14 Temmuz 2017 Cuma

28 ŞUBAT 1997 TARİHLİ MİLLİ GÜVENLİK KURULU TOPLANTISI, BÖLÜM 9


  28 ŞUBAT 1997 TARİHLİ MİLLİ GÜVENLİK KURULU TOPLANTISI, BÖLÜM 9


 MİT Müsteşarlığından 26.02.1997 tarihinde gelen cevabi yazıda;160 

 “Türk öğrencilerin MISIR, SUUDİ ARABİSTAN, LİBYA ve İRAN’da yoğunlaştığı, MISIR’da, İmam-Hatip Lisesi mezunu öğrencilerinin El Ezher Üniversitesi’nin Arap Dili ve Edebiyatı ile İlahiyat eğitimi veren bölümlerine kabul edildiği, YÖK’ün El-Ezher üniversitesi ile Türk üniversiteleri arasında muadiliyet konusunda hassas davranması nedeniyle son üç yılda öğrenci kabul etmeyen El-
Ezher Üniversitesinin 1996 yılında ilk olarak 150 öğrenci aldığını, halen bu okulda 1100 Türk öğrenci bulunduğunu, bu öğrencilerinin 600’ünün Milli Görüşçü, 250-300’ünün Fethullah GÜLEN Grubu yandaşı olduğu, 25-30 kişi kadar Ülkücü ve 25-30 kadarının da PKK yanlısı Kürdistan İslam Hareketi 
(KİH) yandaşı olduğu, az sayıda Süleymancı, Nurcu ve Radikal İslamcı öğrenci bulunduğu, Türk öğrencilerin ülkedeki toplantı ve gösteri yasağı nedeniyle toplu etkinliklerde bulunamadıkları, Suudi Üniversitelerinde 400 kadar Türk öğrenci olduğu, öğrencilerin %60’ının F.GÜLEN, %30’unun Milli Görüş yanlısı, kalanının da radikal eğilimli olduğu, ancak bu ülkede tarikatçılığının yasak olması 
nedeniyle belirgin bir faaliyet gösterilemediği, Türk öğrencilerin zamanla Vahabiliği benimseme eğilimine girdikleri, Libya’da Uluslararası İslama Çağrı vakfı kontrolündeki İslama Çağrı Üniversitesinde halen 16 Türk öğrenci bulunduğu, hayat ve okuma şartlarının zorluğu nedeniyle bu 
ülkenin tercih edilmediği, İran’da okuyan Türk öğrencilerin Türkiye’deki İran kültürevleri ve misyonları kanalıyla legal yollardan gelenlerle, ülkemizdeki Caferi cemaatine mensup olan illegal yollarla bu ülkeye gelen düşük eğitimli öğrenciler olduğu, sonuç olarak sözkonusu Türk öğrencilerin gittikleri ülkenin gerek mezhepsel, gerekse siyasi açıdan mevcut eğilimlerine sempati besleyecek bir 
“muhib” olarak yetiştirildiklerinin söylenebileceği, ancak anılan öğrenciler kanalıyla sistematik bir uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapıldığına ilişkin bilgi bulunmadığı, buna rağmen konunun araştırıldığı, herhangi bir bilgi derlenebildiği takdirde ayrıca sunulacağı” belirtilmiştir. 

 (İDDİA 28 üzerinde “GNK-BAŞ” notu var.) 

 İDDİA 28: Birçok üniversitenin yönetim ve öğretim kadrosuyla öğrencileri RP yandaşları tarafından kontrol edilmektedir. (Sayfa:38-39) 

 CEVAP 28: Sayıları 34’ü bulan bu öğretim üyelerinin bağlı bulundukları İslami grup ve cemaatlere göre dağılımlarını içeren liste ekte sunulmaktadır. 

 (İkinci bir arşiv belgesinde161 bu iddia ve cevap şu şekilde yer almıştır: 

 Halihazırda başta İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Trakya Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Ankara gazi Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Konya Selçuk Üniversitesi olmak üzere birçok üniversite yönetim ve öğretim kadrosu ile öğrenciler Refah Partisi yandaşları tarafından kontrol edilir hale gelmiştir. 19 Mayıs Üniversitesi de belirtilen 
Üniversiteler arasına girmek üzeredir. 

 Bu hususta yapılan araştırma aşağıdaki neticeyi vermiştir: 

 Kırıkkale Üniversitesi dışındaki Rektörler Cumhurbaşkanınca tayin edilmiştir. 

 Harran Üniversitesinin Rektörü daha yeni tayin edilmiştir. 

 Üniversite kurumunu her türlü akımdan korumak için fevkalade hassasiyetle hareket edilmelidir.) 

 (İDDİA 29 üzerinde “İÇİŞLERİ” notu var.) 

 “İDDİA 29: RP’li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, İslamiyetin ilk dönemlerinde uygulanan “İslam Şurası” sistemi ile belediye hizmetlerini ve sosyal hayatı düzenleme gayretleri göstermektedir. (Sayfa:39-40) 

 CEVAP 29: Konunun İçişleri Bakanlığı’nca incelenerek, sonucundan bilgi verilmesi istenmiştir. 

 İçişleri Bakanına yazılan yazı örneği ektedir.” 

 Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tarafından 4 Şubat 1997 tarihinde İçişleri Bakanlığına gönderilen konuya ilişkin yazıda;162 

 “Sincan belediye Başkanı Bekir YILDIZ’ın “Kudüs Gecesi” adı altında düzenlediği toplantıda; uluorta laikliğe aykırı davranış ve beyanlarda bulunduğu, İslam Şurası gibi safsatalarla çağdaşlığa aykırı bir sosyal yaşam biçimi propagandası yaptığı ve bu suretle Devletimizin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, hukuk devleti ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı davranışlar 
sergilediği tesbit edilmiştir. Adı geçen Belediye Başkanı ve basına intikal eden diğer bazı belediye başkanları hakkında, bu eylemlerden dolayı Bakanlığınızca ne gibi işlem yapıldığının çok acele Cumhurbaşkanlığına bildirilmesi” istenmiştir. 

 Bu yazıya cevaben İçişleri Bakanlığından gelen yazıda;163 “Anakara İli Sincan Belediye Başkanı Bekir YILDIZ’ın Kudüs Gecesi adı altında gece düzenleyerek Hamas ve Hizbullah Örgütü liderlerinin posterlerini astırdığı ve ayrıca Anayasa’da yer alan hukuk devleti ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı konuşma yaptığı hususunda 03.02ç1997 tarihli soruşturma izni verilmiş olup, Bakanlığım Teftiş 
Kurulu Başkanlığınca soruşturma yürütülmektedir. Sincan Belediye Başkanı Bekir YILDIZ, soruşturmanın selameti açısından Anayasa’nın 12774 ve 1580 sayılı Kanun’un 3394 sayılı Kanun’un 93. maddesi uyarınca geçici bir tedbir olarak 04.02.1997 tarihinde tarafımdan görevinden uzaklaştırılmıştır.” denilmiştir. 

 (İDDİA 30 üzerinde “Hiçbir işlem yapılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 30: Refahlı belediyeler kendi kontrolünde faaliyet göstermekte olan yurt, pansiyon ve bir kısım vakıf imkanlarını kullanmak suretiyle şehir varoşlarında yaşayan fakir ailelere gıda, yakacak ve parasal yardım yapmakta, bu ailelerin çocuklarının eğitim masraflarını üstlenmekte ve RP’li büyükşehir belediye tarafından yükseköğrenim gençliğine karşılıksız burs verilmektedir. Bu maksatlar için sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce bu konuda ayrılan fon miktarı 5 trilyon lira civarındadır. (Sayfa:40-41) 

 CEVAP 30: Bu tür faaliyetlerin önlenebilmesi için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının daha etkin bir şekilde faaliyet göstermesi ve bu arada Kredi ve Yurtlar Kurumu’nca öğrencilere daha yaygın ve üst düzeyde kredi verilmesi gerekmektedir. 

 (İDDİA 31 üzerinde “Başbakanlık” notu var.) 

 İDDİA 31: Tüm belediye kadroları RP yanlıları ve diğer irticai kesimlere üye kişilerce doldurulmakta olup; Kuran kursu, pansiyon ve vakıflar gibi girişimlere kolaylıklar sağlanmaktadır. (Sayfa:40-41) 

 CEVAP 31: Doğrudur. 

 (İDDİA 32 üzerinde “Hiçbir işlem yapılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 32: RP’li belediyeler tarafından irticai kesimin önde gelenlerinin katılımıyla mahallelerde düzenlenen kermes, gece, hayır çarşısı gibi etkinlikler yoluyla parti propagandası yapılmaktadır. (Sayfa:41-42) 

 CEVAP 32: Konunun incelenmesi gerekmektedir. 

 (İDDİA 33 üzerinde “GNK” notu var.) 

 İDDİA 33: Yerel yönetim yasasında yapılacak değişiklikle, camilere arazi tahsisi yanında, belediye bütçelerinin %1’nin cami yapımında kullanılmasına imkanı getirilmektedir. (Sayfa:42) 

 CEVAP 33: Böyle bir kanun tasarı veya teklifi, bu zamana kadar Meclis Başkanlığına sunulmuş değildir. Gelip kabul edilirse onay için Sayın Cumhurbaşkanına sunulacaktır. 

 (34. iddia ve cevabı belgede yer almamaktadır.) 

 (İDDİA 35 üzerinde “Hiçbir işlem yapılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 35: Refah Partisi ve irticai kesim; gıda, tekstil ve yayın sektörlerinde yurtiçinde ve yurt dışında 509 ticari şirket aracılığı ile gelir sağlamakta; bunları fakir ailelere, öğrencilere harçlık ve malzeme olarak dağıtmaktadır. (Sayfa:44) 

 CEVAP 35: Bu tür faaliyetlere mani olmak için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının daha etkin hale getirilmesi gerekmektedir. 

 (İDDİA 36 üzerinde “MİT” notu var.) 

 İDDİA 36: RP, Türkiye’de rejimin değişmesini isteyen S.Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, İran gibi ülkelerden ve bu devletlerde faaliyet sürdüren aşırı dinci örgütlerden destek sağlamakta, hatta silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yoluyla gelir elde etmektedir. (Sayfa:44-45) 

 CEVAP 36: Bu konunun Milli İstihbarat ve Milli Güvenlik Kurullarınca araştırılması gerekmektedir. 

 (İDDİA 37 üzerinde “MİT” notu var.) 

 İDDİA 37: İrticai kesimin nihai amaçlarına ulaşmada takip ettikleri üçüncü aşama ‘cihat’tır. Demokratik yolla siyasi iktidar ele geçirilmezse, oluşturulacak silahlı kitleyle teokratik rejimi kuracaklardır. (Sayfa:46) 

 CEVAP 37: Konunun Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurullarınca ciddi şekilde incelenmesi gerekmektedir. 

 (İDDİA 38 üzerinde “Başbakan’a yazılan mektup kapsamında” notu var.) 

 İDDİA 38: RP ve diğer irticai kesim hedeflerini gerçekleştirmek için imam hatip mezunlarının Harp Okullarına girmeleri yönünde yasa tasarısı hazırlamakta, küçük rütbeli subaylara ulaşmak istemekte, çeşitli problemlere sahip ordu mensuplarına yaklaşarak, tarikatlar bazında ele geçirmeye çalışmaktadırlar. (Sayfa:47-48) 

 CEVAP 38: Konuyla ilgili verilmiş bir kanun tasarı ya da teklifi bulunmamaktadır. MGK ve Genelkurmay’ın iddia edilen konular üzerinde hassasiyetle durması gerekmektedir. 

 (İDDİA 39 üzerinde “Başbakan’a yazılan mektup kapsamında” notu var.) 

 İDDİA 39: RP, askeri lojman, garnizon gibi yerleşim merkezlerine yakın mahallelere tesettürlü öğretmen atayarak çocukları etkilemeye çalışmaktadır. (Sayfa:48) 

 CEVAP 39: Kılık ve kıyafet konusunda Cumhurbaşkanı’nca, Başbakan’a uyarı niteliğinde yazı yazıldı. (Cumhurbaşkanlığı’ndan, Başbakanlık’a yazı yazıldı.) 

 (İDDİA 40 üzerinde “Başbakanlık” notu var.) 

 İDDİA 40: İrticai faaliyetlerinden dolayı Askeri Şûra kararıyla ordudan atılan subay ve astsubaylar, başta Refahlı belediyelere, yandaşları kuruluşlara ve Adalet Bakanlığına atanmışlardır. (Sayfa:48-49) 

 CEVAP 40: Doğrudur. YAŞ kararları ile TSK’inden ilişiği kesilen 40 kadar subay ve astsubay REFAHLI belediyelere veya yandaşı kuruluşlara yerleştirilmişlerdir. Liste EK’te sunulmuştur. 

 (İDDİA 41 üzerinde “GNK” notu var.) 

 İDDİA 41: Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması ve Askeri Şûra Kararı’nın yargı denetimine açılması yolunda gayret sarf edilmektedir. (Sayfa:50-51) 

 CEVAP 41: Anayasa’nın 117’nci maddesinde Genelkurmay Başkanlığı’nın konumu hükme bağlanmıştır. Anayasa’da ve ilgili kanunlarda değişikliğe gidilmeden, bu yoldaki gayretler sözden ileri gitmez. Şura kararlarının yargı denetimine tabi tutulması da Anayasa değişikliğini gerektiren bir konudur. 

 (İDDİA 42 üzerinde “Başbakan’a yazılan mektup kapsamında” notu var.) 

 İDDİA 42: Refah Partisi, Milli Güvenlik Akademisi bünyesinde açılan kursa bakanlıklardan dinci ve kürtçü kesimden kişileri seçmektedir. (Sayfa:51-52) 

 CEVAP 42: Milli Güvenlik Akademisinde açılan kursa katılacak kursiyerlerin tesbitinde, Başbakanlıkça Akademiye iki misli aday bildirilmektedir. Bu adaylar genellikle üst düzey bürokratlardan oluşmaktadır. Adayların resimli bilgi formları içinde Genelkurmay temsilcinin de bulunduğu bir komisyon tarafından incelenerek bunlar arasından seçim yapılmaktadır. Ancak bu adaylardan bazılarının kursa mutlaka katılmaları için özellikle şeriatçı kesimin elindeki 
Bakanlıklardan ısrarlı taleplerin yapıldığı belirtilmektedir. Bu tür talepler Komutanlıkça özel olarak incelemeye alınmakta ve bunların kursa katılmaları önlenmektedir. Komisyonda seçilen adaylar, Akademi Komutanlığı ve Genelkurmayın süzgecinden geçtikten sonra katılacak kursiyer listesi 
kesinleşmekte dir. 

 (İDDİA 43 üzerinde “GNK” notu var.) 

 İDDİA 43: RP yandaşlarına hızla silah temin etmek için, silah ruhsatı verme yetkisini İçişleri Bakanlığından alıp, valilere devretmiştir. (Sayfa:52-53) 

 CEVAP 43: İddia doğru değildir. Vatandaşlara silah taşıma ve bulundurma ruhsatının verilmesinde yetki valilere aittir. Ancak, İçişleri Bakanlığı da bazı hallerde silah taşıma ruhsatı vermeye yetkilidir. (“Siyasi baskı ile Bakanlık pekçok kişiye silah ruhsatı vermiş ve vermektedir.” ifadesinin üstü çizilmiştir) 

 (İDDİA 44 üzerinde “MİT” notu var.) 

 İDDİA 44: İrticai unsurların, PKK terör örgütünün oluşturduğu boşluktan faydalanıp, silah ve uyuşturucu kaynaklarından yararlanarak, Güneydoğu ve İran üzerinden silah ve mühimmat temin ettikleri haberleri alınıyor. (Sayfa:52-53) 

 CEVAP 44: Bu konu milli Güvenlik Kurulu’nun her zaman gündemindedir. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği konu üzerinde hassasiyetle durmaya devam etmelidir. 

 (İDDİA 45 üzerinde “Yazı yazılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 45: RP askeri camianın düşüncelerini, faaliyetlerini ve icraatlarını daha yakından takibe imkan verecek bir istihbarat ağının silahlı kuvvetler bünyesinde teşkili için TSK’den ayrılan veya halen görevde bulunan subay, astsubayları ve uzman erbaşları kullanmak istemektedir. (Sayfa:53) 

 CEVAP 45: Doğrudur. Genelkurmay Başkanlığınca konunun titizlikle takibi gerekmektedir. 

 (İDDİA 46 üzerinde “Yazı yazılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 46: PKK terörüne çözüm olarak “Müslüman Kardeşliği” ilkesini önermekte, bu maksatla Şeyh Osman başta olmak üzere diğer Kürt şeyhleriyle irtibata geçmektedir. RP Van Milletvekili Fettullah ERBAŞ’ı PKK terör örgütü elinde bulunan altı askeri geri almada görevlendirilmiştir. Refah 
Partisi ile PKK terör örgütü arasında Batman Milletvekili Musa OKÇU aracılığıyla ilişki kurulduğu öğrenilmiştir. (Sayfa:54) 

 CEVAP 46: Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bu konuyu delillendirerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirmesi gerekmektedir. 

 BİLGİ NOTU: Şeyh Osman 30 Ocak 1997 tarihinde İstanbul’da İnternational Hospital’da öldü. (“Aynı Şeyh OSMAN olmayabilir” notu var) 

 (İDDİA 47 üzerinde “Hiçbir işlem yapılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 47: Refah Partisi ile yakın ilişki içinde olan İhlas Haber Ajansı; Bekaa vadisinde PKK terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN ile siyasi içerikli bir röportaj yapmıştır. (Sayfa 55) 

 CEVAP 47: Doğrudur. 1997 OCAK ayının ilk haftasında röportaj yapılmıştır. İHA’dan alınan bilgilere göre, sözkonusu röportaj yayınlanmamış, röportajın kasetleri Geenlkurmay Başkanlığına ve İstanbul Emniyet Müdürlüğüne verilmiştir. 

 (İDDİA 48 üzerinde “Hiçbir işlem yapılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 48: “Atatürkçü değiliz ama Atatürk ilkelerini benimsiyoruz” cümlesi ile özetlenebilecek aldatıcı yaklaşımlar sergilemekte, Başbakanın tarikat ve cemaat liderlerine verdiği yemeğe halkın tepki göstermesi üzerine, Atatürk’ün de şeyhleri Mecliste kabul ettiğini, verilen davete yanlış yapılmadığını ve tepkilerin gereksiz olduğunu ileri sürmektedirler. (Sayfa 55-56) 

 CEVAP 48: Doğrudur. 

 (İDDİA 49 üzerinde “Hiçbir işlem yapılmayacak” notu var.) 

 İDDİA 49: RP’li Bakan Necati ÇELİK “Askerlerin Sultanbeyli’de irtica yanlısı belediyeyi dışlayarak Atatürk heykeli diktirmesinin, Susurluktaki esrarengiz kazadan daha önemli olduğu” fikrini ileri sürmüştür. (Sayfa 56) 

 CEVAP 49: Doğrudur. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetlerine “kaba kuvvet” şeklinde tahkir ve tezyif edici sözler sarf ettiğinden hakkında Genel Kurmay Başkanlığı tarafından Adalet Bakanlığı suç duyurusunda bulunulmuştur. 

 (İDDİA 50 üzerinde “Başbakanlık” notu var.) 

 İDDİA 50: Refah Partisi, Atatürk ilke ve inkılaplarının bu ülke insanına ait değerlerden kaynaklanmadığını, bunların yahudi profesörlerin Türk toplumunu kendi inançları doğrultusunda yönlendirme gayretlerinin ürünü olduğunu ileri sürmek suretiyle, toplumun Atatürk’e olan inanç ve güvenini yıpratmaya, Atatürk düşmanlığını körüklemeye çalışmaktadır. (Sayfa 56) 

 CEVAP 50: Doğrudur. 

10 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder