Uçurumun kenarında -II
ERGİN YILDIZOĞLU
İlk grupta, Bush yönetiminde etkili Evanjelik Hıristiyanlardan John Hagee şu sıralarda dikkat çekiyor. Hagee'nin inisiyatifiyle, Hıristiyan-Siyonist ittifak geçen ay İsrail için Hıristiyanlar Birliği adlı bir örgüt kurarak kurumsallaşmaya başladı. Cumhuriyetçi Parti'nin muhafazakâr kanadından önemli siyasetçilerin katıldığı kuruluş yemeğinde Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi Başkanı Ken Mehlaman, ''küresel Cihat açısından hiçbir rejim, İran kadar merkezi öneme sahip değildir'' temalı bir konuşma yaptı. John Hagee'nin bu yılın başında yayımlanan ''Kudüs Geri Sayım'' başlıklı, İsa ile karşıtlarının yaklaşmakta olan nihai savaşını (Armageddon) anlatan kitabı birkaç ayda 700 binden fazla satmış. Hagee'nin Beyaz Saray'la, Tom Delay, Jack Abramof gibi neo-conlarla yakın ilişkileri var ( Sarah Pozner , Alternet, 03/08).
Pazartesi günü, halen ABD dış politikasını yönlendiren güçlerin İsrail'i kendi amaçları doğrultusunda kullanarak geleceğini tehlikeye atarken, bölgeyi büyük bir krize itmeye çalıştıklarını yazmıştım.
Bush yönetimi üzerinde etkili iki kesim var, bir taraftan İsrail dostu gibi görünürken, diğer taraftan onu kendi projelerine alet, hatta kurban etmeye niyetli... Bunlardan biri Hıristiyan-Siyonist ittifak denen akımın içinde. Diğeri de neo-con ''enteller'' .
Armageddon meraklıları
İlk grupta, Bush yönetiminde etkili Evanjelik Hıristiyanlardan John Hagee şu sıralarda dikkat çekiyor. Hagee'nin inisiyatifiyle, Hıristiyan-Siyonist ittifak geçen ay İsrail için Hıristiyanlar Birliği adlı bir örgüt kurarak kurumsallaşmaya başladı. Cumhuriyetçi Parti'nin muhafazakâr kanadından önemli siyasetçilerin katıldığı kuruluş yemeğinde Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi Başkanı Ken Mehlaman, ''küresel Cihat açısından hiçbir rejim, İran kadar merkezi öneme sahip değildir'' temalı bir konuşma yaptı. John Hagee'nin bu yılın başında yayımlanan ''Kudüs Geri Sayım'' başlıklı, İsa ile karşıtlarının yaklaşmakta olan nihai savaşını (Armageddon) anlatan kitabı birkaç ayda 700 binden fazla satmış. Hagee'nin Beyaz Saray'la, Tom Delay, Jack Abramof gibi neo-conlarla yakın ilişkileri var ( Sarah Pozner , Alternet, 03/08).
Hagee'nin kitabındaki, İncil'deki hikâyelere dayanarak oluşturulan senaryoda Yahudilere çok özel bir önem (!) atfediliyor: İsa'nın gelmesine yol açacak sürecin başlaması için önce İsrail'in İran'ın nükleer santrallarını vurması gerekiyor. O zaman Rusya devreye girerek, İsa karşıtı bir blok (herhalde Müslümanların başına geçerek) kuracak. Bu blok İsrail'i işgal edecek. Bunun üzerine Tanrı bu bloku yok edecek. Böylece oluşan boşluğu şeytan -Avrupa Birliği- doldurarak tek bir dünya devleti, tek bir para birimi, tek bir dünya dini kuracak. Ancak bu da üç buçuk yıl sürecek. Bu şeytani imparatorluk, sahte bir peygamberin (Çin) saldırısına uğrayacak. Sonra, İsa beyaz bir atın üzerinde geri dönecek, tüm kötüleri ve inanmayanları (Haaretz'den Levy 'nin de ironiyle dikkat çektiği gibi, Yahudiler dahil) yok edecek ve kendi imparatorluğunu kuracak. Bunlar deli saçması, demeden önce, Hagee'nin senaryosuyla neo-conların imparatorluk projesi, Ulusal Savunma Stratejisi'nin jeopolitik hedef ve düşman tanımları arasındaki korkutucu benzerliklere dikkat etmekte, Bush'un seçimleri Hagee gibilerin önderliğindeki kesimin oylarıyla kazandığını anımsamakta yarar var.
'Diyetini öde' mantığı
Neo-conların İsrail'in çıkarını ne kadar düşündüklerini gösteren ibret verici bir örneğe de, etkili neo-con yorumculardan Charles Krauthammer 'in Washington Post'taki haftalık yorumunda rastlıyoruz. Krauthammer'in, İsrail liderliğini düpedüz tehdit eden yazısında, ''Amerika Hizbullah'ın kesin bir biçimde yenilmesini istiyor. Amerika'nın buna gereksinimi var' . Çünkü, ''Hizbullah İran'ın bıçağının sivri ucu'' , ''Ortadoğu'da etkinlik aracı'' .
Krauthammer'e göre İsrail'in eline, yıllardır kendisini destekleyen ''patronu ABD için ne yapabileceğini göstermesi için ender bir fırsat çıktı'' . ''Bunu ziyan etmeyin'' diyor ve ekliyor: ''Eğer siz bunu başaramazsanız en yaşamsal desteği aldığınız ABD ile ilişkileriniz bozulacak, son zamanlarda 'İsrail bizim için ne kadar önemli' sorusunu giderek daha çok sormaya başlayanların eli güçlenecektir'' . Krauthammer, İsrail liderliğinin ''salt hava saldırısına güvenerek kara harekâtını geciktirmekle büyük bir hata yaptığını'' savunuyor. Kara harekâtının kaç İsrail askerinin yaşamına mal olacağıysa önemli değil. Önemli olan, İsrail'in yıllardır ABD'den aldığı desteğin diyetini ödemesi...
Sanırım yazıyı Zbigniew Brzezinski 'nin bir saptamasıyla bitirebiliriz: ''İsrail yönetiminde de karşılığı olan neo-con reçeteler, Amerika ve son tahlilde İsrail için büyük felaket olacak. Bu politikalar, Ortadoğu nüfusunun büyük çoğunluğunu tamamen ABD'ye düşman edecek. Irak iyi bir örnek. Neo-con politikalar eğer izlenmeye devam edilirse, ABD, sonunda bölgeden kovulacak, bu da İsrail için sonun başlangıcı olacak'' ... (aktaran, NPG editörü Nathan Gardels , 01/08)
Bölge hızla bir felakete sürükleniyor, barış gücüne katılmak, etkili olmak filan gibi hayallere kapılmak çok tehlikeli. Ama sınıra yığılmış yaklaşık 200 bin askerin de oraya boşuna gitmediği bir gerçek. İsrail'le çok özel savunma ve işbirliği anlaşmalarımızın olduğu da... Evet uçurumun kenarındayız. Bakalım hangi büyüğümüz ileri doğru büyük bir hamle yapacak?
http://acikistihbarat.com/HaberGoruntule.aspx?id=5706
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder