25 Şubat 2017 Cumartesi

SUDAN İÇ SAVAŞI,


SUDAN İÇ SAVAŞI,



Serdar ÖRNEK*1 
*Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, İİBF, Uluslararası İliskiler Bölümü Öğretim Üyesi 

Özet 

Sudan İç Savası 1955-1972 ve 1983-2005 yılları arasında iki asamalı olarak yasanmıstır. Savas temelde Kuzey Sudanlılar’ın tarih içinde farklı medeniyetlerin etkisi altına girmeleri nedeniyle Güney Sudanlılar’ın dinsel, kültürel ve sosyal olarak kendilerinden farklı olmalarını kabullenememelerinden kaynaklanmıstır. 
Kuzey’de yasayanlar çoğunlukla Müslüman iken Güneyde yasayanlar Animist ya da Hırıstiyandır. Ayrıca ülkenin kuzeyinde ciddi bir Arap nüfusu da bulunmaktadır. Kuzey’in Güneyliler’i asimile etme çabaları ve ülkede ikinci sınıf vatandaslar olarak yasama olasılığı Güney’de tepkiyle karsılanmıstır. 

Dolayısıyla Güneyliler ülke 1 Ocak 1956’da İngiltere’den bağımsızlığını elde etmeden önce 1955 Ağustos’unda isyan etmislerdir. 

Ülkenin Bağımsızlığını elde etmesinden sonra yönetim ya askerlerin ya da kısa süreli de olsa bu asimile politikasını destekleyen sivillerin elinde olduğundan demokratik veya barısçıl yöntemlerle bir sonuç elde edilememistir. 

Güney Sudan 

Özgürlük hareketi ülkenin güneyinin büyük bir bölümünün kontrolünü eline geçirince 1972’de Sudan hükümeti Güneylilerle Adis Ababa Antlasması’nı imzalamıslardır. 
Bu antlasmayla Güney Bölgesi Meclisi’nin kurulması, Güney’e politik ve ekonomik otonomi verilmesi, genel af ve mültecilerin geri dönmesine izin verilmesi kararlastırılmıstır. 
Birinci iç savasta bes yüz binden fazla kisinin hayatını kaybettiği ve yüz binlerce kisinin yurtlarını terk etmek zorunda kaldıkları tahmin edilmektedir. 

Adis Ababa anlasmasından kaynaklanan otonomi sayesinde güneyliler daha liberal bir yasam tarzına sahip olarak yasarken ülkede barıs ortamı devam etmistir. 
Güneyde petrol kaynaklarının kesfedilmesiyle kuzeyliler Adis Ababa anlasmasının değistirilmesi yönünde taleplerde bulunmaya baslamıslardır. 
Ayrıca kuzeyde Müslüman Kardesler Örgütü’nün etkisini artırmasıyla güneyliler üzerinde Araplastırma ve İslamlastırma politikaları da canlanmaya baslamıstır. 
1981 yılında Sudan devlet baskanı Nimeiri Güney Bölgesi Meclisi’ni ve Adis Ababa Antlasmasını feshetmistir. Ayrıca Nimeri Arapça’yı resmi dil olarak kabul ederek, Eylül 1983’te tüm ülkede seriat kanunlarının geçerli olacağını ilan etmistir. Bu gelismeler üzerine ülkede ikinci iç savas dönemi baslamıstır. 2005 yılına kadar devam eden çatısmalar Kenya’da varılan bir uzlasmayla sonuçlanmıstır. Bu antlasma çerçevesinde 9 

Temmuz 2011 tarihinde Güney Sudan’da yapılan bir Referandumla Güney Sudan Bağımsızlığına kavusmustur. 

Bu çalısmada Güney Sudan 9 Temmuz 2011’de Bağımsızlığını elde etmis olsa da, Darfur sorunu 2011’de yapılan barıs antlasmasıyla yatısmıs gibi gözükse de maalesef bu antlasmaların bölgeye istikrar getirmeyeceği ve bölgedeki çatısma ortamının daha uzun bir süre devam edeceği öngörüsünde bulunulmaktadır. Bu konudaki temel dayanağımız ise barıs antlasmalarının ekonomik kaynakların paylasımı ve yeni sınırlar konusunda ciddi sorunlara yol açabilecek belirsizlikler barındırmasıdır. 

Hala hem Sudan hem de Güney Sudan devletleri içinde gerginlik kaynağı olusturabilecek etnik ve dinsel farklılıklar mevcuttur. 

Bunun yanında Güney Sudan’da özellikle iki büyük kabile (Dinka ve Nuer) arasında ülkedeki yönetime hakim olma çekismesi devam etmektedir. ABD ve Çin gibi uluslararası aktörlerin bölgedeki farklı politikaları ve farklı bölgesel aktörlere olan destekleri zaten bıçak sırtı olan barıs ortamını daha da olumsuz etkilemistir. 

Güney Sudan ve Sudan iliskileri en basından itibaren gergin baslamıs ve bazen silahlı çatısma seviyesine dönüsmüstür. Güney Sudan ve Sudan arasında bu gerginlikler yasanırken Temmuz 2013’de Güney Sudan’da iç savas baslamıstır. Bu iç savas kanlı bir sekilde devam etmektedir. Bölgesel ve uluslararası aktörlerin müdahaleleri nedeniyle de kısa bir süre içinde çözümlenecek gibi görünmemektedir. 



***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder