, America Never Had a Syria Solution, Middle East Forum (Oct 9, 2019). 
2 Tuncay Özkan, Bir Gizli Servisin Tarihi-MİT, Milliyet Yayınları, (İstanbul, 1996), 87. 
3 Ted Galen Carpenter, Yes, Donald Trump Dumped the Kurds (And We Should Not Be Shocked), Cato Institute, (October 09, 2019). 
4 Joel Brinkley, Ex-C.I.A. Aides Say Iraq Leader Helped Agency in 90’s Attacks, New York Times, (June 09, 2009). 
5 David Wurmser, Iraq Needs a Revolution, Wall Street Journal, (December 11, 1997). 
6 Sait Yılmaz, CIA ve Orta Doğu, Kripto Yayınları, (Ankara, 2017), 143. 
7 OFDA: Office of US Foreign Disaster Assistance (Dış Felaket Yardımları Ofisi). 
8 Amberin Zaman, Kurdish Victory in Kobani Defeat for Turkish Policy, Al Monitor, (January 28, 2015). 
9 Fehim Taştekin, Can Syrian Kurds’ offer unlock door to compromise with Turkey? Al Monitor, (July 31, 2019). 
10 Daniel R. DePetris, Sorry, Lindsey Graham: America Can't Kick Turkey Out of NATO Unilaterally, Defense Priorities, (October 7, 2019). 
11 Michael Crowley and Carlotta Gall, In Trump, Turkey’s Erdogan Keeps Finding a Sympathetic Ear, New York Times, (Oct. 8, 2019). 
12 Michael Rubin, It's Time to Acknowledge the PKK's Evolution, National Interest, (January 25, 2019). 
13 Elijah J. Magnier, US Forces Will Not Likely Withdraw from Syria this Year. The Kurds Remain the Biggest Losers, Global Research, (October 9, 2019). 
14 Hürriyet, Trump'tan YPG/PKK'ya çekilme çağrısı, (13 Ekim 2019). 
15 Raul R. Pillar, Donald Trump's Syria Withdrawal: Are We Asking the Right Questions? National Interest, (09 Oct 2019). 
16 Crowley and Gall, ibid, (Oct. 8, 2019). 
17 Laura Kings, Turkey-U.S. relationship was fraught even before flap over America’s Kurdish allies, Los Angeles Times, (Oct 9, 2019). 
18 Reuters, Turkish offensive will not go beyond 30 km into Syria: foreign minister, (October 10, 2019). 
19 Elijah J. Magnier, US Forces Will Not Likely Withdraw from Syria this Year. The Kurds Remain the Biggest Losers, Global Research, (October 9, 2019). 
20 Matthew Petti, Will the Syrian Kurds Ally With Iran and Russia Against Turkey? National Interest, (October 9, 2019). 
21 Jack Detsch, ABD’li yetkililer: Türk harekâtı IŞİD militanlarının serbest kalmasına yol açabilir, Al Monitor, (7 Ekim, 2019). 
22 David Axe, Kurdish Troops Are Defenseless Against Turkish Air Strikes, National Interest, (October 10, 2019). 
23 Jack Detsch, İD'le mücadele Türkiye'nin harekâtıyla durdu, Al Monitor, (9 Ekim, 2019). 
24 Peter Harris, Trump's Foreign Policy 'Restraint' In Syria Could Be a Train Wreck, (October 9, 2019). 
25 Soner Cagaptay, Turkey’s Syria Incursion: What Spurred It, and What’s Next? Washington Institute, (October 11, 2019). 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder