10 Şubat 2020 Pazartesi

Espiyonaj (Casusluk) İşleri.. BÖLÜM 1

Espiyonaj (Casusluk) İşleri..   BÖLÜM 1



Prof.Dr. Sait Yılmaz 
05 Nisan 2019 

Oyun o kadar büyük ki, bir kişi bir seferde ancak, küçük bir parçasını görebilir. 
(Rudyard Kipling) 


Giriş.. 

Bazen fiziki alana sızılamadığı için dışarıdan bir ortak duvar delinerek dinleme cihazı (böcek) monte edilir. Duvarı delmek çok hüner isteyen bir iştir, iki önemli riski vardır; gürültü ve istenmeyen kırmalar. Birden fazla böcek yerleştirileceği için duvar delme zaman alıcı olabilir. Bazen 8-20 cm.ye kadar duvarı delmeniz gerekebilir ancak duvarın kalınlığından emin olmalısınız. Siz otelde komşu odanın duvarına delme işini yaparken, yabancı diplomat odanız da çok gürültü yaptığınız için şikâyete gelebilir. Yapmanız gereken duvarınıza resim astığınız sahnesini oynamaktır. Bazen kırdığınız duvarın tamiri için zaman yoktur ve bunu operasyon şefinize söyleyerek çare bulmasını beklersiniz. Duvar kalınlığını ölçmek işin ışın kullanan aletler geliştirilmiştir. Duvar delmek (plaster veya patlayıcı gibi) ve döküntüleri saklamak için de çeşitli teknikler vardır. Duvarı eski haline getirmek, aynı şekilde boyamak da bir hünerdir. Hızla kuruyan, kokusuz boyalar kullanmalısınız. 

Bu seferki görev, gizli bilgileri çalmak olsun. 

Bu tür bilgilerin saklandığı yerler genellikle fiziken iyi korunmakta ve pek çok emniyet tedbiri (güvenli kapılar, şifreli dolaplar, alarm sistemleri) ile desteklenmekte dir. Bu yüzden anahtarın kopyasını yapmaktan, duvar 
kırmaya kadar pek çok teknik ile odaya girilmeye çalışılır. Eskiden mektupların açıldığı belli olmasın diye zarf buhara tutulur ve aynı anda yüzlerce mektubu açacak portatif buhar aletleri geliştirilmişti. Seçilmiş mektupların fotoğrafı çekilir ve ertesi gün analize gitmesi için hava alanından uçağa verilirdi. Operasyon esnasında bir yakalanma olayı meydana gelirse, yakalanan kişi hırsız olduğunu söyler. Bazı espiyonaj operasyonları aylarca sürer. Espiyonaj, casusluk ve gizli bilgi toplama operasyonlarının genel adıdır. 

Gerçek bir casusluk teşkilatının en önde gelen görevi, espiyonajdır. 
Bu da, ajanlar angaje edip, onların sevk ve idaresini yürütmeyi gerektirir. 
Bu yaratıcılık meselesidir ve her ülkenin kendi istihbarat kültürü vardır. 

Bu makalede, espiyonajın dünü ve bugününü ele alacağız. 

Espiyonajın Evrimi.. 

Avrupa’da bugünün modern anlayışına benzer casus ve istihbarat operasyonları ilk defa Rönesans İtalyasının etkili devletleri olan Venedik Cumhuriyeti ve Vatikan’da başlamıştı. Venedik daha çok ticari ajanlar, Vatikan ise dini ajanlar ile küresel bir ağ kurmuştu. İspanya, İngiltere, Fransa ve çok sonra Rusya gibi büyük ve merkezi monarşilerin ortaya çıkışı ile espiyonaj haritası dolmaya başladı. Buna 19. yüzyılda birliğini sağlayan Almanya ve İtalya eklendi. 
Buna rağmen, 1848’de milliyetçi devrim rüzgârı geldiğinde, iktidardaki herkes uykudaydı. Çok sıkı bir iç istihbaratı olan Avusturya’nın Metternich’i bile 
bu dalgayı göremiyordu. Mart 1848’de isyancılar Prusya’nın monarkı Frederick William’ın Berlin’den kaçmasını neden oldular. Metternich ise Viyana’dan Londra’ya kaçtı. İngilizlere göre devrim sadece yabancıların işi idi. Kimse 1789’dan gerekli istihbarat dersini almamıştı. 

 İkinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde ABD’de casusluk, hayati bir ihtiyaç 
olarak kabul edilmekle beraber daha çok savaş zamanı işi olarak görülüyordu. İkinci Dünya Savaşı esnasında CIA’nın öncüsü Stratejik Hizmetler Teşkilatı (OSS ) içinde geniş bir kriptografi faaliyeti yürütülüyordu. 1

   Kriptografi bölümünü kuran Savaş Bakanı Henry L. Stimson, 1929’da aynı bölümü kapatırken ‘Centilmenler birbirinin postasını okumaz’ demişti. 
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde de bu çelişki CIA’nın kurulması aşamasında yaşandı. Ancak ortada gizliliği silah olarak kullanan bir düşman vardı; Sovyetler Birliği. CIA’nın ajanları diğerlerinden farklı olarak teknolojiyi kullanacaktı. ABD, ilk defa böyle bir istihbarat rolü edinirken örnek alınacak hiçbir ülke istihbaratı yoktu. Uydular ve diğer teknik vasıtalar aldatmak için değil örtüyü kaldırmak yani öğrenmek içindi. 

Uydular gizliliği kaldıracaktı ve üstelik ajanlar gibi ihanet etme özellikleri yoktu. 
Diğer tarafta casuslar kamera ve mikrofon ile dolaşacak, her şeyi kaydedecekti. Ama uydular gizli yazışmaları okuyamaz, yastığın içine saklanan dinleme aletleri soru soramazdı. Yani teknoloji ile de her şeyi göremez, duyamazdınız. Kaydedilen doğru olsa bile akıllı değildi yani açıklaması yoktu, kaydedilmeyenler ise kayıp demekti. Bunları açıklayacak analizciler ise yanılabilir ya da uygulanan süreçler içinde kurumlar farklı sonuçlara odaklanabilirler di. 
Analizci, karşıdakilerin zihniyetini bilmedikçe kendi kültürü içinde bir açıklama getirecekti. 

Aysbergin ancak görünen ucunu yorumlayarak, ülkeniz için felakete yol açacak bir istihbarat üretebilirsiniz. Nitekim 1941 yılında Almanlar, Kızıl Ordu’nun çok kısa zamanda yeni tümenler ile devasa büyüdüğünü görememişlerdi. Amerikan istihbaratı, 11 Eylül 2011 terör saldırısının olacağına dair 33 bin kanıt olmasına rağmen bu sonuca ulaşamamıştı. 

 Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile birlikte istihbarat ortamı da değişti. Artık eski dostlar birbiri aleyhinde endüstriyel espiyonaj yapmaya başlamıştı 2. 

Bu Espiyonaj türü ABD’ye yılda 100 milyar dolara mal oluyordu. Üstelik bu espiyonaj ‘açık-gizli’ bilgi topluyordu. CIA için en büyük rakipler Japonya, Fransız istihbaratı DGSE ve ardından daha mütevazı bir şekilde Alman BND idi. Ardından Çin’in ekonomik espiyonajı Batı istihbaratı için hem Amerika hem Avrupa’da ana endişe konusu oldu. 2001 yılında ağırlık terörle mücadelede istihbarata dönse 
de ekonomik istihbarat sürekli genişleyen bir endüstri olmaya devam etti. Bugün istihbarat çok daha önemli bir dönüm aşamasında; gittikçe daha askeri hale geliyor, özelleşiyor ve kendine yeni yeni alanlar bulurken istihbarat, istihbarat çıların işi olmaktan çıkıyor. Gizli dinlemeler.. 

Soğuk Savaş döneminin gerçek savaşının ön cephesinde bulunan gizli dinleme 
memurları dünya genelinde sürekli hareket halinde bulunuyordu. Bunlar çeşitli ülkelerdeki evlere, elçilik binalarına ya da resmi devlet dairelerine sızarak dinleme yapıyorlardı. 

Kendilerine iş adamı, askeri personel ya da macera arayan gezginci gibi maskeler vermişlerdi. 

Bu teknisyenler binaların bodrum katından girer, telefonlara dinleme cihazlarını yerleştirir, kablo hatları çeker, duvarı gizlice delerek dinleme aleti yerleştirir, tüm geceyi tavan arasında geçirirdi. Bunun dışındaki zamanlarını diplomatik tesislerde, ucuz otellerde ve yollarda geçirirlerdi. Bir yılda ancak 150 gün evlerinde olur ve havada 150 bin km. yol kat ederlerdi. 

Bazen büyük bir binada birkaç kişi çalışmaları gerektiğinde yiyecek ve su sorunu olur. 
Dinleme sisteminiz fark edilmişse size kasten yanlış bilgi dinletiliyor olabilir. Bataryanız bitebilir ya da başka bir yöntem size karşı kullanılabilir. 

 Dinleme cihazları mobilyaların içinde, kitapların arasında, traş kremi içinde hatta kepinizin içinde bile olabilirdi. Dinleme cihazı (böcek) üretmek yaratıcılık ister; yemek masasındaki karabiber kutusu, araba süsü ya da çalışma masasındaki lamba olabilir. Bunlar size satıcı tarafından muhtemelen çok uygun fiyata teklif edilmiştir. Örneğin küçük bir çocuğun hediye ettiği ve yakaya takılan hatıra eşya sayesinde, Sovyetler yıllarca CIA’yı dinlediler. İngilizler, şemsiyenin içine dinleme aleti yerleştirirdi. Dinlemeciler genellikle dört tip teyp kullanırlar dı; boru şeklinde olan, çift taraflı, elektrikli ve bakır kaplı teypler. 

Daktilolar genellikle böcek yerleştirme için uygun araçlar olduğundan raporların el ile yazılması istenirdi. 

Gizli Dinlemelerin geçmişi.. 

1947 yılında transistörün bulunması gizli dinlemeler işin ilk bilimsel devrim idi. 
1960’lara kadar böcek yerleştirme tekniği ‘mikrofon ve tel hat’ kurmak demekti. Bir diplomat evinde yokken duvarını delmek, çok gürültülü ve gizlemesi zordu. Bu yüzden, özel delme aletleri geliştirildi. İlk telsiz alıcının 1950’lerde üretilmesi ile mikrofon-kablo sistemi terk edildi. Dinleme cihazı, bataryası ile birlikte ayakkabı kutusu büyüklüğünde idi ve gizlenmesi zordu. 1960’larda transistörlü telsizlere geçinceye kadar bu sorunlar devam etti. Dinleme cihazı sigara paketi boyutuna küçültüldü. Ancak, bataryaların hem ebadının küçültülmesi hem 
de ömrünün uzatılması zaman aldı. Batarya, alıcı, mikrofon ve kaydedicinin çalışması fiziki şartlara göre değişiyordu. Örneğin batarya aniden boşalıyordu. Monte etmekte sorundu ve yaratıcılık istiyordu. Yerleştirme zamanını kısaltmak için dinleme cihazı portatif hale getirildi. 

Ama gene de saç teli genişliğinde iki telin duvardaki yarığa montesi gerekiyordu. 

1960’ lar da Amerikalı diplomatlar pek çok ülkede şüpheli hale gelince binalara girmek de sorunlu hale geldi. Sovyet diplomatlarının kaldığı otellerde civar odalara yerleşerek dinlemeler yapılmaya çalışıldı. Kazımalar, çöküntüler, döküntüler, delikler, kokular, kırılmalar, bıçkı tozları, boya rengi farklılıkları, ıslak cila, mobilya düzeninin değişmesi, kapı açıklıkları, halıdaki ayak izleri ya da unutulmuş aletler gibi emareler dinleme operasyonunu ele verebilirdi. İşler yarı yarıya başarılı idi. 1970’lerde dinleme teknisyenleri sahada, bilim adamları ise laboratuar da idi. Uzak mesafelerden uzun süre yayın yapan, minyatür vericiler henüz hayaldi ve olanların gizlenmesi hala teknisyenin yaratıcılığa kalmıştı. Saatler ve sigara çakmakları gizleme için en uygun yerler olarak görülüyordu. 

  Otelinizde ki hizmetçiler bir hediye bırakarak ya da masa lambanızı değiştirerek aletleri getirmiş ya da değiştirmiş olabilirdi. 

Aletin üretilmesi ve gizlemenin nasıl yapılacağı laboratuarda çalışanların yaratıcılığına bağlı idi. Sistem gittikçe küçülüyordu; mikrofon, aktarıcı, alıcı düğmesi, bataryalar ve antenin tamamı 15 cm2 büyüklüğüne inmişti. Aktarıcı modelleri 1960’ların ortasından itibaren tespit edilmeyi önlemek için sinyal maskeleme sistemleri kullanmaya başlamıştı. Rus dinleme sistemlerinde aktarıcılar iki ayrı yayın yapıyordu; ilkinde beyaz gürültü sanki bir telsiz 
taraması ses vardı, ikincisin de ise bir ek taşıyıcıdan gizli mesaj aktarılıyordu. 

Bu gizli taşıyıcılar için bulunan bir formül boş bir su kabına konmuş bir cam parçası idi. Su tamamen boşalmadan içinde bir cam olduğu anlaşılamıyordu. 

Bu ek taşıyıcı ile mesajlar bir dinleme postasına gönderiliyor, orada şifreleniyor ve maskeleniyordu. Bir keresinde bir elçiliğin bahçesindeki ağaca kurşun büyüklüğünde bir verici yerleştirilmişti. Ancak, bataryası bir gün için yeterli olabiliyordu. Bu kurşunu atmak için uygun silah üretildi ve atma esnasında etrafta yüksek sesli spor motorlar gürültü yaptı. Başka bir keresinde ise Asyalı bir liderin yanında ayırmadığı kedisi için bir düzenek hazırlandı 3. 

Espiyonaj için teknik hizmetler.. 

 İstihbarat teşkilatının teknik hizmetler bölümü temel olarak sahte isimler için pasaport ve kimlik dokümanları hazırlar, propaganda broşürleri çoğaltır, gizli mikrofon ve kamera yerleştirir, casusluk malzemelerinin mobilya çanta ya da kumaş içine gizlenmesini sağlar 4. 


CIA’nın kullandığı casusluk malzemeleri ve kabiliyetleri arasında şunları sayılabilir (Resim 1); 

- Gizli yazı yazma malzemeleri, 

- Gizlenme yerleri, 

- Tek kullanımlık yastık, 

- Minyatür kameralar, 

- Işık metreler, 

- Maskeler, 

- Gözetleme tespit alıcıları, 

- Ticari kameralar, 

- Kamera kıskaçları, 

- Güvenlik kartı kopyaları, 

- Gizli konteynırlar, 

- Kısa menzil ajan haberleşme sistemi, 

- Ticari kısa dalga telsiz, 

- İntihar hapı (L-pill), 

- Sahte oyuncak kutuları, 

- Özel düşük ışıklı film. 



Resim 1: Espiyonaj İçin Kullanılan Teknik Malzemeler 

Kaynak: Robert Wallace, Keith Melton, Spycraft The Secret History of The CIA’s Spytechs, From Communism to Al-Qaeda, A Plume Book, (London, 2009), 136-137. 

 1950’lerin başında CIA teknik servisi kimyacıları, ajanların gizli mesajları için özel bir mürekkep ile görünmeyen (gizli) yazma tekniğini geliştirdiler. 

Bu mürekkep aspirin gibi kutuda taşınıyor ve gerektiğinde suda çözdürülerek mürekkep gibi kullanılıyordu. 1960’larda Küba lideri Castro’ya suikast için hazırlanan halojenik sprey ve purolar, zehirli botlar ve kalemler, patlayan deniz kabukları da teknik servisin icadıydı. 

CIA Teknik Hizmetler Bürosu (OTS) içinde eksantrik icatçılar yanında büyük bir 
teknisyen, mühendis, bilim insanı, casusluk uzmanları, sanatçılar ve sosyal bilimciler ordusu dünyanın her yerine dağılmış olarak çalışmakta ve karşılıklı operasyonel eğitimden geçmekte idiler. Servis içinde çalışan bilim insanları ve mühendisler sık sık imkânsızı başarmak zorluğu ile karşılaşırlar. Ajanlar ve teknik operasyonlar birimi birbirlerine karşılıklı olarak bilgi sağlarlar ve işlerinin başarılı olmasına yardım ederler. OTS’nin beş ana unsuru bulunmakta idi 5; 

- Örtülü Haberleşme; ajanlar ve vaka memurları arasında örtülü ve gizli haberleşme sağlamak ile görevlidir. Gizli yazımlar, kısa menzil telsiz, minyatür kameralar, özel filmler, yüksek frekanslı yayınlar, uydu haberleşmesi ve mikro-nokta gibi sistemleri kullanırlar. 

- Mobil Ekipler; işitsel böcekler, telefon dinlemeleri ve görsel izleme sistemlerinden sorumludurlar. Burada çalışanlar zamanlarının yarısını bir ülkeden diğerine verilen görevler için yollarda geçirirler. 

- Özel Görevler; yarı-askeri operasyonları teknik ve yumuşak bilimsel kabiliyetler ile desteklerler. İzleme aletleri ve sensörler üretir, silah eğitimi ve analizi yapar, yabancı espiyonaj aletlerini analiz eder, operasyonla ilgili psikolojik değerlendirmeler yapar ve özel kullanım için (şarj) bataryaları üretirler. 
- Kamuflaj ve Sahte Evrak; sahte seyahat evrakları düzenlemek gibi işleri yaparlar. 
- Gizleme ve Elektronik Üretim Laboratuarları; Güney Amerika, Avrupa ve Asya’daki bölge üslerinde saha çalışması yaparlar. 

Teknik hizmetlerin yaptıkları sadece günlük operasyonel işlere çözüm bulmakla sınırlı değildir. Uzun vadeli projeler de vardır. Örneğin 1953’de başlayan ve 20 yıl süren MKULTRA programının 149 alt projesi vardı. Programın amacı uyuşturucu ve alkolün insan davranışları üzerine etkisi üzerinden insan davranışlarının manipüle edilmesi idi. Bu diğer adı ile ‘beyin kontrolü’ çalışmaları olarak biliniyordu. 

Ajan kimdir, nasıl olmalıdır? 

Ajanlar; genel merkez, tali merkez, gizli yerler, kanallar (gizli geçiş bölgeleri) ve okullardan oluşan bir teşkilat zinciri içerisinde çalışırlar. 

İstihbarat servisleri tarafından genel olarak ajanlar dört ayrı sınıfta değerlendirilmektedir 6; 

(1) Resmi ajanlar (Resmi bir vazife ile başka bir ülkede o devletin izni ile bulunan ajanlar), 
(2) Milli ajanlar (Milli duygu ve yurt sevgisi ile kendiliğinden ajanlık yapanlar), 
(3) Adi ajanlar (Para hırsı, kariyer, kin ve garez, macera veya korku gibi nedenler ile ajanlığa itilenler), 
(4) Profesyonel ajanlar (Ajanlığı meslek, sanat ve geçim aracı olarak seçenler). 

   Resmi ajanlar dış ülkelerdeki elçiliklerde çalışan; kültürel, zirai veya diğer tip ataşe rolündeki kişiler olup, diplomatik dokunulmazlıkları vardır 7. 

   Resmi olmayan ajanlar ise casusluk sisteminin bel kemiğidir. Diplomatik dokunulmazlıkları ve kendilerine sağlanmış koruma imkânları yoktur. 

Ele geçirildiklerinde bağlantıları inkâr edilir. Bu tür ajanların temin edilişinde farklı yöntemler izlenir. Genel olarak erken yaşlarda işe alınır ve verilecek role göre eğitilir. İstihbarat işi bir yandan ajan kullanmak diğer yandan karşı tarafın ajanlarını elimine etmektir. 

“Muhbir”, sokaklarda bize bilgi getirmek için para karşılığı çalışan düşük seviyeli 
insan istihbaratı vasıtasıdır. Bunlar taktik ve operasyonel maksatlar için daha çok yerelde işe alınan kişilerdir. 

Muhbir dışındaki diğer insan istihbaratı vasıtası “kaynak” olarak adlandırılır. Kaynak, muhbirden daha önemlidir; iyi eğitilmiş, iyi yerleştirilmiş ve çok daha kabiliyetlidir. Kaynak da yabancı ülke vatandaşı olabilir ve taktik seviyede de kullanılabilir. İstihbarat maksatları için istihbarat sorgulamalarında da yararlanılır. Amerikan ve Rus istihbaratı kaynak temellidir. Ancak, bazen hedef ülkede tüm hükümet yanlış içinde olabileceğinden kullanılan kaynak da yanlış bilgi getirebilir. 

 Diğer bir insan istihbarat vasıtası “kontrollü eleman”dır. Kontrollü eleman, istihbarat işlerine gönüllü olarak katılır, bilgi sağlamakla birlikte amacımızı bilmeyebilir 8. 

Ülke istihbaratının yetiştirdiği, diplomalı insan istihbaratı kaynakları bunların dışındadır. Sadece bu kişiler insan istihbaratı operasyonları yapmaya yetkilidirler ve istihbarat toplama tekniklerini kullanırlar. 

 İnsan faktörü gizli operasyonların en önemli parçasını oluşturur hatta teknolojiden bile önce gelir. Bir istihbarat görevlisi yeni aldığı elbisenin aslında nano kumaştan yapıldığını ve dokusuna dışarıdan belli olmayacak şekilde yabancı istihbarat servisi tarafından bir izleme cihazı yerleştirildiğini bilemeyebilir. Bir istihbarat görevlisinin mesleki zorluklarından birisi 
de tamamlanmamış işlerle yaşamak zorunda kalmaktır. Eğer bir operasyon görevlisi kendi bilgi eksikliğini bilmiyorsa doldurulacak boşlukları da öngöremez. 

   Bir operasyon görevlisinden bulunması gereken özellikler 9; Orta derecede dışa dönük, keskin bir analitik zekâya sahip, riskleri göze almakta dengeli, komuta zincirine saygı duyan bir ajan olmak. Operasyonel görevlere yatkınlık hem genetik hem de çevresel faktörlerin sonucudur. Genetik tesadüfidir ama diğer taraf eğitim ve deneyimle geliştirilir. Teşkilata katılmadan önce zorlu ve 
zaman zaman da tehlikeli işler yürütmüş, kendilerini değişik ortamlarda ve koşullarda denemiş kişiler daha başarılı olabilir. Bu kişiler zaman içinde çeşitli hatalar da yapmış, kendilerini keşfetmiş ve geliştirmişlerdir. 

 İster operasyon, ister analiz alanında çalışsınlar en iyi istihbarat görevlileri, devlet görevine girmeden önceki yaşamları sırasında çok çeşitli konularda ve kendilerini geliştirmelerine yardım eden deneyimler kazanmış olan kişiler arasından çıkar. 

Bu tür görevliler, başka insanlara karşı daha açık fikirli ve daha yüksek bir empati düzeyine sahip olurlar. 

Meselelere farklı bakış açılarından yaklaşabildikleri için, değişik özelliklerde insanlar ile temas kurabilirler. Ayrıca bu görevliler, mevcut statükonun farkına varabilir, hatta onu sorgulayabilir ve karşı çıkabilirler. Kültürel ve jeopolitik konulardaki üstün algılamaları, kendi hayat deneyimlerinden ve kendilerini iyi tanımalarından kaynaklanır. Empatik sezgiye ya da derin bir istihbarat anlayışına sahip olmayan haber toplayıcıların ve analiz uzmanlarının çok hatalı kararlara varmaları, yürüttükleri operasyonları ellerine yüzlerine bulaştırmaları ve felaketle sonuçlanan siyasi kararlara neden olmaları her an mümkündür. Bunun aksine, insan istihbaratı (humint) faaliyetleri kapsamında yerel normların iyi bir şekilde kavranması ve yerel partnerler ile ortak siyasi amaçlar oluşturmaya gayret edilmesi ile riskler azaltılır, kazançlar artırılır. 

 Terörle mücadele görevindeki Batılı ajanlar son 20 yılda Mi-17 helikopterlerine, 
Predator insansız hava araçlarına, M4 tüfeklerine, Glock 19 model tabancalara, seramik kaplı zırhlara, aşılara, yalan makinelerine, gizlenme araçlarına ve maskelere aşina oldular. Bugünün ajanları teknoloji ile barışık olmaktan öte daha üstün teknolojiyi kullanabilmelidir. İstihbarat teşkillerinin uygun ajan bulmada her zaman en büyük sorunu gidilen ülkenin dilini bilen eleman olmuştur. Örneğin çevrilen pek çok James Bond filmine rağmen, CIA, bütün Soğuk Savaş boyunca Kremlin’in içine tek bir casus dahi sokamadı 10. 

Çare olarak, yerli işbirlikçi bulmak ya da müttefik ülkenin istihbaratına bağımlı kalmak yolları seçilmiştir. 
Bu durum bazen İran örneğinde olduğu gibi pahalıya mal olmuştur. CIA, Afganistan’da casusu olmadığı için büyük ölçüde Pakistan istihbaratına bağımlı kaldı. Aralık 2009’da El Kaide tarafından altı CIA ajanı ve bir Ürdünlü işbirlikçisi Afganistan Khost’ta öldürüldü. Bu olay CIA’nın Pakistan istihbaratına çok bağımlı olmasının bir sonucu idi. Ajan temini, istihbarat teşkilleri için gittikçe daha önemli gelmektedir. 

2.Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder