66 SORUDA AB İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU BÖLÜM 1
Dr. Hüseyin EKİNCİ Dr. Musa SAĞLAM
Anayasa Mahkemesi Yayınları Ankara, 2015
© Dr. Hüseyin EKİNCİ
© Dr. Musa SAĞLAM
1. Baskı 25.000 Adet, Ankara, 2012
2. Baskı (Tıpkı Basım), 25.000 Adet , Ankara, 2013
3. Baskı (Genişletilmiş), 5.000 Adet Ankara, 2014
4. Baskı (2. Baskıdan Genişletilmiş Metin), 25.000 Adet, Ankara, 2015ISBN: 978-975-7427-61-2
Bireysel Başvuru El Kitapları -1
Bu eser, kapak tasarımı ve kapağında kullanılan fotoğraf dahil olmak üzere 5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu“ kapsamında korunmaktadır.
Anayasa Mahkemesinin ve/veya yazarların yazılı izni olmaksızın eserin tümü bir kitabın bölümü olarak kullanılamaz; eserin tümü veya bir kısmının elektronik,
mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltılması ve dağıtımı yapılamaz.
Kitapta yer alan yazılarda ileri sürülen görüşler yazarlara aittir; Anayasa Mahkemesini bağlamaz. Bu eserin kapağında yer alan fotoğraf telif sahibinin izni ile kullanılmıştır.
Kapak Tasarımı : Gamze Tiraki
Sayfa Mizanpaj : Gamze Tiraki
Baskı ve Cilt
KALKAN MATBAACILIK
www.kalkanofset.com
• 0312 341 92 34
İÇİNDEKİLER
I. GENEL AÇIKLAMALAR
1. Bireysel başvuru nedir?
2. Bireysel başvurunun temel nitelikleri nelerdir?
3. Bireysel başvuru yolu hangi ülkelerde uygulanmaktadır?
4. Ülkemizde bireysel başvuru kurumuna neden ihtiyaç duyulmuştur?
5. Bireysel başvuruyla ilgili hukuki düzenlemeler nerelerde bulunmaktadır?
II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI
6. Bireysel başvuruya konu edilebilecek temel haklar nelerdir?
7. Hangi tür kamu gücü işlemleri aleyhine bireysel başvuru yapılabilir?
8. Genel düzenleyici işlemler aleyhine bireysel başvuru yapılabilir mi?
9. Genel işlemler haricinde hangi işlemler bireysel başvuru kapsamı dışında bırakılmıştır?
10. Herkes bireysel başvuru yapabilir mi?
11. Yabancı ülke vatandaşlarına da bu hak tanınmış mıdır?
12. Tüzel kişiler bireysel başvuru yapabilir mi?
13. Mahkemenin yer bakımından yetkisi nedir?
III. ANAYASA MAHKEMESİNDE BİREYSEL BAŞVURULARI İNCELEYEN BİRİMLER
14. Anayasa Mahkemesinin oluşumu nasıldır?
15. Bireysel başvurular Anayasa Mahkemesinde hangi yargısal organlar tarafından incelemektedir?
16. Genel Kurulun bireysel başvurulara ilişkin bir görevi var mıdır?
17. Raportörlerin bireysel başvurudaki işlevi nedir?
IV. BİREYSEL BAŞVURUNUN ŞEKLİ ŞARTLARI
18. Bireysel başvurunun şekil şartları nelerdir?
19. Başvuru formu nereden ve nasıl temin edilebilir?
20. Başvuru yapılırken ya da başvurunun ilerleyen aşamalarında avukat tutulması zorunlu mudur? Mahkeme önünde başvurucuyu kimler temsil edebilir?
21. Başvuru formuna hangi belgelerin eklenmesi gerekmektedir?
22. Başvuru formuna eklenmesi gerekli belgelere başvurucu erişemiyorsa ne yapmalıdır?
23. Başvuru ile ilgili koşullarda sonraki aşamalarda herhangi bir değişiklik olması hâlinde başvurucu ne yapmalıdır?
24. Başvuruda kimlik gizli tutulabilir mi?
25. Başvuru harca tâbi midir? Ödeme gücü olmayanlar ne yapmalıdır?
26. Başvuru formunda ya da eklerinde eksiklikler varsa başvuru hakkında ne tür işlem yapılmaktadır?
V. BİREYSEL BAŞVURUNUN MADDİ ŞARTLARI
27. Bireysel başvurunun maddi şartları nelerdir?
28. Güncel ve kişisel bir hakkın doğrudan etkilenmesi neyi ifade etmektedir?
29. İdari ve yargısal başvuru yollarının tüketilmesi neyi ifade etmektedir?
30. Bireysel başvuruda öne sürülen temel hak ihlali iddiasının diğer yargı mercileri önünde ileri sürülmesi zorunlu mudur?
31. Başvurucunun olağan başvuru yollarını kullanmaması nedeniyle kesin hüküm hâline gelen kamu işlemi aleyhine bireysel başvuru yapılabilir mi?
32. Başvurunun anayasal açıdan önem taşıması neyi ifade etmektedir?
VI. BİREYSEL BAŞVURUNUN SÜRESİ
33. Hangi tarihten itibaren Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılabilir?
34. Bireysel başvuru için bir süre sınırlaması var mıdır? Bu sürelerin başlangıcı nedir? Ne zaman başvuru yapılabilir?
35. Başvurucu mazereti nedeniyle belirtilen sürede başvurusunu yapamamışsa, bunun telafisi mümkün müdür?
VII. BİREYSEL BAŞVURULARIN YAPILMASI
36. Bireysel başvuru nasıl yapılır? Mutlaka Anayasa Mahkemesine şahsen başvurulması mı gereklidir?
37. Başvuru formunun teslim edildiği mahkemeler ya da yurt dışı temsilciliklerde ne gibi işlemler yapılmaktadır?
38. Bireysel başvurunun posta yoluyla yapılması mümkün müdür?
39. Başvurucular Anayasa Mahkemesi ile yazışmalarını nasıl yapacaklardır?
40. Başvurucu, başvurusunun ilerleyen aşamalarına ilişkin olarak bilgilendirilmekte midir?
41. Başvurucu, hangi süreler içinde başvurusunun karara bağlanmasını beklemelidir?
VIII. BİREYSEL BAŞVURULARIN İNCELENMESİ
42. Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru çerçevesinde yapılacak incelemenin kapsamı nedir?
43. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yeni bir itiraz ya da temyiz yolu mudur?
44. Başvurunun idari yönden reddi nedir? Buna karşı itiraz mümkün müdür?
45. Bireysel başvuruların Bölüm ve Komisyonlar arasında dağıtımı nasıl yapılır?
46. Bireysel başvuruların incelenme sırası nasıldır?
47. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruların incelenmesinde resen bilgi ve belge toplayabilir mi ve gerekli gördüğü kişileri dinleyebilir mi?
48. Anayasa Mahkemesi tanık dinleyebilir mi, bilirkişi atayabilir mi, keşif ya da duruşma yapabilir mi?
49. Bireysel başvurunun incelenmesinde Anayasa Mahkemesine ulaşan bilgi ve belgeler başvurucu ile paylaşılacak mıdır?
50. Bireysel başvuru yapılması, başvuruya konu kamu işleminin infazını ya da icrasını durdurur mu?
51. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruda tedbir kararı verebilmesinin şartları nelerdir?
52. Anayasa Mahkemesi, AİHM önündeki başvurularda olduğu gibi dostane çözüm yolunu kullanabilecek midir?
53. Bireysel başvurudan vazgeçmek mümkün müdür? Sonuçları nelerdir?
IX. ANAYASA MAHKEMESİNİN BİREYSEL BAŞVURUDA VERDİĞİ KARARLAR
54. Bireysel başvuruya ilişkin verilebilecek kararlar nelerdir?
55. Kabul edilebilirlik kararı ile esasa ilişkin karar arasındaki fark nedir?
56. Komisyonlarca kabul edilebilir bulunan başvuru hakkında
sonradan kabul edilemezlik kararı verilebilmesi mümkün müdür?
57. Bireysel başvuruda düşme kararı verilebilir mi?
58. Anayasa Mahkemesi esasa ilişkin hangi kararları verebilir ve bu kararların özelliği nedir?
59. Bölümlerce verilen bir hakkın ihlal edildiği yönündeki kararın sonuçları nelerdir?
60. Bireysel başvuru kararları kimlere tebliğ edilmektedir?
61. Hangi kararların yayımlanması gereklidir?
62. Mahkeme kararlarına karşı itiraz imkânı var mıdır? Bu kararlar bağlayıcı mıdır?
63. Bireysel başvuru hakkının kötüye kullanımı hâlinde bir yaptırım uygulanmakta mıdır?
X. BİREYSEL BAŞVURU BAĞLAMINDA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ VE ANAYASA MAHKEMESİ İLİŞKİSİ
64. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yolunu kapatmakta mıdır?
65. Bireysel başvuru yargılama sürelerini uzatmakta mıdır, yargı kararlarının kesinleşmesinde gecikmelere neden olacak mıdır?
66. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruları incelerken Anayasa’yı mı yoksa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini mi esas alacaktır?
I. GENEL AÇIKLAMALAR
1. Bireysel başvuru nedir?
Bireysel başvuru, temel hak ve özgürlükleri kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edilen bireylerin diğer başvuru yollarını tükettikten sonra başvurdukları istisnai ve ikincil nitelikte bir hak arama yolu olaraktanımlanabilir.
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halkoylaması ile 1982 Anayasası’nın yargıya ilişkin hükümlerinde önemli değişiklikler içeren 5982 sayılı Kanun kabul edilmiştir. Bu değişiklikler içinde en dikkat çekenlerden biri de 1960’lı yıllardan beri ülkemizde tartışılan bireysel başvuru hakkının yeni bir hak arama yolu olarak hukuk düzenimize girmesidir.
Bundan böyle kişiler, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki birinin ihlal edilmesi durumunda Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilirler.
2. Bireysel başvurunun temel nitelikleri nelerdir?
Bireysel başvuru yolunun temel niteliklerinin şu şekilde sıralanması mümkündür:
a.Bireysel başvuru, Anayasa’da belirtilen hakları ihlal edilenlere tanınan özel bir hak arama yolu olup yöntem ve sonuçları itibarıyla diğer hak arama
yollarından farklıdır.
b. Bireysel başvurunun varlık nedeni, öncelikle Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin ihlali gerçekleşmişse
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmaktır. İkinci olarak ise; kararlarının olumlu etkisiyle hakların ihlal edilmesini önlemektir.
c. Bireysel başvuru kural olarak kamu gücü işlemlerine karşı yapılır.
Dolayısıyla bireysel başvuruda kamu gücü karşısında korumasız durumdaki bireyin haklarının garanti altına alınması temel amaçtır.
ç. Bireysel başvuru, ikincil nitelikte bir kanun yoludur. İnsan hakları ihlallerinin önlenmesi, öncelikle tüm idare ve yargı mercilerinin görevidir.
Zira idare ve yargı mercileri bireysel hak ihlallerinin önlenmesinde daha etkin konumdadırlar. Bu nedenle söz konusu şikâyetlerin Anayasa Mahkemesine
intikal ettirilmesinden önce ilgili mercilerin bu ihlalleri gidermeleri beklenir.
d. Bireysel başvuru, ek bir istinaf ya da temyiz yolu da değildir. Kanun yolunda ortaya çıkan her türlü hukuka aykırılığın giderilmesi
değil, ancak Anayasa’da işaret edilen haklardan birinin ihlali iddiası, bireysel başvuruya konu olabilmektedir.
3. Bireysel başvuru yolu hangi ülkelerde uygulanmaktadır?
Bireysel başvuru kurumu, uygulama kapsamı ülkeden ülkeye farklılık gösterse de başta Almanya, Avusturya, İspanya, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, İsviçre, Belçika, Rusya, Meksika, Brezilya, Arjantin ile diğer Latin Amerika ülkeleri olmak üzere, Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunda ve Güney Kore gibi 40’tan fazla ülkede uygulanmaktadır.
Anglo-Amerikan hukukunda teknik anlamda bireysel başvuru kurumu olmasa da, “writ of certiorari, writ of mandamus veya writ of prohibition” adı verilen kanun yolları bireysel başvuruyla benzer işlevlere sahiptirler.
4. Ülkemizde bireysel başvuru kurumuna neden ihtiyaç duyulmuştur?
Bireysel başvuru kurumunun kabul edilmesindeki en önemli amaç, temel hak ihlallerinin ulusal hukuk içinde ortadan kaldırılmasıdır.
Ülkemiz AİHS’e 1954 yılında taraf olmuş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) bireysel başvuru yolunu 1987’de AİHM’in zorunlu yargılama yetkisini ise 1990’da kabul etmiştir. Bireysel başvurunun başlangıcında, 2011 yılı sonu itibarıyla, AİHM önünde ülkemiz aleyhine açılmış büyük bir kısmı yargının işleyişiyle ilgili olan yaklaşık 20 bin civarında derdest başvuru bulunmaktaydı.
Diğer ülkelerdeki uygulamalara bakıldığında, iç hukukunda etkin bireysel başvuru yolu bulunan ülkeler aleyhine açılmış AİHM önünde çok az sayıda dava olduğu görülmektedir. Yine AİHM tarafından bu ülkeler aleyhine verilen ihlal kararları az sayıdadır (Almanya ve İspanya örnekleri).
Avrupa Konseyi’nin çeşitli organları da Sözleşme’nin iç hukukta uygulanmasını sağlamaya yönelik mekanizmaları kurmaları yönünde taraf devletlere yükümlülüklerini hatırlatmaktadır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 2004(6) sayılı Tavsiye Kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki dava yükünün azaltılabilmesi için bireysel başvuru yönteminin iç hukukta tanınmasının
gerekliliğine değinilmiştir.
Bu kapsamda 19/2/2010 tarihinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen Interlaken Deklarasyonu ile taraf devletler iç hukuklarında Sözleşme’yi uygulayıcı ve temel hak ihlallerini etkin bir şekilde ortadan kaldıracak mekanizmaları en kısa sürede kurma taahhüdünde bulunmuşlardır.
Öte yandan Venedik Komisyonu’nun 85. Genel Kurul toplantısında kabul edilen Anayasa Yargısına Bireysel Ulaşıma ilişkin Rapor’un 82. paragrafında bu etkili mekanizmalardan en önemlisinin anayasa mahkemelerine bireysel başvuru hakkının tanınması olduğu vurgulanmaktadır.
Ülkemizde Anayasa Mahkemesi tarafından 2004 yılında hazırlanan ve bireysel başvuruyu da içeren anayasa değişikliği önerisi, Venedik Komisyonu tarafından 29/6/2004 tarihli ve 296/2004 sayılı görüş ile olumlu bulunmuştur. Ayrıca Venedik Komisyonu 18/10/2011 tarihli ve 612/2011 sayılı görüşü ile 6126 sayılı Anayasa Mahkemesi Kanunu’nu değerlendirmiş ve bireysel başvuru ile ilgili düzenlemelerin diğer Avrupa ülkelerinde zaten bilinen örnekleri takip
ettiğini ve Avrupa standartlarına uygun olduğunu tespit etmiştir.
Dolayısıyla Avrupa Konseyi kurumları açısından esas olan taraf devletlerin iç hukuklarında insan hakları ihlallerini giderici mekanizmaları oluşturmalarıdır. Anayasa Mahkemesine tanınan bireysel başvuru, kuşkusuz bu mekanizmalardan en önemlisidir.
Ayrıca bireysel başvuru, ülkemizde insan haklarının etkin bir şekilde korunması suretiyle hukuk ve demokrasi standartlarının yükseltilmesine imkân sağlayacaktır.
Öte yandan, günümüzde ulusal düzeyde temel hak ve özgürlüklerin korunmasının önemli bir aracı hâline gelen bireysel başvuru iki farklı işlev gerçekleştirir. İlki, tek tek bireylerin temel hak ve hürriyetlerinin gerçekleştirilmesinin bir aracı olması (ki bu onun sübjektif yönünü ifade eder), ikincisi ise Anayasa’nın yorumlanması ve korunmasının bir mekanizması olmasıdır (ki bu onun objektif yönüne işaret eder). Bireysel başvurunun bu iki yönü birbirini tamamlar niteliktedir. Aslında Mahkeme, bu hak arama yolun da bireysel hakların korunması sayesinde anayasa hukukunun yorumlanması ve güncellenmesi çalışmasını da yapmaktadır.
Dolayısıyla bireysel başvuru, temel metinlerde düzenlenen hak ve özgürlüklerin hayata geçirilmesi aşamasında uygulama birliği sağlanması açısından önemli bir işleve sahiptir.
5. Bireysel başvuruyla ilgili hukuki düzenlemeler nerelerde bulunmaktadır?
Bireysel başvuru 2010 yılında düzenlenen referandumla kabul edilen 5982 sayılı Kanun’un 1982 Anayasası’nın 148. ve149. maddelerinde yaptığı değişiklikler ve geçici 18. maddesi hükümleri ile hukuk sistemimize girmiştir.
30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un özellikle 45 ilâ 51. maddeleri bu Anayasa hükümleri ni daha somut hâle getiren düzenlemelere yer vermektedir.
12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü de bireysel başvurunun işleyişi konusunda oldukça ayrıntılı hükümler içermektedir. Ayrıca İçtüzük’ün bazı hükümlerinde değişiklikler yapıldığı ve bu değişikliklerinde 5/3/2014 tarihli ve 28932 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandığı belirtilmelidir.
Bu arada Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurulara ilişkin verdiği kararlar, ilgili oldukları konularda Mahkemenin yaklaşımını, ilgili hakkın anlamını ve içeriğini de ortaya koymaktadır. Bu nedenle özellikle Genel Kurul ve Bölümler tarafından verilen kararların, ilgili olduğu alanda sorunların çözümünde yol gösterici olduğundan, bireysel başvuru yapmadan önce incelenmesinde yarar bulunmaktadır.
II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI
6. Bireysel başvuruya konu edilebilecek temel haklar nelerdir?
Bireysel başvuru, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerinden AİHS veya buna ek Türkiye’nin taraf olduğu Protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlalinden dolayı mağdur olduğunu iddia eden kişiler tarafından yapılabilir.
Başka bir ifadeyle Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışındaki bir hak ihlali iddiasını içeren başvurular, konu itibarıyla Mahkemenin yetkisi kapsamına girmemekte ve dolayısıyla da incelenmesi imkânı bulunmamaktadır.
Örneğin yaşama hakkı, işkence ve eziyet yasağı, zorla çalıştırma yasağı, kişi hürriyeti ve güvenliği, hak arama hürriyeti, suç ve cezaların kanuniliği, özel hayata, aile hayatına, konut ve haberleşmeye saygı, düşünce, din ve vicdan hürriyeti, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, toplantı ve örgütlenme hürriyeti, mülkiyet hakkı, serbest seçim hakkı, temel hak ve hürriyetlerin korunması, eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi, eşitlik ve etkili başvuru hakkı bu kapsamda sayılabilecek haklardandır.
Anayasa Mahkemesi 23/9/2012 tarihinden itibaren verdiği kararlarla büyük ölçüde bu hakların kapsamını tespit etmiştir. Anılan kararlar ise Mahkemenin internet sitesinde erişime açıktır ve önemli kararların özeti de kamuoyunun yararlanmasına sunulmuştur. Başvuru yapılmadan önce başvuru konusu hakka ilişkin Mahkeme kararlarının incelenmesi başvurunun başarı şansını arttıracaktır.
7. Hangi tür kamu gücü işlemleri aleyhine bireysel başvuru yapılabilir?
Bireysel başvuru ihlale neden olduğu ileri sürülen kamu gücü işlemleri
aleyhine yapılabilir. Kamu gücü kullanan organlar, Devlet tüzel kişiliği içinde yer alan yasama, yürütme ve yargı organları ve bu organlara tâbi olan merciler ile yerinden yönetim kuruluşlarıdır. Bu kurum ve kuruluşlarca gerçekleştirilen ya da onlara atfedilebilir bir faaliyetin bulunduğu ihlaller bireysel başvuru konusu edilebilecektir.
Bireysel başvuru konusu kamu gücü davranışı, bir eylem ya da işlem şeklinde olumlu bir davranış olabileceği gibi, yapılması gereken bir işlem ya da eylemin yapılmaması biçiminde olumsuz bir davranış da olabilecektir.
Kamu gücünün ihmali nitelikteki işlemlerinin bireysel başvuruya konu edilebilmesi, ancak kamu organlarının bir işlemde bulunma zorunluluğunun olduğu hâllerde mümkün olabilecektir. Başka bir ifadeyle bireysel başvuru kapsamında devletin negatif (hakka müdahalede bulunmama, gölge etmeme) yükümlülükleri yanında pozitif (bir edimde bulunma) yükümlülüklerini yerine
getirmemesi ihlal iddiasına dayanak teşkil edebilecektir. Öte yandan bireysel başvuruya konu olabilecek olan işlemler, bireyler bakımından bağlayıcı ve emredici kamu gücü işlemleridir.
Başvuru konusu olabilecek işlemin bireyin temel anayasal hakkını ihlal etmesi gerekeceğinden, bağlayıcı nitelikte olmayan işlemler (örn. genel direktifler, kurum içi görüş bildirimleri, bilirkişi raporları, öneri ya da tavsiyeler vs.) bireysel başvuru konusu edilemez.
Özel kişilerin eylemlerine karşı kural olarak bireysel başvuru yapılamaz. Ancak, kamunun yükümlülüklerini özel kişi ya da kurumlara devrettiği durumlarda Devlet, bu kişilerin eylemleri nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinden de sorumlu olabilecektir.
Bu kuralın bir diğer istisnası ise bireysel başvuru kapsamındaki anayasal haklara yönelik özel kişilerce yapılabilecek hak ihlallerinin önlenmesi konusunda kamu makamlarının pozitif yükümlülüklerinin bulunması durumudur. Bu kapsamda kamunun pozitif yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ise söz konusu hak özelinde yapılacak incelemeyle belirlenebilir.
8. Genel düzenleyici işlemler aleyhine bireysel başvuru yapılabilir mi?
Bireysel başvuru yolu, kamusal düzenlemelerin soyut olarak Anayasa’ya aykırılığının ileri sürülmesini sağlayan bir yol olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle yasama işlemleri (kanun, içtüzük vb.) ile idarenin düzenleyici işlemleri (tüzük, yönetmelik vb.) doğrudan bireysel başvuruya konu edilemez. Anayasa Mahkemesi doğrudan yasama işleminin iptali içerikli başvuruları konu
bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez bulmaktadır. Ancak bu durum, yasama işlemi ya da düzenleyici işlemin kişiye uygulanması ve bunun da bir hak ihlaline yol açması hâlinde söz konusu uygulama işlemi aleyhine usulünce bireysel başvuru yapılmasına engel oluşturmamaktadır.
9. Genel işlemler haricinde hangi işlemler bireysel başvuru kapsamı dışında bırakılmıştır?
Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler aleyhine bireysel başvuru yapılamaz. Bu açıdan Anayasa Mahkemesinin
yaptığı denetimin türü önemli değildir.
Anayasa Mahkemesinin kararı, ister Yüce Divan sıfatıyla hareket ederken isterse siyasi partilerin anayasallık veya malî denetimi çerçevesinde verilsin, bireysel başvuruya konu yapılması mümkün değildir. Ayrıca söz konusu kararların Anayasa Mahkemesinin hangi organı tarafından alındığının, başka bir ifadeyle komisyon, bölümler ya da Genel Kurul tarafından alınmasının bir önemi yoktur.
Öte yandan Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler, Yüksek Askeri Şuranın terfii işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma işlemleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararları gibi Anayasa’nın açıkça yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi önüne getirilmesi imkânı olmayan işlemlerdir.
10. Herkes bireysel başvuru yapabilir mi?
Anayasa ve 6216 sayılı Kanun’a göre, kamu gücünün bir işlemi nedeniyle “Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin” ihlal edildiğini iddia eden “herkes” bireysel başvuru hakkına sahiptir. Ancak “herkes” ifadesinin bireysel başvurunun niteliklerinden kaynaklanan bazı sınırları vardır ve 6216 sayılı Kanun bu konuya açıklık getiren bir düzenleme yapmıştır.
11. Yabancı ülke vatandaşlarına da bu hak tanınmış mıdır?
Yabancılar için başvuru hakkı sadece yabancılara tanınan haklarla sınırlı olarak kabul edilmiştir: “Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz”. Bu açıdan karşılıklılık şartının da aranmadığını ifade etmek gerekir.
Bu nedenle salt Türk vatandaşlarının sahip olduğu seçme ve seçilme hakkı gibi konularda yabancıların yaptığı başvurular reddedilir.
Bununla birlikte yabancılar, örneğin yaşama hakkı ya da işkence ve eziyet yasağının kamu gücünün işlemleri nedeniyle ihlal edildiğini iddia ederek Anayasa Mahkemesine başvurabilirler. Örneğin Anayasa Mahkemesi yabancıların sınır dışı işlemlerine ve sınır dışı edilmek üzere bekletildikleri yerdeki tutulma koşullarına ilişkin başvuruları inceleyerek sonuçlandırmıştır. Öte yandan yabancılara sınırlı biçimde tanınmış haklar bakımından ise (yerleşme ve seyahat özgürlüğü vb.) ancak hukukun kendilerine tanıdığı sınırlar çerçevesinde bireysel başvuruda bulunulabilmesi mümkündür.
12. Tüzel kişiler bireysel başvuru yapabilir mi?
Özel hukuk tüzel kişileri (dernekler, vakıflar, ticari ortaklıklar vs.) örgütlenme hürriyeti, mülkiyet hakkı, hak arama hürriyeti gibi sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilir. Bununla beraber özel hukuk tüzel kişilerine, üyelerinin durumlarını etkilemekle birlikte tüzel kişilik üzerinde bir etki doğurmayan ve doğrudan mağduru olmadıkları
işlemler nedeniyle üyelerinin haklarını savunmak amacıyla bireysel başvuru hakkı tanınmamıştır.
Bireysel başvuru, kamu gücünün kullanılmasından kaynaklanan hak ihlallerine karşı tanınan bir hak arama yolu olduğundan kamu gücünün sağladığı ayrıcalık ve yükümlülükleri kullanan kamu tüzel kişilerine ise bireysel başvuru hakkı tanınmamıştır.
Mahkemeye göre kamu tüzel kişisi kavramının içine, merkezi idare birimlerinin yanı sıra yerinden yönetim kuruluşları da girmektedir (belediye, köy tüzel kişilikleri, meslek kuruluşları, üniversiteler vb.). Bu açıdan yerinden yönetim kuruluşları üzerindeki vesayet denetiminin esnek ya da katı olmasının yahut ilgili idarenin içinde bulunduğu hukuki ilişkinin niteliğinin önemi yoktur.
13. Mahkemenin yer bakımından yetkisi nedir?
Bireysel başvuruya konu işlemin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik yetkisini kullandığı coğrafi alanlardaki kamu gücü işlemleri olması gerekir. Türkiye’nin tanıdığı bir başka devletin egemenlik alanı içinde o devletin kamu gücü işlemleri nedeniyle haklarının ihlal edildiğini ileri sürenler Anayasa Mahkemesine başvuru yapamazlar.
Anayasa Mahkemesinin yabancı devletlerin ya da uluslararası veya uluslar üstü örgütlerin işlemleri aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
III. ANAYASA MAHKEMESİNDE BİREYSEL BAŞVURULARI İNCELEYEN BİRİMLER
14. Anayasa Mahkemesinin oluşumu nasıldır?
Anayasa Mahkemesi; Genel Kurul, iki Bölüm ve altı Komisyondan oluşmaktadır. Genel Kurul 17 üyeden kuruludur, başkan ve en az 12 üye ile toplanır ve kural olarak katılanların salt çoğunluğu ile karar alır.
Bölümler, başkan vekilleri hariç yedi üyeden oluşur, başkan vekili başkanlığında en az dört üye ile toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alır.
Komisyonlar iki üyeden oluşur, iki üye ile toplanır ve oybirliği ile karar alırlar.
15. Bireysel başvurular Anayasa Mahkemesinde hangi yargısal organlar tarafından incelemektedir?
Kural olarak Anayasa Mahkemesinde bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi ikişer üyeden oluşan Komisyonlar; esas incelemesi ise bir başkanvekili başkanlığında dört üye ile toplanan Bölümlerce yapılmaktadır.
Bununla beraber Bölümler, bazı hâller de başvuruların kabul edilebilirliği konularında incelemede bulunmaya yetkilidirler.
Bölümlerin kabul edilebilirlik ve esas incelemesini birlikte yapabilmeleri de mümkündür. Bölümlerde kararlar oy çokluğu ile alınır Komisyonlar ise kabul edilebilirlik ya da edilemezlik kararlarını oy birliği ile alırlar. Kararlar üzerinde oy birliği sağlanamadığı takdirde bu husus belirtilerek dosya bölüme havale edilmektedir.
Ayrıca komisyonlar önlerindeki bir başvurunun Anayasa’ nın uygulanması ve yorumlanması ya da temel hakların kapsam ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşıyıp taşımadığının bir ilke kararını gerektirmesi yahut alınacak kararın Mahkeme tarafından verilmiş bir başka karar ile çelişebilecek nitelikte olması hâllerinde kabul edilebilirlik hususunu karara bağlamadan başvuruyu Bölüme gönderirler.
16. Genel Kurulun bireysel başvurulara ilişkin bir görevi var mıdır?
Genel Kurulun bireysel başvuruların kabul edilebilirlik ve esasının karara bağlanmasında herhangi bir görevi bulunmamaktadır.
Genel Kurulun bireysel başvurulara ilişkin olarak görev ve yetkisi, Bölümlerin bireysel başvurulara ilişkin verdiği kararlar arasında oluşmuş ya da oluşabilecek
içtihat farklılıkları ve Bölümlerce Genel Kurula sevk edilen konuların karara bağlanmasıyla sınırlandırılmıştır.
Öte yandan Genel Kurul, bölümlerden birinin yıl içinde gelen işlerinin normal çalışmayla karşılanamayacak şekilde artması ya da bölümler arasından iş bakımından dengesizlik meydana gelmesi veya fiili yahut hukuki imkânsızlıktan dolayı bir Bölümün görevine giren işe bakamaması hallerinde diğer Bölümü bu işlere bakmakla yetkilendirebilir.
17. Raportörlerin bireysel başvurudaki işlevi nedir?
Komisyonlarda ve Bölümlerde görevlendirilen raportörler, Kanun’da ve İçtüzük’te gösterilen bireysel başvuruya ilişkin görevleri yaparlar. Bireysel başvurunun kabul edilebilirliği veya esasına ilişkin karar taslaklarını hazırlar ve bu taslakların görüşüldüğü toplantılara katılırlar.
Bireysel başvuru raportörleri, başvurularla ilgili dosyalara dâhil edilmesi gerekli görülen bilgi ve belgelerin ilgili kurum ve kuruluşlardan istenmesine ilişkin yazışmaları yürütürler. Gerekli tebligatları yaptırır ve takip ederler.
Başkanın onayı ile Bölüm Başkanları tarafından bireysel başvuru raportörlerine gerektiğinde yapılması istenen görevin kapsamı ve niteliği de gösterilmek suretiyle tanık veya uzman dinleme ve benzeri görevler verilebilir.
IV. BİREYSEL BAŞVURUNUN ŞEKLİ ŞARTLARI
18. Bireysel başvurunun şekil şartları nelerdir?
Bireysel başvuruların Bireysel Başvuru Formu kullanılarak veya başvuru formunda bulunması gereken bütün bilgileri içeren ve aynı formatta olan bir dilekçeyle yapılması zorunludur. Bu formda istenen bilgiler, tam ve okunaklı bir şekilde doldurulmalı ve başvurucu tarafından imzalanmalıdır. Başvurucunun şayet bir avukatı ya da kanuni temsilcisi varsa form bunlar tarafından imzalanır.
Form, sadece başvurunun esasına yönelik ve başvurunun karara bağlanmasında zorunlu olan özlü bilgileri içermeli ve açıklamalar kısmı toplamda ekleri hariç 10 sayfayı geçmemelidir. Sayfa sayısı belirtilenden fazla ise başvurucunun ayrıca başvuru formuna olayların en fazla 10 sayfalık bir özetini eklemesi gerekir.
10 sayfalık özetin eklenmemesi bir eksiklik olduğundan verilen süreye rağmen giderilmemesi hâlinde başvurunun reddi kararı verilebilecektir.
Öte yandan başvuru formuna İçtüzüğün 59. maddesinde sayılan belgeler ya da onaylı örneklerinin, dosyanın içeriği gerektirdiğinde, eklenmesi gerekir.
Son olarak başvuru formuna ek sunulan belgelerin tarih sırasına göre numaralandırılarak, her bir belgeyi tanımlayıcı başlıklar hâlinde
dizi pusulasına bağlanması gerekir.
Anayasa Mahkemesine gönderilecek bireysel başvuru formunun nasıl doldurulacağına ilişkin açıklamalar başvuru kılavuzunda yer almaktadır. Bu kılavuz tüm adliyeler ve ceza infaz kurumlarından temin edilebileceği gibi buna ayrıca Anayasa Mahkemesinin internet sitesinden de erişilebilir.
(http://www.anayasa.gov.tr/bireyselBasvuru/Formlar_Belgeler/index.html)
19. Başvuru formu nereden ve nasıl temin edilebilir?
Başvuru formu, 12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü Ekinde mevcuttur.
Bu formun örneği, Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde de (www.anayasa.gov.tr) bulunmaktadır.
Bireysel başvuruların kural olarak başvuru formu kullanılarak yapılması ve bu formda yer alan tüm alanların eksiksiz şekilde usulüne uygun olarak doldurulması gerekir. Ancak başvurucuların zorunlu hâllerde başvuru formunda bulunması gereken bütün bilgileri içeren ve aynı formatta olan bir dilekçe ile de başvuru yapabilmeleri mümkündür. Başvuru formunun kullanılmaması
hataları da beraberinde getirdiğinden bu yönteme ancak istisnai hallerde başvurulması önerilir.
20. Başvuru yapılırken ya da başvurunun ilerleyen aşamalarında avukat tutulması zorunlu mudur?
Mahkeme önünde başvurucuyu kimler temsil edebilir?
Bireysel başvuruda ilke olarak başvurunun bizzat başvurucu tarafından yapılması ve yürütülmesi esası benimsenmiştir. Başvuru yapılırken veya incelemenin ilerleyen aşamalarında avukat tutulması mümkün ise de bu konuda bir zorunluluk bulunmamaktadır. Avukat aracılığıyla yapılan başvurularda, buna ilişkin vekâletnamenin başvuru ekinde sunulması şarttır.
Başvurunun, kanuni temsilci tarafından da bu konudaki yetki belgesi sunulmak suretiyle yapılabilmesi ve yürütülmesi de mümkündür.
Başvurucunun avukatı ya da kanuni temsilcisi varsa onunla yapılan yazışmalar ya da ona yapılan tebligatlar başvurucuya yapılmış sayılır.
21. Başvuru formuna hangi belgelerin eklenmesi gerekmektedir?
Başvuru formuna aşağıdaki belgelerin asılları ya da onaylı örneklerinin eklenmesi gerekmektedir:
a. Kanuni temsilci veya avukat vasıtasıyla takip edilen başvurularda başvurucuyu temsile yetkili olunduğuna dair belge.
b. Harcın ödendiğine dair belge.
c. Nüfus cüzdanı örneği, başvurucu yabancı ise geçerli kimlik belgesi.
ç. Tüzel kişilerde tüzel kişiliği temsile yetki belgesi.
d. Nihai karar ya da işlem tebliğ edilmişse tebellüğ belgesi.
e. Dayanılan belgelerin asılları ya da onaylı örnekleri.
f. Tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve buna ilişkin belgeler.
g. Başvuru süresinde yapılamamışsa mazereti ispatlayan belgeler.
2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder