15 Aralık 2020 Salı

Kosova Bağımsızlığı Kuzey Kıbrıs İçin Emsal Olur Mu?

Kosova Bağımsızlığı Kuzey Kıbrıs İçin Emsal Olur Mu? 


Prof. Dr Mehmet Can
Yarınlar İçin Düşünce 
mcan@ius.edu.ba 

Center for Strategic Analysis and Risk Assessment International University of Sarajevo 

Dunya uluslar ailesine geçtiğimiz ay, 17 Subat 2008, Pazar, Türkiye yerel saati 15:50 Sırbistan'dan tek yanlı olarak bağımsızlığını ilan ederek katilan Kosova, sadece Kosova Arnavutları tarihinde binlerce yıllık bir halkayı kırmamış aynı zamanda uluslararası ilişkilerde ve özellikle uluslararası hukukta etkileri önümüzdeki on yıllarda görülecek yeni bir tartışma da başlatmis bulunuyor. 

Zira, Yugoslavya'nın 1990'lar boyunca kanlı savaşlara sahne olan çözülme  sürecinin son perdesi olarak görülse de, Sosyalist Federasyon'dan ayrılan diğer cumhuriyetlerden farklı olarak Kosova, 1989’a kadar Sırbistan'in otonom bir bölgesiydi. Mart 1999'da NATO'nun aktif uluslararası müdahale ve güc kullanımı ile başlayan bu sürec, yaklaşık dokuz yıl sonra egemen bir devletin topraklarından bir parçanın tek yanlı bağımsızlık ilan edip kopmasıyla sonuçlandı 21. 

Bir süredir Sırbistan'dan ayrılması gündemde olan Kosova’nın Parlamentosu, 17 Şubat 2008, Pazar günkü olağanüstü toplantısında, Sırbistan'dan bağımsızlığını oy birliğiyle kabul etti. 

Bağımsızlık Bildirgesinin okunmasından sonra yapılan oylamaya 109 milletvekili katıldı. Toplantıya katılan milletvekilleri, Kosova'yı bağımsız yapan bildirgeyi açık oylamada oy birliğiyle ayakta alkışlayarak kabul etti. Parlamentonun, aralarında 
Sırpların da bulunduğu 11 azınlık üyesi ise oylamaya katılmadı. 
Kutlamalar Priştina sokaklarına taştı Kosova Başbakanı Haşim Taçi, parlamentoda yaptığı konuşmada "Kosova bugünden itibaren gururlu, bağımsız ve özgür olacak" dedi. Taçi, Kosova'nın bir daha Belgrad tarafından hiçbir zaman yönetilmeyeceğini söyledi. 

Parlamento'nun bağımsızlık ilanından sonra Priştine'de basın toplantısı düzenleyen Kosova Başkanı Fatmir Seydiu, tüm ülkelerden, bugün Sırbistan'dan ilan ettikleri bağımsızlığı tanımalarını istedi. "Dünyanın tüm ülkelerinden bağımsızlığı tanımalarını ve bizimle normal diplomatik ilişki kurmalarını isteme onurunu taşıyorum" diyen Seydiu, BM'nin Kosova özel temsilcisi Martti Ahtisaari planını tam anlamıyla yerine getirmek için çaba harcayacaklarını belirterek, Kosova'daki 
bütün yurttaşları kucaklayacak bir devlet olmaya çalışacaklarını ifade etti. 
Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme yolunda ilerlemeye devam edeceklerini kaydeden liderler, hiçbir kuvvetin kendilerini bu yoldan geri çevirmeyeceğini söylediler. Kosova'nın bugün her zamandan çok dostu olduğunu ve dostlarının yarın daha da artacağını öne süren liderler, Kosova'nın özellikle son 10 yılda ABD, AB ve NATO'dan büyük destek gördüğünü ifade ettiler ve bunun için şükranlarını dile getirdiler. Kosova’nın Bağımsızlık Serüveni 
1989 zamanın Yugoslav Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic, Kosova’nın 1976’dan beri devam eden muhtariyetini kaldırdığını açıkladı. 

1990 Kosova Hükümeti Sırp yönetimi tarafından lağvedildi. 

1998 Şimdiki Başbakan Haşim Taçi yönetimindeki Kosova Kurtuluş Ordusu (KLA) Sırp güvenlik güçleriyle çatışmağa başladı. Sırplar Müslüman Arnavutlara karşı “etnik temizlik” e girişti. 

1999 Barış Görüşmeleri sonuçsuz kalınca NATO, Kosova’ya saldıran Sırp askeri b irliklerine karşı hava harekatı başlattı. 78 gün süren hava harekatının ardından Belgrat gevşedi ve birliklerini Kosova’dan geri çekti. 

2004 Arnavutlarla Sırplar arasındaki çatışmalarda 19 kişi hayatını kaybetti. 
Şubat 2007 Sırbistan Kosova bağımsızlığı hakkındaki BM Ahtisaari planını reddetti. 

Kasım 2007 Kosova Müslüman Arnavutlarının siyasi lideri Haşim Taçi, tek yanlı bağımsızlık ilan edeceğine söz vererek genel seçimleri kazandı. 
Şubat 2008 AB, Kosova’daki polis ve yargı hizmetlerine katkıda bulunmak için 1,800 personel göndermeyi kabul etti. 

Şubat 17, 2008 AB ve ABD’nin desteği ile tek yanlı bağımsızlık ilan edildi. 
Kosova Cumhuriyeti 17 şubat 2008 itibari ile dünya sahnesine çıkan yeni devlet Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra sırbistanın güney eyaleti olarak 15 yıl devam etti. denizle bağlantısı olmayan bir Balkan ülkesi olan kosova’nın genel bilgileri şöyle: yüzölçümü 10bin km², yani İzmir vilayeti kadar. Nüfusu 
2.3 milyon, yani yine İzmir ilininkinin yarısı kadar. Etnik yapının %90'ı Müslüman Arnavut ve %4'ü Ortodoks Sırp. Yani Kosova için ikinci bir Bosna diyebiliriz. 
Kosova’nın yüzölçümü 10 bin km², Kosova’da başlıca üç dil konuşuluyor. Arnavutça, Sırpça ve Türkçe. Peç’ten (İpek) güneye inerken sokak isimleri bile bu üç dilde yazılıyor. Prizren tam bir Osmanlı şehri. Bu hava güneye doğru Makedonya’ya kadar bozulmuyor. 

1389’da Murat Hüdevandigar’ın Birinci Kosova Savaşı’yla Osmanlı yönetimine kattığı Kosova, 1914 Berlin anlaşmasına kadar elişmizde kaldı. Bu dönemde 30bin Sırp aile, Sırpların çıkardıkları fesat sebebiyle Doğu Bosna’ya sürülmüş, ve yerlerine Müslüman Ararnavutlar yerleştirilmişti. Tito’nun komünist rejimi sırasında sırplar yeniden bu bölgeye yerleşmeye çalışmışlarsa da hiç bir zaman 
çoğunluk olamamışlardır. 

Piriştina’da yüzbinler bağımsızlığı kutlarken havai fişekler geceyi aydınlatıyor Sırplara göre Fiili işgal altında "bağımsızlık" Sırbistan kaynakları, emperyalistlere sırtını dayayarak bağımsızlığını ilan eden Kosova’nın fiilen NATO ve AB güçlerinin işgali altında olduğunu söylüyor. Kosova'da halihazırda bulunan 16 bin NATO askerine ek olarak, AB de bağımsızlık ilanından önce, Kosova için 2 bin kişilik bir polis ve yargı misyonu görevlendirdi. 

Bölgenin işgalinin ardından faaliyete geçirilen geçici BM yönetiminden (UNMIK) 120 gün içinde görevi devralması öngörülen AB misyonu, Kosova polisi, yargı ve gümrük görevlilerini eğitecek. 

Kosova polis ve yargı misyonuna, Malta dışında, tüm AB üyelerinin yanında NATO ile koordinasyon kapsamında Türkiye ve ABD'nin de katılması öngörülüyor. 
Genç Kosova’lı Arnavutlar parlemento bağımsızlık ilanına hazırlandığı sıralarda 
Piriştina sokaklarında Amerikan ve Arnavut bayrakları taşıyorlar Jetmire Idrizi / Bloomberg News AB çatısı altında birleşeceğiz 
Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesi, Kosova'yı ilhak ederek "Büyük Arnavutluk" kurmak isteyen Arnavutluk yönetimini de umutlandırdı. Sosyalist Arnavutluk'un kurucusu Enver Hoca tarafından Güney Afrika'ya sürgüne gönderilen Arnavutluk Kralı Zoğu'nun torunu Kosova'nın bağımsızlığı için Priştine'ye geldi. Cihan Haber Ajansı'na demeç veren İkinci Leka Düğacını "Bugün Arnavutluk ve Kosova için tarihi bir gün." dedi. Kosova'nın bağımsızlığını "büyük bir arzuyla beklediklerini" 
ifade eden Düğacını, "Yıllar süren acılardan sonra Kosova bağımsızlığını kazanma noktasına geldi. Böyle bir anda burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum." diye ekledi. II. Leka Düğacını, sadece Arnavutluk'un değil dünya üzerinde bütün Arnavutların Kosova'nın AB de yerinin olmasını istediğini belirtti. 

Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa da Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından bir açıklama yaparak, Kosova ve Arnavutluğun AB'de birleşeceğini savundu. Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine'ye demeç veren Berişa, Sırbistan'ın Kosova'ya ekonomik abluka uygulaması halinde Arnavutluk'un limanlarını da açarak Kosova'ya yardım etmeye hazır olduğunu söyledi. Kosova ve Arnavutluk'un birleşmesi fikrinin köklü olduğunu söyleyen Berişa, "Arnavutluk'taki 50 yıllık komünist diktatörlük nedeniyle Kosovalı Arnavutlar bunu unutmaya başlamışlardı" dedi. 

Halihazırda iki ülkenin birleşmesi olanağının bulunmadığını teslim eden Berişa, "Yarın AB'de birleşeceğiz" diye konuştu 22. 

Türkiyenin Kosova’ya Yaklaşımının Esası Ne olmalı 

Kosova’da en etkin kültür, Osmanlı kültürüdür. Müslümanlar nüfusun %90’ını oluşturur, Türkçe en çok konuşulan diller sırasında üçüncüdür. Halkın İslam anlayışı, Osmanlı anlayışıdır. Türkiye bu yakınlıklardan yararlanarak bölgedeki kültürel varlığını, ekonomik yatırımlarla desteklemelidir. 

Bölgede işsizlik had safhadadır

İpek (Pec), cami ve katolik kilisesi, etkin kültür, Osmanlı kültürü. 
Türkiye’deki Kosova asıllıların sayısı, bu günkü Kosova nüfusundan fazladır. Kültürel ve ticari anlaşmalarla bu potansiyelden istifade edilmelidir. Ancak 1999 hadiselerinden başlayarak Kosova’nın Sırp zulmünden kurtarılmasında ve bağımsızlık ilanının tanınmasında ABD ve İngiltere’nin rolü, bölge halkını çok etkilemiştir. 

Bunu geçen yaz Kosova gezim sırasında açıkça gözlemlemiştim. Prizren'e yaklaşıncaya kadar geçtiğimiz kasaba ve şehirlerde sokak levhaları üç dilde Arnavutça, Sırpça, İngilizce Rr, Ul, Str yani Rrasar, Ulica, Street idi. Prizren'e yaklaşınca İngilizce’nin yerini Türkçe aldı Rr, Ul, Cad., Cadde Oldu. 

Caddelerden birinin adının Tony Blair Street 
Caddelerden birinin adının Tony Blair Street olması, dükkanlarda siyah kartallı Arnavutluk bayrağının, Amerikan bayrağı ile birlikte asılması bunu açıkça gösteriyordu. 

AB ve ABD, Kosova’lıları Islam kimliklerinden soyutlayarak “Etnik Arnavut” diye anmakta ısrar etmektedir. Türkiye Diyanet ve TİKA vasıtasıyla bölgeye götürdüğü hizmetleri artırmalı, İslam kimliğinin güçlenmesine çalışmalıdır. Kosovanın İslam Konferansı Örgütü’ne alınması için de Türkiye girişim başlatmalıdır. AB'nin bu gibi gelişmeleri hoş karşılamayacağı, Kosova Müslümanlarını Avrupa Medeniyet kimliği içine asimile etme yolunu seçeceği kuşkusuzdur. 

Condoleezza Rice Sırbistanı Kosova’nın Bağımsızlığını Tanımaya Çağırdı23 
ABD Dışişleri bakanı Condoleezza Rice 13 Şubat 2008 Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Sırbistan’ın, Kosovanın koşullu bağımsızlığı hakkındaki karar taslağını kabul edeceğini ve Avrupa ile tam integrasyon yolunda yürüyeceğine inandığını söyledi. 
ABD Dışişleri bakanı Condoleezza Rice 13 Şubat 2008 Çarşamba günü Senato Dışişleri Komisyonu toplantısından önce Washington’da Capitol Hill’de açıklama yaparken ABD Dışişleri bakanı Condoleezza Rice 13 Şubat 2008 Çarşamba günü Amerikanın dışişleri bütçesinin görüşülmesine tahsis edilmiş Senato Dışişleri Komisyonu toplantısından önce Washington’da Capitol Hill’de açıklama yaparak, sürecin Sırbistan için kolay olmayacağının farkında olduğunu, ancak bir kere bu sorun aşılınca Sırbistan’ın önünde Avrupa ile tam integrasyon yolunun açık olduğunu söyledi. 

21 Şubat 2008, Belgard’daki Amerikan Büyükelçiliğine saldıran göstericiler, binaya girmeyi ve bir kısmını ateşe vermeyi başarıyorlar. 
Sırbistan ve Rusya Kosova Bağımsızlık Kararını geri aldırmaya çalışacak Rusya'nın BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin, ülkesinin isteği üzerine acilen yapılan Güvenlik Konseyi toplantısından önce, Moskova'nın Kosova'daki BM misyonunun, bölgenin tek yanlı bağımsızlık ilanını "geçersiz" ilan etmesini istediğini söyledi. Büyükelçi Çurkin, BM 1244 sayılı kararı ile diğerlerinin uygulanmasını istediklerini belirtti. Güvenlik Konseyi'nin 17 Şubat 2008, Pazar günkü toplantısından bir sonuç çıkmazken, Konsey'in 18 Şubat Pazartesi günü yeniden toplanması kararlaştırıldı. 

Putin and Sırbistan Başbakanı Kostunica Kosova konusunda sırt sırta 
Kosova’nın bağımsızlık ilanını yasadışı olarak niteleyen Rusya ve Sırbistan 18 Şubat 2008 Pazartesi günü parlementolarını, atılacak adımları kararlaştırmak üzere olağanüstü toplantıya çağırdılar. 

Rus milletvekilleri Kosova bağımsızlık ilanının etkileri üzerinde bir metin hazırlarken bir yandan da eylemi kınamayı ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’u daha sert tedbirler almaya davet etmeyi planlıyorlar. Rusya’nın tanınmış milletvekillerinden Mikhail Margelov ITAR-TASS tarafından gecilen bir açıklamasında “Kosova örneği dünyayı kaosa sürükleyecek” diyor. “Bağımsızlık ilanı uluslararsı yasaya ve ahlaka aykırıdır. Tehlikeli bir girişimdir.” Diye ekliyor. 
Sırp öğrenciler 18 Şubat 2008 Pazartesi günü Belgrad’da yaptıkları protesto gösterisinde (Nikola Solic/Reuters) 

Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden Alexander Botsan-Kharchenko BM Genel Sekreteri Ban’dan BM sözleşmelerini ve kurallarını uygulamasını istedi. Rusya’nın BM sözleşmelerinin ve Kosova hakkındaki 1244 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı’nın arkasında olacaklarını ilave etti. Veto yetkisine sahip bir BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olmasına rağmen Rusya son olarak 17 Şubat 2008 Pazar günü Sırbistan’dan yana çıkarak Kosova’nın bağımsızlık ilanını hükümsüz bırakacak bir BM Güvenlik Konseyi kararı çıkarmada başarısızlığa uğradı. 

Kosovalı Sırplar 18 Şubat 2008 Pazartesi günü bölünmüşşehir Mitroviça’da yaptıkları protesto gösterisinde (Marko Djurica/Reuters) 

 Rusya Kosova’nın Girişimini Kendi Ayrılıkçıları için kullanıyor 18 Şubat 2008 Pazartesi günü çıkan Rus gazeteleri Rusya’nın Kosova'nın bağımsızlık ilanını büyük olasılıkla komşusu Gürcistan’a baskı yapmakta kullanacağını yazdılar. Bilindiği gibi 
Gürcistan’da Abhazya ve Güney Osetya gibi iki ayrılıkçı vilayet var. Bunlar Rusya’dan destek alıyor ve Gürcistan’dan koparak Rusya’ya bağlanmak istiyorlar. 
Ancak Rusya, Çeçenistan gibi kendi sınırları içindeki diğer ayrılıkçı gurupların eylemlerinden çekindiği için bu iki Gürcistan vilayetinin ayrılıkçı hareketlerini açıktan desteklemekten çekiniyor. 

Abhazya ve Güney Osetya Kosova’nın bağımsızlık ilanından sonra Rusya ve BM’ye kendi bağımsızlıklarını da tanıma çağrısı yapmayı planlıyorlar. 
Abhazya’nın kendinden menkul Cumhurbaşkanı Sergei Bagapsh Interfax Haber Ajansı’na verdiği bir demeçte "Abhazya’nın yakında Rus parlementosuna ve BM Güvenlik Konseyi’ne bir yazıyla başvurarak bağımsızlıklarının tanınmasını isteyeceklerini” söyledi. 
Güney Osetya Cumhurbaşkanı Eduard Kokoity da "Güney Osetya’nın pek yakında Bağımsız Devletler Topluluğundan ve BM’de bağımsızlıklarının tanınmasını isteyeceklerini hatırlattı. Kommersant gazetesinin haberine göre Moskova bu iki Gürcistan vilayetinde birer temsilcilik açarak onların bağımsızlıklarını tanıma yolunda ilk adımları atmayı planlıyor. 

Güney Kıbrıs AB Bütünlüğünü Bozdu Rum hükümet sözcüsü Vasilis Palmas, bütün AB bu konuda anlaşsa ve bizim tutumumuzu eleştirse de, Lefkoşa tek yanlı bağımsızlık ilanını tanımayacak dedi . Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu tutumunun Kosova bağımsızlığının KKTC için emsal teşkil etmesinden duyduğu kaygıya bağlamak kehanet olmaz. Bilindiği gibi 1974’te Türkiyenin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tek yanlı bağımsızlık ilan etmiş ve bağımsızlığı sadece Türkiye tarafından tanınmıştı. 

AB’nin etkili ülkeleri Bruksel’de toplanarak, Kosova’nın muhtemel bir bağımsızlık ilanını mümkün olduğu kadar bir bütün olarak tanımak ve Kosovaya özel kuvvet göndermek konularını konuştular. 1990’larda Balkanlarda arabuluculuk yapmış olan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Bürüksel’de AB’nin hemen hemen fikir birliğine vardığını söyledi ve “bir ülke var ki onun kabul etmesi imkansız” dedi. 

Bu ülke tabii ki Güney Kıbrıs’tı. Güney Kıbrıs görüşmeler boyunca BM onayı 
alınmasında ısrar etti. 
Güney Kıbrıs’a ilave olarak Yunanistan, Slovakya ve İspanya gibi en az üç AB ülkesi daha Kosova bağımsızlığını tanımakta gönülsüzlük gösterdi. 
Kosova Bağımsızlığı Karşıtlarına Romanya da Katıldı Romanya Cumhurbaşkanı Traian Basescu ülkesinin Kosova bağımsızlığını tanımayacağını sert bir dille ifade etti. 31 Ocak 2008, Perşembe akşamı bir açıklama yapan Romanya Cumhurbaşkanı Traian Basescu ülkesinin Kosova bağımsızlığını tanımayacağını sert bir dille ifade etti. Basescu’nun önemli gerekçesi, bunun dünyanın başka yerlerindeki azınlıklara yanlış mesaj vereceği ve geleneksel hale gelmiş uluslararası yasalara zarar vereceği idi. 

Kosova Bağımsızlığı Kuzey Kıbrıs’a Emsal Olur mu? 

Tek taraflı bağımsızlık ilanının ardından, uluslararası topluluğun büyük bölümünün Kosova’yı tanıması ve BM üyeliği gelecek ve Kosova, meşru bir bağımsız-egemen devlet olarak uluslar ailesinde ve haritadaki yerini sağlama alırken, Balkanlar’da, ülke nüfusunun yüzde 30’unu Müslüman Arnavutların oluşturduğu, Makedonya’nın burnu dibinde yeni bir Müslüman Arnavut devleti ortaya çıktı. 

Kosova bağımsızlığı ilk domino etkisini, Rusya’nın iddia ettiği gibi, Çeçenistan, Kuzey Kıbrıs, Moldava ve Tibet’e doğru değil, Makedonya’ya ve Bosna-Hersek’e doğru yapacak gibi görünüyor. 

Ancak bölgedeki rakipsiz AB ve ABD baskısı, bütün tarafları temkinli olmaya itiyor, Kosova ve Makedon Müslüman Arnavutları, Arnavutlukla, Republica Sırpska Sırpları da Sırbistan’la birleşme arzularını gelecek bahara, AB’ye girdikleri zamana ertelediklerini gereğinden fazla sıklıkla ifade ediyorlar. 

Ancak sıraya İskoçya, Çeçenya, Moldova, Filistin, Bask, Katalanya, Kuzey Kıbrıs, Republica Sırpska girmemesi için hiç bir neden yok. Birleşmiş Milletler, devletler üzerinde temellenmiştir. 

Avrupa Birliği’de devletlere dayanır. Böyle olmaya devam edecek. Yeni devletler ortaya çıkacak, Doğu Almanya misali bazı devletler ortadan kalkacak 24. 
Ancak bu dalganın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne tanınma getirmesi olasılığı oldukça zayıf. 

Birincisi Kosova’yı bağımsızlık ilanına teşvik eden AB ve ABD’nin birinci amacı, Rusya’yı Sırbistan ve Doğu Avrupa karşısında mahcubiyete düşürerek Rusya’nın Avrupa’daki nüfuzunu adamakallı kırmak. İkincisi Bosna’nın Müslüman kesimi gibi Kosova Müslümanları üzerinde de çok kuvvetli bir baskı kurma olanağı elde etmek. 
Oysa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı AB ve ABD’nin hiç bir menfaatine tekabül etmiyor. Üstelik İsrail, burnunun dibinde gittikçe güçlenen Türkiye’nin, daha etkinlikle kullanabileceği bir uzantısını görmek istemiyor. 

DİPNOTLAR:

21 Omer Dincsoy, Breaking the Taboo, "finally, a Status for Kosovo", SARU Discussion Paper December 2004, Pristina, Kosovo (Ömer Dinçsoy UNMIK Stratejik Analiz ve Araştırma Birimi Eş Başkanı). 
22 http://www.sol.org.tr/index.php?yazino=28584 
23 David Gollust , VOA, Washington, 13 February 2008. 
24 Cengiz Çandar, Kosova: Avrupa’nın yeni bebeği, Türkiye’nin kardeşi..., 18 Şubat, 2008. 

Yarınlar İçin Düşünce 
Yıl 3, Sayı:30 
Nisan 2008. 

***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder