14 Temmuz 2017 Cuma

28 ŞUBAT 1997 TARİHLİ MİLLİ GÜVENLİK KURULU TOPLANTISI, BÖLÜM 4


  28 ŞUBAT 1997 TARİHLİ MİLLİ GÜVENLİK KURULU TOPLANTISI, BÖLÜM 4


- Nitekim Milli Eğitim Bakanı'nın YÖK Başkanlığı döneminde Mısır'daki El-Ezher üniversitesi başta olmak üzere çeşitli ülkelerdeki islam üniversitelerine yüzlerce 
öğrencinin gönderildiği, bugünkü YÖK Başkanı Kemal Gürüz tarafından dile getirilmiştir. Ayrıca son öğretmen atamalarında El-Ezher üniversitesi mezunu 
4 ilahiyatçı, Milli Eğitim Bakanlığınca öğretmen olarak atanmış, bu kapsamda 18 kişinin daha atanma beklediği öğrenilmiştir. 

- Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'ın YÖK Başkanlığı döneminde, özellikle Refah ideolojisini benimseyen öğrencilerin mastır ve doktora amacıyla yurtdışına gönderilmiş olduğu gerçeğinin bugünkü YÖK Başkanı Kemal Gürüz tarafından ortaya çıkarılması; gerek Refah Partisi ve gerekse Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam tarafından kabullenilememiş ve bu kesim tarafından, "YÖK Başkanının Cumhurbaşkanı tarafından atanması kararının müşterek kararnameye dönüştürülerek sadece başbakan ve başbakan yardımcısının mutabakatı ile atanması şeklinde yeniden düzenlenmesini ve YÖK Genel Kurulunun 24 kişiden 15 kişiye indirilmesini" öngören yeni bir YÖK tasarısı gündeme getirilmiştir. 

- Bu yeni yasa tasarısı ile insiyatifin Cumhurbaşkanından alınarak hükümete verilmesinin ve YÖK Başkanlığı görevini yürüten Kemal Gürüz'ün biran önce 
görevden uzaklaştırılmasının amaçlandığı görülmektedir. 

- Yurtdışındaki islami üniversitelere eğitim maksadıyla gönderilecek öğrenciler, genellikle imam hatip mezunu olan, ancak üniversite 2 nci basamak sınavını 
kazanamamış, doğu ve güneydoğu Anadolu'lu gençler arasından bizzat refah partisince seçilmekte, öğrencilere bu üniversitelerde müfredatın ağırlık noktasını 
şeriat ve hukuk derslerinin oluşturduğu ilahiyat, ekonomi ve Arapça dersleri verilmekte, derslerden arta kalan zamanda o ülkedeki islami örgütler tarafından 
(örnek : Pakistan Cemaati İslam örgütü) silahlı eğitime tabi tutularak cihad'a hazırlanmaktadır. Eğitimini tamamlayan öğrenciler, yurda dönmelerine müteakip milli görüş camiasının şemsiyesi altında görev almaktadır. bu eğitimler öğrencileri öylesine etkilemektedir ki bazıları bulundukları ülkede Arapça isimler 
almak için ilgili makamlara başvuruda bulunmaktadır. 

- Bu bağlamda başbakan Erbakan Ağustos 1996 tarihinde Pakistan'a yaptığı ziyarette bayan Butto'ya Pakistan'daki islam üniversitesine daha fazla Türk öğrenci alınması teklifinde bulunmuş, ancak teklif Bayan Butto tarafından duymazlıktan gelinmiştir. 

- Halihazırda başta İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Trakya Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Ankara Gazi 
Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Konya Selçuk Üniversitesi olmak üzere bir çok üniversitede yönetim ve öğretim kadrosuyla öğrenciler refah partisi yandaşları 
tarafından kontrol edilir hale gelmiştir. 19 Mayıs Üniversitesi de belirtilen üniversiteler arasına girmek üzeredir. 

- Büyük iller başta olmak üzere ülke genelindeki yerel yönetimlerin % 40'ını elinde bulunduran refah partisi belediye imkanlarından azami ölçüde istifade ederek, bir taraftan kendi yandaşlarına önemli menfaatler temin ederken, diğer taraftan icraatları ile kendine müzahir kitle oluşturma gayretlerini sürdürmektedir. 

- Refah Partisi, nihai amaçta gerçekleştireceği şeriat sistemine geçişi kolaylaştırmak ve gerekli alt zemini oluşturmak maksadıyla; şeriat yönetiminin ana erki'ni oluşturan şura sistemi uygulamalarını, öncelikle sahip olduğu yerel yönetimlerde hayata geçirmeye başlamış bulunmaktadır. Bu konudaki en güzel örneğini, Ankara'nın Sincan Belediyesi oluşturmaktadır. 

- RP'li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız; demokratik yollarla başkan seçildiği ilçede, halkın sorunlarını çözmek ve hizmet getirmek için, mevcut rejimin 
sağladığı bütün olanakları kullanmak yerine, islamiyetin ilk dönemlerinde uygulanan "islam şurası" sistemi ile belediye hizmetlerini ve sosyal hayatı düzenleme gayretleri göstermektedir. Bu doğrultuda her hafta cuma günleri sabah namazından sonra sözde şura üyeleri ile toplantılar düzenleyerek yaptıklarını anlatmakta ve alenen "bunlar şeriatçılıksa, ben şeriatçıyım" diyebilmektedir. 

-Refah'lı belediyeler kendi kontrolünde faaliyet göstermekte olan yurt, pansiyon ve bir kısım vakıf imkanlarını en verimli şekilde kullanmak suretiyle şehir 
varoşlarında oturan fakir ailelere gıda, yakacak ve parasal yardım yapmakta, bu ailelerin çocuklarının eğitim masraflarını üstlenmekte, böylece bu bölgelerde 
kendi ideolojisine hizmet edecek taban kazanma faaliyetlerini yürütmektedir. 

- RP'li büyük şehir belediyeleri tarafından yüksek öğrenim gençliğine karşılıksız burs verilmekte ve bu yaklaşımla bir taraftan üniversite öğrencilerinin kendi 
ideolojilerine yakınlaşması sağlanırken, diğer taraftan Refah Partisi'ne gerektiğinde hizmet edecek " Paralı Askerlerin " temini gerçekleştirilmektedir. 
Bu maksatlar için sadece Ankara Büyükşehir Belediyesince ayrılan fon miktarı 5 trilyon lira civarındadır. son dönem içinde birçok üniversitede meydana 
gelen olayların taraflarından birinin sağ görüşlü öğrenci kesimi olduğu anımsandığında, bahsekonu paraların ne maksatla ve niçin verilmekte olduğu 
konusu açıklık kazanmaktadır. 

- Tüm belediye kadroları refah partisi yanlıları ve diğer irticai kesimlere üye kişilerce doldurulmakta ve bunlar vasıtasıyla belediye imkanları, kendileri gibi 
düşünmesi istenen hedef kitleye yönlendirilmektedir. 

- Sahip oldukları belediye imkanlarından yararlanarak, diğer irticai unsurlar için de önemli olan kuran kursu, pansiyon ve vakıflar gibi girişimlere kolaylık 
sağlamakta, böylece bu kesimleri siyasi yaklaşımları içerisine çekmeye çalışmaktadır. 

- RP'li belediyeler, düzenledikleri kermes, gece, hayır çarşısı, mevlüt ve toplantı gibi etkinliklerle mahalle ve semt bazında organize olmakta ve kendi 
ideolojilerini bu insanlara iletme fırsatı bulmaktadır. Tesettürlü bayanlar için toplu evlenme ve nikah törenleri tertiplenmekte ve irticai kesimin ileri 
gelenlerinin bu etkinliklere iştiraki sağlanarak olay propaganda gösterisine dönüştürülmektedir. 

- Topluma hizmet veren ve kendilerince kontrol edilen dinlenme yerleri, gazino, kahve ve benzeri mekanlara çağdaş yaşam kıyafeti taşımayan insanların 
girmesine müsaade ederek bir taraftan bu kesime motivasyon kazandırmakta, diğer taraftan da kendileri gibi olmayanları etkilemeyi ve soyutlamayı 
hedeflemektedir. 

- Yerel yönetim yasasında değişiklik öngören refah partisi yapılacak değişiklik ile camilere arazi tahsisi yanında, ilk kez belediye bütçelerinin %1'nin cami 
yapımında kullanılmasına imkan verecek yasal düzenlemeyi hayata geçirmeyi planlamaktadır. halihazırda Türkiye'de 898 kişiye bir cami düşmekte olduğu 
dikkate alındığında bu uygulama ile neyin amaçlandığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. 

- Bugüne kadar Silahlı Kuvvetlerden YAŞ kararı ile ayrılan 216 subay ve astsubayın büyük bir kısmına Refah'lı belediyelerde önemli görevler verilmek suretiyle kamuoyuna bu insanların sahipsiz olmadıkları mesajı verilmeye çalışılmaktadır. 

-RP'li yerel yönetimlerin yukarıda arz edilen uygulamalarına yönelik tüm faaliyetleri Avrupa Milli Görüş Teşkilatına bağlı müfettişlerce; il, ilçe ve belde bazında belirli bir plan ve program çerçevesinde denetlemeye tabi tutulmakta, denetleme sonrasında tespit edilen aksaklıkların giderilmesi ve yeni başlatılacak 
uygulamalara yönelik esasların tespiti yönünde çalışmalar yapılmaktadır. bu teşkilat tarafından denetlenen en son belediyenin gölcük belediyesi olduğu 
tespit edilmiştir. 

- Toplumdaki ekonomik dengelerin halk çoğunluğu aleyhine bozulmuş olması ve bu tablonun giderek kötüleşmesi Refah Partisi’ne ideolojilerini tabana 
yayma açısından arzu ettikleri ortamı kendiliğinden getirmektedir. 

- Refah Partisi gerek yurtiçinde ve gerekse uzantıları vasıtasıyla yurtdışında her türlü fırsatta halktan fitre, zekat, bağış toplamakta organizasyonlar 
olanlardan ise aidat şeklinde sürekli gelir elde etmektedir. 

- İrticai kesime ait vakıflardan sadece Akyazı Vakfının kurban derilerinden 1,5 trilyon lira gelir elde ettiği göz önüne alınınca, irticai kesimin biraz önce 
ifade edilen yöntemlerle tahmin edilemeyecek miktarlarda maddi gelir temin etmekte olduğu kolaylıkla değerlendirilebilecektir. 

- Diğer taraftan Refah Partisinin en önemli gelir kaynaklarından birisini de RP'li belediyelerce kendilerine aktarılan yardımlar oluşturmaktadır. 

- Refah Partisi ve irticai kesim, gıda, tekstil ve yayın sektörlerinde yurtiçinde ve yurtdışında kurdukları toplam 509 ticari şirket vasıtasıyla önemli gelirler 
sağlamakta ve bu gelirleri, biraz önce ifade edilen gelir kaynakları ile birlikte fakir aile ve semtlere gıda yardımında, fakir öğrencilere harçlık ve malzeme 
dağıtımında kullanmak suretiyle sempatizan kazanmaktadır. 

- Ayrıca Refah Partisi Türkiye'deki rejimin değişmesini isteyen ve/veya Türkiye'nin bölünmesinde fayda gören ülkelerden destek sağlamakta, hatta silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yolu ile gelir elde ettiğine dair duyumlar alınmaktadır. bahsekonu destek; 

+ S.Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'in destekledikleri  " Müslüman Kardeşler " örgütü, 
+ S.Arabistan'ın desteklediği "Rabıta" örgütü, 
+ Libya'nın kurduğu, Suriye, İran ve Cezayir'deki İslami Selamet Cephesi"nin de destekleyip finansa ettiği "İslama Çağrı Cemiyeti
+ Türkiye genelinde bankacılık ve finans sektöründe faaliyet gösteren "Faysal Finans”, "Al Baraka Türk" ve "Asya Finans" gibi banka ve finans kurumları, 
+ İran rejimini Türkiye'ye ihraç etmek maksadıyla İran tarafından kurdurulan şirket ve dernekler gibi islami terör örgütleri ve legal ticari kurumlar aracılığı ile 
sağlanmaktadır. 

Belirtilen bu gelir kaynakları, ülkede şeriatçı özlemin artması, varolan özlemin güçlendirilmesi ve kendi ideolojilerine hizmet edecek ümmetçi bir toplumun 
yaratılması maksadıyla; refah partisi tarafından, ülkeye şeriat düzeninin getirilmesine yardımcı olacak kişilerin ve çeşitli mekanizmaların ele geçirilmesi 
için sarfedilmektedir. 

- İrticai kesimin nihai amaçlarına ulaşmada takip ettikleri stratejilerinin üçüncü aşamasını cihad oluşturmaktadır. Diğer bir ifade ile şayet demokratik yol 
ile siyasi iktidar ele geçirilemez ise oluşturacakları silahlı kitle ile devlet güçlerinin tasfiye edilmesi suretiyle teokratik rejimin gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. 

- Milli Gençlik Vakfı genel başkanlığına getirilen Mustafa Genç; "gürül gürül akan nehirler durdurulamaz, cihad'ın önünü kesmeyin, artık şartlar değişmiştir, içeriğin fiiliyata dökülmesinin zamanı gelmiştir, cihad, bir insanın tüm gücünü Allah'ın emir ve yasaklarına göre programlamaktır, cihad yolları kesildiğinde patlama olacaktır. 
Biz peygamberin söylediği gibi savaşı istemiyoruz ama gerektiğinde savaştan da kaçmıyoruz" 
şeklindeki ifadeleri ile yandaşlarının nihai amaçlarına ulaşmadaki 
gayretlerini hızlandırmayı ve güçlendirmeyi istemektedir. 

- Bu maksatla TSK başta olmak üzere devletin diğer silahlı güçlerinin ele geçirilmesi Refah Partisi'nin en önemli hedefini oluşturmaktadır. 

- Refah Partisi ve diğer irticai kesim belirtilen hedefin tahakkuku amacıyla, bir taraftan imam hatip okulu mezunlarının harp okullarına girmesi yönünde yasa 
tasarısı dahil çeşitli alanlarda mücadele verirken, diğer taraftan öncelikle TSK bünyesinde askeri eğitimi belirli ölçüde almış olan kitlelere, yani askeri lise ve 
harp okullarına veya bu eğitimi yeni almaya başlayan üniversitelerdeki askeri öğrencilere, astsubaylara ve uzman erbaşlara el atmaktadır. 

- Yine aynı şekilde irticai kesim küçük rütbeli asker kişilere öncelikle ulaşmak istemekle, bir taraftan yıllar sonra kendisinin arzuladığı şeriat devletinin silahlı 
kuvvetlerine komuta edecek ordu mensuplarını elde etmeyi, diğer taraftan da nihai amacına ulaşmadaki en büyük engeli oluşturan Atatürkçü ve laik TSK.ni 
ortadan kaldırmayı düşlemektedir. 

- Refah Partisi bu girişimlerine ilaveten TSK bünyesinde bulunan muhafazakar yapıdaki ve/veya başta ekonomik olmak üzere çeşitli problemlere sahip değişik 
rütbelerdeki askeri personele yaklaşarak, bunları Nurcu, Fethullahçı, Nakşibendici ve kürtçü-islamcı subaylar ve astsubaylar olarak bölmek suretiyle tarikatlar bazında ele geçirerek kendi saflarına katılmaları yönünde yoğun girişimlerde bulunmakta, böylece TSK’ni içerden parçalayarak birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. 

- Ayrıca; refah partisi, askeri lojman, garnizon ve bu yerleşim kesimlerine yakın mahallerdeki ilkokul, ortaokul ve liselere, tesettürlü öğretmenler atamak 
suretiyle, bu okullardaki subay ve astsubay çocuklarını kendi düşünceleri ve kıyafet şekilleri doğrultusunda etkilemek ve böylece TSK’ne mensup ailelerin 
çağdaş yaşam bütünlüğünü parçalamayı hedeflemektedir. 

- Nitekim; 16 Aralık 1996 tarihinde Gnkur.Bşk.lığı Gölbaşı/Ankara'da bulunan Bayrak Garnizonuna sadece gözlerinin görülebildiği tesettürlü kıyafetle 
müracaatta bulunan bir bayan; bu garnizondaki ilkokula öğretmen olarak atandığını belirterek giriş için müsaade istemiştir. yapılan araştırmada bu öğretmen bayanın gölbaşı ilçe milli eğitim müdürlüğünün haberi olmaksızın, doğrudan Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünce atandığı tespit edilmiştir. 

- Sızmayı amaçladıkları TSK’nden irticai faaliyetlerinden dolayı askeri şura kararları ile atılan subay ve astsubaylara; Refah'lı belediyelerde ve diğer 
kurumlarda yeni kadrolar tahsisi suretiyle, TSK’ndeki sempatizanlarına destek verilmekte ve onlara bulundukları görevlerinden atılsalar bile aç ve susuz 
kalmayacakları mesajı iletilmektedir. Dolayısıyla bu tip kişilerin faaliyetlerini daha etkin ve açık yapmalarına zemin hazırlanmaktadır. 

- YAŞ kararı ile TSK’den ayrılanların çoğunluğu; İhlas Holding, TGRT, Refahlı belediyeler, irticai görüş sahibi şahısların özel işyerlerinde iş bulmaktadır. 

- Refah Partisi, yaş kararları nedeniyle ordudan ayrılan subayların mağduriyetinin önlenmesi için yukarıda arz edilen tedbirlere ilaveten, bu personelin devletin bir kurumu olan TSK’nden ilişiği kesildikten sonra yine devletin diğer bir kurumunda yeniden görevlendirilebilmesi yönünde yöntem geliştirme gayretleri sergilemektedir. bu çerçevede en son yaş kararı ile TSK’nden ayrılan iki Yzb.nın, Adalet Bakanlığında görevlendirilmesi maksadıyla bizzat Adalet Bakanı Şevket Kazan imzasıyla bu kişilere ait sicil özetlerinin gönderilmesi Gnkur.Bşk.lığından talep edilmiştir. 

- İrticai kesim, TSK’den YAŞ kararı ile atılan personele dışarıda mutlaka sahip çıkarak, TSK bünyesinde kalan yandaşlarının yüreklendirilmesinin şart olduğunu, bu tutumun kararsızları kendi saflarına çekmede yardımcı olacağını, dolayısı ile yaş kararlarına üzülmemek gerektiğini, bu kararların şeriat düzeni geldiğinde birer gurur belgesine dönüşeceğini ifade ederek, yaş kararlarından dolayı TSK bünyesindeki yandaşlarının müşterek ideallerinden vazgeçmemelerini amaçlamaktadır. 

- Diğer taraftan TSK’nin; yer aldığı devlet karar organları içindeki etkinliğinin azaltılması maksadıyla, Gnkur.Bşk.lığının MSB.lığına bağlanması gerektiği, 
MGK’nun kaldırılmasının şart olduğu ve yüksek askeri şura kararlarının yargı denetimine açılması zorunluğunun bulunduğu, sürekli gündemde tutularak bu 
konularda yasa tasarıları hazırlama böylelikle TSK’nin pasifize edilmesi ve TSK’den taraftar kazanılması amaçlanmaktadır. 

- Refah Partisi, amaçlarına ulaşmada tek engel olarak gördüğü TSK’ni, dinsiz bir kuruluş olarak göstermeye yönelik girişimlerini sinsi bir şekilde aralıksız 
devam ettirmekte ve böylelikle halk ile TSK’nin karşı karşıya gelmesine neden olacak ortamı yaratmayı amaçlamaktadır. 

- Nitekim şeriatçı kesimin ve Refah Partisi'nin güdümündeki irticai medya grubu; iktidar ortamının kendilerine sağladığı imkanları mevcut yasalar hilafına azami 
ölçüde kullanarak, ülkede rejimin en önemli teminatı olan TSK.ni tahrik edici ve yıpratıcı yayınlarına fütursuzca ve her geçen gün artan bir dozda devam 
etmek suretiyle, milletin gözbebeği silahlı kuvvetlerin etkinliğini ve güvenirliğini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Diğer bir vahim boyut ise irticai basının 
bu gayretlerine, diğer hür medyanın bazı organlarının da varolan dinci okuyucu potansiyelini elde ederek tirajlarını arttırmak, amacıyla zaman zaman katkıda 
bulunması ve bu yaklaşımlarını müteakip süreç içerisinde irticai medya grubu gibi sürekliliğe dönüştürmesi ihtimalidir. refah partisi ayrıca, bazı bakanlıklardan 
milli güvenlik akademisi bünyesinde açılan kursa göndereceği üst düzey bürokratları, özellikle kendi düşüncesine yakın dinci ve kürtçü kişilerden 
seçmekte ve bu yolla sadece belirli kişilerin vakıf olması gereken bilgileri ele geçirmeyi hedeflemektedir. 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder