11 Eylül 2019 Çarşamba

YARGI HİZMETLERİNDE KALİTE. BÖLÜM 2

YARGI HİZMETLERİNDE KALİTE. BÖLÜM 2


3. Yargılama, Maddi Gerçeği Tam Olarak Ortaya Çıkarmalı ve Tamamen Gerçeklere Dayanmalıdır 

Yargılamanın gerçeklere dayanması ve yargı tarafından verilen kararın gerçek duruma uygun olması yargı işlevinin ve adaleti gerçekleştirebilmenin 
birinci şartıdır. 
Yargı önüne getirilen her olayda, yargısal konularda alınacak her kararda ve yapılacak her işlemde maddi gerçeğin hukuksal güvence ve usullere tabi olarak 
tam, doğru ve çarpıtılmamış olarak ortaya konulması sağlanmalı ve yargısal kararlar, maddi gerçeklere dayandıkları açıkça anlaşılacak şekilde 
gerekçelendirilmeli dir. 
Maddi gerçeğin tam ve doğru olarak ortaya çıkarılmasından sadece yargıçlar veya bir taraf değil, yargılamaya dâhil olan herkes her derecede sorumlu 
olmalıdır. Maddi gerçeğin tam ve doğru olarak ortaya çıkarılması en başta dürüstlük ilkesinin bütün taraflara getirdiği bir zorunluluktur. 
Bu ilkeye uyumun sağlanması diğer ilkelerin, örneğin hesap verebilirlik ilkesinin yerine getirildiğinin görülebilmesini de sağlayacaktır. 

Yargılamanın gerçeklere dayandırılması ve yargısal kararların uyuşmazlık konusu maddi gerçeklere uygunluğunun sağlanabilmesi için, en azından aşağıdaki 
hususların yerine getirilmesi zorunludur: 

a) Uyuşmazlığın taraflarının, savcılar ve avukatlarla sair kamu görevlilerinin yargıya başvurularında maddi gerçeği tam, doğru, eksiksiz ve samimi olarak 
açıklamaları sağlanmalıdır. 
b) Mahkemelere, tarafların maddi vakalar hakkındaki beyanlarının doğru olduğundan ve uyuşmazlıkla ilgili maddi gerçeklerin tam, doğru ve samimi olarak açıklanmış ve ortaya çıkarılmış olduğundan emin olma görevi ve bunu sağlayacak yetki verilmelidir. 
c) Tarafların uyuşmazlıkla ilgili olarak yaptıkları açıklamaların tam, doğru, eksiksiz ve samimi olduğunu ve çarpıtılmadığını denetleyen mekanizmalar 
oluşturulmalı, en azından diğer tarafın sorularını yanıtlamaları ve işaret edilecek eksiklikleri gidermeleri sağlanmalıdır. 
d) Mahkemelere yapılacak açıklamaların gerçeğe aykırı olmamasını sağlayacak tedbirler alınmalı, buna rağmen yapılacak gerçeğe aykırı beyanlar caydırıcı 
yaptırımlara bağlanmalıdır. 
e) Uyuşmazlıkla ilgili olarak tarafların, resmi veya özel üçüncü kişilerin elinde veya kontrolünde bulunan her türlü delilin, tam ve eksiksiz olarak ifşa ve 
ibraz edilmesi, ifşa veya ibraz edilmediği takdirde yargı unsurları vasıtasıyla zorla ele geçirilmesi sağlanmalıdır. 
f) Bütün delil ve belgelerin tarafların ve mahkemenin erişimine açık olması sağlanmalı, ancak suistimallere izin verilmemeli, aleni yargılamada 
alenileşmemiş kişisel veriler ve ticari sırların korunması için etkin tedbirler alınmalıdır. 

4. Adalet Mutlaka Gerçekleştirilmelidir 

Sistem herkes için adaleti mutlaka ve hukuka uygun olarak gerçekleştirmeli, hiçbir sebeple bu ülküden ödün verilmemelidir. 
Sistem, idari soruşturma, ön izinler, müfettiş raporları gibi idari makamların işlem ve izinlerine ihtiyaç duymadan, bağımsız olarak tek başına, kendiliğinden   harekete geçip işlevini göstererek adaleti gerçekleştirmelidir. 
Yargının işlevini kendiliğinden ve bağımsız olarak göstermesini kısıtlayan soruşturma ve kovuşturma izin süreçleri idari makamlarca değil, yargı mercileri 
tarafından yürütülmeli ve karara bağlanmalı; kamu görevlilerine tanınan dokunulmazlık düzenlemeleri kamu görevlilerinin işlevleri ile sınırlandırılmalıdır. 

Adalete erişim hakkının kullanılmasının tabi olduğu usul kuralları, hak arama ve hukuki dinlenilme hakkını kolaylaştırıcı olmalı, hakkın kullanılmasına engel 
olmamalı, zorlaştırmamalıdır. 
Yargı kararları, başta idari kurum ve organlar olmak üzere, mutlaka ve eksiksiz olarak yerine getirilmeli, hiçbir sebep yargı kararlarının yerine getirilmemesine mazeret olarak gösterilmemelidir. 
Yargı önüne gelen uyuşmazlıklar zaman aşımı ve hak düşümü gibi sürelerin dolmasından çok önce sonuçlandırılmalı, zaman aşımı veya hak düşümü 
nedeniyle verilen kararlar adaletin gerçekleşmediği duygusuna neden olmamalıdır. 
Adaletin gerçekleştirilmesi ile yetinilmemeli, her olayda gerçekleşeceğinin topluma gösterilebilmesi için her türlü yargı kararlarının toplumda görülebilmesi 
sağlanmalı, bu amaçla, tüm yargı kararları yayınlanmalıdır. 
Adaletin gerçekleştirilmesi için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir: 

a) Sistem mutlaka adaleti gerçekleştirmeli ve taraflar arasındaki uyuşmazlığı gidermeli, aralarındaki işbirliğini yeniden tesis edip güçlendirilmelidir. 
b) Buna mahkemelerin uygulama, işlem ve kararlarının doğru, adil ve isabetli olmalarının yanında, verilen kararların icra edilebilirliği ve adaletin hiç bir 
eksiklik olmadan ve zarar görmeden gerçekleştirilmesi de dahildir. 
c) Adalet hizmetlerine, yargının iç örgütlenmesi ve işleyişinden bağımsız olarak her zaman ulaşılabilmesi, haksızlığa uğrayan herkesin hakkını arayabilmesi 
sağlanmalıdır. 
d) Davanın kazanılıp, dava konusu hakkın (müddeabihin) süreç içerisinde kaybedilmesine izin verilmemelidir. 
e) Etkin ön ve koruyucu tedbirlerle davanın sonucunda verilecek hükmün mutlaka icra edilmesi güvence altına alınmalıdır. 
f) Mahkemenin vereceği kararın mutlaka yerine geleceği, icra edilebileceği bir ortam sağlanmalı; idari kurum ve organlar yargı kararlarını mutlaka 
ve gecikmesiz olarak aynen yerine getirmelidir. 
g) Yargılama süreçlerinin neden olacağı kayıplar, mutlaka tam olarak telafi edilmesi, yargılamada katlanılan her türlü gider ve maliyetlerin (emek vs.) tam 
ve adil olarak giderilmesi sağlanmalıdır. 
h) Yargısal süreçlerin diğer tarafa zarar vermek için kullanılması önlenmeli, adalete erişme hakkının suistimalinin önlenmesini sağlayacak etkin yaptırımları  olmalıdır. 

5. Çekişmeli Yargılamada Silahların Eşitliği İlkesi Sağlanmalıdır., 

Sistem, " Silahların eşitliği " ilkesi tam olarak uygulanmak suretiyle, en güçlü ile en güçsüzün adil ve eşit olarak muamele görmesini ve herkesin hakkını arayabilmesi ni temin etmelidir. Bir başka deyişle yargılamalarda silahların eşitliğinin sağlanması için en azından aşağıdakilerin gerçekleşmiş olması zorunludur. 

Sistem, kendisi ile sistemi kullananlar arasında yargılama faaliyeti sırasında çıkabilecek uyuşmazlıklar ve şikâyetleri halletmeli ve bunu yaparken 
dahi adaleti temin etmelidir. 

a) Yargılama sürecinde, iddia ve savunma arasında silahlaryn eşitliği ilkesi tam olarak hayata geçirilmelidir. Yargıç, iddia ve savunma makamları arasında özellikle delillerin toplanması ve tartışılması safhalarında taraflara eşit mesafede olmalı, birinin diğerine üstünlük sağlayacağı uygulamalardan kaçınmalıdır. 
b) Tüm yargı unsurları aynı etik kurallara ve hesap verilebilirliğe tabi olmalı; özel istisna gerektiren durumlar hariç, aynı yetki ve sorumluluklara sahip bulunmalı dır. 
c) Taraflar, yargılama ile ilgili her türlü karar, delil, bilgi ve belgelere herhangi bir kısıtlamaya, diğer tarafın ya da yargı unsurlarının karar ve uygulamalarına 
tabi olmaksızın erişebilmelidir. 
d) Taraflar bütün delilleri duruşmada tartışma imkânına sahip olmalıdır. 
e) Yargı sistemini kullanırken tarafların birbirlerine, sisteme ve sistemin unsurlarına karşı eşit güce sahip olmaları sağlanmalıdır. 
f) Sistemin, taraflar arasındaki ve aynı zamanda sistem ile taraflar arasındaki ilişkilerde adil ve eşit olarak muamele etmesi sağlanmalıdır. 
g) Sistemin karşısında en güçlü ile en güçsüzün adil ve eşit olarak muamele görmesi sağlanmalıdır. 

6. Yargısal Hizmetlerin Maliyeti Makul Olmalıdır 

Sistemde yargı hizmetlerine ihtiyaç duyulan her konuda ilgilinin hakkını kolayca arayabileceği makul ve uygun süreçler ve usuller bulunmalı ve bunlar makul ve en ekonomik maliyetlerle kullanılabilir olmalıdır. 
Toplumun ekonomik ve sosyal olarak güçsüz ve dezavantajlı kesimlerinin yargı hizmetlerine erişiminde hukuki yardım sigortası, adli yardım ve benzeri özel önlemler alınmalı ve etkin bir şekilde uygulanmalıdır. 
Yargılama giderlerinin sistemi kullananların katlandıkları gerçek giderleri tazmin edecek şekilde alınması, tazmin edilmesi sağlanmalıdır. 
Makul maliyet ve ekonomik olmaktan en azından aşağıdakiler anlaşılmalıdır: 

a) Sistemde yargı hizmetlerine ihtiyaç duyulan her konuda ilgilinin hakkını kolayca arayabileceği makul ve uygun süreçler ve usuller bulunmalı ve bunlar 
makul ve en ekonomik maliyetlere katlanılarak kullanılabilir olmalıdır. 
b) Mahkemeler dışındaki yargısal hizmetler (avukatlık ve benzeri hizmetler) rekabete açık bir piyasada ortaya çıkacak makul bedellerle ve şartlarda 
alınabilmelidir. 
c) Yargısal hizmetlerde asgari hizmet standartları oluşturulması ve hizmetin en az bu standartlarda verilmesi sağlanmalı, asgari standardın sağlanması 
için kabul edilecek asgari hizmet ücret seviyeleri ve şekilleri hizmet standartları ile orantılı olmalıdır. 
d) Hukuki korunma sigortası gibi uygulamalarla ilgililerin yargısal işler için ihtiyaç duyacağı giderleri güvence altına alan uygulamalar geliştirilmeli, 
gücü yetmeyenler için öngörülen adli yardım gibi uygulamalar geliştirilerek ihtiyacı olan herkesin yargıya başvurabilmesi ve hakkını arayabilmesi 
ekonomik olarak da kolay ve mümkün hale getirilmelidir. 
e) Toplumun ihtiyacına cevap verecek sayıda avukat ve yardımcı hizmetler sağlayıcıları olmalı, yargısal hizmetlerin standartları işin önemine göre 
yükseltilmeli, yeknesak uygulama sağlanarak standartlarda farklılıklar olması önlenmeli, asgari ücretler yüksek hizmet standartlarını sağlayacak 
şekilde ve orantılı olmalıdır. 
f) Yargı hizmetleri için öngörülen dava harç, yolluk ve sair yargısal giderlerin miktarı ve ödeme şekilleri bireylerin adalete erişim ve hak arama hürriyetlerini zorlaştırmamalı ve kısıtlamamalıdır. 
g) Harç ve benzeri yargısal giderlerin yargıdan bu iş için ayrılan kaynaklara ve verilen hizmete orantılı olması sağlanmalı, devlet, yargıya intikal eden 
uyuşmazlıkların konusundan pay almamalıdır. 
h) Bilirkişi ve benzeri hizmetler lüzumsuz yere alınmamalıdır. Bilirkişilerin yardımı zorunlu görülür ise, bu tür hizmetler piyasa şartlarına uygun bedelle 
alınmalı; ödenecek ücretin karşılığında iyi hizmet alınması sağlanmalıdır. 
i) Uyuşmazlığı çıkaran ve yargıya götürülmesine neden olanların yargılama giderlerini gerçekçi ve adil bir şekilde tazmin etmeleri sağlanmalıdır. 
j) Tek bir uyuşmazlığın farklı hukuk disiplinlerini ve uzmanlık alanlarını ilgilendirmesi halinde uyuşmazlıkla ilgili tüm hususların bir seferde, tek bir yargı 
merciinde çözülmesi sağlanmalıdır (örneğin gümrük ihtilaflarında hem idare, hem vergi hem de ceza mahkemesinde dava açılması ve savunulması 
durumuna neden olunmaması gibi). 

7. Yargısal Hizmetler Makul Süre ve Hızda Verilmelidir., 

Hızdan, bir davanın ne kadar kısa sürede bitirildiği değil, yargının uyuşmazlık konusuna en kısa zamanda en etkili olarak nasıl müdahalede bulunabileceği 
anlaşılmalıdır. Yargıçlar geçici tedbirler yolu ile uyuşmazlığa hızlı ve etkin olarak müdahale etmeye, iyi hazırlanmış dosyalarda kaliteli yargılama yolu ile 
uyuşmazlığı gidermeye odaklanmalıdır. 
Yargılama sürecini gereksiz yere uzatacak işlemlerden kaçınılmalıdır. 
Yargılamalarda, en başta yargılama öncesinde hazırlıklar sırasında uyuşmazlık konusunun, vakıaların ve ilgili delillerin netleştirilmesi ve tam olarak toplanması sağlanmalı ve yargıçlara düşen yük azaltılmalıdır. 
Kaliteli yargı hizmetleri verilirken sağlanması gereken makul süre ve hızdan en azından şunlar anlaşılmalıdır: 

a) Mahkemelere getirilen meselelerde, değerlendirilmesi gereken bilgi ve belgelerin dürüstçe, tam ve eksiksiz olarak hazırlanmış olması ve başvuru 
üzerine yargıcın hemen bir karar verebilecek durumda bulunması sağlanmalıdır. 
b) Meseleler / davalarla o davanın gereklerine uygun bir şekilde ve makul bir süre içinde ilgilenilmeli ve karara bağlanılmalı dır. 
c) Yargıçların, önlerine getirilen olaylarda geçici tedbirler veya koruma tedbirlerini etkin olarak almak ve değiştirmek suretiyle olaylara hemen müdahale edebilmeleri sağlanmalıdır. 
d) Hızlı ve etkin bir ihtiyati tedbir kararı mekanizması oluşturulmalı; çalışma günleri ve mesai saatleri dışında başvurulabilecek, acil hallerde tedbir 
kararlarını verecek bir merci bulunmalıdır. 

8. Yargısal Süreçler ve Kararlar Anlaşılabilir ve Öğretici Olmalydır., 

Bir uyuşmazlığın çözümü için yargıya nasıl götürüleceği, davanın nasıl açılacağı, hangi mahkemenin görevli olduğu ve dava açmak için hangi işlemlerin 
yapılması gerektiği yargı sisteminin kendi iç sorunudur. Muğlak ve müphem hususlar kolayca anlaşılabilecek şekilde netleştirilmelidir. 
Bireylerin yargılama sürecini kolay takip edebilmelerini, bilgilere erişebilmelerini sağlayan kurum ve mekanizmalar geliştirilmelidir. 
Kanunlar sade bir dille hazırlanmalı ve bireyler için kolay anlaşılabilir olmalıdır. 
Anlaşılabilir ve öğretici olmaktan en azından şunlar anlaşılmalıdır: 

a) Yargı sisteminin kullanımı mümkün olduğu kadar basitleştirilmeli ve kullanıcıları için kolayca anlaşılabilir ve öğretici olmalıdır. 
b) Vatandaş yargıya başvurduğunda sürecin nasıl işleyeceği ve hangi işlemlerin hangi zamanda ve sırada yapılacağı kendisine makul bir netlikte anlatılmalıdır. 
c) Mahkemelerin görev ve yetkilerine ilişkin kurallar basit, kolay anlaşılır ve işletilebilir şekilde düzenlenmeli, yanlış yargı merciine başvurulmuş olması 
yargılamanın gecikmesine veya hak kaybına neden olmamalıdır. 
d) Yargı sisteminin kullanılmasına ilişkin usuli konuların düzenlenmesinde muğlaklığa veya müphemliğe yol açan ifadelerden kaçınılmalı, mevcut olanlar 
ayıklanmalıdır. 
e) Kararların taraflarca ve taraf olmayanlarca anlaşılabilir ve böylelikle öğretici olması sağlanmalıdır. 

9. Yargı İhtiyaca Uygun, Etkin ve Verimli Hizmet Vermelidir., 

Yargı hizmetlerinin toplumun ve sistemin kullanıcılarının ihtiyacına tam ve en iyi şekilde cevap vermesi şarttır. 
Örneğin, ceza yargılamasında olduğu gibi, hukuk yargılamasında da çekişmeli bir hakkın korunması için hızlı ve etkin ihtiyati tedbirlerin alınması, çalışma günleri ve mesai saatleri dışında acil hallerde başvurulabilecek bir merci bulunması toplumun acil ihtiyaçlarına daha uygun çözümler getirebilir. 
Yargı hizmetlerinin evrensel değerlerden ve ilkelerden, en üst düzeyde kaliteden ve mükemmeliyetten ödün vermeksizin, etkin ve verimli bir şekilde sunulması sağlanmalıdır. 
Yargı organları üzerindeki iş yükü; ilgililerin yargıya ve adalet hizmetlerine erişme hakkını kısıtlayıp sınırlandırmaksızın, tahkim, arabuluculuk gibi yöntemler teşvik edilerek ve uzlaşma kültürünü ve uzlaşmaları artırmak ve benzer yollarla azaltılmalı, mevcut iş yükü eldeki iş gücüne ve yapılanmasına uygun olarak etkin bir biçimde dağıtılmalı ve yapılandırılmalıdır. 
Yargı hizmeti veren kurumlar topluma en iyi hizmeti verecek ve en kolay şekilde ulaşılabilecek şekilde organize edilmeli yeterli mali, insan ve tesis gibi kaynaklara sahip olması sağlanmalıdır. Çok temel farklılıkların zorunlu kıldığı durumlar dışında ayrı yargı mercileri, yargı yolları, özel görevli ve yetkili 
mahkemeler oluşturulmasından, aralarında yetki ve görev karmaşasına ve içtihat farklılığına neden olabilecek durumlardan kaçınılmalıdır. 

Yargı hizmetlerinde etkinlik ve verimliliğin sağlanması için en azından aşağıdaki hususların yerine gelmesi gerekmektedir: 

a) Yargı yolları ve mahkemeler hedeflerini en iyi şekilde gerçekleştirecek ve yargı birliğini en etkin şekilde sağlayacak tarzda yapılandırılmalıdır. 
b) Kaynak israfına, karmaşaya ve içtihat farklılığına neden olacak ayrık ve özel mahkeme ve yargı yolları olmamalıdır. 
c) Ülkenin hukukçu insan kaynakları, hâkim, savcı ve avukat ihtiyacını en etkili şekilde karşılayacak tarzda geliştirilmeli, adalet hizmetlerinin yükü, 
yargı unsurları arasında, hizmetin en iyi verilmesini sağlayacak şekilde akılcı ve ekonomik olarak dağıtılmalıdır. 
d) Yargının uyuşmazlıkların çözümüne odaklanması sağlanmalı, çözüm çeşitli sebeplerle (diğer dosyalar, benzer davalarda verilen kararlar ve benzeri 
gerekçelerle) ertelenmemelidir. 
e) Yargı kararları yeni uyuşmazlıkların çıkmasını önleyecek şekilde net olmalı ve uyuşmazlık konusu tüm hususları ortadan kaldırmalı ve ilerisi için taraflara yol göstermelidir. 
f) Yargının bütün kurumlarının, unsurlarının ve özellikle yargıçların yetkinlik ve performans kriterleri toplumun ihtiyaçlarına uyumlu bir şekilde belirlenmeli, 
saydam olarak değerlendirilmesi sağlanmalıdır. 
g) Yargı unsurlarının, özellikle yargıçların performans değerlendirmesi her aşamada ve tüm paydaşların katılımı sağlanarak yapılmalı, sonuçları kamuoyuna açıklanmalı ve özlükleri ile ilgili kararlarda temel alınmalıdır. 
h) Yargının etkinliği ve verimliliği hususu diğer paydaşlar ve STK'lar tarafından düzenli bir şekilde gözlemlenmeli, sisteme ilişkin tüm eleştiriler ilgili çevrelere şeffaf olarak açıklanmalıdır. 
i) Tespit edilecek aksamalar ve sorunların giderilmesi için gerekli her türlü tedbir, niteliğine göre yasama ve gerektiğinde yürütme tarafından ve herhalde  öncelikle ve ivedilikle alınmalıdır. 

10. Yargısal Süreç, İşlem ve Kararlar Belirli ve Öngörülebilir Olmalıdır.,

Yargıya intikal eden olaylarda, yargı mercileri, sürecin hangi aşamalardan geçeceğini ve hangi işlemlerin yapılacağını, tahmini olarak gereken süre ve 
kaynakların da gösterildiği bir kılavuz oluşturarak taraflara vermeli, ilerleyen aşamalarda kılavuzda gösterilen sürecin neresinde olduğunu bildirmelidir. 

Adaletin nasıl gerçekleştiğinin ve gerçekleşeceğinin görülebilmesi için her türlü yargı kararları, aleni yargılama ilkesine uygun olarak yayınlanmalı ve 
toplumun her kesimi tarafından, her zaman ve kolaylıkla erişilebilir olmalıdır. 

Yargısal süreçler ve kararlarda belirliliğin ve verilecek kararlarda öngörülebilirliğin ve tutarlılığın sağlanabilmesi için en azından aşağıdakilerin 
gerçekleştirilmesi gerekir: 

a) Mahkemelerin uyuşmazlık konusu maddi gerçeği her hal ve şartta tam ve doğru olarak ortaya çıkarmaları sağlanmalı, toplumda bu hususta güven 
oluşturulmalıdır. 
b) Yargılamalarda maddi gerçeğin tam olarak ortaya çıkartılması ve uyuşmazlık hakkında en adil kararın verilmesi için gerekli olan tüm delillerin eksiksiz 
olarak mahkemenin önüne getirilmesini ve çıkartılmasını sağlayacak tedbirler alınmalı, yargılama hiç bir vakıa ve belge gizlenmeden, tüm gerçek  masaya yatırılmış olarak yapılmalıdır. 
c) Vakıalar ve delillerde belirlilik, yargısal işlem ve kararlarda belirliliği ve öngörülebilirliği kendiliğinden sağlayacaktır. 
d) Mahkemeye intikal eden veya edecek olan bir uyuşmazlıkla ilgili her türlü vakıa ve delillerin tamamının belirli ve belirlenebilir olması ve yargılama 
sürecinin sürprizlerden arî olması gerekir. 
e) Davaların tür ve özelliklerine göre mahkemeye intikal ettiğinde nasıl gelişeceğinin ve mahkemece yapılacak işlemlerin, uygulanacak süreçlerin ve 
verilecek kararların önceden belirlenebilir ve öngörülebilir olması gerekir. 
f) Mahkemeden mahkemeye ve olaydan olaya değişen içtihat ve uygulama farklılıkları olmamalıdır. 
g) Tüm yüksek mahkeme kararları aleniyet ilkesi çerçevesinde internette yayımlanmalı, kararları kamuoyuna yaymayı hedefleyen her türlü kişi ve kuruluşlara ücretsiz olarak temin edilmelidir. 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder