26 Eylül 2019 Perşembe

SURİYE’DE DOĞAL KAYNAKLAR SAVAŞI ANALİZ BÖLÜM 3

SURİYE’DE DOĞAL KAYNAKLAR SAVAŞI ANALİZ BÖLÜM 3



ABD’NİN ESED REJİMİNE UYGULADIĞI YAPTIRIMLAR

ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları ilk olarak 2004’te ABD Hazine Bakanlığı Varlıklar Kontrol Ofisi tarafından uygulanmıştır. Bu yaptırımlar temelde Lübnan’ın işgali, kitle imha silahlarına yönelik artan yatırımlar, ABD’nin ve uluslararası girişimlerin Irak politikalarına ters düşen adımlar sonrasında uygulanmaya başlamıştır. 2011 sonrasında Esed rejiminin halka uyguladığı şiddet ve insan haklarının ihlali gerekçeleriyle süregelen yaptırımlara başkanlık kararnameleriyle yenileri de eklenmiştir.72 
Mevcut Suriye yaptırımları Suriye rejiminin tüm mülkiyet ve menfaatlerini hedef almaktadır. Ek olarak özellikle belirtilen kişilerin mal ve mülklerini bloke etmektedir. 
Dahası hazine bakanı ve dışişleri bakanıyla istişare edilerek belirlenen yabancı kişilerle yapılacak herhangi bir ticari faaliyeti de yasaklamaktadır. 13582 nolu başkanlık kararnamesine bakıldığı zaman bu yasaklara ilişkin detaylar görülmektedir:73 Suriye’ye ABD’den doğrudan veya dolaylı olarak ihracat, satış veya herhangi bir hizmet sağlanması, ABD’ye Suriye menşeli petrol veya petrol ürünleri ithalatı yapılması, Suriye’de ABD vatandaşı bir kişi tarafından yeni yatırım yapılması, Suriye menşeli petrol veya petrolle ilişkili herhangi bir ticari işlem yapılması veya anlaşma gerçekleştirilmesi, Amerikalı veya ABD’de bulunan yaptırıma tabii bir yabancı ile yapılacak herhangi bir ticari işlemin onaylanması, finansman sağlanması veya kolaylaştırılması bu kararname kapsamında yasaklanmıştır.

Bunların yanı sıra ABD Hazine Bakanlığı Varlıklar Kontrol Ofisi 20 Kasım 2018’de yayımladığı bildirgede Suriye’ye petrol nakliyatının sağlandığı ve yaptırımların tehlikede olduğunu açıklamıştır.74 Ayrıca bu belgeye göre Suriye rejimine petrol ihracatı yapan veya bu ticareti kolaylaştıran devlet kurumları dahil her kim olursa olsun (istisnaya tabii tutulanlar hariç) sert bir şekilde yaptırımların hedefi olacaktır. 
Akdeniz üzerinden rejime örtülü olarak yapılan petrol sevkiyatı ve bu sevkiyatın gerçekleştirildiği yöntemler üzerinde durulan önemli hususlar arasındadır.

Ek olarak aynı belgede İran menşeli ham petrol satın alan ve bu ticarete dahil olanların da yaptırımların hedefi olmaya devam edeceği belirtilmiştir.
25 Mart 2019’da VKO’nun yayımladığı son belge ise hem İran75 hem de Suriye rejimine olan petrol sevkiyatını konu edinmiştir. Bu belgede İran ve Esed rejimi arasındaki petrol ticareti resmi olarak da ortaya konulmuştur. Aynı belgenin kapsamında İran ve Esed rejimine yönelik yaptırımlar daha da sertleştirilmiş ve agresif bir şekilde devam edeceği belirtilmiştir. Ayrıca içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu yaptırımların uygulanmasında istisna tutulan ülkelerin muafiyeti de bu kapsamda kaldırılmıştır. Petrol sevkiyatını temel alan bu yaptırımlar enerji kaynakları bakımından sıkıntı yaşayan Esed rejimine ciddi zorluklar yaşatmıştır.

SONUÇ

Esed rejimi ülkenin doğal kaynaklarının büyük kısmını kaybetmesi nedeniyle büyük bir meydan okuma karşısındadır. SDG/YPG’nin ülkenin enerji kaynaklarının dörtte üçüne hakim olması, İran’a ve rejime ABD tarafından uygulanan yaptırımlar rejimi ciddi enerji sıkıntısı içerisine sokmakta ve arz güvenliğini tehdit etmektedir.
ABD’nin rejimi izole etme politikası artan yaptırımlar sonrasında daha da görünür hale gelmiştir. Esed rejiminin –yakıt arzını sağlayamadığından
ötürü– mobilizasyon ve savaş gücü peyderpey düşmekte, ülkede günlük yaşam ciddi şekilde olumsuz etkilenmektedir. Sahadaki kaynaklar Şam’da ciddi akaryakıt sıkıntısı yaşandığını, ambulansların dahi hareket edemediklerini aktarmaktadır.76 
Mayıs’ın son haftalarında uzun bir aradan sonra ilk defa birisi İran’dan olmak üzere bölgeye iki tanker petrol sevkiyatı sağlanmıştır.77

Bu tankerler kısa süreli de olsa bir rahatlama sağlamış ancak kısıtlı ikame opsiyonlarını göz önüne alındığında kalıcı arz güvenliğinin sağlanması
oldukça zor olacaktır. Rusya bu bağlamda rejime verdiği destek itibarıyla ithalat yapılabilecek ilk ülke olarak öne çıkmaktadır. Rusya’nın bu bağlamda ABD yaptırımlarına takılmadan İran petrollerinin Suriye’ye gönderilmesine aracılık ettiği de iddia edilmektedir. Diğer bir seçenek de rejimin diğer bölge müttefiki, ABD yaptırımlarının odağındaki İran’dır. İran ve Esed rejimi arasındaki petrol ticaretinin miktarı (yukarıda açıklandığı üzere) rejim için ciddi bir önem arz etmektedir. Son dönemdeki yaptırımlardan dolayı sevkiyat yollarının kesilmesi aradaki ticaret hacmini oldukça düşürmüştür. Bu nedenle İran bölgeye sevkiyat gerçekleştirebileceği alternatif rotalar arayışındadır. Nitekim İran ile Şubat’ta
yapılan anlaşma çerçevesinde IKBY üzerinden Suriye’ye ürün gönderimi kolaylaştırılmıştır.

Ancak ilgili anlaşma enerji petrol ihracatını kapsamamaktadır. Rejimin ayrıca Lübnan ve Irak üzerinden de düşük miktarlarda petrol tedarik etmeye çalıştığı görülmektedir. En nihayetinde bu alternatiflerin hiçbirisi uzun soluklu arz güvenliği getirmeyecektir.

ABD Suriye sahasında SDG/YPG ile kurduğu angajman üzerinden ülkenin doğal kaynaklarının önemli bir kısmını kontrol edecek şekilde nüfuz alanı oluşturmuş, kaynaklar üzerindeki kontrolünü ise rejimin yanı sıra Türkiye, Rusya ve İran’a karşı da elini güçlendirmek için bir koz olarak kullanma çabasındadır. Her ne kadar ABD Başkanı Trump Suriye’den Amerikan askerlerini çekme konusunda bir karar almış olsa da CENTCOM başta olmak üzere Suriye siyasetinde etkili devlet kurumları ABD askerinin bölgeden çıkmasına karşı bir pozisyon alarak Trump’ın ilgili kararını esnetmiş görünmektedir.

Türkiye ile ABD arasında Fırat’ın doğusunda oluşturulacak bir güvenli bölge üzerine görüşmeler devam etmektedir. SDG/YPG halihazırda Suriye’nin doğal kaynakları üzerindeki hakimiyetini korursa devlet dışı bir aktör olmasına rağmen iktisadi ve stratejik açısından önemli bir avantaj elde ederek yaklaşık 10 milyar dolarlık bir gelir potansiyeline sahip olacaktır. Fırat’ın doğusunda sözde “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi”nin bu kaynaklar ve potansiyel geliri üzerinden Irak’taki IKBY’ye benzer bir şekilde hayat alanı bulma arayışı içerisine girdiği anlaşılmaktadır.

Bu noktada İsrail’in de son dönemde devreye girdiği görülmektedir. 

İsrailli iş adamlarının Suriye Demokratik Konseyi ile yakın diyalogları ve YPG’nin petrol ticaretine sağladıkları katkılar bu durumu doğrular niteliktedir.

< Esed rejimi ülkenin doğal kaynaklarının büyük kısmını kaybetmesi nedeniyle büyük bir meydan okuma karşısındadır. >

Suriye rejimi mevcut askeri denklemde Rusya ve İran’ın desteğiyle muhaliflere karşı üstünlük elde etmiş olsa da ülkedeki doğal kaynakların kontrolünü kaybetmiş olduğundan sürdürülebilir bir ekopolitik düzen kurabilmesi mümkün görünmemektedir.
Rejimin ABD’ye rağmen Fırat’ın doğusuna yönelik kapsamlı bir askeri harekat düzenleyerek doğal kaynaklar üzerindeki kontrolü sağlaması ise gerçekçi değildir. Yine Türkiye’nin Suriyeli muhaliflerle birlikte Fırat’ın doğusunda Türkiye’ye paralel bir şekilde oluşturacağı olası bir güvenli bölgede her ne kadar YPG’yi hedef alacak olsa da rejim açısından olumlu bir sonuç doğurmayacaktır.

Halbuki Astana süreci kapsamında muhalifleri merkezi hükümete entegre edecek bir siyasal çözümün hayata geçirilmesi, ABD’yi de baskı altına alarak Suriye toprak bütünlüğünü koruyacak şekilde Fırat’ın doğusundaki SDG/YPG varlığını elimine edecek bir çözüm üretebilecektir.
Aksi halde Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması tehdit altındayken Şam yönetiminin kendi ayaklarının üstünde kalabilmesi zor görünmektedir.
Ancak Esed rejiminin siyasal bir çözüme istekli olmadığı da anlaşılmaktadır.

SURİYE’DE DOĞAL KAYNAKLAR SAVAŞI,

MEHMET ÇAĞATAY GÜLER, 
CAN ACUN
SETA / ANALiZ

Suriye sahasında aktörlerin güç mücadelesinin en belirleyici unsurlarından birisi doğal kaynakların kontrolü olmuştur. Her ne kadar Esed rejimi Rusya ve
İran’ın desteğiyle muhalifleri askeri olarak yenilgiye uğratarak İdlib ve mücavirine sıkıştırmış olsa da ülkenin doğal kaynaklarının yaklaşık dörtte üçü ABD desteğinde PKK’nın Suriye yapılanması olan SDG/YPG’nin kontrolüne geçmiştir.
SDG/YPG halihazırda Suriye’nin yüzde 30’unu oluşturan yaklaşık 50 bin km2’lik bir alanı kontrol etmektedir. Suriye’nin sulanabilir alanlarının yüzde
50’si, enerji kaynaklarının yüzde 70’i ve su potansiyelinin yüzde 95’i YPG terör örgütünün kontrolü altındaki bölgelerde bulunmaktadır. Suriye vatandaşları
temel ihtiyaçları olan tatlı su, gıda, enerji ve diğer ilgili ürünlere yeterli erişim sağlayamamaktadır. Esed rejimi ise ülkedeki doğal kaynakları kontrol edemediğinden enerji, su ve gıda arz güvenliğini tahkim edememekte ve dış desteğe ihtiyaç duymaktadır. ABD’nin İran’a ve rejime uyguladığı yaptırımlar enerji arz güvenliğini daha fazla tehdit etmektedir.
Esed rejimi girdiği enerji arz sıkıntısından dolayı ülke bütünlüğünün önündeki en büyük tehdit olan YPG ile angajmanlar kurarak petrol temin etmeye çalışmaktadır.
Ayrıca YPG güçleri yalnızca rejimle değil birçok farklı bölgesel ve küresel güçle de benzer ticari ağlar kurmaktadır.
Bu analiz YPG’nin kontrol ettiği enerji ve su kaynaklarının jeopolitik önemini ortaya koymakta ve bu kaynaklar vasıtasıyla gerçekleştirilen ticari faaliyetleri
ele almaktadır. Bu bağlamda ilk olarak Suriye’nin enerji kaynakları kapsamlı şekilde değerlendirilmektedir. Sonrasında YPG’nin rejimle kurduğu kirli petrol
ticaret ağları ve İran-Irak-İsrail ekseninde gerçekleştirilen enerji ticaretleri incelenmektedir.
Son olarak da ABD’nin Esed rejimine uyguladığı yaptırımlara yer verilerek analiz sonuçlandırılmaktadır.

MEHMET ÇAĞATAY GÜLER, 
CAN ACUN
SURİYE’DE DOĞAL KAYNAKLAR SAVAŞI ANALİZ
www.setav.org


DİPNOTLAR;

1. “Syrian Arab Republic: Indicators for 2010”, International Energy Agecy, 
www.iea.org/classicstats/statisticssearch/report/?country=SYRIA&product=indicators&year=2010,    (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
2. Raporda kullanılan tüm kaynaklar referans alınarak yazarlar tarafından hazırlanmıştır.
3. “Crude Oil Proved Reserves 2010”, U.S Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
www.eia.gov/beta/international/rankings/#?prodact=57-6&cy=2010&pid=57&aid=6&tl_id=6-A&tl_type=a, (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
4. “Syrian Arab Republic/Fossil Fuel Energy Consumption”, The WorldBank Indicator, data.worldbank.org/indicator/EG.USE.COMM.FO.ZS?locations=SY,     
    (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
5. “Ülkelere Göre Dünya Petrol Rezervi”, Enerji Atlası, 
https://www.enerjiatlasi.com/rezerv/dunya-petrol-rezervi.html,    (Erişim tarihi: 10 Mayıs 2019).
6. “Total Electricity Installed Capacity 2010”, U.S Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
www.eia.gov/beta/international/rankings/#?prodact=2-7&cy=2010&pid=2&aid=7&tl_id=7-A&tl_type=a,   (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
7. “Total Electricity Net Generation 2010”, U.S Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
https://www.eia.gov/beta/international/rankings/#?prodact=2-2&cy=2010&pid=2&aid=12&tl_id=12-A&tl_type=a,   (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
8. “Syrian Arab Republic: Indicators for 2010”, International Energy  Agecy, 
www.iea.org/classicstats/statisticssearch/report/?country=SYRIA&product=indicators&year=2010,    (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
9. “Syrian Arab Republic/ Electricity Production from Oil Sources”,    World Bank Indicators, 
data.worldbank.org/indicator/EG.ELC.PETR.ZS?locations=SY,  (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
10. “Syrian Arab Republic/ Electricity Production From Natural Gas Sources”, The World Bank Indicators, 
data.worldbank.org/indicator/EG.ELC.NGAS.ZS?locations=SYSY,    (Erişim tarihi: 2 Kasım 2018).
11. “Syrian Arab Republic/ Electricity Production From Hyrdroelectric Sources”.
12. Doğal gaz temelli termik santraller: Nasryeh Santrali (384 MW), Tayem Santrali (100 MW), Halep Santrali (30 MW), Dier Ali Santrali (750 MW),
Jandar Santrali (700 MW), Suwaidiyah Santrali (150 MW), Tişrin Santrali (256 MW), Zayzun Santrali (544 MW); ilgili bilgiler için bkz. “Power
Plants/Gas/Syrian Arab Republic”, Global Energy Observatory, globalenergyobservatory.org/select.php?tgl=Edit, (Erişim tarihi: 6 Kasım 2018).
13. Petrol temelli termik santraller: Zara Termik Santrali (660 MW), Halep Termik Santrali (1.065 MW), Baniyas Rafineri Termik Santrali
(48 MW), Baniyas Termik Santrali (680 MW), Homs (Humus) Rafineri Termik Santrali (64 MW), Mehardeh Termik Santrali (630 MW), Tişrin
Termik Santrali Projesi (400 MW); ilgili bilgiler için bkz. “Power Plants/ Oil/Syrian Arab Republic”, Global Energy Observatory, globalenergyobservatory.
org/select.php?tgl=Edit, (Erişim tarihi: 6 Kasım 2018).
14. “Dry Natural Gas Production 2010”, U.S Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
www.eia.gov/beta/international/rankings/#?prodact=26-1&cy=2010&pid=3&tl_type=a&ug=8,   (Erişim tarihi: 6 Kasım 2018).
15. “Proved Reserves of Natural Gas, 2010”, U.S Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
www.eia.gov/beta/international/rankings/#?prodact=3-6&cy=2010&pid=3&tl_type=a&aid=6&tl_id=6-A, (Erişim tarihi: 6 Kasım 2018).
16. “Hydropower in Syria”, World Energy Council, www.worldenergy.org/data/resources, (Erişim tarihi: 6 Kasım 2018).
17. Tobias Von Lossow, Water as Weapon: IS on the Euphrates and Tigris, (German Institute for International and Security Affairs, Berlin: 2016), s. 5.
18. Fadi Aljawabra, “Large Scale RE Projects in Syria – An Analysis of the Institutional and Legal Framework in View of the Egyptian Experience”,
(Master Tezi, Kassel University, Kassel: 2011), s. 35.
19. “Syrian Arab Republic: Indicators for 2015”, International Energy Agecy, 
www.iea.org/classicstats/statisticssearch/report/?country=SYRIA&product=indicators&year=2015, (Erişim tarihi: 7 Kasım 2018).
20. “Energy Source/Electricty/Syria”, U.S Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
www.eia.gov/beta/international,  (Erişim tarihi: 7 Kasım 2018).
21. “Imports of Crude Oil Including Lease Condensate, 2015”, U.S Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
www.eia.gov/beta/international/rankings/#?prodact=26-1&cy=2015&pid=57&tl_ type=a&aid=3&tl_id=3-A, (Erişim tarihi: 7 Kasım 2018).
22. “Brent Petrol Vadeli İşlemleri Geçmiş Verileri”, Fusion Media,tr.investing.com/commodities/brent-oil-historical-data, (Erişim tarihi: 20 Kasım 2018).
23. İlgili hesap için kullanılan formül: 53,60x300.000x365.
24. Dönemin Henry Hub doğal gaz fiyatı: 2,62 dolar (hesaplamanın yapıldığı formül: 2,62x160593066); Henry Hub doğal gaz fiyatları için bkz.
“Henry Hub Natural Gas Spot Price - Historical Annual Data”, Macrotrends (Natural Gas Prices - Historical Chart), 
www.macrotrends.net/2478/natural-gas-prices-historical-chart, (Erişim tarihi: 20 Kasım 2018).
25. “Hydropower in Syria”, World Energy Council; Lossow, “Water as Weapon: IS on the Euphrates and Tigris”; Power Plants/Hydro/Syrian
Arab Republic, Global Energy Observatory, globalenergyobservatory.org/select.php?tgl=Edit, (Erişim tarihi: 12 Kasım 2018).
26. Thomas Gibbons-Neff, “How a 4-Hour Battle Between Russian Mercenaries and U.S. Commandos Unfolded in Syria”, New York Times, 24 Mayıs 2018; 
      Mike Eckel, “CIA Director: ‘Couple Hundred Russians’ Killed in February U.S. Assault In Syria”, Radio Free Europe/Radio Liberty, 12 Nisan 2018.
27. Statistical Review of World Energy 2018, (BP Report, Londra: 2018), s. 14.
28. “Suriye’deki Enerji Kaynaklarının Ne Kadarı PYD’nin Elinde?”, Anadolu Ajansı, 9 Şubat 2018.
29. “Suriye’deki Enerji Kaynaklarının Ne Kadarı PYD’nin Elinde?”.
30. Potansiyel Esed rejimin 2010 ve 2017 üretimleri arasındaki fark alınarak hesaplanmıştır.
31. Brent Petrolün Ortalama Fiyatı: $73,10, bkz. “Brent Petrol Vadeli İşlemleri Geçmiş Verileri”, Fusion Media.
32. İlgili hesap için kullanılan formül: 73,10x300.000x365.
33. Maysam Rizk, “ ليئارسإ ديب يروسلا قرشلا طفن ! (Doğu Suriye’nin Petrolleri İsrail’in Elinde), Al Akhbar, 15 Temmuz 2019.
34. James Gavin, “IS Loss of Conoco Plant Reframes Syrian Gas Options”, Interfax, 4 Ekim 2017.
35. “US-Backed Force Seizes Major Syria Gas Plant”, France24, 23 Kasım 2017.
36. “Suriye Petrolünün Yüzde 70’i PKK’nın Elinde”, Anadolu Ajansı, 9 Şubat 2018.
37. Statistical Review of World Energy 2018, s. 28.
38. Tahmini potansiyel Esed rejiminin 2010 ve 2017’deki üretimleri arasındakifark esas alınarak hesaplanmıştır.
39. Mehmet Çağatay Güler, “Suriye’de Devrim ve Enerji Jeopolitiği”, Suriye Gündemi, 30 Kasım 2018, 
http://www.suriyegundemi.com/2018/11/30/suriyede-devrim-ve-enerji-jeopolitigi,   (Erişim tarihi: 5 Mart 2019).
40. Mevcut ortalama Henry Hub Fiyatı: $3,04; bkz. “Henry Hub Natural Gas Spot Price - Historical Annual Data”, Macrotrends (Natural Gas
Prices - Historical Chart).
41. Hesaplamanın yapıldığı formül: 3,04x160593066.
42. “Hydropower in Syria: Hydropower Installed Capacity”, World Energy Council, 
https://www.worldenergy.org/data/resources/country/syria/hydropower/2011,    (Erişim tarihi: 29 Ocak 2019).
43. “Hydroelectricity Net Generation 2010/Syria”, U.S. Energy Information Administration (International Energy Statistics), 
https://www.eia.gov/beta/international/rankings/#?prodact=2-12&cy=2010&pid=33&aid=12&tl_id=12-A&tl_type=a,    (Erişim tarihi: 29 Ocak 2019).
44. Bölgedeki çatışma aktif olarak devam ettiği için verilen haritadaki kontrol alanları günümüzde değişmiştir. Ancak bölgenin tarım alanlarının daha iyi 
görülebilmesi için bu grafik kullanılmıştır. Grafik yalnızca sulanabilir alanları değil tüm tarım alanlarını göstermektedir. Veriler arası uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Kaynak için bkz. “Suriye’deki Tarım Arazilerinin Kontrolü”, Suriye Gündemi, 22 Mart 2018, 
http://www.suriyegundemi.com/2018/03/22/suriyedeki-tarim-arazilerinin-kontrolu,   (Erişim tarihi: 5 Nisan 2019).
45. “Syrian Arab Republic”, FAO Information System on Water and Agriculture (Aquastat), 
http://www.fao.org/nr/water/aquastat/countries_regions/Profile_segments/SYR-WR_eng.stm,   (Erişim tarihi: 31 Ocak 2019).
46. (6 milyar m3 yer altı suyu + 12 milyar m3 yüzey suyu - 2 milyar m3 her ikisinin de örtüşmesi): “Syrian Arab Republic/Water/Aquastat/Data/
Query/Results”, FAO Information System on Water and Agriculture (Aquastat), 
https://bit.ly/2YmI7Cv, (Erişim tarihi: 31 Ocak 2019). 
47. “Syrian Arab Republic/Water/Aquastat/Data/Query/Results”.
48. “Syrian Arab Republic/Water/Aquastat/Data/Query/Results”.
49. Karen Frenken, Irrigation in the Middle East Region in Figures, (FAO Water Reports, Roma: 2009), s. 346-347-352.
50. “Global Map of Irrigation Areas (GMIA)/Syrian Arab Republic”, FAO Information System on Water and Agriculture (Aquastat), 
http://www.fao.org/nr/water/aquastat/irrigationmap/SYR/index.stm,    (Erişim tarihi: 1 Şubat 2019).
51. Frenken, Irrigation in the Middle East Region in Figures, s. 346-347.
52. Nazir Hassan ve Vladimir Krepl, “Farming Systems in Syria: Its Constraints and Strategies for Improvement”, Scholars Journal of Agriculture
and Veterinary Sciences, Cilt: 1, Sayı: 4, (2014), s. 189-194.
53. “Syria Import and Export Indicators and Statistics at a Glance”, Economy Watch World, 5 Kasım 2015, 
www.economywatch.com/world_economy/syria/export-import.html,    (Erişim tarihi: 2 Şubat 2019).
54. Metin içi bilgiler baz alınarak yazarlar tarafından tablo haline getirilmiştir. 
55. “Syrian Kurds Refine Oil for Themselves for the First Time”, National, 30 Temmuz 2015.
56. “Syria Kurds Earning Millions from Oil Sales”, Now Media, 
      now.mmedia.me/lb/en/NewsReports/565952-syria-kurds-making-millionsfrom-oil-sales, (Erişim tarihi: 14 Kasım 2018).
57. “Suriye’deki Enerji Kaynaklarının Ne Kadarı PYD’nin Elinde?”.
58. Kutluhan Görücü ve Mehmet Çağatay Güler, “Suriye Petrolü YPG/ PKK Terörünü Finanse Ediyor”, Anadolu Ajansı, 19 Şubat 2019.
59. Görücü ve Güler, “Suriye Petrolü YPG/PKK Terörünü Finanse Ediyor”.
60. Benoit Faucon, “U.S.’s Syria Ally Supplies Oil to Assad’s Brokers”, The Wall Street Journal, 8 Şubat 2019.
61. İlgili işlem: 60.000 x 60 = 3.6 milyon dolar; 3.6 milyon dolar x 360 = 1.296.000.000.
62. “Iran’s Economic Gains in Syria”, Israel Defense Forces, 
https://www.idf.il/en/minisites/iran/iran-in-syria/irans-economic-gains-in-syria,    (Erişim tarihi: 14 Kasım 2018).
63. Aime Williams vd., “US Claims Russian Groups Helped Funnel Iran oil to Syria”, Financial Times, 20 Kasım 2018.
64. “Iran Reportedly Shipping Oil to Syria Overland As Suez Not Accessible”, Radio Farda, 16 Nisan 2019; ayrıca bkz. “Syria Says Iranian Oil
Tankers Blocked at Suez Canal if Shipment is Destined for Syrian Port”, Almasdar News, 19 Nisan 2019.
65. Bianca Britton vd., “Gibraltar Seizes Iranian Oil Tanker Bound for Syria”, CNN, 5 Temmuz 2019.
66. “Iran Reportedly Shipping Oil to Syria Overland As Suez Not Accessible”.
67. Julian Lee, “Denied Iran’s Oil, Syria Has Few Options But Russia”, Bloomberg, 7 Temmuz 2019.
68. “Türkiye onları sevmiyor; başkaları onları seviyor. Onların ellerindeki azıcık petrolü İran’a satmaları hoşuma gitmedi. Onlardan İran’a satış
yapmamalarını istedik. Ortaklarımız Kürtler, İran’a petrol satıyor. Bundan memnun değiliz. Bundan hiç mutlu değilim”. İlgili kaynak için bkz.
“Trump Says ‘Not Thrilled’ about YPG Selling Oil to Iran against US’ will”, Daily Sabah, 2 Şubat 2019.
69. “IKBY İran’a Petrol İhracatını Durdurdu”, Hürriyet, 16 Şubat 2019.
70. Neta Bar, “American-Israeli Businessman Denies Facilitating Sale of Kurdish oil in Syria to Israel”, Israel Hayom, 16 Temmuz 2019.
71. Rizk, “ ليئارسإ ديب يروسلا قرشلا طفن ! (Doğu Suriye’nin Petrolleri İsrail’in Elinde).
72. “Overview of Sanctions: Syria Sanctions Program”, U.S Department of the Treasury/Office of Foreign Assets Control, 
www.treasury.gov/resource-center/sanctions/Programs/Documents/syria.pdf,     (Erişim tarihi: 10 Mart 2019).
73. “Overview of Sanctions: Syria Sanctions Program”.
74. “Sanctions Risks Related to Shipping Petroleum to Syria”, U.S. Department of the Treasury/Office of Foreign Assets Control, 
https://www.treasury.gov/resource-center/sanctions/Programs/Documents/syria_shipping_advisory_11202018.pdf, (Erişim tarihi: 10 Mart 2019).
75. ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlar Suriye’den çok daha eskilere, 1970’lerdeki büyükelçilik krizine dayanmaktadır. Daha sonraki süreçte
kaldırılan yaptırımlar İran’ın kendi uranyum zenginleştirme tesislerini kurması kararına kadar gündeme gelmemiştir. Rusların desteğiyle kurulan
Buşehr Nükleer Santrali’ni müteakip uranyum zenginleştirme tesisi kurma kararı 2006’da yeni yaptırımları gündeme getirmiştir. Bahse konu yaptırımlar
BMGK-1737 sayılı kararı çerçevesinde belirlenmiştir. Bu yaptırımlar özellikle petrol, doğal gaz ve petrokimya sektörlerini ve devrim muhafızlarıyla
yapılan ticari işleri hedef almıştır. Daha sonrasında İsviçre’de yapılan BMGK daimi üyeleri ve İran’ın katıldığı toplantıda Tahran hükümetinin
nükleer program kısıtlamalarını kabul etmesine müteakip 2015’te yaptırımların kaldırılması kararı alınmıştır. Ancak Trump yönetimi sonrasında
İran’a yönelik politikalar değişmiş, Mayıs 2018’de ABD yapılan anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştır. Devam eden süreçte Kasım’da
ise İran’a yönelik yeni yaptırımlar uygulanmaya başlamıştır. Bu yaptırımlardan Türkiye de dahil olmak üzere sekiz ülke 2 Mayıs’a kadar muaf tutulmuştur.
İran’a yönelik sıfır taviz, maksimum baskı politikası çerçevesinde bu muafiyetlerin belirtilen tarihten sonra kaldırılacağı ve uzatılmayacağı
açıklanmıştır. Kasım yaptırımlarıyla oldukça düşen petrol, doğal gaz ve petrokimya ürünlerinin ihracatı Mart sonrasında telafisi zor bir sürece girmiştir.
Yaptırımlar öncesi 2018’in başlarında günlük 3,8 milyon varil olan İran’ın petrol ihracatı yaptırımlar sonrası aynı aylarda 1,1 milyon varile kadar gerilemiş, yapılan hesaplara göre yaptırımların geri döndüğü Kasım’dan bu yana yaklaşık 10 milyar dolar kayıp yaşanmıştır. Tahran yönetimine yönelik ABD yaptırımları İran’dan sonra en fazla rejimi etkilemiş ve arz güvenliğini ciddi anlamda tehdit etmiştir. İlgili bilgiler için bkz. “SC/8792:
Security Council Demands Iran Suspend Uranium Enrichment by 31 August, or Face Possible Economic, Diplomatic Sanctions”, United Nations
Security Council, 
https://www.un.org/press/en/2006/sc8792.doc.htm, (Erişim tarihi: 30 Mart 2019);   ayrıca bkz. “Resolution 1737(2006)”, United Nations Security Council, 
https://digitallibrary.un.org/record/589783,  (Erişim tarihi: 29 Nisan 2019);  “ABD, 2 Mayıs’tan İtibaren Türkiye Dahil 8 Ülkenin İran Yaptırımları Muafiyetini 
Kaldıracak”, BBC Türkçe, 23 Nisan 2019; Mark Landler, “Trump Abandons Iran Nuclear Deal He Long Scorned”, New York Times, 8 Mayıs 2018; “Security Council, 
Resolution 2231 (2015): Endorses Joint Comprehensive Agreement on Iran’s Nuclear Programme”, United Nations Security Council, 
https://www.un.org/press/en/2015/sc11974.doc.htm, (Erişim tarihi: 30 Mart 2019); “Sanctions Announcement on Iran”, U.S Department of State Office of 
the Spokesperson,
https://www.state.gov/r/pa/prs/ps/2018/11/287500.htm,   (Erişim tarihi: 30 Mart 2019); daha fazla bilgi için bkz. “Resource Center/Financial
Sanctions /Programs/Iran Sanctions: Iran Sanctions”, U.S Department of Treasury, 
https://www.treasury.gov/resource-center/sanctions/programs/pages/iran.aspx, (Erişim tarihi: 30 Mart 2019).
76. Sami Moubayed, “Damascus Struggles with Chronic Petrol Shortages”, Arab Weekly, 21 Nisan 2019.
77. Angus McDowall, “Iran Sent Oil Shipment to Syria, Easing Fuel Crisis: Source”, Reuters, 10 Mayıs 2019.


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder