24 Şubat 2017 Cuma

KARADENİZ JEOPOLİTİĞİNDE UKRAYNA VE KIRIM’IN GÜVENLİĞİ, BÖLÜM 2


 KARADENİZ JEOPOLİTİĞİNDE UKRAYNA VE KIRIM’IN GÜVENLİĞİ, BÖLÜM 2


IV. Avrasya Enerji Güvenliği Denklemi İçinde Karadeniz Havzasının Yeri ;

Karadeniz Havzası hem sahip olduğu muhtemel enerji kaynakları nedeni ile hem de enerji kaynakları aktarım hattı olması özelliği ile jeostratejik öneme sahip bir bölgedir. Bu kapsamda 2014 yılında Ukrayna’da yasanan ve hâlen devam etmek te olan kriz ile Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı enerji güvenliği konusunu doğru dan etkilemektedir. Öncelikle enerji güvenliği ile neyi ifade etmek istediğimizi açıklayalım. Enerji güvenliği hem enerji kaynak alanlarının güvenliğini hemde enerji kaynakları aktarım hatlarının güvenliğini kapsamaktadır. 

Enerji kaynaklarının güvenli, istikrarlı, kesintisiz ve serbest piyasa kosullarında küresel piyasalara aktarılması enerji güvenliği açısından stratejik öneme sahiptir. Enerji kaynaklarına ihtiyaç duyan pazarların bu enerji kaynaklarına güvenli bir sekilde ulasabilmesi arz güvenliğini olusturmaktadır. Enerji arz eden ülkelerin sahip oldukları enerji kaynaklarını istikrarlı bir sekilde pazarlayabilmesi kısacası güvenilir müsteriler bulabilmesi ise talep güvenliğini olusturmaktadır. 

Talep ve arz güvenliğinin yanında enerji kaynaklarının ve enerji kaynakları aktarım hatlarının bir ülkenin veya sirketin tek elinde olmaması (Gazprom örneğinde olduğu gibi) da önemli bir konudur. Hem talep hem de arz açısından yüksek oranlardaki bağımlılık da enerji güvenliği konusunu tehlikeye sokmakta dır. Ukrayna krizi, Kırım’ın ilhakı ve Karadeniz Havzası’nın bu noktadaki önemini bu parametreler ısığında yeniden değerlendirmelidir. 

Öncelikle Rusya’nın enerji ihraç eden bir ülke olduğunu ve Rusya’nın ekonomik gücünü enerji ihracatından sağladığını belirtmeliyiz. Dünya petrol üretiminin yaklasık %10’unu ve doğalgaz üretiminin de yaklasık %18’ini Rusya yapmakta dır. Rusya’nın dünya petrol ihracatındaki payı %12, dünya doğalgaz ihracatında ki payı yaklasık %26’dır. Rusya petrol ihracatının %75’ini ve doğalgaz ihracatının da %32’sini Avrupa’ya yapmaktadır. Avrupa açısından bakacak olursak AB enerji temini noktasında Rusya’ya %32 oranında bağımlı görünmektedir. AB ithal ettiği petrolün %34’ünü, ithal ettiği doğalgazın da %30’unu Rusya’dan almaktadır.16 Enerji ihracatı açısından Rusya’nın AB’ye ve enerji ithalatı açısından da AB’nin Rusya’ya bağımlı olduğu görülmektedir. Ekonomik kriz içerisinde bulunan AB’nin, ekonominin temel girdisi olan enerjiye güvenli, istikrarlı, kesintisiz ve ucuz ulasımı büyük önem tasımaktadır. Yine aynı sekilde ekonomisi enerji ihracatına dayanan Rusya’nın da güvenli bir pazar olan AB’ye ihtiyacı bulunmaktadır. 

Enerji arzı ve talebi noktasında olusan bu karsılıklı bağımlılık Avrasya’nın iki küresel aktörü AB ve Rusya’ya karsılıklı bağımlılıktan kaynaklanan isbirliği fırsatları sunarken, aynı zamanda kriz dönemlerinde yüksek bağımlılık riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle enerji ithal eden ülkelerin farklı enerji arz kaynaklarından ve farklı güzergâhlardan enerji temin etmesi de enerji güvenliği açısından büyük önem tasımaktadır. Buna paralel olarak enerji arz eden ülkelerin de farklı talep kaynakları bularak müsteri çesitlendirmesi ne gitmesi de aynı derecede önemlidir. Enerji güvenliği açısından, Avrasya enerji kaynaklarının dünya piyasalarına ulastırılmasın da bu parametre de dikkate alınması 
gerekmektedir. 

Rusya’nın sahip olduğu enerji kaynaklarının AB pazarına aktarılmasında Karadeniz ve Ukrayna stratejik öneme sahiptir. Rusya sahip olduğu enerji kaynaklarını Avrupa’ya aktarırken Ukrayna, Belarusya, Moldova ve Karadeniz’i by-pass eden boru hatlarını kullanmaktadır. Bu nedenle bu bölgelerin istikrarı ve güvenliği hem AB hem de Rusya açısından önem tasımaktadır. Enerji kaynakları na sahip olan Moskova Yönetimi aktarım hatlarını da kontrol etmek istemektedir. AB de Rusya’nın hem enerji kaynaklarını hem de enerji aktarım hatlarını kontrol etmesini enerji güvenliği açısından riskli bir durum olarak değerlendirmektedir. Bu nedenle Ukrayna, Kırım, Moldova ve Beyaz Rusya üzerinden Batı ile Rusya’nın jeopolitik bir rekabete giristiği görülmektedir. 

Bununla birlikte 2008 Rus-Gürcü savası ve 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı dikkatlerin Karadeniz Havzası’na yönelmesine neden olmustur. Özellikle 2008 yılındaki söz konusu savastan sonra ABD’nin Karadeniz’de Romanya ve Bulgaristan’da deniz ve hava üsleri kurduğu ve bu anlamda askerî varlık göstermeye basladığı görülmektedir. 

Günümüzde Karadeniz’de ABD-Rusya arasında da jeopolitik bir rekabetin devam ettiğini görmekteyiz. Bu noktada Türk Boğazları’ndan geçis rejimini düzenleyen ve Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin savas gemilerinin Karadeniz’e geçisine önemli kısıtlamalar getiren Montrö Boğazlar Sözlesmesi de Karadeniz jeopolitiğinde yasanan bu durum değisikliğine paralel olarak yeniden gündeme gelmeye baslamıstır. Washington Yönetimi Montrö Boğazlar Sözlesmesi’nin yenilenmesi konusunu bu dönemlerde gündeme getirmekte ve bu kapsamda 
Türkiye üzerinde zaman zaman baskı olusturabilmektedir. 

Enerji arzı ve talebi konusunda Rusya ile AB arasında olan bu karsılıklı bağımlılık 2006 ve 2009 yıllarında yasanan krizlerle daha belirgin hâle gelmistir. 

Bu krizlerin temel sebebi Rusya ile Ukrayna arasında doğalgaz fiyatının belirlenememesi ve Ukrayna’nın Rusya’ya olan doğalgaz borcunu ödeyememesi dir. Moskova ve Kiev Yönetimleri arasında yapılan müzakereler sonucunda bu sorunlara bir çözüm bulunamamıs, Rusya Ukrayna’ya aktardığı doğal gazı kesmistir. Bu nedenle 2006 ve 2009 yılları kıs aylarında Avrupa’da doğal 
gaz krizi yasanmıstır. Yasanan bu krizden hem Rusya hem de Avrupa ülkeleri etkilenmistir.17 2009 yılında yasanan krizden sonra, Rusya ve Almanya Baltık Denizi’nin altından geçerek iki ülkeyi birbirine bağlayan doğal gaz boru hattı insa etmislerdir. Kuzey Akımı (Nord Stream) olarak bilinen bu hat vasıtasıyla Almanya Rus doğal gazına doğrudan ulasırken, Rusya’nın da enerji arzı konusunda Ukrayna’ya olan bağımlılığı azalmıstır. Hâlihazırda Rusya’dan Avrupa’ya aktarılan yaklasık 155 milyar metreküp gazın yaklasık %60’ı Ukrayna üzerinden Avrupa’ya aktarılırken, 2012 yılında faaliyete geçen Kuzey Akım hattından ise %15’lik kesim aktarılmaktadır.18 Rusya yasanan krizlerin neticesinde tek bir güzergâha bağlı kalmanın risklerinin ne kadar önemli olduğunu görmüs ve Balkanlar, Güney ve Orta Avrupa’ya doğal gaz ihracatında kullanmak üzere Güney Akım (South Stream) projesini gelistirmistir. Bu 
projede Rusya’dan çıkan doğal gazın Avrupa’ya Karadeniz’in altından geçecek bir hatla ulastırılması planlanmıstır. Bu proje Ukrayna krizi ve Kırım’ın ilhakı nedeni ile sekteye uğrasa da projede yer alan ülkeler projenin gerçeklestirilmesi için gerekli çabayı harcamaktadırlar. Güney Akım projesi nedeni ile Karadeniz’in jeostratejik değeri daha da artmıs görünmektedir. Bu sekilde farklı güzergâhların kullanılması ve enerji arz eden ülkeler ile enerji talep eden ülkelerin doğrudan birbirine eklemlenmesi enerji güvenliği denklemi içindeki değisken sayısını azaltmaktadır. Bu durum hem arz eden ülkeler için hem de talep eden ülkeler için önemli bir konudur. 



Harita-1: Rusya ve Avrupa’yı Birbirine Eklemleyen Doğalgaz Boru Hatları 

Moskova Yönetiminin enerji güvenliği kapsamında üç önemli politikasının olduğunu görmekteyiz. Bunlardan ilki enerji arzı açısından tek bir müsteriye (AB’ye) bağımlılığı azaltmak maksadıyla güvenilir ve büyük yeni pazarlar bulmaktır. Bu kapsamda Rusya için Türkiye gibi pazarlar büyük önem tasımaktadır. Ayrıca Rusya Mayıs 2014’te Çin ile 400 milyar değerinde büyük bir antlasma imzalamıstır.19 Bu antlasma ile Rus enerji kaynakları dev Çin pazarına aktarılacaktır. Yapılan bu antlasma Avrasya’da stratejik dengeleri değistir ebilecek niteliktedir. 

Moskova Yönetimi’nin enerji güvenliği kapsamında takip ettiği diğer bir politika da enerji piyasasında fiyat belirleyen bir aktör ülke olmak ve bu rolü üstlenmek tir. Çünkü Rusya’nın ekonomik, siyasi ve askeri gücünün temel dayanak noktası enerji kaynaklarından elde ettiği gelirdir. Bu nedenle Rusya kendi sahip olduğu enerji kaynakları dısındaki kaynakların da kendi kontrolünde olması ve yine kendi kontrolünde küresel piyasalara aktarılmasını istemektedir. Bu kapsamda Rusya’nın odaklandığı enerji kaynak alanı Hazar Havzası’dır. Hazar Havzası enerji kaynaklarının Rusya’nın kontrolünde küresel piyasalara aktarılması Moskova Yönetimi’nin öncelikleri arasında yer almaktadır. 

Rusya bu politikayı takip ederek, farklı kaynak alanlarından ve farklı güzergâhlardan enerji temin etmek isteyen Avrupa üzerinde de baskı uygulamaktadır. 

Bu maksatla Rusya, Hazar Havzası enerji kaynaklarının Rusya’yı dısarıda bırakan projeler vasıtasıyla küresel piyasalara aktarılmasına karsı çıkmaktadır. 
Rusya bu projeleri engellemek için Güney Kafkasya, Orta Asya ve Hazar Havzası’ndaki jeopolitik problemleri kullanmaktadır. Bununla birlikte Rusya Hazar Havzası ülkeleri ile ikili enerji antlasmaları yaparak bu ülkelerin enerji kaynaklarını kendi kontrolünde küresel piyasalara aktarmak istemektedir. Bu noktada Kazak petrolünün, Türkmen doğal gazının ve Azerî petrol ve doğal gazının Rusya için stratejik bir öneme sahip olduğunu görmekteyiz. 

Hazar Havzası enerji kaynaklarına ek olarak Rusya’nın yeni yeni kesfedilmekte olan Doğu Akdeniz enerji kaynakları ile de yakından ilgilendiğini görmekteyiz. Rusya Doğu Akdeniz’de diğer küresel aktörlerle birlikte askeri varlığını sürdürmektedir. Rusya’nın bölgedeki stratejik müttefikleri Suriye (Esad Yönetimi) ve Güney Kıbrıs’tır. Moskova Suriye’nin Tartus limanında Akdeniz donanmasını konuslandırmıs ve aktif konuma geçirmistir. Rusya Suriye krizinde Esad rejimini desteklemekte ve Esad’ın devrilmesinin önüne geçmektedir. Rusya aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’ndeki tam üyelik statüsünden de yararlanarak Kıbrıs sorununda belirleyici olmak istemektedir. Rusya’nın Güney Kıbrıs’ta ekonomik ve finansal açıdan etkili olduğunu görmekteyiz. Kısacası Rusya ve diğer küresel aktörler Doğu Akdeniz’i hem enerji kaynak alanı hem de enerji kaynakları aktarım hattı olarak görmekte ve bu bölgede de siyasi, askerî ve ekonomik açıdan etkinlik kurmaktadırlar. 

Avrasya’nın iki önemli deniz havzası olan Karadeniz ve Doğu Akdeniz’deki jeopolitik durum değisikliklerinin birbirini etkiledikleri görülmektedir. Hemen hemen aynı dönemde patlak veren Ukrayna ve Suriye krizlerinin de bu kapsamda birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düsünüyoruz. Avrasya coğrafyasındaki gücün dağılımı (küresel aktörler ABD, AB, Rusya, Çin, Hindistan; bölgesel aktörler Türkiye, İran, vb.), Avrasya’daki enerji kaynakları ve enerji kaynakları aktarım hatları, küresel aktör ABD’nin Avrasya politikaları ve bir kısmını yukarıda açıkladığımız Avrasya’daki jeopolitik problemler Avrasya’nın güvenliğini ve bu kapsamda enerji güvenliğini doğrudan etkilemektedir. 

Moskova Yönetiminin enerji güvenliği açısından takip ettiği bir diğer politika da enerjinin fiyatlanması ve kendi belirleyeceği fiyattan piyasaya sunulması konusundadır. 

Rusya yaptığı ikili antlasmalarla her bir ülkeye satacağı doğal gazın fiyatını kendisi belirlemektedir. Moskova Güney Kafkasya’daki stratejik müttefiki Ermenistan’a bin metreküp doğalgazı 189 dolardan satarken, Gürcistan’a olan doğal gaz akısını 2008 yılından buyana kesmistir. Belarusya’ya bin metreküpünü 170 dolardan doğal gaz satarken, aynı doğal gazı Ukrayna’ya hâlihazırda 485,5 dolardan satmaktadır. Fakat Rusya, Yanukoviç iktidarda iken aynı gazın bin metreküpünü 285,5 dolardan satmıstır.20 Avrupa ülkelerine de Rusya’nın 
farklı fiyatlardan doğal gaz satısı uyguladığı ve bu fiyatı yaptığı ikili antlasmalarla belirlediği görülmektedir. 

Rusya aynı ekonomik sistem içerisinde bulunan AB üyesi devletlere karsı farklı fiyat politikaları uygulayarak AB içerisinde fırsat esitliği ve rekabet kosullarının ihlal edilmesine yol açmaktadır. Bu durum AB içerisinde büyük bir problem kaynağıdır ve Rusya AB’nin enerji bağımlılığını kullanarak Birliğin iç ekonomi-politik dengesini etkileyebilmektedir. Bu konu AB ülkelerinin enerji konusunda Rusya’ya olan bağımlılıkları ile birlikte değerlendirildiğinde durumun ne kadar hassas olduğu daha iyi anlasılabilecektir. AB üyesi ülkelerin enerji konusunda Rusya’ya bağımlılığını gösteren harita asağıda sunulmustur. 

Özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin enerji konusunda Rusya’ya olan bağımlılık oranı sürdürülebilir bir seviyenin çok üzerinde görünmektedir. Bu tablo söz konusu AB üyesi ülkelerin enerji temini noktasında tamamen Rusya’nın inisiyatifinde olduğunu göstermektedir. 

Bununla birlikte Ukrayna’nın da %58 oranın da Rus doğalgazına bağımlı olduğunu belirtmekte büyük bir fayda bulunmaktadır.21 



Harita-2: Avrupa’nın Rusya’ya Doğalgaz Bağımlılığı 


V. Sonuç ve Değerlendirme;

2014 yılında Ukrayna ve Kırım’da yasanan gelismeler Karadeniz jeopolitiğinde Rusya lehine son derece önemli gelismelere ve değisimlere yol açmıstır. Rusya Kırım’ı ilhak ederek ve Ukrayna’da yasayan Rusları ve Rusça konusan Ukraynalıları kullanarak bölgede kayda değer bir yeni ve önemli jeopolitik kazanım sağlamıstır. Ukrayna, Belarusya, Moldova, Karadeniz ve Güney Kafkasya (Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan) Moskova için enerji güvenliği bağlamında stratejik önemi olan bölgelerdir. Bu bölgelerin Avrupa-Atlantik 
kurumlarının ya da bir baska aktörün kontrolüne geçmemesi için Rusya büyük bir çaba harcamaktadır. 

Bunla birlikte Avrasya enerji güvenliğini doğrudan etkileyen Hazar Havzası ve Orta Asya’nın kontrolü de Rusya açısından büyük önem tasımaktadır ve öncelikli bir konudur. İran ve diğer Ortadoğu enerji kaynakları da Rusya’nın ikinci derecede ilgilendiği jeopolitik öncelikli bir konudur. Bu nedenle günümüzde bu bölgelerde önemli jeopolitik problemler mevcuttur. 

Bu problemler küresel aktörlerin bu bölgelere sık sık müdahale etmesine ve birbirleri ile bu bölgeler üzerinden rekabete girismelerine yol açmaktadır. Küresel enerji ihtiyacının 2030 yılı itibarıyla %36 oranında artacak olması,22 bu durumun önümüzdeki dönemde de devam edeceğini göstermektedir. 

Avrasya enerji güvenliği denkleminin en önemli aktörü süphesiz Rusya’dır ve Rusya’nın bu konumunu uzun vadede koruyacağı öngörülmektedir. Rusya’nın yıllık petrol ihracatı 4 milyar varil ve yıllık doğalgaz ihracatı ise 604 milyar metreküptür. Rusya’nın petrol ve doğalgaz rezerv/üretim oranları incelendiğinde mevcut rezervler ile ham petrolde yaklasık 22 yıl, doğalgaz da ise 80 yıl üretim gerçeklestirebileceği öngörülmektedir. Moskova’nın petrol ve doğalgaz ihracatın dan elde ettiği 235 milyar dolarlık gelir, ülke bütçesinin yaklasık %50’sini olusturmaktadır.23 Rusya için enerji stratejik önem ve önceliğe sahip bir konudur. Bu nedenle Rusya’nın enerji konularında üstlenmek istediği rol ve ayrıcalıklar her zaman belirgin olacaktır. 

Rusya’nın enerji ihracatında en önemli müsterisi AB’dir ve AB de enerji konusunda Rusya’ya bağımlı görünmektedir. Enerji bağımlılığının kaynak çesitliliği sağlayamayan aktörler (AB) ile talep çesitliliği sağlayamayan aktörler (Rusya) üzerinde asimetrik bir yumusak güç etkisine sahip olduğu görülmekte dir. Bununla birlikte Rusya ile AB arasında yaklasık 330 milyar dolar değerinde bir ticaret hacmi söz konusudur. Bu ticaret hacmi ABD ile Rusya arasındakinin on katı kadardır. Rusya’ya enerji temini noktasında önemli ölçüde bağımlı olan AB ülkelerinin Rusya’nın yakın çevresinde icra ettiği askerî operasyonlara engel olmadığı görülmektedir. Ukrayna krizi ve bu kriz karsısındaki AB ülkelerinin farklılasan tutumlarını bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini düsünüyoruz. Yasanan bu krizler Rus tehdidini daha yakından hisseden Doğu Avrupa ülkelerini Avrupa-Atlantik kurumlarına daha da yaklastırmakta ve bu durum Rusya ile Batı arasındaki jeopolitik rekabetin daha da artmasına neden olmaktadır. 

Enerji ve diğer konularda Rusya’ya bağımlılığı olmayan ABD, Moskova’nın bölgedeki bu etkinliğine siddetle karsı çıkmakta ve Rusya’ya karsı sıkı ekonomik ve diplomatik yaptırımlar uygulamaktadır. ABD’nin enerji ve ekonomik konularda Rusya ile yakın iliskileri bulunan Avrupalı müttefikleri ise bu konuda kararsız davranmaktadırlar. Bu durum Moskova’nın elini güçlendirmektedir. Batı’nın bu kararsızlığı karsısında, önümüzdeki dönemde Rusya kaynaklı Ukrayna benzeri krizlerle karsılasmak mümkün görünmektedir. Bu noktada Moldova potansiyel kriz alanı olarak karsımızda durmaktadır. 

Rusya’nın talep güvenliğini sağlamak için Çin ve Hindistan gibi pazarlara yönelmesi Avrasya’daki stratejik dengenin yeniden olusmasına yol açmaktadır. AB’nin kaynak çesitliliği sağlamak için Hazar Havzası, Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika enerji kaynaklarına daha fazla yönelmesi ile birlikte bu bölgelerdeki istikrarsızlığın da daha da artacağı öngörülmektedir. Türkiye’nin yakın çevresini olusturan bu bölgeler konusunda değisen durumlara uyum sağlayan pro-aktif politikalar üretmesi gerekmektedir. TANAP bu açıdan 
son derece önemlidir ve sonuçlandırılmalıdır. Özellikle Türkiye’yi Karadeniz bağlamında önümüzdeki dönemde üzerinde duracağı konulardan biri de ABD’nin Karadeniz’deki deniz ve hava üslerine ilave olarak artırmak istediği askerî varlığı olacaktır. Romanya ve Bulgaristan ile birlikte ABD Türkiye üzerinde Montrö Boğazlar Sözlesmesinin yenilenmesi için uluslararası kamuoyu olusturmak isteyebileceği ve hatta bu yönde etkili olabileceği değerlendirilmektedir. 

Sonuç olarak; 

Ukrayna Doğu ile Batı arasında bir sınır ülkesi (borderland) olması nedeni ile hassas bir konumda bulunmaktadır. Ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel açıdan 
Ukrayna’nın içinde bulunduğu ikiye bölünmüslük, Kiev Yönetimini ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumakta zorlanmasına ve hatta bu yetkisini bir noktada alıkoymaktadır. Ukrayna’nın içinde bulunduğu bu istikrarsızlık Avrasya enerji güvenliğini de olumsuz yönde etkilemektedir. 

Bu sorunun çözümü Ukrayna’yı Batı (AB ve NATO) ile Rusya arasında seçim yapmaya zorlamaktan daha çok ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ve egemenliğine saygı gösterilmesidir. Ukrayna kendi egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruyan istikrarlı ve güçlü bir ülke olmalıdır. Kısa vadede ne Rusya ne de Batı ile bir ittifak içerisine girmemeli, ekonomik ve siyasi istikrarı sağlama ve gelistirme konusunda kararlılık göstermelidir. Ukrayna’nın kendine has özel durumu ve konumu O’nu Avrasya coğrafyasının önemli bir ülkesi yapmaktadır. Bu nedenle Ukrayna diğer aktörlerle iliskilerini ulusal çıkar üzerinden tanımlamalı, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı ilkesinden hareketle kalıcı ve tutarlı politikalar gelistirmelidir. 

DİPNOTLAR;

1 Prof.Dr., Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı 
2 Bilge Adamlar Kurulu Raporu, “Karadeniz’deki Gelismeler ve Türkiye, Rapor No:62, İstanbul, 2014, s.1, 
http://www.bilgesam.org/Images/Dokumanlar/0-96-2014090344karadeniz1.pdf, (Erisim 08.10.2014). 
3 Olesya Aldushenko, “Russia Interested In The Russian Diaspora Living Abroad”, 
http://rbth.com/articles/2012/10/01/russia_interested_in_the_russian_diaspora_living_abroad_ 18739.html, (Erisim 08.10.2014). 
4 “EU Borderland Deals Will Not End Russia's Challenge”, http://www.stratfor.com/analysis/eu-borderlanddeals-
will-not-end-russias-challenge#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 10.10.2014). 
5 Ali Faik Demir, Türk Dıs Politikası Perspektifinden Güney Kafkasya, Bağlam Yayıncılık, Dstanbul, 2003, ss. 181,192. 
6 Bilge Adamlar Kurulu Raporu, Rapor No:60, Dstanbul, 2014, s.11-14, 
http://www.bilgesam.org/Images/Dokumanlar/0-96-2014042413kafkasya-raporu-internet1.pdf, (Erisim 25.09.2014). 
7 “Amid Crisis, Belarus Re-examines its Political and Security Situation”, 
http://www.stratfor.com/analysis/amid-crisis-belarus-re-examines-its-political-and-security-situation#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 08.10.2014). 
8 “The Eurasian Union: The Other EU”, http://www.economist.com/news/europe/21613319-why-russia-backseurasian-union-other-eu, (Erisim 23 August 2014). 
9 Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahtası, çev. Yelda Türedi, Dnkilâp Yayınları, Dstanbul, 2005, s. 133. 
10 Serhy Yekelchyk, Ukraine: Birth of a Modern Nation, Oxford University Press, Oxford, 2007, ss. 193-197. 
11 “Russian Troops Storm Ukrainian Bases In Crimea”, http://www.bbc.com/news/world-europe-26698754, (Erisim 22.03.2014). 
12 Max Fisher, “What is the Ukraine Crisis?”, http://www.vox.com/cards/ukraine-everything-you-need-toknow/what-is-the-ukraine-crisis, (Erisim 03.09.2014). 
13 Hasan Selim Özertem, “Ukrayna’daki Krizin Avrupa Enerji Güvenliğine Etkisi”, USAK Analist Dergisi, Ankara, Temmuz 2014, s.80-81. 
14 “Ukraine: Putin Calls For Talks On East Ukraine”, http://www.stratfor.com/situation-report/ukraine-putin-
calls-talks-east-ukraine#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 08.10.2014). 
15 “Ukrayna’da Ateskes Dçin Dmzalar Atıldı”, http://www.euractiv.com.tr/politika-000110/article/ukraynada-ateskes-icin-imzalar-atildi-030220, (Erisim 06.09.2014). 
16 BP Statistical Review of World Energy, June 2013, http://www.bp.com/content/dam/bp/pdf/statistical-review/statistical_review_of_world_energy_2013.pdf, (Erisim 25.09.2014). 
17 Jan Frederick Braun, “EU Energy Policy Under the Treaty of Lisbon Rules: Between a New Policy and Business as Usual”, EPIN Working Paper No:31, 2011, 
http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=2001357, (Erisim 25.09.2014). 
18 “A Possible Nord Stream Expansion”, 
http://www.stratfor.com/analysis/possible-nord-stream-expansion#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 04.05.2014). 
19 Richard Martin, “Russia-China Gas Deal Narrows Window for U.S. Exports”, 
http://www.forbes.com/sites/pikeresearch/2014/05/30/russia-china-gas-deal-narrows-window-for-u-s-exports/, (Erisim 09.09.2014). 
20 Anna Shiryaevskaya, Marek Strzelecki, “Europe Seen Paying Twice as Much to Replace Russian Gas”, 
http://www.bloomberg.com/news/2014-03-28/europe-seen-paying-twice-as-much-to-replace-russian-gas.html , (Erisim 30.03.2014). 
21 “Ukrayna ile Rusya Arasındaki Anlasmazlık Yeni Doğalgaz Krizine Yol Açtı”, 
http://www.euractiv.com.tr/enerji/article/ukrayna-ile-rusya-arasindaki-odeme-anlasmazligi-yeni-dogalgaz-krizi-
beklentisine-yol-acti-029672, (Erisim 03.09.2014). 
22 Lauren Goodrich, Marc Lanthemann, “The Past, Present and Future of Russian Energy Strategy”, 
http://www.stratfor.com/weekly/past-present-and-future-russian-energy-strategy#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 02.03.2014). 
23 “Energy Production and Imports”, 
http://epp.eurostat.ec.europa.eu/statistics_explained/index.php/Energy_production_and_imports ,(Erisim 08.10.2014) 


KAYNAKÇA 

Bilge Adamlar Kurulu Raporu, “Karadeniz’deki Gelismeler ve Türkiye, Rapor No:62, Dstanbul, 2014, s.1, 
http://www.bilgesam.org/Images/Dokumanlar/0-96-2014090344karadeniz1.pdf, (Erisim 08.10.2014). 

Olesya Aldushenko, “Russia Interested In The Russian Diaspora Living Abroad”, 
http://rbth.com/articles/2012/10/01/russia_interested_in_the_russian_diaspora_living_abroad_ 18739.html, (Erisim 08.10.2014). 

“EU Borderland Deals Will Not End Russia's Challenge”, 
http://www.stratfor.com/analysis/eu-borderland-deals-will-not-end-russias-challenge#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 10.10.2014). 

Ali Faik Demir, Türk Dıs Politikası Perspektifinden Güney Kafkasya, Bağlam Yayıncılık, Dstanbul, 2003, ss. 181,192. 

Bilge Adamlar Kurulu Raporu, Rapor No:60, Dstanbul, 2014, s.11-14, 
http://www.bilgesam.org/Images/Dokumanlar/0-96-2014042413kafkasya-raporu-internet1.pdf, (Erisim 25.09.2014). 

“Amid Crisis, Belarus Re-examines its Political and Security Situation”, 
http://www.stratfor.com/analysis/amid-crisis-belarus-re-examines-its-political-and-security-situation#axzz3FlI aIUhX, (Erisim 08.10.2014). 

“The Eurasian Union: The Other EU”, 
http://www.economist.com/news/europe/21613319-why-russia-backs-eurasian-union-other-eu, (Erisim 23 August 2014). 

Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahtası, çev. Yelda Türedi, İnkilâp Yayınları, İstanbul, 2005, s. 133. 

Serhy Yekelchyk, Ukraine: Birth of a Modern Nation, Oxford University Press, Oxford, 2007, ss. 193-197. 

“Russian Troops Storm Ukrainian Bases In Crimea”, 
http://www.bbc.com/news/world-europe-26698754, (Erisim 22.03.2014). 

Max Fisher, “What is the Ukraine Crisis?”, 
http://www.vox.com/cards/ukraine-everything-you-need-to-know/what-is-the-ukraine-crisis, (Erisim 03.09.2014). 

Hasan Selim Özertem, “Ukrayna’daki Krizin Avrupa Enerji Güvenliğine Etkisi”, USAK Analist Dergisi, Ankara, Temmuz 2014, s.80-81. 

“Ukraine: Putin Calls For Talks On East Ukraine”, 
http://www.stratfor.com/situation-report/ukraine-putin-calls-talks-east-ukraine#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 08.10.2014). 

“Ukrayna’da Ateşkes İçin İmzalar Atıldı”, 
http://www.euractiv.com.tr/politika-000110/article/ukraynada-ateskes-icin-imzalar-atildi-030220, (Erisim 06.09.2014). 

BP Statistical Review of World Energy, June 2013, 
http://www.bp.com/content/dam/bp/pdf/statistical-review/statistical_review_of_world_energy_2013.pdf, (Erisim 25.09.2014). 

Jan Frederick Braun, “EU Energy Policy Under the Treaty of Lisbon Rules: Between a New Policy and Business as Usual”, EPIN Working Paper No:31, 2011, 
http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=2001357, (Erisim 25.09.2014). 

“A Possible Nord Stream Expansion”, 
http://www.stratfor.com/analysis/possible-nord-stream-expansion#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 04.05.2014). 

Richard Martin, “Russia-China Gas Deal Narrows Window for U.S. Exports”, 
http://www.forbes.com/sites/pikeresearch/2014/05/30/russia-china-gas-deal-narrows-window-for-u-s-exports/, (Erisim 09.09.2014). 

Anna Shiryaevskaya, Marek Strzelecki, “Europe Seen Paying Twice as Much to 
Replace Russian Gas”, 
http://www.bloomberg.com/news/2014-03-28/europe-seen-paying-twice-as-much-to-replace-russian-gas.html , (Erisim 30.03.2014). 

“Ukrayna ile Rusya Arasındaki Anlasmazlık Yeni Doğalgaz Krizine Yol Açtı”, 
http://www.euractiv.com.tr/enerji/article/ukrayna-ile-rusya-arasindaki-odeme-anlasmazligi-yeni-dogalgaz-krizi-beklentisine-yol-acti-029672, (Erisim 03.09.2014). 

Lauren Goodrich, Marc Lanthemann, “The Past, Present and Future of Russian 
Energy Strategy”, http://www.stratfor.com/weekly/past-present-and-future-russian-energy-strategy#axzz3FlIaIUhX, (Erisim 02.03.2014). 

“Energy Production and Imports”, 
http://epp.eurostat.ec.europa.eu/statistics_explained/index.php/Energy_production_and_imports ,(Erisim 08.10.2014) 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder